Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İspanyol akademisyenden toprak uyarısı: “TOPRAK ÖLÜYOR”

Trakya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Begona Rodriguez Rueda, Eczacılık Fakültesi’nde gerçekleştirdiği söyleşide pulluksuz tarıma dikkat çekerken; “Güçlü makinelerle yapılan tarımla artık toprak ölmektedir” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 23.10.2023 17:47
Haber Güncellenme Tarihi: 23.10.2023 17:47
Kaynak: Seçiniz
https://batiekspres.com/
İspanyol akademisyenden toprak uyarısı: “TOPRAK ÖLÜYOR”

Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Begona Rodriguez Rueda, Eczacılık Fakültesi ev sahipliğinde, ‘Toprakta başlayan umut’ başlığıyla düzenlenen sağlık, iklim krizi ve gelecek konulu söyleşide öğrencilerle buluştu.

Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe öğrencilerin yanı sıra akademisyenler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar da katıldı. Rueda, söyleşide sunumunun yanı sıra belgesel gösterimi de gerçekleştirdi.

“PULLUK TOPRAĞIN YAPISINI BOZMAKTADIR”

Rueda, dünyadaki ekosistemin ne kadar çeşitli olursa o kadar sağlıklı olacağını belirterek; ekosistemi korumak için özellikle pulluksuz tarım yapmanın önemine dikkat çekti. Çok sayıda çiftçinin pulluk kullanarak tarım yaptığına dikkat çeken Rueda; “Tarlada pulluk yöntemiyle çalışmak, toprağın içerisindeki yapıyı bozmaktadır. Pulluk ile alttaki toprağı yukarıya çıkardıklarında bakteriler güneşin altında yaşayamadığı için toprak kendisini öldürüyor” ifadelerini kullandı.

“YİYECEKLERİN ESKİ TADI KALMADI”

Eski uygarlıkların eski tarım teknikleri ile uzun süre yaşayabildiğini söyleyen Rueda; “Günümüzdeki güçlü makinelerle yapılan tarımla artık çok fazla verim alınamamakta ve toprak ölmektedir. Nitrat, fosfat ve potasyum, suni gübredir. Çok sihirlidir, ürünü hemen büyütürler. Fakat yiyeceklerin eski tadı kalmadı. Eskiden domateslerin tadı nasıldı? Daha iyiydi. Dün marketten aldığım domates ile bahçemde yetiştirdiğim domatesi karşılaştırdım. Aralarındaki fark çok fazlaydı. Zamanla besin değerleri çok azaldı. 50 yıl önce bir portakalın besin değeri, şimdiki 3 portakalın besin değeri ile eşit” dedi.

“BESİN DEĞERİ KALMADI”

Rueda, günümüzdeki tarım metodunun çok fazla insanı beslediği için tercih edildiğine dikkat çekerek; “Ama içinde hiçbir besin değeri yok. Çiftçiler, ‘Yeteri kadar fosfat, nitrat koymuyoruz’ diyorlar ama biz istediğimiz kadar bunları koyalım, bağırsaklarımızdaki besin çeşitliliğini sağlamadığımız sürece bunun hiçbir değeri yok” sözlerine yer verdi.

“ÇOK FAZLA PESTİSİT VE SU KULLANIYORLAR”

Ekim ayındaki hava sıcaklığına da dikkat çeken Rueda; “Ekim’de bu hava çok sıcak, kuru ve kirli. Ekonomik ve insani problemler de var. Karaağaç’a taşındığımda taze ürünler yiyeceğim için mutluydum. Ama çevremdeki çiftçilerin yaptığını görünce adeta kalp krizi geçirecektim. Çok fazla pestisit kullanıyorlar, her türlü böceği öldürüyor, çok fazla su tüketiyorlardı. Ama bu onların suçu değil, sistemin getirdiği bir sonuçtur” dedi.

“KARBONDİOKSİTTEN 300 KAT DAHA TEHLİKELİ”

Rueda, tarımın sera gazlarının yaklaşık yüzde 30’unu oluşturduğunu belirterek; “Her çiftçi pullukla toprağı kazdığında, toprak içindeki karbondioksit tekrar havaya salınmaktadır. Çiftçiler daha fazla nitrat, fosfat ve potasyum kullandıklarında ürünlerinin daha fazla büyüyeceğini düşünüyorlar. Fazla olan nitrat, fosfat ve potasyum da genelde nitrat suya karışır veya bakterilerde nitritoksit oluşturur. Bu da karbondioksitten 300 kat daha tehlikelidir” ifadelerine yer verdi.

“PULLUKLU TARIMDA BİR PROBLEM DE EROZYONDUR”

Problemin yalnızca karbon salınımı olmadığını vurgulayan Rueda; “Eğer çimleri biçersek, ağaçları kesersek, her tarafı asfalt ve beton yaparsak yer sıcaklığı daha da artar. Ayrıca pulluklu tarımdaki bir diğer problem erozyondur. Yazın, Tunca nehrinin rengi çikolata rengi gibidir. Kışın ise daha temizdir. Çünkü kışın tarım yapılmıyor. Biz bu tarım sistemi ile çöl yaratıyoruz. Daha farklı düşünmeliyiz” dedi.

“TÜRKİYE’DE KULLANILAN SUYUN YÜZDE 75’İ TARIMA AYRILIYOR”

Rueda, Türkiye’de kullanılan suyun yüzde 75’inin tarıma ayrıldığını söyleyerek; “Sadece nitratla değil, pestisitlerle birlikte toprak da kirleniyor. Eğer toprağı korursak ne kadar su kazanacağımızı da görebilirsiniz. Bu tarım metodunu değiştirmek suyu korumamızı sağlar. Çıplak toprağa yağmur yağdığında su akarken, çimli toprakta su tutulmaktadır” sözlerine yer verdi. Rueda, sunumunun ardından etkinlikte belgesel gösterimi gerçekleştirdi. Etkinlik, soru-cevap bölümü ile sona erdi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.