Gaytancıoğlu, TÜİK tarafından açıklanan Ağustos ayı enflasyonunun yüzde 47,83, ENAG tarafından açıklanan enflasyonun ise yüzde 122,88 olduğunu ifade ederek, gerçek enflasyonun halkın farkında olmadığı şekilde yüzde 100'ün üzerinde olduğunu vurguladı. Bu rakamların, mutfaklarda yangınların devam ettiği ve yoksulluğun arttığı bir dönemde, gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğunu söyledi.
www.batiekspres.com haber sitesine konuşan Gaytancıoğlu şunları söyledi:
Bildiğiniz gibi, enflasyon ülkemizin ve halkımızın belini büken önemli bir ekonomik sorundur ve maalesef halk olarak enflasyonun altında eziliyoruz.
TÜİK tarafından açıklanan Ağustos ayı enflasyonu yüzde 47,83, ENAG tarafından açıklanan enflasyon ise yüzde 122.88 olarak kayıtlara geçmiştir. Ancak hepimiz biliyoruz ki, bu resmi rakamlar gerçekleri yansıtmaktan uzaktır ve halkın gerçek enflasyonu yüzde 100'ün üzerindedir. Mutfaklarımızda yangınlar sönmeyecek derecede yükselmişken, yoksulluk artış gösteriyor ve gerçekleri yansıtmayan resmi rakamlar, halkın zor durumda olduğunu gizlemeye yetiyor.
Son bir ay içinde mazota ve benzine yapılan yaklaşık yüzde 100'e varan zamlardan, genel olarak tüm ürünlerin fiyatlarındaki artıştan ve temel ihtiyaçların katlanarak pahalı hale gelmesinden hepimiz etkileniyoruz. Ekmek 8 TL, simit 10 TL olmuşken, insanlarımız geçim sıkıntısı içinde kıvranıyor. Emekli maaşları 7 bin 500 lirada ve sürekli eriyor, emekli vatandaşlarımız sokağa çıkamaz hale geliyor. Böylesine zorlu bir dönemde, ekonomik sıkıntıların üstü kapatılmak yerine açıkça ele alınması ve çözüm yollarının bulunması gerekmektedir.
Üzülerek ifade ediyorum ki, yanlış politikalarla ekonomiyi batırdığınızı ve ardından yalanlarla düzeltmeye çalıştığınızı görüyoruz. Ancak gerçekler ortada ve halkın yaşadığı sıkıntıları göz ardı etmek, sorunları çözmeye yönelik bir adım atmamak, halkımıza yapılan büyük bir haksızlıktır. Ekonomik çıkmazın içinden yalanlarla çıkmak mümkün değildir.
Çarşı, pazar yanıyor ve halkımızın sabrı tükeniyor. TÜİK'in halkla dalga geçercesine açıklamalar yapması kabul edilemez. Halkımızın zor durumda olduğu bir dönemde gerçeklerle yüzleşmek ve adaletli, doğru politikalar uygulamak zorundayız. Bu süreçte, halkımızın yaşadığı sıkıntıları anlamak, çözüme odaklanmak ve daha adil bir ekonomik yapı oluşturmak için çaba sarf etmeliyiz.
ERGİN SÖZER