Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Enflasyon

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Enflasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enflasyon haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tunay Aslan'dan Enflasyon Tepkisi Haber

Tunay Aslan'dan Enflasyon Tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Tunay Aslan, açıklanan Türkiye'deki enflasyon rakamlarına tepki gösterdi. Aslan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve bağımsız enflasyon tahmini yapan ENAG arasındaki farkın halkın geçim sıkıntısını daha da artıracağını vurguladı. Aslan www.batiekspres.com haber sitesine yaptığı açıklamada, “ENAG enflasyonu yüzde 113 olarak açıkladı. Ancak TÜİK enflasyon rakamını yüzde 71.6 olarak duyurdu. TÜİK verilerine göre zam yapılacağı için memur ve emekli yüzde 19.3, SGK emeklisi ise yüzde 24.7 zam alacak. Yani olan yine vatandaşa olacak” dedi. Halkın enflasyonunu görmezden gelerek düzenleme yapılacağını belirten Aslan, “Bu durum, işçiye, memura ve emekliye daha az zam verilmesi anlamına geliyor. Halkın gelirlerinin azalmasına göz yumacaklar. Kur korumalı mevduat sahiplerine gelince para çok, ama işçiye, emekliye, memura, çiftçiye ve yoksullara gelince para yok” diyerek tepkisini dile getirdi. Tunay Aslan, enflasyonun gerçek oranlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini ve halkın alım gücünün korunması için adil bir düzenlemenin şart olduğunu vurguladı. Aslan, “Halkımızın geçim mücadelesi her geçen gün daha da zorlaşıyor. Enflasyonun gerçekte ne kadar yüksek olduğunu görmezden gelen yetkililer, halkın refahını değil, kendi çıkarlarını düşünüyor. Bu adaletsizliğe dur demek için mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Aslan, “Biz, CHP olarak halkın yanında olmaya, onların sesi olmaya devam edeceğiz. Bu ekonomik koşullarda halkın daha fazla ezilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. ERGİN SÖZER

Kamuda Tasarruf ve Verimlik Paketi açıklandı Haber

Kamuda Tasarruf ve Verimlik Paketi açıklandı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yaklaşık 65 yıldır Türkiye'de tasarruf genelgeleri ile kamu harcamalarında kontrol sağlamaya yönelik çalışmalar yapıldığını ifade etti. Mali disiplini esas alan bir siyasi yaklaşım içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığını yaptığı hükümetler döneminde ise 10 adet genelgenin yürürlüğe konulduğunu hatırlatarak, sonuncusunun 30 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe konan bu genelgeler ile kamu harcamalarının belli kurallara bağlandığı belirtildi. Yılmaz, son dönemlerde yaşanan gelişmelerin bu alanda daha geniş bir çerçevede ve daha güçlü adımlar atma ihtiyacını ortaya çıkardığını söyledi. 16 Nisan Kabine Toplantısı akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Orta Vadeli Programın güçlendirilmesi doğrultusunda kamuda tasarruf artışı, yatırımların önceliklendirilmesi ve yapısal reformların hızlandırılması hususlarını ifade ettiğini hatırlatan Yılmaz, "6 Mayıs Kabine Toplantısı akabinde 'Kamuda taşıtlar, binalar, haberleşme giderleri, cari harcamalar, hizmet içi eğitim, yurtdışı seyahat, kamu istihdamı gibi alanlarda’ tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişlerdir. 7 Mayıs tarihinde sosyal medya kanalıyla yaptıkları paylaşımda ise ‘bir taraftan üretip yeni pazarlara ihraç ederken, diğer taraftan içeride tasarruf kültürünü yaygınlaştırmamız gerekiyor. Buna kamu olarak inşallah biz öncülük ve rehberlik edecek, daha az kaynak kullanarak daha fazla etkide bulunacak projelere ağırlık vereceğiz' ifadelerini kullanmışlardır. Birazdan sunulacak olan çalışmamız ilgili tüm kurumlarımızın katkısı sonucunda bu talimatın tekemmül ettirilmesi ile oluşturulmuştur" diye konuştu. Tasarruf ve verimli kaynak kullanımı konusunda yaptıkları bu güncellemede iki önemli gelişme etkili olduğunu söyleyen Yılmaz, "Birincisi geçen yıl yaşadığımız tarihimizin en büyük deprem afetinin yaralarını süratle sarma ihtiyacımız, ikincisi pandemi sonrası tüm dünyanın gündemi haline gelen enflasyon ile ülkemizin kararlı bir şekilde mücadele etme iradesidir. Bugün sunduğumuz paket tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketler ile birlikte anlam ifade etmektedir. Kamuda tasarruf programımız ile sadece zorunlu olmayan harcamaları azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda kamu tüketim ve yatırım harcamalarında verimliliği esas alıyoruz. Kamu hizmetlerini aksatmadan, güncel ihtiyaçlara odaklanıp önceliklendirme yaparak, yeni yöntemleri ve teknolojileri kullanmak suretiyle birim kaynakla daha fazla sonuç üretmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu. Geçen yıl yaşanan depremlerin ilk aşamada hesap edilen maliyetinin 104 milyar doları bulduğunu bildiren Yılmaz, "Sadece merkezi idare bütçesinden deprem için tahsis edilen ödenek 2023 yılında 960 milyar TL’dir. 2024 yılı başlangıç ödeneği ise 1 trilyon 28 milyar TL olmuştur. Bu ödenekler azalmakla birlikte, önümüzdeki yıl da devam edecektir. Bu büyük ilave yükün bütçe açıkları üzerinde oluşturduğu etki ortadadır. Geçen yıl bütçe açığımızın milli gelire oranı yüzde 5,2 olurken, deprem harcamaları hariç tutulduğunda bu açık yüzde 1,6 seviyesine gerilemektedir. Bu yılın bütçesi hazırlanırken belirlenen yüzde 6,4 oranındaki açığın da önemli bir kısmı deprem bağlantılı harcamalardan kaynaklanmaktadır. Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi toplum olarak depremin yaralarını sarma konusunda milli dayanışma sergilediğimiz bir dönemde, deprem harcamalarından en küçük bir fedakarlık yapmadan kamu dengelerini sağlıklı bir zeminde sürdürme politikamızı yansıtmaktadır. Bu vesileyle depremde kaybettiğimiz canlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyor, bu zorlu süreçte depremzede kardeşlerimizin yanında olan kamu, özel kesim ve sivil toplumdan her bir kişi ve kuruluşa teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Yılmaz, ortaya koydukları yeni paketin bir yandan deprem bağlantılı çalışmalara güç verirken, diğer yandan halkın temel sorun olarak gördüğü enflasyon konusunda yürüttükleri kararlı mücadeleye katkı sunduğunun altını çizdi. “Enflasyon ile mücadelede para politikalarının yanı sıra maliye politikaları ve yapısal reformlar önem taşımaktadır” Enflasyon ile mücadelede para politikalarının yanı sıra maliye politikaları ve yapısal reformlar önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Orta Vadeli Programın da bu temel çerçeve ile şekillendirildiğini aktardı. Kamunun tasarruf yapması ve verimliliği artırmasının daha az bütçe açığına, daha az kamu borçlanmasına ve faiz yüküne, makro tasarruf oranının artmasına ve daha az cari açığa yol açacağını ifade eden Yılmaz, “Talep yönlü katkısının yanı sıra, bitme aşamasına yakın projelere, sulama ve rekabet gücünü artırıcı altyapılara yoğunlaşan kamu yatırımları arz yönlü artışla da enflasyon ile mücadelemizi güçlendirici etkide bulunacaktır” açıklamalarında bulundu. Orta Vadeli Programın enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacaklarını belirten Yılmaz, “Gelecek yıl yüzde yirminin altında, 2026 yılında ise tek haneli enflasyona ulaşmaya kararlıyız. Geçmişte başardık, yine başaracağız. Bunu sağlarken büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz. Amacımız, istikrar içinde büyümek ve kalıcı sosyal refah artışı sağlamaktır. Bu paket ve izleyen diğer çalışmalarımızla geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bütçe açığının milli gelire oranını başlangıçta öngörülenin altında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Geçen yıl milli gelire oranla yüzde 6,4 olarak tahmin edilen bütçe açığı, yıl sonunda yüzde 5,2 olarak gerçekleşmişti oldukça olumlu bir performans sergilemiştir. Bu yıl sonunda da benzer bir oranda iyileşmeyi hedefliyoruz. Harcama disiplininin yanı sıra, tahsilat oranlarını artırma ve kayıt dışılıkla daha etkin mücadele gibi yöntemlerle, kamu gelirlerinde sağlayacağımız iyileşme de bu hedefimize katkıda bulunacaktır” şeklinde konuştu. Bugün sunulacak olan tasarruf ve verimlilik paketinin geçmişten bazı farklılıklar da arz ettiğine dikkat çeken Yılmaz, “Geçmişten çıkardığımız derslerle bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemi ile hayata geçireceğiz. Ayrıca hesap verebilirlik mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bugün ilan edilen programın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olmak üzere iki ayaklı bir çalışma yürütülmektedir. Kanun gerektirmeyen hususlar konusunda hazırlıkları son aşamaya gelmiş olan genelge taslağı kısa bir süre içinde (bu hafta) Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacaktır. Kanun gerektiren hususlarda ise grubumuz ile yürütülmekte olan hazırlıklar Meclisimizin takdirine arz edilecektir” dedi. Yapılacak idari düzenlemelerin tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsayacak bir anlayış içinde hazırlandığını vurgulayan Yılmaz, “Genelgemizde tek istisna, konumu gereği TBMM olacaktır. Bu konuda Meclis Başkanımız kendi uhdesinde benzer bir çalışma yürüttüğünü ifade etmişlerdi. Yaptığımız görüşmelerde Meclisimiz tarafından alınan önlemlerin sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağını da öğrenmiş bulunuyoruz. Kendilerine bu anlamlı tutumları için şükranlarımızı sunuyorum. Kanuni düzenleme gerektiren hususlarda parti farkı gözetmeksizin tüm grupların desteğini beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Yılmaz, tüm bu çalışmalara vizyonu ve güçlü siyasi iradesi ile yön veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şükranlarını sundu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, çalışmalarda titiz bir hazırlık yürüten Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibine, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına teşekkür etti.

Mart ayında yıllık enflasyon yüzde 68,50 oldu Haber

Mart ayında yıllık enflasyon yüzde 68,50 oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 104,07 ile eğitim oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,08 ile eğitim oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5'li Düzey) 2024 yılı Mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. Özel kapsamlı TÜFE göstergesi yıllık yüzde 71,89, aylık yüzde 3,14 oldu İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,61 olarak gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) 2024 yılı Mart ayında Yİ-ÜFE, bir önceki aya göre yüzde 3,29 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,59 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,47 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 45,28 artış gösterdi. Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 58,92 arttı Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 71,19 artış, imalatta yüzde 58,92 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 18,92 azalış ve su temininde yüzde 66,23 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 53,84 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 63,73 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 64,44 artış, enerjide yüzde 11,55 artış ve sermaye mallarında yüzde 68,11 artış olarak gerçekleşti. Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 3,46 arttı Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,35 artış, imalatta yüzde 3,46 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 1,43 artış ve su temininde yüzde 2,64 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 3,45 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 3,43 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 4,31 artış, enerjide yüzde 0,70 artış ve sermaye mallarında yüzde 3,37 artış olarak gerçekleşti.

Parlar; “Gerçek enflasyon açıklanmıyor” Haber

Parlar; “Gerçek enflasyon açıklanmıyor”

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Edirne Şube Başkanı Tarık Kenan Parlar, TÜİK tarafından yüzde 64,77 olarak açıklanan enflasyonla ilgili açıklamada bulundu. Parlar, TÜİK enflasyon hesabı yaparken jant kapağı, bijon anahtarı gibi toplumda karşılığı olmayan şeylerdeki artışları baz alıyor” ifadelerine yer verdi. “KANDIRILIYORUZ” Enflasyon hakkında konuşan Parlar, “TÜİK’in açıkladığı rakamlar Orta Vadeli Program’a göre açıklanan rakamlarla aynı. Bir hedef koyuluyor ve ona göre açıklama yapılıyor. Gerçek enflasyon açıklanmıyor. TÜİK enflasyon hesabı yaparken jant kapağı, bijon anahtarı gibi toplumda karşılığı olmayan şeylerdeki artışları baz alıyor. Vatandaş temel ihtiyaç malzemelerine erişemiyor. Buna rağmen bu rakam gerçekmiş gibi açıklıyor. Açıklanan rakamlar örtülü, çarşıdaki enflasyonla uyuşmuyor. Çarşıdaki enflasyona bakılmadan açıklanan enflasyon nedeniyle kandırılıyoruz” diye konuştu. “BU ÇELİŞKİLİ DEĞİL Mİ?” Parlar, “Devlet kendi ürettiği harç, değerli kâğıt bedellerinin zam oranı neden yüzde 58 oranında? Eğer enflasyon oranında zam yaptıysa demek ki enflasyon yüzde 58, o zaman maaşlara neden yüzde 37 zam yapılıyor? Yüzde 58 yapılması gerekiyor. Eğer enflasyon yüzde 37 civarındaysa neden kendi ürettiğin ürünlere yüzde 58 oranında zam yapılıyor? Bu çelişkili değil mi?” dedi MERT ERİŞKİN

Gaytancıoğlu; “Dar gelirliyi ezerek enflasyonu düşürmeye çalışıyorlar” Haber

Gaytancıoğlu; “Dar gelirliyi ezerek enflasyonu düşürmeye çalışıyorlar”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 25, 26 ve 27’nci dönem Edirne Milletvekili Doç Dr. Okan Gaytancıoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 12 aylık ve Aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranları ile ilgili açıklama yaptı. Gaytancıoğlu, TÜİK tarafından 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 64,77 olarak açıklanan TÜFE oranının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Türkiye’deki enflasyonu hatırlatan Gaytancıoğlu, memur, asgari ücretli ve emeklilerin karşı karşıya kaldığı geçim sıkıntısına dikkat çekti. “HÜKÜMETİN HARCACMALARI BİR TÜRLÜ BİTMİYOR” Enflasyonun, fiyatların artması olduğunu söyleyen Gaytancıoğlu; “Fiyatların genel düzeyi, aynı oranda üretim artmadığı için artar. Enflasyon, talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu olarak 2 tiptir. Türkiye’de ikisi de var. Üretim artmadığı için var olan mallara zaten bir talep var, bir de başta enerji olmak üzere elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatlarındaki artışlar maliyetlere yansıyor. Bir de kamu tasarruf yapmıyor. Hükümetin harcamaları bir türlü bitmiyor” ifadelerini kullandı. “BU EKONOMİ VE MALİYE POLİTİKASI İLE HİÇBİR ŞEY GİTMEZ” Gaytancıoğlu, hükümetin uyguladığı ekonomi ve maliye politikasına dikkat çekerek; “2 sene önce faizi yüzde 19’dan yüzde 8,5’e indirdiler. Enflasyonu önlemenin tek yolu, enflasyonun üzerinde faiz vermektir. O zaman da enflasyon yüzde 20’ler düzeyindeydi. Faizler yüzde 8,5 olunca para dövize kaçtı, kur korumalı mevduat icat ettiler. Para oraya gitti. Ekonomi çok kötü. 21 yılda sata sata her şeyi bitirdiler. Dizginleyecek hiçbir şey yok. Bu ekonomi ve maliye politikası ile hiçbir şey gitmez. Ne kadar baskılarsan baskıla, maliyetler de sürekli arttığı için gıda enflasyonunda dünyada ilk 4’tesin. Türkiye bir tarım ülkesi, gıdayı nasıl pahalıya yer? Türkiye enerjide dışa bağımlılığı azaltabilir, güneşten yararlanabilir. Yaralanmıyor; onun yerine ormanlarımızı, doğal varlıklarımızı, meralarımızı talan ediyoruz. Yabancıların termik santrallerine burada para ayırıyoruz” dedi. “VERGİYİ ÇOK KAZANANDAN ALMALILAR” Türkiye’de maliyetlerin çok yüksek olması nedeniyle ciddi bir maliyet enflasyonu olduğunu söyleyen Gaytancıoğlu; “Adana, Mersin ya da Antalya’dan 3 TL olan mandalinayı kamyona yükledikten sonra İstanbul’a gelince neden 10 TL oluyor? Çünkü akaryakıt pahalı. Akaryakıttan vergi aldığın için sürekli zam yapıyorsun. Bunlar kamu harcamalarıdır. Kamu niye zam yapıyor? Çünkü emekliye, işçiye maaş verecek ve yeterince vergi toplayamıyor. Çünkü vergiyi sadece harcamalardan alıyor. Aslında vergiyi çok kazanandan, çok geliri olandan alması lazım. 3-5 tane evi olandan çok düşük vergi alıyorsun. Normal telefonla konuşan bireylerin hepsi, geliri ister 7 bin 500 TL olan bir emekli olsun, ister aylık geliri 750 bin TL olan Dilan Polat olsun aynı parayı ödüyor. Bu haksızlıktır. Bu haksızlıklar giderilmeden Türkiye’de enflasyon önlenmez” sözlerine yer verdi. “ALIM GÜCÜNÜ AZALTIYORSUN” Gaytancıoğlu, Türkiye’de yaşanan maliyet enflasyonunun çözümünü açıklarken; “Bunun tek çözümü vardır; üretim ve verimliliktir. Üreteceksin; ürettikçe maliyetler kendiliğinden düşecek. Üretmek için de belirli sektörleri desteklemen lazım. Bunun başında da tarım ve imalat sektörleri gelir. Tarım ve imalat sektörlerini, özellikle tarıma dayalı sanayi sektörünü desteklediğin zaman Türkiye bir katma değer yaratır. Dünyada başka bir reçete ile olmaz. Acı reçete ile olur ki onu zaten yaşıyoruz. Yıllardır acı reçeteyle emeklinin, işçinin maaşına doğru dürüst zam yapmıyorlar. Asgari ücret yüzde 49 artıyor, enflasyon rakamları yüzde 65 ki bunlar TÜİK rakamlarıdır. Memur ve emeklilere yüzde 49 veriyorsun ama enflasyonun onun üzerinde. Demek ki dar ve sabit gelirlileri ezerek enflasyonu düşürmeye çalışıyorsun. Onlara az para veriyorsun, onlara vermen gerekenden tasarruf yapıyorsun. Böylece onların alım gücünü azaltıyorsun” dedi. “SEÇİMLERDEN SONRA İŞSİZLİK OLARAK BİZE DÖNECEK” Türkiye’de alım gücünün azalması ile birlikte üretim sektörünün de canlandırılamadığını belirterek; “Çünkü talep düşüyor. Talep düştükçe de iflaslar artıyor, esnaf kepenk kapatıyor, ticarethaneler bitiyor ve vergi toplayamıyorsun. Vergi toplayamayınca da faizi yükselterek kamu harcamalarını finanse etmeye çalışıyorsun. Bu bir kısır döngüdür. Buradan çıkış, bu politikalarla olmaz. Belirli sektörleri destekleyerek üretimi artırmak ve bu şekilde oralara kaynak aktararak üretim ve verimliliği sağlamak gerekir. Bunu yapmazsak özellikle seçimlerden sonra işsizlik olarak bize dönecek. Çünkü tüketim, harcamalar azaldıkça üretim de azalacak. Fabrikalar üretecek ama kimse satın almayacak. Halk, temel ihtiyaç maddeleri dışında bir maddeyi almakta zorlanacak. Bunun sonuçlarına hep birlikte katlanacağız. Bu politikalardan kesinlikle vazgeçmek lazım” ifadelerine yer verdi. “TÜİK RAKAMLARI İLE FİYATLAR ARASINDA DAĞLAR KADAR FARK VAR” Gaytancıoğlu, TÜİK tarafından açıklanan rakamların da gerçeği yansıtmadığını söyleyerek; “Açıklanan rakamlar yanlış ve gerçeği yansıtmıyor. Sokakta, çarşıda, pazarda gördüğümüz fiyatlarla TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasında dağlar kadar fark var. Geçen sene 100 TL’ye satın aldığım peyniri bugün 167 TL’ye mi alıyorum? Böyle bir şey yok; peynir 250 TL. Demek ki rakamlar yanlış” dedi. “HALİNDEN MEMNUN OLAN YOK” Türkiye’deki enflasyon ile birlikte memur, asgari ücretli ve emekliler arasında da huzursuzluk yaşandığına dikkat çeken Gaytancıoğlu; “Bunlar enflasyonun sonuçlarıdır. Sosyal gerginlikler artar. İnsanlar gergin ve huzursuz olurlar, gelecek kaygısı taşırlar. Eskiden emeklinin maaşı asgari ücretin üzerindeyken şimdi emeklinin maaşı, asgari ücretlinin yarısı kadar oldu. Emekliler çok kötü bir durumda ve sokağa çıkamıyorlar. ‘Ben terk edildim, benimle ilgilenen yok’ düşüncesine kapanıyorlar. Herkesin durumu kötü. Halinden memnun olan kimse yok” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

2023 yılı enflasyonu yüzde 64,77 oldu Haber

2023 yılı enflasyonu yüzde 64,77 oldu

Buna göre, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 64,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,86 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,39 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 93,24 ile lokanta ve oteller oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,33 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 5,30 ile eğlence ve kültür oldu. Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 68,02, aylık yüzde 2,39 oldu İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,39, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 68,02, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,02 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 58,58 olarak gerçekleşti. Yİ-ÜFE yıllık yüzde 44,22, aylık yüzde 1,14 arttı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 44,22, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,22 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 49,93 artış gösterdi. Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık yüzde 53,68 arttı Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 65,59 artış, imalatta yüzde 53,68 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 29,69 azalış, ve su temininde yüzde 66,97 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 47,72 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 60,07 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 64,37 artış, enerjide yüzde 1,69 azalış ve sermaye malında yüzde 65,07 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık yüzde 2,00 arttı Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,00 artış, imalatta yüzde 2,00 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 11,40 azalış ve su temininde yüzde 7,34 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 2,54 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,50 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,23 artış, enerjide yüzde 6,63 azalış ve sermaye malında yüzde 2,27 artış olarak gerçekleşti. Yıllık Yİ-ÜFE'ye göre 7 alt sektör daha düşük, 22 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi Yıllık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 29,69 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 84,96, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 70,67, motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 70,34 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık Yİ-ÜFE'ye göre 8 alt sektör daha düşük, 21 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi Aylık en yüksek azalış; yüzde 11,40 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, yüzde 3,63 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 2,27 ile ham petrol ve doğal gaz alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 7,35, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması yüzde 7,34, giyim eşyası yüzde 4,30 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.