Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gaytancıoğlu

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Gaytancıoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gaytancıoğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gaytancıoğlu; “Çiftçinin hesabına 1,5 TL geçmeli” Haber

Gaytancıoğlu; “Çiftçinin hesabına 1,5 TL geçmeli”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne önceki dönem Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ayçiçeği çiftçisi için açıkladığı kilogram başına 1,5 TL’lik destekleme primi ile ilgili açıklama yaptı. Gaytancıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 1,5 TL’lik destekleme priminin yalnızca kuru tarım yaptığını beyan eden ayçiçeği çiftçisine verildiğine dikkat çekerek, sulu tarım yaptığını beyan eden çiftçilere ise 1 TL verilmesine tepki gösterdi. Gaytancıoğlu, destekleme priminin tüm ayçiçeği çiftçileri için geçerli olması için çağrı yaptı. “ASLINDA KENDİ KENDİMİZE YETERLİ OLABİLİRİZ” Edirne’deki bir ayçiçeği tarlasında konuyla ilgili konuşan Gaytancıoğlu, Türkiye’nin petrolden sonra en fazla döviz ödediği ürünün ayçiçeği olduğunu belirterek; “Petrolden sonra en fazla dövizi ödediğimiz bir tarladayız; ayçiçeği tarlasındayız. Yılda 2,5-3 milyar Dolar dövizi Ukrayna, Rusya gibi ülkelere ödüyoruz. Aslında çok rahat kendi kendimize yeterli olabiliriz ama bu konuda nitelikli politikaları yıllardır geliştiremedik” ifadelerini kullandı. “SULU BEYAN EDENLERE 1, KURU BEYAN EDENLERE 1,5 TL YATMIŞ” Gaytancıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ayçiçeği çiftçisine destekleme primi uygulamasını açıklarken; “Geçtiğimiz yıl çok ciddi bir kuraklık oldu. Çiftçimiz 150-200 kilogram ayçiçeği verimi beklerken; 30-50 kilogram verim aldı ve çok mağdur oldu. Tarım Bakanlığı da bunu gördü. Ayçiçeğinde kilogram başına 1 TL destekleme primi var. ‘Bunu 1,5 TL’ye çıkartalım’ dedi. Ama çiftçimiz dün köyüne asılan askıya bir baktı, 1 TL hesaplanmış. Bu askıdan sonra Ziraat Bankası’na gidiyor, ne zaman ödeneceği de belli değil. Niye böyle olduğunu araştırdığımızda, sulu tarım beyan edilen yerlerde 1 TL, kuru olan yerlerde 1,5 TL yatmış. Tarlası kuruysa kuraklıktan etkilenmiş, sulu olan yerler kuraklıktan etkilenmemiş mi? Örneğin; bu tarla sulu ama sulanamıyor. Çünkü kuyular kapalı. Kuyuları çalıştırmak elektrik ile oluyor. Ciddi bir mazot sarfiyatı, ciddi bir masraf var. Çiftçi zaten tarlasını sulayamıyor. Yağış ne kadar yağarsa ona mahkûm kalıyor. Ama tarlasını sulu beyan ediyor. Çünkü kooperatiflere taahhüt veriyor. Rekolte beyannamesinde eğer verimi yükselirse o ürünü satın alması için beyanname veriyor” dedi. “LÜTFEN BU YANLIŞTAN DÖNELİM” Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslenen Gaytancıoğlu; “Lütfen bu yanlıştan dönelim. Madem 1,5 TL dediyseniz bütün ayçiçeği üreticilerine kilogram başına 1,5 TL’yi verin. Askıya çıkan hesaplamaları yeniden düzeltin. Çiftçinin hesabına 1,5 TL geçmeli” sözlerine yer verdi. HABER MERKEZİ

“Çiftçimiz borç içinde kıvranıyor” Haber

“Çiftçimiz borç içinde kıvranıyor”

www.batiekspres.com haber sitesine açıklamada bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) önceki dönem Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu şunları dile getirdi: “Cumhuriyetimizin 100.yılında Ocak-Ekim aylarını kapsayan 10 aylık süreçte rekor buğday ithalatı yaptık. Kendi çiftçimize verebileceğimiz 3.2 milyar doları başka ülkelerin çiftçilerine ödeyerek 10 milyon ton ithalat yaptık. Halbuki Cumhuriyetimizin 100. yılında rekor bir üretim yapmalıydık. Bu durum, tarım sektöründe ciddi sorunların olduğunu göstermektedir. Ülkemizin kendi tarım potansiyelini değerlendirememesi, çiftçilerimizin zor durumda olmasına neden olmaktadır. Bizim çiftçimiz, Tarım Kredi, Ziraat Bankası, özel bankalar kıskacında borç içinde kıvranıyor. Üretimdeki bu düşüş, sadece ekonomik değil aynı zamanda güvenlik sorunlarını da beraberinde getirebilir. Tarım, bir ülkenin temel direğidir ve bu alandaki zorluklar ülke genelindeki ekonomik dengeleri etkileyebilir. Bu nedenle, tarım politikalarının gözden geçirilmesi ve çiftçilerimizin desteklenmesi büyük bir aciliyet taşımaktadır. Bu süreçte alınan kararların, çiftçilerimizin refahını artırmaya yönelik olması gerekmektedir. Tarımsal üretimde milli güvenliğimizi sağlamak adına atılacak her adım, ülkemizin geleceği için hayati öneme sahiptir. Cumhuriyetimizin 100. yılında tarım sektörüne yapılan yatırımların artırılması ve çiftçilerimizin desteklenmesi, ülkemizin daha güçlü bir geleceğe sahip olmasına katkı sağlayacaktır.” ERGİN SÖZER

“ENFLASYONUN ALTINDA EZİLİYORUZ” Haber

“ENFLASYONUN ALTINDA EZİLİYORUZ”

Gaytancıoğlu, TÜİK tarafından açıklanan Ağustos ayı enflasyonunun yüzde 47,83, ENAG tarafından açıklanan enflasyonun ise yüzde 122,88 olduğunu ifade ederek, gerçek enflasyonun halkın farkında olmadığı şekilde yüzde 100'ün üzerinde olduğunu vurguladı. Bu rakamların, mutfaklarda yangınların devam ettiği ve yoksulluğun arttığı bir dönemde, gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğunu söyledi. www.batiekspres.com haber sitesine konuşan Gaytancıoğlu şunları söyledi: Bildiğiniz gibi, enflasyon ülkemizin ve halkımızın belini büken önemli bir ekonomik sorundur ve maalesef halk olarak enflasyonun altında eziliyoruz. TÜİK tarafından açıklanan Ağustos ayı enflasyonu yüzde 47,83, ENAG tarafından açıklanan enflasyon ise yüzde 122.88 olarak kayıtlara geçmiştir. Ancak hepimiz biliyoruz ki, bu resmi rakamlar gerçekleri yansıtmaktan uzaktır ve halkın gerçek enflasyonu yüzde 100'ün üzerindedir. Mutfaklarımızda yangınlar sönmeyecek derecede yükselmişken, yoksulluk artış gösteriyor ve gerçekleri yansıtmayan resmi rakamlar, halkın zor durumda olduğunu gizlemeye yetiyor. Son bir ay içinde mazota ve benzine yapılan yaklaşık yüzde 100'e varan zamlardan, genel olarak tüm ürünlerin fiyatlarındaki artıştan ve temel ihtiyaçların katlanarak pahalı hale gelmesinden hepimiz etkileniyoruz. Ekmek 8 TL, simit 10 TL olmuşken, insanlarımız geçim sıkıntısı içinde kıvranıyor. Emekli maaşları 7 bin 500 lirada ve sürekli eriyor, emekli vatandaşlarımız sokağa çıkamaz hale geliyor. Böylesine zorlu bir dönemde, ekonomik sıkıntıların üstü kapatılmak yerine açıkça ele alınması ve çözüm yollarının bulunması gerekmektedir. Üzülerek ifade ediyorum ki, yanlış politikalarla ekonomiyi batırdığınızı ve ardından yalanlarla düzeltmeye çalıştığınızı görüyoruz. Ancak gerçekler ortada ve halkın yaşadığı sıkıntıları göz ardı etmek, sorunları çözmeye yönelik bir adım atmamak, halkımıza yapılan büyük bir haksızlıktır. Ekonomik çıkmazın içinden yalanlarla çıkmak mümkün değildir. Çarşı, pazar yanıyor ve halkımızın sabrı tükeniyor. TÜİK'in halkla dalga geçercesine açıklamalar yapması kabul edilemez. Halkımızın zor durumda olduğu bir dönemde gerçeklerle yüzleşmek ve adaletli, doğru politikalar uygulamak zorundayız. Bu süreçte, halkımızın yaşadığı sıkıntıları anlamak, çözüme odaklanmak ve daha adil bir ekonomik yapı oluşturmak için çaba sarf etmeliyiz. ERGİN SÖZER

GAYTANCIOĞLU BASIN BAYRAMINI KUTLADI Haber

GAYTANCIOĞLU BASIN BAYRAMINI KUTLADI

Basının toplumun haber alma ve bilgi edinme hakkının teminatı olduğunu belirten CHP önceki dönem Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, basın çalışanlarının özgürce çalışabilmesi, haberleri doğru ve tarafsız bir şekilde sunabilmeleri, demokrasinin işleyişi ve toplumun gelişimi açısından büyük bir önem taşıdığını söyledi. Gaytancıoğlu yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Türkiye'nin basın tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Basın Bayramı'nı coşku ve umut dolu bir şekilde kutluyoruz. Aynı zamanda, basının sansürünün kaldırılışının yıl dönümünü de gururla anıyoruz. Basın, demokratik bir toplumun temel taşıdır ve güçlü bir demokrasi için bağımsız ve özgür basın olmazsa olmazdır. Basın, toplumun haber alma ve bilgi edinme hakkının teminatıdır. Gazeteciler, demokrasinin gözcüleri ve kamuoyunu bilgilendiren önemli aktörlerdir. Onların özgürce çalışabilmesi, haberleri doğru ve tarafsız bir şekilde sunabilmeleri, demokrasinin işleyişi ve toplumun gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır. Ne yazık ki, geçmiş dönemlerde Türkiye'de basın özgürlüğü çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldı. Sansür, baskı ve kısıtlamalar, basının özgürce haber yapmasının önüne geçiyordu. Bu durum, demokrasimiz ve toplumsal gelişimimiz için büyük bir handikaptı. Ancak, zorlu geçmişe rağmen, basın mensupları ve medya çalışanları, cesurca görevlerini yerine getirmeye devam ettiler. 24 Temmuz’un Basın Bayramı olarak kutlanıyor olması bizleri umutlandırıyor. Çünkü 24 Temmuz 1908'de, Osmanlı İmparatorluğu'nda sansürün kaldırıldığı tarih olarak tarihe geçti. Bu anlamlı gün, basının özgürlüğüne ve sansürsüz haber yapma hakkına vurgu yapar. Basın Bayramı, Türkiye'nin basın özgürlüğüne verdiği önemi ve basın mensuplarına olan saygısını bir kez daha gösterme fırsatı sunar. Bu özel günde, tüm gazetecileri ve basın çalışanlarını yürekten kutluyor, onların tarafsız ve doğru haber yapma çabalarını takdirle karşılıyoruz. Basının gücü, demokrasiye olan inancımızı güçlendirirken, vatandaşlarımızın bilinçli bir şekilde toplumsal olayları anlamalarına ve katılımcı bir demokrasiyi desteklemelerine yardımcı olur. Ancak, basın özgürlüğü konusunda hala ilerlememiz gereken noktalar var. Basın mensuplarının özgürce çalışabildiği, sansürün olmadığı ve haber yapma hakkının güvence altında olduğu bir Türkiye için mücadelemiz devam edecek. Demokrasimizin sağlıklı işlemesi için basının özgürlüğüne verdiğimiz önemi hiçbir zaman unutmayacağız. Bu vesileyle, basın mensuplarının zorlu görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları tüm zorlukların üstesinden gelmelerini diliyoruz. Basın Bayramı, basın özgürlüğü ve demokrasi mücadelemizin bir simgesi olarak hepimizin gurur duyması gereken bir gün. Her bir basın emekçisinin yüreğine sağlık.” ERGİN SÖZER

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.