"GÖÇEBE ARICILIK APAYRI BİR TUTKU"

Babasından öğrendiği göçebe balcılığı sürdüren Hikmet Yılmaz (59), ailesiyle Suakacağı köyüne kurdukları kovanlarda karaçalı ve çiçek balı üretiyor.

Hikmet Yılmaz'ın bal üretim sürecinde en büyük destekçisi ailesi oluyor.

Yılmaz'ın eşi, iki oğlu, gelinleri ve beş torunu kovan temizliğinden bal sağımına kadar yapılan işlemlerde çalışıyor.

Muğlalı aile aylarca kaldıkları köyde kovanlarının yanı başında yaşamını sürdürüyor.

Göçebe arıcı Hikmet Yılmaz, nisan ayının başında Muğla'dan TIR’la getirdikleri kovanları köyün yakınına koyduklarını söyledi.

Ailesiyle karavanda yaşadığını belirten Yılmaz, "Arılarımıza özenle bakıyoruz. Öncelikle bu bölgede arılarımız kanoladan yararlanıyor, daha sonra karaçalı bitkisinden balımızı üretiyoruz. Memleketimize dönmeden önce de arılarımız ayçiçeğinden çiçek balı üretiyor. Ağustos ayının başında ise memleketimize dönüyoruz." dedi.

Yılmaz, ürettikleri balın kalitesinin yüksek olduğunu ve yurdun dört bir yanından sipariş aldıklarını dile getirdi.

Çoluk çocuk üretime devam ettiklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yaşadığımız bölge kırsal bir bölge ve orada çam balı üretiyorduk. Zaman zaman bir yıl bal veriyor bir yıl vermiyordu. Yıl boyunca boşta kaldığımız zamanlar oluyordu. Onun için alternatifi çiçek balında bulunduk ve Edirne'ye adım attık. 2007'den bu yana Trakya'da arıcılık yapıyoruz. Göçebe arıcılık apayrı bir tutku. Zamanı geldiğinde, kuşlar uçtuğunda 'ben bal üretmeye gidiyorum' dersin. Arı kendini size bağlar."

"Bal borsası" talebi

Hikmet Yılmaz'ın oğlu Mehmet Emin Yılmaz da tüm ailenin geçimini arıcılıktan sağladığını anlattı.

Doğada yaşamanın ve üretmenin mutluluk verici olduğuna değinen Yılmaz, "950 kovanımız var, yılda 25 ila 27 ton bal üretiyoruz. Karaçalı balı prolin değerleri yüksek, tadı ve aroması güzel bir bal. Bunu müşterilerimize pazarlıyoruz. Ayçiçeği balı toptan gidiyor ve tüccarlar alıyor. Daha sonra memleketimize gidiyoruz ve çam balı üretiyoruz." diye konuştu.

Yıl boyunca üretimi sürdürdüklerini belirten Yılmaz, buğday ve ayçiçeğinde olduğu gibi bal için de bir taban fiyat belirlenmesi için "bal borsası" kurulmasını önerdi.