Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir tarafta şehrin trafiğini rahatlatmak için kılını kımıldatmayanlar var, diğer tarafta metrosundan tüneline tüm ulaşım projelerini seferber edenler var. Allah'ın izniyle 31 Mart'ta bu düğümü çözecek ve İstanbul'un 'Türkiye Yüzyılı' yürüyüşünü biz başlatacağız." dedi.
Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen Yeniden Büyük İstanbul Mitingi'ndeki konuşmasında, İstanbul'un temel sorununun imkan ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliği olduğunu söyledi.
Bununla yüzleşmek yerine kabahatlerini örtmek için bir de "engelleniyoruz" yalanına sarınıldığını dile getiren Erdoğan, "Bunların hepsi belgelidir. Engellenme diye bir şey yok, tüm belediyeler ne alıyorsa İstanbul fazlasıyla bunu almıştır. Halbuki rahmetli Barış Manço'nun dediği gibi, 'Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker.' Son 5 yılda 5 katına çıkartılan belediye borçlarıyla gelen kaynak, şahsi ihtiraslara hizmet edecek işlere harcanırsa elbette oradan eser çıkmaz. Yaşanan diğer rezillikler bakımından da bu şehir 30 yıl geriye gitti." diye konuştu.
Erdoğan, bütün olanları İstanbulluların da gördüğünün altını çizerek, şöyle devam etti:
"Balya balya, bavul bavul paralar bir yerlerden geliyor, bir yerlere gidiyor. 'Hatırlamıyorum, unuttum' diyerek, şu ana kadar kimse bu görüntülerin makul, mantıklı, tutarlı bir izahını yapamadı. Partiye bina alınmasından vergi kaçırmaya pek çok şey söylendi. Ama hala maşeri vicdanı tatmin eden bir açıklama duyamadık. Tam tersine her konuşanla iş biraz daha karmaşık hale geliyor, çirkinleşiyor, biraz daha dal budak sarıyor. Tüm bu rezilliklerle siyaset kirlendi. Namuslarına emanet edilen oyları kirlettiler. Şehr-i İstanbul'u kirlettiler. İstanbul'u bunların eline bırakmamak, hem bu şehre hem bu şehirde yaşayanlara inanın vicdan borcumuzdur. Bakınız bugün İstanbul bir yol ayrımında bulunuyor. Bir tarafta 'Sadece ben' diyenler var, diğer tarafta 'Sadece İstanbul' diyenler var. 'Sadece İstanbul' diyenler olarak bu işi hafta sonunda hallediyor muyuz? 'İstanbul'u nimet' olarak görenlere, gereken dersi 31 Mart günü veriyor muyuz? İstanbul'a hizmet için gereken adımı haftaya bugün atıyor muyuz? Kardeşlerim, bunun için bir hafta çok çalışacağız ve gayret edeceğiz. Adımı da inşallah en güzel şekliyle atıp, 1 Nisan'dan itibaren 'Yeniden İstanbul' diyerek yola devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ana Kademe, Gençlik Kolları ve Kadın Kolları teşkilatına seslenerek, "Bu adımı atmaya var mıyız? Bir tarafta yaklaşan deprem tehlikesini umursamayanlar var, diğer tarafta İstanbul'u depreme hazırlamak için programı, projesi hazır olanlar var. Bir tarafta şehrin trafiğini rahatlatmak için kılını kımıldatmayanlar var, diğer tarafta metrosundan tüneline tüm ulaşım projelerini seferber edenler var. Allah'ın izniyle 31 Mart'ta bu düğümü çözecek ve İstanbul'un 'Türkiye Yüzyılı' yürüyüşünü biz başlatacağız." ifadelerini kullandı.
- "Biz, eksiğini ve hatasını asla inkar etmeyen bir ekibiz"
"Türkiye Yüzyılı" için söz istediğini kaydeden Erdoğan, "Ev ev, dükkan dükkan, sokak sokak, semt semt, ilçe ilçe İstanbul'u, düğüne, şölene, toya hazırlar gibi 31 Mart'a hazırlamaya söz veriyor musunuz? Erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, çalışanı ve işvereniyle, ülkemizin neresinden gelirse gelsin, geleceğini bu şehirde kuran her bir ferdiyle, İstanbul'a sahip çıkmaya söz veriyor musunuz? Seçim günü hem sandığa gitmeye hem sandığı namusumuz gibi korumaya söz veriyor musunuz?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un mert olduğunu ve sözünü tuttuğunu, bugüne kadar ne kendilerinin İstanbul'a ne de İstanbul'un kendilerine mahcup olduğunu söyledi.
Muhalefet gibi yanlışı, kusuru ve kabahati millette arayanlardan olmadıklarının altını çizen Erdoğan, şunları belirtti:
"Biz, eksiğini ve hatasını asla inkar etmeyen bir ekibiz. Milletimize kulak veriyoruz, sizden gelen geri dönüşlere göre kendimizi sürekli yeniliyor, ufkumuzu genişletiyoruz. Bugün de hem İstanbul'da hem tüm Türkiye sathında bizden daha dinamik, bizden daha enerjik, bizden daha vizyon sahibi bir kadro göremezsiniz. Varsın onlar karınlarında kırk tilki dolaştırıp kırkının da kuyruğunu birbirine değdirmeyecek ihtiraslar ve cinlikler peşinde koşsunlar. Biz hasbi ve harbi duruşumuzla, tevazumuzla, hüsnüniyetimizle daima milletimizin emrinde, hizmetinde, huzurunda olacağız."
- "Milletimizin bizatihi kendisi bizim referansımızdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, referansın nereden verildiğinin bir kişinin nereden beslendiğini gösterdiğini aktararak, milletin bizatihi kendisinin referansları olduğunu, millete inandığını, onların da kendisine inandığını bildiğini ifade etti.
İstanbul'la birlikte diğer 80 vilayette kazandırdıkları eserlerin kendilerinin referansı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Hak ve özgürlükler alanında hayata geçirdiğimiz tarihi reformlar, bizim referansımızdır. Demokrasimizi vesayetin sultasından kurtararak güçlendirmemiz, bizim referansımızdır. Milli iradenin önündeki engelleri kaldırarak ülkemizde hakim kılmamız bizim referansımızdır. Dünyadaki tüm mazlumların umudu haline gelen bir Türkiye gerçeği, bizim referansımızdır. Girdiğimiz 17 seçimin hepsinden zaferle çıkmamızı da aynı şekilde bu referanslarımıza borçluyuz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ayrımcılığın her çeşidini elimizin tersiyle ittik"
Erdoğan, her seçim öncesinde insanları korkutmak için kendileriyle ilgili ortaya bir sürü yalan ve iftira atıldığını fakat iftira atanların bir kez olsun haklı çıkmadıklarını, onların hiçbir zaman akıllanmadığını ve kendilerini düzeltmediğini dile getirdi.
"Onlar ne derse desin biz asla istismar siyaseti yapmadık. Kimlik siyaseti gütmedik. Kimsenin meşrebiyle, kökeniyle, hayat tarzıyla ilgilenmedik." diyen Erdoğan, bu kişilerin sandıkta hangi partiye oy verdiğine bakmadıklarını, bunun çetelesini tutmadıklarını vurguladı.
Ayrımcılığın her çeşidini ellerinin tersiyle ittiklerinin altını çizen Erdoğan, "Belediyelerimizin ve kamu kurumlarının kapılarını, Türkiye'ye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese açık tuttuk. Siyasi rekabetin, siyasi husumete dönüştürülerek, insanlarımız arasında bir fitne unsuru haline getirilmesine müsaade etmedik. Hele hele kazanma değil, sadece kaybettirme şantajıyla siyaset yapma fırsatçılığına hiç dönüp bakmadık." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açık ve net ifade etmek istediğini anlatarak, "Biz, 1994'te bu şehrin emanetini devralırken neredeysek, 2002'de Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu üstlenirken hangi gayeyle hareket ediyorsak, bugün de aynı prensiplere bağlıyız. Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız, Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz?" sorusuna, kalabalık "Hazırız" yanıtını verdi.
Seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençlere kapı kapı dolaşmaya hazır olup olmadıklarını da soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalıktan "Evet" yanıtını aldı.
Erdoğan, "İstanbul'la birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız?" sorusuna da kalabalığın evet yanıtını vermesi üzerine, şöyle devam etti:
"İşte benim sevdam İstanbul budur. İşte benim son nefesime kadar ömrümü vakfettiğim İstanbul budur. Aşkım İstanbul budur, sevdam İstanbul budur. İnşallah sizlerle birlikte ramazanın bayramı gelmeden 31 Mart'ı milli irade bayramı haline getireceğiz. Büyükşehriyle ilçeleriyle İstanbul'un belediyecilik hizmetlerinde yeni bir dönemin kapılarını beraberce açacağız. İstanbul'un 5 yıllık fetret devrine son vererek, şehrimizde eser ve hizmet siyasetini inşallah tekrar başlatacağız. 31 Mart seçimlerinin aziz İstanbul'la birlikte tüm vilayetlerimiz, tüm vatandaşlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim hepinizden razı olsun diyorum ama şu 1 haftayı çok iyi geçirmemiz lazım."
- "İstanbul'a ancak hizmet ederek layık olunmaya çalışılır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde İstanbul'un kötü halini anımsatarak, "Çöp, çukur ve çamur. CHP demek bu. Ekrem denilen arkadaş burada göreve başladıktan sonra ne değişti? Yine çöp, çukur, yarı zamanlı mesai. Bunu yaptı. Şimdi de bakıyorsunuz, israftan bahsediyor. Yav israf sende. Sen her şeyi israf olarak zaten yaptın ve akıllı belediyecilik diyor. Nerede akıllı belediyecilik? Akılsız belediyecilik. Şu İstanbul'da neler çekmedik ya, neler. Şimdi bütün bu dönüşümü, devranı Allah'ın izniyle değişmeye var mıyız? Şu bir hafta gece gündüz demeden çalışıyor muyuz? Ana kademe, durmuyoruz. Yakın markajla çalışacağız. Çok koşacağız, çok çalışacağız ve Yeniden İstanbul muradını gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Haliç'in rezillik olduğunu ve Haliç'i çamur deryasından ekibiyle kurtardığını dile getiren Erdoğan, 9,5 kilometre Alibeyköy'deki taş ocağına çamuru, pisliği kendilerinin aktardıklarını ve şimdi orada oyun parkları olduğunu anlattı.
İstanbul'a ancak hizmet ederek layık olunmaya çalışılacağını vurgulayan Erdoğan, şimdi Haliç'te balık tutulduğunu ve yüzüldüğünü kaydetti.
Erdoğan, "Bu durup dururken olmadı, kardeşinizle oldu. Oradan beni Başbakanlığa gönderdiniz, oradan Cumhurbaşkanlığına gönderdiniz. Bu kardeşiniz de sizlere hakim olmaya değil, hizmetkar olmaya geldi. Kendini İstanbul'un sahibi zanneden ne bu şehri, ne bu şehrin insanlarını hiç anlamamış olanlarla bir yere varılmaz." yeklinde konuştu.
- "İstanbul'un temel sorunu, imkan ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliğidir"
Belediye Başkanlığıyla Başbakanlığıyla ve Cumhurbaşkanlığıyla 30 yıldır bu şehrin emrinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "Yarım asrı bulan siyasi hayatımızda bu şehri düşünmediğimiz, onun için ne yapabileceğimizin sancısını çekmediğimiz tek bir günümüz yoktur. Bu sayede ulaşımıyla suyuyla Haliç'iyle yeşil alanlarıyla çevresiyle temizliğiyle konutuyla İstanbul'u yeni bir lige çıkardık. Sıkılmadan, utanmadan 'Metro yaptım.' diyor. İstanbul'daki mevcut metroların tamamı bize aittir, bize. Bunları biz yaptık. Bizden sonra gelen arkadaşlarımız da aynı vizyonla aynı heyecanla eser ve hizmet siyasetini sürdürdü." dedi.
Kendilerinden devraldıkları hizmet bayrağını yüceltmek için çalışan belediye başkanı arkadaşlarının tamamını şükranla anan Erdoğan, 3 yıl önce ebediyete irtihal eden merhum Kadir Topbaş'a ve geçen ay trafik kazasında hayatını kaybeden AK Parti İstanbul Kadın Kolları İl Başkan Yardımcısı Fatma Sevim Baltacı'yı da rahmetle yad etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tüm bu emeklerin ardından İstanbul son 5 senedir yeniden 1989-1994 dönemine dönme emareleri göstermeye başladı. Eser ve hizmet namına zaten ortada elle tutulur hiçbir eser yok. Üzerinde emekleri olmayan işleri sahiplenme cinliklerini bir kenara bırakırsak geriye koskoca kayıp 5 yıl kalıyor. Eskilerin deyimiyle ıslığı dağı tutup güttüğü bir keçi olanların elinde İstanbul adeta eziyet çekti. Gerçi İstanbul'a bir şey yapmak için önce hem kafanızın hem kalbinizin hem mesainizin tamamını bu şehre vermeniz gerekiyor. Yarısı kayakta, yarısı tatilde, yarısı seçim kampanyalarında genel başkanını devirmek için geçen bir dönemden geriye elbette bir şey kalmaz, kalmıyor. İstanbul'un temel sorunu, imkan ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliğidir."
İstanbul için önemli bir prestij projesi olan Haliç Yat Limanı Kompleksi'nin ilk etabının gelecek aylarda hizmete gireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çamlıca Televizyon ve Radyo Kulesi, İstanbul'un sembol eserlerinden biri haline geldi. İnşa ettiğimiz tesislerle İstanbul'a yıllık 640 milyon metreküp içme suyu temin ediyoruz." dedi.
Kalabalığa "Yaparsa?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinge katılanlardan "AK Parti yapar." yanıtını alınca, "Peki bu zat ne yaptı?" sorusunu yöneltti.
Süleymaniye, Fatih, Mihrimah Sultan, Yavuz Sultan Selim ve Piyale Paşa camilerinin de aralarında olduğu ecdat yadigarı eserlerin restorasyonunu yapıp ihya ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Milletimizin 80 yıllık hayalini gerçekleştirip Ayasofya'yı, Allah'a hamdolsun yeniden ibadete açtık. Sultan Fatih'in vasiyetine uygun şekilde bugün Ayasofya-i Kebir Camii'nin minarelerinden günde 5 kez ezanı Muhammedi yükseliyor, kubbelerini aşrı şerifler, tekbirler, salavatlar, Kur'an tilavetleri süslüyor. Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasını inşa ederek, İstanbul'a iftihar vesilesi bir eser daha kazandırdık. Bitmedi, Rami Kışlası'nı restore edip, kütüphane yanında pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezine dönüştürdük."
- "Şehrimizin son 5 senede yaşadığı irtifa kaybını anlatacağız"
Mitingde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'a yaptığı hizmetlerin yer aldığı video izletildi.
Video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah'ın izniyle, 31 Mart'tan sonra bunlara, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizle işbirliği içinde çok daha fazlasını ekleyeceğiz." ifadesini kullandı.
Bunun için kalan 6 günün çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hanım kardeşlerime özellikle sesleniyorum; unutmayın kale içeriden fethedilir, bu kaleyi siz fethedeceksiniz. Ben size inanıyorum ve bunu başaracaksınız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hala kafası karışık, kararını verememiş eşimiz, dostumuz, komşumuz varsa eve gidince onları mutlaka arayacağız. Kırgınlık varsa gidereceğiz, kafasında soru işaretleri varsa hepsine tek tek cevap vereceğiz. Önceki seçimlerde başka partilere veya adaylara oy vermiş, ama mevcut yönetimden rahatsız olan kardeşlerimize de ulaşacağız. Trafikten depreme, şehircilikten ulaşıma kadar şehrimizin son 5 senede yaşadığı irtifa kaybını anlatacağız. İstanbul'un, bir 5 sene daha kaybetmeye tahammülünün olmadığını bu kardeşlerimize izah edeceğiz. Böylece kalbi ve oyu kazanılmadık hiçbir İstanbullu kardeşimizi bırakmayacağız."
- "31 Mart'ta İstanbul'un bizi mahcup etmeyeceğine inanıyorum"
Sandığa gitmenin, sandıklara sahip çıkmanın fevkalade mühim olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kullanacağınız her bir oy hazine değerindedir, kritik öneme sahiptir. Gerçeklere gözünü kapatıp kendini dev aynasında görenlerin söylemlerine itibar etmemenizi bekliyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'na kaybettirmek için uğraşanlara karşı uyanık olunmasını isteyerek, şunları kaydetti:
"Oyunuzun boşa gitmesine, ziyan olmasına, heba ve heder olmasına izin vermeyeceğinize inanıyorum. İstanbul, bir dönem Cumhur İttifakı'nın gölgesinde gezen, fakat şimdi tüm enerjisini ittifakın yara alması için harcayanların oyunlarına gelmez. Çünkü benim İstanbullu hemşehrilerim basiret ve feraset sahibidir. Benim İstanbullu kardeşim kendisi ve şehri için en doğru kararı verecektir. İnşallah bu kararı da gerçek belediyecilikten yana olacaktır. Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, İstanbullu vatandaşlarımın sağduyusuna güveniyorum. 31 Mart'ta İstanbul'un bizi mahcup etmeyeceğine yürekten inanıyorum."
Ramazan gününde, İstanbul'un dört bir yanından sel olup mitinge gelenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da ebedi azaptan kurtuluş ayı olan ramazanını tebrik edip, "Rabb'im hepimizi sağlık ve afiyet içinde bayrama da kavuştursun diyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere şu an zulüm gören, katliama uğrayan, eziyet çeken, feryatları göğü çınlatan tüm mazlumların Allahutaala yar ve yardımcısı olsun. Rabb'im bizlere ve tüm Müslümanlara huzurla, mutlulukla idrak edeceğimiz ramazanlar nasip eylesin. Bu duygularla, büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum." diye konuştu.
Kaynak: AA