Rumeli'nin Osmanlı İmparatorluğu için çok kıymetli bir coğrafya olduğuna işaret eden Koyuncu, "Osmanlı'da, Rumeli ve Anadolu kıyaslamasında protokolde her zaman Rumeli daha önce gelmiştir. Bir anlamda Osmanlı, Balkanları şekillendirirken, Balkanlar da Osmanlı'yı şekillendirmiştir. Osmanlı fetihleri, Rumeli'de başladığı zaman henüz Anadolu'nun önemli bir kısmının Osmanlı'nın elinde olmadığını hatırlatmak isterim. 'Osmanlı önce Rumeli'ye daha sonra Anadolu'ya egemen olmuştur' demek yanlış olmaz." dedi.
Balkanlar'ın şekillenmesinde Roma, Bizans ve Osmanlı'nın etkisi olduğunu belirten Koyuncu, Osmanlı hoş görüsünün bu coğrafyada ayrı bir yeri olduğunu vurguladı.
Koyuncu, Balkan kelimesinin ormanlık dağ anlamına geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Osmanlı Türkleri, Balkan terimini Bulgaristan'dan başlayıp, Sırbistan'a kadar devam eden dağ silsilesi için kullanmıştır. Osmanlılar, Balkanlar'a ismini vermiştir ama Balkan terimini bölgeyi tanımlamak açısından kullanmamıştır. Burası bizim için Rumeli coğrafyasıdır. Balkan terimi ilk defa Venedikli bir diplomat tarafından 1490 yılında kullanılmıştır.
Daha sonraki yüzyıllarda Balkan terimine kaynaklarda rastlıyoruz. Osmanlı Türkleri, bu coğrafyayı tanımlamak için bu ismi hiç kullanmıyor elimizden çıkana kadar. Bizim için Balkan Savaşı'na kadar Rumeli, Rumeli-i Şahane gibi terimler hep kullanılır olmuş. 19. yüzyıldan itibaren Balkan teriminin yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz."
Osmanlı'nın fethiyle birlikte Balkanlar'da kültürde, medeniyette ve siyasette uzun vadeli ve kalıcı dönüşümler başladığını aktaran Koyuncu, Osmanlı'nın Balkanlarda kalıcı olabilmek için kurumlarıyla, teşkilatı ve nüfusuyla yerleştiğini ifade etti.
Yönlendiriciliğini NKÜ Doç. Dr. Sezai Öztaş'ın yaptığı panelde, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Nurcan Özgür Baklacıoğlu ve Galatasaray Üniversitesi Prof. Dr. Sezai Enis Tulça da konuşma yaptı.
Kaynak: AA