Edirne Kent Konseyi (EKK) Hayvan Hakları Çalışma Grubu ve yaşam hakkı savunucuları, Edirne Belediyesi'nin sokak hayvanları için yaşam alanı yapma kararına tepki gösterdi.
Saraçlar Caddesi'nde düzenlenen basın açıklamasını EKK Hayvan Hakları Çalışma Grubu Başkanı Esen Öcel okudu.
Öcel, TBMM'de AK Parti ve MHP'nin oylarıyla geçen hayvan hakları yasasına dikkat çekerek; "AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla meclisten geçirilen katliam yasası Resmi Gazete'de yayınlanmadan önce 'Bu yasayı uygulamayacağız' diyen ve Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra yasadaki yaşam hakkı ihlallerini görerek Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu yapan Cumhuriyet Halk Partisi'ne mensup Edirne Belediye Başkanı, direnç göstermeden aldığı yaşam alanı yapma kararı ile Edirne’deki hayvan severlere verdiği sözü tutmamış ve bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Söz konusu yasa 2028 yılına kadar yaşam alanı kurulmasına süre tanırken, Edirne Valisi başkanlığında yapılan İl Hayvanları Koruma Kurulunda, şehrimizde henüz etkin bir kısırlaştırma çalışması bile yokken alınan yaşam alanı kurma kararı kabul edilemez. Edirne Belediyesi barınağındaki hayvanların durumu ortada iken, yaşam alanı oluşturmak sokak hayvanlarının kanun adı altında yok edilmesidir" ifadelerini kullandı.
Edirne'de 2 Ağustos’tan bugüne sokak hayvanlarının popülasyon artışının üzücü sonuçlarını gördüklerini söyleyen Öcel; "Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren; Edirne Belediyesi bakımevi toplamalarla doldurulmuşken ve 350 kapasiteye sahip bakımevinde kendine emanet edilmiş hayvanlara bile bakamıyorken, 2004'ten beri Edirne barınağında yeterli kısırlaştırma yapılmamasından kaynaklı popülasyonun artışını durduramamışken, hali hazırda barınak hayvanseverlerin ulaşmakta zorlandığı bir konumdayken, idari ve saha görevlileri barınakta yetersiz kalıp veteriner hekimler barınaktaki hayvanlara tedavi imkanı sağlayamazken, ameliyat sonrası hayvanların kalacağı bir müşahede alanı bile yokken sokak hayvanları üzerinde hangi olumlu çalışmanıza dayanarak bizlerden yaşam alanı için destek bekliyorsunuz?" dedi.
Öcel, yaşam alanına karşı olduklarını belirterek; "Çünkü yaşam alanları, hayvanların doğal yaşamlarını sürdüreceği güvenli ortamlar değil, izole edilerek yok oluşa sürüklenecekleri mekânlar olacaktır. Kısırlaştırma ve yerinde çözüm politikaları uygulanmadan, hayvanların toplanarak yaşam alanlarına yerleştirilmesi şehrimizde sorunları çözmeyecek, aksine yeni sorunlar yaratacaktır. Nüfusu 25 bin altında olan İpsala, Havsa, Meriç, Enez, Süloğlu, Lalapaşa belediyelerinin popülasyonunu da kapsamak zorunda olan bu alanlarda hayvanların yeterli beslenme, tıbbi bakım ve güvenlik hakları garanti altına alınamayacaktır. Çünkü sürdürülebilir değildir. Binlerce sokak hayvanını barındıracak alanlar kurmak ve bu alanların yıllar boyunca bakımını sağlamak, ciddi maddi kaynaklar ve insan gücü gerektirmektedir. Bu kaynakların etkin kullanılmaması durumundaysa yaşam alanları, hızla hayvanlar için birer 'ölüm kampına' dönüşecektir. Soruyoruz, belediyemiz hangi kaynaklarla bu işe soyunmaya cesaret etmektedir? Bulaşıcı hastalıklar nedeniyle toplu ölümler yaşanma riski bulunmaktadır. Birçok yaşam alanında hijyen koşulları yetersizdir ve bu durum, kuduz, gençlik hastalığı, kanlı ishal ve diğer bulaşıcı hastalıkların hızla yayılmasına sebep olmaktadır. Hasta hayvanlara yeterli veteriner desteği sağlanamaması, bu hastalıkların ölümcül sonuçlar doğurmasına yol açmaktadır. Ayrıca, kaynakların sınırlı olması nedeniyle barınaklarda düzenli ve dengeli beslenme sağlanamayacak, bu da hayvanların bağışıklık sistemlerini zayıflatarak sağlık sorunlarını artıracaktır. Yaşam alanlarındaki yoğunluk, hayvanlar arasında stres ve saldırganlık sorunlarına neden olacak, zaman zaman ölümcül kavgalara yol açacaktır. Doğal ortamlarından koparılan hayvanlar, yeterli fiziksel hareket alanı olmadan dar kafeslerde yaşamaya mahkûm edilecek, bu da onların psikolojik ve fiziksel sağlığını ciddi şekilde bozacaktır. Yaşam alanlarına kapatılan hayvanlar, sokaklardan geçici olarak uzaklaştırılsa bile, üreme devam ettiği sürece popülasyon yeniden artacak ve aynı sorunlar tekrar yaşanacaktır. İnsan sağlığı açısından düşünüldüğünde ise mahallelerimizden sokak hayvanlarının toplanması yaban hayvanlarının şehre inmesine yol açacak ve birçok sorun ile birlikte hiç bilmediğimiz hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmamıza neden olabilecektir. Ayrıca bu durum kemirgen türlerinin de popülasyon artışını tetikleyecektir" sözlerine yer verdi.
Sokak hayvanları ve halk için çözüm önerilerinı sıralayan Öcel;
"1. Valilik ve belediye, yaşam alanı için ayrılan kaynaklarını 2028 yılına kadar kısırlaştırma seferberliğine yönlendirmelidir.
2. Kısırlaştırılan hayvanların rehabilitasyon süreci tamamlandıktan sonra, alışık oldukları bölgelere geri bırakılması sağlanmalı, mahallelerde gönüllülerin desteklediği besleme noktaları oluşturulmalı, muhtarlarla iş birliği yapılmalıdır.
3. Yaşam alanı kurmak yerine, mevcut barınak hastane gibi hizmet verebilecek şekilde güçlendirilmeli, veteriner hekim ve eğitimli personel sayısı artırılmalıve hayvanların refahını sağlayacak önlemler almalıdır.
4. Sürüleşmenin engellenmesi için davranış bozukluğu gösteren ve bakıma muhtaç hayvanlar için belediye tarafından uygun rehabilitasyon ve gözetim tedbirleri alınmalıdır.
5. Kamu denetimi artırılmalı ve yerel yönetimlerin kısırlaştırma ve rehabilitasyon süreçlerine dair sorumluluklarını yerine getirmesi sağlanmalıdır.
6. Sokak hayvanlarına yönelik doğru bilgi paylaşımı ile halkın bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.
7. Belediye ve Sivil toplum kuruluşları ortak hareket ederek, sahiplendirme süreçleri teşvik edilmelidir.
Asıl Çözüm ise söz konusu yasanın AYM tarafından iptal edilmesi ve onun yerine bu alandaki uzmanlar tarafından bilimsel, etik ve sürdürülebilir bir yasa hazırlanmasıdır. Yasa belediyelere 2028’e kadar yaşam alanı yapma süresi tanıdığı halde ve halen Anayasa Mahkemesi'nin kararı belli değilken Edirne Belediyesi'ni ve Valiliğini bu süreçte yaşam alanı yapmak yerine hızlı bir kısırlaştırma seferberliğine davet ediyoruz. Ve diyoruz ki hayal görmeyelim kurmayı planladığınız yer bir yaşam alanı değil en az 20 bin canın ölüm kampı olacaktır. Ülkemizde yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik, hukuksuzluk ve bunun gibi pek çok sorun varken masum sokak hayvanları için çıkarılan bu kanlı yasa tamamen siyasidir. Tam 216 gündür insanları bu yasanın karşısında durmaya ve yaşam hakkı için imza vermeye çağırıyoruz. 216 gündür haykırdığımız gibi bugün de haykırıyoruz" dedi.
Edirne Valisi Yunus Sezer ile Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın'a seslenen Öcel; "Buradan tüm yaşam hakkı savunucuları olarak Belediye Başkanımız Filiz Gencan Akın'a ve Valimiz Yunus Sezer'e sesleniyoruz; gelin şehrimize yakışır olanı yapalım ve hiçbir cana zarar gelmeden hayvan severler ile birlikte hızlı bir kısırlaştırma seferberliğine başlayalım" ifadelerine yer verdi.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ