Hava Durumu

#Hayvan

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Hayvan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hayvan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Başkan Akın Bizleri Hayal Kırıklığına Uğratmıştır" Haber

"Başkan Akın Bizleri Hayal Kırıklığına Uğratmıştır"

Edirne Kent Konseyi (EKK) Hayvan Hakları Çalışma Grubu ve yaşam hakkı savunucuları, Edirne Belediyesi'nin sokak hayvanları için yaşam alanı yapma kararına tepki gösterdi. Saraçlar Caddesi'nde düzenlenen basın açıklamasını EKK Hayvan Hakları Çalışma Grubu Başkanı Esen Öcel okudu. Öcel, TBMM'de AK Parti ve MHP'nin oylarıyla geçen hayvan hakları yasasına dikkat çekerek; "AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla meclisten geçirilen katliam yasası Resmi Gazete'de yayınlanmadan önce 'Bu yasayı uygulamayacağız' diyen ve Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra yasadaki yaşam hakkı ihlallerini görerek Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu yapan Cumhuriyet Halk Partisi'ne mensup Edirne Belediye Başkanı, direnç göstermeden aldığı yaşam alanı yapma kararı ile Edirne’deki hayvan severlere verdiği sözü tutmamış ve bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Söz konusu yasa 2028 yılına kadar yaşam alanı kurulmasına süre tanırken, Edirne Valisi başkanlığında yapılan İl Hayvanları Koruma Kurulunda, şehrimizde henüz etkin bir kısırlaştırma çalışması bile yokken alınan yaşam alanı kurma kararı kabul edilemez. Edirne Belediyesi barınağındaki hayvanların durumu ortada iken, yaşam alanı oluşturmak sokak hayvanlarının kanun adı altında yok edilmesidir" ifadelerini kullandı. Edirne'de 2 Ağustos’tan bugüne sokak hayvanlarının popülasyon artışının üzücü sonuçlarını gördüklerini söyleyen Öcel; "Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren; Edirne Belediyesi bakımevi toplamalarla doldurulmuşken ve 350 kapasiteye sahip bakımevinde kendine emanet edilmiş hayvanlara bile bakamıyorken, 2004'ten beri Edirne barınağında yeterli kısırlaştırma yapılmamasından kaynaklı popülasyonun artışını durduramamışken, hali hazırda barınak hayvanseverlerin ulaşmakta zorlandığı bir konumdayken, idari ve saha görevlileri barınakta yetersiz kalıp veteriner hekimler barınaktaki hayvanlara tedavi imkanı sağlayamazken, ameliyat sonrası hayvanların kalacağı bir müşahede alanı bile yokken sokak hayvanları üzerinde hangi olumlu çalışmanıza dayanarak bizlerden yaşam alanı için destek bekliyorsunuz?" dedi. Öcel, yaşam alanına karşı olduklarını belirterek; "Çünkü yaşam alanları, hayvanların doğal yaşamlarını sürdüreceği güvenli ortamlar değil, izole edilerek yok oluşa sürüklenecekleri mekânlar olacaktır. Kısırlaştırma ve yerinde çözüm politikaları uygulanmadan, hayvanların toplanarak yaşam alanlarına yerleştirilmesi şehrimizde sorunları çözmeyecek, aksine yeni sorunlar yaratacaktır. Nüfusu 25 bin altında olan İpsala, Havsa, Meriç, Enez, Süloğlu, Lalapaşa belediyelerinin popülasyonunu da kapsamak zorunda olan bu alanlarda hayvanların yeterli beslenme, tıbbi bakım ve güvenlik hakları garanti altına alınamayacaktır. Çünkü sürdürülebilir değildir. Binlerce sokak hayvanını barındıracak alanlar kurmak ve bu alanların yıllar boyunca bakımını sağlamak, ciddi maddi kaynaklar ve insan gücü gerektirmektedir. Bu kaynakların etkin kullanılmaması durumundaysa yaşam alanları, hızla hayvanlar için birer 'ölüm kampına' dönüşecektir. Soruyoruz, belediyemiz hangi kaynaklarla bu işe soyunmaya cesaret etmektedir? Bulaşıcı hastalıklar nedeniyle toplu ölümler yaşanma riski bulunmaktadır. Birçok yaşam alanında hijyen koşulları yetersizdir ve bu durum, kuduz, gençlik hastalığı, kanlı ishal ve diğer bulaşıcı hastalıkların hızla yayılmasına sebep olmaktadır. Hasta hayvanlara yeterli veteriner desteği sağlanamaması, bu hastalıkların ölümcül sonuçlar doğurmasına yol açmaktadır. Ayrıca, kaynakların sınırlı olması nedeniyle barınaklarda düzenli ve dengeli beslenme sağlanamayacak, bu da hayvanların bağışıklık sistemlerini zayıflatarak sağlık sorunlarını artıracaktır. Yaşam alanlarındaki yoğunluk, hayvanlar arasında stres ve saldırganlık sorunlarına neden olacak, zaman zaman ölümcül kavgalara yol açacaktır. Doğal ortamlarından koparılan hayvanlar, yeterli fiziksel hareket alanı olmadan dar kafeslerde yaşamaya mahkûm edilecek, bu da onların psikolojik ve fiziksel sağlığını ciddi şekilde bozacaktır. Yaşam alanlarına kapatılan hayvanlar, sokaklardan geçici olarak uzaklaştırılsa bile, üreme devam ettiği sürece popülasyon yeniden artacak ve aynı sorunlar tekrar yaşanacaktır. İnsan sağlığı açısından düşünüldüğünde ise mahallelerimizden sokak hayvanlarının toplanması yaban hayvanlarının şehre inmesine yol açacak ve birçok sorun ile birlikte hiç bilmediğimiz hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmamıza neden olabilecektir. Ayrıca bu durum kemirgen türlerinin de popülasyon artışını tetikleyecektir" sözlerine yer verdi. Sokak hayvanları ve halk için çözüm önerilerinı sıralayan Öcel; "1.             Valilik ve belediye, yaşam alanı için ayrılan kaynaklarını 2028 yılına kadar kısırlaştırma seferberliğine yönlendirmelidir. 2.            Kısırlaştırılan hayvanların rehabilitasyon süreci tamamlandıktan sonra, alışık oldukları bölgelere geri bırakılması sağlanmalı, mahallelerde gönüllülerin desteklediği besleme noktaları oluşturulmalı, muhtarlarla iş birliği yapılmalıdır. 3.            Yaşam alanı kurmak yerine, mevcut barınak hastane gibi hizmet verebilecek şekilde güçlendirilmeli, veteriner hekim ve eğitimli personel sayısı artırılmalıve hayvanların refahını sağlayacak önlemler almalıdır. 4.            Sürüleşmenin engellenmesi için davranış bozukluğu gösteren ve bakıma muhtaç hayvanlar için belediye tarafından uygun rehabilitasyon ve gözetim tedbirleri alınmalıdır. 5.            Kamu denetimi artırılmalı ve yerel yönetimlerin kısırlaştırma ve rehabilitasyon süreçlerine dair sorumluluklarını yerine getirmesi sağlanmalıdır. 6.            Sokak hayvanlarına yönelik doğru bilgi paylaşımı ile halkın bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. 7.            Belediye ve Sivil toplum kuruluşları ortak hareket ederek, sahiplendirme süreçleri teşvik edilmelidir. Asıl Çözüm ise söz konusu yasanın AYM tarafından iptal edilmesi ve onun yerine bu alandaki uzmanlar tarafından bilimsel, etik ve sürdürülebilir bir yasa hazırlanmasıdır. Yasa belediyelere 2028’e kadar yaşam alanı yapma süresi tanıdığı halde ve halen Anayasa Mahkemesi'nin kararı belli değilken Edirne Belediyesi'ni ve Valiliğini bu süreçte yaşam alanı yapmak yerine hızlı bir kısırlaştırma seferberliğine davet ediyoruz. Ve diyoruz ki hayal görmeyelim kurmayı planladığınız yer bir yaşam alanı değil en az 20 bin canın ölüm kampı olacaktır. Ülkemizde yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik, hukuksuzluk ve bunun gibi pek çok sorun varken masum sokak hayvanları için çıkarılan bu kanlı yasa tamamen siyasidir. Tam 216 gündür insanları bu yasanın karşısında durmaya ve yaşam hakkı için imza vermeye çağırıyoruz. 216 gündür haykırdığımız gibi bugün de haykırıyoruz" dedi. Edirne Valisi Yunus Sezer ile Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın'a seslenen Öcel; "Buradan tüm yaşam hakkı savunucuları olarak Belediye Başkanımız Filiz Gencan Akın'a ve Valimiz Yunus Sezer'e sesleniyoruz; gelin şehrimize yakışır olanı yapalım ve hiçbir cana zarar gelmeden hayvan severler ile birlikte hızlı bir kısırlaştırma seferberliğine başlayalım" ifadelerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Ocak Ayında Toplanan İmzalar TBMM’ye Gönderildi Haber

Ocak Ayında Toplanan İmzalar TBMM’ye Gönderildi

Edirne Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu, 22 Dosteli ve EDSHAYKO Derneği tarafından Edirne’nin Saraçlar Caddesi’nde stant kurarak sokak hayvanlarıyla ilgili çıkarılan yasaya karşı toplanan bin 544 imza Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderildi. Gönderilen imzalarla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada “Milli iradenin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çıkarılan yasa ile; toplumun hemen her kesimi bu yasaya karşıyken, halkın iradesi yok sayılmakta, doğada dengeyi sağlayan ve insanların en yakın dostu olan hayvanların katli istenmektedir. Bu sebeple 6 ayı aşkın süredir tüm hava şartlarına rağmen her akşam 18.00-19.00 saatleri arasında Edirne Saraçlar Caddesi'nde 22 Dosteli, EDSHAYKO Derneği ve Tüm Yaşam Hakkı Savunucuları ile bir araya geliyoruz. Topladığımız imzalarla, hayvan haklarının savunulması adına güçlü bir ses oluşturmaya çalışıyoruz. Ocak ayının sonu itibarıyla toplanan bin 544 adet imzayı da her ay olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ileteceğiz ve hayvanların yaşam hakkının korunması adına gerekli tüm adımların atılması için baskılarımızı sürdüreceğiz. 2004 yılında hayvanları korumak amaçlı çıkarılan yasanın sorumluluklarını yerine getirmeyen ve hayvan popülasyonunun kontrolsüzce artmasına sebep olanlar, bugün hesap vermek yerine sorumluluklarını masum sokak hayvanlarına yükleyerek onları günah keçisi ilan etmektedirler. Biz var gücümüzle 2004 yılından beri mevcut, ancak gereğince uygulanmamış olan ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ maddesinin uygulamaya geçmesini istiyor, buradan siz değerli basın mensupları aracılığı ile yasa yapıcılara sesleniyoruz; kanlı yasanızı kabul etmiyoruz, katliam istemiyoruz. Tarihe kara bir leke olarak geçecek bu yasa ile barınaklara alınan hayvanlar açlıktan ve hastalıktan hayatlarını kaybedecek, hayvana yönelik şiddet artacaktır. Anayasa Mahkemesi yürütmeyi bir an önce durdurmazsa ellerinde imkan bulunmayan bazı belediyeler; yasanın gereğini yerine getirip ceza almamak için sokak köpeklerini toplayıp düşünmek bile istemediğimiz acılara sebep olacaklardır” denildi. ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELERİNE SESLENDİLER Anayasa Mahkemesi üyelerine seslenen hayvanseverler “Bu yasa akla ve vicdana sığmamaktadır! Bu yasa kan kokmaktadır ve hemen yürütmesi durdurulmalıdır. Yaşam hakkı savunucuları olarak bir kez daha söylüyoruz. İnsani ve bilimsel çözümler mümkündür. Üretim ivedilikle durdurulmalıdır. Nüfusa bakılmaksızın her ilçe belediyesinde bir kısırlaştırma merkezi kurulmalıdır. Yalnızca bu iki maddeyle dahi sokak hayvanı popülasyonu bir yıl içerisinde kontrol altına alınacağı ortadadır. Her birimiz yaşam hakkının korunacağı tüm insani çözümlerde ortak çalışmalara hazırız. Ancak bu katliam yasasını asla kabul etmiyoruz! Hiçbirimiz sokağımızda baktığımız başını okşadığımız canlarımızı kanlı yasanıza teslim etmiyoruz. Öldürmeye çalışanlara inat bu yasayı sokakta yazıyoruz” ifadeleri kullanıldı. HABER MERKEZİ

Sokak Hayvanları Sahipsiz Kaldı Haber

Sokak Hayvanları Sahipsiz Kaldı

Bir El Bin Nefes Derneği, kendisini feshetti. Sokak hayvanlarının korunması için kurulan derneğin fesih duyurusu Dernek Başkanı Yağmur Islattı Aydın tarafından sosyal medya üzerinden yapıldı. “Başarımız da oldu, başarısızlığımız da” diyen Islattı Aydın şu ifadeleri kullandı: “09.10.2020 tarihinde sadece 7 gönüllü ile kurduğumuz derneğimizi bugün itibariyle fesih etmiş bulunmaktayız. Büyük bir inançla ve güzel umutlarla kurduğumuz derneğimizde 4 yılda; 127 canın tedavisini gerçekleştirdik. 99 kayıp evladı ailesine kavuşturduk. 448 evlada sıcak bir yuva bulduk. 213 cana geçici yuva olduk. Sayamadığımız kadar canın kısırlaştırmasını gerçekleştirdik. Kurduğumuz günden bugüne kadar istisnasız her gün sokak canlarımızı doyurduk. Sahipsiz sokak hayvanlarının yaşam hakkını savunmak için onlarca eylem, kurum görüşmesi ve yüzlerce yazışma gerçekleştirdik. Yalnızca hayvanlarımızın değil; ihtiyacı olan her canlının yanında olduk. Marmaris ve Muğla yangınlarında, Ukrayna Savaşında, 6 Şubat depreminde imkanlarımız dahilinde ihtiyaç sahiplerine destek olduk. Başarılarımız da oldu başarısızlıklarımız da… Zaferlerimiz de mağlubiyetlerimizde… Yaşadığımız her olay bizler için yeni bir tecrübe oldu. Bugün ise istemesek de ne yazık ki bir dönüm noktasındayız. Çocuğumuz gibi bin bir emekle büyüttüğümüz, gecemizi gündüzümüze kattığımız, birlikte gülüp birlikte ağladığımız, her zorluğun üstesinden birlikte geldiğimiz, artık kurumsal bir derneğin üyesi değil bir aile olduğumuz derneğimizi kapatmak durumundayız. “Başaramadık” demiyoruz. Çok güzel işlere imza attık. Biz başardık! Yüzlerce cana dokunmayı başardık! Yüzlerce cana aile bulmayı başardık! Yüzlerce canın hayatta kalmasını başardık! Sadece 4 yılda yaptığımız her işten gurur duyarak veda ediyoruz sizlere… Ancak şimdi sizlerin affına sığınarak bir süre dinlenmek istiyoruz. Her birimiz çok yorulduk, çok yıprandık… Bugüne kadar derneğimize emek veren tüm yönetim ve denetim kurullarımıza, tüm üyelerimize, tüm gönüllülerimize ve bize destek olan siz değerli takipçilerimize teşekkür ederiz. Mücadelemizden ve canlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz! Biz inandığımız sürece zafer bizimdir! Bir gün yeniden buluşmak ümidiyle…” SOSYAL MEDYA HESAPLARI AÇIK Islattı Aydın, sahiplendirme ve kayıp ilanlarının yapılabilmesi için sosyal medya hesaplarının aktif kalacağını da belirtti.

Kurtuluş Mahallesi Hayvanseverlere Örnek Haber

Kurtuluş Mahallesi Hayvanseverlere Örnek

İstanbul’un Şişli ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi, sokak hayvanlarına olan duyarlılığı ve gösterdiği destekle dikkat çekiyor. Mahalle sakinleri, hayvanlara yönelik yaptıkları çalışmalarla sadece sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sosyal dayanışmanın güzel bir örneğini de sergiliyor. Mahallede 5 yıldır veteriner kliği işleten Veteriner Hekim Bulut Aktaş, mahalledeki sokak hayvanlarının son dönemde daha düzenli bir şekilde korunduğunu ve sahiplendirildiğini belirtti. Yeni çıkarılan hayvan yasasının, bu süreçte önemli bir rol oynadığını vurgulayan Aktaş, "Bu yasa, sokak hayvanlarının korunmasını ve bakımlarını daha sistematik hale getirdi. Mahalle sakinleri, hayvanlara sahip çıkarak bu yasanın getirdiği sorumlulukları yerine getiriyor" dedi. Aktaş, "Kısırlaştır ve yerinde yaşat" sloganıyla sokak hayvanlarının doğal yaşam alanlarında var olmaları gerektiğine dikkat çekti. Veteriner Teknikeri Arzu Aydın ise kısırlaştırma uygulamasının hem hayvanların sağlığı hem de nüfus kontrolü açısından en iyi çözüm olduğunu ifade ederek, bu yöntemin kontrolsüz üremenin önüne geçebileceğini ifade etti. “TOPLUM OLARAK BU KONUYU SAHİPLENMELİYİZ” Aktaş, toplumun bu konuyu sahiplenmesi gerektiğine dikkat çekerek; “Bu mahallede yaşayan tüm kedi ve köpekler mahalleli tarafından korunmaktadır! Sahipsiz değildir! Dokunulamaz!” yazısı, Kurtuluş Mahallesi’nde yaşayan hayvan besleme grupları ve duyarlı vatandaşlar tarafından kliniğimizin camına asıldı. Çıkan hayvan yasası gereği, hayvanların katledilmesine karşı her kliniğe, duvara, işyerlerine her yere bu ilanı astık, asmaya devam ediyoruz. Sokak hayvanları, doğanın bir parçasıdır. Biz, yıllar önce onların yaşam alanlarını kısıtlayıp binalar dikerek zaten onları katlettik, bu uygulama hala devam ediyor. Bu duruma bir son vermemiz gerekiyor. En güzel çözüm her zaman kısırlaştırmadır. 'Kısırlaştır ve yerinde yaşat' diyoruz. Bu, sokak hayvanlarının hem sağlıklarını korur hem de doğal yaşam alanlarında var olmalarını sağlar. Hayvanların haklarını savunmak, hepimizin sorumluluğudur. Biz veterinerler olarak, hayvanların sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüyüz. Ancak bu, yalnızca bizimle sınırlı değil; toplum olarak bu konuyu sahiplenmeliyiz” diye konuştu. “BARINAKLAR DÜZENLİ DENETLENMELİ” Son dönemde barınaklarda hayvan katliamına tanık olduklarını da vurgulayan Aktaş; "Barınakların düzenli bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Hayvanlar, barınaklarda kötü şartlarda yaşıyorlar ve birbirlerine hastalık bulaştırıyorlar. Kısırlaştırma için giden kediler bile hastalık kapıp geri dönüyor. Bu durum, hayvanların sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluştururken, bu sorunların çözülmesi için toplumsal bir bilinç oluşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “HEPİMİZİN SOKAK HAYVANLARINI KORUMA SORUMLULUĞU VAR” Veteriner Teknikeri Arzu Aydın; “Mahalle sakinleri her zaman hayvanlar konusunda çok duyarlıydı. Çıkan yasayla beraber daha da duyarlı olmaya çabalıyor. Sokak hayvanları sokakta yaşamalı. Onların varlığı, toplumsal yaşamın bir parçasıdır. Kısırlaştırmanın en güzel çözüm olduğunu düşünüyoruz. Toplum olarak bu konuda bilinçlenmemiz gerekiyor. Hayvanlara zarar vermek, sokağa zarar vermek gibidir. Çünkü hayvanlar, yaşadıkları çevreyi etkileyen ve onun bir parçası olan canlılardır. Onların haklarına saygı göstermezsek, aslında kendi yaşam alanlarımızı da tehdit etmiş oluyoruz. Hepimizin, sokak hayvanlarının yaşam haklarını koruma sorumluluğu var” dedi. HİLAL PEKER

Edirne’deki Eylemde Yasaya Tişörtlü Tepki Haber

Edirne’deki Eylemde Yasaya Tişörtlü Tepki

Edirne Kent Konseyi, Hayvan Hakları Çalışma Grubu ve kentteki sokak hayvanlarıyla ilgili derneklerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen Hayvanlarını Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna karşı düzenlediği oturma eylemi, 28’inci gününde devam ediyor. Kentteki bazı meslek odaları, sendikalar ve siyasi partilerin de destek verdiği eylemin 28’inci gününde, yaşam hakkı savunucuları Saraçlar Caddesi’nde oturmaya devam ediyor. Katılımcılar, bugünkü eylemde yasaya karşı hazırladıkları tişörtler ile dikkat çektiler. “Kanlı yasaya hayır” yazılı ve köpek fotoğrafı bulunan tişörtlerle eyleme katılan yaşam hakkı savunucuları, vatandaşları yasaya karşı düzenledikleri imza kampanyasına da davet ettiler. “ARTIK TİŞÖRTLERİMİZLE BURADA OLACAĞIZ” 22 Dosteli Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Esvet Kütük, özel olarak hazırladıkları tişörtlerle 28’inci günde eyleme devam ettiğini belirterek; “Biz bu katliam yasasını tanımıyoruz. Uygulatmamak için de elimizden geleni yapacağız. Eylemimizi devam ettireceğiz. Bugün de ‘Kanlı yasaya hayır’ tişörtlerimizi giydik. Hepimizin bir simgesi olmasını istedik. O yüzden herkes için tişört yaptırdık. Artık tişörtlerimiz ile burada olacağız” ifadelerini kullandı. “HALKI BİLİNÇLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ” Kütük, eylemde sokak hayvanlarının yanı sıra Türkiye gündeminde yer alan farklı konulara da dikkat çektiklerini söylerken; “Sokak Hayvanları Kanunu önemli. Bunun yanı sıra kadın cinayetleri de, orman katliamları da önemli. O yüzden her gün bir konuya değinerek, aynı zamanda hayvanların katledilmek üzere olduğunu halka anlatmak istiyoruz. Ağaçlardan kadınlara, çocuklardan sokak hayvanlarına kadar Türkiye’de olan tüm sorunları, kurumlardan aldığımız istatiksel verilerle halkı bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz” sözlerine yer verdi. Kütük, oturma eyleminin her gün 18.00-19.00 saatleri arasında Saraçlar Caddesi’nde devam edeceğini belirtti. UĞUR AKAGÜNDÜZ

“AYM’den Ümitli Olmak İstiyoruz” Haber

“AYM’den Ümitli Olmak İstiyoruz”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuruda bulunması Edirne’de de yankı buldu. Edirne Kent Konseyi, Hayvan Hakları Çalışma Grubu ve kentteki sokak hayvanlarıyla ilgili derneklerin, Saraçlar Caddesi’nde düzenlediği oturma eyleminin 19’uncu gününde yaşam hakkı savunucuları, AYM’den ümitli olduklarını söyledi. Kentteki bazı siyasi parti, sendika ve meslek odalarının da destek verdiği oturma eyleminde imza kampanyası da devam ederken; Türkiye’den 130 yazar ve edebiyatçının, yasanın geri çekilmesi için basın açıklaması yaparak imza vermesi de olumlu karşılandı. Eylemde, Bolu'da D-100 karayolu kenarında atıl durumdaki dinlenme tesisinin yanındaki alanda 3 ölü köpek bulunmasına da tepki gösterildi. “SONUÇLANANA KADAR SOKAKTAYIZ” Edirne Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Gözde Kirezci, CHP’nin AYM’ye başvurusunu değerlendirirken; “Anayasa Mahkemesi’nden ümitli olmak istiyoruz. Bu konuda ümidimiz var ve o yüzden hâlâ sokaktayız. Sonuçlanana kadar da sokakta olacağız. Mevcut yasanın uygulanması bile bizim için yeterliydi. Toplanmasına, belirli bir yerde kapatılmasına kesinlikle karşıyız. Bu, ötenaziden farksız bir durum olur. Hatta daha kötü hale getirebilir. Mevcut yasanın uygulanması yeterli olur” ifadelerini kullandı. “KEŞKE TOPLUMUN HER KESİMİNDEN HERKES KATILSA” Türkiye’den 130 yazar ve edebiyatçının, yasanın geri çekilmesi için basın açıklaması yaparak imza vermesini olumlu bulduğunu belirten Kirezci; “Bu tabii ki çok güzel. Bizim de şu anda yapmaya çalıştığımız şey budur. Keşke bunu toplumun her kesiminden sanatçı, yazar, herkes katılsa” dedi. “KATLİAMLARIN ÖNÜNÜ AÇAN BU YASA OLDU” Kirezci, Bolu'da D-100 karayolu kenarında atıl durumdaki dinlenme tesisinin yanındaki alanda 3 ölü köpek bulunmasına da tepki gösterirken; “Bunu Psikiyatri Derneği de açıkladı. Bu yasa, toplumun ruh sağlığını feci yönde etkileyen bir yasa. Bu katliamların önünü açan bu yasa oldu” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Kütük’ten Hayvan Katliamlarına Tepki; “Yaptıkları Suç” Haber

Kütük’ten Hayvan Katliamlarına Tepki; “Yaptıkları Suç”

Edirne Kent Konseyi, Hayvan Hakları Çalışma Grubu ve kentteki sokak hayvanlarıyla ilgili derneklerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna karşı düzenlediği oturma eylemi, 15’inci gününde devam ediyor. Kentteki bazı meslek odaları, sendikalar ve siyasi partilerin de destek verdiği eylemin 15’inci gününde, yaşam hakkı savunucuları Saraçlar Caddesi’nde oturmaya devam ediyor. Eylemde ayrıca vatandaşlar da kanuna karşı başlatılan imza kampanyasına davet ediliyor. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği imza kampanyasına, bazı vatandaşların köpekleriyle birlikte gelmesi de dikkat çekiyor. “EYLEMLER DEVAM EDECEK” Oturma eylemi ve imza kampanyası ile ilgili Batı Ekspres’e konuşan 22 Dosteli Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Esvet Kütük, eylemlerin devam edeceğini belirterek; “Çünkü biliyoruz ki AKP, halk hareketi karşısında her zaman çaresiz kalmıştır. Bunun en güzel örneği, Gezi direnişindeki Gezi Parkı’dır. Halk, yapmak istedikleri kışlaya halk hareketiyle müsaade etmemiştir. Halk olarak artık birçok şeyin farkına vardık. Ne zaman köşeye birileri sıkışsa, yolsuzluk, adaletsizlik, liyakatsizlik ve devlet örgütünün toplumdaki sorunlara müdahalesinin yetersiz olmasından kaynaklı olarak her zaman bir grubu hedef haline getirerek, toplum mühendisliği yaparak yönünü değiştiriyor. Ama bu seferki adımı, tamamen masum olan sokak hayvanlarını hedef göstererek bunu yapmak istemeleriydi” ifadelerini kullandı. “4 İLDE TOPLU HAYVAN KATLİAMI VAR” Kütük, kabul edilen yasanın henüz yürütme yönetmeliğinin yayımlanmadığına dikkat çekerek; “Şu anda 4 tane ilde toplu hayvan katliamı var. Yaptıkları suç. Çünkü henüz yürütme yönetmeliği yayımlanmadı, kurumlara bildirilmedi. Oradaki hayvanlar ölürken; bu ilaçların envanterlerinde olup olmadığı tespit edilmedi. Bu sebepten dolayı barınaklarda 6 kişi gözaltına alındı. Bu süreç sıkıntılı ama biliyoruz ki her iyi olan şey, zorlukla geçen bir yoldan amacına ulaşır. Biz sadece sokak hayvanları için sokakta değiliz. Çünkü biliyoruz ki kadına şiddet, çocuklara tecavüz durmuyor. Ne yazık ki bunların failleri her zaman beraat ettiriliyor. Özgür bir adalet sisteminden bahsetmemiz mümkün değil. Her anlamda siyasetin müdahalesi var. O yüzden sokakta olmamızın sebebi sadece sokak hayvanları değil; toplumda dışlanmış, mağdur edilmiş her kesimi kapsayıcı bir eyleme dönüştürmek istiyoruz” dedi. “İKTİDARDA İŞE YARAMAZSA MUHALEFETTE YARAR” Eylemde devam eden imza kampanyası ile ilgili de bilgi veren Kütük; “İmza kampanyası iyi geçiyor. Özellikle günde 400-500, bazen 700-800 imzaya çıkan rakamlarla devam ediyoruz. Biz bu imzaları her ay toplayıp, ay sonunda Valilik aracılığıyla TBMM’ye göndereceğiz. Umarız göndermemiz bir işe yarar ama halka her zaman kulağını kapatmış bir yönetimle karşı karşıyayız. Çünkü kendi yarattığı oligark sınıf dışında herhangi bir vatandaşın toplu beyanlarını umursamıyorlar. Genelde işin ticari kısmı ya da parasal boyutuyla ilgileniyorlar. ‘Ona para kazandırırsam ben de yoluma devam ederim’ mantığıyla hareket ediyorlar. O yüzden bu imzalar belki iktidar cephesinde işe yaramaz ama muhalefet cephesinde işe yararsa, CHP’nin söz verdiği ama hâlâ sözünde durmadığı Anayasa Mahkemesi’ne belki yönlendirebiliriz” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Akgün; “Hayvancılıkta Bıçak Kemiği Deldi Geçti” Haber

Akgün; “Hayvancılıkta Bıçak Kemiği Deldi Geçti”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) önceki dönem İl Genel Meclisi Üyesi ve Edirne Ziraat Odası önceki dönem Meclis Başkanı Erdal Akgün, Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatına zam yapmama kararı ile ilgili konuştu. Ulusal Süt Konseyi’nin kurulmasının ardından Edirne’ye etkisine dikkat çeken Akgün, hayvancılık yapan üreticilerin de, sanayicinin de yaşadığı sıkıntıları anlattı. “KONSEY KURULDUĞUNDAN BERİ HAYVANCILIK BİTME NOKTASINA GELDİ” Ulusal Süt Konseyi’nin kurulmasının ardından sütte rekabetin ortadan kalktığını söyleyen Akgün; “Önceden Edirne’de mandıracılar birbiriyle rekabet ederdi. Çok kaliteli süt meradan kaynaklanır, hayvanı beslemeden kaynaklanır. Çok kaliteli, köyün, bölgenin sütünü almak için mandıracılar birbirleriyle rekabete girerdi. Haliyle diğer bölgelerde de süt fiyatları yukarıya yükselirdi. Ulusal Süt Konseyi kurulduğundan beri özellikle bizim Edirne'mizde hayvancılık bitme noktasına geldi. Sütün hayvancıya yetmesi mümkün değil. Yemin yarısını dahi karşılamıyor” ifadelerini kullandı. “SANAYİCİNİN DE NASIL AYAKTA DURDUĞUNU ANLAMIYORUM” Akgün, sanayicinin de ekonomik krizi hissettiğini belirterek; “Bunu da en büyük yaşayan mandıracılardır. Bin teneke peynir verdiğin zaman 4-5 aydan önce bir teneke peynir parası alamıyorsun. Sanayicinin de nasıl ayakta durduğunu anlamıyorum. Gerçekten çok zor. Devleti idare eden insanlar bu işleri görmüyorlar, bilmiyorlar. Belki çok kişi peynirin neden olduğunu bilmiyor. Ekmeğin neden olduğunu bilmiyor. Buğday olmadan ekmeğin olmayacağını herhalde bilmiyorlar. Tarım ve hayvancılığı birbirinden hiç ayırmamak lazım. Çiftçi dediğin zaman hepsini kapsar” dedi. “İŞLETME SAHİPLERİNİN SÜT ARADIĞINI BİLİYORUM” Edirne’de modern ve hijyenik birçok işletme bulunduğuna dikkat çeken Akgün; “Ama buradan Çanakkale'ye, Kırklareli'nin birçok yerine kadar bizim Edirne'mizdeki işletme sahiplerinin süt aradığını biliyoruz. Hayvancılık açısından da mandıracılar açısından da sektör gitgide dara giriyor. İl Genel Meclisi’nde görev yaptığım dönemlerde hayvan sayısı azaldıkça dikkat çekmeye çalışıyordum. Hayvancılık artık bitti diyebiliriz. Benim köyümde günlük 8-9 ton süt olurken; bugün muhtemelen 700-750 litreler seviyesindedir” sözlerine yer verdi. “PEYNİR ASLA UNUTULMUŞ DEĞİL” Akgün, Edirne’deki işletmelerin, Türkiye’deki en güzel peyniri ürettiğini söylerken; “Çünkü bizim Edirne insanı hile bilmez. Her şeyin en iyisini, en güzelini yapar ve yapmaya çalışır. Trakya olarak da öyleyiz. İşimizi iyi yaptığımız için Edirne peynirinin reklama ihtiyacı yoktu. Edirne'de ciddi satışlar var. Gelenler ciğer yiyor, peynir alıyor, badem ezmesi ve kurabiye alıyor. Peynir asla ve asla unutulmuş bir şey değil. Ama hayvancılık açısından durum artık bıçak kemiğe dayandı değil, kemiği de deldi geçti. Ama hiç kimse bunun farkında değil. Trilyonlar harcayıp o büyük işletmeleri kuran insanlara da bir anlamda Allah sabır versin diyorum” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.