Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

HAYATIMIZIN KONTROLÜ NE KADAR ELİMİZDE? Haber

HAYATIMIZIN KONTROLÜ NE KADAR ELİMİZDE?

Yaşadığımız bazı durumların kendi kontrolümüzde bazılarının ise kontrolümüz dışında olduğu belirten Sevinç www.batiekspres.com haber sitesine yaptığı açıklamada şunları söyledi: Hayatımız boyunca sayısız olay yaşıyor, pek çok durumun içinde buluyoruz kendimizi. Bu olay ve durumların bazıları bizim kontrolümüzde iken bazıları da bizim kontrolümüzün tamamen dışında yaşanıyor. Stephan Covey’in 90/10 kuralına göre yaşamımızın yüzde 10’u kontrolümüzde olmayan olay ve durumlardan; yüzde 90’ı ise kontrolümüzde olmayan bu olay ve durumlara verdiğimiz tepkilerden oluşuyor. Yani bu yüzde 90’lık kısım bizim tepkilerimizden oluştuğuna göre bizim kontrolümüzde olan kısım burası. Peki nedir bizim kontrolümüzde olan ve olmayan olay ve durumlar? Çevresel koşullar (trafik, doğal afetler, hava durumu, covid vb.), hastalıklar, geçmiş ve gelecek, diğer insanların düşünceleri, inançları, duyguları, davranışları, dünya gündemi, geçen zaman bizim kontrolümüzde değildir. Fakat önceliklerimiz, alışkanlıklarımız, sorumluluklarımız, yaşam tarzımız, alacağımız kararlar, sınırlarımız, bakış açımız, arkadaş seçimlerimiz, sosyal medyayı kullanma sıklığımız, seçtiğimiz kelimeler, verdiğimiz tepkiler, çabalarımız, hatalarımızdan ders çıkarmak bizim kontrolümüzdedir. Kontrol edemediklerimizle sürekli meşgul olmak, kontrol etmeye çalışmak kaygı düzeyimizi arttırır, öfke duygusunu daha yoğun hissederiz, hayatımızdaki dengeyi bozar. Dolayısıyla hayatımızda olumsuzluklarla, belirsizliklerle her zaman karşılaşabileceğimizi unutmadan kontrol edebildiklerimizin farkında olmalı ve kontrolümüzde olanlara odaklanmalıyız. ERGİN SÖZER

ŞİMDİ EBEVEYNLER NE YAPMALI? Haber

ŞİMDİ EBEVEYNLER NE YAPMALI?

Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç açıklanan Liselere Giriş Sınavı (LGS) sonuçlarıyla ilgili olarak aileler tarafından çocuklara yapılacak eleştiriler, kıyaslamalar ve baskıcı tutumların çocuklarda olumsuz etkiler yarattığını dile getirdi. www.batiekspres.com haber sitesine konuşan Sevinç “Bu süreçte ebeveynlerin tutumu önem kazanıyor. Çünkü bu dönemde yapılan eleştiriler, akranlarıyla kıyaslamalar, baskıcı tutumlar, stres yönetiminin yapılamaması, anne babanın çocuğa biçtiği rolü devam ettirmek istemesi çocuk üzerinde olumsuz birtakım etkiler yaratıyor. Bu sebeple çocuğun akademik, kişisel, sosyal ve psikolojik gelişimi açısından dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulamaya çalıştım” dedi. İşte o öneriler: Çocuğu yargılayan bir dilden uzak durulmalı, destekleyici ve motive edici bir dil kullanılmalıdır. Çocukların gösterdiği çaba vurgulanmalı ve takdir edilmelidir. “Senden hiçbir şey olmaz. Çalışsaydın ama bizi dinlemedin” gibi bir yaklaşım kırıcıdır. Çocukla empati kurulmalıdır. Okumak istediği okullar hakkında çocukla konuşulabilir, okullar gezilebilir, bilgi edinilebilir. Kıyaslama yapılmamalıdır. Kıyaslama, çocuğun benlik algısını ve özgüvenini olumsuz etkiler. Sosyal ilişkilerini zedeler. Unutulmaması gereken her bireyin biricik olduğu ve kendi potansiyeli çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğidir. Baskılayıcı ve gerçekten uzak beklentilerden kaçınılmalıdır. “Ben şu okulda okumak çok istedim ama beni göndermediler. Benim yapamadığımı kızım / oğlum yapacak” ya da “Benim çocuğum fen lisesinde okumalı” gibi yaklaşımlar çocuklarda baskı oluşturabilir. Puanı ve sıralaması fen lisesinde okumaya yetmeyen bir çocuk kendini başarısız algılayabilir. Çocuklar, anne babalarının gerçekleştiremediği hayallerini gerçeğe kavuşturmak için birer aracı değildirler. Hayat merdivenlerinde bu sınavın sadece bir basamak olduğu hatırlatılmalıdır. Çocuğun önünde daha birçok basamak var, tıpkı bugüne kadar çıktığı yürüme, tuvalet eğitimini öğrenme, anneden ayrılma, okula başlama, okumayı öğrenme, okula yalnız gidip gelmeyi öğrenme, ortaokula başlama vb. basamakları gibi. Dolayısıyla çocuğun hayatında tek belirleyici bu sınav değildir. Bu sınav çocuğun kişiliğinin tamamı değildir. Çocuğun değerli olup olmaması bu sınava bağlı değildir. Çocuğun stresini yönetmesine yardımcı olun. Anne babalar kendi streslerini yönetmeyi başaramazlarsa çocuk da bundan etkilenecektir. Dolayısıyla bu karşılıklı bir süreçtir. Anne baba ne kadar bu durumu yönetebilirse çocuk da daha rahatlayacaktır. Gerektiği durumlarda uzman desteği almaktan kaçınılmamalıdır. Duygu odaklı bir dil kullanın. Çocuğun duygularını dinleyin. Tercihler konusunda uzmanlardan destek alın. ERGİN SÖZER

YKS’YE GİRMEDEN ÖNCE NE YAPMALI? Haber

YKS’YE GİRMEDEN ÖNCE NE YAPMALI?

Sınav yaklaştıkça öğrencilerin endişeleri ve kaygıları artar. Bu tamamen normal bir durumdur. Ancak, bu kaygıları nasıl yönetebileceğimizi düşünmek önemlidir. Sınav çok yakın bir zamanda ve bu süreçte neler yapmalıyız? “KAYGI EN TEMEL VE DOĞAL DUYGULARDAN BİRİDİR” Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç, bu soruların cevaplarını şu şekilde açıkladı: "Kaygı, hepimizin deneyimlediği en temel ve en doğal duygulardan biridir. Normal düzeyde olduğunda olumsuz bir işleve sahip değildir. Aksine olması gereken ve bizi harekete geçirerek başarıya götürebilen bir duygudur. Sınav kaygısı ise öğrencilerin sınavdan önce öğrendikleri bilgileri sınavda ortaya koyabilmelerine engel olan ve başarıyı düşüren yoğun bir kaygı ve korku durumudur. Öğrenciler sınavda bir soruda takılıp kalırsalar ne olacağını, normalde bildikleri ve yapabilecekleri bir soruyu yapamayacaklarını, sınavdan önceki gece uyuyamazlarsa ne yapacaklarını, heyecanlanırlarsa neler olacağını, ailelerinin beklentilerine karşılık verip veremeyeceklerini düşünebilirler. Bu ve benzeri düşünceler kaygı duygusunu daha çok arttırır ve mide bulantısı, karın ağrısı, titreme, baş ağrısı, bayılacak gibi olma, konsantre olamama gibi birtakım fizyolojik belirtilere yol açabilirler.” “ÇOCUĞA DA EBEVEYNLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR” Sevinç şöyle devam etti: “Sınav kaygısının temelinde sınava yüklenen anlam, performans anksiyetesi, öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyi, gelecek kaygıları, anne – babaların kaygıları ve yüksek beklentileri, baskıcı ebeveyn tutumları, çocuğun mükemmeliyetçi yapısı gibi etmenler yatmaktadır. Bu sebeple sınav kaygısını yönetirken hem çocuğa hem de ebeveynlere görev düşmektedir.” DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Bu sebeple bu hafta sonu YKS’ye girecek öğrencilerimiz ve ebeveynleri için dikkat edilmesi gereken önemli noktalara vurgu yapmak isterim. Sınav öncesi son gün nelere dikkat edilmelidir? • Sınavdan bir gün önce ders çalışma sonlandırılmalıdır. • Öğrenciler her gün uyandıkları ve güne başladıkları saatte kalkmalıdır. • Gün içerisinde ağır ve yorucu spor faaliyetlerinden uzak durulmalıdır. Müzik dinlemek, serin bir saatte yürüyüş yapmak gibi rahatlatan etkinlikler yapılabilir. • Beslenme alışkanlıkları çok fazla değiştirilmemeli ve sindirimi zor, yağlı yiyecekler tüketilmemelidir. • Sınavla ilgili belgeler hazırlanmalıdır. • Öğrenciler günlük rutinlerinde alıştıkları saatte yatmalıdır. • Uyku kaçıracak herhangi bir ilaç ya da ilaç alınmamalıdır. • Uyumadan önce gevşeme egzersizi yapılabilir. • Ebeveynler sınavla ilgili beklentilerini dile getirmekten kaçınmalıdır. Sınavla ilgili vaatlerde bulunmamalıdır. “Tüm ailemizin planı senin kazanacağım okula bağlı”, “Kesinlikle istediğin okulu kazanacaksın”, “Şu sınavda yüksek bir puan alırsan sana bunları alacağız”, “Başarısızlığı aklının ucundan bile geçirme, başarmak zorundasın” vb. cümleler kesinlikle söylenmemelidir. SINAV SABAHINA DİKKAT • Öğrenciler mutlaka kahvaltı yaparak evden çıkmalıdır. • Kahvaltıda çok fazla sıvı tüketilmemeli, yağlı ve sindirimi zor yiyeceklerden kaçınılmalıdır. • Rahat giysiler giymeye özen gösterilmelidir. • Sınavla ilgili belgeler kontrol edilmelidir. Sınav anında nelere dikkat edilmelidir? • Öğrenciler deneme sınavlarında alıştıkları stratejilerin dışında yeni bir cevaplama tekniği uygulamamalıdır. Bu değişkenlik sınav üzerinde kontrol duygusunu azaltarak kaygıyı arttırabilmektedir. • Sınavın ilk dakikalarında kaygı artabilmekte ve öğrenciler konsantre olmakta zorlanabilmektedir. Bu kaygı yoğunluğunun aynı şekilde devam etmeyeceğini unutmamak gerekir. • Diğer öğrencilerin sınavla ilgili gidişatlarını kontrol etmemek ve sorulara odaklanmak önemlidir. • Sınav anında gevşeme ve nefes egzersizleri öğrencilerin odaklanmasını kolaylaştırmaktadır. EBEVEYNLERE ÇAĞRI Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç son olarak ebeveynlere şu çağrıda bulundu: “Sevgili ebeveynler bu sınav çocuğunuzun gireceği ne ilk sınav ne de son sınav olacak. Bu sınav bir şekilde bitecek ve günlük hayat devam edecek. Sınavlar da hayatın bir parçası. Başarılı olmak kadar başarısız olmak da var. Önemli olan çocuğumuzu başarılarıyla da başarısızlıklarıyla da kabul edebilmektir. Bunu unutmayalım ve bu düşünceyle çocuğumuzu sınava gönderelim.” ERGİN SÖZER

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.