Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Üretim

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üretim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kadınlar tarım hayvancılıkla uğraşarak üretime katkı sunuyor Haber

Kadınlar tarım hayvancılıkla uğraşarak üretime katkı sunuyor

Vize ilçesine bağlı Doğanca köyünde yaşayan kadınlardan bazıları, sabahın ilk ışıklarında güne erkenden başlıyor. Sırtına yüklendiği saman balyasını ağıl ve ahıra götüren kadınların mesaisi, süt sağımından sonra ev halkı için kahvaltı hazırlamayla devam ediyor. Bazı kadınlar ise kışlık ihtiyaçlarını karşılamak, aile bütçesine katkı sunmak için tarlalarda çapa yapıyor, kimi traktör ile buğday tarlasına gübre saçıyor. Evinin odun ihtiyacını karşılamak için motorlu testere veya balta ile odun kesen bazı kadınlar, zaman zaman pancar temizleyerek zorlu köy yaşamında emeklerini ortaya koyuyor. Doğanca köyünde yaşayan 38 yaşındaki Nazlı Varol, köyde çiftçilik ve hayvan besiciliği yaparak geçimlerini sağladıklarını söyledi. Istranca Dağları'nın eteklerindeki köylerinde yaşamın güzel olduğunu anlatan Varol, "Sabah kalktığımızda hayvanlarımıza uğraşıyoruz. Hemen ardından tarla işimize başlıyoruz. İlaçlama, ekimi ve toprağı karıştırma gibi her türlü işimizi yapıyoruz." dedi. Köyde bir erkeğin yapabileceği her işi yaptığını dile getiren Varol, traktör kullanırken kendini öz güvenli hissettiğini vurguladı. Varol, kadınların erkeklere göre daha planlı olduğunu dile getirerek, "Dünyaya bir daha gelsem kesinlikle köyde yaşamak isterdim çünkü o kadar temiz havası, insanları, komşuluk ilişkileri var. Çiftçilik bize çok iyi geliyor. Havasından suyundan vazgeçemiyoruz." dedi. Köyde yaşamayı çok sevdiğini belirten Varol, huzur bulmak, çalışmak, mücadele etmek isteyen tüm vatandaşları köyde yaşamaya davet etti. Varol, "Köydeki hayat şehirden çok çok mükemmel ve güzel. Üretmek, insanlara faydalı olmak harika bir şey." ifadelerini kullandı. - "Biz toprağa basmadık mı olmaz" Köyde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 58 yaşındaki Cevriye Dinar da köyde sağlıklı bir yaşam sürdüklerini söyledi. Köyde çok mutlu olduklarını anlatan Dinar, kızlarına gittiğinde hemen köye dönmek istediğini ifade ederek, "Biz şehirlerde yaşayamayız. Biz toprağa basmadık mı olmaz." şeklinde konuştu. Ayşe Ürkmez ise hayvancılık ve çiftçilik yaparak yaşamlarını sürdürdüklerini anlattı. Günün büyük bir bölümünün çalışarak geçtiğini ifade eden Ürkmez, pancar, domates, biber, bezelye ekimi yaptıklarını belirtti. Köyünü çok sevdiğini dile getiren Ürkmez, köyde yaşamanın ayrı bir güzelliğinin olduğunu sözlerine ekledi. - "Köyde yaşam çok güzel" Doğanca köyüne gelin gelen 56 yaşındaki Sadiye Ürkmez de hayvan bakıcılığı yaparak aile bütçesine katkı sağlayan kadınlardan biri. Tüm zorluklara rağmen köyde yaşamayı çok sevdiğini vurgulayan Ürkmez, her sabah hayvanlarının yanına koşarak gittiğini belirterek, "Köyde yaşam çok güzel. Her şeyini kendin üretiyorsun. Sabah hayvanlara geldiğimde onların kokusunu hissediyorum, çok mutlu oluyorum. Başkasına bu koku derler ya 'ay nasıl kokuyor', benim yine genizlerim açılıyor, seviniyorum yani. Mutlu oluyorum onları görünce severek, aşkla bakıyorum. Garip kalacaklar diye ilk önce oğlakları tutuyor sütünü veriyor, onları biberonla emziriyorum. İğnelerini yapıyorum. Yaşayamam şehirde, ömrüm kısalır zaten." diye konuştu. Suna Yüksel de köyde sürekli çalıştığını ancak hiçbir zaman "of" bile demediğini vurguladı. Köyde çalışılmadığında hayatın daha zor olacağına inandığını dile getiren Yüksel, köyde kendisini daha özgür hissettiğini kaydetti. 64 yaşındaki Cemile Yaraş ise gününün büyük bir bölümünü tavuklarıyla geçiriyor. Sabah kahvaltı yapmadan tavuklarının yanına gittiğini belirten Yaraş, yaklaşık 5 yıl önce ayaklarından ameliyat olduğu için büyükbaş hayvan bakamadığını, bu nedenle de tavuk beslediğini anlattı. Yumurta satarak aile bütçesine katkı sunduğunu ifade eden Yaraş, "Köyde yaşam benim için çok güzel." dedi. Büyükbaş hayvan besiciliği yapan 59 yaşındaki Şengül Varol ise köyde yaşamanın çok güzel olduğunu belirtti. Sabahın erken saatinde hayvanlarının bakımıyla güne başladığını dile getiren Varol, "Köyde yaşamak güzel. Temiz hava bol gıda, her şeyimiz elimizin altında. Şehirde yaşayamayız alışığız köyümüze." ifadelerini kullandı. 61 yaşındaki Yaylagül Yılmaz da köyde yaşayan kadınlardan biri. Köyde komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirten Yılmaz, hayatından memnun olduğunu söyledi.

Çorlu’da mama üretimi artarak sürüyor Haber

Çorlu’da mama üretimi artarak sürüyor

Geçtiğimiz Aralık ayında faaliyete geçerek deneme üretimlerine başlanılan Çorlu Belediyesi Mama Üretim Tesisinde atık gıdalardan dönüştürülerek üretilen mamalar, sokak hayvanlarının tüketimine sunulmaya başlandı. Çorlu’da bulunan hastaneler ve yemek üretim tesislerinden temin edilen atık gıdaların sokaklardaki can dostlar için mamaya dönüştürüldüğünü belirten Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, mama üretiminin tüm hızıyla devam ettiğini söyledi. Başkan Sarıkurt açıklamasında, “Çorlu’muzda faaliyet gösteren hastaneler ve yemek üretim tesislerinden temin edilen atık gıdaları dönüştürerek ürettiğimiz mamalarımızı sokaklardaki can dostlarımızın tüketimi için kullanıyoruz. Çorlu Belediyesi Mama Üretim Tesisine günlük ortalama 300 kg atık gıda temin edilirken bu gıdalardan 150 kg kuru mama üretimi gerçekleştiriyoruz. Burada iki önemli konuya dikkat çekmek istiyorum. Çünkü hem gıda atıklarının çöpe atılmasını önleyerek onları değerlendiriyor hem de bu atık gıdalardan elde ederek sokak hayvanlarının beslenmesini sağlıyoruz. Üretilen mamalar, özel olarak tasarlanmış cihazlar sayesinde uzun bir raf ömrüne de sahipler. Üretimimiz yeni başlamış olup kapasitemizi artırarak faaliyetlerimize devam edeceğiz. Ayrıca bu tesis ile şehir içerisinde atık gıdalarla besleme yapılmasına son vermeyi ve sokak hayvanlarının ürettiğimiz kuru mamalarla beslenmesini hedefledik. Çorlu Belediyesi Mama Üretim Tesisinde üretim kapasitesinin artırılması ile birlikte mamaların hayvansever vatandaşlarımıza dağıtımına da başlayacağız. Can dostlarımızın sağlıklı ve düzenli beslenmesi amacıyla hayata geçirdiğimizi Çorlu Belediyesi Mama Üretim Tesisinin kentimize hayırlı olmasını diliyor, tesisin hayata geçirilmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. HABER MERKEZİ

14 ülkeye ürettiği kürkleri satıyor Haber

14 ülkeye ürettiği kürkleri satıyor

Tekirdağ'da üretim yapan firma ABD'den Avrupa'ya, Rusya'dan Çin'e kadar 14 ülkeye ürettiği kürkleri satıyor. Kuzu derisinden ürettiği ürünleri İtalya, Fransa, Polonya, Çin, Japonya, Güney Kore, Rusya, İspanya, Meksika, ABD, Belçika, Almanya, Endonezya ve Ukrayna'ya satan firma bu yıl gerçekleştirdiği 10 milyon dolarlık ihracatını artırmayı hedefliyor. Firma üretim kalitesi yanında çevreci üretim yaklaşımıyla da öne çıkmayı amaçlıyor. - "Dünya kürk modasına yön veriyoruz" Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Toprak, amaçlarının yenilikçi ürünlerle hızla değişen dünyada kürk sektöründe dünya modasına yön veren marka olmak olduğunu söyledi. Kaliteli ürünler üretmenin ülke imajı açısından önemli olduğunun bilincinde olduklarını belirten Toprak, "Şuanda ülkemizde bizim ürettiğimiz kuzu derisinden giysilik deri kürk, dünya pazarında ilk sırada yer alıyor. Biz bu ürün grubunda dünya modasına yön veriyoruz." dedi. Renk belirlemesi ve kalitede Türk derisinin pazarda lider konumda olduğunu aktaran Toprak, Türkiye'den yurt dışına gönderilen ürünlerin ilgiyle takip edildiğini dile getirdi. - "Atık kuzu derileri ekonomiye kazandırılıyor" Toprak, kuzu derisini atık olmaktan çıkartıp, ekonomi kazandırdıklarını anlattı. Yaptıkları kürkleri avlanmış hayvanlardan değil tüketilmek için kesilmiş kuzulardan elde ettiklerinin altını çizen Toprak, "Toplumda kürk ve av hayvanı birbirine karıştırılmış durumda. Bizim üretmiş olduğumuz ürünler tamamen geri dönüşüm sağlıyor. Doğayı korumak adına geri dönüşüm yapıyoruz. İnsanlar eti için beslenen hayvanların derisini bize veriyorlar ve biz de bunu ekonomiye geri kazandırıyoruz. Deriyi insanların ısınması ve moda için kullanıyoruz." diye konuştu. Bu yıl yaklaşık 10 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini vurgulayan Toprak, gelecek yıl bu rakamın çok daha yukarıya çıkmasını beklediklerini ifade etti. - "Enerjisinin yüzde 30'unu güneş panellerinden karşılıyor" Toprak, çevrenin korunmasını ilke edindiklerini, gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmaya katkıda bulunmak için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Firmalarının çatısına kurdukları 3 bin metrekare güneş panelleriyle enerjilerinin yüzde 30'unu karşıladıklarını aktaran Toprak, firmaların devlet destekli enerji teşviklerinden yararlanmasının önemli olduğuna, bu sayede enerji alanında dışa bağımlılığının önemli ölçüde azalacağına dikkati çekti.

Atık ısının tarımsal üretim ve seracılıkta kullanılması önerisi Haber

Atık ısının tarımsal üretim ve seracılıkta kullanılması önerisi

Şişman, Türkiye'de sanayileşme çalışmalarına paralel sanayi bölgelerinde farklı sektörlere ait üretim tesislerinin bulunduğunu belirtti. Tesislerdeki üretim aşamalarına bağlı önemli miktarda atık enerji oluştuğunu anlatan Şişman, atıkların genelde baca gazı ve su buharı şeklinde ortaya çıktığını dile getirdi. Tesislerin atık ısının bir kısmını geri dönüşümde kullanabildiğini ifade eden Şişman, "Enerjinin, özellikle gıda ihtiyacının her geçen gün arttığı günümüzde özellikle sera ve bitkisel üretimde kullanılabilirliği, enerjiden gıda sektörüne destek olabilecek şekilde üretime yönlendirilmesi oldukça önemli."dedi. Şişman, Tekirdağ Valiliği öncülüğünde Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile kentteki sanayi tesislerinde atık ısı potansiyelinin belirlenmesi için çalışma başlattıklarını söyledi. - "Yaklaşık 90 dekarlık seranın ısı ihtiyacının karşılanmasının mümkün olduğunu gördük" Yağ, karton, cam ve kimya gibi farklı sektörlerde birçok ziyaret gerçekleştirdiklerini anlatan Şişman, firmaların bacalarından çıkan atık ısıyı veri olarak aldıklarını, buna göre ne kadar ısı kazancı sağlayabileceklerini ve ne kadar seranın ısıtılabileceğini hesapladıklarını dile getirdi. Bölgedeki 1500'e yakın sanayi kuruluşundan pilot tesisler belirlediklerini ifade eden Şişman, topladıkları verilerle çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Elde ettikleri ilk verilerin sevindirici olduğunu anlatan Şişman, "Seçtiğimiz 5 sanayi tesisinin verileriyle değerlendirme yaptık. Bu tesislerden elde edilecek ısıyla yaklaşık 90 dekarlık cam ve modern seranın ısıtılması ve ısı ihtiyacının karşılanmasının mümkün olduğunu gördük. Bütün uygun sanayi tesisleri dikkate alındığında çok daha büyük potansiyele sahip olacağı aşikar. Bu açıdan hem üretim yapılacak tesislerin karlılığı hem de ülke ekonomisine sağlayacağı katkı anlamında çalışmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

269 sera, naylon desteğiyle üretime kazandırıldı Haber

269 sera, naylon desteğiyle üretime kazandırıldı

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, Kırklareli Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Özel İdaresi tarafından taze ve ucuz sebzeye erişiminin sağlanması amacıyla Atıl Seraların Üretime Kazandırılması Projesi hazırlandı. Proje kapsamında kentte atıl durumdaki 269 seranın üretime kazandırılması amacıyla 106 üreticiye sera naylonu verildi. Hazırlanan seralarda üretim yeniden başladı. - "Üreticilerimizin ve tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir gıdaya ulaşmasını hedefliyoruz" Kırklareli Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Gökalp Muzikacı, kentte sera alanlarının yaygınlaştırılması ve ekonomiye katkı sağlaması için çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Muzikacı, atıl durumda veya ekonomik ömrünü tamamlamış 62 dekar sera için üreticilere 30 bin 750 kilogram sera naylonunun yüzde 75 devlet desteğiyle verildiğini aktardı. Yaz sezonunda üreticilere sebze fideleri de dağıtacaklarını ifade eden Muzikacı, "Üreticilerimizin ve tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir gıdaya ulaşmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda da üreticilerimiz üretimine devam ediyor. Üreticilerimiz çeşitli nedenlerle seralarını atıl durumda bırakmıştı. Yapmış olduğumuz projeyle hem kendilerinin ekonomik olarak katkılarını sağlamış olduk hem de milli ekonomiye katkı sağlamış olduk." diye konuştu. Muzikacı, kent genelinde 300 dekarda üretim yapılan sera alanlarını 500 dekara çıkarmayı planladıklarını kaydetti. - "Her zorlukta devletimizi yanımızda buluyoruz" Kızılcıkdere köyünde seracılık yapan Kemal Atkan da 2016 yılında Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi" Projesi ile sera üretimine başladığını söyledi. İki kez doğal afet nedeniyle üretime ara vermek zorunda kaldığını anlatan Atkan, yeniden devlet desteğiyle üretime başladığını ifade etti. Projenin üreticilere katkısının çok büyük olduğunu dile getiren Atkan, "Zorluk döneminde devletimizi her zaman yaptırdığımız sigortalardan daha önde bizim yanımızda oldu. Şu seranın sadece naylonu 35-40 bin Türk lirası. Yani bu ciddi bir destek. Daha önceki doğal afetlerde de devletimiz destek vermişti. Her zorlukta devletimizi yanımızda buluyoruz. Devletimiz bize bu desteği vermemiş olsaydı bu seraları 3-4 yıl içerisinde ancak yenileyebilirdik. Açık alanda üretim yapmak çok zor." şeklinde konuştu. - Kent Tarımı Eylem Planı hakkında Şehirde yaşayanların taze ve ucuz sebzeye erişiminin sağlanması için bu yıl yaşama geçirilen Kent Tarımı Eylem Planı'yla, lojistik maliyetlerinin düşürülmesi ve istihdamın artırılması da hedefleniyor. Plan kapsamında üreticilere hibe tohum-fide, sera ve hayvancılık, makine ve ekipman, mesleki eğitim, sübvansiyonlu kredi gibi çeşitli alanlarda pek çok destek sağlanıyor. Eylem planı, bu yıl Ankara, İstanbul, İzmir, Erzincan, Balıkesir, Bursa, Bilecik, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova olmak üzere 14 ilde uygulanmaya başlandı. Uygulama sonuçlarına göre proje diğer illere de yaygınlaştırılacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.