Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tunca

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Tunca haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tunca haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erkin: Meriç’i bırak, Tunca’yı düzenle Haber

Erkin: Meriç’i bırak, Tunca’yı düzenle

Devlet Su İşleri (DSİ) Emekli Bölge Müdür Yardımcısı, Yüksek Mühendis Hüseyin Erkin, Edirne’nin gündeminde olan projeler hakkında açıklamalarda bulundu. Meriç Nehri’ndeki projelerin nehre zarar verdiğini belirten Erkin, bunların yerine Tunca Nehri rekreasyon projesi yapılmasını önerdi. Edirne’nin, Tunca Nehri’nin her iki kıyısına kurulan bir şehir olduğunu, iyi bir planlamayla hem sulamada hem de rekreasyon anlamında faydalanılabileceğini söyleyerek; “Meriç Nehri gibi rejimi düzensiz olan, özellikle de uluslar arası niteliği olan, sınır aşan su konumu olan akarsularda, çok dikkatli, titiz ve hidrolik yönden de iyi incelenerek model projeler yapılarak tadilatlar yapılır. Maalesef yasal sorumluluk anlamında bu işin sahibi DSİ olmasına rağmen kısmen, endirekt olarak sorumluluk Edirne Belediyesi’nindir. Ortak mutabakatla daha güzel, kamuoyunun da beğeneceği projeler yapılabilirdi. Sanıyorum bu işin başlangıcı, TOKİ eliyle ihale edilerek, Söğütlük Ormanı’nın da Milet Bahçesi adı altında yeniden düzenlenmesi şeklinde oldu. Bu çalışmalar TOKİ’nin himayesinde yapıldı sanıyorum. Fakat kamuoyunda oluşan tepkiler sonucunda birtakım başlangıç işleri bozuldu, yenileri yapıldı. Halbuki kamuoyunun da çok duyarlı bir şekilde hassasiyet gösterip takip etmesiyle bu projenin açıklanarak kamuoyu tatmin edilebilirdi. Henüz böyle bir şey daha yapılmadı. Buraya harcanan paralar nereden harcanıyor, bu projeyi kim denetliyor, bunlar da bilinmiyor. Sonuç itibariyle yeniden bir proje şekillenmesi yapılmış bu projeyi de DSİ mi yaptı? TOKİ mi yaptı? Onu da bilmiyoruz” dedi. “MASRAFA DEĞMEZ” Son günlerde gündeme gelen Meriç Nehri’ne yapılacak cam panellerle ilgili olarak konuşan Erkin “Yeni bir düzenlemeyle bir cam panel yapılacağı şekilde basından izledim. Bunun yapılabilirliği var, birçok yerde de yapılmışlığı var ama Meriç Nehri’nin yapısına uygunluğu tartışılması, incelenmesi gerekiyor. Bence bu masrafa değmez. Meriç Nehri’nin önceki yıllarda olduğu gibi tabii haliyle düzenli bir şekilde bakılarak, kontrol edilerek, kıyıları muhafaza edilseydi çok daha yararlı olurdu. Onun yerine şehrin ortasından geçen Tunca Nehri’ni hızla ıslah edip, her iki sahildeki seddelerin DSİ ve Belediye işbirliğiyle düzenleyerek, Edirne’ye yakışır çok güzel bir proje çıkabilir. Buna kafa yorulması katindeyim. Meriç’te bu kadar tahribat da yapılmazdı diye düşünüyorum. Bunun ekonomik boyutu da var. Bu paralar nereden hangi kaynaklardan harcandı, kim tarafından denetlendi. Bunun da kamuoyuna açıklanmasında fayda olduğu kanaatindeyim. Bunların şeffaflıkla kamuoyuyla paylaşılmasının gerektiğini düşünüyorum. Ben ısrarla Tunca Nehri’nin Edirne’ye yakışır bir rekreasyon tesisi olacak şekilde düzenlenmesini arzu ediyorum. Bu nehrin Bülbül Adası’nda yani Meriç Nehri’ne birleştiği noktaya baskı savaklı bir gövde yapılarak Tunca Nehri’nde sürekli su muhafaza edilir. Hatta, Hatipköy - Suakacağı bölgesine de yapılarak suyu regule edilecek şekilde sulanmada faydalanılabilir. Düzenli bir Tunca işletmesi yapılarak ve Edirne’ye de çok güzel bir rekreasyon tesisi kazandırılacağı kanaatindeyim. Bu anlamda Edirne, Tunca Nehri sayesinde çok güzel bir hava kazanır” diye konuştu. “BU SİSTEM HATALI YAPILMIŞTIR” Meriç Nehri üzerine yapılan enerji santrali hakkında da konuşan Hüseyin Erkin, bu sistemin hatalı olduğunu belirterek, kum biriktireceğini ve biriken kumun akışı hızlandırarak köprü ayaklarına zarar vereceğini söyledi. Erkin; “Polis bahçesinin karşısına yapılan tesis sayesinde nehrin normal seviyesinden 1 metreye yakın kum dolmuş durumdadır ve giderekte doluyor. Bu sistem hatalı yapılmıştır. Rehabilite edilip düzeltilse bile kısa ömürlü olacaktır. Köprüye riski vardır. Biriken kum sayesinde köprünün ayakları da dolacaktır. Köprü altından geçecek su debisi hızı artacaktır. Dolayısıyla köprüye hidrolik etki olma ihtimali yüksektir” ifadelerini kullandı. “STAT YIKILACAKSA SARAYİÇİ GÜREŞ SAHASI FUTBOLA EN UYGUN YERDİR” Edirne’de 25 Kasım Stadyumu’nun yıkılmasına karşı olduğunu, illa ki stadın yıkılması durumunda ise en uygun yerin Sarayiçi güreş sahasının futbol oynamaya uygun hale getirmek olduğunu söyleyen Hüseyin Erkin bu konuyla ilgili olarak “Ben Edirnespor’da yönetim kurulu üyeliği de yapmıştım. Edirne DSİ Spor’un da uzun yıllar başkanlığını yaptım. 25 Kasım Stadı 1950 yılında yapılmış çok eski bir stat. Güzel bir geçmişi var. Bu şekilde tarihi bir nitelik kazanmış stadın yıkılmasına karşıyım. Ama ısrarla burası yıkılsın deniyor. Ona da saygı duyuyorum. Bu stat yaklaşık 21 bin 600 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Buraya çok güzel bir stat yapılabilir. Dışarıda yeniden bir stat yapmak yerine burası 10 bin kişilik olarak yeniden düzenlenirse çok daha güzel olur kanaatindeyim. Kent meydanı olsun önerilerini görüyorum. Burası kent meydanı olmaya da uygun değil. Çünkü kent meydanları, şehrin merkezlerinde oluşur. Buradan mutlaka stat taşınacaksa yenisi yapılmadan burası yıkılmasın. 2024 yatırım programında yeni statla ilgili bir planlama gözükmüyor. Yeni stada harcanacak masrafı Sarayiçi’ndeki sahaya harcayın çok daha güzel olacaktır. Orası şu anda standart kurallara göre 45x90 metrelik harika bir stat olur. Batı taraftaki tribünleri 6 metre geriye doğru kaldırınca harika bir stat ortaya çıkar. Yılda 2 buçuk gün yerine sürekli faydalanmış olursunuz. Sarayiçi şu anda bu iş için biçilmiş kaftan. Sadece kenarları düzenlenecek. Hem güreş, hem futbola hizmet edecek.” ŞENER ŞENTÜRK

TUNCA’DA 3 BİN YILLIK YERLEŞİM YERİ BULUNDU Haber

TUNCA’DA 3 BİN YILLIK YERLEŞİM YERİ BULUNDU

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergün Karaca, Tunca Nehri çevresinde yaptıkları yüzey araştırmalarında MÖ 9 ile 8'inci yüzyıllar arasına ve Roma dönemine tarihlenen yoğun yerleşimler tespit ettiklerini belirtti. Karaca, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle 25 Eylül - 6 Ekim tarihlerinde Edirne'de yüzey araştırmaları gerçekleştirdiklerini söyledi. Amaçlarının Edirne'nin antik çağını araştırmak olduğunu belirten Karaca, "Edirne ve çevresinde çok fazla araştırma yok maalesef. Daha önce hocalarımızın çalışmaları var fakat klasik arkeolojiyi ilgilendiren bir çalışmamız yoktu bölgede. Daha önce de çok araştırılmamış bir alandı. Bu yüzden Bakanlığımıza böyle bir proje sunduk. Onlar da kabul etti ve ilk sezonumuzu bu yıl gerçekleştirdik" dedi. Karaca, araştırmalarını Tunca Nehri'nin batı yakasında yoğunlaştırdıklarını dile getirdi. Daha önce çalışılmış alanların da içerisinde yer aldığı bölgede araştırmalar yaptıklarını ifade eden Karaca, "Tunca çevresinde tespit ettiğimiz ve daha önce araştırılan alanlarda MÖ 9 ile 8'inci yüzyıllar arasına ve Roma dönemine tarihlenen çok yoğun yerleşimler tespit ettik. Kalkolitik döneme tarihlenen taş balta bulduk. İnsanların burada yaşamlarını sürdürdüğüne dair günlük yaşama ait çanak, çömlek ve taş öğütme araç gereçleri bulduk. Bu da o bölgede yoğun bir yaşam olduğunu gösteriyor" diye konuştu. Karaca, ilk sezon olmasına rağmen iyi veri topladıklarını, bu verileri detaylandırmak için kazı yapılabileceğini kaydetti. Arkeolojinin yanı sıra sanat tarihi, tarih ve restorasyon bölümlerinden akademisyenlerin de yüzey araştırmalarında yer aldığını aktaran Karaca, "Lisans öğrencilerimiz de katıldı. Onlar için de önemli bir deneyim oldu, araziyi ve buluntuları görme şansı buldular. Doktora ve yüksek lisans öğrencilerimiz de katıldı bu çalışmalara. Onlar da bilgilerini artırdılar, buluntularla temas ettiler. Bu sene özellikle arazide çok fazla çizim yaptık. Birçok seramik tespit ettik" ifadelerini kullandı.

TUNCA SAHİPSİZ Mİ? Haber

TUNCA SAHİPSİZ Mİ?

Edirne’de 2 gün önce yatağına atılan koltuk ile dikkat çeken Tunca nehri sahipsiz kaldı. Batı Ekspres tarafından konunun gündeme getirilmesinin ardından kentte birçok yerel gazete ve haber ajansının haberlerinde yer alan duyarsızlığı gözler önüne seren görüntü ile ilgili hiçbir şey yapılmadı. Edirne Belediyesi’nin logosunda yer alan, Edirne Valiliği’ne bağlı kurumlar başta olmak üzere birçok kamu kurumu müdürü, meslek odaları ve sivil toplum örgütü temsilcileri tarafından sık sık dile getirilen Tunca Nehri’nin önemi sözde kaldı. Nehre 2 gün önce insan eliyle atılan koltuk, bulunduğu yerde durmaya devam ediyor. O KOLTUK GÜNLERCE ORADA KALDI Nehre insanlar tarafından atılan plastik ve cam şişeler, poşetler, plastik paketler, araba lastikleri yetmezmiş gibi 2 gün önce nehrin yatağına atılan koltuk dikkat çekti. İnsan eliyle ortaya çıkan kirliliğe, yine bazı duyarlı vatandaşlar tepki gösterirken; kentte gündem olan konuyla ilgili hiçbir kurum çalışma yapmadı. Nehirlerden sorumlu Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Müdürlüğü’nden nehir ve kıyılarından olmasa da kentin temizliğinden sorumlu Edirne Belediyesi’ne, tarım için sulamanın ne kadar önemli olduğunu sık sık dile getiren İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden kurum adında ‘Çevre’ ile ‘İklim Değişikliği’ gibi ibareler bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne kadar hiçbir kurumun nehir yatağına atılan koltuğu kaldırmak için çalışma yapmaması dikkat çekti. 2 gündür nehir yatağında bekleyen koltuğu kimin alacağı merak konusu oldu. DUYARLI VATANDAŞLAR TEMİZLEMEKTEN BIKTI Edirne’deki Plastiğe Hayır Platformu’ndan Kent Konseyi’ne, Çevre Gönüllüleri Derneği’nden duyarlı vatandaşlara kadar pek çok kesim tarafından defalarca düzenlenen etkinliklerle temizlenen nehir kıyısı ise duyarsız insanların doğaya zararlı atıklarını atmaya devam etmesi sonucu gün geçtikçe kirlenmeye devam etti. Bölgedeki duyarsızlığın artmasıyla başa çıkamayan sivil toplum örgütleri, etkinlik düzenlemekten vazgeçince hem nehir yatağında, hem de nehir kıyısında çirkin görüntüler oluştu. KEPÇELERLE GİRİLMESİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ DSİ 11. Bölge Müdürlüğü ekiplerinin zaman zaman kepçelerle nehir yatağına girerek temizlik adı altında gerçekleştirdiği çalışma ise çevrecilerin tepkisini çekmişti. Nehre ve kıyısına atılan doğaya zararlı maddelerden çok nehir yatağındaki toprağın kaldırılması ve nehir içindeki başta algler olmak üzere canlı yaşamına zarar veren çalışmaya Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği tepki göstermişti. TURİZMİN UĞRAK NOKTASI MI, ÇÖPLÜK MÜ? Kentteki birçok kurumun Edirne’nin önemli bir turizm kenti olduğuna dair görüşlerini boşa çıkaran nehrin kirli görüntüsü, 1608-1615 yılları arasında Tunca nehri üzerine yaptırılan Ekmekçizade Ahmet Paşa (Tunca) Köprüsü’nün de tarihi değerine zarar veriyor. Edirne’ye yurt içi ve yurt dışından gelen turistlerin uğrak noktalarından biri olan Tunca nehri, kirli görüntüsüne çare olacak doğaya duyarlı bir çalışmanın hayata geçmesini beklemeye devam ediyor. UĞUR AKAGÜNDÜZ

TUNCA’NIN BİTMEYEN KİRLİLİĞİ Haber

TUNCA’NIN BİTMEYEN KİRLİLİĞİ

Edirne, tarihi eserlerinin yanı sıra merkezinden geçen Arda, Tunca ve Meriç nehirleriyle bilinen bir şehir. Kentin belediye logosunda dahi temsil edilen nehirleri, tarih boyunca Edirne’de yaşayanların sosyal hayatlarını etkilemiş, şehrin en önemli unsurları haline gelmişler. Ulaşım ve ticaret yolları olarak kullanılmasından taşkınlarına kadar kent tarihine geçen olayların yaşandığı nehirler, günümüzde de kentliler ile yurt içi ve yurt dışından gelen turistlerin uğrak noktası konumunda. Bu 3 nehirden biri de Tunca nehri. Nehir, Sarayiçi bölgesini adeta küçük bir ada oluşturarak sararken, kent merkezi ile Karaağaç’ı birleştiren tarihi Ekmekçizade Ahmet Paşa (Tunca) Köprüsü’nün altından geçerek Meriç nehri ile birleşiyor. ‘Edirne’nin gerdanlıkları’ olarak anılan tarihi köprülere eşlik eden Tunca nehrinin günümüzdeki görüntüsü ise doğaya duyarsızlığı gözler önüne seriyor. Hava sıcaklıklarının arttığı yaz mevsiminde özellikle nehir çevresinde bulunan ağaçların gölgesinde zaman geçirenlerden, amatör olta balıkçılarına kadar yurttaşları ağırlayan nehir, insan eliyle atılan plastik ve cam atıklarla dikkat çekiyor. Yurttaşların yoğun olarak kullandığı bölgelerde doğaya zararlı atıkların yoğunluğu da artarken; Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, yurttaşları kentin en önemli değerleri olan nehirlere sahip çıkmaya davet etti. “HERKESİN DUYARLI OLMASI GEREK” Eren, Tunca nehrinde yaşanan kirliliğin yıllardır devam ettiğini belirterek; “Tunca nehrinin bugünkü görüntüsü aslında yeni değil. Senelerdir yurttaşların uğrak noktası olan bölgede, nehir suyuna ve kıyısına atılan doğaya zararlı atıklar günümüzde de dikkatimizi çekmeye devam ediyor. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak bizler, senelerdir kentteki Plastiğe Hayır Platformu ve Edirne Kent Konseyi gibi oluşumlarla nehir kıyılarında gönüllü olarak temizlik etkinlikleri düzenledik. Fakat her ne kadar gönüllüler olarak zaman zaman çöp toplama etkinliği yapsakta herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “ÖZELLİKLE PLASTİK ATIKLAR ÇOK ZARARLI” Tunca nehrine ve kıyısına atılan özellikle plastik atıkların nehre ve içinde yaşayan canlılara zarar verdiğini söyleyen Eren; “Plastiğin doğada yıllarca kalarak insan, hayvan ve her türden canlıya zararlı olduğunu artık herkes biliyor. Buna rağmen tek kullanımlık, ambalajlı tüketimin çok daha yaygınlaşması, olumsuz etkilerinin yüz yıllarca gelecek nesillere de kirli nehirler, bozulmuş doğal dengeler olarak aktarılmasına neden oluyor. O halde çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız en önemli miras, yaşanabilir, temiz bir çevre olmalıdır” dedi. “ATIKLAR TEMİZLENMİYOR, SU AKIŞI ARTTIKÇA SÜRÜKLENİYOR” Eren, Tunca nehrindeki kirliliğin zaman zaman ortadan kalktığını belirterek; “Tunca nehrindeki kirlilik zaman zaman ortadan kalkıyor. Fakat bu durum sorunun çözüldüğünü göstermiyor. Nehrin debisi yükseldikçe, su akışının artmasıyla birlikte mevcut atıklar sürüklenerek gidiyor. Böyle durumlarda nehrin temizlendiğini düşünsek de aslında atıklar suya karışmış, farklı bölgelere sürüklemiş oluyor. Nehir yüzeyinde görülen yeşil yosun tabakası ise suların ısınmasıyla oluşan su altı canlılarıyla ilişkili bir oluşumdur ve kirlilik değildir ve kaldırılmamalıdır. Vatandaşlar olarak nehir kıyılarını kullanırken daha dikkatli olmalı ve kentimizin doğal değerlerini korumaya devam etmeliyiz” sözlerine yer verdi. “NEHİRLERİMİZİ KORUYALIM” Edirne’nin tüm kurumlarının halkla birlikte nehirlerini en doğal haliyle koruması gerektiğini vurgulayan Eren; “Edirne, tarım topraklarını çoğunlukla nehirlerinden suluyor ve yurttaşlarımız yaz, kış demeden sosyal hayatlarını bu nehirlerin kıyılarında geçiriyorlar. Yurt içi ve yurt dışından gelen turistlerin de yoğun olarak uğradığı, kent için en önemli değerlerimizdendir nehirlerimiz. Tüm yurttaşlarımızı nehir kıyılarımızı kullanırken dikkatli olmaya, çıkan atıkları yanlarına alarak alanda bırakmamaya ve kıyılarımızı korumaya davet ediyorum” diye konuştu. Uğur AKAGÜNDÜZ

TUNCA NEHRİ ÇÖPLÜĞE DÖNDÜ Haber

TUNCA NEHRİ ÇÖPLÜĞE DÖNDÜ

Edirne'de yağışlı geçen günlerin ardından Temmuz ayında artan hava sıcaklıkları nehir debilerini de etkiledi. Kış yağışlarının yetersiz olması sebebiyle debisi düşen ve kuruma noktasına gelen Tunca Nehri, hava sıcaklarının artmasının ardından neredeyse kuruma noktasına geldi. Nehir, atılan atıklarla birlikte adeta çöplüğe döndü. DSİ Edirne 11'inci Bölge Müdürlüğü Nehir Debileri Ölçüm İstasyonu verilerine göre, geçen yıl Temmuz ayında 7 metreküp/saniye olan Tunca Nehri'nin akış hızı 5 metreküp/saniyeye, 78 metreküp/saniye olan Meriç Nehri’nin akış hızı ise 58 metreküp/saniyeye kadar düştü. ORTAYA ÇIKAN ÇÖPLER KÖTÜ KOKU YAYIYOR Tunca Nehri'nin yüzeyinde oluşan ot öbeklerinin yanı sıra nehre atılan ve ortaya çıkan çöpler ise çevreye kötü koku yayarken, görüntü kirliliğine de sebep oluyor. Bölgeden geçen Edirneliler ve turistler, su seviyesindeki düşüşe bağlı nehre atılan çöplerden dolayı tepki göstererek vatandaşlara duyarlılık çağrısında bulunuyor. "İNSANLAR GELECEĞİNİ VE ÇOCUKLARINI DÜŞÜNSÜN" Gördükleri manzara karşısında şaşırıp kaldıklarını söyleyen vatandaşlardan Nurgül Taşdemir, nereye baksa her yerde çöp gördüğünü ve bu durumun iklim değişikliğine neden olduğunu belirterek vatandaşlara çöplerini nehre atmaması için duyarlılık çağrısında bulundu. İnsanların geleceğini ve çocuklarını düşünerek çevreyi kirletmemesi gerektiğine değinen Taşdemir, "İnsan gördükçe içi acıyor. İnsanlar aklını değiştirmedikçe, yani bu duyarlılığa duyarsız kaldığı müddetçe yetkililerin yapacağı bir şey yok. Yetkili temizliyor. Tekrar aynı işlem olduğu zaman yetkililer buna ne yapsın? Böyle insanların kendisini değiştirmeleri lazım. Pikniğe falan gittiğim zaman ilk yapacağım iş çocuklarıma öğretmek maksadıyla yanımda mutlaka poşet götürürüm. Piknik attıklarımı olduğu yere bırakmıyorum da poşetin içine koyuyorum. Arabamla nerede çöp kovası konteynır bulursam götürüp onun için atıyorum. Hani herkes böyle yapmış olsa" ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.