Hava Durumu

#Sivrisinek

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Sivrisinek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sivrisinek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sivrisinek Isırığı ile Gelen Tehlike Haber

Sivrisinek Isırığı ile Gelen Tehlike

Doç. Dr. Nevin İnce; sıtmanın, sivrisinek ısırığıyla bulaşan bir hastalık olduğu bilgisini verdi. En yaygın olarak Anofel türü dişi sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaştığını ifade eden İnce, "Sıtma özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde (Afrika, Güney Asya, Güney Amerika) yaygındır. Hastalar sıklıkla yüksek ateş, titreme, terleme, baş ağrısı, kas ağrıları, bulantı, kusma, halsizlik vb. belirtiler ile başvururlar. Belirtiler genellikle enfekte sivrisinek ısırığından birkaç gün ila birkaç hafta sonra başlar" dedi. "En yaygın bulaşma şekli, sivrisinek ısırığı" Sıtma hastalığının en yaygın bulaşma şeklinin sivrisinek ısırığı olduğu yineleyen Nevin İnce, enfekte kanın nakli ya da steril olmayan iğnelerin kullanımı ve nadir de olsa sıtmalı bir annenin doğum sırasında paraziti bebeğe geçirme riski olduğunu kaydetti. Sıtmanın belirtilerinin, genellikle enfekte sivrisinek ısırığından 7-30 gün sonra ortaya çıktığını söyleyen İnce, "Belirtiler arasında ateş, titreme ve üşüme atakları, terleme, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, halsizlik, bulantı, kusma, ishal, arın ağrısı, kansızlık, sarılık, nöbetler vardır" ifadelerini kullandı. "Erken tanı hayat kurtarıcıdır" Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, "Son haftalarda sıtmanın yaygın olduğu bir bölgeye (Afrika, Güneydoğu Asya, Orta ve Güney Amerika gibi) seyahat edilmişse, yüksek ateş, titreme ve halsizlik belirtileriniz varsa, ateşle birlikte şiddetli baş ağrısı, bilinç değişikliği, nöbet, nefes darlığı ya da sürekli kusma varsa, tedaviye rağmen belirtiler devam ediyor ya da kötüleşiyorsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Erken tanı hayat kurtarıcıdır. Bu nedenle sıtmanın yaygın olduğu bölgelere seyahat eden kişilerin, dönüş sonrası herhangi bir hastalık belirtisi gösterdiklerinde gecikmeden doktora başvurmaları çok önemlidir" şeklinde konuştu. "En riskli gruplar" Sıtmanın (malarya), tedavi edilmediğinde ciddi ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilen bir hastalık olduğunun altını çizen Doç. Dr. Nevin İnce, "Tedavi edilmediği takdirde parazitler kırmızı kan hücrelerini tahrip eder. Bu da ciddi düzeyde kansızlığa yol açar. Anemi; halsizlik, baş dönmesi, nefes darlığı gibi semptomlara neden olabilir. Özellikle Plasmodium falciparum türünün neden olduğu durumda, parazitler beyin damarlarını tıkayarak ensefalopatiye yol açabilir. Bu, nöbetler, bilinç kaybı, komaya girme ve ölümle sonuçlanabilir. Karaciğer ve dalak büyümesi, karaciğer yetmezliği, akut böbrek yetmezliği neden olabilir. Akciğerlerde sıvı birikimi (pulmoner ödem) gelişebilir. Bu durum, ciddi solunum sıkıntısına yol açar. Özellikle hamilelerde ve çocuklarda ciddi kan şekeri düşüklüğü görülebilir. Şuur kaybı ve nöbetlerle seyredebilir. Hamilelerde düşük, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, anne ölüm riski gelişebilir. Tedavi edilmediği takdirde özellikle Plasmodium falciparum kaynaklı sıtma hızla ilerleyerek ölüme neden olabilir. En riskli gruplar; çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklığı zayıf bireylerdir" ifadelerine yer verdi."Ülkemizde bazı ithal vakalar hala görülmektedir" Sıtmanın, Türkiye'de geçmişte daha yaygın olmakla birlikte, günümüzde nadir görülen bir hastalık olduğu bilgisini paylaşan Doç. Dr. İnce, "Özellikle 2000'li yıllardan itibaren alınan sağlık önlemleri, vektör kontrol programları ve ilaç tedavileri sayesinde sıtmanın yerli bulaşı büyük oranda kontrol altına alınmıştır. Ülkemizde sıtma, geçmişte en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi (özellikle Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır) ve Çukurova gibi sıcak ve nemli bölgelerde görülüyordu. Türkiye'de yerli sıtma vakaları neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Ancak bazı ithal vakalar hala görülmektedir. İthal vakalar genellikle Afrika, Güney Asya veya Orta Doğu ülkelerinden gelen işçiler ya da seyahat eden kişilerde rastlanabilir" dedi. İklim, sivrisinek varlığı, yetersiz sağlık hizmetleri, göç ve seyahat, su birikintileri ve çevresel şartların sıtmanın yayılmasına neden olan faktörler arasında sıralayan Doç. Dr. İnce, "Sıtmadan korunmak için geliştirilen aşılar mevcuttur, ancak henüz tüm dünyada yaygın şekilde kullanılmaya başlanmamıştır. Son yıllarda sıtma aşısı konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi" dedi. "Popülasyonunu azaltmak, sıtmanın yayılmasını ciddi oranda azaltır" Sıtmanın bulaşmasını engellemek için alınması gereken genel önlemler hakkında bilgi veren Doç. Dr. İnce, "Anofel sivrisineklerinin ürediği alanlar (bataklık, durgun sular) kurutulmalı veya ilaçlanmalı. Larvasit uygulamaları ile sivrisinek larvaları yok edilmelidir. Sivrisinek popülasyonunu azaltmak, sıtmanın yayılmasını ciddi oranda azaltır. Sıtma taşıyan kişilere erken teşhis ve etkili tedavi uygulanarak bulaş zinciri kırılır. Gerekirse temaslı kişilere koruyucu ilaçlar verilir. Riskli bölgelerde yaşayanlara sivrisinekten korunma yolları öğretilmeli. Belirtiler hakkında farkındalık artırılmalıdır" tavsiyelerinde bulundu. Sivrisinek ısırıklarından korunmak için alınacak önlemler Sivrisinek ısırıklarından korunmak için tavsiyelerine devam eden Doç. Dr. İnce, "Cibinlik kullanın. Pencerelere sineklik takın veya akşamları kapalı tutun. Sivrisinek kovucu spreyler ve losyonlar kullanın. Uzun kollu, açık renkli giysiler giyin. Akşam saatlerinde dışarıda bulunmamaya özen gösterin. Yüksek riskli ülkelere gidecek olanlar, seyahat öncesi doktor kontrolünde koruyucu ilaç kullanmaya başlayabilir. Bu ilaçlar, seyahatten önce başlanır ve döndükten sonra bir süre daha kullanılır. Şu anda yaygın değil, ama Afrika'da bazı çocuklara sıtma aşıları uygulanıyor. İlerleyen yıllarda yaygınlaşırsa bireysel koruma için önemli bir araç olabilir" şeklinde açıklamasını tamamladı.  

Sivrisinekle mücadeleye 7 milyonluk proje Haber

Sivrisinekle mücadeleye 7 milyonluk proje

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun sivrisinek ve haşerelerle ilgili mücadele hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Serdar Çığla tarafından sunulan raporda, yaz aylarında hava sıcaklıklarının artmasının ardından duran sularda, göletlerde, çeltik ekim alanlarında, yerleşim yerlerinde, sazlık ve sulak alanlarda sivrisineklerin bıraktıkları larvaların çoğalarak bulaşıcı hastalıklara neden olduğuna dikkat çekildi. “EDİRNE BÖLGESİ SİVRİSİNEK ÜREMESİ AÇISINDAN UYGUN” Çığla, Çevre Kanunu’nun, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasının sağlanması gerektiğini söyleyerek; “Edirne bölgesi, coğrafi ve tabiat yapısı olarak sivrisinek üremesi açısından uygundur. Yürürlükteki yasalar gereği sivrisinek, karasinek ve haşereler ile mücadele, belediye mücavir alanlarında belediyelerce, il özel idaresi sorumluluk alanlarında İl Sağlık Müdürlüğü, Kaymakamlar başkanlığındaki çeltik komisyonları kontrolünde eğitim almış sertifikalı personel ve temin edilen araç ve gereçlerle mücadele yapılmaktadır” dedi. “KURUMLAR ORTAK PROJE HAZIRLADI” Edirne merkez, Havsa, Uzunköprü, Meriç, Keşan, İpsala ve Enez’de sulak alan ve çeltik ekim sahalarından dolayı sivrisinek üremesinin yoğun olduğunu belirten Çığla; “Larva dönemlerinde mücadelenin hızlanması gerekmektedir. 2024 yılında İl Özel İdaresi yüzde 50, çeltik komisyonları yüzde 50, 6 milyon 802 bin 545 TL’lik ortak proje hazırlamışlardır. İl Sağlık Müdürlüğü, İl Tarım Müdürlüğü ve Belediyelerin desteği ile sivrisinek ile mücadeleye başlanmıştır. Proje çalışmalarında köy içi ve ahırlar, bataklıklarda kesintisiz ilaçlama yapıldığı belirtilmiştir. Sivrisinek üreme zamanlarında çeltik sahalarında duran suda üreme olacağından üreticilerin çeltik alanlarına il halk sağlığı ve tarım il müdürlüğü kontrolünde ilaç salınması faydalı ve ekonomik olacağı görüşündeyiz. Köy muhtarlıkları, üreticiler ve halkımızın önlemler ve ilaçlama konusunda mutlaka bilgilendirmesi görüşündeyiz. Yerleşim alanlarında çöplükler, üreme alanı ve saklanma alanı olmaktadır. Çöplükler oluşmamalı ve ilaçlanmalıdır. Ahır ve işletmelerin ilaçlanması periyodik olarak yapılarak üremelerinin engellenmesi, çevre ve sağlık açısından faydalı olacağı ve iyi sonuçlar alınacağı görüşündeyiz. Sivrisinek ve haşerelerle yapılan larvasit ilaç mücadelesi başlamış olduğu komisyonumuzca tespit edilmiştir. İlaçlama ekiplerine ve ilgili kurumlara başarılar dileriz” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Sivrisinekle mücadeleye 7 milyon TL’lik proje Haber

Sivrisinekle mücadeleye 7 milyon TL’lik proje

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun 2024 yılı sivrisinek ile mücadele projesi hakkındaki raporu sunuldu. Komisyon Başkanı Erdoğan Gümülcineli tarafından sunulan raporda, projeye İl Özel İdaresi’nin ortak olması teklifi konusunda araştırma ve incelemeler açıklandı. Gümülcineli, projeyi gerçekleştirecek kurumların Edirne İl Özel İdaresi, Edirne İl Sağlık Müdürlüğü ve Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olduğunu belirtirken; proje süresinin 3 ay olduğunu söyledi. PROJENİN AMACINI AÇIKLADI Projenin amacını açıklayan Gümülcineli; “Projemizin genel amacı, bölgemizde bulunan sivrisinek ve buna benzer zararlıları insektisit ve larvasit kullanarak müdahale etmek ve halk sağlığını korumaktır. Projenin hedef grupları ve nihai yararlanıcıları ise Edirne ilinin tüm ilçeleri ve bağlı köylerinde sivrisinek yoğunluğu bulunan alanları kullanan tüm vatandaşlarımız ve turistler hedef gruplardır. Edirne İl Özel İdaresi mücavir alanında yaşayan ve bu bölgelerde yaz aylarında vakit geçiren tüm vatandaşlar nihai yararlanıcılardır” ifadelerini kullandı. “HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR” Gümülcineli, projenin özetini açıklarken; “Bölgemizde çeltik üretiminin yoğun olması ve buna bağlı çok fazla sulak ve bataklık alanlarının bulunmasından dolayı yaz aylarında sivrisinek popülasyonunda yoğun bir artış gözlemlenmektedir. Sivrisinekler insan ve hayvanlardan kan emmeleri, çok sayıda öldürücü ve salgın hastalığın etkenini taşımaları nedeniyle kan emici böcekler arasında sağlık ve ekonomik yönden en önemli yeri işgal ederler. Bugün bilinen ve sayıları sürekli artış gösteren 182 arbovirüs enfeksiyonundan 147’sine sivrisinekler vektörlük yapmaktadır. Dolayısıyla halk sağlığını önemli ölçüde tehdit eden bu unsur ile mücadele edilmesi gerekmektedir. İlaçlama çalışmaları, halk sağlığı alanında haşerelere karşı ilaçlama usul ve esasları hakkında yönetmelik çerçevesinde İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilecektir” dedi. “MÜCADELE ÖNCELİKLE LARVALARIN KULUÇKA DÖNEMİNDE” Sivrisinek ile mücadelenin öncelikle larvaların kuluçka dönemlerinde bulundukları alanlarda gerçekleştirilmesinin, sivrisinek popülasyonunun kaynağında kontrol altına alınması açısından çok önemli olduğunu belirten Gümülcineli; “Yapılacak ilaçlama çalışmaları, öncelikle sivrisineklerin üreme ve beslenme bölgelerinde gerçekleştirilecektir. Daha sonra yaz ayları boyunca insanların yoğun olarak bulundukları ortak alanların ilaçlanması ile devam edecektir. Projemiz çerçevesinde sivrisinek popülasyonunun kontrol altına alınması için gerçekleştirilecek ilaçlama çalışmaları, Edirne İl Özel İdaresi mücavir alanı içerisinde gerçekleştirilecektir” sözlerine yer verdi. “BÜTÇESİ 6 MİLYON 802 BİN 545,27 TL” Gümülcineli, ilaçlama çalışmalarının Edirne İl Özel İdaresi ve Edirne Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan Çeltik Komisyonu Başkanlıkları tarafından finanse edileceğini söyleyerek; “Çalışmaların koordinasyonu, Edirne İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlanacaktır. Edirne ili 2024 yılı Sivrisinek ile Mücadele Projesi’nin bütçesi, 6 milyon 802 bin 545,27 TL olarak planlanmıştır. Projenin yüzde 50’si olan 3 milyon 401 bin 272,635 TL’si Edirne Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından karşılanacak olup, geri kalan yüzde 50’si Edirne İl Özel İdaresi’nce karşılanması planlanmıştır. Bu nedenle 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 64’üncü maddesi kapsamında 2023 yılı Sivrisinek ile Mücadele Projesi’ne Edirne İl Özel İdaresi’nin ortak olmasına ve projenin yüzde 50’si olan 3 milyon 401 bin 272,635 TL’nin Edirne İl Özel İdaresi’nce karşılanması komisyonumuzca uygun mütalaa edilmiştir” dedi. OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ Gümülcineli’nin rapor sunumunun ardından Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, konuyu komisyon raporu görüşü doğrultusunda meclis oylamasına sundu. Meclis üyeleri, Edirne İl Özel İdaresi’nin projeye katılmasını oy birliğiyle kabul etti. UĞUR AKAGÜNDÜZ

SİVRİ SİNEKLERE DOĞAL ÇÖZÜM Haber

SİVRİ SİNEKLERE DOĞAL ÇÖZÜM

Edirne’de havanın ısınması ile sivri sinek yoğunluğu vatandaşı çileden çıkarıyor. Sivrisinek ısırıklarına maruz kalan vatandaşlar kızarık, yanma, kaşıntı gibi şikayetler üzerine çareyi doğal yollarda aramaya çalışıyor. Aktar Gökhan Baraz yaşam kalitesinin düşmesine neden olan sivri sinek ısırıklarına kesin çözüm olan karışım önerisinde bulundu. “SİNEKLER BU KOKUYU SEVMİYOR” Sivri sineklerin bu karışımları sevmediğine değinen Baraz “Fısfıs işlevi olan bir şişeye çay kaşığının ucuyla bir karbonata koyalım bu suyu alkali yapıyor. Arkasından bir çay kaşığı lavanta yağı, bir çay kaşığı okaliptüs yağı, bir çay kaşığı nane yağı, bir çay kaşığı biberiye yağı, bir çay kaşığı fesleğen yağı ve Citronella yağı bunların hepsini karıştırarak sıkıyoruz. Doğal çözümü budur. Bu yağları ne kadar çok fazlalaştırırsak o kadar etkili. Ne kadar azaltırsak etkisi o kadar azalıyor. Ama yine de etkili. Sadece lavanta yağı da etkili, lavanta ile nane de etkili, lavanta ile okaliptüs de etkili, Citronella tek başına etkili, ayrıca limon yağı ile çay ağacı yağı var bunlarda çok etkili. Sinekler bu karışımların kokularını sevmiyor ve bu karışımları süren insanlara gelmiyor. O yüzden bu ürünler doğal ve etkili. Ayrıca bir uyarım daha olacak terledikçe bu ürünleri sürün ki etkisi azalmasın” dedi. MERT ERİŞKİN

METİNER’DEN SİVRİSİNEK İSYANI Haber

METİNER’DEN SİVRİSİNEK İSYANI

Parti Tekirdağ İl Başkanı Gökhan Metiner, Devlet Su İşleri tarafından sel baskınlarına karşı derelerin yeterince temizlenmediğini ve belediyelerinde larva mücadelesini yapmadığını gündeme getirdi. Değirmenaltı Deresi’nin önünde basın açıklaması yapan Metiner, vatandaşların bu bölgede ve sahil şeridinde sivrisineklerden dolayı evlerinde duramadığını kaydetti. ‘TEKİRDAĞ’IN BÜTÜN DERELERİ AYNI HALDE‘ Metiner, “Bugün bir örnek teşkil eden Değirmenaltı Deresi'ndeyiz. sadece Değirmenaltı Deresi değil, Tekirdağ'ın hemen hemen her yerinde bu tür problemler yaşanan tüm derelerdeki durum aynı. Nedir bu? Örneğin burada iki tane problem var. Bir tanesi DSİ'nin temizliği. DSİ'nin temizliğini sadece yaz aylarına girerken yapmayıp yıl içerisinde belirli periyotlarda bunu yaparak dereleri rahatlatması, taşkınları önlemesi lazım” dedi. ‘İNSANLAR EVLERİNDE RAHAT OTURSUN’ Metiner: Diğer taraftan da belediyelerimiz ilaçlamalarını artık ilaçlama sistemlerini artık güncellemeli eski usulleri bir kenara bırakıp daha sıklıkla ilaçlamalar yaparak larvayı engelleyerek çalışmalı insanlar da evlerinde, yazlıklarında, Kumbağ’da, Değirmenaltı’nda İstanbul tarafında Ereğli'de her yerde her yerde camlarını rahat rahat açarak yazıkların olsun, kışlıkların da olsun, bu hiç fark etmez. Hayat standartlarını engellemeden yaşamaları lazım. ‘HERKES İŞİNİ YAPSIN’ Metiner, “Ancak malum bu işler yapılmadı, zamanında yapılmadı. Bir şekilde öncelikler içerisine alınmadığı için hayat standartları düşüyor ve sivrisinekle diğer bir sürü haşeratla uğraşmaktan insanlar hayatlarını yaşayamıyor. Tüm belediyelere ve özellikle DSİ'ye sesleniyorum. Arkadaşlar, herkes işini yapsın lütfen” diye sözlerini kaydetti. HABER MERKEZİ

TATİLCİLER SİVRİSİNEKLERDEN DERTLİ Haber

TATİLCİLER SİVRİSİNEKLERDEN DERTLİ

Edirne'nin güneyindeki sahillere tatile gelenler ve yazlıkçılar, artan sivrisinek popülasyonundan şikayetçi. Özellikle akşam saatlerinde rahatsız eden sivrisinekler, kaşıntı ve yaralara neden oluyor. Sinek kovucu losyonların satışında artış yaşanırken, kimi vatandaşlar sinekleri kovmak için tütsü kullanıyor. İstanbul'dan tatil için Enez ilçesine gelen Sebile Şentürk, sivrisineklerden rahatsız olduğunu söyledi. Sivrisinekler nedeniyle yaz tatilinin rahat geçmediğini belirten Şentürk, "Akşamları araçla ilaçlama yapıyorlar ama bir etkisi olduğunu düşünmüyoruz. Balkonda yemek yerken sivrisineklerden çok rahatsız oluyoruz. Çocuklarımı ısırıyor, 2 yaşında çocuğum bunu dile getiremiyor ve huzursuz oluyor. Gerçekten bu konuda sıkıntılarımız var." diye konuştu. Şentürk, sivrisinekten korunmak için sinek kovucu losyonlar ve organik kremler kullandıklarını ifade etti. Alınan önlemlerin yetersiz kaldığını savunan Şentürk, "Çocuğumun bacaklarını ve yüzünü ısırdılar. Sivrisineklerden herkes etkileniyor ancak çocuklar daha çok etkileniyor." dedi. GEÇEN YILA GÖRE ARTIŞ VAR İlçede çay bahçesi işletmecisi Ali Karatepe de bu yıl sivrisineklerin çok yoğun olduğunu söyledi. Müşterilerinin sivrisineklerden rahatsız olduğunu belirten Karatepe, "Gündüz karasinek gece de sivrisinekler etkili oluyor. Sinekleri engellemek için tezek, odun parçası yakıyoruz. Sivrisinekler dumandan kaçıyor." diye konuştu. Meliha Köroğlu da İstanbul'dan ailesiyle tatile geldiğini ancak deniz keyfini sineklerin kaçırdığını ifade etti. Sivrisinekler nedeniyle bazı akşamlar dışarı dahi çıkamadıklarını dile getiren Köroğlu, "Gece gündüz sivrisineklerle mücadele etmeye çalışıyoruz. İlaç sıkıyoruz ama yine baş edemiyoruz. Geceleri kaşıntıdan uyuyamıyoruz, rahat değiliz. Akşam 18.00'den sonra evin içine giriyoruz hiçbir yere çıkmıyoruz." dedi. Köroğlu, geçen yıla göre sivrisinek sayısında artış olduğunu, yetkililerin daha fazla önlem alması gerektiğini belirtti. İLAÇLAMA ZAMANINDA YAPILMALI Tatile gelen Şeref Aldanmaz da ilçede sivrisinek sorununun yıllardır çözülemediğini ve tedbirlerin artırılması gerektiğini kaydetti. Zahit Demirel ise evinin kapı ve camlarına sineklik yaptırdığını ancak bunun da yetersiz kaldığını belirtti. Demirel, yetkililerin özveriyle çalışıp ilaçlamayı zamanında yapması gerektiğini ifade etti. İsviçre'den tatil gelen Sebile Akcan, gündüzleri karasinek, geceleri ise sivrisineklerin rahatsızlık verdiğini dile getirdi. Sineklerden korunmak için önlemler aldığını ifade eden Akcan, "Akşamları balkonda otururken kuru kahve yakıyorum, dumandan kaçıyorlar. Duvarları durmadan ilaçlıyorum. Daha çok önlem alınması gerekiyor. Sineklerin yumurtlama zamanında sıkı ilaçlama yapılmalı." ifadelerini kullandı. Eczacı Abdullah Bostancı, bataklık, su birikintileri, sazlık alanlar ve çeltik tarlalarının sivrisinekleri artırdığını anlattı. Enez'in sınır komşusu Yunanistan'ın Dedeağaç kentinde de aynı sorun olduğunu dile getiren Bostancı, "Bu dönemde sivrisinek ve böcek ilaçları satışında artış yaşanıyor. Larva döneminde sivrisinek ve böceklerle mücadeleyi iyi yapamazsak yaz aylarında uçkun döneminde yayılıyor ve çoğalıyorlar. Bir karpuz kabuğunun kenarda durması bile çok sayıda sivrisineğin üremisine neden olabiliyor. Üreme kaynaklarını zamanında yok etmek gerekiyor." dedi. DRON İLE İLAÇLAMA YAPILDI Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç, ilçenin bataklık ve sulak alanlarla çevrili olduğunu kaydetti. Sivrisinekle mücadelenin komşu ülke Yunanistan ile birlikte yürütülmesi gerektiğine değinen Günenç, "Bu yıl ocak ayının sonlarından itibaren belirlediğimiz rutinlerle düzenli olarak 680 dönümü dron ile ilaçladık. İnsan gücüyle ulaşabileceğimiz yerleri de ekip arkadaşlarımız düzenli olarak ilaçladı. Her gün 3 aracımız ilçe merkezimizi ve sahil bölgemizi düzenli olarak ilaçlıyor." diy

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.