Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Selimiye

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Selimiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Selimiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güner: “Selimiye Edirne’ye Neden Yapıldı?” Haber

Güner: “Selimiye Edirne’ye Neden Yapıldı?”

Edirne Yerel Tarih Grubu tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen halk buluşmalarında Mimar Sinan ve 450. Yılında Selimiye konuşuldu. Programa Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Edirne Yerel Tarih Grup Başkanı Güngör Mazlum ve çok sayıda Edirneli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Yavuz Güner’in konuşmalarıyla devam etti. “İSLAM SEDDİ EDİRNE” Selimiye’nin neden Edirne’de yapıldığını Evliya Çelebi’nin bahsettiği bölümüyle örnek veren Güner, “Evliya Çelebi, Edirne’den bahsettiği bölümde Selimiye’yi anlatırken şöyle bir ifade kullanıyor; Lala Mustafa Paşa’dan ganimetleri iste ve benim himayemdeki İslam seddi Edirne’dir. İslam peygamberi rüyasında Selim’e diyor ki, benim himayemdeki seddi İslam Edirne’dir” ifadelerine yer verdi. Güner, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesindeki anlatımında Osmanlı padişahı İkinci Selim'in gördüğü bir rüyanın caminin yapılmasında başlıca etken olduğunu söyledi. “BATIDAN EDİRNE 20 KİLOMETREDEN GÖZÜKÜYOR” Batıdan Edirne’ye gelindiğinde Selimiye’nin kendini gösterdiğini belirten Güner, “Edirne’ye batıdan yaklaşırsanız yaklaşık 20 kilometre öteden görmeye başlarsınız. Bu size diyor ki, artık Osmanlı toprağındasınız. Osmanlı hanedanının kavramsal Edirne’sine geldiğini işaretini verdiğini söylemek pek ala mümkündür. Bu bir teoridir. Bir rüyadaki İslam’ın seddi ifadesinden bu söylenemez ama Selimiye’nin Edirne’ye inşa edilmesinin gerekçesi olabilir. Bu teoriyi destekleyecek bir kütle somut bir görüntü arıyorsanız o da Selimiye” şeklinde konuştu. “KATKILARINIZ ÇOK DEĞERLİ” Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, “Selimiye’nin neden bir anıtsal yapı olduğunu, Selimiye’nin neden Edirne’de olduğunu, İslam seddi Edirne kavramını gelen turistlerimize çok doğru anlatmamız gerekiyor. Bu anlamda da sizlerin katkılarınız çok değerli” ifadelerine yer verdi. Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’ın konuşmasının ardından çiçek ve katılım belgesi takdimi yapıldı. Program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. MERT ERİŞKİN   

Selimiye Camisi'nin dört minaresinden üçündeki restorasyon tamamlandı Haber

Selimiye Camisi'nin dört minaresinden üçündeki restorasyon tamamlandı

Caminin geleceğe güvenle taşınması için 2021 yılının kasım ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce başlatılan restorasyon, yapının içinde ve dışında eş zamanlı yapılıyor. - Restorasyonda son durum Ana kubbe güçlendirme ve enjeksiyon çalışmaları ile avlu kubbelerinin kurşun kaplaması tamamlandı. Ana kubbe güçlendirmesinin tamamlanmasının ardından kurşun kaplama bitirildi. Çalışmalarla çimentolu uygulamalar yapıdan uzaklaştırıldı, caminin cam ve ahşap pencere doğramaları tamamen yenilendi. Mahfil katı zemininde kullanıldığı tespit edilen çimentolu şap, mekanik yöntemle sökülerek yapıdan uzaklaştırıldı ve orijinal zemin (küfeki) açığa çıkarıldı. Caminin içinde yer alan 264 alçı içlikten, 1983 onarımında düz cam veya pleksiglas yapılanlar, yeniden paslanmaz çelik strüktürlü ve şişe dibi camlı olarak yenilendi. Tüm beyaz çimentolu dışlıklar ise suya dayanıklı alçı (anhidrit veya şeker alçı) ile paslanmaz teçhizatlı ve şişe dipli olarak değiştirildi. Ana mekanın pencerelerindeki özgün ahşap kepenkler ile kapılar, özellikle alt eteklerinden kontrol edilerek çürüme, malzeme kaybı ve eksik parça onarımları yapıldı. Kalem işlerindeki bozulmalar giderildi. - En çok minareler yıpranmıştı Restorasyon sürecinde, zamana direnen yapının en çok yıpranan bölümlerinin minareler olduğu belirlendi. Kalem gibi ince, bir dantel gibi süslü, 3 yollu olarak tasarlandığı için merdivenlerden çıkan 3 kişinin birbirini göremediği 3 şerefeli, alemi dahil 85 metre uzunluğunda dört minareden üçündeki işlemler tamamlandı. Taş onarımları ve temizlik çalışmaları yapılan üç minarede önemli bir işlem daha gerçekleştirildi. Minare külahının altında yer alan orijinal tek turkuaz çini çoğaltıldı ve 64 çini yerlerine takıldı. Batı yönündeki ana kapıdan girişteki sağ minarede restorasyon çalışmaları sürüyor. Bu çalışmaların bitmesiyle iskele sökülecek ve minaredeki çalışmaların tamamı bitirilmiş olacak.

Haber

"Zaman belirleyici" muvakkithanelerin bir örneği de Selimiye'de

Osmanlı'da astronomik ölçümlerin yapıldığı, zamanın belirlenmesi ve takvim hesaplamalarında kullanılan muvakkithaneler süreç içinde yerini modern ölçümlere bıraktı. Trakya Üniversitesi (TÜ) ev sahipliğinde düzenlenen 1. Ulusal Edirne Sempozyumunda "Edirne Muvakkithanelerine Örnekler" konulu sunum yapan TÜ Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Uçak Teknolojisi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mukadder İğdi Şen, modern dönem öncesi zamanın belirlenmesinde muvakkithanelerin kullanıldığını anlattı. Bu binalarda görev alan muvakkitlerin astronomik ölçümlerde usturlap, rubu tahtası, oktant ve çeşitli küreleri kullandığını belirten Şen, teknolojinin gelişmesiyle kadran ve mekanik saatlerin de ölçümlere katkı sunduğunu söyledi. Osmanlı döneminde muvakkithanelerin önemli işlevleri olduğunu dile getiren Şen, şunları kaydetti: "Muvakkithane, kıble yönünün tayininde, namaz vakitlerinin belirlenmesinde kullanılan malzemelerin bulunduğu ve bu aletleri kullanan muvakkitlerin çalıştığı yer. Osmanlı döneminde Edirne'de de çokça olduğunu biliyoruz ancak depremler ve zaman içindeki yapılaşmalar nedeniyle sadece Selimiye'deki yapı ayakta kalmış. Cami avlusunun köşesinde muvakkithane var. Eski Cami, Üç Şerefeli ve 2. Bayezid Camisi'ndeki yapılar, günümüze ulaşamamış." Zamanın belirlenmesinde kullanılan güneş saatlerinin birkaç örneğinin de Edirne'de günümüze ulaştığını dile getiren Şen, Eski Cami'nin duvarında dikey olarak bulunan güneş saatinin görülebildiğini belirtti.

Selimiye’de 5 bin kişilik iftar Haber

Selimiye’de 5 bin kişilik iftar

Edirne Valiliği ve Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarafından Selimiye Meydan’da 5 bin kişilik iftar programı düzenledi. Program ilk olarak Senfoni Orkestrası ile Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müziği Topluluğu’nun ilahi gösterileri ile başladı. Daha sonra Kur’an-ı Kerim ve sofra duasının okunması ile birlikte 5 bin kişi orucunu açtı. Programa Edirne Valisi Yunus Sezer, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Kırklareli Valisi Birol Ekici, Bulgaristan Filibe Valisi İliya Zümbülev, CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Murat Ahmet Yörük, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkan İsmail Kaşdemir, Maarif Vakfı Başkanı Birol Akgün, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Abdullah Kutalmış Yazgan, Türkiye'nin Filibe Başkonsolosu Korhan Küngerü, Türkiye'nin Burgas Başkonsolosu Tolga Orkun, Hırvatistan'ın İstanbul Başkonsolosu Ivana Zerec, Bulgaristan'ın Edirne Başkonsolosu Borislav Dimitrov, Romanya'nın İstanbul Başkonsolosu Madalina Dinu, Kuzey Makedonya İstanbul Başkonsolosu İdris Fazlıoski, İstanbul Müftüsü Safi Arpaguş, Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş Hacı, Bulgaristan Yüksek İslam Şurası Başkanı Vedat Ahmed, Bulgaristan Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı Filiz Hüsmenova, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, Karadağ İslam Birliği Başkanı Rifat Feyziç, Sırbistan İslam Birliği Riyaseti Başkanı Senad Halitoviç, Arnavutluk Elbasan Toplum Lideri Ardit Selmani, Batı Trakya Türkleri merhum lideri Dr. Sadık Ahmet'in eşi ve Dostluk Eşitlik Barış Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet ve ailesi, Bulgar Ekzarhlığı Kilisesi Vakfı Başkanı Dimitri Yotef, Dünya İş Konseyi Başkanı Bekir Turan, Dünya Türk İş Konseyi Başkanı Levent Sadık Ahmet ve vatandaşlar katıldı. “EDİRNE’Yİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ” Edirne’ye önem verdiklerini vurgulayan Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Abdullah Eren, “Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı olarak da bizler gönül coğrafyamızın dört bir tarafındaki soydaş kardeşlerimize elimizi uzattığımız gibi şüphesiz Balkan coğrafyasındaki kardeşlerimize de elimizi uzatıyoruz. Balkanlar'ın dört bir tarafından öğrenci kardeşlerimizi Türkiye'de ağırlıyoruz, misafir ediyoruz. Her sene 50’den fazla eğitim, kültür ve sosyal içerikli projeyi Balkan ülkelerindeki paydaşlarımızla faaliyete geçiriyoruz. Yunanistan'dan Bulgaristan'a Kuzey Makedonya'dan Kosova'ya Karadağ'dan Bosna Hersek'e Sırbistan'dan Romanya'ya kadar Balkan ve Doğu Avrupa coğrafyasının hepsinde faaliyetler yürütüyoruz. Sadece biz değil, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 senede Balkan coğrafyasıyla Türkiye'ye çok yakın ilişkiler kurmaya başladı. Edirne'nin hem Osmanlıya başkenti yapması itibariyle hem de ecdat yadigârı eserlerin burada çokça olması itibariyle ve serhat şehri Edirne’nin Balkanlar’a açılan kapımız olması itibariyle de Edirne'yi çok çok önemsiyoruz” dedi. “BU BİRLİKTELİK BALKAN COĞRAFYASININ YANSIMASIDIR” Balkan şehirlerini buluşturmak istediklerini dile getiren Edirne Valisi Yunus Sezer, “Bu programlarla hedefimiz çok kısa sürede hayata geçirilen Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu'yla Balkan şehirlerini buluşturarak önemli adımlar atmak istiyoruz. Bugün burada her dinden, her milletten, her kültürden insanımızı iftar sofrasında bir araya getirdik. Bu birliktelik Balkan coğrafyasının zenginliğinin bir yansımasıdır. Bulgaristan, Kuzey Makedonya ve Yunanistan'da dokuz şehrimizde iftar programları gerçekleştiriyoruz. Edirne iftarımızda da tüm Balkanlar'daki kardeşlerimizle bir araya geldik. Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarihten ve kültürümüzden kardeşliğimizi pekiştirmek, ilişkilerimizi güçlendirmek, aynı zamanda ticaretten turizme, kültür ve sanattan tarıma, eğitimden gençlik spora, yerel yönetimlere ve yine insani yardım konularına kadar birçok konularda ciddi adımlar atacaktır. Hedefimiz sınırları aşan dostlukları, kardeşliklerimizi pekiştirmek, gönül birliği oluşturarak tarihi bağlarımızı güçlendirmek ve ortak bir geleceği hep beraber inşa etmektir” ifadelerine yer verdi. “BARIŞ İÇERİSİNDE YAŞAMAYI DÜNYAYA TANITAN BİZİM MEDENİYETİMİZ” Farklı özellikteki insanların barış içerisinde yaşadığına dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş “Çok güzel bir anı yaşıyoruz. Koca Sinan, Mimar Sinan'ın en önemli ustalık eserinin hemen gölgesinde onu anarak, onun mimarlığının, sanatının o yüceliğini de hissederek Selimiye Camii'ni seyrederek sizlerle beraber olmak bizim için mutlulukların en büyüğü. Öyle güzel bir anı yaşıyoruz ki peygamber efendimizin ifadesiyle müminin iki heyecanlı, iki sevinçli anı vardır. Birisi iftar sofrasında beklediği o an ezanı Muhammedi'nin okunmasını iftarın olmasını ve orucunu açacağı o sevinç anı bir diğeri de cennette göreceği an buyuruyor peygamber efendimiz. İşte iftar sofrasındaki o sevinci bize birlikte yaşattı rabbimiz. İnşallah cennette cemalini görmeyi de hepimize nasip eylesin. Bizim medeniyetimiz inançları, kültürleri, renkleri farklı olmasına rağmen çok farklı özelliklere sahip olan insanlarla bir barış içerisinde yaşama tecrübesini dünyaya tanıtan bir medeniyet bizim medeniyetimiz. İşte burası, İşte Balkanlar. Bu tecrübenin yaşandığı en önemli bölgelerden birisi. Şu anda onun bir örneğini yaşıyoruz burada. İşte ne mutlu bize ki böyle bir medeniyetin mensuplarıyız. İnancı, mezhebi, kültürü, ırkı, dili ne olursa olsun birlikte yaşama tecrübesi bizim bütün dünyaya örnek gösterebileceğimiz şöyle tarihimize baktığımız zaman bizim için mutluluk verici bir konu” diye konuştu. İftar programı Edirne Emel Özgür Subaşıay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Edirne Serhat Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden oluşan semazen grubu gösteri ile sona erdi. MERT ERİŞKİN

Ters lale Edirne'de yetiştirilmeye başlandı Haber

Ters lale Edirne'de yetiştirilmeye başlandı

Camideki müezzin mahfilinin mermer ayağında bulunan ve birçok rivayete konu olan ters lale motifi ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünce caminin simgelerinden olan ters lalenin kentte yetiştirilmesi amacıyla Karaağaç'taki deneme bahçesinde ters lale ekimi yapıldı. Deneme amaçlı ekilen bitkiler baharla birlikte çiçek açmaya başladı. Ters lalelerin çoğaltılarak elde edilecek soğanlarının gelecek yıldan itibaren cami bahçesine ekilmesi planlanıyor. Enstitünün Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, Anadolu coğrafyasının endemik türlerinden olan ters lalenin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki birçok ilde doğal ortamında yetiştiğini söyledi. Ters lalenin güzelliğiyle dikkat çektiğini ve Edirne'de yetiştirilmesi için çaba sarf ettiklerini belirten Tülek, şunları kaydetti: "Bakanlığımız bünyesindeki çalışmalar kapsamında Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ters lale soğanı üretimi ve kültürel alınmasıyla ilgili çalışmalar yürüttü. Biz de onlardan destek alarak çalışma yürütüyoruz. Biliyorsunuz ters lale, Edirne'deki Selimiye Camisi'nin önemli simgelerinden. Selimiye'nin bahçesi dahil olmak üzere ters laleleri Edirne'de üretmek istiyoruz. Deneme amaçlı ektiğimiz bazı bitkiler çiçek açtı. Tabi bu üretim materyalini artırmamız gerekiyor. İnşallah Selimiye başta olmak üzere tarihi yapıların ihtiyaç duyduğu çiçekleri üreteceğiz." - Selimiye'deki ters lalenin anlamları Selimiye Camisi müezzin mahfilinin mermer ayağında işli ters lale figürüyle ilgili çeşitli rivayetler bulunuyor. Bir rivayete göre, Selimiye'nin yapılacağı meydanda lale bahçesi bulunan yaşlı kadının araziyi vermek istememesi ve daha sonra ikna edilmesi üzerine kadının inadını simgelemek adına Mimar Sinan, camiye ters lale simgesini işliyor. Başka bir rivayete göre de Mimar Sinan, İstanbul'dan Selimiye'yi yapmak için Edirne'ye geldiğinde 8-9 yaşlarındaki çok sevdiği torunu Fatma'ya hasret kalmamak için onu da Edirne'ye getirir. Bir süre sonra hastalanan ve vefat eden Fatma'ya duyduğu hasret nedeniyle onun için yaptırdığı türbedeki mermer sandukaya boynu bükük bir lale koyuyor. Bu üzüntüyü gören çıraklardan biri ustasının üzüntüsünü Selimiye'deki müezzin mahfiline işlediği ters lale motifiyle dile getirmeye çalışıyor.

Selimiye Camisi ihtişamıyla 449 yıldır ilgi görüyor Haber

Selimiye Camisi ihtişamıyla 449 yıldır ilgi görüyor

Mimar Sinan'ın ustalık eseri olarak adlandırdığı Selimiye Camisi, zamanı aşan mimarisi ve görkemiyle Edirne'nin siluetini süsleyen bir inci gibi parlıyor. UNESCO'nun 2011'de kültürel miras listesine almasıyla dünya çapında daha da tanınan bu eşsiz yapı, Türk-İslam mimarisinin zirvesini temsil ediyor. Sekiz sütuna dayalı kasnak tekniğiyle inşa edilen cami, tek bir kubbe altında bulunan muazzam bir sanat eseri olarak öne çıkıyor. Camide 85 metrelik minareler, hünkar mahfili, mermer minber ve her yere donatılmış çiniler yer alıyor. Kente gelenlerin önce küçük bir cami olarak gördüğü Selimiye, yaklaşıldıkça büyüklüğü ve ihtişamıyla gözleri kamaştırıyor. Osmanlı Sultanı II. Selim'in emriyle yapılan yapı, Mimar Sinan'ın ustalığının doruğunu temsil ediyor. 1569 yılında temeli atılan ve 6 yıl süren yapım aşamasının ardından 1575'te ibadete açılan Selimiye Camisi, sadece bir ibadet alanı değil, aynı zamanda insanlığın mimari mirasına değerli bir katkı olarak öne çıkıyor. Kubbesinden minaresine, akustiğinden süslemelerine kadar her yönüyle her ziyaretçiin büyük beğenisini kazanıyor. -"Selimiye yaklaşık 5,5 asırlık bir hikayedir" Sinan ve Selimiye Camisi Vakfı (SİSEV) Genel Müdürü ve Trakya Üniversitesi Serbest Öğretim Görevlisi Yüksek Mimar Mehmet Ali Esmer, Selimiye'nin yapıldığı dönemde ibadethane olmasının yanı sıra eğitim merkezi ve şehrin sorunlarının konuşulduğu bir toplanma alanı olarak da hizmet verdiğini söyledi. O dönem kamu yapılarından birçok amaçla faydalanıldığını belirten Esmer, "Selimiye'ye o açıdan bakarsak en büyük kapalı toplanma alanıdır. Selimiye Camisi Türklerin beş büyük devlet bir büyük millet idealidir, yani Karahanlılar'dan başlayan bir serüvenin son noktasıdır. Yaklaşık 5,5 asırlık bir hikayedir Selimiye Camisi. Türk tarihi açısından bu bakımdan çok önemlidir." dedi. Esmer, Selimiye Camisi'nde köşelerde görülen kürsülerin caminin yapıldığı dönemde bilim kürsüsü olarak kullanıldığını, üniversitelerdeki "kürsü"nün buradan geldiğini dile getirdi. Selimiye Camisi'nin en büyük kubbeye sahip cami olma özelliğiyle, tek mekan algısı yaratan bir görünümünün olduğunu ifade eden Esmer, "Sinan bunu yaparken tabii ki çok büyük matematik hesapları yaparak, çok bilimsel çalışarak akustik hesabını yapıp havalandırmasına kadar deprem hesaplarına kadar mükemmel bir şekilde çözümleyip her sorunu halledip bu yapıyı gerçekleştirmiş." diye konuştu. - "Yapıdaki bütün oranlar doğal oranlardır" Esmer, caminin en büyük özelliklerinden birinin de üzerine binen yükü azaltan iskelet sistemi olduğunu vurguladı. Kubbe yükünün sekiz kolla dağıtıldığını ifade eden Esmer, şunları kaydetti: "Bunların dört kolu payandalara, yanlardaki o ikişerli payandalara, diğer dört kol da minarelerin altına iner. Minareler aslında sadece gösteriş amaçlı değil aynı zamanda statik amaçlıdır burada. Yapıdaki bütün oranlar doğal oranlardır. Altın oran ölçülerinde çok iyi kullanmıştır. Bir de Mimar Sinan'ın yapılarına baktığımız zaman uzaktan hepsinin yatayda 52 derecelik bir açı çizdiğini yani bu da kum saatinin kumunu döktüğü zaman doğal olarak aldığı açı biçimidir yeryüzünde. Bu da yapının depreme karşı savunma sistemidir. Bunu da çok iyi kullanmış. Çok iyi gözlemlerin neticesinde ortaya çıkmış bir eserdir Selimiye Camisi. İncelense o kadar çok özellikler detaylarında gizli ki Mimar Sinan'ın ustalığı da imzası da bu detayların altında saklı." -"Kabe'deki sembolleri kullanılmış" Esmer, yazdığı kitap için yaptığı araştırmalarda müezzin mahfilinin orijinal olduğunu gördüğünü belirtti. Müezzin mahfilinin bulunduğu yere statik ve akustik zorunlulukla yerleştirildiğini anlatan Esmer, "Bu zorunluluğun arkasından da bir Kabe benzetmesi yaparak, Kabe'nin 1/2 ölçüsünü kullanarak, Kabe'deki sembolleri kullanarak, Selimiye Camisi'nin namaz kılınan zeminine yeryüzü anlamı katmış. Yani Kuran'da da yeryüzünün temiz olan her yeri mescittir anlamında bir ayet var." ifadelerini kullandı. - Dünya mimarisinin zirvesi Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi İsmet Osmanoğlu da Selimiye'nin dünya mimarisinin zirve noktasını temsil eden yapılardan biri olduğunu söyledi. Mimar Sinan'ın 4 yarım kubbeli merkezi mekan sistemini geliştirerek Selimiye'de merkezi mekanı tek bir kubbe altında topladığını belirten Osmanoğlu, "Selimiye'de hem merkezi mekan tek kubbede toplandı hem de iç ve dış mimari mekan bütünlüğü sağlanmış oldu. Dünya mimarisi için büyük bir yenilik büyük bir ilerlemedir bu aslında." dedi. Osmanoğlu, Mimar Sinan'ın örnek gösterilecek birçok cami inşa ettiğini ancak Selimiye Camisi ile ulaştığı yapının Türk ve dünya mimarisi için büyük bir başarı olduğunu, taşıyıcı sistemi, konstrüksiyonu, yapım tekniği, süsleme sanatları ve işçilik açısından Selimiye'nin mimari açıdan ileri bir noktada olduğuna dile getirdi. - Selimiye'nin restorasyonları Osmanoğlu, Selimiye'nin 1752 Edirne depreminde zarar görmesi nedeniyle 3. Mustafa döneminde ilk kez restorasyona alındığını anlattı. Yapının 18. yüzyıldaki restorasyonları sonrası pek çok kez elden geçtiğini ifade eden Osmanoğlu, "1760'lı yıllarda esaslı bir onarım görmüştür. Daha sonraki yıllarda da zaman zaman bakım yapılmıştır. Hatta iç süslemelerinde değişiklikler yapılmıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde süslemeler barok süslemelerle değiştirilmiştir. En son onarım ise 1980'de yapılmıştır. Kapsamlı bir restorasyona alınmıştır, kubbedeki tezyinatlar kalem işleri o döneme aittir." dedi. Osmanoğlu, Selimiye'de yeni bir restorasyon ihtiyacı sonucu 2021 yılında çalışmalar başlatıldığına dikkati çekti. Ortaya çıkan yapısal sorunlar ve 1980'deki restorasyonun eksikliklerinin tamamlanması açısından yapının restorasyona alındığını anlatan Osmanoğlu, "Türkiye'de restorasyon çalışmaları çok ileri bir noktaya gelmiştir. Türk restorasyonu bulunduğumuz dönemde dünya sıralamasında da ön sıralardadır. Selimiye Camisi'nde yapılan restorasyon oldukça bilimsel bir restorasyondur ve yapıyı bir 100 yıl daha ileriye taşıyacaktır." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.