Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Saroz Körfezi

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Saroz Körfezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Saroz Körfezi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Saros Körfezi'nde Yapılacak Dalışlarda Deniz Habitatı İncelenecek Haber

Saros Körfezi'nde Yapılacak Dalışlarda Deniz Habitatı İncelenecek

Deniz habitatının incelenmesi ve temizlik çalışmasını kapsayan projeyle ilgili Çanakkale'nin Gelibolu ilçesindeki bir otelde akademisyenler, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA yetkilileri, balıkçılık sektörü ve ilgili kurumlardan temsilciler ile balıkçıların katılımıyla çalıştay düzenlendi. Çalıştay sonrası projeye ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan, gezegenin şu anda en önemli sorununun ısınma olduğuna dikkati çekerek, iklim krizi yaşandığını ve buna daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyledi. Saros Körfezi'nin daha az ısınan bir deniz yapısına sahip olduğunu belirten Dalyan, "Burada yapacağımız bilimsel faaliyetlerle, toplayacağımız veriyle resmi kurumlara, bununla ilgilenen sivil toplum kuruluşlarına öncelikle veri sağlamayı çok istiyoruz. Bu verileri değerlendirip iklim değişiminin yavaşlatılmasında bildiğimiz tek araç olan koruma alanlarıyla ilgili faaliyetlerde bulunmak istiyoruz. Bu kapsamda projenin birçok çıktısı olacak. Bu çıktıları paydaşlara sunup, ortak hareket etme niyetindeyiz." diye konuştu. Dalyan, 1 ay önce başladıkları proje çerçevesinde hazirandan itibaren su altı dalışlarında incelemeler yapacaklarını, bunun 6 ila 8 ay sürmesini öngördüklerini anlattı. Gelecek yıl ilkbaharda sonuçlar almaya başlayacaklarını, verileri değerlendireceklerini, 2026'nın başında projeyi sonuçlandıracaklarını aktaran Dalyan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kuzey Ege ve Saros önemli. Her zaman bu bölgenin korunması ve takip edilmesiyle ilgili uğraş vereceğiz. Saros Körfezi'nde iki nokta seçip, bu iki noktayı elimizden geldiğince koruma niyetindeyiz. Deniz çayırları çok önemli. Deniz çayırlarının korumaya ihtiyacı olan bir durum oluşursa, mesela müsilaj oluşursa müsilajı temizleyeceğiz. Bunun haricinde mercanlar ve koralijen habitatlar çok önemli. Koralijen habitatlarda olası fırsatçı türleri, belirlediğimiz iki noktada temizlemeyi düşünüyoruz. Bilimsel metodlarla araştırılıp bu faaliyetin planlanması çok önemli. Bu araştırmayı yapıp plan ortaya koymalıyız. Daha sonra da su altı temizlik faaliyetleriyle bu canlıların önemli olan habitatlara zarar vermesine engel olmaya çalışacağız." Doç. Dr. Dalyan, temizlik çalışmasını özellikle su altı arkeologlarının kullandığı cihazla gerçekleştireceklerini belirtti. Bu cihazın, belirlenen bir şeyi su üstüne aktarabildiğini kaydeden Dalyan, "İçindeki organik maddeyi çok az bir hacme getirmeyi planlıyoruz. Büyüklük olarak öngördüğümüz bir alan yok. Öncelikle incelemeyi yapacağız, sonra faaliyete başlayacağız. Uygulamaya gücümüzün yettiği ölçekte bir alan belirlememiz gerekiyor." dedi. Saros'un, yabancı ve istilacı türler tarafından en az enfekte edilmiş bölge olduğun bilgisini veren Dalyan, "Enfeksiyonun az olmasının sebebi, nasıl sağlıklı bir insan daha zor grip olursa sağlıklı bir ekosistem de daha az istilacı ve yabancı türe ev sahipliği yapar. Bizim amacımız onların girişini kaba metotlarla engellemek değil ortamın sağlıklı olabileceği imkanları sağlayabilmek." açıklamasını yaptı. Dalyan, projede İstanbul Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi akademisyenler, doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin yanı sıra teknik destek verecek dalıcılarla 20'ye yakın kişinin yer alacağını kaydetti. DenizTemiz Derneği/ TURMEPA Genel Müdür Yardımcısı Mine Gökhan da ana başlıklarının denizlerin korunması, proje özelinde de özellikle Saros Körfezi'ndeki tüm deniz canlılarının korunması olduğunu aktardı. Gökhan, araştırmacıların, farklı yabancı türlerin bölgeye verdiği zararın analizlerini yaptıktan sonra paylaşacaklarını, nasıl koruma bölgesi yapılandırılabileceğinin değerlendirileceğini bildirdi. Saros'un önemine değinen Gökhan, "Saros kapalı bir alan. Müsilaj Saros Körfezi'ne sığındı ilk başta. Bunun ileriye dönük olarak nüksetmemesi ve buna dair ne yapılması gerekiyorsa bu kapalı alanı korumaya çalışıyoruz hem de türler açısından çok kıymetli bir bölge. Deniz ekosisteminin korunup, bölgeye en iyi şekilde hizmet etmesi, çocuklarımız ve balıkçılarımız için daha iyi deniz canlılarının devam etmesi önemli." dedi. Gökhan, projenin ilerleyen süreçte bilimsel çalışmaya ek olarak bu bölgedeki okullarda eğitim ayağının olacağını ve farkındalık çalışmaları yürüteceklerini sözlerine ekledi.

SAROS’UN DENİZ ÇAYIRLARI NEREDE? Haber

SAROS’UN DENİZ ÇAYIRLARI NEREDE?

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) Edirne Şubesi’nin Cumhuriyetin 100’üncü yılı kapsamında düzenlediği Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu’nun beşincisi devam ediyor. Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi ve Belediye Konservatuvarındaki 3 günlük sempozyumda, bugün de çeşitli oturumlar gerçekleştirildi. Sempozyumun dördüncü oturumu Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın yönetiminde gerçekleştirildi. MMO Enerji Çalışma Grubu’ndan Makina Mühendisi Şayende Yılmaz, Türkiye’nin ve Trakya’nın enerji görünümü; İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nuray Tokgöz, Trakya’da kömür varlığının enerji ve çevre açısından yeri ve önemi; Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Ertürk Çoban, Trakya’nın doğal gaz sorunu, ticareti, boru hatları ve limanlarındaki sorunlar ile Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) Başkanı Göksal Çidem, Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES), yerleri ve sorunları konulu sunum gerçekleştirdiler. “10 BİLİM İNSANI LEHİMİZE KARAR VERDİ AMA LİMAN YAPILDI” Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Ertürk Çoban, sunumunda Saros Körfezi’ne BOTAŞ tarafından yapılan Saros FSRU Terminali ve Kara Boru Bağlantı Hattı projesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çoban, projenin yapımı ile Saros Körfezi’ne verilen zararları açıklarken; “Saros Körfezi, Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ve hatta Özel Çevre Koruma Bölgesi olduğu halde Edirne’den Çanakkale’ye tüm bölge ve yaşananları çevresel, bilimsel ve hukuksal adaletsizliğe maruz bırakılmış. 10 bilim insanı lehimize karar verdiler, ‘Bu liman buraya yapılamaz’ dediler. Ama 2009/7 genelge diye bir genelgeyle bize, ‘ÇED raporumuz revize edildi, bu liman buraya yapılacak’ denilerek ‘Kamu yararıyla bu liman buraya yapılmalı’ kararı verildi. Saros denizini katlederek, tarım arazilerimizi yok ederek, Ganos fay hattı üzerine son hızla inşa edilmiştir. Üzerine diyorum çünkü 7 kilometre. Deprem 7 kilometreyi tanımıyor” ifadelerini kullandı. “SAROS’UN KENDİ KENDİNİ TEMİZLEMESİYLE TEMİZLENMESİ MÜMKÜN DEĞİL” Projenin, Saros Körfezi’nin doğal deniz habitatına da önemli zararlar verdiğini söyleyen Çoban; “Limana gelip gidecek gaz tankerlerinin oluşturacağı kirlilik, Saros Körfezi deniz ekosistemlerinin yok olmasına sebep olmaktadır. Körfezin iç bölümü büyük bir akarsu ile beslenmediği ve kapalı bir bölge olduğu için Saros’un kendi kendini temizleme özelliğiyle temizlenmesi mümkün değildir” dedi. “DENİZ ÇAYIRLARININ AKIBETİNDEN ŞÜPHE DUYUYORUZ” Çoban, proje ile bölgedeki deniz çayırlarının yerinden taşındığına dikkat çekerek; “Bu projede dünyada ilk defa denenen bir yöntemle, proje bittikten sonra yerine geri taşınmak üzere 6 bin metrekare alandan deniz çayırları sökülüp, 860 metre uzaklığa taşınarak dikildi ve taşındığı alanda yüzde 100 uyum sağlandığı iddia edildi. CİMER’e akıbetini sordum, ‘Koordinatları nedir? Neredeler? Bize 3 aylık periyodik olarak rapor bildirecektiniz. Bunu bildirin’ diye. ‘Yerlerinde sağlıklılar’ diye cevap geldi ve biz akıbetlerinden şüphe duyuyoruz. Deniz çayırlarının gittikleri yerde öldüklerini düşünüyoruz. BOTAŞ, deniz çayırlarını taşıma yöntemiyle 2 ödül aldı. Birincisi Yeşil Elma Çevre Ödülü, bir de Biyoçeşitlilik Envanteri ödülü. Taşıma sistemi; turşu bidonlarıyla çıkartılan deniz çayırları kasalara konuyor. Kasalarla 860 metre uzaklıktaki adaların yanına kondu ve yüzde 100 uyum sağladığı iddia edildi. Deniz çayırları, balıkların yuvalandıkları, dünyadaki oksijenin yüzde 70’ini sağlayan deniz karbon salınımında doğal filtre görevi görür. Deniz yaşam ekosisteminin kilit sistemidir. Bu çayırların yok edilmesiyle balıkların yumurtlama alanları da yok edildiğinden, deniz canlı türlerinin azalması açısından büyük tehdittir. Biyolojik çeşitliliğin devamı, deniz çayırlarının korunmasıyla sağlanacaktır” sözlerine yer verdi. “YANGIN İÇİN YETERLİ ÖNLEM ALINMAMIŞTIR” Proje ile boru hattı boyunca 10 binden fazla ağacın kesildiğini söyleyen Çoban; “Yaşayan canlılar ve yaban hayat, bu durumdan son derece olumsuz etkilenmiştir. Anayasanın 169’uncu maddesiyle güvence altında olan yanan orman sahalarından da boru hattı geçmesine izin verilmiştir. Boru hattının ormanlık alandan geçen kısımlarında olası bir sızma sonucuyla çıkabilecek yangın için yeterli önlem alınmamıştır. Bu tehlike, bölge için önemli bir tehdit oluşturmaktadır” dedi. “KOCA BİR COĞRAFYA HARİTADAN SİLİNECEKTİR” Çoban, Saros Körfezi ve çevresini bekleyen önemli bir tehlikeye de dikkat çekerek; “FSRU boru hattı ve LNG tankerlerinden, fiziksel ve kimyasal kaçaklardan kaynaklı, gaz kaçağı, yangın, patlama riski ve yakıtın saçılması gibi büyük endüstriyel kazalar gerçekleşebilir. Bir LNG gemisinin olası patlamada çevreye vereceği patlama etkisinin, 55 atom bombası gücünde olacağı öngörülmektedir. Bu durumda, içinde milyonlarca insan ve canlı barındıran koca bir coğrafya haritadan silinecektir” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

TÜRKİYE FSRU’DA DÜNYA 3’ÜNCÜSÜ Haber

TÜRKİYE FSRU’DA DÜNYA 3’ÜNCÜSÜ

Türkiye, enerji arz güvenliğinde önemli rol oynayan 3 Yüzer Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) ile bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyor ve her biri 28 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesine sahip FSRU tesisleriyle dikkati çekiyor. AA muhabirinin Uluslararası Gaz Birliği'nin 2023 Dünya LNG Raporundan derlediği verilere göre, dünya genelinde 26 ülkede 43 FSRU bulunuyor. Türkiye, FSRU sayısı bakımından dünyada 3. sırada yer alıyor. Brezilya 6 FSRU ile ilk, Endonezya 5 FSRU ile 2. sırada yer alırken, onları üçer FSRU ile Türkiye ve Almanya takip ediyor. Türkiye'deki FSRU'lar toplam gazlaştırma kapasitesi açısından da dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Geliştirdiği altyapı projeleriyle doğal gazda arz güvenliğinin artırılmasına yönelik stratejik adımlar atan Türkiye için FSRU tesisleri başlıca yatırımları arasında yer alıyor. İlk FSRU terminalini 2016'da İzmir'de devreye alan Türkiye'nin Dörtyol FSRU ve Saros FSRU olmak üzere BOTAŞ'ın işlettiği iki tesisi daha bulunuyor. Farklı kaynak ve ülkelerden deniz yoluyla getirilen LNG, gemiden gemiye aktarımla bu FSRU'larda depolanıyor ve ihtiyaç halinde yeniden gazlaştırılarak ana iletim hattına veriliyor. Boru hatlarına bağlı kalmadan gaz tedarikine imkan veren ve arz esnekliğine katkı sağlayan FSRU terminallerinin, birçok ülkede depolama ve yeniden gazlaştırma çözümü olarak uzun yıllar önemini koruması bekleniyor. İLK TÜRK BAYRAKLI FSRU GEMİSİ ERTUĞRUL GAZİ, HATAY’DA Hatay'ın Dörtyol ilçesinde bulunan Ertuğrul Gazi FSRU, 25 Haziran 2021'de işletmeye alındı. Ertuğrul Gazi FSRU Operasyon Müdürü Hakan Boyracı, Dörtyol deniz terminalinde iki farklı operasyon gerçekleştirildiğini belirterek, "Ham petrol boru hattı işletmeciliğindeki operasyonlarımız 1967 yılında başlamıştır. FSRU terminal işletmeciliği kapsamında operasyonlarımız ise 7 Şubat 2018 tarihinde başladı. Bu tarihte dünyanın en büyük FSRU gemisi olan MOL FSRU Challenger terminalimizde hizmet vermeye başlamıştı" ifadelerini kullandı. İlk Türk bayraklı FSRU gemisi olan Ertuğrul Gazi'nin 2019'da Güney Kore'de inşa edilmeye başlandığını aktaran Boyracı, geminin 25 Haziran 2021'de işletmeye alındığını dile getirdi. Boyracı, gemide gaz fazında yaklaşık 110 milyon metreküp doğal gaza eşdeğer 170 bin metreküp LNG depolanabildiğine dikkati çekerek, "LNG'nin yaklaşık günlük 28 milyon metreküpü gazlaştırılarak ana iletim hattına sevk edilme kapasitesi bulunuyor. Bu kapasiteyle de dünyanın en büyük FSRU gemilerinden bir tanesidir." dedi. 25 Haziran 2021'den bu yana gemiden gemiye 49 LNG transfer operasyonu gerçekleştirildiğine işaret eden Boyracı, "Bu operasyonlar esnasında 4,4 milyar standart metreküp eş değer LNG'yi gemimizde depoladık ve depolanan LNG'nin yaklaşık 4,3 milyar standart metreküpünü tekrar gazlaştırarak iletim hattına teslim ettik. Gemi üzerinde yer alan çevreci ekipmanlar vasıtasıyla yıllık 145 bin ağaca eşdeğer 1,5 milyon tonluk karbondioksit salımını azaltmış bulunmaktayız." ifadelerini kullandı. Maksimum depolama kapasitesinin gaz fazında 110 milyon standart metreküp olduğuna dikkati çeken Boyracı, günlük gazlaştırma miktarına bağlı olarak ihtiyaca göre tekrar gaz dolumu yapılabildiğini kaydetti. Boyracı, enerji arz güvenliği için enerji çeşitliliğinin önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bu kapsamda BOTAŞ, LNG ihracatı yapan ülkelerle değişik anlaşmalar yapmakta. Bu anlaşmalar kapsamında da dünyanın dört bir tarafından LNG taşıyan gemiler terminalimizi ziyaret etmektedirler. Bu gemiler terminalimize geldikten sonra iki gemi yan yana gelmek suretiyle birbirine bağlantı sağlanmakta. Bağlantı sonrasında gerekli transfer ekipmanların kurulumu ile LNG transferi gerçekleştirilmekte. Depomuza alınan bu LNG tekrar gazlaştırma sistemlerinden geçirilerek ana iletim hattına gönderilmektedir." Gemiler arası LNG transferinin yaklaşık 48 saatte tamamlandığını anlatan Boyracı, gazlaştırma işleminin yaklaşık 4 gün sürdüğünü dile getirdi. Hakan Boyracı, kış dönemine yönelik hazırlıklar kapsamında gemi ve iskele tarafında gerekli tüm bakımların yapılarak sistemlerin hazır hale getirildiğini vurgulayarak, "Şu anda kış dönemine hem genel müdürlüğümüzdeki doğal gaz alım tarafı olarak hem de buradaki doğal gaz iletim tarafı olarak tam kapasite hazırız." ifadesini kullandı. Gaz ihtiyacı olduğu dönemde LNG transferi yapmak üzere terminale gelen gemi sayısının arttığını ifade eden Boyracı, "Kış döneminde artan iç talebin yükselmesiyle birlikte ayda 5 ya da 6 LNG gemisi terminali ziyaret etmekte. Bu yaz döneminde ise ayda 1 gemiye kadar düşmektedir." dedi. SAROS FSRU TERMİNALİ: TÜRKİYE'NİN EN YENİSİ Türkiye'nin FSRU alanındaki en yeni tesisi Saros FSRU Terminali ise Edirne Keşan'da Saros Körfezi'nde bulunuyor. Saros FSRU Terminali, Türkiye'nin doğal gaza dayalı enerji üretim ve sanayi tesislerinin yoğun ve konut gaz tüketiminin en fazla olduğu noktalara yakın bulunuyor. Marmara Bölgesi'nin Trakya kesiminde yere alan gemi, doğal gaz iletim sistemine önemli destek ve yeni giriş noktası oluşturuyor. Farklı ülkelerden deniz yoluyla getirilen LNG'nin depolanmasını ve iletim sistemine gazlaştırılarak verilmesini sağlayan Türkiye'nin üçüncü FSRU gemisi bu terminalde hizmet veriyor. Günlük 28 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesine sahip gemide, 175 bin metreküp LNG depolanabiliyor. Saros FSRU Operasyon Müdürü Ali Kestane, BOTAŞ'ın ikinci FSRU terminali olan Saros FSRU Terminali'nin Aralık 2022'de hizmete girdiğini söyledi. Kestane, tesisin işleyişine ilişkin şunları aktardı: "Çeşitli ülkelerden gemiler aracılığıyla terminalimize gelen sıvılaştırılmış doğal gazın buradaki FSRU gemimize aktarımı yapılmaktadır. İhtiyaca binaen gazlaştırma yaparak iletim hattına vermekteyiz. 17 kilometrelik bir boru hattımızla ana iletim hattına bağlanmaktayız." Tesisin, Türkiye'nin ve Avrupa'nın enerji arz güvenliğine katkıda bulunduğunu belirten Kestane, "Terminalimizin günlük gazlaştırma kapasitesi 28 milyon metreküp. Enerji arz güvenliğine esneklik kazandırması açısından çok önemli bir rakam olarak öne çıkmakta. Şu ana kadar terminalimiz 10 adet gemiden gemiye kargo operasyonu yapmıştır ve yapmaya devam edecektir" değerlendirmesini yaptı. Ali Kestane, söz konusu kargo operasyonlarının her birinin yaklaşık 160 bin metreküplük LNG transferini içerdiğini ifade ederek, "Tesisimiz tam kapasite çalıştığında ülkemizin yıllık ihtiyacının 7'de 1'ini karşılayabilecek kapasitede bulunmaktadır" bilgisini paylaştı. Terminalin çevreci özelliklerine de değinen Kestane, "Tesisimizin inşasında deniz çayırlarının tesisin çevrelerine dikilmesi işlemi gerçekleştirilmiştir. Düzenli olarak deniz çayırlarının takibini yapıyor, gelişimlerini kontrol ediyoruz. Terminalimiz deniz çayırlarının nakli projesiyle uluslararası bir ödül de aldı" diye konuştu. Kestane, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Edirne Valiliği ile gerçekleştirilen koordineli çalışmalar kapsamında bölgede 100 bin zeytin fidanının, 1 milyon lavanta fidanının ve binlerce ağacın toprakla buluşturulduğunu da dile getirdi. Yaklaşan kış dönemiyle artan doğal gaz ihtiyacına da dikkati çeken Kestane, sözlerini, "Tesisimiz kış dönemindeki yoğunluğa hazır durumdadır. Hazırlıklarımız tamam." diye tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.