Santral Haberleri - Son Dakika Santral Haber Güncel Gelişmeler

Santralin yeni ihalesi 50 milyon TL civarında

Edirne Valisi Yunus Sezer, Meriç nehri üzerinde 2021 yılında inşasına başlanan ve zarar görmesinin ardından projesi revize edilen enerji santrali ile ilgili açıklama yaptı. Sezer, enerji santralinin yapımı devam ederken hasar görmesinin ardından gerçekleştirilen çalışmaları açıklarken; projenin revize edildiğini söyledi. Revize edilmesinin ardından projenin ihalesinin gerçekleştirildiğini belirten Sezer, ihale fiyatını da açıkladı. Sezer, proje ile ilgili hukuki süreçlerin de devam ettiğini ifade etti. “ATIL KALMASI KAMUNUN ZARARI” Projenin hızlı bir şekilde devam ettiğini söyleyen Sezer; “Öncelikle bir tespit yaptırdık. Üniversiteden hocalarımız, DSİ’den ilgili mühendisler, İl Özel İdaresi’nden ve DSİ’nin akredite ettiği firmaların olduğu bir ekiple tespit yaptırdık. Tespit yaptırdıktan sonra buradaki eksiklik neden kaynaklanıyor ve ne yapılması gerektiğini bize ilettiler. Burada jet grout denilen bir sistem uygulanmış. Bu sistemin bazı yerlerde sıkıntılı olduğunu, oradaki hasarın bundan kaynaklandığını belirttiler. Bunun üzerine yeniden zemin etütleri yapıldı, proje yeniden revize edildi. Çünkü bir yatırım yapılmış. Bu yatırımın atıl kalması kamunun zararı. Bunun üzerine de kritik bir karar verdik” ifadelerine yer verdi. “50 MİLYON TL’LİK AÇIK İHALESİ YAPILDI” Sezer, projenin devam etmesi için karar vermeden önce DSİ Genel Müdürlüğü’nden projeyi incelemek amacıyla 12 kişilik ekip geldiğini açıklarken; “Kendilerinden burasının devam edip etmeyeceği, taşkın riskine neden olup olmayacağı ile ilgili bilgi istedik. Edirne’nin de böyle bir endişesi var. Bu ekibin, burasının taşkın riskini artırmayacağı şeklinde bir raporu var. Projenin de şu anda yaptığımız şekilde fore kazıklarla yeniden yapılması yönünde teknik tavsiye yönünde çalışmaya başladık. Sona geldik. En son açık ihalesi yapıldı. 50 milyon TL civarındaydı. Süreç de devam ediyor” dedi. “TESPİT BİTTİ, İDARİ SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR” Proje ile ilgili 2 ayrı hukuki sürecin devam ettiğini belirten Sezer; “Hukuki süreçte 2 tane süreç devam ediyor. Birincisi tespit davası açıldı. Buradaki kusur kime aittir, neden kaynaklanıyor ile ilgili olarak mahkememiz tespiti bitirmiş. Henüz bize gelmedi ama geldikten sonra buradaki yasal işlem başlatılacak. İdari yönden, mahkemenin tespitine göre şahıslardaki sorumluluğun ne olduğuyla ilgili bir idari soruşturma devam ediyor. O tespiti aldıktan sonra ikisini birleştirip hem maddi tazmin yönüyle süreç başlayacak, hem de idari sorumluluk yönüyle bir süreci başlatmış olacağız. O noktada gayet emin bir şekilde, kanunlar neyi emrediyorsa onu yapmamız gerekiyor. Onu da yapıyoruz” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

O nükleer santraller Edirne’yi etkileyebilir

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Sivil Savunma ve Tabii Afetler Komisyonu’nun Edirne iline yakın olan nükleer santraller hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı İsmail Alış tarafından sunulan raporda, Edirne’nin radyasyon tehlikesine karşı yakın çevredeki nükleer santrallerin uzaklığı ve bulundukları ülkeler ile kapasiteleri açıklandı. Alış, teknolojinin gelişmesi, evrilmesi ve yenilenmesi ile birlikte hayata birçok kavramın girdiğini ve girmeye devam ettiğini söyleyerek; “Bunlardan bazıları, zararları ile adından söz ettirirken; bazıları da sağladığı yararlar ile maddi, manevi bize pek çok fayda sağlıyor. Bunlardan biri de nükleer enerji santralleri. Nükleer enerji santrallerinin, faydasının yanı sıra doğaya ve insanlara zararları da mevcuttur” ifadelerini kullandı. “EDİRNE’NİN RİSKTEN ETKİLENMESİ BEKLENMEKTEDİR” Bulgaristan’daki Kozluduy ve Romanya’daki Cernavoda nükleer santrallerine dikkat çeken Alış; “Komşu ülkelerde bulunan nükleer santrallerde herhangi bir radyoaktif sızıntı meydana gelmesi durumunda ilimizin bu riskten etkilenmesi beklenmektedir. Bir taraftan yararları konuşulurken; öteki taraftan zararları da her daim gündemdedir. Bugün nükleer enerji santrallerinin dünya çapında en az 30 ülkede faaliyet gösterdiğini görüyoruz” dedi. “SADECE DOĞAYA DEĞİL İNSANA DA ZARAR VERİR” Alış, nükleer enerjinin fayda ve zararlarını açıklarken; “Nükleer enerji santralleri, yakıt enerjisi bakımından yoğun olan kaynaklardan biridir. Karbondioksiti havaya karışmaz, böylece sera etkisi oluşturmaz. Sera etkisinin oluşmaması demek, çevreyi kirletmemesi anlamına gelir. Nükleer enerji sisteminde kullanılan yakıtlar tekrar dönüştürülebilir cinstendir. Böylece yakıt olarak baştan kullanılabilir. Nükleer enerji santrallerinin varlığı, ithal enerji bağımlılığını da azaltır. Faydası olduğu kadar zararı da vardır. Nükleer enerjisinin hammaddesinin uranyum olduğundan bahsetmiştik. Uranyum maddesinin elde edilmesi ve ardından geliştirilmesi aynı zamanda ciddi miktarda radyoaktif kirliliğe de neden olabilir. Nükleer santral düzgün bir şekilde işlevini yerine getirmezse ise büyük çapta zarara yol açabilir. Bunun en bilinen ve facia niteliğinde olan örneğini 1986 yılında gördük. 1986 yılında gerçekleşen Çernobil faciası, büyük çaplı bir felakete yol açmıştır. Bu nedenle güvenik önlemleri bakımından en çok dikkat edilmesi gereken sistemlerden biridir. Ortaya çıkan radyoaktif atıkların doğaya karışması kesinlikle önlenmelidir. Çünkü bu radyoaktif atıklar sadece doğaya değil; insan vücuduna da oldukça zarar verir” sözlerine yer verdi. EDİRNE’YE YAKINLIKLARINA DİKKAT ÇEKTİ. Cernavoda nükleer santralinin, Romanya’nın elektrik ihtiyacının yüzde 20’sini karşıladığını belirten Alış; “2 reaktör, her biri 700 MW. Edirne’ye kuş uçuşu 318 kilometredir. Kozluduy, Bulgaristan’ın elektrik ihtiyacının 1/3’ünü karşılamaktadır. 2 reaktör toplam 2 bin MW. Edirne’ye kuş uçuşu 330 kilometredir” dedi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

“VALİ SEZER’İN SANTRAL AÇIKLAMASI YETERSİZ”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Edirne İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Yılmaz Eren, Edirne’nin Meriç nehrinde kurulan ve hasar görmesinin ardından çalıştırılamayan elektrik santrali ile ilgili açıklama yaptı. Eren, Edirne Valisi Yunus Sezer’in, dün düzenlediği basın açıklamasında, santral projesinde revizyona gidileceğine ve projenin devam edeceğine dair açıklamasını değerlendirdi. Projenin hatalı olduğuna dikkat çeken Eren, Vali Sezer’in açıklamasının ise yetersiz bulunduğunu söyledi. “ETÜT VE FİZİBİLİTE ÇALIŞMASININ PAYLAŞILMASI GEREKİR” Meriç nehrinin özelliklerine dikkat çeken Eren; “Meriç Nehri çok büyük bir havzaya sahip olan ve taşkın anında dizginlenmesi çok zor olan bir akarsudur. Bunun üzerine bir baraj yapılması durumunda DSİ tarafından yıllar sürecek etüt ve fizibilite çalışması yapılırdı. Zeminin jeolojik, hidrolojik, jeoteknik ve sismik özelliklerini inceleyen raporlara ve maliyetini, getirisini, riskleri ve etkileri gibi konuları analiz eden fizibilite raporlarına dikkat edilerek projesi hazırlanırdı. Özetle zeminin çok iyi incelenmesi gerekirdi. Edirne Çevre Vakfı ve ilgili proje firması tarafından bu aşamaların gerçekleştirilmiş olduğuna dair bir bilgimiz yok. Varsa bunun paylaşılması gerekir” ifadelerini kullandı. “PROJENİN HATALI OLDUĞU İTİRAF EDİLDİ” Projenin hatalı olduğunun yetkili makamlar tarafından itiraf edildiğini söyleyen Eren; “Zeminin iyi etüt edilmediği, jet ground denilen beton kazık yöntemi ile zemin güçlendirmesinin yanlış olduğu, yapılan enjeksiyonların yetersiz olduğu vb nedenlerle çökmelerin olduğunu, projenin hatalı olduğunu nihayet yetkili makamlar itiraf etmektedir” dedi. “VALİMİZİN AÇIKLAMASINI YETERSİZ BULMAKTAYIZ” Eren, projenin maliyetinin açıklanmamasına da dikkat çekerek; “İçeriği, projesi, ihalesi, maliyeti kamuoyundan halen özenle saklandığı için bu projenin gerçekleşmesine kuşku ile bakmaktayız. Valimizin açıklamasını yetersiz bulmaktayız. Biz teknik elemanlar, idarecilerin ve politikacıların söylemlerinden ziyade somut belgelere, bilimin kurallarına uygun hareket edilip edilmediğine ve şeffaf proje yönetimine bakarız” sözlerine yer verdi. “YANLIŞA YANLIŞ İLAVE EDİLİYOR” Projenin incelenmesi için önerilerde bulunan Eren; “DSİ, belediye, üniversite ve TMMOB’den oluşacak uzman bir teknik ekibin mevcut projeyi incelemesi, eksik veya kusurlarının giderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunlar yapılmadan, ‘Biz yaptık, oluyor’ mantığı ile projeye devam edilmesini, revize edilmesini anlamakta zorlanıyoruz. Yanlışa yanlış ilave ediliyor” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

“MERİÇ’TEKİ SANTRAL REVİZE DEĞİL İPTAL EDİLMELİ”

Edirne’de Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Müdürlüğü’nde 21 yıl Müdür Yardımcılığı görevinde bulunduktan sonra başta Türkiye olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde proje ve yatırım direktörlüğü yapan Makine Yüksek Mühendisi Sabahattin Yaz, Meriç nehri üzerine kurulduktan sonra hasar alması nedeniyle projesi revize edileceği açıklanan elektrik santrali ile ilgili açıklama yaptı. Edirne Valisi Yunus Sezer’in dün elektrik santralinde düzenlediği basın açıklamasında projenin revize edilerek fore kazıklı sisteme geçileceğini açıklamasının ardından Yaz, Meriç nehrinin projeye etkileri ile ilgili konuştu. “PROJEYİ REVİZE EDEMEZLER” Yaz, Meriç nehri üzerindeki elektrik santrali projesinin iptal edilmesi gerektiğini savunarak; “Bu proje iptal edilsin. Bu proje olmaz çünkü temelleri çürük. Bu projeyi revize edemezler. Fore kazıkları nasıl yapacaksın? Kış mevsiminde Meriç gibi bir nehrin yatağında çalışmak mümkün değil. Revize edilecek ama değer mi? Bu proje, yanlış projedir. Fore kazık yapılır ama bu proje tutmaz” ifadelerini kullandı. “EDİRNE’NİN BAŞINA BELA OLACAK” Edirne Valisi Yunus Sezer’in, revize edilen projenin yeni yıla kadar tamamlanacağına dair sözlerine cevap veren Yaz; “Projenin yeni yıla kadar tamamlanması da kolay değil. Çok uğraşırlarsa, ‘Tamamladık’ diyerek bir şeyler çıkarırlar. Ama bu proje olmaz. Bu proje, Edirne’nin başına bela olacak. Çünkü bu projede atlanan çok şey olduğuna inanıyorum” dedi. “CİDDİ BİR TAŞKINDA HASARLAR ÇOK FAZLA OLACAK” Yaz, revize edilecek proje ile 2.2 megawatt elektrik üretileceği iddialarına da cevap verirken; “En küçük rüzgâr elektrik santrali bile 3 megawatt elektrik üretir. Büyüklüğüne göre 9 megawatt üretime kadar çıkar. Bu proje, rekreasyon için faydalı olur ama değer mi? Koskoca Meriç nehrinin boğazını sık, yatağını doldur. Oradaki en büyük risklerden biri de yatağın doldurulmasıdır. Meriç nehri bundan sonra Edirne halkının başına bela olacak. Ciddi bir taşkında hasarlar çok fazla olacak. Orta derece taşkınların bile hasarları çok fazla olacak. Orada bahçeli evler yapmışlar. O evlerin hepsi risk altında” sözlerine yer verdi. “MERİÇ YATAĞI BOĞULMUŞ DURUMDA” Taşkın ile birlikte elektrik santralindeki makinelerin de zarar görebileceğini söyleyen Yaz; “7 metreküp/saniye su demek, orta büyüklükte bir tanker demek. 1 türbin, 1 tanker büyüklüğündeki suyu saniyede boşaltıyor. Böyle bir makineyi kolay kontrol edebilir misin? Ben 60 yılda birçok büyük tesis kurdum, büyük makineler işlettim, oradaki makineleri düşündükçe çok huzursuz oluyorum. Buradaki makineler bir taşkında gidebilir. Meriç’in yatağı şu anda boğulmuş durumda” dedi. “MERİÇ NEHRİ GİBİ BİR NEHRİN İÇİNE BU TESİS KURULMAZ” Yaz, Meriç nehrinin elektrik santrali inşaatı için uygun olmadığını vurgularken; “Orası böyle bir inşaatın yeri değil. Meriç gibi debini 10 metreküp/saniyeden 2 bin 500-3 bin metreküp/saniyeye çıkan bir nehrin içine böyle bir tesis kurulmaz. Meriç nehri, buz, ağaç, kum getiriyor. Ben oradaki kurulda olsam kesinlikle ret kararı verirdim. Elektrik üretiyorlardı, ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Şantiyenin durumunu gördüm. Orası Aralık ayında elektrik üretilecek duruma gelebilir mi? Elektrik üretseler bile sürdürülebilir olmayacak. Üretseler bile 1 megawatt elektrik için işletme masraflarına değer mi? 2,2 megawatt elektrik üreteceği söylenmesi teoriktir. O debi yok. 2,2 megawatt ürettiğinde orada su yükleri olacak. O su yüklerine o savaklar dayanır mı?” ifadelerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

BÜTÇESİ BİLİNMEYEN SANTRALDE REVİZYON BAŞLIYOR

Edirne Valisi Yunus Sezer, Meriç nehri üzerinde 2021 yılında inşasına başlanan enerji santralini ziyaret etti. Sezer, enerji santralini incelemesinin ardından yapım süreci ve son durumu ile ilgili açıklama yaptı. Sezer, konuşmasında enerji santrali projesinde meydana gelen hasarı açıklarken; hasar tespiti için gerçekleştirilen çalışmaları anlattı. Projenin devam edip etmeyeceği ile ilgili bilgi veren Sezer, maliyeti ile ilgili soruya da cevap verdi. Sezer, ayrıca Meriç nehri kıyısındaki fore kazıklı duvarların yıktırılması üzerine yeniden yapımına başlanan gabion duvar çalışması ile ilgili de konuştu. “LASTİK SAVAKLARDA SIKINTI OLUYOR VE YIKILMA MEYDANA GELİYOR” Meriç nehri üzerindeki enerji santrali projesinin 2021 yılında başladığını belirten Sezer; “İnşası tamamlanmış, fakat henüz kabulleri yapılmamış bir santralimiz var. Türkiye’de Amasya’dan sonra bu şekilde inşa edilen 2’nci enerji santrali konumundadır. 2,2 megawatt gücünde elektrik enerjisi üretilmesi planlanan bir santral. Teslim aşamasında maalesef burada özellikle lastik savaklarda bir sıkıntı oluşuyor ve bir yıkılma meydana geliyor. Bununla ilgili olarak hem idari açıdan başlayan bir süreç, hem de adli açıdan açılan bir tespit davası var. Biz göreve başladıktan sonra da hem üniversitemizden, hem DSİ Genel Müdürlüğü’müzden, hem de özel müşavirlerden bir heyet kurarak buranın incelemesini yaptırdık” ifadelerini kullandı. “JET GROUT SİSTEMİ TUTMAMIŞ” Sezer, projede meydana gelen hasarın tespiti için yapılan çalışmaları açıklarken; “Bu konuda 2 tane husus var. Birincisi; proje hatası mı var? İkincisi; yoksa yapımdan mı kaynaklanıyor? Bu konular üzerinde odaklanıldı ve burada yıkılan yerlerle ilgili drenaj çalışmaları yapıldı. 15 Eylül’de bu süreç bitti. Bununla ilgili değerlendirmeleri kendi içimizde yaptık. Burada 2 tane konu var. Birincisi; proje müellifi, projesinin arkasında duruyor. Burası inşa edilirken ‘Jet Grout’ denilen bir dayanak sistemi oluşturulmuş ve özellikle yıkılan kısımda ‘Jet Grout’ sisteminin tutmadığı yönünde bir rapor var. Yapılan etütlerde de bunu gördük. Dolayısıyla yapımdan kaynaklanan bu kısımda bir sıkıntı var” dedi. “SORUMLULARLA İLGİLİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR” Projenin sağlam olan kısımlarıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini söyleyen Sezer; “Hem projenin uygun olup olmadığı, hem de yapımla ilgili olarak tespit davası açılmış durumda ve mahkeme süreci devam ediyor. Burada suç ve hata kimden kaynaklanıyorsa bunlara rücu ettirilmesi yönünde sürecimiz devam ediyor. Bir taraftan da idari tahkikatimiz devam ediyor. Burada sorumlu kimler? Onlarla ilgili de süreç devam ediyor. Burada açık olmak gerekiyor. Bütün inşaatlardan olabilen bir şey. Büyük bir proje ve projelerde bu tür sıkıntılar olabilir. Bunun da devlette bir hukuk mekanizmamız var, ona göre de süreç yürütülmesi gerekiyor. Burada hem benden önce başlamış bir süreç var, hem de ben göreve başladıktan sonra da başlatmış olduğumuz bir sürecimiz var” sözlerine yer verdi. “FORE KAZIK SİSTEMİ YAPILACAK” Sezer, projede Trakya Üniversitesi akademisyenleri ve DSİ’nin tavsiyeleri üzerine revizyona gidileceğini açıklarken; “Hem üniversite, hem de DSİ’nin tavsiyeleri üzerine projede bir revizyona gidiliyor. Bozulan kısımlarla ilgili olarak fore kazık sistemi yapılacak. Sağlam olan kısımlarla ilgili olarak da ileride tekrar bu tür sıkıntıyla kalmamak için yine fore kazık sistemini önerdiler. Bu doğrultuda da projeyi revize ediyoruz. Bu süreci de hızlı ilerletiyoruz ve hem DSİ’den, hem de üniversiteden bilimsel destek alıyoruz. Bu konuda bundan sonra profesyonel kişilerle ilerlemeyi istiyoruz. 2-3 ay içerisinde burasının yeniden inşa sürecini tamamlayıp, önümüzdeki yılın ilk ayını bulmadan inşa ve yapım sürecini tamamlamayı planlıyoruz. Her şey yolunda giderse kendimize böyle bir hedef koymuş durumdayız” dedi. “DSİ’DEN İZİN ALINMIŞ” Proje için DSİ’den onay alınıp alınmadığı sorulması üzerine cevap veren Sezer; “Burasının taşkın sahası olduğunu biliyoruz. Onun için de su kullanımı konusunda DSİ’den izin alınmış. Bu projenin olabilirliği ile ilgili üniversitemizden hocalarımız ve DSİ oturdular ve bir karar verdiler. Ben teknik bir insan değilim. Önümüze raporu alırız, ‘Yürü’ derlerse yürürüz. ‘Yürüme’ derlerse zararın neresinden dönersek faydadır deriz, geri döneriz. Ama gelinen noktada burada büyük bir yatırım var, bir enerji var. Arkadaşlarımızın buradaki savakların taşkını artıracağı yönünde bir öngörüsü yok” ifadelerine yer verdi. “BÜTÇESİ ÇIKMADIĞI İÇİN BİLEMİYORUM” Proje için bugüne harcanan maddi gider ve revizyonu sonrası ekstra tahmini bütçenin sorulması üzerine cevap veren Sezer; “Onu tam bilemiyorum. Revize bütçesi çıkmadığı için bilemiyorum. Şu anda çalışılıyor. Arkadaşlar önümüzdeki hafta keşif özetleriyle beraber onu da çıkartacaklar. Ona göre işimize devam edeceğiz” dedi. “SADECE ELEKTRİK ÜRETİMİ PROJESİ DEĞİL” Revize edildikten sonra üreteceği elektrik miktarı ve 1 adet Rüzgâr Elektrik Santrali kadar elektrik üretemediği iddiası sorulması üzerine Sezer; “2,2 megawatt elektrik üretecek. Bir rüzgâr elektrik santralinin ne kadar elektrik ürettiğini bilmiyorum. Bu proje sadece elektrik üretimi ile ilgili bir proje değil. Aynı zamanda buradaki savakların yükseltilmesiyle suyun arka tarafta biriktirilmesi, peyzaja yönelik de bir proje. Su sporları da var. Önümüzdeki yıl burada dünya şampiyonasının yapılması hedefleniyor. Dünya şampiyonasına yetiştiririz diye düşünüyorum. Beklediğimizden daha az bir hasar durumu var. Belli noktalar tadilatla geçilecek” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

“SORUMLULAR HAKKINDA İDARİ VE ADLİ SÜREÇ BAŞLATILDI”

Edirne Çevre Koruma Vakfı, Meriç Nehri üzerine inşa edilen Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali hakkındaki açıklama yaptı. Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, santralde su tutulma testleri sırasında teknik bir problem meydana geldiği belirtilerek; “İlimizde Meriç nehri üzerinde bulunan ve yapımında son aşamaya gelinen Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali tesisinde geçtiğimiz günlerde test amaçlı su tutulmasına ve elektrik üretimi çalışmalara başlanmıştır. Yapılan testler esnasında, henüz kesin kabulü yapılmamış olan tesiste, nehir içindeki lokal bir alanda zemin kaynaklı olduğu düşünülen ve betonarme elemanlar ile lastik savağın bir bölümünü etkileyen teknik bir problem meydana gelmiştir” ifadeleri kullanıldı. “İNCELEME VE RAPOR HAZIRLAMA DEVAM EDİYOR” Açıklamada, problemin ortaya çıkması ile birlikte teknik ekibin inceleme ve tespit çalışması yaptığı ifade edilerek; “Oluşan durumla alakalı olarak ivedi şekilde mühendislerden oluşan teknik ekibimiz Trakya Üniversitesi koordinatörlüğünde gerekli inceleme ve tespit çalışmalarına başlamıştır. Tarafımızca hassasiyetle takip edilen teknik inceleme süreci ve buna bağlı olarak raporların hazırlanması çalışmaları devam etmektedir” denildi. “KAMU ZARARI DOĞMASINA MÜSAADE EDİLMEYECEK” Sorumlular hakkında idari ve adli sürecin başlatıldığı açıklanırken “Teknik incelemeler ile birlikte aynı zamanda sorumlular hakkında da idari ve adli süreç de başlatılmıştır. Üretimi yapılması planlanan elektrik kaybını da göz önüne alacak şekilde tüm onarım masrafları sorumlulardan tazmin edilecek, herhangi bir kamu zararı doğmasına müsaade edilmeyecektir” sözlerine yer verildi. HABER MERKEZİ

#Santral