Saldırı Haberleri - Son Dakika Saldırı Haber Güncel Gelişmeler

İsrail’in Çağrı Cihazı Saldırısında Yüzlerce Lübnanlı Yaralandı

Lübnan resmi ajansı NNA’ya göre, İsrail’in "pager" isimli çağrı cihazlarına sızıp patlatması sonucu çok sayıda Lübnanlı yaralandı. NNA'da yer alan haberde, "Beyrut’un güney banliyöleri ile Lübnan’ın birçok bölgesinde benzeri görülmemiş düşmanca bir güvenlik olayı yaşandı. İsrail tarafından yüksek teknoloji kullanılarak pager sistemleri patlatıldı ve çok sayıda yaralı olduğu, yaralıların hastanelere nakledildiği bildirildi." ifadeleri kullanıldı. Lübnan’da bazı çağrı cihazlarının, sahiplerinin üzerindeyken patladığı anlar sosyal medyaya yansıdı. Görüntülerde, çağrı cihazlarının sinyal vermesiyle sahipleri tarafından ellerine alındığı ve bu esnada infilak ettiği fark ediliyor. Yaralanan çok sayıda kişinin Hizbullah mensubu olduğu kaydedildi. Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, "Ülkenin farklı bölgelerinde çağrı cihazlarının patlaması sonucu yüzlerce kişi yaralandı." dedi. Lübnan Sağlık Bakanlığı, acil servislere gelen yüksek sayıda yaralılarla ilgilenmek için tüm sağlık çalışanlarına görev yaptıkları sağlık merkezine gitmeleri talimatı verdi. Lübnanlılardan kan bağışı yapmalarını talep eden Sağlık Bakanlığı, yollarda ambulanslara öncelik verilmesi çağrısı yaptı. Sağlık Bakanlığı, personelinden ve vatandaşlardan çağrı cihazları kullanmamasını istedi. Başkent Beyrut sokaklarında onlarca ambulansın hareketliliği gözlemlenirken Lübnan askerleri de kentteki kaos ve trafikteki yoğunluğu ortadan kaldırmak için caddelerde konuşlandı.

O saldırı bir hakime ya da savcıya yapılsaydı…

Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde yoğun bakımı ünitesinde Doktor B. B. Ö.’ya saldırarak darp eden sanık Volkan K.’nin yargılandığı ve bugün 3’üncüsü görülen davada meslektaşına destek olmak amacıyla katıldı. Duruşma salonuna alınmadıkları için tepki gösteren Altun, meslektaşlarına destek olmaya gelen insanlardan kaçırılan bir duruşma örneği yaşadıklarını söyledi. Yargıdan beklentilerinin, davanın hızlı ve en adil şekilde sonuçlanması olduğunu belirten Altun, sürecin uzatılmaması gerektiğini ifade etti. Altun, yaşanan şiddet olayının bir hakime ya da savcıya karşı yapılması durumunda davanın bu şekilde sürdürülebilir mi sorusunu sorarak yanıt beklediklerini söyledi. “MESLEKTAŞIMIZA DESTEK MAHKEMEYİ NİÇİN RAHATSIZ ETMİŞ OLABİLİR?” Meslektaşına destek olmak adına bulunduklarını fakat duruşma salonuna alınmadıklarına dikkat çeken Altun; “Meslektaşımız B. B. Ö. bir hasta yakını tarafından uğradığı saldırı sonrasındaki üçüncü duruşmasında kendisine destek olmak amaçlı geldik. Aslında saldırganın yapmış olduğu ikinci bir suç daha vardı. Tahliye olduktan sonra sosyal medya üzerinden üstü kapalı ölüm tehditleriyle meslektaşımıza tehditlerde bulunması üzerine yeniden tutuklanmıştı. Hatırlarsınız geçen hafta Perşembe günü o duruşmanın davanın ilk duruşması yapılıp yeniden sanık hakkında tahliye kararı verilmişti. Avukatların itirazı üzerine çıkan tutuklama kararı bugünkü yargılamada yeniden tahliyeye dönüştürüldü. Bizler saat 10’u 10 geçe diye açıklanan duruşma için meslektaşımıza destek amaçlı mahkeme salonunun önündeydik. Ancak sanki mahkemeye meslektaşıma destek olmaya gelen insanlardan kaçırılan bir duruşma örneği yaşadık. Mahkeme salonuna ne biz ne de siz değerli basın üyeleri alınmadı. Acaba merak ediyorum hani bizlerin orada bulunmasından dolayı ne gibi rahatsızlık hissedilmiş olabilir? Meslektaşımıza destek olmak orada bulunmak, mahkeme heyetine acaba niçin rahatsız etmiş olabilir? Bilemiyorum” dedi. “BİZİM YARGIDAN BEKLENTİMİZ SÜRECİN UZATILMAMASIDIR” Altun, sürecin uzatılmaması gerektiğini belirterek; “Bizim yargıdan beklentimiz hızlı bir şekilde bu davanın bir an evvel en adil şekilde sonuçlanmasıdır. Sürecin uzatılmamasıdır. Ancak gerçek adalet böyle sağlanabilir. Duruşma 12 Haziran tarihine ertelendi. Umuyorum ki on iki Haziran tarihinde mahkeme salonunda bu sefer yer alabileceğiz. Dediğim gibi acaba hani mahkemede mahkeme salonunda gelen hekimlerden ne gibi bir rahatsızlık duyacaktı ki mahkeme heyeti bunu kabul etmedi. Biz tıbbi uygulamalar sırasında empati denilen şeyi kullanırız. Yani kendini hastanın yerine koymak. Evet. Acaba bu şiddet olayı bir hakime ya da savcıya karşıya acaba yapılmış olsaydı bu yargılamalar bu şekilde sürdürülebilir miydi? Onun da yanıtını aslında bekliyoruz açıkçası” diye konuştu. HİLAL PEKER

Yazgan, Tercan’a yönelik saldırıyı kınadı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, eski Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Edirne İl Başkanı Zakir Tercan’a yönelik 9 Nisan akşamı gerçekleştirilen saldırıyı kınadı. Yazgan, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Önceki dönem Milliyetçi Hareket Partisi Edirne İl Başkanı Sayın Zakir Tercan’ın, Ramazan Bayramı’ndan bir gün önce, 9 Nisan akşamı çirkin bir saldırıya uğradığını üzülerek öğrendim. Söz konusu saldırı, haince kurulmuş organize bir pusudur. Gece karanlığında gerçekleştirilen bu saldırı, sadece Sayın Tercan’ı değil, Edirne’de siyaset yapan, yapmak isteyen herkesi hedef almaktadır. Siyasetin, saldırılarla yönlendirilmesine izin vermeyeceğiz. Her zaman olduğu gibi siyaseti, Edirne’mizin ve Edirnelilerin üstün yararı için yapmaya devam edeceğiz. Halkımızın huzurunu hedef alan saldırıyı kınıyor, Sayın Tercan’a bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu saldırının faillerinin meçhul kalmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Edirne’mizin milletvekili olarak konunun takipçisi olacağım.” HABER MERKEZİ

Dönerciyi kurşun yağmuruna tuttular

Olay, Kapaklı Cumhuriyet Mahallesi Vatan Caddesi'nde bulunan bir dönercide meydana geldi. İddiaya göre yemek siparişi veren 3 şahıs, yemekleri gelmeyince dönercinin olduğu yere gelerek pompalı tüfekle ateş açtı. Kırılan camlar nedeniyle başından yaralanan dükkan sahibi C.K, ihbar üzerine olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri olay ile ilgili soruşturma başlattı.

KIRKLARELİ BELEDİYE MECLİSİ, TERÖR SALDIRISINI KINADI

Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Belediye Meclisi ekim ayı olağan toplantısında, Ankara'da İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önündeki saldırıyı lanetlediklerini bildirdi. Saldırıda yaralanan polislere geçmiş olsun dileğinde bulunan Kesimoğlu, teröristlerce saldırıyı gerçekleştirmek üzere aracına el konularak öldürülen veteriner sağlık teknikeri Mikail Bozlağan'a da Allah'tan rahmet diledi. Terörün her zaman karşısında olduklarını vurgulayan Kesimoğlu, "Terör nereden gelirse gelsin her zaman karşısındayız. Terörün, akıttığı kanlarda boğulmasını diliyorum. Göreve ilk geldiği günden bu yana terörle mücadelede üstün gayret ve çalışma içerisinde olan İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'yı yürekten kutluyorum. Hem terörle mücadele, hem de diğer olaylarla mücadele eden bütün görevlilerimize başarı dileklerimizi sunuyorum." diye konuştu. Toplantı, gündem maddelerinin görüşülmesiyle devam etti. 2024 yılında uygulanacak su ücret ve çeşitli ücret tarifelerinin görüşülmesi plan ve bütçe komisyonuna, vatandaşlar tarafından Belediye Meclisine yapılan müracaatlar değerlendirilerek ilgili komisyonlara havale edildi.

AYNI EVE 2. KEZ MOLOTOFLU SALDIRI

Olay, sabaha karşı Cemaliye Mahallesi Şehit Arif Çekiççioğlu Sokak’ta meydana geldi. Henüz kimliği belirlenemeyen kişi tarafından giriş kattaki bir apartman dairesine birden fazla molotof kokteylli atıldı. Olaya uykuda yakalanan ikamet sakinleri, pencereye atılan molotofların alev alması üzerine suyla müdahale ederek kendi imkanlarıyla yangını söndürdü. İhbar üzerine bölgeye polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Çevredeki kameraları incelemeye alan polis ekipleri, kaçan saldırganın yakalanması için çalışma başlattı. Öte yandan aynı eve 15 gün önce de molotoflu saldırı yapılmış ve olay sonrası maddi hasar meydana gelmişti.

KÖPEĞE EZİYET

Edirne’nin Enez ilçesi Gaziömerbey Mahallesi’nde bir vatandaş üst komşusundan şikayetçi oldu. A. K. isimli vatandaş üst komşusu olan N. K.’nın elinde bir sopa ile dışarı çıktığını ve işyerinin kapısının önünde oturan köpeğe sopa ile vurduğunu, şahsın sürekli hayvanlara eziyet ettiğini ifade etti. A. K. köpeğe eziyet eden N. K. isimli şahıs hakkında şikayetçi oldu. N. K. hakkında 5199 sayılı hayvanları koruma kanununa muhalefet suçundan işlem yapıldı. HABER MERKEZİ

İSVEÇ HÜKÜMETİNİ KINADI

İsveç'te, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça saldırı gerçekleştirenleri ve buna göz yumanları şiddetle kınadığını belirten Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Av. Sinan Tekin, “Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yapılan bu alçak eylem Batının İslam düşmanlığını göstermektedir. Barış dini olan İslam'a karşı duyulan nefretin, ayrımcılığın, düşmanlığın ve kin beslemenin alçakça bir yansımasıdır. Kuran'ın ya da başka herhangi bir kutsal metnin yakılmasının saldırgan ve saygısız bir eylem olduğu nettir. Bununla birlikte, Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırıların özgürlük olarak tanımlanması akılsızlık ve vicdansızlıktır. Kuran-ı Kerim'e yönelik saygısızlık eylemlerinin önlenmesi için kolektif tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır, dini nefreti durdurmak için uluslararası hukukun kullanılmasına ihtiyaç vardır.” dedi. HABER MERKEZİ

SOKAĞA ÇIKMAYA KORKUYOR

Edirne'nin Enez ilçesinde geçen yıl ekim ayında sahipsiz köpeklerin saldırısında ağır yaralanan 12 yaşındaki Umut Öz'ün ailesi tedbir alınmasını istiyor. Gaziömer Bey Mahallesi'nde kalem almaya giderken 7-8 sahipsiz köpeğin saldırısı sonucu ağır yaralanan ortaokul öğrencisi Öz, yaşadıklarının etkisinden kurtulmadı. Öz, sahipsiz köpeklerle her karşılaştığında büyük korku yaşadığını söyledi. Şoku hala atlatamadığını ifade eden Öz, "Markete kalem almak için gitmiştim, çıktığımda 7-8 köpeğin saldırısına uğradım." dedi. "ÇOCUĞUMUZUN SOKAĞA ÇIKMA ŞANSI KALMADI" Umut Öz'ün babası Musa Öz, çocuğunun hala tedirgin olduğunu vurguladı. Köpeklerle iç içe yaşayan oğlunun artık köpeklerden korktuğuna işaret eden Öz, yetkililerden tedbir almalarını istedi. Yaşadıkları olayın tekrar etmesini istemediklerini dile getiren Öz, şöyle devam etti: "Çocuğumuz sokakta annesiyle, ağabeyleriyle, bizimle olsa da sokakta gezerken hep tedirgin. Yaşadığımız olayın tekrar etmesini istemiyoruz. Yetkili birim ve makamlara sahipsiz köpeklere tedbir alınmasını istiyoruz. Bu şekilde başıboş bir hayvan olmaz. Önlem olarak sadece Enez'de değil Türkiye genelinde taşın altına herkesin elini koyması lazım. Bugün benim çocuğumun canı yandı yarın başka bir vatandaşın canı yanabilir. Sadece canı yanması değil hayattan da kopabilir. Çocuğumuz sağlık problemi nedeniyle 1 ay okula gidemedi. Çocuğumuzun sokağa çıkma şansı kalmadı. Son 1 aydan beri bizim ısrarımızla dışarı çıkıyor ama yine çözüm değil. Hep tedirgin." Anne Fatma Öz, oğlunun yaşadığı köpek saldırısını unutamadığını belirtti. Dışarıya birlikte çıktıklarını, zaman zaman oğlu Umut'un köpek görünce çok korktuğunu anlatan Öz, "Ramazan ayında markete pide almaya gitmiştik, oradaki 5-6 köpek üzerimize gelmeye başlayınca ağabeyinin arkasına kaçtı. 'Ben korkuyorum anne' diye. 'Bunlar beni ısıracak' dedi. Ağabeyi de 'hayır ısırmaz ben seni koruyorum' dedi. Umut orada yüzü kızardı ve korktu." dedi.