Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Roman

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Roman haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Roman haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Roman öğrenciler ve öğretmenlerden oluşan korodan ikinci konser Haber

Roman öğrenciler ve öğretmenlerden oluşan korodan ikinci konser

13 Kasım Ortaokulu Müzik Öğretmeni Özlem Yalgın, öğrenciler ve öğretmenlerden oluşan koro kurmak istedi. Yalgın, tarafından 15 Roman öğrenci ve 15 öğretmenden oluşturulan koro okulda çalışmalarını sürdürerek kendilerini geliştirdi. Koro 9 Mayıs'ta Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezindeki düzenlenecek konserde seslendirecekleri şarkılarla kulakların pasını silmeye hazırlanıyor. Okul Müdürü Gürsan Çil, bir yıl önce kurulan koronun ilk konserini geçen yıl verdiğini söyledi. Koronun her geçen gün daha da iyi olduğunu ifade eden Çil, "Öğrencilerle, öğretmenlerimizin aynı koroda yer alması keyif verici. Koroyla hedefimiz öğrencilerimizin okula devamlılığını artırmak. Koronun yanı sıra düzenlediğimiz kurslarla öğrencilerin okula daha severek gelmesini sağlamak istiyoruz. Çocukları hayata daha iyi hazırlamaya devam edeceğiz." dedi. Müzik öğretmeni Özlem Yalgın da koroyla kısa sürede güzel çalışmalar yaptıklarını aktararak, 9 Mayıs'ta düzenlenecek konserde uşak ve rast makamında eseler seslendirerek müzikseverlere keyif bir akşam yaşatacaklarını dile getirdi. Koroda yer alan öğretmen Simay Eren de öğrencilerle aynı koroda şarkılar seslendirmenin keyif verici olduğunu belirtti. Öğrencilerden Hülya Koltuk ise öğretmenleriyle aynı koroda olmaktan mutlu olduğunu aktararak, öğretmenlerine teşekkür etti.

Bu aşevini Roman gönüllüler kurdu Her gün 2 bin kişiye yemek veriyorlar Haber

Bu aşevini Roman gönüllüler kurdu Her gün 2 bin kişiye yemek veriyorlar

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde bir grup Roman vatandaşı dezavantajlı, ihtiyaç sahibi, engelli ve yaşlılara destek olmak amacıyla aşevi kurdu. Gündoğu, Barış, Özerler ve Güneş mahallelerinde yoğun olarak yaşayan Roman vatandaşlardan bir kısım gönüllü, 4 yıl önce aşevini faaliyete geçirdi. Kendilerine "Biz bize yeteriz" adını veren ve daha sonra dernekleşen grup, bağışçıların destekleriyle her gün ihtiyaç sahiplerine yemek pişirmeye başladı. Aşevi, toplumun birlik ve beraberliğini pekiştirirken, ihtiyaç sahiplerine destek olma amacını taşıyor. Gönüllü aşçılar tarafından hazırlanan 3 çeşit yemeğin bir kısmı ramazanda aşevine oruç açmak için gelenlere veriliyor. Bir kısmı da yaşlı, dezavantajlı ve engellilere elektrikli bisiklet ve diğer araçlarla bırakılıyor. "YEMEKLERİ ALDIKLARINDA BİZ O KADAR MUTLU OLUYORUZ Kİ" Biz Bize Yeteriz Derneği Başkanı Emin Sanpur, aşevinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde kurulduğunu söyledi. Salgın sonrasında da hizmete ara vermediklerini ifade eden Sanpur, ihtiyaç sahibi, dezavantajlı ve evde bakıma muhtaç olan vatandaşlara her gün yemek hazırladığını anlattı. Günlük 2 bin kişilik yemek hazırlandığını dile getiren Sanpur, "Vatandaşlarımız yemekleri aldığı zaman biz o kadar mutlu oluyoruz ki, anlatamam. Bizim derdimiz hiç kimse yatağına aç girmesin. Biz burada imkanlarımızla, bağışçılarımızla, devletimizin desteği ile her gün vatandaşlarımıza ulaşıyoruz" dedi. Hizmetin devam etmesi için gayret gösterdiklerini ifade eden Sanpur, taziye evlerine de lokma, çorba ve çay gönderildiğini belirtti. "BU İŞ GÖNÜL İŞİ, AŞK İŞİ" Sanpur, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremleri sonrası aşevinde görevli 6 Roman aşçının bölgeye gönderildiğini kaydetti. Roman vatandaşlar olarak böyle sosyal sorumluluk faaliyetinde yer aldıkları için gururlu olduklarını vurgulayan Sanpur, "4 yıldır bu hizmeti sürdürüyoruz, biz bu işi gönülden yapıyoruz, bu iş gönül işi, aşk işi. Biz bu işe gönülden bağlandık aşık olduk. Bizim derdimiz Allah'ın rızasını kazanmak, buradaki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın gönlüne girebilmek. Tek derdimiz hiçbir vatandaşımız, kardeşimiz, komşumuz yatağına aç girmesin" diye konuştu. "BİR SOFRAYA MİSAFİR OLMANIN SEVİNCİNİ, BEREKETİNİ YAŞIYORUZ" Aşevinde gönüllü olarak görev yapan Kadir Alaç da bu işi gurur ve sevgiyle sürdürdüğünü söyledi. Çok önemli bir hizmeti Roman vatandaşlarına kazandırdıklarına inandığını dile getiren Alaç, "Bir sofraya misafir olmanın sevincini, bereketini yaşıyoruz. Biz bu işe gönül verdik, biz bu iş ile dertlendik" dedi. Aşevinden yararlanan vatandaşlardan Sevim Biroğlu da her akşam yemek ihtiyaçlarının karşılandığını belirterek, "Cumhurbaşkanımızdan, dernek yetkililerinden Allah razı olsun" ifadelerini kullandı. Ayşe Mogattay ise yalnız yaşadığını ve yaşlılığı nedeniyle yemek yapmakta zorlandığını anlattı. Kendilerine yemek veren herkese teşekkür eden Mogattay, aşevinden yemek aldığında mutlu olduğunu söyledi. Gülseren Karlı da 4 yıldır evinin yemek ihtiyacının aşevinden karşılandığını bildirdi.

ŞALLI: İSRAİL SOYKIRIM UYGULUYOR Haber

ŞALLI: İSRAİL SOYKIRIM UYGULUYOR

Roman Sivil Toplum Gönüllüsü Turan Şallı, İsrail’in Filistinlilere yaptığı saldırılarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Şallı açıklamasından “İnsanlık tarihinde insanları yıkımlara sürükleyen üç öğe vardır: Din - mezhep savaşları, toprak savaşları, ekonomik enerji savaşlarıdır” dedi. “TÜRKİYE’YE YANSIMASI MUAMMA” Şallı daha sonra şunları söyledi: “HAMAS’ın silahlı grubu 7 Ekim’de Gazze-İsrail sınırına sızarak festivalde bulunan sivillere yönelik silahlı saldırılarda bulunup 260 İsrailliyi öldürdüler. İçlerinde yabancı uyruklularda bulunmaktaydı. Bu saldırının hiçbir haklı izahı olamaz. Hamas silahlı örgütü ile İsrail ordusu arasında yaşanan hava saldırıları en çok masum sivillere zarar vermektedir. Bu durum iki taraf içinde geçerlidir. Savaşın yansımaları güçlü devletleri de askeri stratejilere yönlendirmiştir. Yani küresel güçler işbaşında. Türkiye ye yansıması şimdilik bir muamma. İsrail ordusunun orantısız güç kullanarak, uluslararası sözleşmeleri yok sayarak, hastanelere yasaklanmış füzelerle saldırması asla kabul edilecek bir durum değildir. Bir İsrail ordu sözcüsü, ana hedefin “Hamas'ın İsrailli sivilleri öldürecek ya da tehdit edecek askeri kapasitesinin yok edilmesi” olduğunu söyledi. İsrail’in kendisini savunma hakkı olmakla birlikte, masum sivilleri, ne Hamas’ın ne de İsrail’in öldürme hakkı olmamalıdır. Tarihin yazgısına baktığımızda; Osmanlı’ya karşı İngiltere ile birlikte savaşan, Türk askerlerini öldüren, kör eden Filistinliler, İngiltere’nin kurulmasında öncelik ettiği İsrail devletinin insanlık dışı uygulamalarına kurban gitmektedir.  İsrail iki gün önce  Türk-Filistin Dostluk Hastanesini bombaladı. Türklerle dostluğunu gösterdi. Masum Gazze halkına yönelik ağır füze saldırıları, Nazi Döneminde Yahudilere, Çingenelere yapılan soykırımdan farksızdır. İsrail devletinin savaş uygulamaları, Alman Nazi rejiminin 1940-1945 yılları arasında Yahudi ve Çingenelere yönelik gerçekleştirdiği kitlesel katliamlarından farksızdır. Nazi rejiminin gaz odalarında toplu olarak infaz ettiği, yaktığı Yahudilerin, Çingenelerin farklı bir benzerini İsrail devleti yasaklanmış füzelerin ateşiyle, gazıyla Gazzelileri katletmektedir. Dün Ukrayna için gözyaşı dökenler, ‘Gazze’yi yok edin’ diyor. İkiyüzlü insanlık. Osmanlı, Avrupa’dan kovalanan binlerce Yahudi’ye topraklarını açtı, yaşam hakkı tanıdı. Yahudilerin şimdiki çocukları Filistin topraklarını işgal ediyor, yakıyor, yıkıyor, yaşam hakkı tanımıyor. Gazze halkına ‘Siz yok olacaksınız, bu topraklarda sadece biz yaşayacağız’ diyorlar. Masum Gazzeli halkın çocuklarını, kadınlarını yaşlılarını Nazi döneminde olduğu gibi, ha gaz odalarında öldürmüşsün ha füze saldırılarıyla. Orantısız savaş İsrail’in Müslümanlara yönelik soykırımıdır. Yaşanan savaş insanların çürümüş vicdanlarını ortaya çıkarmaktadır. Yüzyıllarca vatansız yaşayan, sürgün edilen, katledilen Yahudi halkının çocukları bu orantısız savaşa ortak olmaması gerekir.” HABER MERKEZİ

İstihdam, eğitim ve sosyal entegrasyon: ROMAN SORUNLARINA ‘SACAYAĞI’ ÖNERİSİ Haber

İstihdam, eğitim ve sosyal entegrasyon: ROMAN SORUNLARINA ‘SACAYAĞI’ ÖNERİSİ

Edirne Kent Konseyi Roman Çalışma Grubu Başkanı Turan Şallı, Türkiye ve Edirne’de her dönem gündeme gelen Roman Strateji Eylem Planı ile ilgili konuştu. Şallı, Batı Ekspres’e yaptığı açıklamada, Roman toplumunun sorunlarına dikkat çekerek, Roman Strateji Eylem Planı’na önerilerde bulundu. Şallı, Romanların özellikle istihdam, eğitim, barınma ve toplumsal hayata katılım sorunları ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Yapılan çalışmalarda özellikle sosyolojik ve psikolojik unsurlara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Şallı, Romanların sorunlarının çözümü için oluşturulması gereken sacayağını anlattı. “TARİH SÜRECİ BÖYLE DEVAM ETMEMELİ” Romanların sorunlarının çözümü için geçmişin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Şallı; “Bu toplum, yıllardan beri dışlanmış, ötelenmiş. Aynı zamanda sosyal ve toplumsal yapının içerisinde varlık gösteremeyen bir kimliğiz. Bu tarih sürecinin böyle devam etmemesi lazım. Hükümetin Roman politikasına çözüm aradığı yıllar 2009’da başlamıştır. O dönemde çok sayıda Roman sivil toplum örgütleri toplandı, günün koşullarında çok şey konuşuldu ve resmiyeti 2010’da Roman açılımı ile tamamlandı. Ama süreç içerisinde Avrupa Birliği’nin Türkiye’de Roman politikası yürütülmesi talebi vardı. Bu talebi değerlendiren hükümet, 2010 yılında Roman açılımını kamuoyuna duyurdu” ifadelerini kullandı. “ROMANLARIN SOSYAL VE EKONOMİK HAYATINA BİR ŞEY KATAMADI” Şallı, günümüzde Roman kimliğinin toplumsal anlamda belirginleştiğini söyleyerek; “Fakat toplumsal ve ekonomik yaşamda herhangi bir değişim olamadı. Bugüne kadar ilgili yapılan çalışmalar, Romanların sosyal ve ekonomik hayatına bir şey katamadı. Bu çok geniş bir meseledir. Romanların sosyal ve kültürel dokusunu anlatabilecek, o dokuyla hareket edebilecek sosyolojik ve psikolojik yönlerine dayalı bir çalışma gerçekleştirilemedi. Sosyolojik ve psikolojik bir çalışma gerçekleşmediği müddetçe hiçbir çalışmanın önemi kalmaz” dedi. “İSTİHDAM OLANAKLARI YETERSİZ” Romanların ekonomik koşullarına dikkat çeken Şallı; “Romanların, devletin sosyal politikalarına diğer toplumlardan daha muhtaç olduğunu görüyoruz. Bunun nedenleri; başta istihdam olanaklarının yetersizliğidir. İstihdam olanakları bazen kendi içerisinde de tartışmaya yönelebiliyor. ‘Romanları işe alıyoruz ama çalışmıyorlar’ deniyor. Bunlar olabilen şeylerdir. Bunu da bu kültürün içinde aramak lazım ama yapılacak olan iyi örneklerle bunlar aşılabilir şeylerdir. Bugün birçok fabrikada Roman işçiler var. Romanlar bir şekilde bunu aşabiliyorlar” sözlerine yer verdi. “SONUCA NEDEN ULAŞILAMIYOR?” Şallı, Türkiye genelinde ve Edirne’de Romanlara yönelik eylem planlarının oluşturulduğunu belirterek; “Sonuca niye ulaşılamıyor? Bu planın uygulanabilirliğinin iyi analiz edilmesi lazım. Buraya davet edilen bazı sivil toplum kuruluşları var. Ben de Ankara’ya defalarca bu toplantılara gittim. Bir yetkili Roman mahallesine gitsin, ‘Arkadaşlar, siz ne istiyorsunuz?’ desin. Hepsinin diyeceği ortak şey; ‘İş istiyoruz’ diyecekler. İkinci sorun da sağlık sorunu olacak, ‘İlaç alamıyoruz’ diyecekler. Barınma probleminden, dışlanmadan söz edecekler. Bunlar bilinen konular ama sosyolojik ve psikolojik etkenleri çok önemlidir. Ama Türkiye’de ve Edirne’de işsiz olan sadece Roman vatandaşlarımız da değildir” dedi. “ROMANLAR MAHALLELERİNİ TERK EDİYOR” Edirne’de Romanların yoğun olarak yaşadığı Yeni İmaret ve Umurbey mahallelerinden diğer mahallelere göç olduğunu açıklayan Şallı; “Burada yaşayan insanların arasında yaşam kültürlerini terk edenleri görüyoruz. Bu toplumu, kendi mahallelerinden başka mahallelere göç ettiren sebepleri niye tartışmıyoruz? Bugün çoğunluk, Roman olmayan yerleşim yerlerine gidiyorlar. Roman mahallelerinde ne oluyor? Roman mahalleleri eski kültür yaşamından çıkmış, her türlü olumsuz davranışın merkezi haline gelmiş. Strateji planlarında bunların da yer alması lazım” ifadelerine yer verdi. “SOSYAL YARDIM DEĞİL, ÜRETİME KATILIM ÖNEMLİ” Şallı, Roman derneklerinin ise sorunların çözümünde samimi olmadığını belirterek; “Mesele; bu toplumun kimliğini kullanarak kendilerine ekonomik alan yaratmaya çalışmalarıdır. Ben 2011’den 2018’e kadar Ankara’da toplantılara katıldım. Hep aynı şeyi dinliyoruz. Çözüm yollarını anlattık, yazdık. Doğruları söylemediğimiz sürece sorunların çözümünü istemiyoruz demektir. Bizim özlemimiz bu ülkedeki tüm kimliklerin eşit yaşaması ve bir arada bulunması için mücadele ediyoruz. Roman’ın da, diğer kimliklerin de ihtiyaçları var. Bu politikanın ayrıştırmadan, özel bir söylem diliyle yürütülmesi, kalıcı ve sürdürülebilir olması lazım. Ama bu demek değildir ki sosyal yardımlar sürekli olacak. İnsanların üretime katılmalarını sağlamak lazım. Doğmuş, büyümüş hâlâ sosyal yardımlarla yaşıyor. Bunu irdelemek lazım” dedi. “OKULA GİTMEYEN KAÇ TANE ÇOCUK VAR?” Roman çocukların düzenli eğitim alamadığına ve yeterli beslenemediğine dikkat çeken Şallı; “Bunu herkes biliyor. Çoğu Roman aile defter, kitap almakta zorlanıyor. Bugün ortaokula gidecek çocuğun eline her gün 50 TL versen yetmez. İşi olmayan insan bunu nasıl yapacak? Yardımlarla olmaz. İnsanların üretim mekanizması içine dâhil edilmesi lazım. Okula gitmeyen, sokaklarda gezen kaç tane çocuk var? Neden gitmediklerini ebeveynlerine sormak gerek. Çocuk uzun vadeli olarak sokakta yaşarsa ileride potansiyel suçlu olmaya doğru hareket eder. Çocuk, aile ortamının bütünselliğinde olmalı. Onlarca proje yürütülüyor, Romanların sayısı cezaevlerinde neden yüksek? Cezaevine düşmenin nedenlerini de sormak lazım” sözlerine yer verdi. “SEÇİM SONRASI YİNE AÇ” Şallı, Romanların da insanca yaşam talebi olması gerektiğini söyleyerek; “Yardımlar herkesi biat kültürüne götürür. Hangi siyasi parti olursa olsun Romanlara yapılan yardım değil; aslında lütuftur. ‘Biz size yardım verdik, bunun karşılığında bize oy verin’ demektir. Romanlara düşünce devrimi lazım. Bu toplumda biz Romanlar gerçekten değişmek istiyor muyuz? ‘Biz böyleyiz, gideriz’ demeyeceksin. ‘Ben böyle gitmek istemiyorum, insanca yaşamak istiyorum’ diyeceksin. Toplumsal olarak böyle bir anlayış yok. Siyaset bizi kullanıyor, biz de siyaseti kullanmaya çalışıyoruz. Biri 3-5 kuruş alıyor, öteki aldığı oy ile kalıyor. Seçim sonrası sabahı aç kalıyor” dedi. “MESELE İSTİHDAM, EĞİTİM VE SOSYAL ENTEGRASYONDUR” Roman toplumunun insani yaşam koşullarına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Şallı; “Stratejik Eylem Planlarını gerçekten uygulanabilir hale getirmedikçe sadece yazılı olarak kalır. İlk önce iş ve aş olacak. Bu toplumu da eğitim süreçlerine bir şekilde dâhil edeceğiz. Ama yürütülen çalışmaların eksik düşünüyorum. Mesele ne? İstihdam, eğitim ve sosyal entegrasyon. Çalışmanın sacayağı budur. Sacayağını oturtamadığın sürece değişen bir şey olmaz” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Çalışan, çocuklar için yazmaya devam ediyor:  “AMACIM OKUMAYA ALIŞMALARI” Haber

Çalışan, çocuklar için yazmaya devam ediyor: “AMACIM OKUMAYA ALIŞMALARI”

Edirneli yazar Umut Çalışan, 2018 yılında Kent Kitap etiketiyle okurlara sunduğu ‘Yanlış Adam’ adlı ilk romanının ardından yazmaya devam ediyor. Kent Kitap Yayınevi’nin 20’nci yılı anısına 20 yazardan oluşan ‘Kente Klark Çeken Öyküler’ adlı kitapta ‘Emekli’ adını verdiği bir Edirne hikâyesi ile yer alan Çalışan, yeni kitabını ise çocuklar için yazdı. Çalışan’ın çocuklar için yazdığı hayalet dedektifleri serisinin 2’nci kitabı olan Sıradaki Hayalet, Kent Kardeş Yayınevi’nden çıktı. Çalışan’ın Hayaletli Kasaba ile başlattığı serinin 2’nci kitabında, hikâyenin ana karakteri olan Ilgın’ın maceraları devam ediyor. “SERİYİ 5 KİTAP OLARAK PLANLADIK” Çalışan, yeni kitabı Sıradaki Hayalet ile ilgili yaptığı açıklamada; “Yeni kitabımız çıkalı 1 hafta olmadı. Şu anda kitap satışı olan internet sitelerinden yayılmaya başladı. Sıradaki Hayalet, hayalet dedektifleri serisinin 2’nci kitabı ve Hayaletli Kasaba’nın devamı oldu. Yaz tatilinde hayaletler ile karşılaşmaya başlayan Ilgın, bu kitapta başka biriyle karşılaşacak. Seriyi 5 kitap olarak planladık. Serinin diğer kitapları da yayınevinin politikasına göre çıkmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. “ÇOCUKLARI OKUMAYA ALIŞTIRMAYI VE MERAK ETTİRMEYİ AMAÇLADIM” Hayalet dedektifleri serisindeki kitaplarında ana karakterin isminde, kızı Ilgın Çalışan’ın ismini kullandığını belirten Çalışan; “Kızımı da, onun yaşındaki çocukları da okumaya alıştırmayı ve merak ettirmeyi amaçladım. Piyasadaki çocuk kitaplarının editöryel kısmı zayıf. Kelime hatası yapmamaya, cümlelerde bozukluk olmamasına dikkat ettik. Güzel ve temiz bir Türkçe ile yazmaya çalıştım. Çocuklarımızı bir şekilde okumaya başlatalım istedik. Bugün basit şeyler okusunlar, yarın kendi karakterleri doğrultusunda daha ağır kitaplar okumaya devam ederler. Hayalet dedektifleri serisinin kitaplarını tüm 8-13 yaş arası çocuklarımıza öneririm” dedi. EDİRNE’DE GEÇEN DİSTOPİK BİR ROMAN Yetişkinler için de 2024 yılında yeni kitabının yayımlanacağını açıklayan Çalışan; “Yetişkinler için de yeni romanımın yılbaşından sonra çıkmasını planlıyoruz. Şu anda yazımı bitme aşamasında. Yılbaşına kadar biter ve basım hazırlıklarına başlanır. İlk romanım Yanlış Adam ile tek ortak noktası, bu romanımın da Edirne’de geçecek olmasıdır. Bu romanımı distopya olarak kurgulamaya çalıştım” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

ÇOCUKLARIN SOSYAL BECERİLERİNİ GELİŞTİRİYOR Haber

ÇOCUKLARIN SOSYAL BECERİLERİNİ GELİŞTİRİYOR

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca finanse edilen Trakya Kalkınma Ajansı, Tekirdağ Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Tekirdağ Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) arasında imzalanan proje kapsamında yürütülen akademide, Roman çocuklar eğitmenler eşliğinde zeka oyunlarının yanı sıra, tekvando, karate gibi spor kanun, gitar, klarnet, davul ve darbuka gibi müzik eğitimleri alıyor. Geçen ay açılışı yapılan akademide, 42 öğrenci hafta içi 7 saat aldıkları eğitimler sayesinde sosyal becerilerini geliştiriyor, geleceğe hazırlanıyor. Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Tekirdağ Temsilcisi Zeynep Şentop Şahin, akademide Roman çocukların eğitim alabilecekleri ve sosyal beceri kazanabilecekleri mekanlar oluşturulduğunu söyledi. Projenin uzun vadeli ve geleceğe dönük olduğunu aktaran Şahin, çocukların çevresindeki diğer çocuklara rol model olduğunu belirtti. Akademide özel atölyeler hazırlandığını aktaran Şahin, "Çocuklarımız akademide birtakım enstrüman eğitimleri alacak. Akıl ve zeka oyunlarının olduğu bir atölye var. Projede roman annelere yönelik pastacılık, hijyen eğitimleri ve yemek pişirme tekniklerinin eğitimi verileceği bir mutfak atölyesi hazırlandı." dedi. Şahin, çocukları sosyal hayata hazır ve donanımlı hale getirmek istediklerini belirterek, "Akademiye devam eden çocuklar üniversite öğrencileriyle tanışacak. Onlarla birlikte derslerin iyileştirilmesi, sosyal hayata uyum sağlamalarına destek olunacak. Çocuklar akademiden mezun olduğunda kendine güvenen, özgüvenleri yüksek, eğitim almak isteyen ve başarılı genç kızlar olarak görmeyi hedefliyoruz." diye konuştu. Darbuka ve davul eğitmeni Caner Satılmış, çocuklarla keyifli zaman geçirdiklerini ifade etti. Akademide eğitim gören çocukların dışarıda diğer çocuklara da örnek olduğunu vurgulayan Satılmış, kurslara katılan çocuklara enstrüman, ritim ve müziğe dair her şeyi öğrettiklerini kaydetti. Roman Akademisi Projesi Bütçesi 1 milyon 380 bin lira olan projeyle TOKİ Gençlik Ofisi tadil edildi ve atölyeler açıldı. Projenin yürütüleceği Yunus Emre Ortaokulu'na bir konferans salonu yapıldı, okulun spor salonuna yeni spor aletleri alındı ve okul bünyesinde bulunan ana sınıfının ekipmanları yenilendi. Spor salonu, pasta eğitimleri için mutfak, müzik atölyesi, el sanatları atölyesi ve kitap kafe ve 80 kişilik konferans salonu hizmete açıldı. Düzenlenen müzik odasına müzik aletleri satın alındı. Darbuka, davul ve klarnet kursları açılarak öğrencilere eğitim verilmeye başlandı. Çok amaçlı salonda akıl ve zeka oyunları, bilgisayar oyunları ve el sanatları kursları açılacak.

"ROMAN AKADEMİSİ PROJESİ" BAŞLATILDI Haber

"ROMAN AKADEMİSİ PROJESİ" BAŞLATILDI

Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca finanse edilen Trakya Kalkınma Ajansı, Tekirdağ Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile Tekirdağ Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında yürütülen projenin TOKİ Gençlik Ofisi’nde gerçekleştirilen açılışında yaptığı konuşmada, proje sayesinde Roman ailelerin çocuklarının erken okul terkinin önüne geçileceğini söyledi. Roman Akademisi'nde öğrencilerin küçük yaşlarda sporla, sanatla, kültürel ve sosyal etkinliklerle tanışacağını belirten Yıldırım, sunulacak faaliyetlerin çocukların hayatlarını olumlu yönde etkileyeceğini ve onların özgüven kazanmalarına katkı sunacağını ifade etti. Projenin pek çok hayata dokunacağına vurgu yapan Yıldırım, "Proje kapsamında yapılan çalışmalar, Roman vatandaşlarımızın çocuklarının kayıtlarının eksiksiz yapılmasını ve okullara devamlılığını sağlayacak. Projeyle erken okul terkinin önüne geçilecek ve daha nitelikli bir eğitim alacaklar." dedi. Roman Akademisi'nde genç kadınlara ve annelere yönelik pasta ve el sanatları gibi kursların da açıldığını belirten Yıldırım, bu sayede Roman kadınların aile bütçelerine katkı sunacağını ifade etti. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ise projenin Roman vatandaşların ve ailelerin geleceğe hazırlanması açısından son derece önemli olduğunun altını çizdi. Şahin, projenin Trakya'ya, hatta Türkiye'ye örnek bir proje olacağına inandığına işaret etti. Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Tekirdağ Temsilcisi Zeynep Şentop Şahin de projenin hayırlı olmasını diledi. Konuşmaların ardından Vali Yıldırım ve beraberindekiler, Gençlik Ofisi’nde eğitim alan öğrencileri ziyaret etti. Bütçesi 1 milyon 380 bin lira olan projeyle TOKİ Gençlik Ofisi tadil edildi ve atölyeler açıldı. Projenin yürütüleceği Yunus Emre Ortaokulu'na bir konferans salonu yapıldı, okulun spor salonuna yeni spor aletleri alındı ve okul bünyesinde bulunan ana sınıfının ekipmanları yenilendi. Spor salonu, pasta eğitimleri için mutfak, müzik atölyesi, el sanatları atölyesi ve kitap kafe ve 80 kişilik konferans salonu hizmete açıldı. Düzenlenen müzik odasına müzik aletleri satın alındı. Darbuka, davul ve klarnet kursları açılarak öğrencilere eğitim verilmeye başlandı. Çok amaçlı salonda akıl ve zeka oyunları, bilgisayar oyunları ve el sanatları kursları açılacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.