Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Orman

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Orman haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Orman haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Trakya'da Yangınlardan Zarar Gören Orman Alanı Bu Yıl Yaklaşık 5 Kat Arttı Haber

Trakya'da Yangınlardan Zarar Gören Orman Alanı Bu Yıl Yaklaşık 5 Kat Arttı

Trakya'da geçen yıl 23 farklı noktada çıkan yangınlarda 126 hektar alan zarar gördü. Bu yıl ise 51 bölgede çıkan yangında 564 hektar alanda zarar tespit edildi. Yangınların büyük bölümü Edirne'de meydana geldi. Edirne'de bu yıl ilk orman yangının çıktığı nisan ayı baz alındığında 5 ayda 24 yangında 500 hektar alan zarar gördü. Kırklareli'nde ise 16 yangında 60 hektar, Tekirdağ'da 11 yangında 4 hektar alanın zarar gördüğü kayıtlara geçti. Buna göre zarar gören alan miktarı geçen yıla oranla 5 kata yakın artış gösterdi. Yangınların büyük bir bölümü temmuz ve ağustosta meydana geldi. Yangın çıkan ormanlık alanların orman işletme müdürlükleri tarafından ağaçlandırılacağı vurgulandı. Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, orman yangınlarında iklimin belirleyici faktör olduğunu söyledi. Ormanları nemli ve kuru ormanlar olarak sınıflandırdıklarını belirten Uludağ, nemli ormanların temel özelliğinin orman altı örtüsünün devamlı yeşil kalması olduğunu ifade etti. Nemli ormanlarda yangın çıkma olasılığının çok düşük olduğunu anlatan Uludağ, şunları kaydetti: "Ergene Havzası'nda, Trakya'da ormanların tamamı kuru orman diye geçer. Kuru ormanlar geniş yapraklı ağaçlardan oluşur ama orman altı da yaz kuraklığı nedeniyle kurur. Bu ortam yanıcı bir özellikle kendini gösteriyor. Bu yanmaya hazır bir ortam oluşturuyor ve insanların yanlış müdahalesiyle orman yangınları çıkıyor. Mercek görevi görecek cam kırıkları, piknik yapılması ve ormanda ateş yakılması, elektrik tellerinin kopması gibi birçok faktör yangınlara davetiye çıkıyor." Uludağ, yangınların artmasında kuraklığın da büyük etkisi olduğunu vurguladı. Bu yıl kuraklığın uzun sürmesi ve sıcaklıkların çok yüksek, ortalamaların üzerinde olmasının yanıcılığı artırdığına değinen Uludağ, "Bir de bunlara insanların bilinçsizliği eklenince yangınlar artıyor. Yol kenarlarındaki kuru otların temizlenmemesi, yolda araçtan sigara atılması gibi birçok faktör yangınların çıkmasını artırıyor. Bu yıl çok fazla yangın oldu, çıkan bütün yangınların yüzde 80'inden fazlası belki de yüzde 100'e yakını insan kaynaklıdır." dedi. Uludağ, vatandaşların orman yangınlarının önlenmesine karşı duyarlı olması gerektiğini kaydetti. Orman yangınlarına karşı toplumun topyekun bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Uludağ, "Alabileceğimiz çok basit önlemlerle afetleri önleyebiliriz. Örneğin buğday hasadı yaptık, hemen sürülmesi gerekir. Bilinçli ya da bilinçsiz, izinli ya da izinsiz, kontrolsüz bir şekilde anız yakma maalesef son yıllarda tekrar artmaya başladı. Bu da orman yangınlarını artıran bir faktör." diye konuştu.

Kırklareli 80 Endemik Bitki Türüne Ev Sahipliği Yapıyor Haber

Kırklareli 80 Endemik Bitki Türüne Ev Sahipliği Yapıyor

Trakya'nın Karadeniz kıyılarındaki meşe ve çam ağaçlarından oluşan Istranca ormanları ile kayın ve meşe ağırlıklı ağaçların bulunduğu İğneada Longoz ormanları birçok endemik bitkiyi barındırıyor. Kentteki 80 tür endemik bitkiden 19'u çok yüksek riskli, 25'i de riskli kategoride. Kırklareli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Oğuz Ateş, endemik bitkiler açısından Türkiye'nin önemli bir coğrafyada bulunduğunu söyledi. Türkiye'de tespit edilen 3 binden fazla endemik bitki türünden 80'inin Kırklareli'nde bulunduğunu belirten Ateş, türler arasında çok yüksek riskli kategoride "sahil sığırkuyruğu", "Edirne sümbülü", "yalan kafesotu", "zühre sığırkuyruğu" ile "koca yüksekotu"nun ön plana çıktığını dile getirdi. Orman yangınları, bilinçsiz ağaçlandırma, habitat parçalanması ile iklim koşullarındaki değişimlerin endemik bitki türlerine zarar verdiğine dikkati çeken Ateş, şöyle konuştu: "Kırklareli'nde çok yüksek riskli 19 tür ve riskli 25 tür bulunuyor. Endemik türlerin en çok zarar görmesine neden olan etkenlerin başında ise habitat parçalanması ve orman yangınları geliyor. Her ne kadar Kırklareli'nde aşırı miktarda orman yangını olmasa da yine de orman yangınları bu türleri olumsuz etkiliyor. Bazen insanlar, bir yerin ağaçlandırılmasının çok olumlu olduğunu düşünebiliyor ama eğer dikkatli yapılmazsa bu türlere zarar veriyor." - "İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ENDEMİK BİTKİLERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR" Ateş, tek gen yapısına sahip endemik bitkilerin, diğer türlere göre çok daha hassas olduğuna işaret ederek, son yıllarda görülen iklim değişikliğinin de bu türlerin yok olma tehlikesini artırdığını vurguladı. Yüzey sıcaklıklarının arttığını, kış aylarında görülmesi gereken soğuk ve don olaylarının çiçeklenme döneminde de yaşandığını anlatan Ateş, şunları kaydetti: "Belli bir bölgeye özgü tür yani bulunduğu bölgenin toprak, iklim yapısına uyum sağlamış endemik bitkiler var. Son yıllarda Kırklareli'ne baktığımızda yüzey sıcaklıklarının sürekli arttığını görüyoruz. İklim değişikliği, endemik bitkileri olumsuz etkiliyor. Belli sıcaklık aralığında yaşamaya alışmış bir bitki, sıcaklık arttığı zaman buna adapte olamayabiliyor ve türün sonu gelmiş olabiliyor. Önceki yıllarda mart ayında etkili olan don olayları, artık nisan ayında da görülmeye başlandı. Dolayısıyla nisan ayında çiçek açan bitkiler dondan etkileniyor. Eğer bir endemik tür çiçek açamazsa ya da çiçeği dondan etkilenirse üreyemez ve neslini de devam ettiremez." Ateş, Kırklareli'nde birkaç endemik bitki türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunun altını çizerek, "Bunlardan birisi 'verbascum degenli' yani 'sahil sığırkuyruğu' bitkisi. Hem endemik bir tür hem de yok olma tehlikesi yüksek. IUCN'nin sınıflandırmasında da yok olma riski yüksek olarak nitelendiriliyor. Yine bu bölgede 'bellevalia Edirnensis' yani 'Edirne sümbülü' de IUCN'nin sınıflandırmasında yok olma riski yüksek gözüken bir tür. Oldukça hassas bir coğrafyada yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

Biyolojik çeşitliliği ile dikkati çekiyor Haber

Biyolojik çeşitliliği ile dikkati çekiyor

Trakya'nın Karadeniz kıyılarındaki, meşe ve çam ağaçlarından oluşan Istranca ormanları ile Türkiye'nin ve Avrupa'nın kayın ve meşe ağırlıklı ağaçlardan oluşan İğneada Longoz ormanları her mevsim zengin biyolojik çeşitliliği ile dikkati çekiyor. İçinde 5 göl, 544 çeşit bitki, 46 tür canlı, 25 cins sürüngen, 50 tür memeli, 30 çeşit tatlı su balığı, 20 tür deniz balığı ve 219 çeşit kuş barındıran Longoz ve Istranca ormanları aynı zamanda yaban hayvanlarının göç yolu üzerinde bulunuyor. Nadir kuş türlerinden ak kuyruklu kartalın da bulunduğu ormanlar 2 bin 62 tür yaban hayvana ev sahipliği yapıyor. Kırklareli Doğa ve Koruma Derneği Başkanı Göksal Çidem, buzul çağını yaşamayan Istranca ve Longozların hayvan göçü açısından önemli olduğunu söyledi. Ormanların bulunduğu alanda hayvan göçünün çok yoğun olduğunu ifade eden Çidem, "Longoz ve Istranca ormanları kuş ve bitki türleri ile karasal ekosistem açısından oldukça önemli bir bölge. Özellikle kuşlar açısından baktığımızda bu bölge aynı zamanda Afrika ve Avrupa arasındaki ana kuş göç yolları üzerinde kaldığında her yıl milyonlarca kuş buradan göçerek Avrupa, Afrika arasında hareket ediyor." dedi. Çidem, Kırklareli'nde uluslararası sözleşmeler korunması gereken birçok hayvan türünün olduğuna dikkat çekti. Istranca'nın biyosfer rezerv alanı olarak ilan edilmesi gerektiğini anlatan Çidem, bölgede nadir görülen 200 tür canlının bulunduğunu vurguladı. Bu zenginliklere sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Çidem, "Kırklareli'nde literatür ve arazi çalışmaları sonucu omurgalı hayvanlara ait toplam 415 tür tespit edilmiştir. Longoz ve Istranca ormanları dahil tüm Kırklareli'nde 267 kuş, 69 memeli, 4 kaplumbağa, 11 kertenkele, 12 yılan, 42 iç su balığı, 8 kurbağa ile 2 semender olmak üzere 2 bin 62 hayvan türü bulunmaktadır. Bunlardan bazıları soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. 421 kelebek türünden 4'ü ise endemiktir." şeklinde konuştu. Çidem, Avrupa kırmızı orman karıncalarına ait yuvalarının da kentte bulunduğunu sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.