Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Öneri

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Öneri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Öneri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Obezite için hazır gıdaya karşı ev yemekleri Haber

Obezite için hazır gıdaya karşı ev yemekleri

Diyetisyen Pınar Çalım, obezitenin önlenmesi ve sağlıklı bir yaşamın sürdürülebilmesi için doğru beslenme programının ve fiziksel aktivitelerin önemli olduğunu vurgulayarak, "Dışardan hazır gıdalar almak yerine evde yemek veya yiyecek hazırlamaya özen gösterilmelidir" dedi. Yüksek yağlı ve yüksek fruktozlu diyetin, obeziteye ve insülin direncine zemin hazırlayabileceğine dikkat çeken Diyetisyen Çalım sözlerine şöyle devam etti: “Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanmaktadır. Fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olan obezite iş gücünü azaltması, ülke ekonomisini etkilemesi ve kişiyi toplumdan soyutlaması nedeniyle sosyal bir sorundur. Modern yaşamın getirdiği beslenme alışkanlıklarında yağların ve karbonhidratların fazla miktarda tüketilmeye başlandı ve bireylerin fiziksel aktiviteden uzaklaşmak obezitenin en önemli nedenlerden biridir. Aynı zamanda bozulan beslenme alışkanlıkları beraberinde hazır gıdaların tüketiminin artmasından dolayı da obezite riskini arttırır. Son yıllarda salgın haline gelen obezite ve metabolik bozuklukların temelinde hareket azlığı ve batı tarzı beslenme yer alır. Bu beslenme tarzı yüksek yağlı ve yüksek fruktozlu yiyecekleri içerir. Kalıtım ve çevresel faktörler ile birlikte özellikle beslenmenin önemli bir etken olduğu obezite, çağımızın epidemisi olarak anılmakta ve gelişmiş-gelişmekte olan ülkelerde prevalansı giderek artan önemli sağlık sorunlarından birisidir. Diyet kaynaklı obezitede artışın başında özellikle hazır gıdaların beslenmeye dahil olmasıdır. Yüksek yağlı ve yüksek fruktozlu diyet obeziteye ve insülin direncine zemin hazırlayabilir. Obezitenin salgın haline gelmesinde, hazır gıdalarda yoğun olarak kullanılan yüksek fruktozlu mısır şurubu tüketimindeki artışın da etkisi vardır. Fruktoz, yiyecek ve içecekleri tatlandırmak için kullanılan bir monosakkarittir. Bunun çay şekerine (Sukroz) göre; daha tatlı, daha ucuz olması ve tokluk hissi oluşturmaması gibi avantajlarından dolayı son yıllarda gıdalarda kullanımı giderek artmıştır. Fruktoz, sadece obezitede rol oynayan basit bir enerji kaynağı değil, aynı zamanda fazla enerji alımından bağımsız olarak insulin direnci ve yağ depolanması gibi direkt metabolik etkileri olan bir gıda maddesidir. Ayrıca diyet kaynaklı ve alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, obezite, kalp-damar hastalıkları ve şeker hastalığı gibi çeşitli metabolik hastalıklara neden olmaktadır. Yüksek fruktozlu mısır şurubu; alkolsüz içecekler, reçeller, konserveler ve hazır gıdalarda kullanılır. Son yıllarda gittikçe tüketimi artan hazır gıdalar sayesinde yüksek yağlı ve fruktozlu diyet alımının arttığı göz önüne alınırsa hazır gıdalar sinsi bir şekilde diyabete zemin hazırlıyor olabilirler. Yani hazır gıda tüketimine sınırlandırma getirilmesi ya da en azından içeriklerinin ticaret değil insan odaklı olarak yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.” Diyetisyen Çalım ayrıca, obezitenin önlenmesi ve sağlıklı yaşamın sürdürülebilmesi adına evde yemek hazırlamaya özen gösterilmesi ve haftada en az 150 dakika fiziksel aktivite yapılmasının önemine vurgu yaparak, bireyleri bilinçli beslenme ve aktif bir yaşam tarzı benimsemeye davet etti. ERGİN SÖZER

Prof. Dr. İnci’den Kasım Yolageldili önerisi Haber

Prof. Dr. İnci’den Kasım Yolageldili önerisi

Trakya Üniversitesi önceki dönem Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurucusu Kasım Yolageldili ile ilgili önemli bir öneride bulundu. Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yılında Prof. Dr. İnci, Bulgaristan’dan Edirne’nin Havsa ilçesine göç ederek Yolageldi köyünü kuran Yolageldili ailesinin en önemli üyesi olan ve Edirne’de bir dönem belediye başkanlığı görevinde bulunan Kasım Yolageldili’nin adının yaşatılması için açıklama yaptı. İnci, Balkan Savaşları’ndan Kurtuluş Savaşı’na kadar pek çok dönemde orduya önemli hizmetleri bulunan, Cumhuriyetin ilanı ile Edirne’nin belediye başkanı olan Kasım Yolageldili’nin Edirne’de bir heykeli ya da büstünün yapılmasının önemine dikkat çekti. “TRAKYA’NIN KURTULUŞUNUN ÇİVİSİNİ ÇAKMIŞLAR” Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin, Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden 6 ay önce Belediye Başkanı Şevket Dağdeviren, Avukat Şeref Aykut ve Edirne Milletvekili Faik Kaltakkıran ile birlikte Kasım Yolageldili tarafından kurulduğunu belirten İnci; “Kurucusu, bugünkü tanımıyla esnaf dediğimiz bir kişi; Kasım Yolageldili. İstanbul’daki kendi ofisini 4 kişiyle birlikte; 1 milletvekili, 1 avukat ve dönemin Edirne Belediye Başkanından oluşan bir kadroyla Trakya kurtuluşunun adeta çivisini çakmışlardır” ifadelerini kullandı. “HEYKELİNİ YA DA BÜSTÜNÜ GÖRMEK İSTERİM” Yolageldili’nin Cumhuriyet döneminin Edirne’deki ilk belediye başkanı olduğunu söyleyen İnci; “Hakkında ne kadar söylense ve kutsansa yeridir ve hakkıdır. Örneğin; Kasım Yolageldili’nin Edirne’de bir heykelini ya da büstünü görmek isterim. Trakya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kuran, Bulgaristan’a gidip birçok yerde sivil örgütlenme yapıp, Yunan kuvvetlerine ve karakollarına baskın yapan kişi. Bu kişi, Trakya’yı işgal eden Yunan kuvvetlerinin tümeninin Anadolu’ya geçmesini baskınlarla önlüyor. Burayı boşaltamıyorlar. Eğer böyle bir direniş olmasa, bu kuvvetler de Anadolu’da Polatlı’ya kadar giden Yunan kuvvetlerine katılmak üzere çıkacaklardı. Böyle süreçlerden geçerek gelindi” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

YARAŞ’TAN EDİRNE’YE ‘TARİHİ’ ÖNERİLER Haber

YARAŞ’TAN EDİRNE’YE ‘TARİHİ’ ÖNERİLER

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası (MMO) Edirne Şubesi’nin düzenlediği Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu’nun açılış sunumunda Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaraş, Cumhuriyetin 100’üncü yılında Trakya’nın kültürel mirasına dair kısa genel değerlendirme ve öneriler konulu sunumunu gerçekleştirdi. Yaraş, Trakya’daki tehlike altında olan kültürel mirasa, Cumhuriyetin ilanı ile geçen 100 yıllık süreçte yapılanları ve 2’nci yüzyılda yapılması gerekenler ile ilgili sunum yaptı. Yaraş, Trakya’daki tüm kültürel mirasın envanterlenmesi gerektiğini vurgularken; Türkiye’de en az envanterleme çalışmasının Trakya bölgesinde yapıldığını belirtti. Traklar, Roma ve Bizans’ın bölgedeki tarihine dikkat çeken Yaraş, bölgede bu konuda çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti. Trakya’da özellikle Kırklareli’nin kaçak kazıların merkezi olduğunu söyleyen Yaraş, Türkiye’de kaçak kazılarda Konya’nın birinci sırada, Kırklareli’nin ise ikinci sırada olduğunu açıkladı. “TRAK MÜZESİ KURULMALI” Trakya ile ilgili önerilerini sıralayan Yaraş; “Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında, Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Trakya’daki arkeolojik kazı ve araştırmalara yeniden önem verilmesi, nitelik ve niceliklerinin geliştirilmesi lazım. Trak arkeolojisine ayrı bir önem verilmesi, Bulgaristan ve Yunanistan ile bu konuda ortak projeler geliştirilmeli. Edirne veya Kırklareli’nde Trak Müzesi kurulmalı. Trakya’daki bütün tümülüslerin önce envantere alınması, daha sonra uygun bulunan birinin AB fonları ile kazılıp Bulgaristan’daki gibi örnek bir proje ile ziyarete açılması gerekir. Sit alanları ve içindeki tarihi binaların sağlıklaştırılması, gerekli konservasyon ve restorasyon projelerinin ivedilikle başlatılması lazım. Trakya’ya gelen tüm yüksek öğretim öğrencilerinin ve orta öğretimdeki öğrencilerin kültür mirası ile buluşturulması sağlanmalı. Cumhuriyetin ilk yüzyılında ulus devlet mantığı içinde yapılmış tüm cumhuriyet dönemi kırsaldaki yapılar koruma altına alınmalı. Trakya’nın doğal gaz deposu olma riski nedeniyle projeler başlamadan neye sahip olduğumuzu bilmek için arkeolojik kazı ve araştırmaların ivedilikle öngörülen noktalarda başlaması lazım. 1970’li yıllarda Edirne Arkeoloji Müzesi’nin yan tarafında İstanbul Üniversitesi tarafından kurulan Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Enstitüsü’nün kuruluş mantığının araştırılması ve bunun ivedilikle canlandırılması gerekir. Bölgedeki tüm eserlerin erişilebilir dijital ortama aktarılması lazım” dedi. “YERLEŞKENİN ADI LOZAN OLMALI, TRAKYA ARKEOPARKI KURULMALI” Yaraş, Edirne ile ilgili de önerilerde bulunurken; “Karaağaç Yerleşkesinin adı ivedilikle Lozan Yerleşkesi olmalı. Yerleşke, müze ve kültürel etkinliklere ayrılmalı. Ayrıca yerleşkede Trakya Arkeopark’ı olmalı. Bu çok önemlidir ve olduğu zaman orasının çehresi değişecektir. Edirne ve Kırklareli’nde mutlaka Balkan kültürlerini tanıtan bir Mübadele Müzesi olmalı. İlhan Koman evinin İlhan Koman Müzesi’ne dönüştürülmesi şarttır. İlhan Koman’ın eserlerinin en azından replikalarının bu müzede sergilenmesi şarttır. Edirne Sarayı, yıllardır farklı kesimler tarafından kazılıyor. Ama 2022 yılında Cumhurbaşkanlığı himayesine geçti. Kazı ve restorasyonlar bambaşka şekilde yapılıyor. Biz içine giremiyoruz. Orada ne yaptıklarını görmeyi bırakın, başında bilimsel bir heyet yok. Bu kazının mutlaka halkı bilgilendirecek şekilde halkın gezebileceği atmosferde olması gerekir. Tamamen kapıları kapatıp, ‘Biz orada kazı yapıyoruz’ mantığında olması, ne yapıldığı bilmeden kazı yapılması trajik bir durumdur” ifadelerine yer verdi. “MAKEDONYA KULESİ’NDE KENT MÜZESİ KURULMALI” Edirne Müzesi’nin binasının yetersiz ve küçük olduğunu belirten Yaraş; “Yıllardan beri ideal bir müze haline getirilmeye çalışılıyor. Ama yetersiz. Edirne’nin ciddi anlamda çağdaş müze binalarına kavuşturulması şarttır. Müze ile Selimiye arasında kilise kalıntıları var. Hemen üstü kapatıldı. Bu da Trakya’ya özgü bir şeydir. Selimiye’nin önü ve arkasındaki alan kapatıldı. Buraların teşhire açılması gerekiyor. Üzerini kapatarak, yok farz ederek koruma altına alınmaz. Öyle bir şey yok. Makedonya Kulesi’nde kent müzesi olma projesi geçti. Fakat bir firmaya verdiler. O firma bir türlü parasal kaynağı bulamıyor.  Ama 2024-2025 yılında bunun mutlaka tamamlanması, müzenin kurulması ve önüne bir Hadrian heykelinin konulması büyük önem taşıyor” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Sonbahar Depresyonu Deyip Geçmeyin! SONBAHAR DEPRESYONUNA KARŞI 6 ÖNERİ Haber

Sonbahar Depresyonu Deyip Geçmeyin! SONBAHAR DEPRESYONUNA KARŞI 6 ÖNERİ

Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç, sonbahar depresyonuna karşı dikkat etmeniz gereken 6 kuralı www.batiekspres.com okuyucuları için anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. Uzman Klinik Psikolog Gülşah Sevinç, sonbahar depresyonuna karşı alabileceğiniz önlemleri şöyle anlatıyor: “1- Her gün açık havada yapacağınız yürüyüşler sayesinde dopamin ve seratonin gibi kimyasalların düzeyleri değişecek, bu da ruh halinize olumlu etki edecektir. Bu yüzden her gün açık havada düzenli olarak 30 dakika yürüyüş yapın. 2- Sosyal olarak yaşam tarzımıza daha fazla önem vermeliyiz. Yalnızlaşmayı seçtiğimizde yaşanan depresyon ruh durumu daha kalıcı olabiliyor. Bu nedenle sosyal yaşantımızı artırmaya yönelik davranın ve bu konuda mümkün olduğunca fırsat yaratın. 3- Kendinize günlük rutinler yaratın. Sabahları uyandığınızda yapacağınız rutinler dahada etkili olacaktır. Bedensel aktiviteler ile bir rutin oluşturabileceğiniz gibi meditasyon, nefes egzersizi gibi zihinsel olarak rahatlama egzersizleri de günlük rutinleriniz arasında yapmanızda fayda var. 4- Düzenli sağlıklı beslenme bedeniniz kadar ruhunuza da etki eder. Depresyon olumsuz yeme alışkanlıklarına sebep olabilir. Bu yüzden düzeli ve sağlıklı yemek düzeni oluşturun. 5- Uyku düzeninizi kaliteli hale getirmek için uyumadan önce yapabileceğiniz bedeninizi gevşetmeye yönelik rutinler oluşturun. Uyumadan önce meditatif egzersizler yapın, bedeninizi gevşetmeye çalışın, Kitap okumak ruh halinizi olumlu yönde etkileyebilir. Bu yöntemler ile uyku düzeninizi sağlayın. Ortalama 8 saat uyumak hem ruhsal hem de bedensel olarak daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. 6- Çevrenizden ve yakınlarınızla ruhsal durumunuz ile ilgili konuşun. Sıkıntılarınızı paylaşmak size iyi gelecektir. Baş etmede zorlandığınız noktalarda uzmanlardan yardım almanızda fayda var.” ERGİN SÖZER

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.