Prof. Dr. Kantarcı’dan termik santral sunumu: “TERMİK TARIM ALANLARINI YOK EDER”
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Doğan Kantarcı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası (MMO) Edirne Şubesi’nin, Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde düzenlediği Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu’nun 2’nci programına katıldı.
Prof. Dr. Kantarcı, etkinlikte İç Trakya’da Termik Santrallar konulu sunum gerçekleştirdi. Trakya bölgesinin jeolojik yapısı ile ilgili bilgi veren Kantarcı, bölgedeki kömür varlığı tespit edilen yerleri açıkladı. Kantarcı, bölgede termik santral kurulması halinde tarım arazileri ve bölge halkı üzerinde oluşacak etkilerine dikkat ekti.
JEOLOJİK YAPISINI ANLATTI
Trakya bölgesinin jeolojik yapısı ile ilgili bilgi veren Kantarcı; “Trakya’nın kuzeyinde Istranca dağlık kütlesi, güneyin Işıklar ve Koru dağı kütlesi, orta yerinde İç Trakya bozkırı var. Istranca’nın İç Trakya’ya inen yamacında bir şerit var. O şerit, eosen kireç taşlarıdır. Burası su üretiyor. Altı da kömürdür. Onun üzerinde gnays kuşağı vardır” ifadelerini kullandı.
“TERMİK SANTRAL PLANLANAN YERDE BUĞDAY TARLASI VAR”
Kantarcı, Trakya bölgesinin kömür varlığına dikkat çekerek; “Trakya’da 14 yerde kömür varlığı tespit edilmiştir. Bunlara dayanarak Trakya’da bir termik santral kurabilir miyiz? 2009 verilerine göre; 899 milyon 876 bin ton kömür varlığı var. Tekirdağ’da, Kırklareli’nde, Edirne’de var. Bu kömürleri ne yapacağız? Termik santral yapalım da o yapacağımız yerde köylümün buğday tarlası var. Onu sana vermem. Çünkü ben onu yiyorum” dedi.
“BİR DAMLA SUYA İHTİYACIMIZ VAR”
Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde bir dönem termik santral yapımının gündeme geldiğini belirten Kantarcı; “Tartışmalarda sonra mesele kapandı. Bunu yapsalardı ne olacaktı? Alanın büyük bir kısmı orman. Biz burada yeraltı suyu üretiyoruz. Yeraltı suyuna katkısının önemi var. Bir damla suya ihtiyacımız var. Biz bu kavgayı kazandık” sözlerine yer verdi.
“KÖYLÜ AYAĞA KALKTI”
Kantarcı, Tekirdağ’ın Saray ilçesine bağlı Edirköy’de de bir dönem 500 bin ton kömürün çıkarılması için 2 milyon 650 bin metreküplük bir dekapajın planlandığını hatırlatırken; “Bu meseleyi de kapattık. Fakat burada yapılan etütlerde 3 tane yerden bahsedildi. Biri Edirköy kömürleri, diğeri Topçular-Develi kömürleri, diğeri Poyralı - Sütçüler kömürleriydi. Bunların üzerinde araştırma yapılıyor. Köylü ayağa kalktı, ‘Benim tarlamda sondaj yapamazsın’ dedi. Davalar açıldı, bütün bu mesele ortada kaldı” dedi.
“TENEFFÜS EDERSENİZ KANSER OLURSUNUZ”
Edirköy kömürlerinin içerisinde 44 adet ağır metal bulunduğunu açıklayan Kantarcı; “Termik santral yaptığınızda ne oluyor? Bunların içinde yüksek miktarda yanabilir kükürt var. Bin 250 derecede yaktığınız için havadaki yüzde 78 oranındaki azotu, yüzde 21 oranındaki oksijenle yakıyorsunuz. Kömürü yakıyorsunuz ama yanında azotu da yakıyorsunuz. Kömürü yaktığında bir enerji elde ediyorsun. Azotu yaktığında da bir enerji elde ediyorsun. Fakat azotu, oksijen yetmediği için tam yakamıyorsun. Diazot monoksit, azot monoksit, azot dioksit diye gazlar çıkıyor. Tamamı oksitlenemiyor. Havaya çıktığında ne oluyor? Diazot monoksit, gülme gazıdır. Kokladığınız vakit gülersiniz ama akciğer kanseri olup ölürsünüz. Fakat bu havadaki oksijeni alıyor, azot monoksite dönüyor. O da oksijenin bir atomunu daha alıyor ve azot dioksit yapıyor. Boş kalan atom, diğer oksijen molekülü ile birleşip ozon yapıyor. Ozonun etkisiyle azot dioksit, azot pentaoksite dönüşür. Nefes aldığınız vakit bronşlarda ve akciğerinizde hemen nitrik asite dönüşüyor. Bitki yapraklarında da nitrik asite dönüşüyor ve yapraktaki klorofili yakıyor. Trakya’da bu kadar yoğun insan yerleşimi içinde bir termik santral çalıştıramayız. Filtreler, ağır metalleri tutamıyor. Ağır metaller havaya çıkıyor. Onu da teneffüs ederseniz kanser olursunuz” ifadelerine yer verdi.
“OT BİLE YETİŞMEZ”
Kantarcı, Trakya’da termik santral için tarım alanlarından fedakârlık edilmemesi gerektiğini söyleyerek; “Edirköy’de açık ocak işletmesi denemesi yapmışlar. Ocağı açıp bırakmışlar. O hale getirdikten sonra burada tarım yapabilir misiniz? Ot bile yetişmez” dedi.
“TARIM ALANLARINI YOK ETMEKTİR”
İnsanların enerjiye değil, suya ve ekmeğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kantarcı; “Ukrayna’dan buğday getirip burada ekmek yapıp yerseniz, varlığınızı devam ettiremezsiniz. Ama güneş enerjisini kullanarak termik santralların ürettiği enerjiyi karşılayabilirim. Trakya’da kömürümüz var ama etüdü yapılan alanlardaki kömürlerin hepsi ham kömürdür. Henüz kömürleşmemiş, çok düşük ısı değeri olarak kömürlerdir. Bunları açıp bir termik santrali besleyecek üretim yapmak, oradaki tarım alanlarının tamamını yok etmektir. İnsanlar memleketini, vatanını savunuyor. Burası hepimizin vatanıdır. Üretilen ekmeği hepimiz yiyoruz. Dolayısıyla vatanımızı savunmak zorundayız” sözlerine yer verdi.
“SİSTEM KÖMÜRDEN GAZA DÖNDÜ”
Kantarcı, Trakya bölgesindeki sanayi alanlarında kömüre ihtiyaç kalmadığını belirterek; “Doğalgaz geliyor. Bizim kömürümüz var ama ne yapacağız? Ekolojik maliyet hesabını yapıp, ‘Buradan kömür çıkaramazsın’ diyeceğiz. Planlarımıza bunu koyacağız. Kömürü, yeraltı işletmesi ile çıkarabiliyorsanız, bu da gazlaştıralım. Çünkü sistem kömürden gaza döndü. Kaloriferlerini kömürle ısıtan ev kaldı mı? Kömürü termik santral için çıkarmamızın şansı yok” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ