Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Müze Haberleri

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Müze Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müze Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TÜRK-MACAR DOSTLUĞUNUN SEMBOLÜ: "RAKOCZİ MÜZESİ" Haber

TÜRK-MACAR DOSTLUĞUNUN SEMBOLÜ: "RAKOCZİ MÜZESİ"

Macaristan'ı işgal eden Avusturya'ya karşı Macar ayaklanmasının lideri II. Frenc Rakoczi, beklenen yardımların gelmemesi üzerine başarılı olamadı. Başarısızlığı nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Rakoczi bir süre Polonya, daha sonra Fransa'da yaşadı. Rakoczi, 1735 yılından ölümüne dek Tekirdağ'daki evde güvenle kaldı. Müzeye dönüştürülen Barbaros Caddesi'ndeki evi, çok sayıda Macar'ın yanı sıra yerli turistler de ziyaret ediyor. Osmanlı'ya sığınan Macar prensinin Tekirdağ'da güvenle yaşadığı ev, Osmanlı'nın güven ve misafirperverliğinin sembolü olarak günümüzde müze olarak korunuyor. Rakoczi Müzesi Müdürü Ali Kabul, müzenin Türk-Macar dostluğunun kültürel simgesi haline geldiğini söyledi. Avusturyalıların Macaristan'ı işgal ettiği sırada bağımsızlık savaşı başlatan Rakoczi'nin, vadedilen yardımların gelmemesi üzerine 250 silah arkadaşıyla Osmanlı topraklarına geldiğini belirten Kabul, Rakoczi'nin Tekirdağ'da 15 yılı aşkın süre kaldığını dile getirdi. 1931'DE MACARLAR SATIN ALDI Kabul, Rakoczi'nin Tekirdağ'da misafir olarak kaldığı evin 1931'de Macar hükümeti tarafından satın alınarak aslına uygun inşa edildiğini belirterek, "Rakoczi Müzesi Türk Macar dostluğunun en önemli köşe taşlarından bir tanesidir. Bunun nedeni de Macaristan Kralı II. Rakoczi'nin burada misafir edilmesi. Burası müze olarak ziyarete açıldıktan sonra bir kaç kez restore ediliyor. En son 2010 yılında yapılan çalışma ile son haline getirildi." dedi. Kente gelenlerin mutlaka müzeyi ziyaret ettiğini anlatan Kabul, şunları kaydetti: "Türkiye'ye gelen Macarların yüzde 90'ı burayı muhakkak ziyaret eder. Rakoczi'nin ömrünün son 15 yılını burada geçirmiş olması Macarlar için önemli. Burası Türkler için 300 yıl öncesinin Osmanlı sivil mimarisini yansıttığı için ziyaretlerde buna dikkat edebiliyorlar. Macarlar için buranın önemi ise Macar tarihinin son 500 yılda yetiştirdiği önemli bir kişinin burada yaşamış olması."

KİŞİSEL EŞYALARLA TARİHE YOLCULUK Haber

KİŞİSEL EŞYALARLA TARİHE YOLCULUK

Kent tarihinin ve kültürel zenginliğinin gelecek nesillere aktarılmasının amaçlandığı müzede, Roman müziğinin önemli müzisyenlerinden "Deli Selim" lakaplı Selim Kızılcıklılar'ın klarneti, Kırkpınar Marşı'nın bestekarı Beyazıt Sansı'nın kemanı, Cumhuriyet dönemi ilk Kırkpınar Ağası Murat Şener'in ağa kıyafeti gibi manevi değeri büyük yüzlerce eşya bulunuyor. Trakya Kalkınma Ajansı ve Edirne Belediyesi işbirliğiyle tarihi Hafız Ağa Konağı'nda kurulan ve ziyaretçilerine kapılarını 5 Mayıs 2017'de açan Edirne Kent Müzesi Sorumlusu Recep Soyupak, AA muhabirine, tarihi konakta 2017'de açılan müzenin yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlamaya devam ettiğini söyledi. Soyupak, müzede ziyaretçilere, "Ayılana gazoz, bayılana limon", "Mastika", "Bu fasulye 7,5 lira" gibi şarkıların bestecisi Edirneli klarnet virtüözü Selim Kızılcıklılar'ın eserlerini, klarnetinin sergilendiği alanda kulaklıkla dinleme fırsatı sunulduğunu ifade etti. Müzenin birçok bağışçısının olduğunu belirten Soyupak, bağışçıların yaşamlarıyla ilgili sakladıkları fotoğrafları, Batı Trakya'dan göç anında yanında getirdikleri eşyaları müzeye bağışlamaya devam ettiğini dile getirdi. Diş hekimi, berber, terzi, gazeteci, müzisyen ve arzuhalci gibi meslek sahiplerinin kullandığı eski cihazların da ilgi gördüğünü anlatan Soyupak, "Bağışçıların getirdiği, dedelerinin, ninelerinin eşyalarını burada sergiliyoruz. Sandıklarda duran değerli eşyaların müzelerde sergilenerek ziyarete açılması tarihi değerlerin yaşatılmasını sağlıyor. Müzeler de tarihi yaşatan kollardan bir tanesi. Kent müzemizde yerli yabancı ziyaretçileri ağırlıyoruz. Yıllık ziyaretçi sayımız da 90 bine yaklaşıyor." diye konuştu. "KORUYARAK GELECEK KUŞAKLARA AKTARIYORUZ" Kent müzesinin sanat tarihçisi Bilal Sarıgül de kent müzelerinin halk kültürünü yansıtan yerler olduğunu belirtti. Kent müzelerinin bağış yoluyla oluştuğunu anlatan Sarıgül, şöyle devam etti: "Bağışlanan eserler kentle ilgili bilgiler veriyor. Ellerinde manevi değeri olan eserleri müzelerimize bağışlayarak onların da gelecek kuşaklara aktarmalarını sağlayabilirler. Örneğin Roman müziğinin önemli müzisyenlerinden 'Deli Selim' lakaplı Selim Kızılcıklılar'ın ailesinin bağışlamış olduğu klarneti, diş hekiminin kullandığı eski aletleri, fotoğraf sanatçısı ve ressam Tayyip Yılmaz'ın fotoğraf makinelerini burada görebilirsiniz." SÖZLÜ TARİH ANILARLA YAŞATILIYOR Sarıgül, müzedeki sözlü tarih bölümünün de ilgi gördüğünü anlattı. Kuşaktan kuşağa geçen sözlü tarihin gün geçtikçe unutulabildiğine dikkati çeken Sarıgül, şunları kaydetti: "Bunun unutulmaması için sözlü tarih bölümünde çalışmalar yapılıyor. Kente katkıda bulunanların yaşarken anlattıkları kayıt altına alınıp, sözsel olarak ziyaretçilere sunuluyor. Burada Ratih Kazancıgil'den Ender Bilar'a, Güngör Mazlum'dan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın da yer aldığı bir sözlü tarih grubumuz var. Sözlü tarih bölümünde kentle ilgili geçmişten gelen bilgileri ziyaretçilerimize aktarıyoruz."

ARKEOLOG ASLI AVCI'DAN "18 MAYIS MÜZELER GÜNÜ" KUTLAMASI Haber

ARKEOLOG ASLI AVCI'DAN "18 MAYIS MÜZELER GÜNÜ" KUTLAMASI

Uluslararası Müzeler Konseyi’nin (ICOM), müzelerin toplumların gelişiminde kilit rol alan kurumlar olduğunu vurgulamak, bu kurumlara ortak hareket platformu sağlamak ve halkın dikkatini müzelere yöneltmek amacıyla her yıl farklı bir temayla yılda bir günü “Müzeler Günü” olarak ilan ettiğini kaydeden Avcı, bu yıl için ICOM tarafından belirlenen temanın “Müzeler, Sürdürülebilirlik ve Refah” olduğunu söyledi. “18-24 Mayıs Müzeler Haftası”nın 2011 yılından itibaren tüm üye ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de 18 Mayıs’ta “Müzeler Günü” olarak kutlanmaya başlandığını ifade eden Aslı Avcı, “Birçok farklı tanımı olan ‘müze’, özellikle son yıllarda; kentteki tarih ve kültür mirasının korunmasında aktif rol oynayan ve turizme katkısı açısından kentin bir bütün olarak tanıtımına ve markalaşmasına yardımcı olan; eğitim, koruma, iletişim ve kültür merkezine dönüşmüştür. Kentin diğer kurum ve kuruluşları ile paydaş projeler üstlenen, kütüphanesi, geçici sergi alanları, atölye çalışmaları ile insan odaklı yaklaşım sergileyen müzeler, zamanla kentin sosyo kültürel hayatına katkı sunan kurumlar haline gelmeye başlamıştır. Biz de Keşan Belediyesi olarak bu tanımların ışığında, kentimizin en önemli tarihi yapılarından biri olan binamızın restorasyonunu tamamlayarak kentimizdeki kültür mirasının korunmasına katkı sağladık. Bunun yanı sıra, kentimize modern bir meydan kazandırarak sosyo kültürel hayata katkı sunmak adına bahçe düzenlemesi projemizi başlattık. İç tefrişat projemizle de kentimizin tarihini, kültürünü gelecek kuşaklara aktaracağımız, yeni nesil bir müze kurguluyoruz. Kurum ve kuruluşlarla iş birliği kapsamında geçtiğimiz yıl Trakya Üniversitemizin düzenlediği “100.Yılında Keşan Sempozyumu”na paydaş kurum olarak katkı verdik. Trakya Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği tarafından online olarak düzenlenen STK ve Kamu kurumları akreditasyon komisyon toplantısına katılım sağladık. Marmara Belediyeler Birliği müzecilik eğitimi programına müzecilik deneyimlerimizi paylaşmak ve eğitime katılan belediyelere örnek olmak adına katılım sağladık. Kentimizin tanıtımına katkı sunmak amacıyla binamız özelinde Keşan’ın Çanakkale Savaşları’ndaki önemine ışık tutan bir belgesel hazırladık. Tarihi Kentler Birliği’nin düzenlediği Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme yarışmasına katılarak restorasyon uygulamamız ile ödül almaya hak kazandık.” şeklinde konuştu. “KENT MÜZELERİ BULUNDUKLARI KENTİN BELLEĞİDİR” Avcı, sözlerini şöyle tamamladı: “Günümüz yaşam koşullarında farklı etkenlerle değişen ve büyüyen kentlerde, somut olmayan kültür mirasımız olan geleneklerimiz giderek unutulmakta, bir kısmı yok olmaktadır. Özellikle Kent Müzeleri tam da bu noktada bir bellek görevi üstlenip, kentin kimliğini ve geçmişini ziyaretçisine aktararak yaşadığı kentle tanışmasını sağlar. Kentin kültürünü ve tarihini kentlilere aktarmak ve anlatmak kent müzelerinin sorumlulukları arasındadır. Müze Keşan olarak bu sorumluluk gereği, kentin geçmişi ve kültürüyle uyumlu bir değişime katılan ve kentli bilincine sahip hemşehriler yaratmak asıl hedefimizdir. Müzeler Günümüz kutlu olsun.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.