Hava Durumu

#Müsilaj

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Müsilaj haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müsilaj haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Tecer: Müsilaj Marmara Denizi'ni İstila Etmiş Durumda Haber

Prof. Dr. Tecer: Müsilaj Marmara Denizi'ni İstila Etmiş Durumda

Marmara Denizi'nde 2021 yılında görülen müsilaj, son dönemde yeniden gündeme geldi. Tekneleriyle denize açılan balıkçıların ağlarına yapışan müsilaj hem ağlara hem de sudaki ekosisteme zarar veriyor. Denizdeki müsilaj yoğunluğu, Tekirdağ'da dalgıç eğitmeni Ömer Gezgin tarafından görüntülendi. Görüntüleri inceleyen Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, müsilajın varlığının son dönemde Tekirdağ kıyılarında arttığını söyledi. Tecer, "Biliyorsunuz müsilajı oluşturan üç tane temel sebep vardı. Bunlardan bir tanesi, sıcaklık artışı ki son 50 yılda Marmara Denizi 2,5 santigrat derece bir artış yaşamıştı. Bunu daha önce de ifade etmiştik. İkincisi durağanlık, akıntının olmaması. Evet bu aylarda biraz akıntının düşük olduğunu doğal olarak bekleyebiliyoruz ama bu durağanlık da bir müsilaj sebebiydi. Daha da önemlisi kirlilik. Marmara Denizi'ne yapılan deşarjlar müsilaja sebebiyet veren etkenlerin başında geliyordu" diye konuştu. 'OMURGASIZLARIN ÇOĞALDIĞINI GÖRÜYORUZ' Marmara Denizi'ne, etrafındaki 7 ilden günde toplam 8 milyon ton atık su deşarj edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Tecer, "Günde yaklaşık 8 milyon ton atık su bir nebze arıtılmış, birazı ileri arıtmayla arıtılmış sular Marmara Denizi'ne boşaltılıyor. İleri biyolojik arıtmaya uğramış olsa bile bunların yarısı biyolojik arıtımla arıtıldıktan sonra deşarj ediliyor. Buradaki azot ve fosfor miktarı bitkisel planktonlar için besin maddesi anlamına geliyor ve bu besin maddeleri ile aşırı beslenen planktonlar stres durumlarında müsilaj dediğimiz salgıyı salgılıyor. Bu da Marmara Denizi için, onun ekolojisi, ekosistemi için ciddi zararlar teşkil ediyor. Baktığımız zaman müsilajın bu bölgedeki olumsuz etkilerini, deniz ortamındaki ekolojik dengenin bozulması olarak sayabiliriz. Turizm üzerine etkileri var. Balıkçılık faaliyetleri çok olumsuz şekilde etkileniyor ki bazı türlerin yok olduğu, bazı oksijensiz ortamda yaşamaya alışkın omurgasızların çoğaldığını görüyoruz. Denizcilik faaliyetleri bundan etkileniyor. Ayrıca da sağlık etkilerini de buna ilave edebiliriz" dedi. 'DEŞARJLARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİ GEREKİYOR' Marmara Denizi'ne her yıl yapılan atık su deşarjının arttığını söyleyen Tecer, "Her yıl bu deşarj miktarı artıyor. Nüfusa bağlı olarak artıyor. Özellikle günlük 8 milyon tonun 3 milyon tonu, İstanbul'daki arıtma tesislerinden Marmara Denizi'ne boşalıyor. Bu her geçen yıl da artıyor. Bir kere bu deşarjların önüne geçilmesi gerekiyor. Ya da bunların ileri biyolojik arıtımla arıtıldıktan sonra deşarj edilmesi gerekiyor. Önlemi, iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışı için genel olarak alabiliriz. Durağanlık için yapabileceğimiz bir şey yok ama Marmara Denizi'ne boşaltılan, özellikle arıtılmamış ya da ileri biyolojik arıtımdan geçmemiş bu 8 milyon ton atık suyun mutlaka deşarj edilmemeden önce ileri biyolojik arıtılmadan geçmesi, yeni teknolojilerle bunun geri kazanılması gerekiyor" diye konuştu. 'OKSİJENİN ÜRETİLMESİ ENGELLENİYOR' Prof. Dr. Tecer, müsilajın deniz derinliklerindeki yoğunluğuna değinerek, "Bu suları aslında Marmara Denizi'ne deşarj etme lüksümüz de yok bizim. Çünkü su fakiri bir ülkeyiz. Bunların bir şekilde geri kazanılarak tekrar işlemlerde kullanmamız gerekiyor. Deşarjla mücadele etmediğimiz sürece, Marmara Denizi'ne boşalttığımız her gün 8 milyon tonluk atık suyu ya da arıtılmış suyu bir şekliyle sonlandırmadığımız sürece müsilajdan kurtulma şansı ve ihtimalimiz de yok. Yüzeyde gözükmedi diye müsilaj kayboldu diye zannediyoruz, bu da büyük bir yanılgı. 10 metreden itibaren 30 metrelere, 40 metrelere kadar müsilaj Marmara Denizi'ni istila etmiş durumda. Bunun deniz altında da büyük etkileri var. Bir kere oradaki canlıların yaşam alanlarının üzerine kapanıyor. Oksijenin üretilmesi engelleniyor, gün ışığının geçmesi engelleniyor, fotosentezi azaltıyor. Muazzam derecede denizin içerisindeki ekosisteme zararlar veriyor" dedi. DALIŞ EĞİTİMLERİNİ DE ETKİLİYOR Marmara Denizi'ne dalış yaparak dipteki müsilajı görüntüleyen dalgıç eğitmeni Ömer Gezgin de "Şu anda artan sıcaklıklarla beraber zaten müsilaj daha fazla olmaya başladı. Orta su ve suyun altında çok fazlasıyla müsilaj gözlenmekte. Şu anda zaten denize baktığınızda tamamen duru bir deniz, suyun üzerinden herhangi bir şey belli olmuyor. Ama tahminen 10-15 metre derinliğe indiğiniz zaman bu müsilajla karşı karşıya kalıyoruz. Videolarda da göreceğiniz gibi su altında gerçekten canlılarla birleşme aşamasına gelmiş, dipteki canlıları çok etkiliyor. Aynı zamanda en önemlisi, bizim dalışlarımızı da etkiliyor. Çoğu zaman eğitim veremeyecek duruma geldiğimiz bölgeler de mevcut. Sümüksü bir yapı olduğu için su altında yeri geliyor eğitim verdiğim öğrenciyi bile karşılıklı olarak göremediğimiz durumlar oluyor. Bayağı sümüksü bir yapı. Bu sebepten dolayı artan sıcaklıkla büyük ihtimalle dip bölgesi ve orta bölgede dolduktan sonra yavaş yavaş su yüzeyine de çıkmaya başlayacaktır. Müsilaj su altında dip kısma çöktüğünde, canlıların üzerine bir kabuk halinde yapışmış. Bu sebepten dolayı bütün canlılar biraz daha derin sulara ya da daha temiz sulara gitmeye çalışıyor" diye konuştu.

Bakanlıktan Marmara’ya Kıyısı Olan 7 İlin Belediyesine Müsilaj Uyarısı Haber

Bakanlıktan Marmara’ya Kıyısı Olan 7 İlin Belediyesine Müsilaj Uyarısı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi’ne kıyısı olan İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ büyükşehir belediyeleri ile Yalova ve Çanakkale belediyelerine Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu’nda öne çıkan başlıklar üzerine uyarı yazısı gönderdi. Bakanlık, Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltacak en önemli etken olan ve 22 maddelik eylem planında yer almasına rağmen belediyelerin kurmadıkları ileri biyolojik atık su arıtma tesislerini bir an önce hayata geçirmeleri gerektiğini hatırlattı. Bakanlık, Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sonrası çalışma başlattı. Müsilaj afetinin tekrar etmemesi için Bakanlık koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşlar ile üniversitelerin katılımıyla 22 maddelik “Marmara Denizi Eylem Planı” hazırlandı. Süreci takip etmek ve çözüm önerileri sunmak için de Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu oluşturuldu. Hazırlanan eylem planı Marmara’ya kıyısı olan 7 ilin üst düzey yöneticileri ile imza altına alındı. Müsilajın en önemli sebeplerinden biri azot ve fosfor kirliliği Eylem planında müsilajın en önemli sebeplerinden birinin noktasal kaynaklı azot ve fosfor kirliliği olduğu belirtildi. 5. maddede Marmara Denizi Hidrolojik Havzası'nda yer alan atık su arıtma tesislerinin tamamının ileri arıtmaya dönüştürülmesi ile ilgili talimat verildi. Bakanlık genelgesi ile havzada deşarj standartlarında kısıtlamalar yapıldı. Bakanlık sürecin takipçisi oldu Bakanlık Marmara Denizi’nde müsilaj afetinin tekrarlanmaması için süreci takip edip, 27 Haziran 2024’te Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nun 4. Toplantısı’nı gerçekleştirdi. 1 ay içerisinde ilgili belediyelerin atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik atık su arıtma tesislerine dönüşümü ile ilgili yer tahsisi, imar planı, finans vb. sorunların giderilmesi için sürecin devam ettirilmesi ve sonucun yine Bakanlığa bildirilmesi istendi. 14 Ağustos 2024’te ise önce İstanbul, ardından 23 Aralık 2024’te de Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ, Yalova, Çanakkale değerlendirme toplantıları yapıldı. İleri arıtmaya dönüşüm oranı yüzde 0,7’yi geçemedi Bakanlık 25 Aralık 2024’te tekrar harekete geçip Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu’nu Ankara’da topladı. Toplantıda da yerine getirilmeyen 3 önemli maddeden biri olan ileri biyolojik atık su arıtma tesislerinin eksikliği vurgulandı. İleri arıtmaya dönüşüm oranının yüzde 0,7 ile sınırlı kaldığına dikkat çekildi. Bilim Kurulu uyardı, Bakanlık gereği için yazı gönderdi Müsilaj Bilim Teknik Kurulu’nun, ‘kirlilik girdisinin azaltılması için özellikle belediyelerin yapma taahhüdünde bulundukları ileri atık su arıtma tesislerini bir an önce tamamlamaları ve denetimlerin sıkılaştırılması tavsiyeleri’ doğrultusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi’ne komşu İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Tekirdağ Büyükşehir Belediyeleri ile Yalova ve Çanakkale Belediyelerine görevlerini yapmaları için uyarı yazısı gönderdi. Yazıda şu ifadelere yer verildi: “Havzadaki atık su arıtma tesislerinin ileri arıtmaya dönüşümünde yeterli seviyeye ulaşılamadığı görülmektedir. İş termin planı sunan 169 tesisten yalnızca 42 tanesinde öngörülen çalışmalar tamamlanmıştır. Söz konusu tesislerin kapasitesi düşük olduğundan 2021 yılında yüzde 51 olan ileri biyolojik atık su arıtma hizmeti alan belediye nüfusu oranında yalnızca yüzde 0,7’lik bir artış olmuştur. Bu itibarla, Marmara Denizi’nde müsilaj gibi sorunların bir daha yaşanmaması adına idareniz tarafından yapılması gereken atık su altyapı yatırımlarının mevzuatta tanımlanan sürenin de sonuna yaklaşıldığı göz önünde bulundurularak bir an önce hayata geçirilmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.