Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Meclis

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Meclis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Meclis haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mecliste Taşımalı Eğitim Tartışması Haber

Mecliste Taşımalı Eğitim Tartışması

Edirne İl Genel Meclisi Ekim ayının 5’inci bileşimi, İl Genel Meclisi Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıya Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyonun taşımalı eğitim raporunun okunması sonrası CHP’li ve AK Partili üyeler arasında yaşanan tartışma damga vurdu. Edirne İl Genel Meclisi, Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyonu Üyesi Serdar Çığla, Edirne merkez ilçe ile Süloğlu ve Lalapaşa ilçelerinde taşımalı eğitim yapılan köyler ve bu köylerde taşımalı eğitimi kullanan öğrencilerle ilgili sayıların olduğu raporu okudu. Çığla’nın raporu okuması sonrası, CHP Grup Başkanvekili Mustafa Üstün söz aldı. Üstün; köylerde okulların kapanmasının çok büyük sıkıntı yarattığını belirterek, “Öğrenci sayılarıyla ilgili bir şeylerin farkına varmışsınızdır. Okullar kapandığı için mi köy nüfusları boşaldı, yoksa köy nüfusları boşandığı için mi okullar kapandı? Maalesef okulların kapanması köylerde çok büyük sıkıntı oldu. Kısmi olarak okulların kapatılması, bir şekilde insanları tarımdan uzaklaştırdı, özellikle hayvancılıktan uzaklaştırdı. Küçük hayvancılar çocuklarının eğitimi için hayvancılığı bırakmak zorunda kaldı. Benim köyümdeki 8 yaşında bir çocuk, sabah erkenden kalkarak 23 kilometre ötedeki bir okula gitmeye çalışıyor. Yani bu sistemden geri dönülür mü bilinmez. Sayılara baktığımız zaman toparlamak çok zor. Ama okulların kapatılması, kırsalın boşaltılması için planlı yapılmış bir şeydir diye düşünüyorum” dedi. “3-5 ÖĞRENCİYE OKUL AÇIK TUTULUR MU?” Üstün’ün sözlerine itiraz eden AK Parti Grup Başkanvekili Mutlu Kırman “3 öğrenciye, 5 öğrenciye okul açık tutulur mu sizce? Biz köyde kalmadığımız için okullar kapatıldı. Yüzde 80 köylü vatandaşımız şehirlerde kalıyor. Köyde kalan var mı? Sadece çiftçilik yapmak için köye gidiyorlar. Hepsinin ailesi şehirde” ifadelerini kullandı. Kırmanın konuşması sonrası üyeler arasında karşılıklı diyaloglar yaşandı. CHP’li üyeler köy okullarının kapatılmasıyla köylerin boşaltıldığını savunurken AK Partili üyeler ise öğrenci sayısı çok az olduğu için köy okullarının kapatıldığını savundu. “TAŞIMALI SİSTEME KESİNLİKLE KARŞIYIZ” Tartışmalar sonrası söz alan CHP’li üye Şenol Kılıç ise taşımalı eğitime kesinlikle karşı olduklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Mustafa Kemal Atatürk, bu cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir. O gençlerin iyi yetişmesi, iyi eğitim alması çok çok önemli. Köyde bir öğrenci kalmış veya 2 öğrenci kalmış, hiç önemi yok. Köyleri imam, öğretmen ve muhtar üçlüsü yönetirdi. Öğretmenin orada oluşu sadece öğrenciler için olmamalı. Cumhuriyet Halk Partisi, son seçim beyannamesinde her köydeki okulu, bir öğrenci olsa bile açacağız demiştir. Köylerin boşalmasında, tarım ekonomisinin de çiftçinin, hayvancının tüketilmesinin de, okulların kapatılmasının da payı var. En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır, gençliğe yapılan yatırımdır. Bunun maliyet hesabı yapılamaz. Ondan dolayı biz, taşımalı sisteme kesinlikle karşıyız. Bütün okullar açılmalıdır. Okul binaları açısından maddi değer kaybı da oldu. Oradaki binaların bazıları Milli Eğitime aitti, bazıları muhtarlığa aitti. Gelin görün, o binalar çöktü, harabeye döndü. Bu milli bir kayıp değil midir? Biz gençlerimizi iyi eğitmeliyiz. Eğittiğimiz gençleri de yurt dışına kaçırmamalıyız.” ŞENER ŞENTÜRK

Kurt; “Süt Üreticisi İşletmesini Kapatıyor” Haber

Kurt; “Süt Üreticisi İşletmesini Kapatıyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İpsala İl Genel Meclisi Üyesi ve süt üreticisi Cevdet Kurt, bölgede süt üreticisinin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili açıklama yaptı. Kurt, hayvancılık işletmelerinin girdi maliyetleri nedeniyle yaşadığı sorunlara dikkat çekerken; özellikle üreticinin 1 litrelik süt fiyatı ile destek taleplerini açıkladı. Ulusal Süt Konseyi’ne de tepki gösteren Kurt, süt piyasasında üreticinin değil, sanayicinin kazancı olduğunu vurguladı. “EN AZ 20 TL OLMALI, BAKANLIK 2 TL DESTEK VERMELİ” Kurt, süt üretimi yapılan işletmelerde hayvancılık yapmanın çok zorlaştığını belirterek; “Çalışacak eleman bulunamıyor. Bir taraftan maliyetlerin çok yüksek olması ile birlikte 2 yıldır üretici para kazanamamaktadır. Bu işi yapanların artık işletmesini kapatıyor olması ve umudunun kalmaması nedeniyle sütün en az 20 TL olması ve Bakanlık olarak 2 TL destek verilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “MERALARIMIZA GES PANELLERİ YAPILMAKTADIR” İthal hayvancılığın, üreticinin belini büktüğünü söyleyen Kurt; “Süt tozu ithalatını durdurmadıkları sürece Türkiye’de hayvancılık bitecektir. Ayrıca meralarımıza Güneş Enerji Santrali (GES) panelleri yapılmaktadır. Bu nedenle meralarda hayvanların otlak yeri kalmayacağından maliyetler daha da artacak ve hayvancılık bitme noktasına gelecek. Acil önlemler alınması gerekmektedir” dedi. “KOLTUKLARINI KORUMA PEŞİNDELER” Kurt, Ulusal Süt Konseyi’ne de tepki göstererek; “Ulusal Süt Konseyi’ndekiler sadece koltuklarını koruma peşindeler. Onlar lüks otellerde konaklamayı, güzel yerlerde yemek yemeyi bir marifet sanarak toplantılar yapıyorlar. Ama icraatlarında bir şey yok. Parayı kazanan sanayiciler oluyor. Üretici son 2 yıldır zaten para kazanamıyor. Sanayiciler iyi para kazanıyor. Yüzde 100’e yakın oradan kazanç sağlıyorlar. Bizim elimizde olan bir şey değil. Buna hükümetin bir çare bulması lazım” sözlerine yer verdi. “HERHANGİ BİR KAZANÇ SAĞLAMIYORUZ” Marketlerde perakende 1 litre sütün en az 30 TL olduğuna dikkat çeken Kurt; “Markasına göre fiyatları daha da yükseliyor. Bizden alınan sütün fiyatı ise şu anda 15 TL’dir. Sütün bize maliyeti şu anda 14,60 TL’dir. Bu nedenle herhangi bir kazanç sağlamıyoruz. Bakanlık olarak buna acil bir çözüm bulunmalıdır. Yoksa hayvancılık bitme noktasına gelecektir. Şu anda çok kişi işletmesini kapatıyor. Bu durum nereye kadar gidecek? Böylece istihdam da sağlanmayacak. Köyler boşalıyor. Aslında üretici bırakmak istemiyor” dedi. “HERKES BIRAKMA NOKTASINA GELDİ” Kurt, küçük işletmesi olan üreticinin hayvanlarını satma nedenine dikkat çekerek; “Küçük işletmesi olan bir üreticinin 10 tane hayvanı varsa, bugün tanesi 150 bin TL’den toplam 1 milyon 500 bin TL yapıyor. 10 hayvanını satan üretici bugün 1 milyon 500 bin TL’yi mevduat faizine koysa, en az 60 bin TL para kazanacak. Ama 10 hayvanla üretim yapan üretici bugün 60 bin TL değil; 10 bin TL bile kazanamıyor. Bu nedenle herkes bırakma noktasına geldi. Hayvanını satan faize yatırıyor ve daha çok kazanıyor” ifadelerine yer verdi. “SÜT ARTIK SUDAN UCUZ HALE GELDİ” 1 çuval yem fiyatının 550 TL olduğunu söyleyen Kurt; “Üretici birliklerinin başkanları eylem mi yapacak, bakanlığa mı gidecek? Ama 2 yıldır hiçbir çözüm bulunmuyor. En azından 1 litre süt ile 1,5 kilo yem alınabilmesi lazım. Bu da yıllardan beri uygulanmıyor. Uygulansa, hayvancılık yapanlar nefes alacak. Süt artık sudan ucuz hale geldi. 0,5’lik su marketlerde 10 TL. Biz de 1 litre sütün 20 TL olmasını istiyoruz. Bakanlığın da buna 2 TL destek vermesi gerekiyor. Desteği de 6 ay sonunda değil; her ay sonunda üreticinin hesaplarına yatırması lazım” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Edirne'de Eğitimde Yaşanan Sorunlar Meclise Taşındı Haber

Edirne'de Eğitimde Yaşanan Sorunlar Meclise Taşındı

Edirne Belediye Meclisi Eylül Ayı Olağan Toplantısı Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda gündem dışı söz alan Belediye Meclis Üyesi CHP'li Engin Çoğal, okulların açılmasına sayılı günler kaldığını ve eğitimde sorunların yaşandığını dile getirdi. Çoğal, konuşmasında şu ifadelere yer verdi; "Okullarımızda hâlihazırda hizmetlilerin olmadığı bildirilmektedir. Bu hizmetli Personellerin ne zaman iş başı yapacağız belli midir? Bu görevliler kimler arasından hangi kriterlere göre seçilecek ve iş başı yapacaklar? Bu kişiler çocuklarımızın bulaşıcı hastalıklardan ve hijyen açısından korunması içi gerekli belgelere sahip olacaklar mı? Her okulda rehberlik öğretmeni yok. Bir rehber öğretmen 3 okulda görevlendiriliyor, fakat rehber öğretmenlik özel bir konu, uzaktan ya da okula 1 gün gelerek öğrencilerin takibi nasıl sağlanacak? MESEM’lerde çocuk işçilik devlet eliyle özendirilmekte. Bunun önüne geçilecek mi? Edirne’de iş kazasına çocuklarımız kurban giderse ne yapacağız. Okul Bahçeleri geceleri polisler tarafından devriye noktaları olarak belirlenmeli. İmam Hatip Okullarımızda öğrencilerin öğlen yemekleri veriliyor ve her çeşit faaliyet alanı bulunuyor. Aynı imkânlar neden diğer okullarda okuyan öğrencilerimize sağlanmıyor? Bir örnek vermek gerekirse Selimiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Hasan Sezai İmam Hatip Lisesi yan yana. Bir tarafta öğrencilerin spor salonu ve öğlen yemeği imkânı var. Fakat neredeyse aynı bahçede bulunan diğer okulda bu imkân yok. Eğer Eğitimde fırsat eşitliğini savunacaksak bu sorunların da bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Yüksel Yeşil ve bazı okullarımızda konteyner anaokulları yapılandırıldığı bilgisi gelmekte. 2024 yılı içerisinde halen konteyner içerisinde eğitim vermek şehrimize yakışmamaktadır. İlimizde 5 İmam Hatip Lisesi olmasına rağmen Edirne Merkez’de 1 tane bile tarım lisesi bulunmamakta. Tarım şehri Edirne’ye de bir tarım lisesi kazandırılması gerekmektedir. İlimizde hâlihazırda yıkım kararı olan okullar var bu okullar dönem içinde boşaltılmak istenirse hangi okullara geçecekler? Eğer bu okullar boşaltılmayacaksa bu okullarda okuyan öğrencilerimiz riske atılmış olmayacak mı? Yine Selimiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Mimar Sinan Okulları aynı binada eğitim görecekler. Teknik olarak bu okullarımızda 5. Sınıf öğrencisi ile 12. Sınıf öğrencisinin aynı okulda eğitim görecek, aynı bahçede teneffüs yapacak bu okullarda akran zorbalığının önüne geçilebilecek mi? Bazı okullarımızın yangın merdiveni dahi olmadığı eğitimciler tarafından belirtilmekte. Milli Eğitim Müdürlüğümüz bununla ilgili denetimleri yapıyor mu? Yeni yerleşim bölgemizde yoğun bir şekilde okul inşasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda kurumlar ile işbirliği halinde bölgemizin Edirne’mize yakışacak şekilde tesislere sahip okullara kavuşturulması gerekmektedir. Okul Formalarının okullar tarafından fahiş fiyatla öğrenci ve velilere satıldığı, vatandaşımızın bundan rahatsız olduğu iletilmektedir. Dar gelirli ailelerimiz bu fiyatlarla nasıl mücadele edeceklerdir. İlimizde 1. Murat Lisesi’nin tadilatı halen bitmedi bu okulda belirli noktalarda iskeleler halen kurulu. Bu okulda çocuklarımızın güvenliği sağlanacak mı? İlimiz 2000’li yılların başından 2011’e kadar başarı sıralamasında genel olarak ilk 3’de iken son yıllarda 50. Sıra ve daha altında kendine yer bulmaktadır. Eğitim seviyesinde yaşanan bu gerilemenin sebebi araştırılmış mıdır? Bu gerilemenin sebebi Liyakatsiz atamalar ile başarısız süreç yönetimi olabilir mi? Okullarda güvenlik yok, bu büyük bir sorun, fakat duyumlarımıza göre Pansiyonu olan okullarımızda da güvenlik yok. Bu pansiyonlarda kalan çocuklarımız bir sorun ile karşılaştıklarında kendileri mi çözüm üretecekler? İlimizde ikili eğitim veren okul sayısının önümüzdeki seneye kadar 0’a indirilmesini ve yıkılan okulların yerine yapılacak okul inşaatlarının bir an önce başlamasını talep ediyoruz. CHP iktidarında yeterli kaynak ayrılarak okullarımızın ve öğretmenlerimizin maddi sorunları çözecek, bilimsel, laik, fırsat eşitliğini sağlayan parasız Milli Eğitim politikası tekrar uygulamaya geçirilecektir." Çoğal'ın konuşmasının ardından AK Partili Belediye Meclis Üyeleri Necamettin Attay, Hasan Aygün ve Erkan Esenkal da açıklamalarda bulundu. Eğitim konusunun siyaset üstü bir konu olduğuna dikkat çeken AK Partili meclis üyeleri, eksikliklerin giderilmesi sorunların çözülmesi için ortak kararlar alınıp gereğinin yapılması yönünde fikir beyan ettiler. ŞENER URFA

16 Yaşında Belediye Meclis Üyesi Seçildi Haber

16 Yaşında Belediye Meclis Üyesi Seçildi

Almanya'da 6-9 Haziran'da yapılan AB Parlamentosu seçimleriyle eş zamanlı olarak 9 Haziran'da da yerel seçimler yapıldı. Yerel seçimlerde Baden-Württemberg eyaletinin Munderkingen kasabasında yaşayan Edirneli Cumert ailesinin kızı lise öğrencisi Gülafer Cumert, 549 oyla belediye meclis üyeliğine seçildi. Kasabasında belediye meclisine girmeye hak kazanan en genç üye olan Cumert'in başarısı başta ailesi olmak üzere arkadaşlarından büyük destek topladı. 'SEÇİLMEYİ HİÇ BEKLEMİYORDUM' Geçen temmuz ayındaki ilk meclis toplantısına katılarak göreve başlayan Gülafer Cumert, ailesiyle yaz tatilini geçirmek üzere Edirne'ye geldi. Edirne'nin Tayakadın köyündeki akrabalarının yanında vakit geçiren Cumert, Almanya'da komşusunun teklifi üzerine aday olmaya karar verdiğini söyledi. Cumert, "Benim komşum zaten siyasetteydi. Bize geldi ve belediye meclisine aday olabileceğimi söyledi. Ben de deneyebileceğimi söyledim. Arkadaşlarım da bu süreçte beni destekledi. Beni aday göstermelerinin sebebi sanırım okulumda çok sosyal olmam. Çünkü okulda hep öğrenci temsilcisi olarak ben konuşuyorum. Herkes beni tanıyor ama seçilmeyi hiç beklemiyordum, çok şoka girdim çünkü en fazla 100 kişinin oyunu alabileceğimi düşünüyordum ama 500 aşkın oy aldım ve seçildim" dedi. 'GELECEKTEKİ HAYALİM ŞU AN NET DEĞİL’ Görevi süresince yaşıtlarına örnek olmak istediğini belirten Cumert, "Gençlere destek olmak istiyorum, bu işi gençlerin de yapabileceğini göstermek istiyorum, 'Bakın ben buradayım, siz de yapabilirsiniz' demek istiyorum. Arkadaşlarım bu süreçte bana her gün tebrik mesajı gönderdiler. Bulunduğum kasabada da benim yaşımda seçilen başkası yok. Başka kasabalarda birkaç kişi var. Araştırmalarıma göre benim kadar genç seçilen yok. Gelecekteki hayalim ise şu an net değil çünkü daha okulumu bitirmeme 3 yılım var. Ondan sonra bakacağız. Yani planlarımın arasında belki siyaset ya da ekonomi var ama henüz daha tam karar veremedim" diye konuştu. 'SEÇİLECEĞİNİ TAHMİN ETMEDİK' Cumert'in babası, kombi teknikeri Cemal Cumert de, kızının seçilmesinin kendilerini de şaşırttığını belirterek, "Yeşiller Partisi'nden milletvekili olan bir komşum var. Benim kızım da okulda öğrenci temsilcisiydi, onu gazetede okumuş. 'Belediye encümen seçimleri var, katılmak ister mi?' diye sordu. Ben de kızıma sordum, o da olumlu karşıladı. Ondan sonra seçim oldu. Seçim sonuçları gece 12'de belli oldu. Seçildiğini öğrendik ve biraz şaşırdık. Biz tahmin etmemiştik seçileceğini. Ama yine belirli bir yol alacağını tahmin ediyorduk" ifadelerini kullandı. 'İLK TOPLANTI İYİ GEÇTİ’ Kızının seçilmesinin ardından çevresinden pozitif değerlendirmeler aldıklarını anlatan Cemal Cumert, "Kaldığımız yerde aile olarak bayağı tanınıyoruz. Büyük kızım olsun, oğlum olsun, bayağı aktif olarak spor kulüplerinde falan futbol oynuyorlar. Kızım da 16 yaşında olduğundan dolayı, kendi yaş grubunda oy kullananların çokça oyunu aldı. Tahminim onlar da kızıma oy kullandılar. Yaklaşık 2 bin 500 kişi oy kullandı. Kızım 549 oy aldı. O partiden üç kişi girdi, birisi de kızım oldu. Tepkiler pozitif oluyor. Herkes gurur duyuyor, seviniyor. Biz de aslında ilk baştan bir tedirginlik oldu. 'Nasıl olacak, nasıl gidecek, daha çok genç, orada farklı görüşte olan Almanlar var, biraz yüklenirler falan' dedik ama ilk toplantı bayağı iyi geçti"

Meclisten Saros’taki Sahiller İçin Teminat Mektubu Onayı Haber

Meclisten Saros’taki Sahiller İçin Teminat Mektubu Onayı

Edirne İl Genel Meclisi, bugün düzenlenen toplantısında Enez ve Keşan ilçelerinde toplam 9 bin 257,46 m2’lik 8 adet DHTA alanın 10 yıllığına İl Özel İdaresi tarafından kiralanması amacıyla Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne kiralama teminat bedeli 5 milyon 40 bin TL olan 10 yıl süreli teminat mektubunun kullanılmasını görüştü. Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, Saros Körfezi’ndeki sahil bandının kullanılması ile bazı yerlerin Kaymakamlıklara ve Belediyelere tahsis edildiğini belirterek; “Saros’ta bu şekilde 21 adet sahil var. Bu 21 adet sahilin 13 tanesi, İl Özel İdaresi’ne Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından tahsisli. Son kalan 8 tane yerimiz ile ilgili 2 gün önce Ankara’da ihale gerçekleşti. İl Özel İdaresi olarak da biz buralara talip olduk. Çünkü başka bir vakfın gelmesini istiyoruz. 8 yerin ihalesine girip kazandık. 8 tane yer 10 yıllığına kiralandı. 10 yıllık kira için oraya bir teminat yatırmamız gerekiyor. Bugün alacağımız karar da 8 yerin 10 yıllık kiralanması için teminat mektubunun idaremiz adına alınmasıdır” ifadelerini kullandı. “21 YER DE İL ÖZEL İDARESİ’NE TAHSİSLİ OLACAK” Gegeoğlu, kararın kabul edilmesi halinde toplam 21 yerin İl Özel İdaresi’ne tahsisli hale geleceğini söyleyerek; “Yeni sezonda da oraları ne yapacağımıza dair karar veririz. Şahsa mı kiralanacak? Yoksa belediyeler ya da köylere hizmet götürme birlikleriyle mi konuşulacak? Bununla ilgili tasarrufa ilerleyen zamanda karar vereceğiz” dedi. “PARAYI SEN ALACAKSIN, HİZMETİ BEN VERECEĞİM” Gegeoğlu’nun konuşmasının ardından konuyla ilgili söz alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Enez İl Genel Meclisi Üyesi Şenol Kılıç ise sahillerin İl Özel İdaresi tarafından kiralanırken hizmetlerinin belediyeler tarafından karşılanmak zorunda kalınmasına tepki göstererek; “Burası zaten 2 tane ilçeyi ilgilendiyor; Enez ve Keşan. Bizim yaramız var. Parayı sen alacaksın, hizmeti ben vereceğim. Çöpünü ben alacağım, duş kabinini ben yapacağım, suyunu ben vereceğim, ilaçlamasını ben yapacağım ama parayı sen toplayacaksın. Bu ne kadar adaletli? Biz buna karşıyız. Ondan sonra da belediyelerden hizmet bekliyoruz” sözlerine yer verdi. “BELEDİYELER BİR BAŞKASINA DEVRETMEMELİ” Kılıç’ın konuşmasının ardından konuyla ilgili söz alan CHP Keşan İl Genel Meclisi Üyesi Aladdin Öztürk ise sahillerin belediyeler ile köylere hizmet götürme birliklerine paylaştırıldıklarını belirterek; “Fakat belediyeler buraları ihaleye çıkarıyorlar. Örneğin; Keşan’da oldu. Biz bunu belediyelere veriyorsak, belediyeler bunları bir başkasına devretmemeli. Kendileri işletmeli” dedi. “HEM ÜCRETSİZ, HEM ÜCRETLİ PLAJLAR OLMALI” Öztürk’ün konuşmasının ardından konuyla ilgili konuşan Meclis Başkanı Gegeoğlu da belediyelerin, sahillerin bir kısmını ücretsiz halk plajı olarak işletmesi gerektiğini söylerken; “Vatandaşa hizmet vermeli ama bir kısmı da ücretli ve insanların hizmet alabilecekleri plajlar olmalı. Vatandaşa el birliğiyle ücretsiz hizmet sağlanmalı. Ama birkaç tane de insanların hizmet satın alabileceği yerler de olmalı” diye konuştu. Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Gegeoğlu, konuyu meclis oylamasına sundu. Meclis üyeleri, kararı oy birliğiyle kabul etti. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Mecliste Korkutan Rakam: 10 Yıla Çiftçi Kalmayabilir! Haber

Mecliste Korkutan Rakam: 10 Yıla Çiftçi Kalmayabilir!

Edirne İl Genel Meclisi’nin Ağustos ayı toplantıları bugün başladı. Meclisin Ağustos ayı ilk toplantısında Tarım ve Hayvancılık Komisyonu’nun Süloğlu, Lalapaşa ve merkez ilçedeki ekilebilir tarım arazileri, ÇKS sayıları ve çiftçi yaş ortalamaları ile ilgili raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Remzi Subaş tarafından sunulan raporda, Edirne merkez, Süloğlu ve Lalapaşa ilçelerinde kaç dekar ekilebilir tarım arazisi olduğu, 3 ülkede kaç adet ÇKS olduğu ve çiftçi yaş ortalamaları açıklandı. ÇİFTÇİ YAŞ ORTALAMALARI 58-59 Subaş, Edirne merkezde 536 bin 960, 666 dönüm ÇKS’ye kayıtlı arazi varlığı ve 3 bin 807 ÇKS’ye kayıtlı çiftçi olduğunu söylerken; “Çiftçi yaş ortalaması ise 58’dir” dedi. Subaş, Süloğlu ilçesinde ise 147 bin 147 bin 385,709 dönüm ÇKS’ye kayıtlı arazi varlığı ve bin 95 ÇKS’ye kayıtlı çiftçi olduğunu açıklarken; “Çiftçi yaş ortalaması da 59’dur” ifadelerini kullandı. Subaş, Lalapaşa ilçesinde de 231 bin 843,041 dönüm ÇKS’ye kayıtlı arazi varlığı ve bin 521 ÇKS’ye kayıtlı çiftçi olduğunu belirterek; “Çiftçi yaş ortalaması 58’dir” sözlerine yer verdi. “SULANABİLİR ARAZİ OLMASI GEREKİYOR” İlçelerdeki arazilerde sulanabilir tarım arazilerinin az olduğunu belirten Subaş; “Daha fazla sulanabilir arazi olması gerekmektedir. Mesela; Süloğlu barajından sulama için daha fazla yararlanılması, yıkılan asma kanalların yerlerinin temizlenmesi ile yeraltı sulama sisteminden yararlanılarak Geçkinli, Küküler, Arpaç ve Musulça köylerinde bulunan arazilerin sulanması yapılabilecektir. Bu konulara 2025 yılı bütçesinde hassasiyet gösterilmesi ve yatırım programında öncelik verilmesi komisyonumuzca uygun görülmüştür” dedi. “10 YIL SONRA TARLALARI EKECEK BÜYÜKLERİMİZ KALMAYACAK” Subaş’ın sunumunun ardından toplantıda konuşan İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, çiftçilerin yaş ortalamasına dikkat çekerken; “Yaklaşık 10 yıl sonra köylerimizde ÇKS’ye kayıtlı olup da tarlaları ekecek büyüklerimiz kalmayacak. Köylerimizi gençleştirmeyi, köylerdeki nüfusu eski özlenen günlere döndürmeyi nedense hayata geçiremedik. Bugün de rakamlarla önümüze geldi. 10 yıl sonra ne olur bilmiyoruz” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.