Balcılar, çeltikte fiyat beklentisini açıkladı: “UZUN TANEYE 25 TL, ORTA TANEYE 22 TL”
İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Sedat Balcılar, çeltikte fiyat beklentisini açıklarken; “Uzun tane baldo türü için 25 TL, orta tane Osmancık türü için 22 TL fiyat bekliyoruz” dedi.
İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Sedat Balcılar, bölgedeki 7 kurumun başkanı tarafından imzalanan 2023 yılı çeltik maliyet raporunu açıkladı. Raporu, Balcılar’ın yanı sıra İpsala Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Darcan, İpsala Ticaret Borsası Başkanı Necmi Sezer, Karasaz Sulama Kooperatifi Başkanı Alaettin Kaya, Sarıcaali Sulama Kooperatifi Başkan Yardımcısı Hamit Korkan, İpsala Genç İş Adamları Derneği Başkanı Hasan Yavaş ve Yeni Karpuzlu Sulama Kooperatifi Başkanı Serdar Atalay’ın da imzalaması dikkat çekti.
2023 yılı çeltik maliyet raporunda; çeltik ruhsatiye bedeli 18 TL, İpsala Belediyesi ortalama fiyatının 6 bin 50 TL olarak belirtildiği kira bedeli 5 bin TL, sürüm, kanal açma, tesviye ve temizlemenin de içinde bulunduğu mazot bedeli 700 TL, gübre bedeli 800 TL, toprak iyileştirme ve ıslah için organik madde takviyeleri 300 TL, tohum bedeli 600 TL, zirai mücadele ve mücadele işçiliği bin 530 TL, su bedeli bin TL, işçilik ve iaşe bedeli 700 TL, tarsim sigorta bedeli 170 TL, finansman giderleri 250 TL, amortisman bakım onarım gideri 500 TL, hasat bin 250 TL ve depolama 400 TL olarak açıklandı.
1 KİLOGRAM ÇELTİK MALİYETİ 18,88 TL
2023 yılı çeltik maliyeti raporuna göre; 1 dekarda çeltik maliyeti toplam 13 bin 218 TL, ortalama verim 700 kilogram, 1 kilogram çeltik maliyeti ise 18,88 TL oldu. Maliyet raporunun açıklanmasının ardında Balcılar, Batı Ekspres’e çeltik üreticisinin fiyat beklentileri ve bölgede yaşanan kuraklık ile ilgili açıklamalarda bulundu. Balcılar, özellikle Uzunköprü’nün Çakmak barajında gerçekleştirilmesi beklenen iletim kanalı projesine dikkat çekti.
ÇELTİK ÜRETİCİSİNİN FİYAT BEKLENTİSİNİ AÇIKLADI
Balcılar, çeltik üreticisinin fiyat beklentisini açıklarken; “Biz, uzun tane baldo türü için 25 TL, orta tane osmancık türü için 22 TL fiyat beklentisi içerisindeyiz. Ama bunlar bizim gönlümüzden geçen fiyatlardır. Bakanlık ne açıklar bilemiyoruz. Mısır’da 2022 yılında 5,70 TL olan fiyatı bu yıl 6 TL olarak açıkladılar. Kamera şakası gibi bir şey, ‘Bu şartlarda ekmeyin’ diyorlar. Eken de zaten batar” ifadelerini kullandı.
“GİRDİ MALİYETLERİNDE ARTIŞ VAR”
Çeltik üretimindeki girdilerde yaşanan zam oranlarına dikkat çeken Balcılar; “Bu sene kullandığımız ilaca yüzde 70 oranında zam geldi. Sulama bedellerinde ciddi artışlar var. Geçen sene sulama bedeli 600 TL iken bu sene bin TL oldu. Tüm girdi maliyetlerinde bir artış var. Biz buna rağmen maliyet raporunda iyi niyetli davrandık. Örneğin; gübre fiyatlarını yazarken bir önceki yıla göre gübrede hiç artış yapmadık. Gerçek ne ise onu yazdık. Fiyatlar tespit edilirken kendi aramızda tartışarak, doğruyu bularak bu listeye yazıyoruz” dedi.
“KURAKLIK OLDUĞUNDA HİÇBİR ŞEY BİÇEMEYİZ”
Balcılar, bölgede yaşanan kuraklığı da hatırlatırken; “Bu sene bölgemizi etkileyen küresel ısınma, bizim çeltik üretimine devam etmemizin önünde çok büyük bir engeldir. Bu sene Trakya’da ayçiçek üretimi yüzde 70 oranında düştü. Hatta bazı bölgelerde hiç biçilmeyecek tarlalar var. Bizim de çeltik üretimine devam edebilmemiz için ana su kaynağımız Meriç nehridir. Meriç nehrinin su seviyesinin düştüğü günlerde 1 dekar çeltiğin maliyeti 13 bin TL oluyor. Kuraklık olduğunda hiçbir şey biçemezsin. Halk arasında söylendiği gibi ceketini alır, evine gidersin. Önümüzü göremiyoruz”sözlerine yer verdi.
“ÇAKMAK BARAJINA 1,5 KİLOMETRELİK İLETİM HATTI YAPILMALI”
Uzunköprü ilçesindeki Çakmak barajında yapılmasını talep ettikleri iletim hattı projesini de açıklayan Balcılar; “Uzunköprü’de Çakmak barajı yapıldı. Bu barajın gövde inşaatı yaklaşık 8 sene önce bitti. Bu barajı, Tarım ve Orman Bakanlarımız Bekir Pakdemirli ve Vahit Kirişçi’ye de, milletvekilimiz Fatma Aksal’a, seçim zamanı bölgemize gelen dönemin AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’a, AK Parti İl Başkanı Belgin İba’ya da söyleye söyleye dilimde tüy bitti. Meriç nehri kıyısında olan bu baraja 1,5 kilometrelik bir iletim kanalı yapılacak ve bu baraj doldurulacak. Bu baraj, bölgenin sigortasıdır. Meriç nehri çekilirse hepimiz yanarız. Ama ne hikmetse siyaset bu işe arkasını dönüyor. Kimse sorsam, ‘İhaleye çıkacağız’ diyor. Bu nasıl bir ihale? Çok uzun bir mesafe de değil; 1,5 kilometrelik bir iletim kanalı yapılacak. Bunun pompaları, enerji hatları, her şeyi hazır ama yaptıramıyoruz. Küresel ısınmanın olduğu, dünyada gıda maddelerinin öneminin arttığı bir dönemde biz demek ki başarısızız” dedi.
“DAMLAMA SULAMA İLE ÜRETİM OLMAZ”
Balcılar, çeltik üretiminde damlama su yönteminin önerilmesine ise tepki göstererek; “Damlama sulama yöntemini, genelde kıraç, bayır arazilerde denediler ama başarılı olamadılar. Çeltiklerin içindeki yabancı otları öldürmek için sadece ilaçlar yeterli değil. Bu ilaçları attıktan sonra çeltiği su ile gömüyoruz. Çünkü çeltik suyun içinden çıkabiliyor ama yabancı otlar çıkamayıp ölüyor. Bir tarlada yeterince su yoksa damlama su ile çeltik yetişmez. Damlama sulama ile üretim, hayali söylemdir. Bunu söyleyen akademisyenler İpsala ovasına gelsin, kendileri eksin. Biz de nasıl yetiştiğini görelim. Akademisyenlerin dediğini yapmaya kalkarsak hepimiz 1 sene içinde iflas ederiz” ifadelerine yer verdi.
“AYÇİÇEĞİNDE YAŞANAN ÇELTİKTE YAŞANIRSA 5 YIL EKEMEYİZ”
Bölgedeki çeltik üretiminin kuraklıkla karşı karşıya kalması halinde ortaya çıkabilecek duruma da dikkat çeken Balcılar; “İnsanlar bu işi borç ile yapıyor. Bölgede bir kuraklık olsa, ayçiçeğinde yaşanan çeltikte yaşansa memlekette 5 sene çeltik ekilemez. İnsanlar borçlarını ödeyemeyezler. Türkiye’nin çeltik ihtiyacının yüzde 50’sini biz karşılıyoruz. Öyle bir kuraklık olduğunda sadece çeltikçiler değil; tüm sektörler zarar görür. Örneğin; Türkiye’de yapılan çeltik tarımının yüzde 80’i kiralık yerlerde yapılıyor. Çeltiklerimizi hasat ettikten sonra tarla sahipleri geliyor, icarlarını almaya başlıyorlar. Kazanamazsam tarla sahibine ne vereceğim? Yanımızda çalışanlar da var. Bu insanlar bizden sürekli para alıyorlar. Üretende olursa, piyasaya sürekli para vermiş oluyoruz. Ben bir şey kazanamazsam kime, ne vereyim? Umarım o günleri görmeyiz” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ