Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Maaş

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Maaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Maaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Verilen zamları asla kabul etmiyoruz” Haber

“Verilen zamları asla kabul etmiyoruz”

Emeklilere 2024 yılı için zam oranının açıklanmasından sonra DİSK’e bağlı Emekli-Sen Edirne Şubesi Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması düzenledi. Verilen zamların açlık sınırının altında olduğu, emeklilerin verilen zamlarla açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiği belirtildi. Emekli-Sen Edirne Şube Mali Sekreteri Ekrem Kaya ve Sekreter Ayşe Çotuk’un beraber okuduğu açıklamada; “Emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz vaatleriyle kendilerini emekli dostu gösteren AKP Hükümeti seçimlerin arifesinde 2024 yılı emeklilerin yılı olacak söylemiyle bizleri açlığa ve yoksulluğa mahkum etmeye devam ediyor. İktidarın kontrolündeki TÜİK’in açıkladığı takla attırılmış ısmarlama enflasyon oranına göre biz emeklilere reva görülen yüzde 37,57 zam oranına Sayın Cumhurbaşkanı’nın lütfü ile 5 puan daha eklenerek yüzde 42.6 oranında zam yapılacağı açıklandı. Gelen tepkiler neticesinde yeniden bir ayarlama yapılarak bu sefer yüzde 49.25 zam yapılacağı açıklandı. Peki, bu zam oranı yeterli mi? Asla kabul etmiyoruz. Farklı kurumların (TÜİK, ENAG, İTO) ayrı ayrı farklı enflasyon oranları açıklamış olsa da çarşıda pazarda gerçek enflasyonun yüzde 300’lerin üstünde olduğunu biliyoruz. Her sabah yeni zamlarla ve yeni vergilerle tanıştığımıza hepimiz şahit oluyoruz. Peki aldığımız zamlar daha cebimize girmeden bizlerden kat kat fazlası ile geri alındığına göre, yapılacak zam oranının ne önemi var?  Bir yandan açlık ve yoksulluk sınırının altındaki rakamlarla geçinmemizi tavsiye ederken, diğer yandan bizlere ekonomi dersi vermekten vazgeçmiyorlar. Bizlere ekonomi dersi vermek istiyorsanız, her ay gerçek enflasyon oranına göre maaş artışı yaparak insanca yaşamamıza olanak tanıyınız” ifadelerine yer verildi. “EMEKLİLER GUİNNESS REKORLAR KİTABINA GİRMEYE HAK KAZANIR” Emeklilerin müracaat etmeleri halinde 10 bin lira ile bir ay geçirmeyi başarmalarının Guinness rekorlar kitabına girmeyi hak edecekleri söylenen açıklamada; “2002 yılında asgari ücretin yüzde 60 fazlası olan en düşük emekli aylığı bu gün asgari ücretin yüzde 42 eksiğidir. Yani 2002 yılındaki orana göre bu gün en düşük emekli aylığı 27 bin lira olacaktı. Bizi kıskanan batı ülkelerinde olduğu gibi 4 çalışan bir emekliyi finanse ediyor olsaydı yine en düşük emekli aylığı 27 bin 600 lira olacaktı. 2024 yılı emeklilerin yılı olacak açıklamalarıyla aklımızla alay ediyorlar. 2023 yılında fert başına düşen milli gelirin 13 bin 384 dolar olduğu açıklanıyor, o halde buna göre her birimize aylık ortalama 33 bin 460 lira düşmektedir. Bize hakkımız olanı verin yılınız sizin olsun. Bizler de dünya emeklileri gibi mutlu ve onurlu bir emeklilik yaşamak istiyoruz.  Avrupa emeklileri gibi ülke ülke seyahat etmek istiyoruz. Ne yazık ki bayramlarda eş dost akraba ziyaretlerimizi bile yapamıyoruz” denildi. ŞENER ŞENTÜRK

En düşük işçi ücreti net 30 bin TL oldu Haber

En düşük işçi ücreti net 30 bin TL oldu

Çerkezköy Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında, Çerkezköy Belediyesi Personel AŞ bünyesinde çalışan 591 belediye işçisini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi imzalandı. Sendika temsilcileri ile yapılan toplu iş sözleşmesine göre Çerkezköy Belediyesi’nde en düşük işçi ücreti net 30 bin TL olarak belirlendi. Toplu İŞ Sözleşmesi İmza Töreninde konuşan Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, “Önümüzdeki 3 yılı kapsayacak bir sözleşmeye imza attık. Kentimiz ve çalışma arkadaşlarımız için hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen imza töreninde Akay, yüzlerce Belediye çalışanı tarafından davul zurnalar ve meşaleler eşliğinde büyük bir coşkuyla karşılandı. Toplu İş Sözleşmesi törenine Belediye Başkanı Vahap Akay, Belediye Başkan Yardımcısı Enver Bayram, DİSK Genel-İş Sendikası Tekirdağ Şube Başkanı Ahmet Işık, Şube Sekreteri Harun Mamuk ve Şube Saymanı Erdoğan Serdal, Çerkezköy Belediyesi Personel A.Ş. Müdürü Birol Öztürk, İşyeri Baş Temsilcisi Nazif Atik ile İşyeri Temsilcileri Aslan Tetikbaş, İbrahim Kalaycı ve İsmail Gümüş ve Çerkezköy Belediyesi Personel A.Ş. çalışanları katıldı. SÖZLEŞMENİN TÜM İŞÇİ KARDEŞLERİMİZE HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM Programın açılış konuşmasını yapan Çerkezköy Belediyesi Personel A.Ş İşyeri Baş Temsilcisi Nazif Atik, “Çerkezköy Belediye Başkanımız Vahap Akay’ın işçinin hakkını işçiye teslim edeceğine inancımız tamdır. Bu sözleşmenin tüm işçi kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bizlere her zaman destekte bulunan Çerkezköy Belediye Başkanımız Vahap Akay’a, DİSK Tekirdağ Şube Başkanı Ahmet Işık’a, Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Enver Bayram’a ve Çerkezköy Belediyesi Personel A.Ş Müdürü Birol Öztürk’e teşekkür ediyorum. Yeni sözleşmemiz tüm işçilerimize hayırlı olsun” dedi. DİSK Tekirdağ Şube Başkanı Ahmet Işık da yaptığı konuşmada yeni sözleşmenin tüm işçilere hayırlı uğurlu olması dileğinde bulundu. Başkan Akay’ın konuşmasının ardından Çerkezköy Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası arasında, Çerkezköy Belediyesi Personel AŞ bünyesinde çalışan yaklaşık 600’e yakın belediye işçisini kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandı. HABER MERKEZİ

Parlar’dan emekli aylığı tepkisi; “Aç bile değiliz” Haber

Parlar’dan emekli aylığı tepkisi; “Aç bile değiliz”

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Edirne Şube Başkanı Tarık Kenan Parlar, en düşük emekli aylığının 10 bin TL’ye yükseltilmesi ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarına yüzde 5'lik ilave artış ile ilgili açıklama yaptı. Batı Ekspres’e konuşan Parlar, Türkiye’deki açlık sınırına dikkat çekerek, yüzde 5’lik artış ile emeklilerin 1 kilo kıyma dahil satın alamayacağını söyledi. Açlık sınırı altında kalan emeklilerin çok kötü durumda olduğunu belirten Parlar, zammın gözden geçirilmesinin ise geçici bir çözüm olacağını ifade etti. “ORTA VADELİ PROGRAMA UYDURABİLME RAKAMLARI” Türkiye’de açlık sınırının 14 bin TL olduğuna dikkat çeken Parlar; “Şu aşamada aç bile değiliz. Daha kötü durumdayız. Bu rakamlar tamamen orta vadeli programa göre, rötuşlu rakamlar üzerinden açıklanıyor. Enflasyon, Aralık’ta yüzde 2,93 çıktı. Ülkede ekonomik anlamda iyileşen ne oldu da enflasyon düştü? O yüzden bu rakamlar sadece orta vadeli programa uydurabilme rakamlarıdır” dedi. “RAKAMLAR SAHTE AMA FAKİRLİK GERÇEK” Parlar, enflasyonun çarşı ve pazarlardaki alışverişte hissedildiğini belirterek; “Çarşıda, pazarda et olmuş 600 TL. Halk karnını doyuruyor ama artık beslenemiyor. Kirada yaşayan, şehir dışında okuyan çocuğu olan emekli çok kötü durumda. 10 bin TL yetmez çünkü açlık sınırının altında bir rakam. Artık o kadar dipteyiz ki açlık sınırı altında bir rakam açıklanmasına rağmen olumlu bir olaymış gibi gösteriliyor. 10 bin TL’nin yüzde 5’i 1 kilo kıyma satın alamıyor. Rakamların hepsi sahte ama fakirlik bir gerçek. Bunun somut yansıması olarak aç bile değiliz. Açlık sınırının altında bir ücretten bahsediyoruz. Bu insanlar ne yapacak?” sözlerine yer verdi. “GÖZDEN GEÇİRİLMESİNİ TALEP ETMEK GEÇİCİ ÇÖZÜMDÜR” İnsanların beslenmesi ile karnını doyurabilmesinin farklı şeyler olduğunu vurgulayan Parlar; “İnsanlar karnını doyurur ama beslenemez. Beslenmek ile karnını doyurmak ayrı şeylerdir. Beslenemezsen de sağlıksız nesiller ortaya çıkar. Emekli zammının gözden geçirilmesini talep etmek de geçici çözümdür. Bu ülkeden enflasyon belasını kaldırmazsan, güçlü bir ekonomiye dönüştürmezsen olmaz. Bizi üretim kurtarır. Ama üretici desteklenmiyor” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Yontar'dan emekli zammına tepki Haber

Yontar'dan emekli zammına tepki

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Nurten Yontar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emekli maaşlarına yapılan yüzde 5'lik zammı ve 2024 yılını "Emekliler Yılı" olarak ilan etmesini eleştirdi. Yontar, zammın yetersiz olduğunu ve emeklilerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya bırakıldığını vurguladı. Nurten Yontar, "Emeklilerimizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar göz önünde bulundurulduğunda, yapılan bu zam adeta en az 20 yıl bu devlete prim ödemiş, emekliliğini hak etmiş insanlarımızla alay eder gibi olmuştur. Emeklilerimiz, AKP hükümeti döneminde yeterli desteği görmemiş ve ekonomik açıdan zorlu bir süreçten geçmiştir" dedi. Yontar, emekli maaşlarının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini belirtti ve "10 sene önce asgari ücretin üstünde olan emekli maaşları, şimdi asgari ücretin çok altında. Emeklilerimizi bu duruma mahkûm etmek kabul edilemez" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Nurten Yontar hükümetin dış yardımlarına ve diğer harcamalarına atıfta bulunarak, "Devletimiz her şeye para bulurken, emeklilerimizin hak ettiği refahı sağlamakta yetersiz kalmıştır. Bu durum, emeklilerimize ve emeklerine duyulan saygısızlıktır" şeklinde konuştu. Yontar, emeklilere verilen zammın ve emekli maaşlarının, yaşanan yüksek enflasyon karşısında yetersiz kaldığını vurgulayarak, "2024 yılı emekliler yılı ilan edilmişken, emeklilerimizin gerçek anlamda refah içinde yaşayabilecekleri koşulların sağlanması gerekmektedir. Seyyanen en az 12 bin Lira, enflasyon farkı ve refah payı gibi adımlar atılmalıydı" dedi. CHP Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Nurten Yontar, hükümetin emeklilere yönelik politikalarını eleştirerek, emeklilerin daha iyi koşullarda yaşaması için gereken adımların atılması çağrısında bulundu. HABER MERKEZİ

Gaytancıoğlu; “Dar gelirliyi ezerek enflasyonu düşürmeye çalışıyorlar” Haber

Gaytancıoğlu; “Dar gelirliyi ezerek enflasyonu düşürmeye çalışıyorlar”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 25, 26 ve 27’nci dönem Edirne Milletvekili Doç Dr. Okan Gaytancıoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 12 aylık ve Aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranları ile ilgili açıklama yaptı. Gaytancıoğlu, TÜİK tarafından 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 64,77 olarak açıklanan TÜFE oranının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Türkiye’deki enflasyonu hatırlatan Gaytancıoğlu, memur, asgari ücretli ve emeklilerin karşı karşıya kaldığı geçim sıkıntısına dikkat çekti. “HÜKÜMETİN HARCACMALARI BİR TÜRLÜ BİTMİYOR” Enflasyonun, fiyatların artması olduğunu söyleyen Gaytancıoğlu; “Fiyatların genel düzeyi, aynı oranda üretim artmadığı için artar. Enflasyon, talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu olarak 2 tiptir. Türkiye’de ikisi de var. Üretim artmadığı için var olan mallara zaten bir talep var, bir de başta enerji olmak üzere elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatlarındaki artışlar maliyetlere yansıyor. Bir de kamu tasarruf yapmıyor. Hükümetin harcamaları bir türlü bitmiyor” ifadelerini kullandı. “BU EKONOMİ VE MALİYE POLİTİKASI İLE HİÇBİR ŞEY GİTMEZ” Gaytancıoğlu, hükümetin uyguladığı ekonomi ve maliye politikasına dikkat çekerek; “2 sene önce faizi yüzde 19’dan yüzde 8,5’e indirdiler. Enflasyonu önlemenin tek yolu, enflasyonun üzerinde faiz vermektir. O zaman da enflasyon yüzde 20’ler düzeyindeydi. Faizler yüzde 8,5 olunca para dövize kaçtı, kur korumalı mevduat icat ettiler. Para oraya gitti. Ekonomi çok kötü. 21 yılda sata sata her şeyi bitirdiler. Dizginleyecek hiçbir şey yok. Bu ekonomi ve maliye politikası ile hiçbir şey gitmez. Ne kadar baskılarsan baskıla, maliyetler de sürekli arttığı için gıda enflasyonunda dünyada ilk 4’tesin. Türkiye bir tarım ülkesi, gıdayı nasıl pahalıya yer? Türkiye enerjide dışa bağımlılığı azaltabilir, güneşten yararlanabilir. Yaralanmıyor; onun yerine ormanlarımızı, doğal varlıklarımızı, meralarımızı talan ediyoruz. Yabancıların termik santrallerine burada para ayırıyoruz” dedi. “VERGİYİ ÇOK KAZANANDAN ALMALILAR” Türkiye’de maliyetlerin çok yüksek olması nedeniyle ciddi bir maliyet enflasyonu olduğunu söyleyen Gaytancıoğlu; “Adana, Mersin ya da Antalya’dan 3 TL olan mandalinayı kamyona yükledikten sonra İstanbul’a gelince neden 10 TL oluyor? Çünkü akaryakıt pahalı. Akaryakıttan vergi aldığın için sürekli zam yapıyorsun. Bunlar kamu harcamalarıdır. Kamu niye zam yapıyor? Çünkü emekliye, işçiye maaş verecek ve yeterince vergi toplayamıyor. Çünkü vergiyi sadece harcamalardan alıyor. Aslında vergiyi çok kazanandan, çok geliri olandan alması lazım. 3-5 tane evi olandan çok düşük vergi alıyorsun. Normal telefonla konuşan bireylerin hepsi, geliri ister 7 bin 500 TL olan bir emekli olsun, ister aylık geliri 750 bin TL olan Dilan Polat olsun aynı parayı ödüyor. Bu haksızlıktır. Bu haksızlıklar giderilmeden Türkiye’de enflasyon önlenmez” sözlerine yer verdi. “ALIM GÜCÜNÜ AZALTIYORSUN” Gaytancıoğlu, Türkiye’de yaşanan maliyet enflasyonunun çözümünü açıklarken; “Bunun tek çözümü vardır; üretim ve verimliliktir. Üreteceksin; ürettikçe maliyetler kendiliğinden düşecek. Üretmek için de belirli sektörleri desteklemen lazım. Bunun başında da tarım ve imalat sektörleri gelir. Tarım ve imalat sektörlerini, özellikle tarıma dayalı sanayi sektörünü desteklediğin zaman Türkiye bir katma değer yaratır. Dünyada başka bir reçete ile olmaz. Acı reçete ile olur ki onu zaten yaşıyoruz. Yıllardır acı reçeteyle emeklinin, işçinin maaşına doğru dürüst zam yapmıyorlar. Asgari ücret yüzde 49 artıyor, enflasyon rakamları yüzde 65 ki bunlar TÜİK rakamlarıdır. Memur ve emeklilere yüzde 49 veriyorsun ama enflasyonun onun üzerinde. Demek ki dar ve sabit gelirlileri ezerek enflasyonu düşürmeye çalışıyorsun. Onlara az para veriyorsun, onlara vermen gerekenden tasarruf yapıyorsun. Böylece onların alım gücünü azaltıyorsun” dedi. “SEÇİMLERDEN SONRA İŞSİZLİK OLARAK BİZE DÖNECEK” Türkiye’de alım gücünün azalması ile birlikte üretim sektörünün de canlandırılamadığını belirterek; “Çünkü talep düşüyor. Talep düştükçe de iflaslar artıyor, esnaf kepenk kapatıyor, ticarethaneler bitiyor ve vergi toplayamıyorsun. Vergi toplayamayınca da faizi yükselterek kamu harcamalarını finanse etmeye çalışıyorsun. Bu bir kısır döngüdür. Buradan çıkış, bu politikalarla olmaz. Belirli sektörleri destekleyerek üretimi artırmak ve bu şekilde oralara kaynak aktararak üretim ve verimliliği sağlamak gerekir. Bunu yapmazsak özellikle seçimlerden sonra işsizlik olarak bize dönecek. Çünkü tüketim, harcamalar azaldıkça üretim de azalacak. Fabrikalar üretecek ama kimse satın almayacak. Halk, temel ihtiyaç maddeleri dışında bir maddeyi almakta zorlanacak. Bunun sonuçlarına hep birlikte katlanacağız. Bu politikalardan kesinlikle vazgeçmek lazım” ifadelerine yer verdi. “TÜİK RAKAMLARI İLE FİYATLAR ARASINDA DAĞLAR KADAR FARK VAR” Gaytancıoğlu, TÜİK tarafından açıklanan rakamların da gerçeği yansıtmadığını söyleyerek; “Açıklanan rakamlar yanlış ve gerçeği yansıtmıyor. Sokakta, çarşıda, pazarda gördüğümüz fiyatlarla TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasında dağlar kadar fark var. Geçen sene 100 TL’ye satın aldığım peyniri bugün 167 TL’ye mi alıyorum? Böyle bir şey yok; peynir 250 TL. Demek ki rakamlar yanlış” dedi. “HALİNDEN MEMNUN OLAN YOK” Türkiye’deki enflasyon ile birlikte memur, asgari ücretli ve emekliler arasında da huzursuzluk yaşandığına dikkat çeken Gaytancıoğlu; “Bunlar enflasyonun sonuçlarıdır. Sosyal gerginlikler artar. İnsanlar gergin ve huzursuz olurlar, gelecek kaygısı taşırlar. Eskiden emeklinin maaşı asgari ücretin üzerindeyken şimdi emeklinin maaşı, asgari ücretlinin yarısı kadar oldu. Emekliler çok kötü bir durumda ve sokağa çıkamıyorlar. ‘Ben terk edildim, benimle ilgilenen yok’ düşüncesine kapanıyorlar. Herkesin durumu kötü. Halinden memnun olan kimse yok” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.