“Hukuka aykırı şekilde gelişmektedir”
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Tekirdağ İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Dr. Cemal Polat, Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Ceyport Tekirdağ Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. tarafından yapılması planlanan liman kapasite artışı projesi ile ilgili açıklama yaptı.
TMMOB Tekirdağ’ın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği tarafından projeye verilen ÇED olumlu kararına, Tekirdağ İdare Mahkemesi’nde açtığı ‘ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması’ talepli davada ‘Yürütmenin durdurulması’ kararının verildiğine dikkat çeken Polat, projeye 15 Kasım 2023 tarihli duyuru ile yeniden ÇED olumlu kararı verilmesine tepki gösterdi.
“HUKUKA AYKIRI BİR ŞEKİLDE GELİŞMEKTEDİR”
Tekirdağ Adalet Sarayı önünde konuyla ilgili basın açıklama yapan Polat, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na seslenerek; “Yürütmenin durdurulması kararı olmasına rağmen Bakanlığınızca nasıl değerlendirilmeye alındığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Söz konusu durum, hukuka aykırı bir şekilde gelişmektedir” ifadelerini kullandı.
“KİRLİLİK YÜKÜ YÜKSEK VE DEĞİŞKEN”
Projenin incelendiğinde ekolojik tahribat ile ilgili yaklaşımların görüldüğünü belirten Polat; “Tesisin yapım aşamasında ve işletme aşamasında ekolojik etkilerin olacağı anlaşılmaktadır. 71 bin 200 metrekarelik dolgu alanı, yapım aşamasında bölgeden temini düşünülen dolgu malzemesi temini ile dolgu alanı dışında da olumsuz etkilerin olacağı görülmektedir. Kent yerleşim alanlarının yakınında planlanan bu proje aynı zamanda kimyasal depolama amaçlı olması nedeni ile canlı yaşamını etkileyeceği kabul edilmelidir. İşletme aşamasında kimyasal madde tanklarının temizliği işlemlerinden kaynaklanacak atık suların, Kimyasal Arıtma Sistemi’nde arıtılacağı ÇED raporunda belirtilmektedir. Kirlilik yükü değişken ve yüksek olan bu tesis, atık suların arıtımı yüksek teknoloji gerektirirken; raporda bu konuda yeterli açıklama yapılmamış olup çözüm/çözümsüzlük işletmeye alma aşamasında belirleneceği anlaşılmaktadır” dedi.
“DENİZ CANLILARI YOK OLACAKTIR”
Polat, projenin gerçekleşmesi ile proje alanı ve çevresindeki deniz ekosisteminin etkileneceğine dikkat çekerek; “Deniz canlıları yok olacaktır. Projenin inşaat aşamasında ve sonrasında alet ve ekipmanların oluşturduğu gürültü kirliği insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olacaktır. Kimyasal maddelerin koku etkisi yakın bölgede insan yaşamını olumsuz etkileyecek, kimyasal madde gazlarının hava ile taşınması ile kent sağlığı her zaman tehdit altında olacaktır” sözlerine yer verdi.
“BÖLGE İÇİN BÜYÜK RİSK OLUŞTURMAKTADIR”
Proje ile denizde yapılacak dolgunun sonuçlarını açıklayan Polat; “Denizde yapılacak dolgu ile Süleymanpaşa sahil alanı tamamen kapanacağından kentin silüeti ve panoramasının olumsuz etkilenmesine, 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergen Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planına ve 1/25.000 ‘lik Tekirdağ Çevre Düzen Planına aykırılık oluşturması, 3194 Sayılı İmar yasasına aykırılık göstermektedir. Trakya, jeolojik olarak birinci derece Deprem Risk Alanı içinde olması nedeni ile söz konusu proje, bölge için büyük risk oluşturmaktadır. Yaratacağı olumsuzluklar ile bölge ve deniz büyük bir felaketle karşı karşıya kalacağı muhtemeldir. Herhangi bir teknik arıza ya da sabotaj durumunda patlamasıyla bir atom bombasının yaratacağı tehlike ve olumsuzluklar oluşturacağı bu yıl Beyrut Limanı’nda likit depolama tanklarının patlamasıyla oluşan durum gayet açık bir şekilde tehlikeyi gözler önüne sermektedir” dedi.
“SAĞLIKLI YAŞAM ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR”
Polat, projenin ÇED Raporu’nda da planlama ile ilgili çok sayıda aykırılıkların söz konusu olduğunu belirterek; “Kent yaşam alanı içinde bulunan bu projenin iptal edilerek, kent halkının kullanabileceği sağlıklı yaşam alanına dönüştürülmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda 56’ncı maddenin yanı sıra başka maddeler de çevrenin korunmasına yönelik hükümlere yer verilmiştir. Ormanların korunması işletilmesi, geliştirilmesi, doğal zenginliklerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olması, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve bu amaca yönelik faaliyetlerin teşvik edilmesi, toprağın korunması, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması, ülke kaynaklarının verimli şekilde kullanılması, çevre hakkı kapsamında değerlendirilebilecek hükümlerdir” ifadelerine yer verdi.
“YEREL YÖNETİMLER GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMİYORLAR”
Projenin, kentin temel sorunu olduğunu vurgulayan Polat; “Özellikle buradaki yerel yönetimlerin sorunudur. Buradaki yerel yönetimler, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Süleymanpaşa Belediyesi’dir. Fakat bunlar görevlerini yerine getirmiyorlar ve hiçbir şekilde taraf olmuyorlar. Biz bu konudan da şikâyetçiyiz. Bunlar hakkında da suç duyurusunda bulunduk. Ama hiçbir cevap gelmedi” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ