Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kış

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Kış haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kış haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kömürde Tedarik Sorunu Edirne’de Fiyatı Arttırdı Haber

Kömürde Tedarik Sorunu Edirne’de Fiyatı Arttırdı

Kış aylarının katı yakıt ile ısınan siteler ve evlerin ihtiyaçlarından olan kömürde geçtiğimiz yıllarda Rusya’ya uygulanan ambargo fiyatları arttırmıştı. Bu yıl ambargonun hafiflemiş olması, ithal kömürde tedarik sorunu ortaya çıktı. YERLİ KÖMÜRE DE ZAM BEKLENTİSİ Ambargo hafifleyince farklı ülkelerin de kömür talebi tedarik sorununu yarattı. Bu tedarik sorununun fiyatları yaklaşık yüzde 30-35 civarında arttırdığını söyleyen Edirneli kömürcü Ertunç Ferah; “Bizim alışlarımız yaz başında, 150 dolardı. Şu anda 205 dolara kadar yükseldi. Yani yüzde 30-35 yükseldi. Bu para, bizim ithalatçı firmadan almadan önce ödediğimiz. Bundan dolayı fiyatlar yükseldi. Şu anda ambargoda gevşeme var. Ondan dolayı bizim mal bulabilme sıkıntımız oluyor. Bu da fiyatlar yükseltti. İthal fiyatlarının yükselmesi ilk önce Soma kömürüne yansıdı. Soma kömürü de ithalle beraber bizim alışlarımızda yüzde 30 gibi zamlandı. Muhtemelen önümüzdeki günlerde yerli kömürde de aynı şekilde ilk yükseliş olur” dedi. “YERLİ KÖMÜRÜN TÜRKİYE’YE YETEBİLME ŞANSI YOK” Yerli kömürün Türkiye’ye yetmediğini ve ithal kömüre gerek duyulduğunu belirten Ferah; “Yerli kömürün sadece Türkiye'ye yetebilme şansı yok. Doğalgaz evlerde sübvansiyonlu kullanıldığı için elektrik ve doğalgaz onun için ucuz. Yoksa maliyetinin düşük olduğundan değil. Fabrikalar ne elektrik ne doğalgaz kullanıyor. Hepsi kömür kullanıyorlar. Yerli ve ithal kömür. Onlar kömüre bağımlı olduğu sürece kömür dışarıdan gelmeye devam ediyor. Firma yeşil enerji kullanmayı taahhüt etmiyorsa mutlaka kömür kullanmak zorunda. Burada tekstil sektörü var, deri sektörü var, gıda sektörü var. Bunlar hep buhar elde ediyorlar ve buralarda kömürü kullanıyorlar. Doğalgaz kullanmak onlar için çok büyük avantaj ama ucuz değil” diye konuştu.  ŞENER ŞENTÜRK

Yaklaşan Kış Mevsimi Öncesi Uzmanlardan Grip Aşısı Uyarısı Haber

Yaklaşan Kış Mevsimi Öncesi Uzmanlardan Grip Aşısı Uyarısı

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Aile Hekimliği Uzmanı Uzm. Dr. Yavuz Mengüç, influenza virüsünden (grip) korunma konusunda önerilerde bulunurken, özellikle kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte grip aşısının önemini vurguladı. "GRİP, HER YIL TÜM DÜNYADA 250-500 BİN İNSANIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLUYOR" İnfluenza virüsünden (grip) ve aşılanmadan bahseden Dr. Yavuz Mengüç, "Grip aşısı, influenza virüsü dediğimiz ve tüm dünyada yılda 3-5 milyon insanın rahatsızlanmasına, her yıl ise 250-500 bin arasında kişinin ölümüne yol açan bir enfeksiyon hastalığına karşı yapılan bir aşıdır. İnfluenza virüsü, her yıl yapısal değişiklik göstermesi nedeniyle sürekli hastalanmamıza neden olmaktadır. Bu nedenle, aşılanma sonrasında kalıcı bir bağışıklık sağlanamadığı için her yıl grip aşısını yaptırmak zorundayız. Özellikle kronik hastalığı olanlar, 65 yaş üstü nüfus, gebeler, kronik kalp ve akciğer hastalığı olanlar, kan hastalıkları ile ilgili tedavi gören gebeler ve çocuklar risk grubundadır. Bu risk grubundaki kişileri korumaya yönelik en uygun tedavi yaklaşımı bizim her yıl grip aşısı yaptırmamızla sağlanabilir" şeklinde konuştu. "VİRÜS DAMLACIK YOLUYLA BULAŞTIĞI İÇİN HASTA OLAN KİŞİ ÖKSÜRÜK VEYA HAPŞIRIK YOLUYLA HASTALIĞI YAYABİLİR" Virüsün damlacık yoluyla bulaştığını belirten Mengüç, ''Hasta olan kişi öksürük veya hapşırık yoluyla hastalığı yayabilir. Özellikle risk grubundaki kişiler bu durumdan daha ciddi etkilenmektedir. Ülkemizde de özellikle kış aylarıyla birlikte grip vakaları ciddi şekilde artış göstermekte, hastaneye yatışlar artmakta ve bu yatışlar sonucunda ölüm vakaları meydana gelmektedir. Bu yüzden, virüs her yıl yapısını değiştirdiği için genellikle her yıl ekim-kasım aylarında grip aşısını yaptırmak gerekir" ifadelerini kullandı. "HİÇBİR RAHATSIZLIĞI OLMAYAN KİŞİLER BİLE HER YIL GRİP AŞISINI YAPTIRMALIDIR" Çocuklarda 6 aydan itibaren aşılanmanın başlaması gerektiğini ve daha önce hiç aşılanmamış 8 yaş altındaki çocuklarda bu aşının 4 hafta arayla iki doz halinde uygulanması gerektiğini vurgulayan Mengüç, "Ülkemizde ekim ayı itibarıyla Sağlık Bakanlığı tarafından bu risk gruplarına hastanelerin aşı birimlerinde ve aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz aşı uygulanmaktadır. Risk grubuna girmeyen kişilerin de ekim-kasım aylarından itibaren bu aşıları yaptırmasında fayda vardır. Gripte hem hastaneye yatış yükü hem de grip sonrasında gelişen komplikasyonlardan kaynaklı ölümler yaşanabilmektedir. Sadece sağlıksız bireyler değil, hiçbir rahatsızlığı olmayan kişiler bile çevresindeki risk grubundaki kişileri korumak amacıyla her yıl grip aşısını yaptırmalıdır. Toplumda bir bağışıklık sistemi oluşturmak önemlidir. Bunun yolu ise grip aşısıdır" dedi. "VİRÜS, HER YIL YAPISINDA KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLER GÖSTEREREK FARKLI VİRÜS TÜRLERİYLE ENFEKSİYONA YOL AÇAR" Covid-19 salgınıyla birlikte bireysel korunma yönünde maske kullanımının artmasıyla grip vakalarında düşüş yaşandığını fakat bu konuda toplumsal farkındalığın azalması sonucu özellikle geçen yıldan itibaren ekim-kasım aylarında grip vakalarında ciddi bir artış görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Yavuz Mengüç, "Virüs her yıl yapısında küçük değişiklikler göstererek farklı virüs türleriyle enfeksiyona yol açar. Her 20-30 yılda bir virüsün yapısında büyük değişiklikler gerçekleştiğinde ise tüm dünyada pandemi dediğimiz yaygın enfeksiyonlar ortaya çıkar. Son olarak 2009 yılında domuz gribi pandemisinde bunu görmüştük" dedi. "GRİPTEN KORUNMADA EN ÖNEMLİ YÖNTEM BİREYSEL TEDBİRLERDİR" Gripten korunmada en önemli yöntemin bireysel yöntemler olduğunu söyleyen Mengüç, "Öncelikle el yıkama alışkanlığı kazanılmalıdır. Maske kullanımı da özellikle grip olan kişiler için önemlidir. Maskeyi yalnızca Covid ile değil, tüm solunum yolu enfeksiyonları ile ilişkilendirmek gerekir; çünkü bulaşma yolu damlacık yoludur. Hasta olan biri mutlaka maske kullanmalı ve sık sık değiştirmelidir. Hapşırırken veya öksürürken ele değil, dirseğe hapşırılmalı ve öksürülmelidir. En sık bulaş yolu eller olduğu için mendil kullanımının artırılması gerekir ve bu mendiller sık sık değiştirilmelidir. Eğer elinizde mendil yoksa ani öksürük veya hapşırık durumunda kol ile kapatma yapılabilir" ifadelerini kullandı. "MEVCUT GRİP AŞISI İNAKTİF OLDUĞU İÇİN HERHANGİ BİR HASTALIĞA YOL AÇMA RİSKİ YOKTUR" Grip aşısının yan etkileri hakkında konuşan Yavuz Mengüç, "Mevcut grip aşısı inaktif (ölü aşı) olduğu için herhangi bir hastalığa yol açma riski yoktur. Aşı sonrası, aşı yapılan bölgede hafif ağrı veya grip benzeri semptomlar bir iki gün sürebilir ancak bunlar aşı olmamayı gerektirecek düzeyde yan etkiler değildir" şeklinde konuştu.

Kış Aylarında Soba Zehirlenmelerine Dikkat Haber

Kış Aylarında Soba Zehirlenmelerine Dikkat

Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kış hazırlıkları başlarken, soba satıcılarında hareketlilik artıyor. Yaklaşan kış mevsimi öncesi sobalı evlerde oturan vatandaşlar soba satıcılarının yolunu tuttu. Esnaflar ise vatandaşlara sobanın her yıl kurulmadan önce gözden geçirilmesi konusunda uyarıda bulunuyor. Yanlış kurulan sobalar zehirlenmelere yol açabiliyor. “SOBA HER YIL KURULMADAN ÖNCE GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR” Sobanın ömrünün temiz kullanım ve bakıma göre değiştiğini belirten soba satıcısı Abdülkadir Teksöğüt, “Temiz kullanıp, bakımı yapıldığı sürece uzun vadede kullanılabilir. Yalnız yıpratılırsa, nemli yerlerde tutulursa daha çabuk ömrü tükenir. Temiz kullanıp, koruyup kollamakta fayda var. Temizlik aşamalarında içindeki kurum temizlenir, soba temiz bir torbaya alınır, nemsiz bir yerde muhafaza edilirse uzun vadede kullanılabilir. Temizlikte çırpma vesaire derler biz onu tavsiye etmiyoruz. Borularda dış emayesini atıp çabuk korozyon yapma durumu vardır o yüzden içinin temizlenmesi yeterlidir. Soba her yıl kurulmadan önce gözden geçirilmelidir. Birincisi deliği, yırtığı, hava alan bir yeri var mıdır bakılır. En önemli şart olan da bacanın temizliği ve sağlıklı olduğunun kontrol edilmesidir. Bacanın tepesindeki şapka kısmının sağlam durduğuna emin olmak gerekir. Çünkü rüzgar ters akımlarda içeriye doğru basar, gaz zehirlenmesi o sebepten oluşur. Soba kurulmadan önce sistemin tamamen bir gözden geçirilip sağlıklı olduğuna emin olunması, ondan sonra kurulması lazım. Para verilip alınan malzemenin korunması milli servet gözüyle bakılarak bunun itinayla temiz korunması gerekir ki uzun vadede kullanılsın. Kimisi 3-5 senede nemli bir yere bodruma atar çabuk çürür, küflenir kimisi de temiz korur yıllarca kullanır. O kullanıcının kendi özenine bakar” dedi. “SOBANIN ÖMRÜNÜ UZATMAK İÇİN KOVANIN KALİTELİ OLMASI LAZIM” Kuzinelerin 8 yıl, 10 yıl, 15 yıl, 30 yıl gidebileceğini söyleyen Teksöğüt, “Ürünün kalitesine göre değişir. Ekonomik malzemeler de vardır, kaliteli malzemeler de vardır. Fiyatına göre malzemesi olur muhakkak. Biz en düşük, orta kalite ve üst kalite, üst kalite biraz yorar bu ekonomik şartlarda ama en azından orta kaliteden aşağıya inilmemesini tavsiye ediyoruz. Kömürün kalori oranı yüksekse sağlam kova, temiz kovalardan kullanılması lazım. İnce kova kullanılırsa kova delinir bu sefer sobayı deler ve sobanın ömrünü tüketir. Kovaya da özen gösterilmesinde fayda var. Onlar da çeşit çeşittir. Buna göre biraz ucuzuna kaçalım da bugün işimizi görsün dediğin ürün en çabuk eskiyen üründür. Biraz daha orta kalite veya üst kalitelerde, özellikle kovada, sobanın ömrünü uzatmak için kovanın kaliteli olması lazım. Bizim vatandaşımız kova deliniyor onunla sobayı kullanmaya devam ediyor. Soba yıpranıyor bu sefer diyor ki soba çabuk delindi, sen özen göstermedin. Üreticinin veya satıcının sorunu değildir. Sen para verip milli servettir gözüyle bakıp korumadığın, ürüne göstermediğin özenin sonucudur o” diye konuştu.

Zorunlu kış lastiği uygulamasında sona gelindi Haber

Zorunlu kış lastiği uygulamasında sona gelindi

Edirne’de ticari araçlar için geçerli olan zorunlu kış lastiği uygulamasında sona gelindi. 1 Aralık 2023 tarihinde başlayan zorunlu kış lastiği uygulaması 1 Nisan’da sona erecek. 1 Nisan’a sayılı günler kala lastikçiler de hazırlıklarına başladı. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan sanayi esnafı lastik dükkânı işletmecisi Erkan Genç, havaların ısınmasıyla bireysel sürücülerin lastiklerini değiştirmeye başladığını belirterek; “Kış lastiği zorunluluğu olan ticari araçlarda 1 Nisan’a itibariyle lastik değişimlerine başlayacağız. Bireysel kullanıcılar değişimlerine başladığı için 1 Nisan’da sıkışmayacağız” dedi. “HER ŞEY MEVSİMİNDE GÜZEL” Zorunlu kış lastiği uygulamasının neden gerekli olduğu hakkında açıklamalarda bulunan Erkan Genç, “Her şey mevsiminde güzel dedikleri laf çok doğru bir laf. Kışın kış lastiği uygulamasında insanların daha güvenli seyahat edebilmesi için ve aracından daha iyi performans alabilmesi için oldukça önemli. Kış lastiği takmayan sürücüler trafiğe neden olabiliyor. Önünüzde duran bir arabada kış lastiği olmadığında o gidemediği için siz de orada kalmak durumunda kalıyorsunuz. Kış lastiği takmak için illaki yerde kar olması gerekmiyor. Kış lastiği demek sadece kar üzerinde gidebilen bir lastik değil. Soğuk hava koşullarına da uyumlu bir lastik demek. Kışın kış lastiği, peki ya yaz lastiği? Bu ne demektir? Yaz aylarında aracınızın performansı yaz lastiği taktığınız zaman bir o kadar daha artar. Aracınız yorulmaz. Aracınızın yakıtı 2-3 puan düşer. Yaz lastiği arabanın rahat gitmesini ve güvenli bir sürüş sağlar” ifadelerine yer verdi. “BİZ 4 MEVSİM LASTİKLERİ ÖNERMİYORUZ” Uzun yol yapmayan müşterilerin 4 mevsim lastiğini tercih ettiğini vurgulayan Genç, “Çok uzun yol yapmayan müşterilerimiz 4 mevsim lastikten yana ama biz 4 mevsim lastikleri önermiyoruz. 4 mevsim lastik var ama başarılı mı değil mi tartışılır. Kullanıcıların bazıları yaz aylarında araçta ses yaptığını söylüyor. Kış aylarında ise aracın tutunmadığını söyleyenler de oluyor. O yüzden ben müşterilerime 4 mevsim lastikleri önermiyorum. İşte biz o yüzden her şey her şey mevsiminde güzel diyoruz” şeklinde konuştu. “1 NİSAN’DA SIKIŞMAYACAĞIZ” Kış lastiği zorunluluğunun kalkmasıyla yoğunluk oluşmayacağına değinen Genç, “Kış lastiği zorunluluğu 1 Nisan itibariyle bitiyor ama şu anda hava koşulları da yaz gibi olduğundan çoğu insan lastiği yıpranmasın diye yaz lastiğine geçmeye başladı. Kış lastiği zorunluluğu olan ticari araçlarda da 1 Nisan’a itibariyle lastik değişimlerine başlayacağız. Bireysel kullanıcılar değişimlerine başladığı için 1 Nisan’da sıkışmayacağız” dedi. MERT ERİŞKİN

“Önümüze gelen vitamini kullanmamalıyız” Haber

“Önümüze gelen vitamini kullanmamalıyız”

Ekuklu, bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dengeli beslenmeyle düzenli uykunun yeterli olduğunu ifade etti. Özel bir hastalığı ya da vitamin emilimiyle ilgili rahatsızlığı bulunmayan kişilerin sağlıklı beslenmeyle ihtiyaç duyduğu tüm vitaminleri besinlerden aldığına işaret eden Ekuklu, "Kış aylarında bulaşıcı hastalıklarla mücadelede C vitamini zengini besinlere biraz ağırlık verilebilir. Bunun yanında yeterli sıvı tüketimi ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli. Bunun dışında içeriği bilinmeyen, internetten alınan, 'bağışıklık sistemini güçlendiriyor' diye her önümüze gelen vitamini kullanmamalıyız." dedi. Ekuklu, sağlığa destek amacıyla kontrolsüz kullanılan vitaminlerin yarardan çok zarar verebildiğine dikkati çekti. Vitaminlerin de ilaçlar gibi hekim kontrolünde kullanılması gerektiğini anlatan Ekuklu, şunları söyledi: "En tehlikelisi hiç kontrolü olmayan, tamamen kulaktan dolma bilgilerle internet üzerinden takviyeler almak. Artık bu dünyanın sorunu haline geldi, internetten her şey satılıyor. Bunların altına övgü dolu sözler yazılıyor. 'Her derde deva' diye yazılıyor. Böyle bir şey akılla açıklanamaz. Bir bitkiyi çiğnemek, bir ürünü kullanmak her derde iyi gelseydi bu kadar insan niye hastalansın, tıp neden bu kadar ilerlemeye çalışsın. Öyle olsa bu ürünlerden insanlara verilirdi, Kovid'e de yakalanmazdık, kanser ya da diğer hastalıklar da olmazdı." - "İlaçla zehri ayıran dozudur" Ekuklu, bilimsel olarak faydaları kanıtlanmış destek ürünlerinin hekim kontrolüyle kullanılabileceğini dile getirdi. Bilinçsiz kullanılan vitamin ve benzeri ürünlerin sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkati çeken Ekuklu, şunları kaydetti: "Alınan her ürün midede emildikten sonra karaciğere ve böbreğe gidip oradan dışarı atılıyor, atılmak zorunda. Atılmazsa vücutta birikir o bir problem. Atılacaksa bunu çoğunlukla karaciğer parçalıyor. Dolayısıyla karaciğer ve böbrek bu ürünlere doğrudan maruz kalıyor. Bu organlar başta olmak üzere her şeye zarar verebilir. Tansiyonu yükseltebilir. Kanınızı sulandırabilir, basit bir kanama durdurulamaz hale gelir. 'Bitkiler ilaç yapımında kullanılıyor' deniyor. Ancak o bitkiler kontrollü ve belli bir dozda kullanılıyor. İlaçla zehri ayıran şey dozudur. Tıpta kullanılan maddeler zehir etkisi yapmaması için belirli bir doza kadar verilir." Ekuklu, en basit ilacın bile dozundan fazla alınması durumunda olumsuz etkilerinin olacağını belirterek, "Onun için her ilacın yaş gruplarına göre dozu var. O yüzden bilmeden, kulaktan dolma bilgilerle yola çıkarsak kaş yapalım derken göz çıkartırız." dedi.

Antifriz ve kış bakımı uyarısı! Araç sahipleri dikkat! Haber

Antifriz ve kış bakımı uyarısı! Araç sahipleri dikkat!

Havaların soğumasıyla birlikte Edirne’de kış kendini iyice göstermeye başladı. Antifriz ve kış bakımını yaptırmadığınız aracınız hem ekonomik kayıplara hem de potansiyel kazalara neden olabilir. Gündelik yaşantımızda sıkça kullandığımız araçların düzenli bakımı, kış mevsimine uygun şekilde yapılmazsa hem ekonomik kayıplara hem de potansiyel kazalara neden olabilecek olumsuz durumlarla karşılaşabiliriz. Sanayi esnafı Ercan Carus, kış aylarında özellikle soğuk havalarda araç bakımının önemini vurgularken, özellikle antifriz seviyesinin düzenli olarak kontrol edilmesinin büyük bir önem taşıdığını belirtti. “BAKIMLAR EKSİKSİZ YAPILMALI” Araç bakımları hakkında bilgi veren Carus, “Araçların kışa hazırlanması için antifriz sıvılarının tamamlanması gerekiyor. Antifrizin belirli bir derecesi vardır. Bu derece – 25 derece olmak zorundadır. Bu sıvı konulduktan sonra kışın sıvı sistem olarak motorun içerisinde duracaktır. Kışlık bakımlarımızda bujiler ve bujileri çalıştıran kablolar oldukça önemlidir. Bunların gözden geçirilmesi gerekiyor. Bozuk kablo, çatlak bujilerin değiştirilmesi lazım. Değiştirilmediği taktirde aracın çalışmamasına neden olur. Cam silecekleri, akü bakımı, kayış kontrollerinin de eksiksiz bir şekilde yapılması gerekir. Bu saydığımız bakımlar yapıldığı zaman aracınız kışa hazırdır” dedi. “BAKIM YAPILMAYAN ARAÇ SAHİBİNDEN ÖCÜNÜ ALIR” Araç bakımlarının ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Carus, “Güvenli seyahat için aracınıza güvenli yakıt almak zorundasınız. Sabahları çalıştırmak için yakıtın donmaması lazım. Eğer mümkünse sabah araçlarınızı çalıştırdığınızda mutlaka aracınızı bir dakika bekleyin, hemen hareket etmeyin. Motorun içerisindeki yağın dolaşımı tam gerçekleşsin, vites kutusundaki yağlar tam yerine gelsin. Vites kutusu aracın viteslerinin geçmesini sağlar ve aracı yürütmeye sağlar. Mutlaka her Kasım ayı geldiğinde akla araç bakımlarının gelmesi şart. Bunlar belirli bir para karşılığı yapılır ama bakım ihmal edilmez. Bakım yapılmayan araç mutlaka sahibinden öcünü alır” ifadelerine yer verdi. “BAKIM ÜCRETLERİ 3 BİN TL’DEN BAŞLIYOR” Bakım ücretlerine değinen Carus, “Otomobillerde benzin ve dizel olarak ayrılır ama maliyetleri genel olarak aynıdır. Bugün bir bakım 3 bin TL ile 5 bin TL arasında değişiyor. Bugün bir antifriz 350 TL, 200 TL’de değişim ücreti var toplamda 550 TL sadece antifriz değişimi oluyor. Bunun yanında buji ve kablolar ortaya çıkarsa bakım ücretleri 3 bin TL’nin altında değil. Bu bakımları yılda bir defa yaptırmak zorundayız” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.