TUNCA’NIN BİTMEYEN KİRLİLİĞİ
Edirne, tarihi eserlerinin yanı sıra merkezinden geçen Arda, Tunca ve Meriç nehirleriyle bilinen bir şehir. Kentin belediye logosunda dahi temsil edilen nehirleri, tarih boyunca Edirne’de yaşayanların sosyal hayatlarını etkilemiş, şehrin en önemli unsurları haline gelmişler. Ulaşım ve ticaret yolları olarak kullanılmasından taşkınlarına kadar kent tarihine geçen olayların yaşandığı nehirler, günümüzde de kentliler ile yurt içi ve yurt dışından gelen turistlerin uğrak noktası konumunda.
Bu 3 nehirden biri de Tunca nehri. Nehir, Sarayiçi bölgesini adeta küçük bir ada oluşturarak sararken, kent merkezi ile Karaağaç’ı birleştiren tarihi Ekmekçizade Ahmet Paşa (Tunca) Köprüsü’nün altından geçerek Meriç nehri ile birleşiyor. ‘Edirne’nin gerdanlıkları’ olarak anılan tarihi köprülere eşlik eden Tunca nehrinin günümüzdeki görüntüsü ise doğaya duyarsızlığı gözler önüne seriyor.
Hava sıcaklıklarının arttığı yaz mevsiminde özellikle nehir çevresinde bulunan ağaçların gölgesinde zaman geçirenlerden, amatör olta balıkçılarına kadar yurttaşları ağırlayan nehir, insan eliyle atılan plastik ve cam atıklarla dikkat çekiyor. Yurttaşların yoğun olarak kullandığı bölgelerde doğaya zararlı atıkların yoğunluğu da artarken; Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, yurttaşları kentin en önemli değerleri olan nehirlere sahip çıkmaya davet etti.
“HERKESİN DUYARLI OLMASI GEREK”
Eren, Tunca nehrinde yaşanan kirliliğin yıllardır devam ettiğini belirterek; “Tunca nehrinin bugünkü görüntüsü aslında yeni değil. Senelerdir yurttaşların uğrak noktası olan bölgede, nehir suyuna ve kıyısına atılan doğaya zararlı atıklar günümüzde de dikkatimizi çekmeye devam ediyor. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak bizler, senelerdir kentteki Plastiğe Hayır Platformu ve Edirne Kent Konseyi gibi oluşumlarla nehir kıyılarında gönüllü olarak temizlik etkinlikleri düzenledik. Fakat her ne kadar gönüllüler olarak zaman zaman çöp toplama etkinliği yapsakta herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ÖZELLİKLE PLASTİK ATIKLAR ÇOK ZARARLI”
Tunca nehrine ve kıyısına atılan özellikle plastik atıkların nehre ve içinde yaşayan canlılara zarar verdiğini söyleyen Eren; “Plastiğin doğada yıllarca kalarak insan, hayvan ve her türden canlıya zararlı olduğunu artık herkes biliyor. Buna rağmen tek kullanımlık, ambalajlı tüketimin çok daha yaygınlaşması, olumsuz etkilerinin yüz yıllarca gelecek nesillere de kirli nehirler, bozulmuş doğal dengeler olarak aktarılmasına neden oluyor. O halde çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız en önemli miras, yaşanabilir, temiz bir çevre olmalıdır” dedi.
“ATIKLAR TEMİZLENMİYOR, SU AKIŞI ARTTIKÇA SÜRÜKLENİYOR”
Eren, Tunca nehrindeki kirliliğin zaman zaman ortadan kalktığını belirterek; “Tunca nehrindeki kirlilik zaman zaman ortadan kalkıyor. Fakat bu durum sorunun çözüldüğünü göstermiyor. Nehrin debisi yükseldikçe, su akışının artmasıyla birlikte mevcut atıklar sürüklenerek gidiyor. Böyle durumlarda nehrin temizlendiğini düşünsek de aslında atıklar suya karışmış, farklı bölgelere sürüklemiş oluyor. Nehir yüzeyinde görülen yeşil yosun tabakası ise suların ısınmasıyla oluşan su altı canlılarıyla ilişkili bir oluşumdur ve kirlilik değildir ve kaldırılmamalıdır. Vatandaşlar olarak nehir kıyılarını kullanırken daha dikkatli olmalı ve kentimizin doğal değerlerini korumaya devam etmeliyiz” sözlerine yer verdi.
“NEHİRLERİMİZİ KORUYALIM”
Edirne’nin tüm kurumlarının halkla birlikte nehirlerini en doğal haliyle koruması gerektiğini vurgulayan Eren; “Edirne, tarım topraklarını çoğunlukla nehirlerinden suluyor ve yurttaşlarımız yaz, kış demeden sosyal hayatlarını bu nehirlerin kıyılarında geçiriyorlar. Yurt içi ve yurt dışından gelen turistlerin de yoğun olarak uğradığı, kent için en önemli değerlerimizdendir nehirlerimiz. Tüm yurttaşlarımızı nehir kıyılarımızı kullanırken dikkatli olmaya, çıkan atıkları yanlarına alarak alanda bırakmamaya ve kıyılarımızı korumaya davet ediyorum” diye konuştu.
Uğur AKAGÜNDÜZ