Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kazı

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Kazı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kazı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Perinthos Antik Kenti'nde Ortaya Çıkarılan Tiyatroda, Heykel ve Mezar Bulundu Haber

Perinthos Antik Kenti'nde Ortaya Çıkarılan Tiyatroda, Heykel ve Mezar Bulundu

Marmaraereğlisi ilçesi Bayraktepe mevkisindeki Perinthos Antik Kenti'nin ortaya çıkarılması için 2021 yılında başlatılan kazı çalışmaları sürüyor. Kentin tepe kısmındaki 1,5 kilometre uzunluğunda 500 metre genişliğindeki alanda bulunan kalıntılar arasında Trakya'nın en büyüğü olduğu belirtilen tiyatro, ortaya çıkarıldı. Kazı Başkanı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Koçel Erdem, çalışmalara 2022 yılından itibaren tiyatro bölümüne odaklandıklarını belirtti. Buradaki kazıların sürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Erdem, "Ancak çok büyük bir antik kentten söz ediyoruz. Burası 'Trakya Eyaleti'nin başkenti. Trakya'nın en önemli, sadece Türkiye Trakya'sı değil, bütün Antik Trakya'nın en önemli antik kentlerinden biri. Hakimiyet alanı çok geniş bir alana yayılıyor. Teritoryumu ve iki büyük limanı, nekropol alanları ve akropolis kısmı yani büyük tapınakların kamu yapılarının bulunduğu ve tiyatronun da bulunduğu kısım. Ayrıca aşağı şehir kısmı mevcut. Aşağı şehir de bugünkü modern yerleşim. Dolayısıyla çok büyük bir antik kent" diye konuştu. 'BU BOYUTTA BİR YAPI İÇİN ÇOK DAHA FAZLA SAYIDA İŞ GÜCÜNE İHTİYACIMIZ VAR' Çalıştıkları alanın Trakya'nın tek bilinen tiyatrosu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem, "Anadolu'nun büyük tiyatrolarıyla yarışacak, boy ölçüşebilecek kadar büyük. 140-110 metrelik ölçüleriyle oldukça heybetli ve her ne kadar oturma sıralarına ait taşlar yerinde olmasa da eksi 5 metrede biz bunlara ulaştık. Şimdi bu demek ki tiyatro üzerinde 5-6 metrelik bir dolgu var. Bu dolguyu kaldırmak durumundayız. Sahne binasından başladık ve sahne binasının ortaya çıkartılması için. Ancak dolgunun çok dikkatli kaldırılması gerekmekte. Çünkü bu sene mesela çok farklı buluntular geliyor. Heykel parçaları, mimari süsleme parçaları, sahne binasına ait çok özenilmiş süsleme parçaları, freskler, renkli mermerler. Ve yine hemen eksi 1 metrede bir heykel buluntumuz ve bir mezar var. Tekil bir mezar. Tabii bütün bunları çok dikkatli kazmak gerekiyor. Buluntuların kaybedilmemesi açısından. İş gücü, insan gücüyle yapılan bir iş bu. Dolayısıyla bu kadar büyük bir alanı çok fazla sayıda işçiyle ancak daha hızlı kazabiliriz. Ama özellikle şunu belirtmek gerek. Yani hız önemli değil. Hızlı kazıp açığa çıkarmak önemli değil. Buluntu kaçırmamak önemli. Ama bu boyutta bir yapı için çok daha fazla sayıda iş gücüne dolayısıyla işçiye ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Erdem, 20'si öğrenci, 60'ı işçi 80 kişiyle kazı çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, "Ama bu boyutlu bir yapı için o da yeterli değil. Daha çok hızlanması için, daha çok desteğe, maddi desteğe ve iş gücüne, işçiye ihtiyacımız var" dedi. Prof. Dr. Erdem, çok dikkatli çalıştıklarını söyleyerek, "En az 150 veya üzerindeki işçi sayısıyla bu alanlar daha hızlı açılabilir. Desteklerimiz var tabii ki. Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere. Bu sene Kültür Bakanımızın Geleceğe Miras Projesi kapsamındaki desteğini umut ediyoruz. Bunun dışında geçen senelerde Türk Tarih Kurumu destek vermişti. Ve tabii ki üniversitemiz Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projesi biriminin destekleri var. Bunun dışında çeşitli kamu kuruluşlarının, çeşitli firmaların destekleri var. Esas destek de belediyemizden. Ancak bu destekler kentin tümünü, antik alanların hepsini açmak için tabii ki yeterli değil. Yine kazısını sürdürmekte olduğumuz tiyatro bazında konuşursak çok daha fazla işçiye ihtiyacımız var ve daha çok desteğe ihtiyacımız var" diye konuştu. 'TURİZM AÇISINDAN ÖNEMLİ BÖLGE OLACAK' Kazıda konuk uzmanlar ve bilimsel ekibin 40 kişiyi bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem, "Bu ekip içerisinde jeofizik çalışmaları yapan hocalarımız var. Mimari belgelemeler yapılıyor. Su altı araştırmaları yapılıyor. Antropolojik incelemeler, hayvan kemikleri incelemeleri ve restorasyon işlemleri de uzmanlarımız tarafından yapılıyor. Kazı tamamen bittiğinde bölge, turizm açısından önemli bir bölge olacak. Antik kentin tamamının ortaya çıkartılması tabii ki çok büyük zaman alacak. Ama yapı bazında, örneğin çalışmakta olduğumuz tiyatronun ortaya çıkartılması bile büyük ses getirecektir. Trakya'mız tarımıyla, sanayisiyle ön planda, neden turizmiyle ön planda olması. Dolayısıyla bu tür bir yapının, bir antik kentin de bir prestij yapısının ortaya çıkartılması insanlarımız üzerinde çok olumlu bir etki yaratacağını düşünüyorum ve hem kültürel hem de turizm anlamında da büyük ses getireceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Edirne Mevlevihanesinde kazı çalışmaları başladı Haber

Edirne Mevlevihanesinde kazı çalışmaları başladı

Edirne Valisi Yunus Sezer'in, geçmişte Konya mevlevihanesinden sonra inşa edilen, Balkanlar'a da hizmet eden ancak günümüze ulaşmayan mevlevihanenin inşasına başlanması talimatı sonrası arşiv kayıtları üzerinden rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlandı. Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun tesciliyle Muradiye Camisi bahçesinde Edirne Müze Müdürlüğü ve Edirne Özel İdare ekiplerince kazı çalışmalarına başlandı. Kazıdan çıkan veriler ışığında restorasyon projesi hazırlanacak. - Edirne Mevlevihanesi Tarihi kaynaklara göre 2. Murat tarafından 15. yüzyılda Muradiye Cami Külliyesi'nde caminin kuzeyine yaptırılan ahşap mevlevihane; tekke binaları, harem dairesi, semahane, dede odaları ve kütüphaneden oluşuyordu. Mevlevi dervişlerinin, öğrencilerin ve misafirlerin yemek ihtiyacının karşılandığı imarethanede ise cami minaresinin gölgesinin düştüğü yere kadar olan evlere her gün ekmek, perşembe günleri de pilav ve zerde ikram edilirdi. Edirne Mevlevihanesi, 1925 yılında bir süre ilkokul olarak hizmet verdi, ardından Trakya Umumi Müfettişi General Kazım Dirik tarafından yıktırıldı. Caminin haziresinde mevlevihanenin ilk şeyhi Celalettin Çelebi, ikinci şeyhi Cemaleddin Çelebi, tekke şeyhlerinden Mehmet Arif Dede, Osman Dede, Şair Neşati Dede, Seyyid Mahmut Dede, Mehmet Emin Dede, Ali Eşref Dede, son şeyh Süleyman Dede'nin mezarları yer alıyor.

HERA'NIN ŞEHRİ’NDE KAZI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR Haber

HERA'NIN ŞEHRİ’NDE KAZI ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Karaevli Mahallesi'ndeki kazılarda farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan "Hera'nın Şehri’nde Trak uygarlığının günlük yaşamına ait eşyalar, mezarlar ve çeşitli eserler gün yüzüne çıkarılıyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi Arkeolojik Araştırmalar Ofisi Koordinatörü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik, Şehri Antik Kenti'nde 2000 yılında başlayan kazı çalışmalarının sağlık ve kült merkezlerinde devam ettiğini söyledi. Türkiye'nin medeniyetlerin beşiği olduğunu vurgulayan Atik, büyük bir medeniyete sahip Traklar'ın kökenlerinin halen araştırıldığını kaydetti. Kentin turizme kazandırılması için ören yeri projelerinin olduğunu anlatan Atik, "Kazı alanından çıkarmış olduğumuz buluntuları halkımızla ve dünyayla paylaşacağız. Dijital anlatımları olan tanıtım binasında gelen ziyaretçilere Traklar'ın hayatı, yaşamları ve kazı alanından çıkartılanlar anlatılacak."diye konuştu. Atik, kazı çalışmalarının yıl sonuna kadar devam edeceğini de belirtti. -Hera'nın Şehri Antik Kenti hakkında Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre, Tekirdağ'a 10 kilometre uzaklıktaki antik yerleşimde Milattan Önce (MÖ) 2000'den Milattan Sonra (MS) 1200'lü yılların sonuna kadar iskan edildiği kazı çalışmalarındaki bulgulardan elde edildi. Bugüne kadarki kazılarda taş el baltaları, el yapımı pişmiş toprak kaplar bulundu. Höyük şeklindeki yerleşimin akropolünde sürdürülen kazı çalışmalarında da MÖ 6'ncı yüzyıldan, MS 1'inci yüzyıla kadar kültür katlarının gün ışığına çıkması sağlandı. MÖ 8'inci yüzyılda Samos (Sisam) Adası'ndan çok sayıda kolonistin şehre yerleştiği biliniyor. Yerleşimde ele geçen sapan taşları MÖ 6'ncı yüzyıldaki Pers istilası döneminden kalma silah olduğu ortaya çıkarıldı. Siyah ve kırmızı Figürlü kaplar ve Kerch vazolarının ise MÖ 5 ve 4'üncü yüzyıllarda Yunanistan ve bilhassa Attika Yarımadası ile olan ilişkileri belgelediği ortaya konuldu. Tunçtan ok uçları, damgalı amphora kulpları ve Helen sikkeleri de şehrin bir liman kenti olarak klasik ve Hellenistik devirlerde Yunanistan ve Ege adalarıyla olan ticari ilişkilere işaret etti.

Çakırlar’dan saray kazılarına ziyaret: “KAÇIRILAN PARÇALAR SERGİLENEBİLİR” Haber

Çakırlar’dan saray kazılarına ziyaret: “KAÇIRILAN PARÇALAR SERGİLENEBİLİR”

İYİ Parti önceki dönem Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığı'na devredilmesinin ardından restorasyonu hızla devam eden Edirne Sarayı’nı (Saray-ı Cedid-i Amire) ziyaret etti. Çakırlar, Osmanlı padişahı 2’nci Murad döneminde 1450 yılında yapımına başlanan ve Fatih Sultan Mehmet döneminde tamamlanan Edirne Sarayı’nda devam eden kazılarla ilgili Batı Ekspres’e konuştu. 2022 yılında Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığı'na devredilmesinin ardından 2023 yılında başlayan kazı çalışmalarını ziyaret ederek inceleyen Çakırlar, günümüze ulaşan Cihannüma Kasrı, Adalet Kasrı, Kum Kasrı, hamam ve mutfağı ile saray giriş kapısının bir bölümü ile kaybolan diğer kısımların ayağa kaldırılması için gerçekleştirilen çalışmaların önemine dikkat çekti. “İYİ BİR EKİP VAR” Çakırlar, Edirne Sarayı’nın ihyasından ümitli olduğunu belirterek; “Edirne Sarayı’nda uzun yıllardan beri küçük çaplı kazılar yapılıyordu ama divan hikâyesine dönmüştü. Kazılar, Milli Saraylar Başkanlığı’na devredildiğini öğrendikten sonra çalışmaları yerinde gördüm. İyi bir ekip var ve Edirne Sarayı’nın ihyasından ümitliyim” ifadelerini kullandı. “NAMAZGÂHLI ÇEŞME RESTORE EDİLİYOR” Edirne Sarayı’nın namazgahlı çeşmesinde de restorasyon çalışmasının başlatıldığını söyleyen Çakırlar; “2016 yılında ziyaretim sırasında incelediğim namazgâhlı çeşmenin restorasyonuna başlanması, kazıların çok ciddiye alındığını gösteriyor. Sarayın Babüssaade kapısı çevresindeki kazılar da fevkalade devam ediyor” dedi. “HAS BAHÇE’NİN DEVREDİLMESİ ÖNEMLİ” Çakırlar, Edirne’nin en önemli yeşil alanlarından biri olan ve tarihi ve doğal sit alanı olarak tescil edilen Has Bahçe ile ilgili de konuşurken; “Bundan sonraki süreçte Has Bahçe’nin de Milli Saraylar Başkanlığı’na devredilmesi çok önemlidir. Ayrıca istimlak edilecek yeni alanlar olduğunu öğrendim. Bunlar, Edirne Sarayı’nın ihyası için başlatılmış güzel çalışmalardır. Edirne Sarayı’nın ihya edilmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş travmasının da unutturacaktır” sözlerine yer verdi. “YURTDIŞINA KAÇIRILAN PARÇALAR GETİRİLEBİLİR” Edirne Sarayı’nın ihyasının yanı sıra içinden birçok parçanın da alınarak yurt dışına kaçırıldığını söyleyen Çakırlar; “Edirne’deki savaşların sonucunda saraydan bazı parçalar yurt dışına kaçırıldı. Bu parçaların geri getirilmesi için çalışma da başlatılabilir. Çünkü onların da ihya edilen sarayda gösterilmesi, yapılan çalışmaların değerini daha da artıracaktır” dedi. “HİZMET ETMEK İÇİN MİLLETVEKİLİ OLMAK GEREKMİYOR” Amacının, Edirne kültürüne hizmet olduğunu belirten Çakırlar; “Benim amacım; Edirne’nin kültürüne hizmet etmektir. Bunun için insanların milletvekili olması gerekmiyor. Milletvekili değilken bile böyle bir misyon üstlendim. Hangi partiden olursa olsun seçilen milletvekili arkadaşlarımız da Edirne Sarayı’nın ihyası için gayret sarf etmelerini dilerim” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.