Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Karaağaç

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Karaağaç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Karaağaç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Edirne’de Karaağaç Acı Biberinin Kurutma Süreci Başladı Haber

Edirne’de Karaağaç Acı Biberinin Kurutma Süreci Başladı

İsmini yetiştirildiği mahalleden alan Karaağaç acı biberinin fideleri mayıs ayında toprakla buluşturuldu. Yaklaşık 3 aylık olgunlaşma döneminin ardından toplanan biberler, ipe dizilerek gölgede kurumaya bırakıldı. Üretici Tunahan Ule, ata tohumundan üretilen patentli biberi özenle yetiştirdiklerini söyledi. Bu yıl aşırı sıcaklar nedeniyle biberin geç olgunlaştığını belirten Ule, "45 dereceyi bulan sıcaklar oldu. Biberimizi yaklaşık 20 gün geç topladık, strese girdi. Ata tohumu olduğu için çok nazik bir biber. Çok çabuk strese giriyor, hastalanabiliyor." dedi. Ule, biberin gölgede kurutulmasının önemli olduğunu, 1 ton yaş biberden 70 kilogram kuru biber elde ettiklerini dile getirdi. Biberin sosunu da hazırladıklarını ifade eden Ule, "Birinci kırımda biberlerimizi yeşil topluyoruz kurutmak için. Şimdi ikinci kırımda acı sos yapmak için kırmızı olarak toplayacağız. Acı sosu hazırlarken de 1 ton acı biberin içine 250 kilogram kapya biber koyuyoruz acısını azaltsın diye. Çok güzel bir acı sos elde ediyoruz. Kuru biber bol kızgın yağda 6-7 saniye karıştırılarak kızartılıyor. Tava ciğerin, köftenin, çorbanın yemeklerin yanında tercih edilebilir. İnsanın midesini rahatsız etmeyen tatlı bir acı." diye konuştu. Bu yıl yaş biberin kilogramı 85 liradan satılırken, kuru biberin kilogramının ise 1300 liradan satılması bekleniyor.

Dikkat! Soyunma odasında “beygir” var Haber

Dikkat! Soyunma odasında “beygir” var

Yetkililerin gençleri sosyal aktivite yapmaları için yönlendirdiği ve devletin birçok dezavantajlı mahallelere spor tesisi kazandırmaya çalıştığı günümüzde, hazır olan futbol sahasının soyunma odalarında at bakılıyor. Edirne’nin Karaağaç Mahallesi’nde bulunan Zafer Tangör Futbol Sahasının kötü görüntüsü çevredeki vatandaşların tepkisine yol açıyor. Geçtiğimiz yıllarda Karlıova Spor Kulübü’nün maçlarını oynadığı futbol sahasının etrafındaki çitler sökülüp soyunma odaları talan edilmiş durumda. İçerideki lavaboları, kapıları ve çerçeveleri sökülmüş durumda olan soyunma odalarında son günlerde at bakılmaya başlandı. Soyunma odalarında at bakılması için yetkililerin herhangi bir girişimde veya uyarıda bulunmaması ise mahalle sakinlerinin tepkisini çekmiş durumda. At sahibini birçok kez uyardığını söyleyen Karaağaç Mahalle sakinlerinden Fuat Akaret; “Zafer Tangör Futbol Sahasının yakınında oturuyorum. Sahanın buraya yapıldığı zaman, gençler spor yapacak diye çok sevinmiştim. Fakat önce etrafındaki çitleri söktüler, daha sonra soyunma odalarının kapı ve çerçevelerini söktüler. Şimdi de içeride at bakmaya başladılar. Atın sahibini birçok kez uyardım ama dinlemedi. Hazır olan bir spor tesisi yok olma aşamasında. Yetkililerin bir an önce burasını onararak gençler için spor yapılabilir hale getirmesini ümit ediyorum. Umarın en kısa sürede bu kötü görüntüden kurtuluruz” dedi. ŞENER ŞENTÜRK

Orta Çağ Sanatı ‘Sangin’i Yeniden Üretti Haber

Orta Çağ Sanatı ‘Sangin’i Yeniden Üretti

Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden Doç Dr. Kerem İşcanoğlu, Orta Çağ Sangini’nin teknik ve yerli imkanlarla tekrar üretebileceğine dikkat çekmek amacıyla 30+1 eserden oluşan ‘Sangin Kalem’ sergisi açtı. Mimar Kemaleddin Salonu’nda sergilenen eserlerin tamamı İşcanoğlu’na ait. Sangin kalemin çoğunlukla Orta Çağ ya da Rönesans döneminde çok sıklıkla kullanılan bir resim tekniği olduğunu söyleyen İşcanoğlu, Sanginlerin yerini kuru pastellere bıraktığını söyledi. “ESERLERDE KULLANILAN SANGİN BOYAYI BEN ÜRETTİM” İşcanoğlu, eserlerde Orta Çağ Sanginini türetip kendisinin ürettiğini belirterek “Buradaki eserlerde kullanılan hiçbir malzeme satın alınmadı. Bunların hepsi aslında kendi ürettiğimiz Orta Çağ Sangini. O dönemin Sanginini yeni bir şekilde türetip, uygulama yaptık. Bir yıla yakın zamanımı aldı. Yapımında birçok yöntem denedim. En son bir versiyonunu elde ettim. Hem boyası yapıldı. Sonra bu boya ile uygulamalar yaptım. Bazıları işte yağla yapılan Sanginler yani Sangin ve yağ kullanılarak. Bazıları direkt kağıt üzerine Sangin boya. Bazıları da renkli Sanginler. Eski Sangin kalemlerle yapılmış çeşitli çizimler var” dedi. “MODELLER SINIFTAN İZLENİMLER” Sergide bulunan çalışmaların hiçbirinde model kullanmadığını sınıftan izlenimler ile yola çıktığını söyleyen İşcanoğlu; “30 tane eser artı bir tane de büyük eser var. Hepsi bana ait. Bu kişisel bir sergi. Modellerde aslında sınıfta izlenimler. Sınıfta duran öğrencilerin çalışmaları. Mesela birisi çalışırken çizmişim ya da birisi sınıfta otururken çizmişim ama hiçbiri model değil. Buradaki çalışmalardan hiçbirisi modelden yapılmadı” dedi. “AMAÇ ORTA ÇAĞ SANGİNİ’NİN TEKRAR ÜRETİLEBİLİR OLDUĞUNU GÖSTERMEK”            Sangin kalemin yeniden varlığını duyurmak istediklerini ifade eden İşcanoğlu “Sergimizin amacı Orta Çağ Sanginin tekrar üretilebilir olduğunu göstermek. Bunlar üzerinden de güncel çalışmalar yapılabildiğini göstermek istedik. Sangin kalemin yeniden varlığını duyurmak, unutulmuş bir kalemi yeniden gün yüzüne çıkarmak istedik. O tonda kalemler var ama bizim bildiğimiz klasik Sanginler değil. Klasik sangin bu gördüğünüz boyalar” diye konuştu. MERT ERİŞKİN

KARAAĞAÇ’TA DERS GİBİ TEMİZLİK Haber

KARAAĞAÇ’TA DERS GİBİ TEMİZLİK

Trakya Üniversitesi Plastik Sanatlar Topluluğu ve Plastiğe Hayır Platformu, Karaağaç Yerleşkesinde temizlik etkinliği düzenledi. Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılan tarihi tren garının bulunduğu yerleşkede düzenlenen etkinliğe Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlileri Doç. Kerem İşcanoğlu ve Begona Rodriguez Rueda ile öğrenciler katıldı. Karaağaç Yerleşkesini 3 bölüme ayırarak temizliğe başlayan akademisyenler ve öğrenciler, ilk etkinliklerinde yerleşkenin duvar kenarı bölgesi ile kuzey bölgesinde temizlik gerçekleştirdiler. Doç. Kerem İşcanoğlu ve Öğr. Gör. Begona Rodriguez Rueda, etkinlikte öğrencilere plastiğin doğaya zararlarını anlatırken; doğanın korunması için yapılması gerekenlerle ilgili bilgi verdiler. “ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİNDE BÜYÜK ÖNEMİ VAR” İşcanoğlu, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, plastik kirliliği ve küresel ısınma gibi sorunların tüm insanlığın problemi olduğunu belirterek; “Bu konuda ortak mücadele alanı oluşturmak ve farkındalık yaratmak çok önemlidir. Bu da öğrencilerin bu yaşlarda eğitilmesiyle ileriki kuşaklara aktarılır. İnsanlar sadece emek verdikleri şeylere değer verirler. Çöp atmama eğilimini yaratan şey aslında çöp toplama eğilimidir. Bu bakımdan öğrencilerin eğitiminde bu tarz sosyal projelerin çok büyük önemi var. Bugün dünyada ‘insanım’ demek için biraz daha farklı şeyler yapmak, doğa ve dünya için farklı özveriler göstermek çok hayatidir. Bugün biz de topluluk olarak hem, ‘Dünyanın yanındayız’ diyoruz, hem de, ‘İnsan olmak istiyoruz’ diyoruz. Temiz bir çevrede yaşamak için emek verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “SIFIR ATIK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ” Karaağaç Yerleşkesini temizlemek amacıyla 3 bölüme ayırdıklarını söyleyen İşcanoğlu; “Biz şu anda kuzey bölümünde temizlik yapıyoruz. Öncelikli bölge burasıydı. Daha sonra diğer 2 bölgede temizlik yapacağız. Bu temizliklere de bir yıl boyunca devam edeceğiz. Farkındalık yaratmak için de çeşitli bilgilendirme tabelaları ve grafikler hazırlayarak kampüsü çöpe ve izmarite karşı bilinçlendirmek amacıyla bir çalışma yürütüyoruz. Sıfır atıklı bir kampüs olması için elimizden geleni yapacağız” dedi. “İNSANLAR ÇÖPLERİNİ BURAYA ATMAMAYI ÖĞRENMELİLER” Rueda ise Karaağaç Yerleşkesinin önceki yıllara göre çok daha temiz olduğunu belirterek; “Buradaki görevlilerimiz çok çalışıyorlar ve çok güzel temizliyorlar. Fakat yerleşkenin etrafında yürüyüş yapan insanlar, çöplerini duvarın arkasına atıyorlar. Buradaki kafelerde zaman geçiren bazı insanlar bile çöplerini yerleşkenin içine atıyorlar. Buradaki görevlilerimiz her gün temizlik yapıyorlar. Fakat insanlar sürekli çöp atıyorlar. Bunu temizlemek aslında ne üniversitemizin görevi, ne de yerel yönetimlerin görevi. Bu tamamen bilinçsizlik. Plastik, hem doğa, hem de geleceğimiz için kötüdür. Görevlilerimiz de burasını her gün nasıl temizlesin? İnsanlar çöplerini buraya atmamayı öğrenmeliler” sözlerine yer verdi. Rueda, etkinliğin sonunda öğrencilere, plastik kullanımını azaltmaları amacıyla bez çanta hediye etti. UĞUR AKAGÜNDÜZ

KARAAĞAÇ, HOLLYWOOD OLUYOR Haber

KARAAĞAÇ, HOLLYWOOD OLUYOR

Trakya Üniversitesi ile Dr. Sadık Ahmet film ekibinin işbirliği ile düzenlenen etkinliğe ekip koordinatörü Tan Doğan Muzır ve film yapımcısı Muhammet Usta, öğrencilere filmin yapım, çekim aşamaları hakkında bilgilendirdi. Film Genel Koordinatörü Tan Doğan Muzır Edirne’yi çok sevdiklerini Edirne için çok şey yapmak istediklerini söyledi. TÜRKİYE’NEN EN BÜYÜK PLATOSU Tan Doğan Muzır, Edirne’de Türkiye’nin en büyük platolarının temelini atmak istediklerini ve Edirne’nin konum olarak da buna uygun olduğunu belirterek “Biz Edirne’yi çok sevdik. Edirne içinde çok şeyler yapmak istiyoruz burada. Kısmet olursa 2024 yılında Türkiye’nin en büyük platolarının temelini Edirne’de atmak istiyoruz. Bununla ilgili görüşmelerimiz de var, araziler bakıyoruz. Yakında inşallah bitmiş olacak ve 2024 yılında temelini atacağız” dedi. “PLATOLARDA ÖĞRENCİ YETİŞTİRELİM” Filmin ortak yapımcılarından Muhammet Usta ise Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu’na platoların içerisinde hem yetiştirilmek üzere hem de sektöre kazandırmak üzere öğrenciler almak istediklerini ifade ederek “Platonun yanında büyük bir Sinema Televizyon bölümü eğer siz ve YÖK Başkanımız da uygun görürse hem platoların içerisinde yetiştirilmek üzere hem de sektöre kazandırmak üzere bir sinema televizyon ve konservatuar temellerini Edirne’de atmak istiyoruz” diye konuştu. “EDİRNE AÇIK HAVA STÜDYOSU” Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu 7 yıl önce göreve geldiğinde bir film stüdyosu kurma hayalinin olduğunu ve Karaağaç’ta lokomotif tamir atölyelerinin buna uygun olduğunu belirterek şunları söyledi: “Edirne her şeyiyle bir açık hava amfisi ve açık hava amfisi olduğuna göre açık hava stüdyosu da olabilir. Bizim aslında hayalimiz vardı. Ben 7 yıl önce de göreve geldiğimde (Bir film stüdyosu kuralım. Hatta Karaağaç’ta lokomotif tamir atölyeleri var. Oranın tamiratını yaparsak burayı bir mini film stüdyosu yaparız. En son Cumhurbaşkanımız stratejide konuşurken burayı tamir edelim.  Bu sene biz sinema okuluna çevirelim, tiyatro bölümü olsun burada fotoğrafçılık bölümü açalım) dedim. 10 bin yıllık tarihi olan Edirne’nin güzelliklerini burada insanlara öğretelim.” MERT ERİŞKİN

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.