Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kadın

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Kadın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadın haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kadınlar Dikkat: Haber

Kadınlar Dikkat: "Bu Hastalıkta Erken Teşhis Yaşam Kalitesini Yükseltiyor"

Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, genellikle kadınları etkileyen lipödem hastalığı ile ilgili bilgiler verdi. Erken teşhisin, bireyin yaşam kalitesini yükselteceğini söyleyen Dr. Sarıkaya, şekerli gıdalar ve içecekler, kızartılmış ve işlenmiş yiyecekler, rafine karbonhidratlar ve alkolden kaçınılması gerektiğini vurguladı. Lipödemde doğru beslenme, tedavi sürecinin bir parçası olarak ele alınması gerektiğini belirten Dr. Sarıkaya, Teşhis için mutlaka kalp damar cerrahisine başvurulması gerektiğini kaydetti. Lipodemin genellikle kadınları etkilediğini söyleyen Dr. Sarıkaya, “Lipödem, genellikle alt ekstremitelerde yağ dokusunun orantısız bir şekilde birikmesiyle karakterize kronik bir durumdur. Genellikle kadınları etkileyen bu durum, sıvı tutulumu, ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Lipödemin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve hormonal faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Lipödem, genellikle alt ekstremitelerde yağ dokusunun orantısız bir şekilde birikmesiyle karakterize kronik bir durumdur. Genellikle kadınları etkileyen bu durum, sıvı tutulumu, ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Lipödemin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve hormonal faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir” dedi. Erken teşhisin önemli olduğunu ve yaşam kalitesini yükselteceğini belirten Dr. Sarıkaya, “Tatlılar, şekerli içecekler, meyve suları ve gazlı içecekler, patates kızartması, işlenmiş et ürünleri, fast food ürünler, beyaz ekmek, makarna, pirinç gibi yüksek glisemik indeksli gıdalar ve alkol, vücutta sıvı tutulmasına ve iltihaplanmanın artmasına yol açabilir. Lipödemde doğru beslenme, tedavi sürecinin bir parçası olarak ele alınmalıdır. İltihap önleyici, ödem azaltıcı ve dengeli bir diyet ile lipödem semptomlarının hafifletilmesi mümkündür. Tedavi süreci beslenme ve fizik tedavi egzersizler ile eş zamanlı götürülmesi önerilir. Lipödem düşük kalorili beslenme ve çok yoğun egzersiz durumlarına karşı dirençlidir. Lipödem teşhisi için mutlaka kalp damar cerrahisine başvurulması gerekmektedir. Tedavi teşhis sonrasında başlar. Lipödemde erken teşhis önemlidir. Sağlıklı yaşam kalitesini yükseltir” diye konuştu.  

Doç. Dr. Emre Özgü: “HPV Dünyada En Yaygın Görülen Virüs” Haber

Doç. Dr. Emre Özgü: “HPV Dünyada En Yaygın Görülen Virüs”

Her dört kadından üçünün hayatlarının bir döneminde HPV virüsü ile karşılaştığına dikkat çeken Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü “Çocuklarımızı aşılayabilirsek rahim ağzı kanseri, aşı ile engelleyebildiğimiz tek kanser türü olarak tıp literatüründe yerini alacaktır” dedi. Doç. Dr. Özgü 9 ila 15 yaş arasındaki tüm çocukların aşılanmasını tavsiye etti. Dünyada en yaygın görülen virüs olan HPV'nin yaklaşık 200 türü olduğunu ve bunların arasından yaklaşık 40 tanesinin de genital sistemde enfeksiyon oluşturabileceğini belirten Acıbadem Ankara Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emre Özgü “Tüm vücudumuzda gözlenebilen siğillerin sebebi olduğu gibi genital enfeksiyon yapan tipleri rahim ağzı kanseri olmak üzere yemek borusu, baş boyun, penis, vajina kanseri gibi birçok kanserin sebebi olarak bilinir. Bazı tipleri sadece siğil sebebi olabilirken bazı tipleri de kanser yapabilme potansiyeline sahiptir ama genel olarak biliyoruz ki birlikte dolaşmayı çok fazla severler o yüzden birinin mevcudiyetinde diğer tiplerin de olma ihtimali artar” dedi. HPV bulaşı için ten temasının şart olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özgü virüsün kabaca yüzde 95 oranında cinsel ilişki ile bulaştığını ifade etti. “HER HPV ENFEKSİYONU KANSER DEĞİLDİR” Her dört kadından üçü hayatlarının bir döneminde HPV virüsü ile karşılaştığını söyleyen Doç. Dr. Özgü “HPV vücuda girdikten sonra yüzde 80'i birinci senede, yüzde 90'ı da ikinci senede bağışıklık sistemi tarafından temizlenir. Temizlenmeyen yüzde 10 rahim ağzında değişiklikler yaparak rahim ağzı kanserine dönüşme ihtimalini barındırır. Her HPV enfeksiyonu kanser değildir. Tehlikeli olan HPV virüsü kapmak değil HPV'nin kronik enfeksiyon yaparak vücutta değişikliklere yol açmasıdır” diye konuştu. Rahim ağzı kanserini önlemede en etkili yöntemlerden birinin HPV aşısı olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özgü aşının bağışıklık sistemini güçlendirerek virüsü vücuttan daha hızlı atmayı sağladığını anlattı. Ayrıca HPV'nin hücresel bazda yaptığı değişikliklerin tarama yöntemleriyle erken tespit edilip, kanser oluşmadan önlem alınabileceğini sözlerine ekledi. “SMEAR TESTİ EN BAŞARILI KANSER TARAMA TESTİDİR” Tarama amacıyla kullanılan iki temel test olduğunu belirten Doç. Dr. Özgü “Bunlardan biri smear testi olarak bilinen PAP smear, diğeri de HPV DNA testidir. Smear testi şimdiye kadar keşfedilmiş en başarılı kanser tarama testidir. Diğer tüm kanser tarama testleri ile karşılaştırıldığında en üstün tespit oranına sahiptir” dedi. Doç. Dr. Özgü smear testinin rahim ağzında HPV'nin yaptığı hücresel değişiklikleri incelerken, HPV DNA testinin vücutta aktif HPV enfeksiyonunun olup olmadığını gösterdiğini söyledi. HPV testi daha erken dönemde pozitif sonuç verirken, smear testi HPV'nin hücresel değişiklikler yapıp yapmadığını değerlendirdiğini ve her iki testin de rahim ağzından alınan örneklerle yapıldığını dile getirdi. Bu iki testin birlikte yapılmasının rahim ağzı kanserini önlemede etkili olduğunu belirtti. “HER YIL JİNEKOLOJİK MUAYENE ŞART” Kadın sağlığı açısından, her yıl yapılan jinekolojik muayenelerin önemine işaret eden Doç. Dr. Özgü “Bu süreçte rahim ağzı kanseri için taramalar da yapılmaktadır. Devletin tarama programında 30-65 yaş arası kadınlara beş yılda bir HPV testi uygulanır; pozitif sonuç alınırsa, smear testi ile hücresel değişiklikler incelenir ve gerekirse hastalar uzmanlara yönlendirilir. Uluslararası kılavuzlar ise, üç yılda bir HPV ve smear testinin birlikte yapılmasını önerir” dedi. Bu testlerin HPV'nin vücutta oluşturduğu değişiklikleri erken aşamada tespit ettiğini; bununla birlikte diğer takip ve tedavi seçenekleri uygulandığında rahim ağzı kanserinin yüzde 100 engellenebilme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. “9 YAŞINDAN İTİBAREN ÇOCUĞUNUZU AŞILATABİLİRSİNİZ” HPV aşısında temel hedef kitlenin “9 ila 15 yaş arasındaki HPV ile karşılaşmadığı bilinen çocuklar” olduğunu belirten Doç. Dr. Özgü 11-13 yaş grubunda yüksek bir bağışıklık yanıtı alındığını aktardı. Tüm anne babalara bu aşıyı tavsiye eden Doç. Dr. Özgü “Bir baba olarak ben de kendi çocuğumun aşılanmasını planlıyorum. Aşılamayı sadece kız çocukları olarak düşünmeyin erkek çocukları da hem kendilerini hem de kız çocukları korumak için aşılanması gerekir” dedi. Doç. Dr. Özgü daha önce virüsle karşılaşıp karşılaşmadığı bilinmeyen kadınlarda da aşı uygulamasının yararlı olduğunu, o yüzden bir üst yaş sınırı olmadan tüm kadınların aşılanabildiğini dile getirdi. Çocukluk çağında iki doz aşı yeterli iken erişkin dönemde üç doz aşı uygulandığını anlattı. HPV aşısının tüm dünyada 66 ülkenin ulusal aşılama programı içinde olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Özgü “Umarım en kısa zamanda ülkemizde de aşılama programına alınır çünkü eğer çocuklarımızı aşılayabilirsek rahim ağzı kanseri, aşı ile engelleyebildiğimiz tek kanser olarak tıp literatüründe yerini alacaktır” diye konuştu.  

Edirne’de Kadınlar Sokakta; “Katillerden Hesap Soracağız” Haber

Edirne’de Kadınlar Sokakta; “Katillerden Hesap Soracağız”

Edirne Kadın Platformu, 4 Ekim Cuma günü İstanbul’un Fatih ilçesinde İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in Semih Çelik tarafından katledilmesinin ardından Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Saraçlar Caddesi’nde pankartlar ve dövizlerle gelerek kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı tepki gösteren platform üyeleri ve destekçileri, basın açıklamasında kadınların taleplerine de yer verdiler. Basın açıklamasını platform adına Cansu Ayhan ve Ayla Haykır okudu. “SUÇA TEŞVİK EDEN CAYDIRICI YASALARIN UYGULANMAYIŞIDIR” Platform adın basın açıklamasının ilk bölümünü okuyan Cansu Ayhan, 4 Ekim Cuma günü katil Semih Çelik’in, İstanbul Fatih’te İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i vahşice katlettiğini belirterek; “Katleden failin sorumlusu erkek devlet ve politikalarıdır. Bizler çok iyi biliyoruz ki; erkek devlet, cezasızlık ve kadın düşmanı politikalar her geçen gün bir kadının öldürülmesinin sebebidir. Caydırıcı yasaların uygulanmayışı, ataerkiyi pekiştiren ve suça teşvik eden şeyin ta kendisidir. Fail aklamaktır. İkbal, fail Semih Çelik’e 1 yıldır uzaklaştırma kararı çıkarmaya çalışılıyordu. Uzaklaştırma kararı çıkarmanın dahi bir kadın için bu kadar zorlaştırılması, yaşam mücadelesidir. Yaşam hakkımız için mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Yasalar kadının değil, patriarkanın yanında, erkek devlet ise patriarkanın ta kendisi. Özgecan Aslan’ın, Narin Güran’ın, Münevver Karabulut’un katillerini koruyanlar, bugün İkbal ve Ayşenur’un katledilmesinin asıl suçlularıdır” ifadelerini kullandı. “KADINA YÖNELİK ŞİDDET POLİTİKTİR” Ayhan, tüm kadınlar için hesap soracaklarını söylerken; “Kadınların öldürülmesine, her geçen gün yaşam mücadelesi vermesine ve korkuyla yaşamasına sebep olan fail aklayıcı politikalarla ataerkiyi güçlendiren erkek devlete inat, katledilen her kadının, ölüm korkusuyla yaşayan tüm kadınlar için hesap soracağız. İstanbul Sözleşmesi’nden gece vakti karga tulumba çekilen, kadınların güvenliğini sağlayacak kanunları ilga eden siyasal iktidar, tüm bu katliamların azmettiricisidir, sorumlusudur. Kadınlar her gün evde, işte, sokakta, erkek şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında ölümle burun buruna yaşamlarını sürdürmektedir. Kadınlar her gün erkekler tarafından katledilirken; kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam eden iktidar, failleri koruyan, cezasızlık politikalarında ısrar eden erkek yargı katliamların suç ortağıdır. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz; ‘Kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir.’ Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı Yasa'nın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. İsyanımızla, failleri aklayan politikalara karşı mücadeleye devam edeceğiz, katillerden hesap soracağız” dedi. KADINLARIN TALEPLERİNİ AÇIKLADI Ayhan’ın ardından basın açıklamasında platform adına talepleri ise Ayla Haykır açıkladı. Haykır, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep ederken; “6251 sayılı onay yasası ve Anayasa’nın 90. maddesi gereği iç hukukun parçası olan İstanbul Sözleşmesi’nin içeriği halen yürürlükte ve sadece merkezi iktidar değil; meclis, yargı, tüm yerel yönetimler, üniversiteler, siyasi partiler, sendikalar, medya, meslek odaları, spor kulüpleri ve herkesi bağlıyor; uygulayın. Kadına karşı şiddetle mücadele yasası 6284’ü etkin uygulayın. 7 gün 24 saat çalışan, kadınlara özgülenmiş, ücretsiz ‘AloŞiddet’ hattı açın. Her semte kadın danışma merkezi, her 100 bin nüfusa en az bir sığınak, her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddetle mücadele kriz merkezi açın. Şiddet mağdurlarına yönelik tıbbi, psikolojik ve hukuki danışmanlık hizmetlerini ücretsiz olarak sağlayın ve tüm kadınlar için erişilebilir hale getirin. Kadınlara barınma, iş bulma, kreş ve maddi yardım gibi destekler sağlayın. Kadın cinayetlerini önlemek için risk değerlendirme ve yönetim birimleri kurun. Ekonomik ve psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ısrarlı takip, dijital şiddet, cinsel taciz, tecavüz dahil cinsel şiddet, zorla evlendirme, eziyet gibi kadınlara ve çocuklara yönelik suçlarda cezasızlık politikasından vazgeçin. Kadına karşı şiddet olguları ile ilgili olarak yeterli sayıda ve ağırlıkla kadın olmak üzere meslek içi eğitimden geçirilmiş kolluk ve yargı üyesi görevlendirilmesini sağlayın. Kültür, gelenek, din ve sözde ‘namusun’ şiddet eylemlerine bahane olarak ileri sürülemeyeceğini, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dahil kimseye ayrımcılık yapılamayacağını temel ilke olarak kabul edin. Kadın örgütlerinin kadına yönelik şiddetle ve ev içi şiddetle mücadeledeki bilgi ve deneyimini görmezden gelmekten vazgeçin” sözlerine yer verdi. BİR KADIN FENALAŞTI, KADIN DOKTOR MÜDAHALE ETTİ Basın açıklaması sırasında eyleme katılan bir kadın ise fenalaştı. Kadına ilk müdahaleyi basın açıklamasına katılan kadın doktor yaptı. Cadde üzerinde bulunan Kızılay çadırındaki görevliler de bölgeye gelerek fenalaşan kadının tansiyonunu ölçerken; kadının tansiyonunun düştüğü tespit edildi. Katılımcıların 112 Acil’e haber vermesi ile caddeye sağlık ekipleri de gelirken; fenalaşan kadına müdahale ettiler. Kadının sağlık durumunun iyileşmesinin ardından basın açıklaması tamamlandı. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Edirne’nin kadın muhtarları konuştu Haber

Edirne’nin kadın muhtarları konuştu

Edirne’de 31 Mart Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde 28 mahallenin muhtarı mazbatalarını alarak göreve başladı. Mahalle muhtarları arasında bulunan 7 mahalle muhtarı yaptıkları açıklamalarla kendilerini tanıttı. “İLKLİĞİMİZ ÖMÜR BOYU SÜRECEK” Edirne’nin ilk kadın muhtarı olduğunu ve 2’nci dönemde de hizmet etmeye devam edeceğini vurgulayan Medrese Alibey Muhtarı Nesrin Günay, “Bugün mazbatamızı aldık. 2’nci dönemime başladım. İnşallah hayırlısıyla bir 5 dönem daha mahalleme hizmet etmek için buradayım. Gurur duyuyorum. Ayrıca 2019 seçimlerinde Edirne’den ilk kadın muhtar olarak seçilmiştim. İlkliğimiz ömür boyu devam edecek ama bu dönemde Edirne Merkez’de 7 tane kadın muhtarımız oldu. Bu da bizim öncülüğümüzde oldu. Ne kadar güzel belediye başkanımız da kadın oldu. İnşallah kadınlarımız her şeye güzel bakar. Herkes mahallesi için, Edirne için güzel çalışmalar ortaya çıkaracaktır” ifadelerine yer verdi. “ANAHTARI ALACAĞIM GÜNÜ BEKLİYORUM” Mazbata töreninden sonra konuşan Kocasinan Mahalle Muhtarı Canan Koca Nuray, “Kocasinan Mahallesi’nin ilk kadın muhtarı oldum. Özveriyle çalıştım ve bütün seçmenlerime elimden geldiğince ulaşmaya çalıştım. Şimdi de inşallah laikiyle görevimi yerime getirmek için anahtarı alacağım günü bekliyorum” dedi. “ATAMIZA MİNNATARIM” Mahalleliye teşekkürlerini sunan Yeniimaret Muhtarı Neslihan Dönmez Dürüktaş, “Yeniimaret Mahallesi’nin ilk kadın muhtarı oldum. Çok mutluyum ve çok gururluyum. Bundan 94 yıl önce Atamızın kadınlara vermiş olduğu yerel yönetimde seçme ve seçilme hakkı için Atamıza minnettarım. Bundan dolayı çok mutlu ve gururluyum. Mahalle halkıma çok teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi. “11 ADAYI GERİDE BIRAKTIK” Gerçekleştirilen seçimlerde 11 adayı geride bıraktığını vurgulayan Kurtuluş Mahallesi Muhtarı Nurcan Uzel, “Mahallemde 11 aday vardı ve hepsini tek başımıza sollayarak galibiyet elde ettik. Seçme ve seçilme hakkını veren atamıza teşekkür ediyorum. 11 adayı geride bırakıp bizleri destekleyen Kurtuluş Mahallesi sakinlerine teşekkür ediyorum” diye konuştu. “EDİRNE’NİN EN GENÇ MUHTARIYIM” Edirne’nin en genç muhtarı olmaktan dolayı memnuniyetlerini dile getiren Atatürk Mahallesi Muhtarı Gülden Akman Yılmaz (33), “Bugün mazbatamı aldım. Edirne’nin en genç muhtarıyım. Güzel bir kadın girişimci olarak yoluma başlamıştım şimdi bir kadın muhtarım ve bundan sonra yolumuz çok uzun. Çok güzel şeyler yapacağız” dedi. “EDİRNE’NİN EN BÜYÜK MAHALLESİNİN MUHTARIYIM” Mahallesini temsil edeceğini vurgulayan Şükrüpaşa Mahallesi Muhtarı Esra Akgün Yılmaz, “Edirne’nin en büyük mahallesi olan Şükrüpaşa Mahallesi’ne muhtar olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Gerçekten bir kadın olarak, kadının seçme ve seçilme hakkını da özgür iradesiyle seçildiğinin kanıtı olarak Şükrüpaşa Mahallesi’nin kadın muhtarıyım. Çok gururluyum. Çok onurluyum. Ben yıllardır bayrağımı temsil eden yurt dışında ülkemi temsil eden bir gençtim bir kadındım. Şimdi de mahallemi temsil edeceğim. Mahallemi ve bana destek veren herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. “KAZANAN CUMHURİYET MAHALLESİ” Mahallelinin kendisine güvendiğine vurgulayan Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Selma Er Oluçay şöyle konuştu; “Mahallem bana güvendi ve destek verdi. Hiçbirinin oyunu karşılıksız bırakmayacağım. Bana oy veren veya vermeyen herkes benim mahallelim. Ben herkese hizmet edeceğim. Herkese hizmet ederek adil, eşit, dürüst olacağım. Kazanan Cumhuriyet Mahallesi.” MERT ERİŞKİN

Sanayinin ‘abla’sı 14 yıldır oto lastikçi Haber

Sanayinin ‘abla’sı 14 yıldır oto lastikçi

Edirne’de 2010 yılında sanayide lastik satışı ile başlayan Remziye Cankıran, daha sonra oto lastik servis ekipmanlarını alarak servis işine de girdi. İşini çok severek yaptığını belirten Cankıran, kendi yerini ilk açtığı dönemlerde sanayi esnafının önyargılarıyla karşılaştığını, daha sonrasında esnafın kendisini benimseyerek kucakladığını ve kendisine ‘Abla’ diye hitap ettiklerini söyledi. Cankıran, eşinin de sanayi de oto elektrik dükkânı işlettiğini ve kendisine her zaman destek olduğunu belirtti. ‘Açık cezaevine düştüm’, ‘Sanayiye girdiğimden beri etek giymeyi unuttum’ diyen Cankıran, zamanla erkek hegemonyasını kırdığını ve kadınların her alanda güçlü ve başarılı olabileceğini göstermek için çaba sarf ettiğini belirtti. 2016 yılında meme kanserine yakalanan Cankıran, tedavi sürecinde hastaneden çıkıp, sanayiye çalışmaya geldiğini ve hastalığını çalışarak atlattığını söyledi. Cankıran, aynı zamanda 2018 yılında tanıştığı Taekwondo ve Uzakdoğu sporlarında kendini ilerleterek antrenörlük ve hakemlik yapıyor. “SANAYİDEKİ ALGIYI VE ÖNYARGILARI YIKTIM” Sanayi esnafının ‘Kadının sanayide ne işi olur?’ algısını yıktığını belirten Cankıran; “2010 yılında eşimin Edirne Sanayi Sitesi’nde olan oto elektrik dükkânlarından birini oto lastik dükkânı olarak devir aldım. 2010 da sadece satış olarak başladığım işletmemde 2012 yılında oto lastik servis ekipmanları kurarak satış, lastik tamiri, lastik montaj ve balans olarak hizmete başladım. Sanayiye ilk başladığım dönem benim için açık cezaevi gibiydi. Çünkü her yer erkek dolu, müşteriler erkek, çalışanlar erkek. Lokantaya gidip yemek bile yiyemiyordum. Sanayideki en büyük artım eşimin sanayide olmasıydı. Eşimin sanayide oto elektrik dükkanı var ama hiçbir zaman aynı dükkan da çalışmadık. Ama eşimin kim olduğunu bildikleri için oradan bana karşı esnafın bir çekingenliği vardı. Benim sanayiye ilk girdiğim dönemlerde hiç kadın yoktu. Kadın müşteri bile gelmezdi. Şimdi sanayide kadın müşteriler o kadar rahat geziyor ki, bu beni çok mutlu ediyor. Bazı kadın müşterilerim eşlerini de yönlendiriyor. İşimi ne kadar titizlikle yaptığımı görüyorlar ve geri dönüşler de güzel oluyor. Başlarda önyargılar çoktu. Bir kadının sanayide oto lastikçi olması hem sanayi esnafı tarafından hem de gelen müşteriler tarafından tuhaf karşılanıyordu. Fakat zamanla o algıyı ve önyargıları yıktım. Sanayi esnafı sağ olsun beni çok güzel kabul ettiler, sahiplendiler. Eşim birkaç dükkan ötede ama ona hiç ihtiyacım olmadı bugüne kadar. Benim ses tonum biraz yükselsin eşimden önce esnaf koşuyor, o kadar sahiplendiler” dedi. “BENDEN SONRA KADIN ESNAF SANAYİYE GİRMEYE BAŞLADI” Sanayi esnafının kendisine ‘Abla’ diye hitap ettiğini ve kendisinden sonra kadın esnaflarının sanayiye girdiğini söyleyen Cankıran; “Kadın demek üretmek demek. Doğaya bile doğa ana diyoruz. Ürettiği için, verici olduğu için. Bugün 8 Mart Kadınlar Günü. Kadın ne kadar gelişirse ne kadar tüm iş kollarında var olursa dünya o kadar güzelleşecektir. Kadınlarımız her yerde olmalı. Kendilerine güvenmeliler, konfor alanlarından çıkıp yenilikçi olmalılar. Kadın isterse her şeyi yapar. Ben Edirne’de sanayi de tektim. Benden sonra kadınlar sanayiye girmeye başladı. Bu beni çok mutlu ediyor. Pes etmesinler, başarılı olmak için çok çalışsınlar” dedi. “UZAKDOĞU SPORLARINI SEVDİM” Cankıran, aynı zamanda Taekwondo ve Uzakdoğu sporlarında kendini ilerleterek antrenörlük ve hakemlikte yaptığını ifade ederek; “Teakwondo ile oğlumu kursa yazdırmayla tanıştım. Daha sonra Uzakdoğu sporlarını sevdim. Kendimde bir dönem gittim, kuşaklarımı aldım. Baktım ben bu spordan zevk alıyorum. Bu alanda ilerlemek istedim ve federasyon sitelerine girdim. Hakemlik vasıflarını tamamladığımı gördüm. İstenilen kriterleri karışladığımı gördüm ve müracaatımı yaptım. Sınavlara girdim, hakemlik görevine hak kazandım. Antrenör ve hakem olarak aktif görev alıyorum. Federasyon Trakya Bölgesinde bir maç olduğunda en yakın hakemi görevlendiriyor. Benim tek işim yok aslında her iş benim. Çalışmayı çok seviyorum” diye konuştu. HİLAL PEKER

Kadınlar tarım hayvancılıkla uğraşarak üretime katkı sunuyor Haber

Kadınlar tarım hayvancılıkla uğraşarak üretime katkı sunuyor

Vize ilçesine bağlı Doğanca köyünde yaşayan kadınlardan bazıları, sabahın ilk ışıklarında güne erkenden başlıyor. Sırtına yüklendiği saman balyasını ağıl ve ahıra götüren kadınların mesaisi, süt sağımından sonra ev halkı için kahvaltı hazırlamayla devam ediyor. Bazı kadınlar ise kışlık ihtiyaçlarını karşılamak, aile bütçesine katkı sunmak için tarlalarda çapa yapıyor, kimi traktör ile buğday tarlasına gübre saçıyor. Evinin odun ihtiyacını karşılamak için motorlu testere veya balta ile odun kesen bazı kadınlar, zaman zaman pancar temizleyerek zorlu köy yaşamında emeklerini ortaya koyuyor. Doğanca köyünde yaşayan 38 yaşındaki Nazlı Varol, köyde çiftçilik ve hayvan besiciliği yaparak geçimlerini sağladıklarını söyledi. Istranca Dağları'nın eteklerindeki köylerinde yaşamın güzel olduğunu anlatan Varol, "Sabah kalktığımızda hayvanlarımıza uğraşıyoruz. Hemen ardından tarla işimize başlıyoruz. İlaçlama, ekimi ve toprağı karıştırma gibi her türlü işimizi yapıyoruz." dedi. Köyde bir erkeğin yapabileceği her işi yaptığını dile getiren Varol, traktör kullanırken kendini öz güvenli hissettiğini vurguladı. Varol, kadınların erkeklere göre daha planlı olduğunu dile getirerek, "Dünyaya bir daha gelsem kesinlikle köyde yaşamak isterdim çünkü o kadar temiz havası, insanları, komşuluk ilişkileri var. Çiftçilik bize çok iyi geliyor. Havasından suyundan vazgeçemiyoruz." dedi. Köyde yaşamayı çok sevdiğini belirten Varol, huzur bulmak, çalışmak, mücadele etmek isteyen tüm vatandaşları köyde yaşamaya davet etti. Varol, "Köydeki hayat şehirden çok çok mükemmel ve güzel. Üretmek, insanlara faydalı olmak harika bir şey." ifadelerini kullandı. - "Biz toprağa basmadık mı olmaz" Köyde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 58 yaşındaki Cevriye Dinar da köyde sağlıklı bir yaşam sürdüklerini söyledi. Köyde çok mutlu olduklarını anlatan Dinar, kızlarına gittiğinde hemen köye dönmek istediğini ifade ederek, "Biz şehirlerde yaşayamayız. Biz toprağa basmadık mı olmaz." şeklinde konuştu. Ayşe Ürkmez ise hayvancılık ve çiftçilik yaparak yaşamlarını sürdürdüklerini anlattı. Günün büyük bir bölümünün çalışarak geçtiğini ifade eden Ürkmez, pancar, domates, biber, bezelye ekimi yaptıklarını belirtti. Köyünü çok sevdiğini dile getiren Ürkmez, köyde yaşamanın ayrı bir güzelliğinin olduğunu sözlerine ekledi. - "Köyde yaşam çok güzel" Doğanca köyüne gelin gelen 56 yaşındaki Sadiye Ürkmez de hayvan bakıcılığı yaparak aile bütçesine katkı sağlayan kadınlardan biri. Tüm zorluklara rağmen köyde yaşamayı çok sevdiğini vurgulayan Ürkmez, her sabah hayvanlarının yanına koşarak gittiğini belirterek, "Köyde yaşam çok güzel. Her şeyini kendin üretiyorsun. Sabah hayvanlara geldiğimde onların kokusunu hissediyorum, çok mutlu oluyorum. Başkasına bu koku derler ya 'ay nasıl kokuyor', benim yine genizlerim açılıyor, seviniyorum yani. Mutlu oluyorum onları görünce severek, aşkla bakıyorum. Garip kalacaklar diye ilk önce oğlakları tutuyor sütünü veriyor, onları biberonla emziriyorum. İğnelerini yapıyorum. Yaşayamam şehirde, ömrüm kısalır zaten." diye konuştu. Suna Yüksel de köyde sürekli çalıştığını ancak hiçbir zaman "of" bile demediğini vurguladı. Köyde çalışılmadığında hayatın daha zor olacağına inandığını dile getiren Yüksel, köyde kendisini daha özgür hissettiğini kaydetti. 64 yaşındaki Cemile Yaraş ise gününün büyük bir bölümünü tavuklarıyla geçiriyor. Sabah kahvaltı yapmadan tavuklarının yanına gittiğini belirten Yaraş, yaklaşık 5 yıl önce ayaklarından ameliyat olduğu için büyükbaş hayvan bakamadığını, bu nedenle de tavuk beslediğini anlattı. Yumurta satarak aile bütçesine katkı sunduğunu ifade eden Yaraş, "Köyde yaşam benim için çok güzel." dedi. Büyükbaş hayvan besiciliği yapan 59 yaşındaki Şengül Varol ise köyde yaşamanın çok güzel olduğunu belirtti. Sabahın erken saatinde hayvanlarının bakımıyla güne başladığını dile getiren Varol, "Köyde yaşamak güzel. Temiz hava bol gıda, her şeyimiz elimizin altında. Şehirde yaşayamayız alışığız köyümüze." ifadelerini kullandı. 61 yaşındaki Yaylagül Yılmaz da köyde yaşayan kadınlardan biri. Köyde komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirten Yılmaz, hayatından memnun olduğunu söyledi.

EKAMEDER’in kadınlar buluşması sürüyor Haber

EKAMEDER’in kadınlar buluşması sürüyor

Edirne Kadın Merkezi Dayanışma Derneği (EKAMEDER), kadın muhtar konusunda farkındalık oluşturma ve daha çok kadının seçilebilmesi için kadın adayları teşvik etmek amacıyla kadınlarla buluşmayı sürdürüyor. EKAMEDER Başkanı Şahide Ağaoğlu ‘Daha çok aday, daha çok kadın’ sloganıyla bir çalışma başlattıklarını ve “Bir aday da sen ol” çağrısıyla kadınları buluşturmak istediklerini, 26 Kasım’daki ilk buluşmadan sonra 24 Aralık’ta da kadın adaylar, aza adayları ve kadınlarla bir araya geldiklerini, önümüzdeki günlerde diğer adaylarla da bu buluşmaların devam edeceğini söyledi. Ağaoğlu, “Edirne merkezde 24 olan mahalle sayısının 28’e çıktığını belirterek ‘İkinci buluşmamızı Barutluk Mahallesinin ikiye bölünmesiyle yeni kurulan Kurtuluş Mahallesinde yaptık. Bu bölgeden iki kadın muhtar adayı var. Buluşmalarımız devam edecek. EKAMEDER yönetim kurulu ve üyelerinin katıldığı; kadın güçlenmesinde karar alanlarında yer almanın, eşit temsilin önemi, muhtar ve aza adaylarının kendilerini tanıttığı buluşmamız çok güzel geçti. Bunun için Kurtuluş Mahallesi Muhtar adayı Canan Toprak Torozlar’a çok teşekkür ediyor, yolu açık olsun diyoruz” dedi. Ağaoğlu, kadınların siyasal ve sosyal yaşamda daha aktif rol almasını desteklemek için 10 Ocak 2024 günü Atatürk Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda Edirne Belediyesi, EKAMEDER ve Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı (KAPI) iş birliğiyle kadın adaylar kapasite güçlendirme programını gerçekleştireceklerini de sözlerine ekledi. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.