Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Itiraz

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Itiraz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Itiraz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Polat’tan 42 türbinlik RES projesine itiraz Haber

Polat’tan 42 türbinlik RES projesine itiraz

Tekirdağ’ın Çorlu, Marmaraereğlisi, Muratlı, Süleymanpaşa ilçeleri, Muradiye, Yeşilsırt, Kepenekli, Müsellim, Yenice, Maksutlu, Çeşmeli, Karaevli, Husunlu, Köseilyas, Kayı, Kılavuz ve Gündüzlü mahallelerinde Zorlu Elektrik Enerjisi İthalat, İhracat ve Toptan Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Yeniçiftlik Rüzgâr Enerji Santrali için Halkın Katılımı Toplantısı düzenlendi. Köseilyas Mahallesi köy kahvesinde düzenlenen toplantıya Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Tekirdağ İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Cemal Polat, Köseilyas Mahallesi Muhtarı Mahir Sadık, vatandaşlar ve şirket yetkilileri katıldı. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatılan proje ile ilgili toplantının ardından TMMOB Tekirdağ İKK Sekreteri Cemal Polat, Batı Ekspres’e açıklama yaptı. “BÖLGE ARICILIKTA MUTLAK KORUMA ALTINDADIR” Polat, projenin hazırlanma sürecinde zorunluluk bulunmasına rağmen meteoroloji mühendisi bulunmadığına dikkat çekti. Bölgede arıcılık faaliyetlerinin yoğunluğu nedeniyle yüksek kalitede bal elde edildiğini belirten Polat; “Bölge halkının ekonomik gücünü yükseltmek için arıcılık, ilgili kurumlarca teşvik edilmektedir. Üstelik bölge arıcılıkta mutlak koruma altındadır. Trakya arısı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır. Proje hazırlamada bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalarda RES’lerin yoğunlaştığı bölgelerde bal arısı popülasyonunun önemli kayıplar yaşadığı tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı. “GÖÇMEN KUŞLARIN ROTALARI ÜZERİNDE” Projenin Resmi Gazete’de yayımlanan Avrupa’nın yaban hayatı ve yaşama ortamlarını koruma sözleşmelerine de aykırı teşkil ettiğini söyleyen Polat; “Söz konusu alanın göçmen kuşların rotaları üzerinde bulunması nedeniyle en az 1 yıllık izleme yapılmadığı ve göçmen kuşların durumları ile ilgili bilgiler ile proje hazırlamada bir ornitoloğun görüşü bulunmamaktadır” dedi. “ÇİFTÇİYE TAZMİNAT ÖDENMELİDİR” Polat, Trakya ve benzeri bozkır iklimi etkisindeki arazilerde yaz aylarında geceleri çiğ düştüğünü belirterek; “Gün boyunca bu çiğ toprak yüzeyinde nemli hava etkisi yapar. Tarlalarda, bağlarda, bostanlarda ve otlaklardaki bitkiler havadaki bu nemi de alarak fotosentez yapar. Fotosentezde ürettikleri şeker ile solunum yapabilirler. Gelişirler, büyürler ve meyvelerinde şeker, tohumlarında nişasta biriktirirler. Tarım alanları ile otlaklardaki rüzgar fırıldakları toprak yüzeyindeki nemli havayı yukarı çekip toprağın kurumasına ve bitkilerdeki terlemenin artmasına neden olur. Bu da toprak yüzeyindeki nemli havanın yok olmasına, dolayısıyla tarım alanlarında üründe bir miktar kalite kaybına, otlaklardaki otların erken kurumasına sebep olur. Üretilen elektrik enerjisinden sağlanan gelirden çiftçinin ürün kaybı ile hayvanlarını beslemek için vermek zorunda kaldığı ek yem parası tazminatı ödenmelidir” sözlerine yer verdi. “YETERLİ DEĞERLENDİRME YAPILMAMIŞTIR” Projenin uygulama alanının büyük ova koruma alanı içerisinde kalmasının tarımsal bütünlüğü ve verimliliği olumsuz etkilediğini söyleyen Polat; “Özellikle kentsel yerleşim alanları, orman, tarım ve mera alanları, yer altı ve yer üstü su varlıkları maden alanları, depolama alanları, kentsel hizmet alanları, kültürel, tarihi ve doğal çevrenin, toprağın ve suyun kirlenmesine ve bu varlıkların korunmasına ilişkin olarak getirilen düzenlemelerin uygun olup olmadığı, planın vizyonu ve ilkelerinin aynı alanda varlığını sürdüren değerlerle uyumu da gözetilerek planlama ilkeleri bakımından yeterli değerlendirme yapılmamıştır” dedi. “RES’LER ORMAN VE TARIM ALANLARINDA YER ALMAMALI” Polat, meteoroloji mühendisi olmadan hazırlanan ÇED raporunun mevzuata aykırı olduğunu vurgularken; “RES’ler yenilenebilir enerji kaynakları bakımından önemlidir. Ancak RES’lerin orman ve tarım alanlarında yer almaması, yerleşim yerlerine yakın olmaması gerekiyor. Orman alanları, yol yapımı için bozulmakta, tarım alanlarına da tozlaşma sebebiyle olumsuz etkileri var. Yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle gürültü kaynaklı olumsuz etkiler de oluşmaktadır” diye konuştu. Polat, projeye bölge halkının da itiraz ettiğini söyledi. PROJEDE NE VAR? Projenin ÇED başvuru dosyasına göre; proje kapsamında 40 x (6 MWm/ 6 MWe) ve 2 x (5 MWm/ 5 MWe) kapasitelerine sahip toplamda 42 adet türbin ile 250 MWm/250 MWe kurulu gücünde Rüzgâr Enerji Santrali kurulması planlanıyor. Yıllık 1 milyar kWh (1.000 GWh/yıl) elektrik üretilmesi hedeflen projedeki 42 adet türbin, şalt sahası ve depolama alanı, 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre tarım arazisinde, 1/25.000 Ölçekli Mevcut Arazi Kullanım Haritasına göre ise sulanmayan ekilebilir alanlar, karışık orman, doğal bitki örtüsü ile birlikte bulunan alanlar, meralar, kesikli şehir yapısı vasıflı alanlarda yer alıyor. Tarımsal kalkınma alanları, sulanan, sulanması mümkün ve arazi kullanma kabiliyet sınıfları 1, 2, 3 ve 4 olan alanlar, yağışa bağlı tarımda kullanılan birinci ve ikinci sınıf ile özel mahsul plantasyon alanları içerisinde planlanan projenin önlisans alanının büyük bir kısmının da büyük ova koruma alanı olarak belirlenen Çorlu Ovası, Karaveli Ovası ve Karacakılavuz Ovası sınırları içerisinde kalması dikkat çekti. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Vaysallılardan kapasite arttırımına da itiraz Haber

Vaysallılardan kapasite arttırımına da itiraz

Edirne’nin Lalapaşa ilçesinin Vaysal Köylüleri, köylerindeki taş ocaklarıyla mücadelelerini sürdürüyor. Daha önce mevcut ocakların kapasite artırım ve yeni ocak açılma planlarına itiraz eden köylüler bu itirazlarından sonuç alarak mahkemeyi kazanmışlardı. Ancak şimdi de Vaysal köyünde faaliyet gösteren firma, kapasite artırım talebinde bulunmasına köylüler, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne itirazlarını yaptılar. Müdürlük önünde açıklama yapan Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortaklarından Naif Özdoğan; “2007 yılından bu yana bölgede taş ocaklarının başladığı faaliyetlerden sonra köy olarak büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Özdoğan; “Hayvancılığımız darbe almaya başladı, köyümüzü idare eden iki su kaynağı vardı, üçüncü kaynağı açtık ama artık o da köyümüzü idare etmez oldu. Daha aşağıdaki köylerden köye su pompalamak durumunda kaldık. Süloğlu'nu besleyen bütün su kaynakları bizim köyümüzden çıkıyor. Ayrıca bizim bölgemizde üretilen balımız vardı, A kalite bir meşe balıydı, bitki örtüsü vardı, ada çayı, kır çayı, keklik otu vardı. Bunların en çok olduğu bölgelerde ve tam su kaynaklarının beslendiği bölgenin üzerinde taş ocakları faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla burada üretilen ürünlerin kalitesinde düşüklük yaşanmaya başladı. Hayvancılıkta artık o bölgeden balya dahi alıp kullanamıyoruz. Yollarda da güvende değiliz. Kamyonların tonajı bile denetlenmiyor” dedi. “DUVARLARDA ÇATLAKLAR OLUŞTU” Patlatmalı olarak taş çıkarıldığı için binalarda da çatlaklar oluştuğunu belirten Özdoğan; “Bu yıl kurak da geçiyor, önümüzdeki günlerde daha büyük sıkıntılar yaşayacağımızdan köyde artık yaşama şansımız bile kalmıyor, bu ocakların aşırı faaliyetlerinden dolayı. Aşırı gürültü kirliliği de başladı, çok mağduruz. Bu bölge için açtığımız davaları sürekli olarak kazandık, faaliyetleri durduruldu. Bilim kurullarının verdiği raporlara göre de faaliyet yapmamaları gerekirken şimdi daha da genişlemek istiyorlar. Zaten hali hazırda çalışmaya da başladılar” ifadelerini kullandı. “ARTIK NEREYE BAŞVURACAĞIMIZI DA ŞAŞIRDIK” Hukuka ve bilime saygı gösterilmesini ve kazanmış oldukları davaların sonuçlarına uyulmasını istediklerini belirten Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı İbrahim Karapoyraz; “Zaten kazandığımız davadaki aynı projeye yeniden ÇED Gerekli Değildir kararı veriliyor. Artık nereye başvuracağımızı da şaşırdık, Valiliğe mi, nereye gideceğiz? Tek yapabildiğimiz buraya gelip dilekçe vermek, başka yapacağımız da bir şey yok. Hukuki olarak zaten kazanıyoruz. Bilimsel olarak zaten zararı kanıtlanmış, daha bir şey diyemiyorum. Artık yeniden dava gerekiyorsa yeniden dava açacağız” şeklinde konuştu. ŞENER ŞENTÜRK

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.