Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Israil

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Israil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Israil haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Suriye'nin Başkenti Şam'da Üst Üste Patlamalar Meydana Geldi Haber

Suriye'nin Başkenti Şam'da Üst Üste Patlamalar Meydana Geldi

Rejimin haber ajansı SANA'nın yerel saatle 2.51'de geçtiği haberinde, "Hava savunma sistemlerimiz bu gece üçüncü kez düşman hedeflere karşı koyuyor." ifadeleri yer aldı. SANA'nın askeri kaynağa dayandırdığı bir diğer haberinde ise İsrail'in, yerel saatle 2.05'te başkentteki saldırıları savaş uçakları ve dronlarla düzenlediği öne sürüldü. Haberde, "Hava savunma sistemlerimiz füzelere ve dronlara karşı koydu ve çoğunu düşürdü. Saldırıda 3 sivil öldü, 9 sivil yaralandı, maddi hasar meydana geldi." ifadeleri kullanıldı. Öte yandan rejim medyası, saldırıda Suriye Devlet Televizyonu'nda çalışan sunucu Safa Ahmed'in hayatını kaybettiğini duyurdu. Şam FM'de yer alan haberde ise Mezze'deki saldırı sonucu yangın çıktığı kaydedildi. İsrail tarafından saldırıya ilişkin bir açıklama yapılmadı. İsrail'in hedef aldığı belirtilen Mezze bölgesinde İran'ın Şam Büyükelçiliği yer alıyor. İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general rütbesinde toplam 7 İranlı yetkili ölmüştü. Rejime yakınlığıyla bilinen sosyal medya hesapları, İsrail'e ait hava araçlarının dün de Şam'ın güneyindeki Esed köyü, Kudsayya Banliyösü ve Dimas Mahallesi'ndeki bazı askeri noktaları hedef aldığını iddia etmişti. Şam ve kırsalındaki bölgelerde Suriye ordusu ile İran destekli terörist grupların yanı sıra Lübnan Hizbullah'ı unsurlarının da bulunduğu biliniyor. İsrail, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.

İsrail’in Çağrı Cihazı Saldırısında Yüzlerce Lübnanlı Yaralandı Haber

İsrail’in Çağrı Cihazı Saldırısında Yüzlerce Lübnanlı Yaralandı

Lübnan resmi ajansı NNA’ya göre, İsrail’in "pager" isimli çağrı cihazlarına sızıp patlatması sonucu çok sayıda Lübnanlı yaralandı. NNA'da yer alan haberde, "Beyrut’un güney banliyöleri ile Lübnan’ın birçok bölgesinde benzeri görülmemiş düşmanca bir güvenlik olayı yaşandı. İsrail tarafından yüksek teknoloji kullanılarak pager sistemleri patlatıldı ve çok sayıda yaralı olduğu, yaralıların hastanelere nakledildiği bildirildi." ifadeleri kullanıldı. Lübnan’da bazı çağrı cihazlarının, sahiplerinin üzerindeyken patladığı anlar sosyal medyaya yansıdı. Görüntülerde, çağrı cihazlarının sinyal vermesiyle sahipleri tarafından ellerine alındığı ve bu esnada infilak ettiği fark ediliyor. Yaralanan çok sayıda kişinin Hizbullah mensubu olduğu kaydedildi. Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, "Ülkenin farklı bölgelerinde çağrı cihazlarının patlaması sonucu yüzlerce kişi yaralandı." dedi. Lübnan Sağlık Bakanlığı, acil servislere gelen yüksek sayıda yaralılarla ilgilenmek için tüm sağlık çalışanlarına görev yaptıkları sağlık merkezine gitmeleri talimatı verdi. Lübnanlılardan kan bağışı yapmalarını talep eden Sağlık Bakanlığı, yollarda ambulanslara öncelik verilmesi çağrısı yaptı. Sağlık Bakanlığı, personelinden ve vatandaşlardan çağrı cihazları kullanmamasını istedi. Başkent Beyrut sokaklarında onlarca ambulansın hareketliliği gözlemlenirken Lübnan askerleri de kentteki kaos ve trafikteki yoğunluğu ortadan kaldırmak için caddelerde konuşlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail, Gazze'de Durmayacak”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ÖNDER İmam Hatipliler Derneğinin ev sahipliğinde Kocaeli Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 21. İmam Hatipliler Kurultayı'na katıldı. Kurultaya, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının öncesinde Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda ülkemizi başarıyla temsil ederek adını son 8'e yazdıran İstanbul Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 12. sınıf öğrencisi Millî Okçu Elif Berra Gökkır'a hediyesini verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından yaptığı konuşmada, “Dostluğun, dayanışmanın hâkim olduğu, muazzam bir atmosferde sizlerle beraber olmanın heyecanını yaşıyorum. Gönüllerimizi buluşturan rabbime sonsuz hamd ediyorum. İmam hatip davasını, çilesini omuzlamış nice isimsiz kahraman var. Bu büyük çınarın bugünlere gelmesinde emeği olan nice vakıf erbabımız var. Canıyla, malıyla, ruhuyla kendisini bu davaya adayan öğretmenlerimiz var. Bir gencin daha elinden tutmak, bir gencimize ulaşmak için ter döken nice gönül insanımız var. Türkiye'den ve dünyadan imam hatiplerin kurulması, yaşaması için varını yoğunu seferber etmiş nice hayırseverimiz var. Rabbim o güzel insanların hepsinden razı olsun. Vefat edenlerin mekânı cennet olsun. Son 22 yıldır genel başkan olarak, milletvekili olarak, başbakan olarak şimdi de cumhurbaşkanı olarak, milletimizin verdiği yetki ve sorumlulukla, yol arkadaşlarımla Türkiye'ye hizmet ediyor, hizmetkâr olmanın gurur ve şerefini üzerimizde taşıyoruz. 22 yılda ülkemiz için çok eserler hayata geçirdik, çok hizmetler ürettik. Yollar, köprüler, hastaneler, konutlar, şehirler, okullar inşa ettik. Ekonomide, savunmada, ticarette ülkemizi büyüttük. Her alanda ülkemize ilkleri yaşattık. Kırılmaz denilen rekorları hamdolsun kırdık. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, tarımda, ticarette, iç güvenlikte, dış güvenlikte, aklınıza gelecek her alanda Türkiye'yi ilklerle tanıştırdık. Türkiye'yi, dünyanın ve bölgesinin parlayan yıldızı haline getirdik, itibarını artırdık. Tabi ki bunları tamamı önemlidir, kıymetlidir. Bizim için şeref payesidir. Bunların hiçbiri bizim mücadelemizin asıl gayesi değildir. Şahsen benim için geçmişten bugüne gelen, son nefesime kadar üzerimde taşıyacağım, hatta rabbimin huzurunda bile bana şahitlik edecek makamım, bir rütbem ve sıfatım var o da imam hatipli olmaktır. Bana ömrüm boyunca yaptığın şeyi, ortaya koyduğun tek bir eseri söyle deseler, tereddüt etmeden vereceğim cevap açıktır. İmam hatip okullarının önündeki engelleri kaldırmaktır, imam hatiplerin sayısını ve eğitim kalitesini artırmaktır. Her şey gelip geçer, Bütün makamlar, rütbeler, sıfatlar gelip geçer ama toprağa attığınız tohum, gül bir çınara dönüşür, yüzyıllar boyunca gölgesinde medeniyetle inşa eder. Rahmetli büyüklerimiz işte bu tohumu toprağa attılar. Bedel ödeme pahasına bu tohumları samimiyetle toprağa serptiler. Biz de yeni tohumlar attık, Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırdı. Var olanlara gözümüz gibi baktık, koruduk, kolladık. Fidana, ağaca dönüşmesini sağladık. İmam hatipleri kuranlar sadece 3-5 kişiydi. Biz bir avuçtuk. Şimdi görüyorum ki sel olduk, çağlayan olduk, deniz olduk, hatta okyanus olduk. Sevgili imam hatipli kardeşim. Sen varsın, sen işte buradasın. Sen iftiharla ayaktasın. Sen eskisinden daha çoksun. Eskisinden daha güçlüsün. Şunu unutma; Sen varsan, şehadetleri dinin temeli olan ezan, yurdumun üstünde edebi inleyecek, ebedi okunacak. Sen varsan Allahu Ekber nidaları semalarımızdan eksilmeyecek. Sen varsan rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımız, nazlı nazlı dalgalanmaya devam edecek. Sen varsan bu millet, mazlumların umut kaynağı olmaya devam edecek. İşte biz imim hatipliler olarak en başta bunu başardık. İstiklal marşımızın o ruhunu yaşattık” ifadelerini kullandı. “86 YILLIK MAHZUNLUĞUN ARDINDAN FATİH'İN EMANETİNE SAHİP ÇIKTIK” 86 yıllık mahzunluğun ardından Fatih'in emanetine sahip çıktıklarını hatırlatan Erdoğan, “O ulu mabedini mümin yüreklerle biz buluşturduk. Ayasofya'nın İstanbul'un, Türkiye'nin, İslam aleminin kalbindeki sızıyı hamd olsun biz dindirdik. Şunu bütün zerrelerimizle söyledik; 'Hakkıdır Hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal' Bizim dün yolumuz buydu, bugün yolumuz budur. Allah ömür verdikçe yarında istikametimiz işte bu olacaktır. Sevgili gençler, şunu çok net söylemek isterim; Bu ülkenin her bir vatandaşı bizim için değerlidir. Bu ülkedeki her insan bizim göz bebeğimizdir. Biz okullar arasında ayrım yapmıyoruz. Bu ülkenin her bir okulu da bizim için çok mühimdir ama imam hatipliler bir ihtiyat neticesinde ortaya çıkmış ve hamd olsun varlık sebeplerini hakkıyla ifa etmiş eğitim yuvalarıdır. İmam hatipler her safhası mücadeleler ile dolu bir asırlık mazisiyle direnişin ve dirilişin sembolüdür. Arif Nihat Asya'nın şu şiirini sizlere özellikle hatırlatmak isterim; 'Biz kısık sesleriz. Minareleri sen ezansız bırakma Allah'ım. Cihat meydanları pehlivansız bırakma Allah'ım. Kahraman bekleyen yığınlarını kahramansız bırakma Allah'ım. Yarının yollarında yılları da Ramazansız bırakma Allah'ım. Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah'ım. Kardeşlerim, biz imam hatipliler olarak işte bunun için varız. Minareler ezansız kalmasın diye varız. Cihat meydanları pehlivansız kalmasın diye varız. Kahraman ordumuz kahramansız kalmasın diye varız. Bir vatanımız var. Bir vatanımız hep var olsun diye varız. Müslümanlıkla yoğrulan yurdumuz Müslümansız kalmasın diye varız. En başından itibaren mücadelemiz bunun içindir. Şunu asla unutmayın sevgili gençler; eğer bu topraklardan Müslümanlığı, ezanı, minareyi, camiyi, Kuran'ı çekip alırsanız geriye inanı hiçbir şey kalmaz. Geride millet de, memleket de kalmaz” diye konuştu. “VATANIMIZ ÇOK AÇIK VE TEHLİKELİ BİR SALDIRININ ALTINDADIR” ‘Bu topraklar iki asırdır saldırı altında' ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şuna dikkat edin. En çok da imanımıza saldırıyorlar, inanç değerlerimize, ilim ve irfan yuvalarımıza saldırıyorlar. Şunu çok iyi biliyorlar; ezan yoksa, cami yoksa, Kur'an yoksa, iman yoksa vatan yoktur, millet yoktur, Türkiye yoktur. İmam hatip mücadelesi bir vatan savunmasıdır. İmam hatip mücadelesi iman mücadelesidir. Bir varlık, yokluk mücadelesidir. Hatırlayın, 100 yıl önce toplarıyla, tüfekleriyle, tanklarıyla, uçaklarıyla geldiler ama bu aziz toprakları işgal edemediler. Milletin iman dolu göğsünü aşamadılar. Bu milleti imanından koparmadan işgal edemeyeceklerini anladılar. Bu milleti ruh köküyle bağını kesmeden asla eser alamayacaklarını anladılar. Onun için içeriden ve dışarıdan iman kalemizi kuşatmaya çalışıyorlar. Hainlikle, ajanlarıyla, paralı askerleriyle, her türlü yalan ve iftirayla, kışkırtmayla, aileye, ahlaka, geleneklerimize yönelik ellerindeki her türlü aparatla özellikle imanımızı hedef alıyorlar. Dün topraklarımızı nasıl işgal edemediyseler bugün de iman kalemizi kuşatmayacaklar. Bu memleketin her biri evladı vatanı için canını ortaya koyacaktır ama imam hatipliler hem canlarını hem mallarını hem akıllarını ortaya koyacak, vatan ve iman savunmasında yine ön safhada yerini alacaktır” şeklinde konuştu. Sevgili gençler, medya ve sosyal medya; kötü emeli olan, imanımıza ve vatanımıza kast eden ellerde birer işgal silahına dönüşmüştür. Gençliğin ahlakı, imanı, aile kurumu, vatanımız çok açık ve tehlikeli bir saldırının altındadır. Masum gibi görünen, sanki eğlenceymiş görünen bütün o içerikler, sinsi bir ur gibi milletimizin ve gençlerimizin imanını hedef almaktadır. Bu işgal saldırısını püskürtecek, bununla baş edecek, imanını ve vatanını en önde savunacak olanlar sizler olacaksınız” şeklinde konuştu. “FİLİSTİNLİLER RAMALLAH, GAZZE'DE DARACIK TOPRAK PARÇALARINA SIKIŞTIRILDILAR” Gazze'de 11 yıldır insanlık dışı soykırımın devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin toprakları 1918'de Osmanlı devleti oradan çekildiği günden bugüne Siyonistler tarafından karış karış işgal ediliyor. Filistinliler Ramallah, Gazze'de daracık toprak parçalarına sıkıştırıldılar. Şimdi İsrail, hem Batı Şeria'da hem de Gazze'de soykırım yaparak, oraları da işgal etmeyi hedefliyor. Dün gencecik bir evladımızı, Ayşenur Ezgi Eygi'yi alçakça katlettiler. Bugüne kadar 17'i bini çocuk, 41 bin masum sivili öldürdüler. Çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden barbarca saldırıyorlar, kan döküyorlar. Gazze'de bir İsrail-Filistin savaşı değil, yayılmacı Siyonizm ile vatanlarını koruyan Müslümanların mücadelesi var. Gerek ülkemiz içinde, gerek İslam ülkelerinden bazıları bu meseleyi kendisinden uzak bir mesele olarak görüyor ve fena halde yanılıyorlar. Daha önce de söyledim; İsrail, Gazze'de durmayacak. İsrail, eğer bu şekilde devam ederse Ramallah'ı da işgal ettikten sonra gözünü başka yerlere dikecek. Sıra bölgedeki diğer ülkelere gelecek. Lübnan'a, Suriye'ye gelecek. Dicle ve Fırat arasındaki vatan topraklarımıza göz koyacaklar. Önünde poz verdikleri her haritayla bunu açık açık söylüyorlar. Sadece Gazze'yi işgal ile yetinmeyeceklerini şimdiden ilan ediyorlar. Biz onun için 'Hamas, Müslümanlar adına direniyor' diyoruz. Biz onun için 'Hamas sadece Gazze'yi değil, İslam topraklarını Türkiye'yi savunuyor' diyoruz. İsrail'in devlet terörünün karşısında durmak, bizim için İslami bir vazifedir, imani bir vazifedir, vatani bir meseledir, tabii ki milli bir meseledir. Böyle kritik bir dönemde İslam ülkeleri bir an önce uyanmalı, tehlikenin farkına varmalı ve iş birliğini daha da artırmalıdır. Mısır ile Suriye ile attığımız yeni adımlar büyüyen yayılmacılık tehdidine karşı dayanışma hattı oluşturulmaya yöneliktir. Bütün İslam ülkeleri nerede duracağı belirsiz İsrail işgaline karşı ortak tavır takınmalıdır. Biz en başından itibaren bu çağrıyı yapıyoruz. İsrail şımarıklığını, İsrail haydutluğunu, İsrail'in devlet terörünü durduracak yegane adım, İslam ülkelerinin ittifakıdır diyoruz. Şunun bilinmesini isterim; Mısır ile başlattığımız yeni süreç Gazze'nin, Filistin'in hayrına olacaktır. Diğer komşu ülkelerle yürüttüğümüz temaslar, bölgemizin faydasına olacaktır. İçimizdeki bedhahların ne dediğine bakmadan, bölgemizdeki dostlarımızın sayısını artırmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin dış politikada manevra alanını genişleterek, her türlü adımı bundan sonra da kararlılıkla atacağız” dedi. 26 Ağustos'ta Sultan Alparslan ve ordusunun muhteşem zaferini, Malazgirt Zaferi'nin 953'üncü yıl dönümünün gururla icra edildiğini hatırlatan Erdoğan, “Geçen hafta Malazgirt'le başlayan, Anadolu'daki zaferlerimizin son halkası olan 30 Ağustos zaferimizi coşkuyla kutlattık. Türk ordusuzu tarihte muhteşem zaferlere götüren hiç kuşkusuz göğsündeki imanıdır. Alparslan ve ordusu Malazgirt'te zaferi iman ile kazandılar. Ordumuz imanıyla zafer kazandı. Türk Silahlı Kuvvetleri demek peygamber ocağı demektir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin göğsünden imanı alırsanız geriye bir şey kalmaz. Bunun acı örneklerini yakın geçmişte gördük. Başörtüsüyle, kılık kıyafetle, imam hatiplilerle, ilim ve irfan yuvalarıyla uğraşan ordunun kabiliyetini nasıl yitirdiğine dışardan çok, içeriyle uğraşarak milletin nazarında nasıl yanlış yere oturduğuna hep birlikte şahitlik ettik. Milletimizin göz bebeği kahraman ordumuz hiç hak etmediği sıfatlarla anılır oldu. Yanlış ellerde ordumuz yıpratıldı, örselendi, güven kaybına uğradı. Sokaklarımızda sarıklı, sakallı insanların kovalandığı, subaylarımızın baş örtülü annelerinin kışlaya alınmadığı vesayetçi dönemlerde FETÖ'cü vatan hainlerini ordumuzun kılcallarına kadar yerleştirdiler. 15 Temmuz'da biz bu hainleri temizledik. Ordumuzu ölümcül bir urdan kurtardık ve şimdi ordumuz hamd olsun aslına, özüne dönüyor. Malazgirt'teki, Çanakkale'deki ruh ordumuzda yeniden kök salıyor. FETÖ'cü hainlerden ve vesayet artıklarından temizlendikçe ordumuz terör örgütleriyle mücadelede, vatan savunmasında destanlar yazıyor” dedi.

Tekirdağ'da İsrail'in Saldırılarına Tepki Haber

Tekirdağ'da İsrail'in Saldırılarına Tepki

Tekirdağ Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin öldürülmesine tepki gösterdi. Köprübaşı mevkisinde toplanan, aralarında eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Çiğdem Koncagül'ün de bulunduğu vatandaşlar, İsmail Haniye'nin fotoğrafları ile İsrail'i kınayan dövizler taşıdı.  Sivil toplum örgütleri adına basın açıklamasını okuyan Adem Yaryıkan, "Bugün burada şehit İsmail Haniye'nin vasiyetini yerine getirmek, eylem çağrısına icabet etmek. Siyonizmi lanetleyip, tarihin en büyük imtihanını veren Gazzeli kardeşlerimizin sesi olmak için toplanmış bulunuyoruz. Siyonist İsrail rejimi 7 Ekim'den bu yana Gazze'de insanlık tarihinin en korkunç soykırımını gerçekleştiriyor. 40 bin kardeşimizi alçakça katletti. 100 binden fazla kardeşimiz de yaralı. Gazze şeridinde ayakta kalmış tek bir şehir, tek bir mahalle, insanların sığınabilecekleri tek bir güvenli nokta bile yok. Gazze'de daracık bir alana hapsedilmiş 3 milyon insan, bütün insanlığın sessiz bakışları arasında yaşanan soykırımda çaresizce sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Mazlum ve masumlar faşist ABD'nin, Siyonistlere verdiği silahlarla havadan, karadan ve denizden bombalanıyor. Ağızlarından insan hakları sözü düşmeyen İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler soykırıma açıkça destek veriyor. Siyonizm'in hizmetindeki batılı sermaye soykırımı finanse ediyor. Küresel medya sansür, çarpıtma, dezenformasyon ile soykırımı örtüyor ve vahşeti gizliyor" diye konuştu.

Netanyahu: Haber

Netanyahu: "Gazze'deki Yoğun Savaş Bitmek Üzere"

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yerel bir yayın organına verdiği röportajda İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde devam eden saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Hamas'a karşı yoğun saldırıların yakında biteceğini ifade eden Netanyahu, "Bu, savaşın bitmek üzere olduğu anlamına gelmiyor ama savaşın yoğun safhası Refah'ta sona ermek üzere" dedi. Bu aşamanın tamamlanmasının ardından ise Lübnan ile olan kuzey sınırına savunma amacıyla yeniden asker konuşlandıracağını belirten Netanyahu, savaşı sona erdirecek bir anlaşma yapılıp yapılmayacağına ilişkin ise, "Hayır. Savaşı sona erdirmeye ve Hamas'ı orada bırakmaya hazır değilim. Kısmi bir anlaşma yapmaya hazırım, bu bir sır değil, bu bazı rehineleri bize geri getirecektir. Hamas'ı yok etme hedefimizi tamamlamak için bir aradan sonra savaşmaya devam etmek zorundayız" şeklinde konuştu. Lübnan'daki Hizbullah ile tam kapsamlı bir savaş ihtimaline ilişkin değerlendirmelerde bulunan Netanyahu, bu konuda diplomatik bir çözüm olmasını umduğunu ifade ederek, "Buna da karşı koyacağız. Birçok cephede savaşabiliriz, buna hazırız" dedi. Gazze Şeridi'nde savaş sonrası senaryoya yönelik konuşan Netanyahu, İsrail'in öngörülebilir gelecekte "askeri kontrolü" sürdüreceğinin açık olduğunu belirterek, "Ayrıca, mümkün olursa bölgesel destekle ve Filistinlilerle birlikte insani yardım tedarikini ve Gazze Şeridi'ndeki sivil işleri yönetmek için bir sivil yönetim oluşturmak istiyoruz" diye konuştu.

Hekimlerin sessiz yürüyüşünde 14. hafta Haber

Hekimlerin sessiz yürüyüşünde 14. hafta

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencileri ve sağlık çalışanları tarafından İsrail’in Gazze işgaline karşı gerçekleştirilen sessiz yürüyüşün 14’üncüsü Eski Cami’den başladı. Eski Cami’den Saraçlar Caddesi’ne yürüyüşe katılan öğrenciler adına açıklamayı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisi Muammer Morkoç yaptı. Morkoç, okuduğu açıklamada “İsrail işbirlikçisi devletlerin ve şirketlerin, soykırıma olan aleni desteği artarak sürüyor. Bir avuç mazlumun karşısında bütün dünya zalimleri tek safta saldırmaya devam ediyor. Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak buradan bütün meslektaşlarımıza ve halkımıza sesleniyoruz. Hayatımızın her alanında ve mesleklerimizde ‘boykot’ çağrımızı tekrarlıyoruz. Şirketlerin açıkladığı son rakamlardan anlıyoruz ki; günlük hayatımızda gösterdiğimiz en ufak boykot çabası, hep birlikte olunca çığ olup büyüyor. Tüm meslektaşlarımıza zulme destek olan ilaç firmalarını boykota devam etmeyi hatırlatıyor, Sağlık Bakanlığı yetkililerinden de aynı hassasiyeti hastane eczanelerinde göstermesini bekliyoruz. Buradan devletimize sesleniyoruz: Filistinli kardeşlerimizin yararına olacak bütün adımları destekliyoruz ve sonuna kadar arkasındayız. Bu konuda sağlık çalışanları olarak gereken bütün desteği gücümüz yettiğince vermeye hazırız. 14. haftasında toplandığımız Sessiz Yürüyüşümüzde, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından ayrılmayan Gazzeli meslektaşlarımızı tekrar selamlıyoruz. İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Grup basın açıklamasından sonra dağıldı. HİLAL PEKER

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.