Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Iş

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Iş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Işıkhan: “408 Bin 139 Kadın İşe Yerleştirildi” Haber

Bakan Işıkhan: “408 Bin 139 Kadın İşe Yerleştirildi”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Sivas'ta ‘Milli Müdafaadan Milli Kalkınmaya Türkiye Yüzyılı'nın Kadınları, Yüzyılın Kadın İstihdamı İş Pozitif Tanıtım Programına' katıldı. Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa Vali Yılmaz Şimşek, STSO Başkanı Zeki Özdemir, siyasiler ve davetli kadınlar katıldı. Işıkhan konuşmasına İsrail'i katil olarak niteleyip, “Katil İsrail, yayılmacı bir politikayla Filistin'de insanlık suçu işliyor. Dünyanın gözü önünde çocuk, kadın, genç demeden bu katliamı gerçekleştirirken dünya devletlerinin gözü ise kapalı. Ülkelerin İsrail'e yönelik çıkaramadığı her ses insanlığın ayıbıdır” dedi. “KADINLARIN GÜCÜNE VE DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR” Işıkhan konuşmasında kadınların güç ve desteklerin ihtiyaç duyduklarını belirtip, “Geçmişten günümüze binlerce yıldır olduğu gibi önümüzdeki yüzyılda da kadınların gücüne ve desteğine ihtiyacımız var. Şu bir gerçek ki; tarihimizdeki şanlı zaferlerimiz, büyük başarılarımız kadınların, büyük fedakârlıkları sayesinde gerçekleşmiştir. Nüfusumuzun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların gücü olmadan sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmamız mümkün değildir. Bu sebeple kadınların toplumsal hayata aktif ve üretken katılımını destekleyecek projeler geliştirme gayreti içerisindeyiz” dedi. “408 BİN 138 KADIN İŞE YERLEŞTİRİLDİ” Işıkhan yürüttükleri proje ile 408 bin 138 kadını işe yerleştirdiklerini belirtip, “Şubat ayında Bakanlık olarak, Türkiye'nin emektar kadınları adına önemli bir projeyi hayat geçirdik. İş Pozitif Kadın İstihdamı Projemizin açılışını Saygıdeğer Emine Erdoğan hanımefendinin teşrifleriyle İstanbul'da gerçekleştirmiştik. Projeyi tüm kadınlara duyurmak üzere yedi bölgemizin tamamını kapsayacak şekilde il il gezip anlattık. İş Pozitif'i, genel manada baktığımız zaman; ‘iş arayan ile işverenin çevrimiçi olarak bir araya gelebileceği bir iş birliği sistemi' olarak tanımlayabiliriz. Proje kapsamında, 10 Bakanlığımızın proje ortağı olduğu, tüm kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları arasındaki istihdam eşleştirme süreçlerini kayıt altına alacak, bir bilgi ve iletişim sistemi kurduk. İş-Pozitif projemizle bugüne kadar 408 bin 139 kadının işe yerleştirilmesini sağladık. Kadınların geleceğine yapılan yatırımın; milletimizin geleceğine yapılan yatırım olduğuna inanıyoruz” dedi. İŞSİZLİK AZALDI, KADIN İSTİHDAMI ARTTI Işıkhan işsizlik oranının azaldığını belirtip, “Son işgücü verilerine göre; işsizlik oranı bir önceki yıla göre 1,1 puan azalarak yüzde 8,4 seviyesinde gerçekleşti. İstihdam oranı bir önceki yıla göre 1,6 puan artarak yüzde 50 oldu. Kadınlarda İşsizlik Oranı; yüzde 11 ile son 10 yılın en düşük verisi olarak gerçekleşmiştir. Kadınlarda İşgücüne Katılma Oranı; yüzde 37,1 ve İstihdam Oranı ise yüzde 33 ile tarihin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Tüm bu başarı grafiğine; millet olarak kadını ve erkeğiyle birlikte çalışarak ulaştık. Gelecek yıllarda daha yüksek hedeflerimiz var. Bu son verilerden de görüldüğü üzere; mesleki danışmanlıktan, sosyal güvenliğe varıncaya kadar; kadınların; çalışma hayatına girişlerinde hep yanlarında olduk ve olmaya da devam edeceğiz.” Şeklinde konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan konuşmasını şu sözlerle tamamladı. “Yüzyılın Kadın İstihdamını gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz bu projeye; Milli Müdafaadan Milli Kalkınmaya; Türkiye Yüzyılının Kadınları ismini verdik. Çalışmanın, üretmenin, bereketin, bolluğun şehri Sivas, Türkiye Yüzyılı yolculuğumuzun öncü merkezlerinden biri olacaktır. Projemizin başta kadınlar olmak üzere, çalışma hayatına, ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum” Konuşmanın ardından kadın istihdamına destek veren firma temsilcilerine teşekkür plaketleri verildi.

“Sıcak ekmek kültürü kaybolacak” Haber

“Sıcak ekmek kültürü kaybolacak”

Edirne’de fırın işletmecisi Tuncay Yılmaz, sektörel bazda vasıflı-vasıfsız eleman yetersizliğine dikkat çekerek, sektörün yavaş yavaş Avrupai sisteme geçeceğini ve insan gücünden giderek uzaklaşılacağını söyledi. Yılmaz, çırak bulma konusunda ciddi zorluklar yaşadıklarını ve usta seviyesinde işçi bulmanın bile imkansız hale geldiğini ifade etti. Eleman eksikliğinin büyük bir sorun haline geldiğini vurgulayan Yılmaz, bu durumun sektörü olumsuz etkilediğini belirtti. Yılmaz, geleceğe dair öngörülerini paylaşarak, Avrupai sistemine geçişin kaçınılmaz olduğunu ve bu süreçte insan gücüne ihtiyaç duyulmayacağını belirtti. Yılmaz, artan makinesel sistem kullanımının, insanların sıcak ekmek bulma konusunda güçlük çekmelerine neden olacağını dile getirdi. “OKULU BİTİREN ÇOCUK ARTIK GELİP FIRINDA ÇALIŞMIYOR” İstihdam yaratılması ve alt tabandan çıraklık eğitimleri verilmesi gerektiğini belirten Yılmaz; “Sektörel bazda çok sıkıntılarımız var. Çırağı boşverin, usta bile bulamıyoruz. Çırak, vasıfsız eleman benim şu işimi şu anda çift vardiya yapar. Ama biz tek vardiyayı destekleyerek maddi, manevi olarak kendimizde yardım ediyoruz. Ne oluyor bu sefer? İş başa düşüyor. Devlet büyüklerinin sektörel bazda bence istihdam yaratması gerekiyor. Örneğin; sanayide arkadaşlarımız var. Motorcusu, lastikçisi onlar da aynı şekilde bu sorunu yaşıyor. Biz gıda sektörü de aynı şekilde. Eleman yetersizliği büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Alt tabandan çıraklık eğitimleri verilmesi gerekiyor, çırak yetiştirilmesi gerekiyor. Ama maalesef okulu bitiren çocuk gelip fırında çalışmıyor artık. Eskiden babalarımız yaz tatillerinde bizi iş öğrenelim diye berbere, fırına sokarlardı. Dönem değişti artık. Ben kendi oğlumdan pay biçeyim. Oğlumu fırına sokmam. Fırıncıyım, zorluklarını görüyorum, biliyorum. Bu yüzden kendi oğlumu fırına sokmam. 24 saat açığız, üretimler genelde gece olur, sabah saat 12-1 gibi biter” dedi. “İNSANLAR SICAK, FIRINDAN YENİ ÇIKMIŞ EKMEK BULAMAYACAKLAR” Yılmaz, fırıncılık sektörünün Avrupai sisteme doğru gittiğini, sıcak ekmek kültürünün yerini dilimlenmiş paketli ekmeğe bırakacağını söyleyerek; “Bizim her şey burada kara fırın olduğu için kesmesi, yoğurması, tartması her şeyi insan gücüyle yapılıyor. Baston ekmek yapan arkadaşlar makinesel sisteme döndüler. Vasıfsız eleman unu önden döküyor, daha sonra makineler işi görüyor. Bizimki maalesef öyle değil. Çalışan arkadaşların çoğu işi bıraktı. Kimi fabrikada şoförlük yapıyor, kimi kendi işini kurdu. Sonuç olarak bu işin geleceğini ben göremiyorum. Avrupa’da gördüğümüz gibi büyük firmalar ekmekleri yapacaklar. Paketlenmiş şekilde insanlara ulaşacak. İnsanlar artık sıcak, fırından yeni çıkmış ekmek bulamayacaklar. Sıcak ekmek kültürü ortadan kalkacak. Dilimlenmiş şekilde, katkılı ekmeği alacak ve yiyecek” diye konuştu. MERT ERİŞKİN

Kaynak ustası olarak işe alınacaklar Haber

Kaynak ustası olarak işe alınacaklar

Ergene ilçesinde maden, kimya, biomas sektörüne kurutma teknolojileri ve anahtar teslim projeler üreten firma ile Trakya Kalkınma Ajansı arasından imzalanan protokol kapsamında 2 ay boyunca 15 kadına eğitim verilecek. Eğitimlerini tamamlayan kadınlar firma bünyesinde kaynak ustası olarak iş başı yapacak. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilan edilen Genç İstihdamı Teması kapsamında firma ile imzalanan protokol ile kaynakçılığa kadın eli değeceğini söyledi. Kalkınma Ajansı olarak, Trakya'da iş arayan gençlere ve kadınlara yönelik eğitimler düzenleyerek, bu kişileri firmalarla buluşturduklarını ifade eden Şahin, "Eğitimlerin sonunda da bu kişilerin sertifika almalarını sağlayarak uzun vadede kendilerinin bu sertifika ile çalışmalarına imkan sağlıyoruz. Yaptığımız protokolle kadınların kaynakçılık konusunda teorik ve uygulamalı eğitim almalarının ardından burada çalışmaları sağlanacak. 15 kadın burada eğitim alacak. Kadınların el becerilerini iyi olduğunu, çalışma azimlerinin iyi olduğunu biliyoruz. Kadınlarımız bölgede ihtiyaç duyulan kaynakçı açığının da kapatılmasına katkı sağlayacaktır." diye konuştu. - "Eğitimden sonra işe başlayacaklar" Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dilmen de kadın kaynakçıların yetiştirilmesi ve istihdam edilmesini önemsediklerini dile getirdi. Trakya Kalkınma Ajansı ile iş birliği yaptıklarını belirten Dilmen, şunları kaydetti: "Kadınların eğitim alıp ardından firmamızda işe başlayacak olmasından mutluyuz. Kadın kaynakların yetiştirilmesi, 3 aşamadan oluşuyor. Gerekli eğitimlerin ardından kadınlar işe başlıyor. 20 yılda yetişen erkek kaynakçının geldiği seviyeyi 2 ayda burada kadın kaynakçılarımızla yakaladık. Kadınların bu işe meraklı olmaları bizim tüm beklentilerimizi karşılayacak durumda. Ülkemizde kaynakçı sayısının azlığı ve yeni kaynakçı yetiştirilmesi konusunda da firmamız iyi bir yolda ilerliyor." Kadın kaynakçı Nuray Togay, kaynakçılığın sadece erkek işi olarak düşünülmesinin yanlış olduğunu aktardı. İlk başlarda zorlansa da şimdi işini severek yaptığını ifade eden Togay, "Eğitim sürecinden sonra iş yapmaya başladıkça zorluklar geçiyor. Bu işi isteyen, bu işi seven bütün kadınlar yapabilir. Kendine güvenen bütün kadınla bu işi yapar. Eğitimlerden sonra sertifikan alarak bu işi yapmamız bizim için daha da anlamlı olacak." diye konuştu.

“BÖLGEMİZDE İŞÇİ AÇIĞI VAR” Haber

“BÖLGEMİZDE İŞÇİ AÇIĞI VAR”

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Çetin, Tekirdağ’ın Çerkezköy, Kapaklı ve Saray ilçelerinde faaliyet gösteren binin üzerinde firmanın istihdam edecek işçi arayışında bulunduğunu ifade ederek, "Giderek artan işçi açığı nedeniyle üretimde sıkıntılar yaşanabilecektir. Şu anda çok fazla mavi yaka, gri yaka ve beyaz yakaya ihtiyaç var" dedi. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Başkanı Ahmet Çetin, oda üyelerini ziyaret etti. Gerçekleştirilen ziyaretlerde firmaların sorunlarını dinleyen Çetin, en büyük sorunlardan birinin de işçi açığı olduğunu belirtti. İnsan kıymetleri ofisi kuruldu Çerkezköy ilçesinin Türkiye’nin en büyük üretim üslerinden biri olduğunu ifade eden Çetin, “Çerkezköy 4 OSB’si ile yeni kurulan özel ihtisas bölgesi ile ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyor. Vergi dilimine göre en çok vergi veren şehirler arasında Tekirdağ 6’ncı sıradadır. Bunun da büyük bölümü bölgemiz tarafından karşılanmaktadır. Üretim devam ediyor, artarak devam ediyor. Türkiye’nin en çok büyüyen şehirlerinden biri Çerkezköy, diğeri Kapaklı’dır. Yıllık büyüme oranı yüzde 5’tir. İnsan kaynaklarının mutlaka ve mutlaka bölgemizde ikamet etmesi gerekmektedir. Giderek artan işçi açığı nedeniyle üretimde sıkıntılar yaşanabilecektir. Şu anda çok fazla mavi yaka, gri yaka ve beyaz yakaya ihtiyaç var. Bunları karşılamak için yine Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası olarak insan kıymetleri ofisimizi kurduk. Hangi fabrikanın, hangi üreticiye ihtiyaç duyduğunu belirlenmesi için çalışmalar yapıyoruz. Meslek liseleri ile iş birliği içerisindeyiz. İşçi açığını kapatmak için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. “Doluluk oranı yüzde 97’lere ulaştı” Sanayi yatırımlarının devam ettiğini ifade eden Çetin, “Çerkezköy, hem yurt içi hem de yurt dışından çok fazla yatırım almaktadır. Doluluk oranı hemen hemen yüzde 97’lere, 98’lere ulaşmış bulunmaktadır. Diğer sanayi yerlerimizde de doluluk oranların yüzde 60’lara ulaşmaktadır. Bu da artarak devam etmektedir” dedi.

“KAĞIT ÜZERİ PROJELERDE YOKUZ” Haber

“KAĞIT ÜZERİ PROJELERDE YOKUZ”

Eğitim – İş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay öğretmenlerin hayali, sürdürülebilirliği kısıtlı projelerde çalıştırılmasına tepki gösterdi. Şube Başkanı Akçay’ın yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Etraflıca düşünülerek planlanmamış, her gün bir yenisi çıkan, uygulanabilirliği hayali, sürdürülebilirliği kısıtlı, karar alıcısı değişince ağzına kadar dolu projeler mezarlığında kendine yer bulamayan kağıt üstü projeler yüzünden okul idareleri ve öğretmenler asıl işlerini yapamaz hale geldi. Her yeni günde yeni bir proje duyurusu yayınlanıyor, hemencecik sorumlu öğretmeni belirlensin ve planı yapılsın, faydalı mı faydasız mı olduğuna bakılmaksızın uygulansın, uygulanırken de sosyal medyada paylaşacak kadar fotoğraflansın isteniyor. Bunu gerçekleştirecek öğretmenin başka sorumlulukları var mı, bu proje onu asıl işi olan derslerine girmekten ve öğrencilerine faydalı olmaktan alıkoyuyor mu, harcadığı zamana ve kâğıda en önemlisi de verdiği emeğe değiyor mu diye kimse sormuyor. Öğretmen dersine hazırlanıyor, mevcudu normalin üzerindeki sınıfına giriyor, sınavını yapıyor, sınavın sonucuna göre eksik gördüğü öğrencilerine ilave çalışmalar uyguluyor, gerektiğinde velisiyle görüşüyor, okul bitince destekleme ve yetiştirme kursuna kalıyor, bu arada velilerinden gelen sorulara cevap veriyor ve yarınki konularına hazırlanıyor. Hangi okulda ve branşta olursa olsun her öğretmen yapması gereken her şeyi en iyi şekilde zaten yapıyor. Öğretmenler öğrencilerine neyin faydalı neyin angarya olduğunu iyi biliyor. Sırf rapor yazmak ve kâğıt israf etmek için göstermelik projeler yapmak istemiyor. Öğretmenler proje yapmak istemiyor mu? Okuluna aç gelen öğrencisinin karnını doyurmak ile ilgili bir projeye katılmak istemeyecek öğretmen olur mu? Öğrencisinin yaşadığı yeri suyu akan, kışın ısınan, penceresi kapısı olan bir ev haline getirecek projede olmak istemeyecek öğretmen olur mu? Okulunu ve çevresini güvenli hale getirecek projeye hayır diyecek öğretmen olur mu? Okullarımızın çoğunda ihtiyacı olan öğrencileri için kullanılmak üzere ceplerinden para vererek fon oluşturan öğretmenlerimiz var. Bundan güzel proje mi var? İhtiyacı olan öğrencisine sene başında defter kitap, kış gelince bot kaban, yaz gelince uygun kıyafet alan öğretmenlerimiz var. Bundan güzel proje olur mu? “Öğretmenim ben bu konuyu anlamadım, bana teneffüste anlatır mısınız?” diyen öğrencisine hangi meslektaşımız hayır diyor? Bundan güzel proje olur mu? Okula karnı tok sırtı pek gelen, ailesindeki ekonomik sıkıntıyı düşünerek kendini dinlemek yerine dersi dinleyen öğrenciye sahip öğretmen 40 dakikalık dersi boyunca ne projeler üretir bir bilseniz.  Genel Merkezimizin aldığı 05.09.2023 tarih ve 1053 numaralı karar doğrultusunda asıl işimiz olan öğretmenliği gerektiği gibi bilimsel yollarda ve fiziksel şartlarda yapma projesinde varız, kâğıt üstü sosyal medya projelerinde yokuz.” HABER MERKEZİ

“ACIKINCA DEĞİL HER ZAMAN HATIRLANMAK İSTİYORUZ” Haber

“ACIKINCA DEĞİL HER ZAMAN HATIRLANMAK İSTİYORUZ”

Edirne’de Savunma Büro ve Destek Hizmetler Sendikası(SAVDES-SEN) İşyeri Temsilcisi Selahattin Çedene, 2016 dönemi hükümetinde torba yasayla 3795 sayılı kanunun 3. Maddesinde yapılan değişikliğin hala günümüzde kurumlarda uygulanmamasından dolayı yardımcı hizmetli grubu olarak derin bir üzüntü içerisinde olduklarını, seslerini duyurmak istediklerini söyledi. “KAMUNUN KANAYAN YARASI” Selahattin Çedene tüm meslektaşların aynı sınıfta yer alması gerektiğini, yardımcı hizmetler sınıfının da hak ettiği gibi kamularda teknik sınıfa geçmesini istediklerini söyledi. Aşçılığın dünyadaki ilk mesleklerden olduğunu ve aşçılığın tarihte Türk milletine savaş kazandırdığını söyleyen Çedene şöyle devam etti: “Kamunun kanayan yarası yardımcı hizmetler sınıfı içinde 22 meslek bulunmaktadır. Aynı zamanda da biz aşçılar 2016 dönemi hükümetinde torba yasayla Milli Eğitim Bakanının ve Maliye Bakanının görüşü alınarak 64. Hükümet zamanında torba 3795 sayılı kanunu 3. maddesinde değişiklik yapılarak biz aşçılar teknik sınıfa geçtik. Daha kurumlarda bu uygulanmadı. Kurumlarımızın bazılarında aşçılar teknik sınıfta. Yan yana çalışan arkadaşlarımızın biri teknik sınıfta biri yardımcı hizmetler sınıfında. Bu da çalışma ortamını bozmaktadır. Tarihin, dünyanın ilk mesleklerinden birisidir aşçılık ve tarihte savaş kazanan tek meslek olarak Haçova Meydan Savaşında aşçılar kazan döverek düşmanı def ederek, düşmana karşı savaş kazanmıştır. Biz diyoruz ki kamuda çalışana aşçılar olarak bu toplu sözleşmede 100. Yüzyıla yakışır şekilde kamudaki çalışan aşçıların eğitim durumlarına göre kanun olarak doğal hakkımız 3795 sayılı kanunun 3. maddesindeki yapılan değişiklikteki talebi hakkımız olan kanunun uygulanıp, ait olduğumuz teknik hizmetlere geçmek istiyoruz.” “YEMEK YAPMAK TEKNİK İŞİ” Yemek yapmanın teknik bir iş olduğunu, 100. Yıla yakışır şekilde kamuda çalışanların haklarını talep ettiklerini ve ait oldukları sınıfa geçmek istediklerini belirten Çedene “Sıradan bir insanı getirin sokaktan tutup getirdiğin bir insana ‘gel yemek yap’ diyemezsiniz. Bu bir teknik işidir. Onun için biz ait olduğumuz teknik hizmet sınıfına geçmek istiyoruz. 20. Yüzyıla yakışan da bunu devletimiz geçirecek güçtedir. Sayın Cumhurbaşkanımız bir imzayla yardımcı hizmetlerden bir kararnameyle genel idari hizmetler sınıfına geçirildi ve onların kanununda herhangi bir şey olmamasına rağmen bizim 3795 sayılı kanunda diplomalarımızla teknik ve hele ki liseden teknik ve hele ki 2 yıllık Meslek Yüksekokul açılarak tekniker unvanı verilmiştir” dedi. “AŞÇILIĞI TEKNİK BİR İŞ OLDUĞUNU TANITAMADIK” Gastronomi bölümünün tıpla yarıştığını söyleyen Selahattin Çedene “Türk mutfağını dünyaya tanıttıklarını fakat kendi ülkemizde teknik bir iş olarak tanıtamadık” diyerek şu ifadelere yer verdi: “Tıpla yarışan gastronomi bölümünü açılmıştır. Ve bu meslek nasıl vasıfsız olabilir. Biz Türk mutfağını dünyaya tanıttık ama kendi ülkemizde, kurumlarımızda aşçılığı teknik bir sınıf teknik bir iş olarak tanıtamadık. Bu da bizi çok üzmektedir biz aşçılar acıkınca değil her zaman hatırlanmak istiyoruz. Yüce devletimiz bizi teknik sınıfa geçirmek için bu güce sahiptir. Bu sözleşmeden de talebimiz 3795 sayılı kanunun biz aşçılar için uygulanmasıdır.”  “İŞ AYNI, SINIF FARKLI” Aynı yerde çalışan aynı işi yapan iki çalışandan birinin yardımcı hizmetler sınıfında diğerinin de teknik sınıfta yer aldığını bu sebeple bütçede de sınıf olarak farklılık yaşandığını bu durumun hizmetler sınıfı olarak üzüntü yaşattırdığını söyleyen Çedene hizmetli sınıfının mağdur olduğunu ve haklarını talep ettiklerini belirterek şöyle devam etti: “Kamudaki çalışan aynı işi yapan iki arkadaş biri eş ve çocuk yardımıyla 28 bin 500 bin lira alırken diğeri 23 bin 300 lira almaktadır. Biri pasaporttan faydalanırken yardımcı hizmetlideki arkadaşımız yeşil pasaporttan yararlanamamaktadır. Diğer teknik sınıftaki arkadaşımız 2 bin 800 ek göstergeden faydalanırken yardımcı hizmetlideki arkadaşımız ek göstergeden faydalanamamaktadır. Bu arkadaşımız emekli maaşı şu gün itibariyle 18 bin alırken diğeri 9 bin 800 lira almaktadır.  Birinin emekli tazminatıyla arasında büyük bir fark olması bu anlamda da yardımcı hizmetler sınıfı mağdurdur. Kamu aşçıları olarak bu toplu sözleşmede teknik hizmetlere geçme müjdesini bekliyoruz.” MERT ERİŞKİN

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.