Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Il Genel Meclisi

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Il Genel Meclisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Il Genel Meclisi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çığla; “3 İlçede Barınma Alanı Neden Yok?” Haber

Çığla; “3 İlçede Barınma Alanı Neden Yok?”

Edirne İl Genel Meclisi’nin Ekim ayı toplantıları bugün başladı. Meclisin ilk toplantısında Sivil Savunma ve Tabii Afetler Komisyonu’nun herhangi bir deprem afeti ya da diğer afetler için Edirne genelindeki barınma alanları hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Cengiz Posta tarafından sunulan raporda, Edirne il genelinde oluşabilecek afetlere karşı belirlenen barınma alanları ve sayıları açıklandı. “EDİRNE GENELİNDE 11 ADET BARINMA ALANI VAR” Posta, Edirne’de yaşanabilecek doğal afetlerde merkez ilçede 6 adet, İpsala, Keşan, Uzunköprü, Meriç ve Enez ilçelerinde ise 1’er adet olmak üzere toplam 11 adet barınma alanının belirlendiğini söylerken; “İhtiyaç analizi sürekli yapılıp, ihtiyaç halinde artırılabilir. Edirne’de Yeni İmaret Mahallesi’nde 2 bin 100 kişilik, Dilaverbey Mahallesi’nde 750 kişilik, 1. Murat Mahallesi’nde 600 kişilik, Ayşekadın Yerleşkesi’nde 700 kişilik, Umurbey Mahallesi’nde 960 kişilik, Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde 750 kişilik barınma alanları vardır. İpsala ilçesinin Köprü Mahallesi’nde 750 kişilik, Keşan ilçesinin Yeni Mescit Mahallesi’nde 20 bin kişilik, Uzunköprü ilçemizde 6 bin kişilik, Meriç ilçesinin Büyükdoğanca Mahallesi’nde 2 bin kişilik, Enez ilçesinin Gazi Ömer Bey Mahallesi’nde bin kişilik barınma alanları vardır. İlimizde 810 adet 16 m2 barınma amaçlı çadır bulunmakta olup, Kızılay yönetimindeki AFAD Müdürlüğü’ne ait cep depolarda muhafaza edilmektedir. Barınma için kullanılacak konteyner bulunmamaktadır” dedi. “HAVSA, SÜLOĞLU VE LALAPAŞA’DA NEDEN YOK?” Posta’nın sunumunun ardından konuyla ilgili söz alan CHP Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Serdar Çığla, barınma alanlarının Havsa, Süloğlu ve Lalapaşa’da bulunmamasının nedenini sordu. Çığla, afetlere karşı barınma alanlarının her yerleşim alanı için önemli olduğunu söyleyerek; “Yangın da olabilir, sel de olabilir. 3 ilçede olmamasını bırakın, bu devirde her köyde toplanma alanı olmalı. Afetin nereden geleceği belli mi olur? Ondan sonra bir afet olduğunda ne yapacağımızı şaşırıyoruz, gideceğimiz yerlere ulaşamıyoruz. Bunlar planlı ve programlı şekilde yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Kılıç; “İl Özel İdaresi İlk 3 Ayda 185 Milyonluk Ekside” Haber

Kılıç; “İl Özel İdaresi İlk 3 Ayda 185 Milyonluk Ekside”

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 2024 yılı gelir ve giderler hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Şenol Kılıç tarafından sunulan raporda, 2024 yılı İl Özel İdaresi’nin ilk 3 aylık gelir ve giderleri açıklandı. 3 AYLIK GELİR 251 MİLYON 516 BİN 286 TL Kılıç, sunumunda İl Özel İdaresi’nin vergi gelirlerinin bir milyon 588 bin 616,47 TL, teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinin bir milyon 854 bin 461,92 TL, alınan bağış ve yardımlar ile özel gelirlerinin 71 milyon 786 bin 219,49 TL, faizler, paylar ve cezalar gibi diğer gelirlerinin ise 176 milyon 286 bin 988,90 TL olmak üzere toplam 251 milyon 516 bin 286,78 TL olduğunu açıklandı. 3 AYLIK GİDER 436 MİLYON 416 BİN 836 TL Kılıç, İl Özel İdaresi’nin personel giderlerinin 54 milyon 873 bin 407,83 TL, sosyal güvenlik kurumlarına devlet prim giderlerinin 5 milyon 692 bin 944,77 TL, mal ve hizmet alım giderlerinin 111 milyon 420 bin 179,99 TL, cari transferlerin 5 milyon 757 bin 286,79 TL, sermaye giderlerinin de 258 milyon 450 bin 096,63 TL olmak üzere toplam 436 milyon 416 bin 836,04 TL olduğunu belirtti. “İL ÖZEL İDARESİ’NE SÜREKLİ GELİR KAYNAĞI YARATMAK GEREK” Kılıç, İl Özel İdaresi’nin 2024 yılının ilk 3 ayında gelir ve gider arasında yaklaşık 185 milyon TL’lik ekside olduğunu söyledi. Kılıç’ın sunumunun ardından konuyla ilgili söz alan CHP İl Genel Meclisi Sözcüsü Mustafa Üstün, İl Özel İdare’ye uzun vadede gelir getirici işlerin yapılması gerektiğini söyledi. Üstün’ün ifadelerine destek veren Kılıç; “İl Özel İdaresi’ne sürekli gelir kaynağı yaratmak önemli. Ama bunun süreklilik arz etmesi gerekli. Bizim işimiz 100-150 milyon TL ile çözülecek işler değil. Bütçemiz 1 milyar 51 milyon TL, kendi öz kaynaklarımıza döndüğümüz zaman 850 milyon TL. 850 milyon TL’nin içinde 100-150 milyon TL sadece ölüye teneffüs vermek gibi olur. Bunu sürekli kılmak önemlidir. Bunun için de ticarette olduğu gibi sürekli bir dönerin oluşması gereklidir” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Önceki Dönem Üyelerinden Meclise Ziyaret Haber

Önceki Dönem Üyelerinden Meclise Ziyaret

Edirne İl Genel Meclisi’nin önceki dönem CHP ve AK Partili üyeleri, bugün düzenlenen toplantıdan önce İl Genel Meclisi’ni ziyaret ettiler. İl Genel Meclisi önceki dönem Başkanı CHP’li Mehmet Geçmiş, AK Parti İl Genel Meclisi önceki dönem Grup Sözcüsü Nedret Akbulut ile AK Partili önceki dönem meclis üyelerinin katıldığı ziyarette eski meclis üyeleri ile yeni meclis üyeleri bir araya geldi. “BİRBİRİMİZE SEVGİMİZİ, SAYGIMIZI DEVAM ETTİRDİK” Toplantı öncesi Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, meclisi ziyaret eden önceki dönem üyelere teşekkür ederken; “Sizleri görmekten, bir arada olmaktan dolayı çok mutlu olduk. Bizler geçtiğimiz dönem gerçekten çok keyifli bir 5 yıl geçirdik. Bazen karşılıklı farklı düşündük, farklı hissettik, bunu dile getirdik. Ama kırılmadık, dökülmedik, hep birbirimize olan sevgimizi, saygımızı devam ettirdik. O yüzden de bugün birlikte olmaktan, bizleri unutmadığınızı, ziyaret ettiğinizi görmek çok kıymetli” ifadelerini kullandı. “2024 YILINDA İMZANIZI ATACAKSINIZ” Gegeoğlu, konuşmasının ardından toplantıda İl Genel Meclisi önceki dönem Başkanı Mehmet Geçmiş’e söz verdi. Geçmiş, konuşmasında meclis üyelerinin önemli bir yerde görev yaptığını belirterek; “Belki bunun farkına daha sonraları vakıf olacaksınız. Şu an algılayamıyorsunuz ama Edirne ilinin yatırımlarına, stratejik planına, performans programına, bütçesine bu yıl içerisinde karar vereceksiniz. 2023 yılında bir önceki meclis bununla ilgili karar aldı. Şu an uygulanan 2023 yılının programlarıdır. Siz, Edirne’nin yatırımlarıyla ilgili 2024 yılında imzanızı atacaksınız. Çok önemli görevleriniz var. Biz bir önceki dönem il genel meclis üyelerimizle birlikte, il genel meclisinin tanınırlığını çok fazla yukarıya taşıdık. Gerçek anlamda da artık kamuda da, toplumda da bir il genel meclisinin olduğunu, sorunlarının İl Genel Meclisi tarafından çözülebileceği algısını yaratabildik. İnşallah bundan sonra sizler de bunu daha da yükseklere taşıyarak, daha da farkındalığı yaratarak il özel idaresinin hak ettiği yere getireceğinize inanıyorum. Çünkü il özel idaresi çok eski bir yerel yönetimdir” dedi. “SİYASET YAPMAYA DEVAM EDECEKSİNİZ” Geçmiş, meclis üyelerinin siyasi partilerin temsilcileri olarak meclise geldiklerini söyleyerek; “Siyasetten buradasınız bir anlamda. Hani derler ya size, ‘Çok fazla siyaset yapmayın’ ama hepiniz bildiğiniz gibi de siyasetten geldiniz buraya. ‘Siyaset yapmayın’ denmesi, bürokratların ‘Sessiz sedasız kalın’ demesine benzer. Onun için siyaset yapmaya devam edeceksiniz. Edirne'nin yatırımlarıyla ilgili siyasetten gerekli olan katkıları ve değerleri vereceksiniz. Buna inanıyorum. Bu konudaki çalışmalarınızda başarılar diliyorum” sözlerine yer verdi. “SICAK ASFALT NOKTASINDA GÜZEL İŞLER YAPILIYOR” Geçmiş’in ardından AK Parti İl Genel Meclisi önceki dönem Sözcüsü Nedret Akbulut da İl Genel Meclisi önceki dönem Üyeleri olarak meclisi ziyaret ettiklerini söyleyerek; “Biz, Mehmet Geçmiş ile 3 dönem bu sıralarda, bu kürsülerde halkımızın verdiği yetki doğrultusunda hizmet anlamında çalışmalarda bulunduk. Bundan sonra da sizler bu çalışma alanlarındasınız. Geçmiş dönemlerde biz çok önemli konulara imzalar attık. Şimdi 2023 programı dâhilinde 2024 yılında hayata dönüşen bir sürü proje var. Hakikaten güzel kararlar almışız. Dışarıdan izlemek daha farklı. Özellikle sıcak asfalt noktasında çok güzel işler işler yapılıyor. Güzel projeler ama kaynak noktasında sıkıntılar yaşanacağı aşikâr gözüküyor. Bu hizmetlerin bitmesi için kaynak bulmanız lazım. Bu önümüzdeki dönemde başarılar diliyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından önceki dönem meclis üyeleri, il genel meclis üyelerine başarılar dileyerek toplantı salonundan ayrıldı. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Çığla; “Bu Ülkeyi Talan Ediyoruz” Haber

Çığla; “Bu Ülkeyi Talan Ediyoruz”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Serdar Çığla, İl Genel Meclisi toplantısında gündem dışı söz alarak 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili konuşma yaptı. Çığla, konuşmasında günümüzde doğada insan eliyle gerçekleşen tahribata dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından çevre ve sağlık bilincinin gelişmesi için yapılan çalışmaları anlatan Çığla, çevreye zarar veren yurt dışı kaynaklı şirketlere de tepki gösterdi. Çığla, toplumda çevre bilincinin geliştirilmesinin gerekliliğini vurguladı. “ÜLKEMİZDE ÇOK TAHRİBATLAR OLDU” Dünyanın, insan yaşamında bitki örtüsü, yaşam tarzı, zinciri gibi unsurlarıyla çok önemli olduğunu söyleyen Çığla; “Bu gün de İsveç’te 1972’de Birleşmiş Milletler kararıyla kabul edilmiş olan 5-11 Haziran Dünya Çevre Günü ve Haftası’dır. Bu gün, ülkemiz için çok daha önemli bir gündür. Çünkü geçmiş dönemde ülkemizde çok tahribatlar oldu” ifadelerini kullandı. “ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MAHVOLMUŞ” Çığla, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından çevre bilincinin gelişmesi için birçok çalışmanın gerçekleştirildiğine dikkat çekerek; “Cumhuriyet ile beraber ülkemizde çevre bilinci, üretim, ormanların ve çiftliklerin oluşturulması, yaşlı bir topluma yeni yetişen insanlara eğitim verilerek yeni bir ülkenin yaratılması için çok mücadele edildi. Bu günlere geldiğimizde; dünyanın terk ettiği araç ve gereçleri kullanıyoruz. Plastiği 30-40 yıl öncesine kadar görmüyorduk. Kese kâğıdı, file vardı. İnsanlar çöplerini hiç arıtma veya katı atık birlikleri kurulmadan kendi imkânlarıyla çözebiliyordu. Örneğin; meyve ve sebze çöplerini hayvanlarına veriyordu. O eğitimi biz almıştık. Cumhuriyet ile beraber köy enstitülerinde yetiştirilen öğretmenler, her köyde sağlık ve çevre konusunda çalıştılar. Tuvaleti olmayan köylere tuvalet yapılmasını sağladılar. Bataklıkları kurutulmasını sağladılar. Örneğin; Türkiye’nin çorak bölgesinde Ankara başkent yapıldı. Orada Atatürk Orman Çiftliği oldu, her türlü ağaç yetiştirildi. Ama aradan 70 yıl geçiyor, Atatürk Orman Çiftliği diye bir şey yok. İlk kez 1972’de Ankara’ya gittiğimde Atatürk Orman Çiftliği’ni 1 günde gezemedim. Şimdi ise mahvolmuş” dedi. “İÇECEK SU, NEFES ALACAK ORTAM BULAMAYACAĞIZ” Türkiye’de günümüzde doğanın talan edilmeye devam ettiğini belirten Çığla; “Biz bugün toplumumuzda belediyesiyle, kurumlarıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla bu ülkeyi talan ediyoruz. Ormanlarımızı, sularımızı talan ediyoruz. Yeraltı sularımızı mahvediyoruz. Yarın içecek su, nefes alacak bir ortam bulamayacağız. Dolar, rant, çıkar üzerine bunların talan edilmesi çok acı ve kötüdür. Birileri kazanabilir. Yabancı ülkeler, bizde uyguladıkları ortaklıklarla yaptıklarını kendi ülkelerinde yapıyorlar mı? Yurt dışında gittiğim bir tatilde, gezi sırasında bir çiçeği koparmak istediler. Görevli yanımıza gelerek cezasının 150 Euro olduğunu söyledi. Bizde ise bir gecede ormanları talan ediyorlar ama hesap soran yok” sözlerine yer verdi. “BULGARİSTAN’DAN PLASTİK BULAMAZSIN, BİZİM BÖLGEDE HER TARAFI ÇÖP” Çığla, Tunca nehrinin Bulgaristan ile Türkiye bölümlerine dikkat çekerek; “Tunca nehrinin Bulgaristan tarafında 1 tane plastik bulamazsın, bizim bölgeye girdiğinde her tarafı çöp. Biz nehir kentiyiz. Çevreyi, devlet eliyle geliştirilen projelerle mahvediyoruz. Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinde hiçbir temizlik yapılmıyor. Biz sahip çıkmıyoruz. Madenlerden, atıklardan dolayı her şeyi yaşıyoruz. Bugün çevrecilerin adalet araması da para oldu. Parası olmayan adalet arayamıyor. 1 dava açmak 50 bin TL. Böyle bir ülke olduk. Bakanlığın çevre ile ilgili açılan davalarda para almaması lazım. Bunu yapanlara gereken tavırları almamız gerekir” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Yoldaş; “Meşe ağaçları yok edildi” Haber

Yoldaş; “Meşe ağaçları yok edildi”

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Köylere Yönelik Hizmetler ve Orköy Komisyonu’nun orman köyleri hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Tunay Aslan tarafından sunulan raporda, Edirne ve ilçelerinde orman köyü sayısı, orman köyleri dışında kalan köy sayısı, orman köyü olarak köylerden yeni başvuru yapan köyler hakkında yapılan araştırma ve incelemeler açıklandı. EDİRNE’NİN ORKÖY KAPSAMINDAKİ KÖYLERİ Aslan, Edirne merkez ve ilçelerinde Orköy kapsamında ait köyleri açıklarken; “Edirne merkez orman köyleri Elçili, Hatipköy, Karakasım, Menekşe Sofular, Suakacağı, Üyüklütatar, Budakdoğanca, Büyükdöllük, Hasanağa, Büyükismailçe, Hıdırağa, Küçükdöllük, Korucu, Muratçalı ve Orhaniye’dir. Süloğlu orman köyleri Akardere, Küküler, Taşlısekban, Keramettin, Büyük Gerdelli’dir. Havsa orman köyü Arpaç’tır. Meriç orman köyleri Nasuhbey, Kavaklı, Akıncılar, Kadıdondurma, Saatağacı, Adasarhanlı, Olacak, Küpdere, Karahamza, Karayusuflu, Umurca, Yakupbey, Küçükaltıağaç, Rahmanca, Paşayenice, Alibey, Yenicegörüce, Büyükaltıağaç, Hasırcıarnavutköy, Serem, Akçadam, Subaşı’dır” ifadelerini kullandı. İŞTE LALAPAŞA VE UZUNKÖPRÜ’NÜN ORMAN KÖYLERİ Lalapaşa ve Uzunköprü ilçelerinin de orman köylerini açıklayan Aslan; “Lalapaşa orman köyleri Süleymandanişment, Sarıdanişment, Vaysal, Ömeroba, Hacıdanişment, Çallıdere, Çömlek, Demirköy, Hacılar, Saksağan, Uzunbayır, Hamzabeyli, Hanlıyenice, Kalkansöğüt, Hüseyinpınar, Doğanköy, Taşlımüsellim, Büyünlü, Dombay, Çatma ve Küçünlü’dür. Uzunköprü orman köyleri de Dereköy, Alıç, Kavacık, Altınyazı, Balaban, Gazimehmet, Hasanpınar, Beykonak, Çakmak, Harmanlı, Kurtbey, Elmalı, Sipahi, Karabürçek, Kırköy, Çavuşlu, Ömerbey, Turnacı, Türkobası, Hamidiye, Çalı, Yağmurca, Süleymaniye, Kurttepe, Kırkkavak, Maksutlu, Değirmenci, Malkoç, Meşeli, Başağıl, Sığırcılı, Çobanpınar, Kadıgebren, Gazihalil ve Kavakayazma’dır” dedi. İPSALA, KEŞAN VE ENEZ ORMAN KÖYLERİNİ AÇIKLADI Aslan, raporda son olarak İpsala, Keşan ve Enez ilçelerinin orman köylerini açıklarken; “İpsala orman köyleri Hıdırköy, Koyuntepe, Paşaköy, Sarıcaali, Yapıldak, Balabancık, Karaağaç, Pazardere, Tevfikiye ve İbriktepe’dir. Keşan orman köyleri ise Altıntaş, Kozköy, Beyköy, Kızkapan, Çamlıca, Mahmutköy, Çobançeşme, Küçükdoğanca, Çelebi, Koruklu, Bahçeköy, Mercan, Karacaali, Lalacık, Çeltik, Orhaniye, Büyükdoğanca, Pırnar, Karahisar, Maltepe, Danışment, Şabanmera, Gökçetepe, Sazlıdere, Karasatı, Suluca, Dişbudak, Yaylaköy, Kadıköy, Seydiköy, Kılıçköy, Barağı, Erikli, Yeşilköy, Karlıköy, Şükrüköy, Mecidiye, Yerlisu, Akhoca ve Yeniceçiftlik’tir. Enez orman köyleri de Abdurrahim, Büyükevren, Çandır, Çavuşköy, Çeribaşı, Gülçavuş, Hasköy, Hisarlı, Işıklı, Karaincirli, Kocaali, Sultaniçe, Sütçüler, Şehitler, Umurbey, Vakıf, Küçükevren ve Yenice köyüdür” sözlerine yer verdi. “253 KÖYDEN 170’İ ORMAN KÖYÜ KAPSAMINDA” Edirne genelinde 253 köyden 170 tanesinin orman köyü kapsamında olduğunu belirten Aslan; “Orman köylerimizin ağaçlandırma alanlarının genişlemesi ve korunması çok önemlidir. Ormanlarımızın yangına karşı korunması konularında ilgili kurumların halkımızı bilgilendirmesi çok önemli olduğu görüşündeyiz. Orköy kapsamında yapılacak destek ve projelere katkı sağlamak, orman köylerinin ekonomik olarak güçlenmesine öncülük etmek çok önemlidir” diye konuştu. “HİBE DESTEKLERİ VAR” Aslan’ın sunumunun ardından Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, orman köyü olmanın avantajlarını sordu. Aslan, Gegeoğlu’na cevap verirken; “Hibe destekleri var. Küçükbaş, büyükbaş, tarım aletleri, arıcılık, seracılık, güneş enerjileri gibi destekler sistemde var. Bunlar için ileride çalışmalar yapılacak” ifadelerine yer verdi. “KÖYLERE YANGIN SÖNDÜRME TANKERLERİ VERİLMELİ” Konuyla ilgili söz alan CHP İl Genel Meclisi Sözcüsü Mustafa Üstün, Uzunköprü ilçesindeki orman varlığına dikkat çekerek; “En fazla orman varlığı benim köyümde var. 11 bin dönüm meşelik resmi orman varlığı var. Artıları olduğu kadar eksisi daha fazladır. Tarım arazileri, ormanların içinde ada şeklindedir. Dönemsel olarak verim kayıpları yaşıyoruz. Bir de Orman Şube Müdürlüğü’müz bir an önce yangın riskine karşı orman köylerine, özellikle şehir merkezlerinde uzak orman köylerine yangın söndürme tankerleri vermeli. Bir dönem proje yapıldı ama verilmeyen köylerimiz de var. Çok eksik var. Bunlarla ilgili çalışma yapılırsa iyi olur” dedi. “GÜVENLİ MESİRE ALANLARI YAPILMALI” Konuyla ilgili söz alan CHP Keşan İl Genel Meclisi Üyesi Vedat Koyuncu da ormanlarda ateş yakılmasının önüne geçilebilmesi için güvenli mesire alanlarının yapılması gerektiğini savunarak; “Kontrollü alanlar sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Orman köylerindeki en büyük sıkıntı da domuzlar, yaban hayvanlarının mahsullere zarar vermesidir. Onunla ilgili de gerekli çalışmalarının yapılması gerekiyor” sözlerine yer verdi. “MANGAL SU İLE SÖNMÜYOR” Konuyla ilgili söz alan Aslan da mesire yerlerinin her yıl orak sezonunda yaklaşık 20 gün kapatıldığını belirterek; “Ama insanlarımız bu konuda duyarsız. Mangal yakmaya devam ediyorlar. Mangalı yaktıktan sonra su ile söndürdüklerini düşünerek bırakıyorlar. Su, ateşi söndürmüyor. Üzerindeki nemi alıp yanmaya devam ediyor. Dün Lalapaşa’da ormana yakın 2 yerde yangın olduğu haberini aldık” dedi. “BÖLGENİN İKLİM ŞARTINA UYMAYAN TÜRLER EKİLİYOR” Konuyla ilgili söz alan CHP Meriç İl Genel Meclisi Üyesi Niyazi Yoldaş ise Meriç’te önceki dönemlerde Meşe ormanlarının bulunduğunu söyleyerek; “1980’li yıllarda meşenin yerine akasya gibi farklı çeşitlere yönelindi. Fakat bu tutmadı. Bu bölgenin iklim şartlarına uymayan şeyler var. Şu anda da fıstık çamı ekiliyor. Aslında meşe, bizim bölgeye en uygun ağaç. Hayvancılık için de faydalı. Ama ısrarla bu meşeler yok edildi. Yerine farklı türler ekiliyor. Bunlar aslında çok yanlış” ifadelerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

“Buğday Fiyatı Bir An Önce Açıklanmalı” Haber

“Buğday Fiyatı Bir An Önce Açıklanmalı”

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Tarım ve Hayvancılık Komisyonu’nun Toprak Mahsulleri Ofisi’nin çalışmaları hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Remzi Subaş tarafından sunulan raporda, Edirne merkez ve ilçelerinde Toprak Mahsulleri Ofislerindeki depolarda 2023 yılı buğday hasadından kalma buğday miktarı, 2024 yılı buğday hasadı için Toprak Mahsulleri Ofisi’nin çalışmaları ve Toprak Mahsulleri Ofisi alım noktaları ile ilgili çalışmaları hakkında komisyonun araştırma ve incelemeleri açıklandı. “14 NOKTADA HUBUBAT ALIMI YAPILACAKTIR” Subaş, Toprak Mahsulleri Ofisi Edirne Başmüdürlüğü ve bağlı iş yerlerinin, mevcut stok durumları hakkındaki bilgi paylaşımının yalnızca TMO Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını belirterek; “Başmüdürlüğün mevcut stok durumu hakkında bilgi paylaşımı yapılmamaktadır. 2024 yılı hububat alım döneminde başmüdürlüğe bağlı iş yerlerinde gerekli alım hazırlıkları yapılmış olup, Edirne il genelinde toplam 14 noktada hububat alımı yapılacaktır. Toplam 14 alım noktasında alımı yapılan hububatın depolanması amacı gerek kapalı depo ve çelik silo, gerekirse de açık yığın şeklinde depolama amacıyla arazi kiralamaları gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı. “ALIMLAR RANDEVULU OLARAK YAPILACAK” Alım döneminde kullanılan her türlü teçhizat, makine, elektronik ve eşya ve benzeri donanım ile birlikte personel hazırlıklarının tamamlandığını söyleyen Subaş; “2024 yılı hububat alım döneminde de önceki yıllarda olduğu gibi alımlar 14 alım noktasında ÇKS’ye kayıtlı üreticilerden hububat alımlarına başlanacak olup, alımlar randevulu olarak yapılacaktır. Randevular ‘http://randevu.tmo.gov.tr’ adresinden ÇKS sistemine kayıtlı üreticiler tarafından TC kimlik numaraları ile ÇKS belgesi olan tüzel kişiler tarafından ise vergi numaralarıyla alınabilecektir” dedi. “LİSANSLI DEPOLARDA KISMİ MİKTARDA ALIM YAPILACAK” Subaş, hububat alımlarının TMO iş yerleri ile birlikte Edirne, Havsa, Uzunköprü ve Keşan ilçelerinde bulunan lisanslı depolarda da kısmi miktarda gerçekleştirileceğini söylerken; “Lisanslı depolarda da alımlar randevulu olarak yapılacaktır. Randevular, ‘http://randevu.tmo.gov.tr’ adresinden ÇKS sistemine kayıtlı üreticiler tarafından TC kimlik numaraları ile ÇKS belgesi olan tüzel kişiler tarafından ise vergi numaraları alınabilecektir. Toprak Mahsuller Ofisi Edirne Başmüdürlüğü ve 14 alım noktasında tüm hububat alım hazırlıkları tamamlanmış olup, ilgili kuruluşlara, köy muhtarlıklarına yazılı bilgilendirme yapılacaktır. Ayrıca randevu sisteminin açılış tarihi de Ziraat Odalarından SMS gönderilmesi yolu ile üreticilere duyurulacaktır” sözlerine yer verdi. “FİYAT ÜZERİNDEN BİR ÇALIŞMA YAPILMASI LAZIM” Subaş’ın sunumunun ardından toplantıda söz alan CHP İl Genel Meclisi Sözcüsü Mustafa Üstün, buğday hasadının başlamak üzere olduğunu söyleyerek; “Hatta arpa biçilmeye başlandı. Çiftçilerimize bereketli bir sezon diliyoruz. İlk önce fiyatlarla ilgili çok bir şey söylemek istemiyoruz. Fiyatlarla ilgili yaklaşık olarak Türkiye'de Adana bölgesi, Şanlıurfa bölgesi yani güney kısımlarda fiili olarak orağın yüzde 20’lik kısmı bitmek üzere. Ege bölgesi ve buraya doğru devam edecek. Fiyatın bir an önce açıklanması lazım. Çiftçi ne gibi bir yol haritası izleyecek? Ona göre fiyat üzerinden bir çalışma yapılması lazım” dedi. “TMO’LARA CİDDİ BİR YATIRIM YAPILMASI LAZIM” TMO'lara ciddi bir yatırım yapılması gerektiğini belirten Üstün; “Toprak Mahsulleri Ofisi son 2 yılda buğday alımında önemli bir rol oynadı. Olması gereken buydu. Piyasayı belirleyici olan Toprak Mahsulleri Ofisi, devlet olması lazımdı. O konuda sadece bir eksiğimiz var. Devletin özellikle çelik silolarla, alım noktalarıyla ilgili ciddi oranda yatırım yapması lazım. Lisanslı depoculuk üzerinden yürüdü, belirli şahıslar üzerinden yapıldı. Devlet bu konuda o şahıslara bir verdi. Onlar üzerinden yapıldı ama devlet bu işin içinde oyun kurucu olması lazım diye düşünüyorum. Çelik siloların özellikle artırılması lazım. Çünkü hiçbir çiftçinin bir tane buğdayı kalmaması lazım. Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın geçen sene iyi bir uygulaması oldu. Randevularla ilgili şöyle bir sıkıntı doğuyordu; bütün çiftçiler ÇKS yapıyor, kaç dönüm yer işlediğini beyan ediyor. O beyanlara istinaden de devlet kota veriyor. Özellikle bizim Trakya bölgesinde birçok ÇKS'ye girmeyen kayıt dışı arazilerimiz vardı. Bu yıl onunla ilgili çok iyi bir çalışma oldu. Kayıt dışı araziler muvafakatnameyle, yani muhtarın tespitiyle ÇKS kayıtları çıktı. Bunlar çok önemliydi. Çünkü elimizde kalıyordu. Bu çalışma çok iyi oldu. Ama çelik silolarla ilgili şey olması lazım. Çünkü çoğu yerde hâlâ toprak altına buğday döküyoruz ve ciddi oranda da hala buğday elimizde var. Lisanslı depolarda çelik silolarda alımlar kısmen olacak. Çünkü belirli mal şu anda lisanslı depolarda. 2023 yılı üretimi çiftçilerin malları emanet sisteminde duruyor. Çelik silolarda 2 yıldan sonrasını çelik silolar geri veriyor veya satabiliyorsunuz. Çiftçi yasal olarak 2 yıl bekletebiliyor. İnşallah hayırlı bir harman olur. Çiftçilerimiz için, biçercilerimiz ama en önemlisi fiyat. Fiyatı bir an önce bekliyoruz” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Çığla, Ergene’yi Örnek Göstererek Uyardı Haber

Çığla, Ergene’yi Örnek Göstererek Uyardı

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun işletmelerde ve fabrikalardaki arıtmaların durumları hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Serdar Çığla tarafından sunulan raporda, Edirne merkezde belediye sınırları dışındaki işletmelerde ve fabrikalarda arıtmaların ne durumda oldukları hakkında komisyon tarafından yapılan araştırma ve incelemeler açıklandı. “ÇEVREYE OLUMSUZLUK VERMEDİKLERİ GÖRÜLDÜ” Çığla, komisyon tarafından araştırma ve inceleme yapılan işletme ve tesisler açıklarken; “Gümrük ve Turizm İşletmeleri Tic. A.Ş., Kilim Grubu Kartaltepe Mensucat Fabrikası Türk A.Ş., Murat Yapı Tekstil ve Ticaret A.Ş., Atlas İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti, Akgünler Süt ve Süt Ürünleri Gıda, Tar. Hay. Tic. Ve San. Ltd. Şti. ve Tam Gıda Tar. Hay. Ür. Tic. ve San. Ltd. Şti. komisyonumuzca işletme ve tesislerde yaptığımız araştırma ve incelemelerde arıtmaların sorumlu mühendis ve belgeli sorumluları mevcut olduğu görülmüştür. İşletmelerde arıtmaların çalışır vaziyette olduğu, düzenli çalıştırıldığı ve çevreye herhangi bir olumsuzluk vermediği görülmüştür” ifadelerini kullandı. “PERİYODİK DENETİMLERİ YAPILIYOR” İşletme ve tesislerde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından periyodik denetimlerin yapıldığını söyleyen Çığla; “İl Özel İdaresi’nin ve Belediyelerin sorumluluk alanlarındaki biyolojik arıtması olan işletme ve tesislerin arıtmalarının ilgili kurumlarca denetlenmesi ve kontrol edilmesi, insan sağlığı, çevre ve tabiatın korunması, akarsuların, denizlerin ve yer altı sularının temiz kalması gelecek kuşaklara sağlıklı yaşam sunmak görevimiz olacağı görüşündeyiz. Olumsuzlukları geriye getirmek, çözmek zaman ve maddiyat olarak büyük bedellere mahal olmakta, insan yaşamını olumsuz etkilediği görüşündeyiz” dedi. “ERGENE’DE HÂLÂ CANLI YAŞAMIYOR” Çığla, komisyon raporunu sunmasının ardından konuyla ilgili yaptığı konuşmada, Çerkezköy ve Çorlu bölgesinin 1972 yılında sanayiye açık teşvikli bölge yapıldığına dikkat çekerek; “Ama 1972 yılından sonra tek nehrimiz olan Ergene, geriye dönmeyen, döndürülemeyecek bir durumda hâlâ devam ediyor. Geçmişte o kararları alanlar, görevde bulunanlar bakanıyla, çevre müdürüyle hepsi geldi, kimisi ‘balık tutacağım’, kimisi ‘yüzeceğim’ dedi ama hâlâ canlı yaşamıyor. Biz bölgemizde sanayi gelişsin diyoruz ama kurumları da bu konuda daha iyi denetlemeler yapmaları için uyarıyoruz. Çevre çok önemlidir. Geriye döndüremiyorsunuz. Bugün maden bölgelerinde çevreyi görüyoruz. Kazıyorlar, çukurları bırakıp gidiyorlar. Çevre konusunda bozulan bir yeri geri getirmek çok zordur. Öncelikle önlem alınıp yapılmasında fayda var” sözlerine yer verdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Üstün; “Büyük Şirketler Hibe Aldıktan Sonra Hayvancılığı Bırakıyor” Haber

Üstün; “Büyük Şirketler Hibe Aldıktan Sonra Hayvancılığı Bırakıyor”

Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen Haziran ayı ilk toplantısında İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun Edirne merkez, Süloğlu ve Lalapaşa ilçelerindeki 500 baş ve üzeri hayvancılık tesisleri hakkındaki raporu görüşüldü. Komisyon Başkanı Mehmet Güneş Yılmaz tarafından sunulan raporda, Edirne merkez, Süloğlu ve Lalapaşa ilçelerinde 500 baş ve üzeri hayvancılık tesisi kurmak için İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü’nden yapı ruhsatı düzenlenen tesis sayısı açıklandı. Raporda ayrıca yapı ruhsatı düzenlenen tesisler arasında yapı kullanım izni düzenlenen tesis sayısı da açıklanırken; aktif tesis sayısına da dikkat çekildi. Komisyon Başkanı Yılmaz, Süloğlu’nun Sülecik köyünde 1, Keramettin köyünde 1, Küküler köyünde 3; Lalapaşa’nın ise Çallıdere köyünde 2 adet yapı ruhsatı bulunan toplam 7 tesisin olduğunu söyledi. “KIYMADA YILSONU TAHMİNİ BİN TL KONUŞULUYOR” Yılmaz’ın sunumunun ardından toplantıda söz alan CHP İl Genel Meclisi Sözcüsü Mustafa Üstün, bölgedeki hayvancılığın ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyleyerek; “Aile işletmelerini, yani küçük işletmeleri muhafaza edemezsek özellikle hayvancılığın önünü iyice kapatırız. Küçük işletmeler zaten son raundu yaşıyor artık. Kıymanın kaç para olduğu hakkında bilginiz var mı? 600 TL. Neden biz gıdayı bu kadar pahalı fiyatlara yiyoruz? Önümüzdeki dönemde kaç paraya alacağımız konusunda herhangi bir bilginiz var mı? Mesela yılsonu için kıymada tahmini bin TL konuşuluyor. Türkiye'de hayvancılık müthiş bir kan kaybediyor. Özellikle bizim Edirne'mizde, meraların o kadar geniş olduğu yerlerde günden güne özellikle sulu tarımın yapıldığı, çeltik ekilen alanlarda hayvancılık bitmek üzere. Meriç’in Adasarhanlı gibi köylerinde kalmadı, kısmi olarak bitti” ifadelerine yer verdi. “KIRSALDA YAŞAYANLAR ŞU ANDA GEÇİNEMİYORLAR” Köylerde hayvancılığın bitme noktasına gelmesinin sebeplerini açıklayan Üstün; “Çünkü küçük işletmeler, kırsalda yaşayanlar, tarım arazilerinin az olduğu yerlerde 4-5 tane sağmal inekle geçinebilen insanlar, şu anda geçinemiyor. Endüstriyel yem fiyatlarıyla ilgili gerileme var mı? Yok. Bugün 20 protein ve 18 protein yemin çuvalı kaç para? 450 TL. Yaklaşık olarak bir tane kuru balyayı yığına koymak, hamaliye ve bağlamasıyla en az 50 bin TL. Önümüzdeki yıllarda gıdayla ilgili özellikle gıdaya ulaşımda para olarak elinizde bir maddi gerekçe olsa dahi çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız” dedi. “ALDIKLARI HİBELERDEN SONRA GİDİYORLAR” Üstün, Avrupa’daki gelişmiş ülkelerin büyük işletmelere izin vermediğini söyleyerek; “Mesela Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, Almanya bunlar bir sanayi deviyken; aynı zamanda bu ülkelerin hepsi birer tarım devidir. Oralarda en az en az 300 yıllık işletmeler vardır. Büyük şirketler buralarda hibeleri alıyorlar, ondan sonra hayvancılığı bırakıyorlar. Aldıkları hibelerden sonra gidiyorlar ama yerli işletmeler, yani benim dedem, babam, ben, benim çocuklarım hayvancılık yapıyoruz. Bizim küçük bir aile işletmemiz var. Ben yine burada hayvancılık yapmaya devam edeceğim. Benim çocuklarım, torunlarım da hayvancılık yapmaya devam edecek. Devlet bir an önce küçük işletmeleri desteklemesi lazım. Hiç olmazsa mevcut olanları muhafaza edelim. Yeni işletme açılacağını düşünmüyorum. Mevcut işletmeleri muhafaza etmemiz lazım” sözlerine yer verdi. “HERKES YEMEK YEMEK ZORUNDA” Küçük aile işletmelerinin de sıkıntılarına dikkat çeken Üstün; “Küçük aile işletmelerinin kısmi bir sıkıntısı var. Benim 10 tane ineğim var. 10 tane ineğim buzağıladığında onları bakabilmek için benim ekstra bir yer yapmam lazım. Yani ahırımın yanına bir tane eklemem lazım. Ama maalesef onu bile yapamıyoruz. Onun yerine 5 tanesini satmak zorunda kalıyoruz. Bunlarla ilgili ciddi çalışmalar yapılması lazım. 1 yıl üzerinize pantolon, ayakkabı almayabilirsiniz ama yarın sabah herkes sofraya oturacak. Herkes yemek yemek zorunda. Sütü, peyniri, eti yemek zorundayız” dedi. “DEVLETİN, BU İŞİN İÇİNDE OLANLAR İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMASI LAZIM” Üstün’ün ardından toplantıda söz alan AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi Serdar Özvatan ise hayvancılıkta işçi sorunu olduğunu söyleyerek; “İşçi sorunu daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Sorunların başında işçi ve işi beğenmeme tarafına da geliyor. Bugün Afganlar olmasa etin kilosu yarın sabah çıkar. Bir tane işletme bugün bu durumda şu anda. Benim bu işi yapan daimi çalışanlarım vardı ama şu anda yapmıyorlar. ’30 bin TL, 40 bin TL de versen ben bu işi yapamam’ diyorlar. Ama imar konusunda başından sonuna Mustafa Bey haklı. Ben bir imarlı işletme kuruluşu olarak çok zor, çok sıkıntılı bir süreç. Geçmişi olan bir işletmenin, 10 sene geçmiş olan işletmenin önünün tamamen açılması lazım. Biz zarar etsek de, para kazanmasak da bu işi yapıyoruz. Neden? Biz bu işin içindeyiz artık. O yüzden sabah kalktığı zaman çizme ayağına giyen adamlar, bu işin içinde olanlar için devletin elinden geleni yapması lazım” ifadelerine yer verdi. Özvatan’ın konuşmasının ardından toplantıda birçok meclis üyesi söz alarak konuyla ilgili görüşlerini belirttiler. Konuşmaların ardından toplantı sona erdi. UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.