Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hastalık

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Hastalık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hastalık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

HASTALIĞA DAYANIKLI 7 ÇEŞİT ÇELTİK TOHUMU ÜRETİLDİ Haber

HASTALIĞA DAYANIKLI 7 ÇEŞİT ÇELTİK TOHUMU ÜRETİLDİ

Çeltik ıslah çalışmalarında "ülkesel koordinatörlük" görevini yürüten enstitüde çeltik üreticilerinin ihtiyaçlarına göre hastalıklara dayanıklı ve verimli çeşitler geliştiriliyor. Bu kapsamda enstitüde 5 yılda, çeltiğe en büyük zararı veren hastalıkların başında gelen çeltik yanıklığına dayanıklı 7 çeşit geliştirilip üreticilerin hizmetine sunuldu. Enstitü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, 1970'li yıllarda başlanan çeltik ıslah çalışmaları kapsamında enstitüde 80 farklı çeşit geliştirildiğini söyledi. Çeşit geliştirirken hastalıkları dikkate alarak hareket ettiklerini belirten Tülek, çeltikteki en önemli hastalığın çeltik yanıklığı hastalığı olduğuna dikkati çekti. İklim koşullarına bağlı olarak rutubetin yüksek olduğu, sıcaklık değerlerinin hastalık gelişimi için uygun olduğu dönemlerde hastalığın çok hızlı gelişebildiğini anlatan Tülek, "Salgın yaparak 1-2 hafta içinde tüm alana nüfuz edebilmektedir. Bu hastalığa yüksek toleranslı çeşitlerin geliştirilip kimyasalların daha az kullanılması ve ürün maliyetinin düşürülmesi önem arz etmektedir." dedi. Üreticilerin hastalıktan en az etkilenmesi için dayanıklı çeşitleri geliştirmeye çalıştıklarını vurgulayan Tülek, çeltik tohum çeşitlerinin çiftçilerce üretildiğini dile getirdi. Tülek, "Çeltik yanıklığı hastalığı zaman zaman salgın oluşturmakta. Dolayısıyla bu hastalığa toleranslı çeşitlerin geliştirilmesi önem arz etmekte. Bu kapsamda Uluslararası Çeltik Araştırma Enstitüsüyle beraber yürüttüğümüz proje kapsamında 7 çeltik çeşidimiz tescil ettirilmiştir. Bu çeşitler 'Aslı', 'Zeybek', 'Hasat', 'Bereket', 'Aliço', 'Yanmaz' ve 'Tarı' çeşitleridir. Bu çeşitlerin şu anda üretimi yapılmaktadır. Bölgemizde bu hastalığın salgın yaptığı dönemlerde bu çeşitlerle çiftçimizi korumuş oluyoruz." diye konuştu.

PARMAK VE TIRNAK DEĞİŞİKLİKLERİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR Haber

PARMAK VE TIRNAK DEĞİŞİKLİKLERİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR

Prof. Dr. Altay, hekimlerin fiziki muayeneyle pek çok hastalığa ön tanı koyabildiğini ifade etti. Bazı hastalıkların ileri düzey tetkik ve görüntüleme testlerine gerek kalmadan fark edilebildiğini vurgulayan Altay, "Bir ele, parmaklara ve tırnaklara bakarak bazı hastalıklardan şüphelenebiliriz. Elinde, parmaklarında ve tırnaklarında değişim görenlere uzmana başvurmalı." dedi. Altay, bireylere parmak ve tırnaklarındaki değişimleri iyi gözlemlemesi tavsiyesinde bulundu. Toplumda yaygın görülen pek çok hastalığın özellikle parmak ve tırnaklardaki değişikliklerle kendini gösterdiğini anlatan Altay, şunları kaydetti: "Tırnak çok beyazsa karaciğer sirozu gibi bir hastalığın belirtisi, parmak ve tırnakta aşınmalar varsa kansızlığın bulgusu, parmakta noktalanma varsa sedef hastalığı gibi romatizmal hastalıkların belirtisi olabiliyor. Eğer parmak mor renge dönüşmüşse kan hastalıkları ve kalp yetersizliği akıllara gelmeli. Çomak şeklindeki bir parmak kalp hastalıkları, KOAH gibi hastalıkların belirtisi oluyor. Tırnakta çizgilenme görülürse romatizmal hastalıklar aklımıza geliyor. Dolayısıyla sadece tırnağa ve parmağa bakarak hastalıkları görebiliriz." Altay, parmak ve tırnaktaki değişikliklerin önemine vurgu yaparak, "Kişinin parmağı ve tırnağında bir anomali varsa muhakkak romatizmal hastalıklar, kalp yetersizlikleri, akciğer ve hematolojik hastalıkları araştırmak gerekiyor. Parmaklar ve tırnaklar vücudun aynası. Onlara bakarak birçok hastalığı görebiliyoruz." dedi.

VAKALAR ARTIYOR! 1 YAŞ ALTI BEBEKLER AĞIR KIZAMIK İÇİN RİSK ALTINDA! Haber

VAKALAR ARTIYOR! 1 YAŞ ALTI BEBEKLER AĞIR KIZAMIK İÇİN RİSK ALTINDA!

Kızamık vakalarının artması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, 2019 yılında 1 yaşında uygulanan kızamık-kızamıkçık-kabakulak (KKK) aşısına ek olarak 9. ayda da aşı yapılması kararı aldı. Halen hem 9. ayda hem de 12. ayda yapılan kızamık aşısı süt ve yumurta ihtiva ettiği için sorun yaşandığını belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), yaptığı basın açıklamasında, “1 yaş altı bebekler, ağır kızamık için risk altındadır. Kızamık aşıları süt ya da yumurta proteini içerebildiğinden alerjisi olan çocuklarda alerjik reaksiyonlara neden olma ihtimali olsa da, önlemler alınarak aşı uygulaması yapılabilir” dedi.  Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 31 Mayıs tarihinde yayınlandığı Avrupa Bölgesi Kızamık Raporuna göre, Mayıs 2022'den Nisan 2023'e kadar olan dönemde Avrupa genelinde en çok kızamık vakasının Türkiye'den bildirildiği görüldü. Mayıs 2022'den Nisan 2023'e kadar bildirilen 4 bin 544 kızamık vakasının yüzde 95'i, Türkiye, Rusya ve Tacikistan'da saptandı. Türkiye'nin 1543 kızamık vakası ile ilk sırada yer aldığı belirtilirken, Rusya 1129 vaka ile ikinci sırada, Tacikistan ise 568 vaka ile üçüncü sırada yer aldı. Kızamık vakalarında aşısız ya da eksik aşılıların çoğunlukta olduğu görüldü. Özellikle kızamık komplikasyonları ve ölüm açısından en riskli 5 yaş altında aşılanma durumu açısından vakalar değerlendirildiğinde 1 yaş altında vakaların neredeyse tümünün, 1-4 yaşta ise yarısından fazlasının aşısız olduğu ortaya çıktı.  “Alerjik çocukların aşıları önlemler alınarak yapılabilir” Konuyu yakından takip eden Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) yaptığı basın açıklamasında, aşılamanın önemini vurguladı. Aşının içinde bulunan süt ve yumurta proteinlere karşı alerjik reaksiyon gösterebilme ihtimali olan çocuklar için de bu aşının mümkün olduğunun altını çizdi ve şu açıklamalarda bulundu: “Kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısından sonra alerjik reaksiyonlar oldukça nadirdir. İnek sütü ve yumurta dışında başka bir besine alerjisi olan çocuklarda, alerjisi olmayan çocuklarda alınan önlemler eşliğinde kızamık aşısı yapılabilir. Kanlı, mukuslu kakası veya egzaması olup inek sütü alerjisi ya da yumurta alerjisi teşhisi konan çocuklara, alerjisi olmayan çocuklarda alınan önlemler eşliğinde kızamık aşısı yapılabilir. İnek sütü veya yumurta ile karşılaştıktan kısa bir süre içinde ciltte kızarıklık, kaşıntı, şişlik, kusma gibi yakınmaları olan çocuklara çocuk doktoru gözetiminde aşı yapılmalıdır.   Şiddetli inek sütü veya yumurta alerjisi olup veya daha önce bu besinlerle alerjik şok (anafilaksi) geçirmiş çocuklar, aşı yapılmadan önce mutlaka çocuk alerji immünoloji uzmanına sevk edilmelidir.” BASIN BÜLTENİ

HUBUBAT HASTALIK VE ZARARLI KONTROLLERİ SÜRÜYOR Haber

HUBUBAT HASTALIK VE ZARARLI KONTROLLERİ SÜRÜYOR

Yağışların ve sıcaklıkların dengesizliği ve sebebiyle tahıl üretim alanlarında başta sarı ve kahverengi pas olmak üzere mantar hastalıklarında genel bir artışların olduğu görüldü. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından, Tekirdağ’da Şubat ayı sonuna kadar toplam yağış miktarının yetersiz olması, Nisan ve Mayıs aylarında ise yağışların aralıksız gitmesi, nem düzeylerinin yüksek değerlerde olması, azalan ve artan sıcaklıklar sebebiyle tahıl üretim alanlarında başta sarı ve kahverengi pas olmak üzere mantar hastalıklarında genel bir artışların olduğunun görüldüğü ifade edildi. Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlükleri teknik ekipleri tarafından üretim alanlarında yapılan çalışmalarda, hastalık riski altında bulunan parseller için üreticilere bu hastalıklar konusunda yüz yüze ve düzenli olarak SMS yoluyla bilgilendirilmeler yapılıyor. Üreticilerin kendi tarlalarını periyodik şekilde kontrol etmeleri ve ihtiyaç duyulması halinde mücadelede gerekli tüm tedbirleri almaları büyük önem arz ettiği belirtildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "İlimizde buğday yetiştiriciliğinin tamamı güzlük olarak yağışa dayalı şartlarda yapılmaktadır. Son yıllarda iklimsel değişimler sebebiyle birçok tarım ürününde yetiştiricilik iklim şartlarındaki değişiklikten etkilenmektedir. Özellikle çiçeklenme ve tane doldurma döneminde yüksek sıcaklara maruz kalabilmekte ve verimde çeşit ve çevre şartlarına bağlı olarak farklı oranlarda azalmalar olmaktadır. Tahıllarda 2022-2023 üretim yılı yağış miktar ve dağılımındaki düzensizlik, sıcaklık değerlerindeki değişmeler kuraklık ve sıcaklık stresiyle mantar hastalıklarının gelişiminde farklılığa sebep olmaktadır. İklim değişikliğinin sebep olduğu abiyotik (kuraklık, sıcaklık stresi ve soğuk zararı gibi) ve biyotik stres (mantar hastalıkları ve zararlılar) faktörleri bitki üretiminde verim ve kalite üzerinde olumsuz etkilerini artırmaktadır. Abiyotik ve biyotik stres faktörleri, bitkilerde verimde bitki gelişme dönemi ve stres faktörlerinin derecesine bağlı olarak farklı oranlarda kayıplara yol açabilmektedir. Stres etmenlerinin sebep olduğu zarar; bitkinin türüne, tolerans ve adaptasyon yeteneğine bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Ülkemizin farklı bölgelerinde küresel iklim değişikliğinin getirdiği problemler bitkilerde doğrudan stres faktörlerini tetiklemektedir” ifadelerine yer verildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.