Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hak Iş

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Hak Iş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hak Iş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda Konuştu Haber

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda Konuştu

HAK-İŞ'in 49. kuruluş yıl dönümü kapsamında bir otelde Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, HAK-İŞ'in kuruluş yıl dönümü için hazırlanan video gösterildi. Programda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, HAK-İŞ'in 49. kuruluş yıl dönümünü kutlamak için gönderdiği mektup okundu. Toplantının açılışında konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ'in kuruluş sürecini anımsatarak, ülkenin ve kendilerinin zor zamanlarında var olduklarını ve var olmaya devam edeceklerini söyledi. Arslan, büyük bir tecrübeye sahip olan HAK-İŞ'in, 21 sendikası, 850 bin üyesi ve 200'den fazla şubesiyle ülkenin en güçlü ve etkin konfederasyonlarının başında geldiğini ifade etti. Türkiye'de yaklaşık 14 milyon işçinin sendikasız olduğuna dikkati çeken Arslan, "Onların feryatlarını, beklentilerini, mücadelesini görmezden, duymazdan gelemeyiz. Onların yaşadıkları bu zorlukları aşmanın yolu, HAK-İŞ'in onlarla kucaklaşmasıdır. Bu kucaklaşmayı engelleyen bütün engelleri ortadan kaldırmak için mücadele etmeliyiz." diye konuştu. Türkiye'de emekçilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 30'lar civarındayken Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 65-70 olduğuna işaret eden Arslan, "Türkiye'nin emekçilerinin milli gelirden aldığı pay ne yazık ki bu ülkelerin yarısı kadar bile değil. Bu, emekçilerin, emek hareketinin yoksullaştığının, geçmişe göre daha da geriye düştüğünün somut ifadesidir." dedi. Arslan, Türkiye'nin son 5 yılda yüksek enflasyonla beraber emekçilerin yoksullaştığı buna karşı sermayenin daha da güçlendiği bir dönemi yaşadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "TÜİK'in istatistiklerine göre, Türkiye'de en zengin yüzde 20'nin milli gelirden aldığı pay yüzde 25, en alttaki yüzde 20'nin milli gelirden aldığı pay yüzde 0,5. Bu rakamlar, Türkiye'nin emekçilerinin yoksullaştığını ve zor bir sürecin içerisine itildiğini gösteriyor. Bunun böyle olmaması gerektiğini muhataplarımıza söylüyoruz. Muhataplarımıza bu rakamlarla gidiyoruz. Türkiye'nin gelir adaletsizliği rakamlarını herkes kabul ediyor. Ancak sorumluluğun kendilerinde olmadığını söylüyor. Peki biz mi bu sorumlu? Bu noktaya getiren sorumlular biz miyiz? Elbette ki değiliz. Biz bu sorunların kaynağına inilip bu sorunların çözümünden yana HAK-İŞ olarak kararlılığımızı sürdürüyoruz." Türkiye'nin vergi reformuna ihtiyacı olduğunu bildiren Arslan, vergi konusunda yapılan bazı düzenlemelerin olduğunu ancak bunların yetersiz kaldığını ifade etti. Arslan, "Türkiye'nin vergi sisteminin tablosu şu, hepimiz yüzde 66 dolaylı vergi veriyoruz. Vergilerin nasıl toplandığının tipik bir göstergesi. Yüzde 32 doğrudan vergi. Peki servetten alınan vergi ne kadar? Yüzde 2. Bu, Türkiye'nin ayıbını gösteriyor. Dolayısıyla dolaylı vergilerin azaltılmasını, doğrudan vergilerin de çok kazanandan çok, az kazanandan az şeklinde düzenlenmesini istiyoruz." diye konuştu. Servetten vergi alınmamasının, "Servetten vergi alınırsa sermaye kaçar" endişesiyle savunulduğunu dile getiren Arslan, şu ifadeleri kullandı: "Bunu gerçekten bir aldatmaca olarak görüyoruz. Tabii ki servetten vergi almanın dozajını ve oranını iyi ayarlamak gerekiyor. Ama dünyanın pek çok ülkesinde bunlar yapılırken sermaye kaçmıyor da niye bizim ülkemizden kaçacak? Böyle bir zenginliği, imkanı hangi ülkede bulabilir işverenlerimiz? İnanılmaz kaynaklar, inanılmaz muafiyetler, inanılmaz teşvikler, inanılmaz bir kısım kolay yatırımlar, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bir müteşebbis, bir yılda yüzde 100'ün üzerinde kar yapamaz. Benim ülkemde bankacılık sektörü, bazı sektörler bunu ne yazık ki imkan olarak veriyor." Verginin toplanması kadar dağıtılmasının da önemli olduğunu belirten Arslan, gelirlerin adil paylaşılması gerektiğini söyledi. Arslan, 2024 ila 2025 yıllarında emekli olacakların maaşlarında yüzde 30'luk fark oluşacağını anımsatarak bu durumun, bu ülke ve emekçiler için büyük bir kayıp ve haksızlık olduğunu ifade etti. Bu konuda hükümetle ve ilgili bakanlarla yaptıkları görüşmelerde endişeleri anlattıklarını, bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bir çalışma başlattığını bildiren Arslan, şöyle devam etti: "Ne yazık ki dün Sayın Bakanın açıklamalarından öğrendik ki bu konudan vazgeçilmiş. Açıkça vazgeçtiğini söylemedi ama sorulan sorulara verilen cevaplar, önümüzdeki yıl emekli olacakların daha düşük maaş almasına sebep olacak düzenlemenin değişmeyeceği şeklindeydi. Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanımızla bu konuyu uzun uzun tartıştık. Ne yazık ki Sayın Maliye Bakanının da diğerleri gibi düşündüğünü gördük. Dolayısıyla bir çözümün gerçekten zor olduğunun bir kez daha şahidiyiz. Buna rağmen ülkemizin kalifiye elemanlarının emekli olmadan iş hayatında daha uzun kalmalarını sağlayacak bir düzenlemenin yapılmasında ısrar edeceğiz." Arslan, kıdem tazminatı konusunda uygulanan arabuluculuk sistemini eleştirerek, "Arabuluculuk sistemiyle fiilen ortadan kaldırılan düzenlemenin derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Arabuluculuk sistemi, çalışanların haklarını gasp eden bir yöne dönüştü. Kıdem tazminatının asgarisi bellidir, 30 günlük ücrettir. Fazla mesaimizin oranı bellidir. Yıllık ücretli iznin sınırları yasada bellidir. Bu sınırları pazarlık konusu yapan bir arabuluculuk sistemini kabul etmek ve bunu onaylamak asla mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin en temel tartışma konularından birinin asgari ücret olduğunu belirten Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı ile asgari ücret uygulamalarına itirazları olduğunu söyledi. Türkiye'de asgari ücretle çalışanların oranının tüm çalışanların yarısını oluşturduğunu ifade eden Arslan, şunları kaydetti: "2002 yılında asgari ücret 17 ay ödendikten sonra yüzde 20 dilimine ulaşıyordu. Bugün her ne kadar asgari ücretten vergi alınmasa da 5'inci ayda asgari ücret yüzde 20 dilime geliyor. Bunu muhataplarımız, 'Asgari ücret oranımız çok yüksek' diye savunuyorlar. Yine bir bakanımız şunu söylüyor, 'Gelişmekte olan ülkeleri esas alacaksınız. Türkiye'yi gelişmiş ülkelerle kıyaslamayın. Gelişmekte olan ülkeler sınıfında Türkiye 520 dolarla dünyada en yüksek asgari ücreti veren ülke. Peki biz 'Avrupa Birliği'ne üye olmak istiyoruz, mücadele ediyoruz, Avrupa Birliği'ni alalım' diyoruz. Onlar gelişmiş ülkeler. Dolayısıyla hafızamızla dalga geçen, Türkiye gerçeklerinden uzak bu tür yaklaşımlar, bizi olduğu gibi asgari ücretlileri de asla ve asla tatmin etmiyor. Onun için asgari ücretin bir genel ücret olmasını, Türkiye'nin çalışanlarının yarısının asgari ücretli olmasını, Türkiye açısından büyük bir eksiklik ve zorluk olarak görüyoruz." Mahmut Arslan'ın konuşmasının ardından toplantı, basına kapalı devam etti. Program kapsamında, moderatörlüğünü Anadolu Ajansı Başmuhabiri Özcan Yıldırım'ın yaptığı "Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar Paneli" düzenlendi.

KASIM KAN’DAN BALKAN’A TEŞEKKÜR Haber

KASIM KAN’DAN BALKAN’A TEŞEKKÜR

Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikası Havsa Belediyesi Hizmet İş Sendikası Temsilcisi Kasım Kan, Havsa Belediye Başkanı Av. Aydın Balkan’a toplu iş sözleşmesi kapsamında yapılan iyileştirme için teşekkür etti. www.batiekspres.com haber sitesine konuşan Kan şunları dile getirdi: “Bu enflasyonlu zor günlerde personelimizin alım gücünü refah seviyesine çıkardığı için tüm Havsa Belediyesi şirket personeli adına ilçemiz Belediye Başkanı Aydın Balkan’a teşekkür ederim. Bu zor günlerde personelimizin ekonomik olarak daha iyi bir durumda olmalarını sağlayacak bu iyileştirmenin gerçekleşmesi, Havsa Belediyesi çalışanları için büyük bir rahatlama kaynağı oldu. Göreve geldiği günden bu yana, Belediye Başkanımız Aydın Balkan  ve liderliğindeki belediye yönetimi, işbirliği ve adalet duygusuyla hareket ederek, çalışanlarının ekonomik refahını önemseyen bir tavır sergiledi. Bu toplu iş sözleşmesi, sadece işçilerin alım gücünü artırmakla kalmadı, çalışanlar arasındaki motivasyonu artırdı, işbirliğini teşvik etti ve Havsa Belediyesi'nde daha verimli bir çalışma ortamı yaratılmasına yardımcı oldu. Aydın Balkan ve Havsa Belediye yönetimine bu adil ve destekleyici yaklaşımları için minnettarız. Sonuç olarak, Havsa Belediyesi'nde gerçekleşen bu olumlu gelişmeler, sadece işçilere değil, aynı zamanda ilçemiz Havsa'ya da büyük fayda sağlayacaktır. Bu teşekkürü iletmekten mutluluk duyuyorum ve umuyoruz ki bu işbirliği ve dayanışma Havsa'nın geleceğini daha da parlak kılacaktır." ERGİN SÖZER

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.