Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gündem Haberleri

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Gündem Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gündem Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

E-TİCARETTE SİPARİŞLERİ GEREKÇESİZ İPTAL EDEN FİRMALARI UYARDI Haber

E-TİCARETTE SİPARİŞLERİ GEREKÇESİZ İPTAL EDEN FİRMALARI UYARDI

Bakanlıktan yapılan açıklamada, teknolojide yaşanan gelişmelerin toplam perakende ticaret içinde elektronik ticaretin payının artmasına yol açtığı belirtildi. Ticaret Bakanlığı, tüketicilerin, satıcı veya sağlayıcıyla sözleşme konusu ürünleri fiziken görme ve kontrol etme imkanları olmaksızın yaptıkları alışverişlerde tam ve doğru bilgilendirilmeleri ile cayma ve teslime ilişkin haklarının önemli olduğu vurgulanan açıklamada, bu hakların Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği ile güvence altına alındığı bildirildi. Yapılan açıklamada, siparişlerin satıcılar tarafından herhangi bir açıklama yapılmaksızın veya sipariş edilen malın stokta bulunmadığı, temin edilemediği gerekçesiyle iptal edildiğine ilişkin Bakanlığa ulaşan başvuruların yakından takip edildiğinin altı çizildi.  5 ayda 9,3 milyon idari para cezası uygulandı  Açıklamada, 2022'de 46 firmaya toplam 41 milyon 280 bin 656 lira, 2023’ün ilk 5 ayında ise 6 firmaya toplam 9 milyon 252 bin 704 lira idari para cezasının uygulandığı bilgisi verildi. Son günlerde geleneksel ve sosyal medyada yer alan haberler ile Bakanlığa intikal eden başvurularda, yaşanan kur ve fiyat artışları sebebiyle elektronik ticaret ortamında verilen siparişlerin gerekçesiz olarak iptal edildiğine yönelik şikayetlerde artış yaşandığı vurgulanan açıklamada, konuyla ilgili Bakanlığın gerekli inceleme ve denetimleri başlattığı kaydedildi.   Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:   "Bakanlık tarafından sektörde faaliyet gösteren firmaların bilgilendirilmesi amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna iletilen yazıda herhangi bir gerekçe göstermeksizin veya stokta bulunmayan bir malın satışı nedeniyle mesafeli sözleşmenin satıcı tarafından iptal edilmesinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nin ilgili hükümlerine aykırılık teşkil ettiği belirtilmiştir. Bakanlık tarafından gerçekleştirilecek inceleme ve denetimler neticesinde ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiği tespit edilen işlem ve uygulamalara ilişkin olarak 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da öngörülen idari yaptırımların uygulanacağı uyarısında bulunulmuştur." HABER MERKEZİ

UÇAĞA BİNENLER DİKKAT! İklim Değişikliğiyle Daha Tehlikeli Hale Geliyor Haber

UÇAĞA BİNENLER DİKKAT! İklim Değişikliğiyle Daha Tehlikeli Hale Geliyor

Bulutsuz gökyüzünde oluşan ve uçak radarının genellikle algılayamadığı "açık hava türbülansı" adı verilen bu türbülans, dünya ısındıkça daha da büyük bir sorun haline gelmekte. Geophysical Research Letters dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, şiddetli açık hava türbülansı (CAT) zaten daha yaygın hale gelmiş durumda. Özellikle Kuzey Atlantik üzerindeki tipik bir uçuş rotasında, 1979 ile 2020 yılları arasında açık hava türbülansında %55 oranında bir artış tespit edilmiş. Ancak artış, sadece ABD ve Kuzey Atlantik'te değil, Avrupa, Orta Doğu, Güney Atlantik ve Doğu Pasifik üzerindeki popüler rotalarda da belirgin bir şekilde görülmüş. İklim Değişikliğiyle Artan Açık Hava Türbülansı Tehlikeli Boyutlara Ulaşıyor Uçakların Karşılaştığı Açık Hava Türbülansı, Seferlerin Güvenliğini Tehlikeye Atıyor Bu durum, havayolları için ciddi bir sorun oluşturuyor. Türbülans, yıllık olarak havayolu şirketlerine yüz milyonlarca dolarlık zarar veriyor ve yaralanmalara, uçuş gecikmelerine, uçak hasarına ve aşınma problemlerine neden oluyor. Uçuş süresindeki her ekstra dakika, bu riskleri daha da artırıyor. Ne yazık ki, açık hava türbülansı özellikle zorlu bir şekilde yönetilen bir sorun. Uçak radarı, yakındaki bir fırtınadan kaynaklanan türbülansı uyarabilirken, bulut olmadığında oluşan açık hava türbülansını algılamak mümkün değil. Açık Hava Türbülansının Belirlenmesi Havayollarını Zorluyor Bu tür türbülansın oluşmasının nedeni, farklı yüksekliklerdeki rüzgar hızları arasındaki farklılıklar, yani rüzgar kesimleridir. Rüzgar kesimleri, jet akıntıları adı verilen hızlı akıntı bölgelerinde artış göstermektedir. Fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonları, Dünya'nın atmosferin en alt katmanı olan troposfer ile stratosfer arasındaki sıcaklık farkının artması sonucunda jet akıntılarının daha da kaotik hale gelmesine neden olmaktadır. Bu kaotik durum, troposfer ile stratosfer arasındaki sıcaklık farkının artmasından kaynaklanmaktadır ve açık hava türbülansının artışına yol açmaktadır. Geçmiş dört on yıl boyunca toplanan atmosfer verilerine dayanan çalışmanın aksine, Reading Üniversitesi'ndeki meteorolog ve doktora öğrencisi Isabel Smith'in kendi araştırması, gelecekte ne kadar açık hava türbülansı beklenileceğini tahmin etmektedir. Smith'in araştırmasına göre, her bir derece Celsius küresel ısınma için her mevsimde açık hava türbülansının %9 ila arasında ortalama bir artış beklenmektedir. Sanayi devriminden bu yana dünya zaten bir dereceden fazla ısınmış durumda. Özellikle yoğun seyahat dönemleri olan yaz aylarında, türbülansın daha da artacağı öngörülmektedir. Tarihsel olarak en fazla türbülansın yaşandığı kış mevsimlerinden bile daha büyük bir artış gözlemlenebilir. 2050 yılında yaz ayları, 1950'lerdeki kışlar kadar türbülanslı olabilir. 2050'de Yazın Kış Mevsimlerini Aratmayan Bir Açık Hava Türbülansı Bekleniyor Araştırmacılar, bu verilere dayanarak havayollarının artan açık hava türbülansıyla nasıl başa çıkacaklarını düşünmeleri gerektiğini belirtiyor. Çünkü türbülansın sıklaşması ve şiddetlenmesi, havacılık sektörü için önemli bir sorun haline gelmektedir. Bu durum, havayolu şirketlerinin güvenlik önlemlerini gözden geçirmelerini, mürettebat ve yolcuların zarar görmesini engellemek için gerekli adımları atmalarını gerektirmektedir. İklim değişikliğiyle birlikte artan açık hava türbülansının etkileriyle başa çıkmak için çözümler arayışı, havacılık sektörünün gelecekteki zorluklarından biri olmaya devam edecek. Havayolları şirketleri bu konuya bir çözüm bulamazsa ticari uçuş faliyetleri uzak bir gelecekte riske girebilir. Haber MERKEZİ

SAĞLIK İÇİN DOĞAL BİR DESTEK: DEVEDİKENİ Haber

SAĞLIK İÇİN DOĞAL BİR DESTEK: DEVEDİKENİ

Devedikeni bitkisinin pek çok faydası olduğu biliniyor ve bu nedenle giderek daha fazla kişi tarafından kullanılıyor. Sindirim Sistemi Sağlığını Destekler Devedikeni bitkisi, sindirim sistemi sağlığını desteklemede etkili bir rol oynar. İçerdiği doğal bileşenler sayesinde sindirim enzimlerinin salgılanmasını artırır, mide ve bağırsak sağlığını korur. Ayrıca, gaz, şişkinlik ve sindirim rahatsızlıklarının hafifletilmesine yardımcı olabilir. Karaciğer Fonksiyonlarını Destekler Karaciğer, vücudumuzun temizleme sisteminin bir parçasıdır ve sağlıklı bir karaciğer fonksiyonu genel sağlık için önemlidir. Devedikeni bitkisi, karaciğer sağlığını desteklemeye yardımcı olan güçlü antioksidanlar içerir. Karaciğerin detoksifikasyon sürecini optimize edebilir ve karaciğer hücrelerinin yenilenmesini teşvik edebilir. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir Devedikeni bitkisi, bağışıklık sistemini güçlendirmede etkili olabilecek doğal bileşikler içerir. Bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun hastalıklara karşı direncini artırır ve genel sağlığı korur. Antioksidan Etkisiyle Gençlik ve Cilt Sağlığı Antioksidanlar, serbest radikallerle mücadele ederek hücreleri koruyan bileşiklerdir. Devedikeni bitkisi, güçlü antioksidanlar içerir ve bu sayede yaşlanma sürecini yavaşlatabilir, cilt sağlığını destekleyebilir ve gençlik etkisi sağlayabilir. Nasıl Kullanılır ? ve Yan Etkileri Nelerdir ? Devedikeni bitkisi genellikle bitkisel takviye formunda kullanılır. Ancak, kullanmadan önce bir uzmana danışmak önemlidir. Her bitkisel takviyede olduğu gibi, bazı insanlar için yan etkileri olabilir. Bu nedenle, önerilen dozajları aşmamak ve profesyonel bir sağlık uzmanının yönlendirmelerine uymak önemlidir. Haber MERKEZİ

KLİMAYA BAĞLI “YAZ ZATÜRRESİNE” DİKKAT Haber

KLİMAYA BAĞLI “YAZ ZATÜRRESİNE” DİKKAT

Bu yazın tüm Türkiye'de sıcak ve nemli olması ve klima kullanımının da artması bekleniyor. Hem ev hem işyerlerinde serinlemek için açılan klimalar ve havalandırmalar yaz aylarında en sık görülen ve halk arasında "zatürre" olarak bilinen pnomoniye neden oluyor. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, kış aylarında grip gibi hastalıklar daha fazla iken yaz aylarında ise bu tip zatürrenin daha sık görüldüğüne dikkat çekti. ‘Legionella" adı verilen bakteri neden oluyor. Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Legionella” bakterisinin klima sularında üremesiyle insanların yaz zatürresine yakalandıklarını ve kış aylarına göre çok daha fazla vakayla karşılaştıkları bilgisini verdi. Klima zatürresinin özellikle kronik rahatsızlığı olanlarda ölümcül olabileceğini belirten Prof. Dr. Şevket Özkaya önemli uyarılarda bulundu. Özkaya, “Klimaların havalandırılmasıyla beraber insanlar 'lejyoner' bakterilerini akciğerlerine aldığında 'klima pnömonisi' ya da 'yaz zatürresi' dediğimiz hastalığa yakalanıyorlar. Bunun özellikle kronik astım, KOAH ve kanser hastalarında ölümcül sonuçlar doğurabileceğini biliyoruz” dedi. “Klima temizliğine önem verin, uzun süre maruz kalmayın” Özellikle klimaların iyi temizlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Özkaya, “Klima zatürresinde grip gibi belirgin değil. Eklem ağrıları, ateş, halsizlik, ishal gibi hafif soğuk algınlığı belirtileriyle seyrettiği için de hemen anlaşılmayabilir. Özellikle kronik hastalığı olanlarda hayati sonuçlar doğurabilir. Ani ısı değişiklerine, örneğin sıcaktan soğuya ve klimalara maruz kalmakla oluşan belirtiler korona ile de karışabilir. Vatandaşlarımız, özellikle kapalı yerlerde kendilerine dikkat etsinler. Klima ayarlarını 22 derecenin altına düşürmesinler. Özellikle de bu ısı değişimlerine uzun süre maruz kalmamalarını öneriyorum” şeklinde konuştu.

SILA YOLUNDA TRENİ TERCİH EDEN GURBETÇİLER BERABERİNDE ARAÇLARINI DA GETİRİYOR Haber

SILA YOLUNDA TRENİ TERCİH EDEN GURBETÇİLER BERABERİNDE ARAÇLARINI DA GETİRİYOR

Her yıl yaz aylarında 4 ile 6 hafta arasında değişen yıllık izinlerine çıkan Avrupa'daki Türklerin sıla yolculuğu başladı. Yurt dışındaki Türklerin büyük bir kısmı ana vatana gelmek için kara yolunu tercih ederken bir kısmı ise konforundan dolayı demir yolunu seçiyor. Yaşadıkları farklı ülkelerden Avusturya'nın Villach kentine araçlarıyla geçen gurbetçiler burada araçlarını oto kuşet vagonlara yükleyip yolculuğa başlıyor. Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan ve Bulgaristan sınır kapılarında beklemeksizin 1400 kilometre yol kat eden gurbetçiler, Edirne Garı'nda görevliler yardımıyla araçlarını trenden indirip pasaport ve gümrük işlemleri sonrası yurda giriş yapıyor. "Güvenli olması nedeniyle tercih ediyorum" Almanya'dan gelen Ömer Zor, yıllık iznini Ankara, Mersin ve Gaziantep'te ailesiyle geçireceğini söyledi. Treni rahatlığı nedeniyle tercih ettiğini belirten Zor, "Gümrüklerde beklemek, eşyaları indirip bindirmek zor. 2 gün yolda ölüyor. Zahmet çekip günü öldürene kadar trenle gelmek daha makbul. Hem istirahat ederek geliyoruz hem yakıttan tasarruf ediyoruz hem de aracımız aşınmıyor. Fazla araba kullanıp da artık süremem diyenler için bulunmaz bir nimet." diye konuştu. Hollanda'dan memleketi Aksaray'a gelen Yılmaz Yalvaç, treni güvenli olması dolayısıyla tercih ettiğini belirtti. Trenle ilk kez seyahat ettiğini ifade eden Yalvaç, memleketi için yaklaşık 1000 kilometre de aracıyla yol alacağını ifade etti. Hollanda'dan gelen Ferhat Aksu da Türkiye'ye ilk kez trenle gediğini, genellikle gemiyi tercih ettiğini söyledi. Almanya'nın Hamburg kentinde yaşayan Bahri Atlı da Türkiye'yi çok özlediğini, tatilde ailesi ve arkadaşlarıyla hasret gidereceğini ifade etti. Geçen yıl 25 Mayıs-10 Kasım tarihleri arasında karşılıklı 33 tren seferiyle Türkiye'ye 3 bin 363 yolcu ve 1540 araç geldi. Aynı tarihler arasında 3 bin 574 yolcu da 1585 araç ile Avrupa'ya geçti. Bu yıl 6 Mayıs'ta başlayan seferlerde ise bir ayda 8 tren gurbetçileri ana vatana getirdi.

ORGANİK OLMAYAN ATIKLAR SUYUN YAPISINI BOZARAK KİRLETİYOR Haber

ORGANİK OLMAYAN ATIKLAR SUYUN YAPISINI BOZARAK KİRLETİYOR

Prof. Dr. Elipek, Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında Edirne Çevre Gönüllüleri Derneğince Sarayiçi'nde düzenlenen programda su, toprak ve atmosferin kendini temizleme özelliği olduğunu ifade etti. Sudaki çözülmüş oksijen ve bakterilerin organik maddeleri parçaladığını vurgulayan Elipek, su kaynaklarına atılan organik olmayan plastik ve benzeri atıkların kirliliğe neden olduğunu dile getirdi. Suyun kendini temizleme kapasitesinin aşımında problemlerin ortaya çıktığını işaret eden Elipek, "Suya organik madde atıldığında onu parçalayıp elementlerine ayırıyor, tekrar atıldığında yine parçalıyor ama bu devamlı olunca suyun kendini temizleme kapasitesi aşılıyor. Aynı zamanda sudaki bakterileri ortadan kaldıracak toksik maddeler atıyoruz ve suya ağır metaller yüklüyoruz. Suyun taşıma kapasitesi aşıldığında artık tehlike başlıyor. Sudaki oksijen azalıyor ve suyun döngüsü bozuluyor." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Elipek, su kaynaklarının çöplerle doldurulmasının o su kaynağını kullanılamaz hale getirdiği uyarısında bulundu. Dünyadaki su varlığının yüzde 97'sini okyanus ve denizlerdeki tuzlu suyun oluşturduğunu ifade eden Elipek, kullanılabilir su miktarının sınırlı olduğuna dikkati çekerek bu kaynakların korunmasının tüm insanlığın görevi olduğunu vurguladı. Elipek, gelecek yıllarda su sıkıntısı yaşanmaması için tasarrufun önemine işaret ederek su kaynaklarının kirletilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.