Hava Durumu

#Ev

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Ev haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ev haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ev Hayali Kabusa Döndü Haber

Ev Hayali Kabusa Döndü

Edinilen bilgiye göre, müteahhit olduğunu söyleyen E.Ç., henüz başlamadığı bir inşaat projesi için vatandaşlardan daire vaadiyle para topladı. Ancak iddiaya göre E.Ç., inşaatı yarım bırakarak ortadan kayboldu. 12 kişiden toplamda yaklaşık 2,5 milyon TL aldığı belirtilen sanığın bir daha müştekilerle iletişime geçmediği öğrenildi. İnşaatın yarım kalmasıyla dolandırıldıklarını düşünen 12 kişi E.Ç.'den şikayetçi oldu. Mağdurlardan bazılarının daire alabilmek için arabalarını sattığı, bir müştekinin ise E.Ç.'nin SGK borçlarını dahi ödediği öğrenildi. İddianameden Hazırlanan iddianamede, şüpheli E.Ç.'nin müteahhitlik yaparak çevresine güven sağladığı, ucuza daire sattığını söyleyerek vatandaşlardan para aldığı belirtildi. E.Ç.'nin 2018-2021 yılları arasında belediyeye herhangi bir ruhsat başvurusunda bulunmadığı, aldığı paraları iade etmediği ve bu şekilde menfaat sağladığı kaydedildi. Sanığın üzerine isnat edilen suçu işlediğinin ifade edildiği iddianamede, ayrıca bir müştekiden "kar payı" vaadiyle para aldığı, bazı kişilerden "ince işçilik" karşılığı para talep ettiği ancak hiçbir vaadini yerine getirmediği vurgulandı. E.Ç. hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan hazırlanan iddianame Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanık E.Ç. ifadesinde suçlamaları reddederek, işlerin kötü gitmesi nedeniyle daireleri teslim edemediğini öne sürdü. "Arabamı sattım" Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya müştekiler H.D., A.G., K.A. ve H.Ü. katılırken, sanık E.Ç. duruşmaya gelmedi. Mağdur olduğunu söyleyen müşteki M.S.B., "Sanığın bana ev satacağı vaadi üzerine arabamı 50 bin TL'ye satıp toplam 140 bin TL kendisine ödeme yaptım. Bana satmayı vaat ettiği ev, o dönemin şartlarına göre 180 bin TL'ydi. Kârlı alışveriş olacağını düşünüp kabul ettim. Zararım giderilmedi, şikayetçiyim" dedi. Bir diğer mağdur H.Ü., "Sanığa 2 araç ve 250 bin TL verdim. Kendisi bana 3 daire verecekti ancak ne evi ne de parayı alamadım, şikayetçiyim" şeklinde konuştu. "85 bin TL ödeme yaptım Ne parasını ne de evi alabildiğini söyleyen H.D., "Sanığa 60 bin ödeme yaptım. 160 bin TL'ye bana daire satacaktı. Ancak daireyi yarım bırakıp kaçtı, mağdur olduk" diye konuştu. A.G. ise, "Sanık bana yeni yaptığı inşaatta daireyi satmayı taahhüt etti. Satacağı daireyi toplam 165 bin değerindeydi. Kendisine toplam 85 bin TL ödeme yaptım. Zararım giderilmedi" ifadelerini kullandı. "SGK borcunu bile ödedim" Müşteki K.A. da, "Sanığa 137 bin TL verdim. Ancak toplam alacağım sanığın SGK borçlarını da ödemek suretiyle 300 bin TL'ye ulaştı. Param iade edilmedi, şikayetçiyim" dedi. Mahkeme heyeti, diğer mağdurların da dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Edirne’de Kiralık Ev Sıkıntısı Devam Ediyor Haber

Edirne’de Kiralık Ev Sıkıntısı Devam Ediyor

Edirne’de kiralık ev sıkıntısı devam ediyor. Kredilerin yüksek olması, inşaat sektöründe yükselen maliyetler, müteahhitlerin yeterli kadar konut yaparak satmalarına engel teşkil ediyor. Edirne İnşaat ve Sanatkarları Esnaf Odası Başkan Vekili Yüksel Meriç, Edirne’de kiralık dairelerin aile için çok kısıtlı olduğunu söyledi. Öğrenci için sıkıntının biraz daha az olduğunu fakat sayının yeterli olmadığını belirten Meriç; “Kredi faizlerinin yüksek olması ve inşaatlarda kullanılan malzemelere gelen zamlardan dolayı müteahhitlerin işleri yavaşlatması ve iş bitirip de dairelere teslim edememelerinden kaynaklanan bir kiralık sıkıntımız mevcut. Öğrenci bir nebze ama aile için aşırı bir sıkıntımız var. İnşaat sektörü de yeterli değil. Hükümetin almış olduğu sıkı politika kararları müteahhitlerimizi satışta zorluyor. Müteahhit satışını yapamıyor, satışını yapamayınca da inşaatını yavaşlatıyor. İnşaat yavaşlayınca da Edirne'de kiralık ve satılık sıkıntısı mevcut oluyor. Yani bu sadece Edirne'yle ilgili bir durum da değil. Türkiye genelinde var. Çimentonun fiyatı, demirin fiyatı İstanbul'da da Antalya’da da aynı” dedi. “ÖĞRENCİLER KAYIT DONDURABİLİR” Kiralık ev sıkıntısından dolayı öğrencilerin üniversite kayıtlarını dondurabileceklerini düşündüğünü söyleyen Meriç; “Yani bugün sıfır 3+1 aile ev tutacağım derse 20-25 bin bandında seyrediyor. O da semtine göre değişiyor. Öğrenci için 1+1’lerimiz eşyasız olursa 10-12 bin bandında olur. Semtine göre eşyalı olursa da 13, 15 bin, 18 bine kadar çıkıyor. Ama dairenin tabii içindeki eşyasına, malzemesine göre de değişiyor. Öğrenci kayıt yapmaya gelecek ama bu durum yeterli olmayacak. Kayıtlar başlayınca apartlara, yurtlara mecburen yönelecekler. O da maddi imkanı iyi olanlar kayıtlarını yapacak, olamayanlar kayıt dahi dondurabilir. Ödeyemeyecek olan kişiler dondurabilirler” diye konuştu. ŞENER ŞENTÜRK

Kedi ve Köpekleri İçin Bahçeli Ev Kiraladılar Haber

Kedi ve Köpekleri İçin Bahçeli Ev Kiraladılar

Edirne’de yaşayan Fitnat Şebnem Dağ ve Serkan Dağ çifti, pandemi döneminde sokağa terk edilen sokak hayvanlarını sahiplenmeye başlayınca hayatlarında yeni bir serüven başladı. Pandemi öncesi iki köpeğe sahip olan çift, pandemi döneminde bir köpek daha sahiplenince bir ev kiralamaya karar verdi. İnfaz Koruma Memuru Serkan Dağ, ailesiyle birlikte lojmanlarda yaşadığı için kiralık eve ihtiyaçları olmamasına rağmen, sahiplendikleri köpeklerin daha iyi şartlarda yaşaması düşüncesiyle Edirne’nin Yeniimaret Mahallesi’nde bahçeli ev kiraladı. Kiraladıkları evi köpeklerin ihtiyaçlarına göre düzenleyen Dağ çifti, ilerleyen günlerde hasta ve yaralı kedi ile köpekleri de sahiplenmeye başladı. Zaman içerisinde 9 köpek ve 3 kedi sahiplenen çift, köpekler için bahçede paletlerden ayrı ayrı odalar yapmaya başladı. Köpeklerin hepsine ayrı odalar hazırlayan çift, kedileri de evin içinde bakıyor. İlerleyen zamanda lojmandan çok kiraladıkları evde kedi ve köpeklerle yaşamaya başlayan Dağ çifti, günün ilk ışıklarında saat 06.00’da uyanıp köpekleri gezdiriyor. İşe giderken köpekleri bahçeye alıp odalarına koyan çift, akşam iş çıkışı yine köpeklerinin yanına geliyor. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar kedi ve köpekleriyle zaman geçiren çift, sokak kedilerinin de heyecanla beklediği aile oldu. Evin kirasıyla birlikte ayda 10 bin lira giderlerinin olduğunu anlatan aile, sahiplendikleri kedi ve köpeklerin yanı sıra kapı önünde de birçok kedi ve köpeğe baktıklarını söyledi. Kedi ve köpekleri 10-15 günlükken sahiplendikleri için birlikte büyüdüklerini söyleyen Fitnat Şebnem Dağ, "Eşim devlet memuru, lojmanda ikamet ediyoruz. Başka bir yer kiralamaya ihtiyacımız yok. Sahiplendiğimiz canlar için bir kiralık ev tutmak zorunda kaldık. Evi kiralayınca hasta olup tedavisini yaptırdığımız, kapımıza gelen engellilerle beraber sayı hızla arttı. Kapı önüne gelen kedi ve köpekler oldu. Şu an 9 köpek ve 3 kedimiz var. Kapı önünde baktıklarımız hariç. Kirayla beraber aylık giderimiz 10 bin lira. Onlar bizim çocuğumuz gibi, sevgi ve emek veriyoruz. Çoğu 10-15 günlükten beri bizimle."

Namık Kemal'in evi, öğrenciler ve turistlerin beğenisini kazanıyor Haber

Namık Kemal'in evi, öğrenciler ve turistlerin beğenisini kazanıyor

Osmanlı mimarisiyle 19. yüzyılda yapılan Namık Kemal Evi, Tekirdağ Valiliği, Tekirdağ Belediyesi, Namık Kemal Derneği, STK'lar, kamu kuruluşları, okullar, öğretmen ve öğrencilerin desteğiyle restore edildi. Restorasyonun ardından 1993'te ziyarete açılan evde "Vatan şairi"nin eserleri, arşivi, kitapları, fotoğrafları ve çıkarmış olduğu gazetelerin yanı sıra evde, kentin tarihi ve kültürel eserleri de yer alıyor. Her dönem yerli ve yabancı turistlerin de ilgi odağı olan ve ziyaretçilerini tarihe yolculuk yaptıran evi bu yıl 10 bin kişi ziyaret etti. Namık Kemal Derneği Başkanı ve Namık Kemal Evi Sorumlusu Sezai Kurt, tarihi Tekirdağ evleri örnek alınarak yapılan ve eşyaların toplanmasına Tekirdağlıların katkı sunduğu ev, geçmişle bugün arasında da köprü görevi yaptığını söyledi. Namık Kemal'in Tekirdağ'da doğmasının kendileri için büyük bir bahtiyarlık olduğunu aktaran Kurt, "Doğumunun 183'üncü yıl dönümünde bugün yine vatan şairini andık. Burada Namık Kemal'i gençlere, öğrencilere, halkımıza tanıtmaya çalışıyoruz. Türkiye'de 10 civarında şair ve yazar evi var. Mehmet Akif Ersoy'un Taceddin Dergahı, Tevfik Fikret'in Aşiyan'daki evinden sonra en çok bilinen gezilen birinin Namık Kemal Evi olduğunu düşünüyorum." dedi. Kurt, Namık Kemal'in Tekirdağ'ın önemli bir değeri olduğunu ve adının kentte yaşatıldığını dile getirdi. Namık Kemal Evi'nin Türkiye'de ve Balkanlar'da çok sayıda kişi tarafından tanınan bir yer olduğunu belirten Kurt, "Özellikle yaz aylarında evde binlerce ziyaretçi ağırlıyoruz. Öğrencilerin de çok ilgisi var. Özellikle Trakya, Kırklareli ve Namık Kemal Üniversitesi'nden öğrenciler ziyaret ediyor. Burada araştırmalar yapıyorlar. Zaman zaman bizim üniversitemizde tarih bölümü bazı derslerini burada yapıyor. Diğer okullardan da her yıl çok sayıda öğrenci evi gezmeye geliyor. 10 bin civarında ziyaretçi evimize geldi. Burası halkın gözdesi haline gelmiş bir ev." ifadelerini kullandı.

Ergüden’den tarihi Kaleiçi semti için öneri: “TÜM KURUMLAR ORTAK PLATFORMDA BİRLEŞMELİ” Haber

Ergüden’den tarihi Kaleiçi semti için öneri: “TÜM KURUMLAR ORTAK PLATFORMDA BİRLEŞMELİ”

Edirne’nin tarihine tanıklık eden en eski semti Kaleiçi, kent kimliğini yansıtmaya devam etse de, zarar gören konaklarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Roma döneminde surların yanı sıra Makedonya Kulesi, Yelliburgaz Kulesi, Germekapı Kulesi ve Zindan Kulesi ile çevrili tarihi semt, Osmanlı döneminde ise gayrimüslimlerin yaşadığı bölge olarak biliniyor. Yamuk dörtgen şeklinde kurulan tarihi semt, bazıları günümüze kadar ulaşan sivil mimari örneği konakları, kilise, havra ve sinagog gibi dini yapıları ile Edirne’nin en önemli yerleşim yerlerinden biri olsa da, sivil mimari örneği konaklarının bir kısmında meydana gelen hasarlar korkutucu boyuta ulaştı. Restorasyon gören konakların butik otel, kafe gibi çeşitli işletme alanlarında kullanıldığı semtte çok sayıda konak ise kaderine terk edilmiş durumda. Bazı konakların ise içine girilmesinin engellenmesi amacıyla metal levhalar ile kapatıldığı gözlerden kaçmıyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Ergüden, yok olmaya yüz tutmuş konakların, rölöve ve restorasyon çalışmaları ile ilgili önerilerini Batı Ekspres’e açıkladı. Ergüden, tarihi semtin Edirne turizmine kazandırılması amacıyla kentte yapılması gereken çalışmaları açıklarken; sivil mimari örneklerinin yok olmaktan kurtulmaları halinde kent hayatına önemli bir katkı sunacağını ifade etti. Sokak sağlıklaştırma çalışması adı altında valilik ve belediyenin önemli çalışmasının yürütüldüğünü söyleyen Ergüden, tarihi mirasın korunması açısından daha derinlemesine bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu ifade etti. “KAMU KURUMLARI EL BİRLİĞİ YAPMALI” Ergüden, konuyla ilgili Edirne önceki dönem Valisi Kürşat Kırbıyık ile görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek; “Sayın Valimiz farklı bir göreve atanınca görüşmelerimiz ilerleyemedi. Yeni Valimiz Yunus Sezer ile konu hakkında görüşmek düşüncesindeyiz. Şunun altını çizmek lazım; bu çalışma, Edirne’de konuyla ilgili tüm kamu kurumlarının el birliği yapması gereken bir konudur. Bu anlamda proje ve onay süreçlerinin ve sonrasında inşa süreçlerinin kolaylaştırılmasına yönelik bazı adımlar atılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “LAZER RÖLÖVE CİHAZLARININ KULLANIMI İÇİN ADIMLAR ATILMALI” Konakların, en önemli bürokratik çalışmasını rölövenin oluşturduğuna dikkat çeken Ergüden; “Rölöve, yapının ve yakın çevrenin mevcut durumunun kâğıda tespit edilerek işlendiği projelerdir. Rölöve projelerinin hazırlanması, restorasyon konusunda uzmanlığı olan, rölöve projesinde tecrübesi olan az sayıda mimar tarafından icra edilen bir süreçtir. Edirne’mizde de bu işleri yapan sayısı azda olsa mimarlar var. Tüm meslektaşlarımızı, mimarları bu alana teşvik etme amacıyla teknolojiden faydalanmak ve bu teknolojilerin kullanımını kolaylaştırmak gerekiyor. Lazer ölçüm cihazı dediğimiz, rölöve amacıyla kullanılan birtakım cihazlar var. Bu cihazlar, satın alınması durumunda çok ciddi bir maliyeti olan, fakat kiralama ya da kamu elinde olan envanterin kullanılması yönünde daha ekonomik olabilen birtakım adımlar atılabilir. Örneğin; elinde cihaz envanteri bulunan uygun kamu kurumları üzerinden mimarlar odası koordinasyonuyla uygun bir maliyet tanımlanabilirse çok önemli bir aşamayı atlamayı sağlıyor” dedi. “DESTEKLER, BAŞVURULARIN ÇOK AZINA ÇIKIYOR” Ergüden, rölöve çalışmasının tamamlanmasının ardından restorasyon çalışmasına geçiş yapılabildiğini belirterek; “Restorasyonda, bu yapıların yeni kullanım alanının ne olabileceğine dair önerilerinizi sunup onay alıyorsunuz. Ama rölöve olmadan adım atamıyorsunuz. Restorasyonda daha önce TOKİ’nin verdiği birtakım krediler vardı. Şu anda başvuruların çok azına bu destekler çıkıyor” sözlerine yer verdi. “KURUMLARIN FİNANSMAN İHTİYACI VAR” Konuyla ilgili çalışmayı gerçekleştirecek kurumların finansman ihtiyacı olduğunu söyleyen Ergüden; “Mal sahibi kişilerin, içinde oturdukları binanın restorasyonunu üstlenebilecek ekonomik yapısı genellikle olmuyor. Destek oluşmadığı zaman, onay almış projenin hayata geçmesi yönünde restorasyon dediğimiz aktif inşaat çalışmalarının maliyeti ile ilgili bir konu var. Mimari ve rölöve dediğimiz Anıtlar Kurulu’na sunulan bölüm, çalışmanın içerisindeki yüzde 10-15’lik bir maliyet payını karşılıyor. İnşaat maliyeti ise bunun yüzde 85-90’ını karşılıyor. Bu konularda şu anda gerileme olduğu için işler de duraklamaya gitti” dedi. “DESTEK YARATABİLECEK BİR ORGANİZASYONA İHTİYAÇ VAR” Ergüden, çalışmaların devam edebilmesi amacıyla temel öznesi finansman olan yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu vurgulayarak; “Kamu desteğine ihtiyaç var. Özellikle Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’müz, Anıtlar Kurulu, Edirne Belediye’miz, Edirne Valiliği’miz ve serbest çalışan mühendis ve mimarlarımız, bu sürecin bürokratik sürecini üstlenen kurumlar olmalıdır. Destek yaratabilecekleri bir organizasyona, ortak anlayışa ihtiyaç var. Çünkü bizim turizm şehri olma yolunda adımlar atabilmemiz için buralara dokunmamız lazım. Ama en önemli sıkıntımız finansmandır. Belki çok ekonomik kredibilitasyon olanakları üzerinde el birliği olabilir. Bu yönde çözüm önerileri oluşturulabilir. Bir dönem TOKİ üzerinden hibe desteklemeleri olmuştu. Bu destekleme şekli yeniden ele alınarak daha yaygın ve verimli bir biçime dönüştürülebilir. Özel bir fon oluşturulabilir” ifadelerine yer verdi. “HARABE OLMAYA DOĞRU GİDİYOR” Edirne halkının bölgeyi sahiplenmesi ve merkezi yönetim birimlerinin de semte yaklaşım geliştirmesinin önemine dikkat çeken Ergüden; “Edirne’deki valiliğimiz, belediyemiz, milletvekillerimiz, ilgili kurumlarımızın yöneticilerini, bizim gibi meslek odaları, sivil toplum örgütlerinin tamamını bir platformda birleştirip, ortak anlayışı talep eden ve bunun karşılığını üreten bir noktaya getirmemiz gerekiyor. Bu çalışma başlarsa en azından müteşebbis artacak. Bu konaklara harabe olmadan önce dokunma imkânı gündeme gelecek. Bu hareket başladığı zaman beraberinde bir sinerji getirecek. Şu andaki halinden çok daha iyi olacağını biliyoruz. Belli bir plan dâhilinde adımlar atılacak. Bu çok önemli bir kazanım olur. Ama henüz önümüzde böyle bir plan yok. Burası harabe olmaya ve gettolaşmaya doğru gidiyor” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.