Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Eğitim-Iş

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Eğitim-Iş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eğitim-Iş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dal; “Öğretmenler ve öğrenciler mağdur” Haber

Dal; “Öğretmenler ve öğrenciler mağdur”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Olcay Dal, 2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasından 4 ay sonra, 2 Ocak 2024 tarihinde farklı okullara görevlendirilen öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı sorunlar ile ilgili açıklama yaptı. Dal, öğretmenlerin 2’nci yazılı haftasının tam ortasında başka okullara görevlendirildiğini belirtirken; meslektaşlarına kolaylıklar diledi. “MAAŞ KARŞILIKLARINI DOLDURACAK DERS BULAMAMAKTALAR” Türkiye’de eğitim sisteminin sürekli değiştirildiğine dikkat çeken Dal; “Bu değişikliklerin mağdurlarından biri de branş öğretmenlerimizdir. Daha önceleri Fransızca ve meslek dersi öğretmenlerimiz de okutacak ders bulamama sorunu yaşamışlardır. Anadolu liselerinde maaş karşılığı okutulması gereken ders saati sayısı 15’tir. Geçmişte hazırlık sınıfları konan, sonrasında kaldırılan, İngilizce ders saati sayısı en son 4’e indirilen liselerimizde görev yapan İngilizce öğretmenlerimiz okullarında maaş karşılıklarını dolduracak ders bulamamaktadırlar. Benzer durum ortaokullarımızda görev yapan öğretmenlerimiz için de mevcuttur. Böyle bir durumda öğretmenlerimizin ders saati sayısı fazla olan okullarımıza görevlendirilmesi eşitlik ilkesinin kendisi ve devletimizi zarara uğratmama çabasının bir göstergesidir” ifadelerini kullandı. “4 MESLEKTAŞIMIZ BAŞKA LİSELERE GÖREVLENDİRİLMİŞTİR” Dal, öğretmen görevlendirmelerinin ders başı yaptıkları 1 Eylül’den hemen sonra yapılması gerektiğini savunurken; “Biz öğretmenlerin okullar açılmadan 2 hafta önce mesailerimize başlamamızın sebebi önümüzdeki eğitim öğretim yılımızı planlamaktır. İlimizdeki bir lisede görev yapan İngilizce öğretmeni arkadaşlarımızın yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı okutacak ders bulamamalarının 4 aydır bilinmesine rağmen hiçbir önlem alınmamış, alelacele alınan bir kararla 4 meslektaşımız 2’nci dönemin başlaması bile beklenmeden, sınav haftasının tam ortasında başka liselere görevlendirilmişlerdir” dedi. “ÖĞRETMENLERİ VE ÖĞRENCİLERİ MAĞDUR ETMİŞTİR” Türk Dili ve Edebiyatı, Türkçe, İngilizce ve Almanca derslerinden 1 sınav notu oluşabilmesi için yazılı, dinleme ve konuşma olmak üzere 3 adet sınav yapılması gerektiğini hatırlatan Dal; “Yazılı ve dinleme sınavlarını bu hafta tamamlayan öğretmenler, 2 Ocak haftasında da sözlü sınavlarını yapmayı planlamışlardır. Sınav haftasının ortasında yapılan bu görevlendirmeler hem yeni okuluna başlayan öğretmenleri, hem de o okulda görev yapan öğretmenleri ve öğrencileri mağdur etmiştir. Yapılan sınıf dağılımı sonrasında yeni gelen öğretmenler görevlerine hiç tanımadıkları öğrencileri sözlü sınav yaparak başlayacaklardır. Bu çözülemeyecek bir sorun değildir; fakat yaşanan plansızlık ve geç kalmışlık çözülemeyecek bir sorundur” sözlerine yer verdi. “SORUMLUSU ÖĞRETMENLER DEĞİL KARAR VERİCİLERDİR” Dal, eğitimde ortaya çıkan durumun sorumlusunun öğretmenler olmadığını belirterek; “Öğretmenlerin bir kısmı 20 saat derse girerken diğerlerinin girecek ders bulamamasının sorumlusu öğretmenler değil; karar vericilerdir. Bu görevlendirmeleri yapmak için 4 ay bekleyenler öğretmenler değil; karar vericilerdir. Kaldı ki 15 saat maaş karşılığını doldurduktan sonra vereceği her bir ders için yüzde 27’lik vergi dilimine giren bir öğretmenin aldığı ücret de yaklaşık 52.00 Türk Lirası kadar komik bir rakamdır. Öğretmenlerin 52 liralık ders ücretini adaletli olarak herkesin almasını sağlamak doğru bir karardır. Aynı kararlılık araç geçmeyen köprülere, yolcu inmeyen havalimanlarına, devlet bankalarından alınıp geri ödenmeyen kredilere ve silinen şirket borçlarına da gösterilmelidir. Eğitim anlık kararlarla hareket edilecek kadar önemsiz bir iş değil; aksine bir milletin ya hür, bağımsız, şanlı bir topluluk halinde yaşamasını sağlayan ya da esaret ve sefalete sürükleyen bir süreçtir” dedi. HABER MERKEZİ

EĞİTİM-İŞ’TEN KOKARTLI EYLEM Haber

EĞİTİM-İŞ’TEN KOKARTLI EYLEM

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şubesi’ne üye öğretmenler, ‘Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz’ yazılı kokartlar ile bugün kentteki okullarda eyleme başladı. Yakalarına taktıkları ‘Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz’ yazılı kokartlar ile okullarında 3 günlük eyleme başlayan öğretmenler, Türkiye’de özellikle 7’nci Dönem Toplu Sözleşmesi görüşmeleri sonucu görünürlüğü daha da artan eğitim emekçilerinin çalışma şartları ve ücret sorunlarına dikkat çekmeyi hedefliyor. “BÖLGE EYLEMLERİ DÜZENLEYECEK, ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NDE İŞ BIRAKACAĞIZ” Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay, Eğitim-İş’in kokart eyleminin 1-3 Kasım tarihleri arasında tüm okullarda gerçekleştirileceğini belirterek; “Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz; insani çalışma şartları ve insani ücretlere kavuşana kadar eylemlilik sürecimizi giderek artırıyoruz. 4 Kasım’da Konya ve Kocaeli, 11 Kasım’da Ordu ve Aydın, 18 Kasım’da Tekirdağ ve Van merkezli bölge eylemleri düzenleyeceğiz. 24 Kasım’da Öğretmenler Günü’nü ise kutlamıyoruz ve riyakarca kutlamaları kabul etmiyoruz. O gün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacak ve Başöğretmenimize şükranlarımızı sunacağız. 25 Kasım Cumartesi günü de başkentimiz Ankara’da düzenleyeceğimiz büyük buluşmamızda ise Fakir Baykurt’un yoldaşları olarak el açmayacak, ders vereceğiz. Haklıyız, kazanacağız” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

AKÇAY’DAN EĞİTİMDE SON DAKİKA KARARLARINA TEPKİ Haber

AKÇAY’DAN EĞİTİMDE SON DAKİKA KARARLARINA TEPKİ

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şube Başkanı Murat Akçay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya üzerinden duyurduğu okulların 30 Ekim Pazartesi günü tatil ilan edilmesi kararıyla ilgili açıklama yaptı. Akçay, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerin bir günlüğüne tatil edilmesi kararının son dakikada açıklanmasının birçok veli ve öğrenciyi etkilediğine dikkat çekti. Türkiye’deki eğitim sisteminde yapılan değişiklikleri de hatırlatan Akçay, eğitimdeki plansızlığı ifade etti. “ÖĞRENCİLER SINAVLARININ NE ZAMAN YAPILACAĞINI SORUYOR” Türkiye’de eğitimin son dakika kararlarıyla yönetildiğini söyleyen Akçay; “Böyle olunca bir anda her şey kaosa sürükleniyor. Sınavı olan öğrenciler şaşkın durumda, ‘Bizim sınavımız ne zaman yapılacak?’ gibi sorular dün akşamdan itibaren gelmeye başladı. İdarecilerin, öğretmenlerin, öğrencilerin kafası karıştı. Veliler, öğrencilerini okula gönderecekken bir anda evde bırakmak zorunda kaldılar. Küçük çocuğu olanlar 1 gün için çocuklarını emanet edecek yer bulmak zorunda kaldılar. Dolayısıyla bu durum herkesi silsile halinde etkiledi” ifadelerini kullandı. “İŞE GİTMEK ZORUNDA OLAN VELİLER VAR” Akçay, bir günlük tatil kararının özellikle okul öncesi eğitim kurumlarında öğrencisi bulunan velileri çok zor durumda bıraktığını belirterek; “Özellikle anaokulu velileri çok zorlandı. İşe gitmek zorunda olan veliler var. Çocuklarını nereye bırakacakları konusunda ciddi anlamda sıkıntıya düştüler. Bu durum daha önceden belli olsaydı, insanlar en azından tedbirini almış olurdu. Son dakikada gece 22.00’de bir ‘Tweet’ ile duyuruldu” dedi. “SINAV HAFTASI BU HAFTAYA ÇEKİLMİŞTİ” Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan sınav haftası takvimini hatırlatan Akçay; “Bakanlık sınav haftası yayımladı. Geçtiğimiz hafta normalde bu sınavlar olacaktı. Ama son dakika kararıyla, ‘Öğrenciler 29 Ekim’e çalışacaklar. O yüzden sınav haftasını, bir sonraki haftaya çekelim’ dediler. Bu haftaya çektiler ama son dakika kararıyla, ‘Pazartesiyi tatil yaptım’ dediler. Eğitimde böyle bir plansızlık, programsızlık var” sözlerine yer verdi. “AKADEMİK TAKVİMDEN BİHABERLER” Akçay, öğretmenlerin ara tatilde okula gidip gitmeyeceği ile ilgili de daha önce yaşanan belirsizliği hatırlatırken; “Örneğin; bizim ara tatilimiz var. Sene başında bu ara tatilimizde eğitimler ‘online’ olacaktı. Memleketlerinden farklı yerlerde çalışan öğretmenler, ara tatilin uzaktan olacağı düşüncesiyle ailesinin yanına uçak veya otobüs rezervasyonu yaptırdılar. Milli Eğitim Bakanı, ‘Herkes ara tatilde okula gidecek. Öğrenciler olmasa bile öğretmenler seminer çalışması yapacak’ dedi. Daha önceki yıllarda ara tatildeki eğitimler uzaktan yapılıyordu. Sene başında böyle planlanmadığı ve son dakikada açıklandığı için çok büyük bir tepki aldı. Öğretmenler sosyal medyada ara tatilin ‘online’ olması çalışma başlattı. Sonuçta evlilik, nişan tarihleri gibi tarihler alan öğretmenler oldu. Sosyal medyanın baskısı sonucu yine son dakika kararıyla Bakan, ‘Bu seferlik uzaktan olacak ama ikinci dönemin ara tatilinde herkes okula gelecek’ dedi. Hâlbuki ikinci dönemin ara tatili Ramazan Bayramı’na denk geliyor. Bunu yaparken akademik takvimden de bihaberler. Böyle kaos, keşmekeş, kimin ne yaptığı belli olmayan bir şekilde bizimle oyuncak gibi oynuyorlar” dedi. “BU DURUM SADECE BUGÜNLÜK DEĞİL” Türkiye’deki eğitim sisteminde birçok değişikliğin meydana geldiğini belirten Akçay; “Eğitim sistemi böyle bir keşmekeş içerisinde son dakika alınan günlük kararlarla yönetiliyor. Bu durum sadece bugünlük bir durum da değil; daha önceden süregelen böyle bir durum vardı” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Dal’dan 100’üncü yıl okulu önerisi: “EDİRNE’YE OKUL YAPIN” Haber

Dal’dan 100’üncü yıl okulu önerisi: “EDİRNE’YE OKUL YAPIN”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Edirne Şube Denetleme Kurulu Üyesi Olcay Dal, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı olması nedeniyle Edirne’de 100’üncü yıl adını taşıyan bir okulun kurulması gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılının kurumsal düzeyde eğitim kurumlarında yaşatılması gerektiğini söyleyen Dal, Edirne’nin eski ve yeni yerleşim bölgelerinde ortaya çıkan okul ve sınıf mevcudu problemine de dikkat çekti. Kentteki özel okul taleplerinin de nedenlerini açıklayan Dal, yeni devlet okullarının kurulmasının önemini hatırlattı. “SINIF MEVCUDUNU GÖREN VELİ ÖZEL OKULA GÖNDERİYOR” Edirne’de çok sayıda özel eğitim kurumunun açılmasının nedenini açıklayan Dal; “Orta halli olan aileler, ilkokul, ortaokul ya da liseye gidecek çocukları için devlet okullarını araştırıyor. İlkokula ya da ortaokula gidecekse sınıfların 30 kişi olduğunu görüyor. Liseye gidecekse ve sınavla öğrenci alan okulları kazanamıyorsa dershaneden dönüştürülen temel liselere ya da biraz daha para harcayarak kolejlere göndermeye karar veriyor. Öğrenci mevcutları standartlarda olsa, liselerde 30 kişiyi, ilkokullarda 20 kişiyi geçmese hiçbir velinin tonlarca para vererek çocuğunu özel okullara göndereceğini sanmıyorum. Bir anlamda buna mecbur kalıyorlar” ifadelerini kullandı. “VELİLER ANAOKULUNDA DA ÖZELE İTİLİYOR” Dal, velilerin anaokulu konusunda da problem yaşadığına dikkat çekerek; “Biz hep ortaokul, lise boyutunu düşünüyoruz ama bu durumun anaokulu boyutu da var. Anaokulları, başvuru listesindeki kriterlere göre öğrenci alıyor. Ama bir veli, çocuğunu oralara veremediği zaman özel anaokullarına yönlenmeye başlıyor. Dolayısıyla cazip anlamda memnun edecek okulların azlığı, veliyi özel okullara itiyor” dedi. “HERKESİN ÖZEL OKULA GÖNDERECEK PARASI YOK” Her velinin öğrencisini özel okula gönderebilecek maddi durumu olmadığını belirten Dal; “Özel okula gönderenlerin birçoğu akademik başarıyı çok fazla düşünerek göndermiyor. Devlet okulundan bir öğrenci, 11 ya da 12’nci sınıfta özel temel liseye geçiyor. Çocuk, devlet okulunda da kalsa üniversiteyi kazanamayacak, oraya gittiğinde de üniversiteyi kazanamıyor. Velilerin tercihleriyle akademik başarısı düşük olan öğrenciler de buralara gitmek zorunda kalıyor. Herkesin parası yok. Aslında özel okulların da olmaması gerekiyor. Özel okulların sahipleri, devletten daha mı zengin? Onlar binalar, spor salonları yapabiliyor, biz kaç yıldır anaokulu, ilkokul, ortaokul yapamıyoruz” sözlerine yer verdi. “ŞÜKRÜPAŞA’DA 10 YILDIR DEVLET ELİYLE OKUL YAPILMAMIŞ” Dal, 2022 yılı verilerine göre şehrin en kalabalık mahallesi olan 42 bin 876 nüfuslu Şükrüpaşa Mahallesi’nde okul sorunu yaşandığını söyleyerek; “Şükrüpaşa Mahallesi’nde en son yapılan 2 okul var ama hepsi bağışla yapılmış. Bu mahallede devlet eliyle son 10 yıldır yapılmış okul yok. Ama bu mahalleye her yıl büyük bir köy nüfusu ekleniyor. Bu çocuklar nereye gidecek? Veliler, okullardaki sınıf mevcutlarının fazla olduğunu görünce, bir de parası varsa özel okula yolluyor” dedi. “ÇOCUKLARIN GELECEĞİ KAYBOLUYOR” Edirne’de Gazi ve Meriç İlkokullarına ait binaların ise yıkıldığını hatırlatan Dal; “Gazi İlkokulu yıkıldı, otopark oldu. Meriç İlkokulu yıkıldı, yenisi yapılmadı. Şimdi Trakya Birlik İlkokulu’nun da Vali Fahri Yücel İlkokulu ile aynı binayı kullanacağı söyleniyor. Trakya Birlik İlkokulu’nun yerine yenisinin yapılacağını söylüyorlar ama Meriç ve Gazi İlkokullarının yerine yeni okul binası yapılmadı. Mimar Sinan Ortaokul da depreme dayanıksız gerekçesiyle boşaltıldı. Buralarda bir taraftan sınıf mevcutları artıyor, bir taraftan eski yerleşim yerlerinde yıkılan okullar yenilenmiyor ve başka bir yere taşınma ile bu çözülmeye çalışılıyor. Oradaki öğrenciler de, maddi durumu düşük ailelerin çocukları. Onların da başka mahallelerdeki okullara gitme şansı yok. Bunlara ücretsiz servis de konmuyor. Ebeveynler meraklıysa çocuklarını okullara götürüyorlar. Yoksa çocukların geleceği kayboluyor” ifadelerine yer verdi. “ÖĞRETMEN EVİNDEN VAZGEÇTİK, OKUL YAPILSIN” Dal, depreme dayanıksız gerekçesi ile yıkılan öğretmen evi ile ilgili de herhangi bir gelişmenin yaşanmadığını belirterek; “Edirne’ye öğretmen evi yapılmasından da vazgeçtik. Sürekli gündeme getiriyorduk ama ondan da vazgeçtik. Bizim derdimiz; Milli Eğitim’in varsa maddi kaynağı, öğretmen evi yapmak yerine yeni yerleşim yerinde anaokulu, ilkokul, ortaokul yapmasıdır. Özel okula göndermek isteyen veli yine göndersin ama kimse göndermek zorunda kalmasın. Bu ülkenin, şehrin evlatları okusun istiyoruz” dedi. EDİRNE’NİN GEÇMİŞ BAŞARILARINI HATIRLATTI Edirne’nin geçmişteki eğitim başarılarına da dikkat çeken Dal; “Edirne LGS’de ilk 3’te, üniversite yerleştirmelerinde ilk 10’da yer alan bir şehirdi. Ama o zaman okullar hem başarılarını yüzde olarak kamuoyu ile paylaşıyorlardı, hem de Milli Eğitim ve ÖSYM bu verileri Türkiye’de ilan ediyordu. Şimdi istatistik anlamında Edirne’nin kaçıncı sırada olduğunu kamuoyu ile paylaştıklarını sanmıyorum. ÖSYM de istatistikleri 1 sene sonra gönderiyor ama orada da illerin sıralaması yok. Dolayısıyla Edirne oralardan buralara gelmiş durumda” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.