Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ediz Ün

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Ediz Ün haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ediz Ün haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Atatürk’ü Kendinize Siper Etmeyi Ne Zaman Bırakacaksınız?” Haber

“Atatürk’ü Kendinize Siper Etmeyi Ne Zaman Bırakacaksınız?”

Vatan Partisi Edirne İl Başkanı Gürol Bora Ateş, CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’ün çakarlı cipinde piyasa değeri yaklaşık 2 milyon lira olan kaçak elektronik sigara parçalarının yakalanması nedeniyle açıklama yaptı. Yıllardır Edirne’de süre gelen ceketimi koysam kazanır mantalitesinin Edirne’yi getirdiği durumun ortada olduğunu söyleyen Ateş, Ün’e bazı sorular yöneltti. “TÜM BU İDDİALAR KARŞISINDA İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?” Ateş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Yaptığınız her hatadan, karıştığınız her akçalı işten sonra kendinize Atatürk’ü siper etmeyi ne zaman bırakacaksınız?  20 Eylül günü aracınızı yurtdışından siz mi getirdiniz? Araçta bulunan kaçak mallardan haberiniz var mıydı? Mevcut araçla ya da diğer araçlarınızla daha önce yurtdışından kaçak mal getirildi mi? Kaç tane aracınız var, tüm araçlarınız lüks mü, bu araçları hangi amaçlarla, nerelerde kullanıyorsunuz?  Meclise mi daha çok gittiniz Bulgaristan’a mı?  Kendinizi Edirne Milletvekili olarak mı görüyorsunuz, Svilengrad Milletvekili olarak mı görüyorsunuz? Mecliste yaptığınız konuşma sayısı mı daha fazla, eğlence mekanlarında bir gecede açtırdığınız şampanya sayısı mı daha fazla?  Ulusal basında yer alan kumar bağımlılığınız olduğuna dair iddialar doğru mu? Doğru ise Edirne için harcamanız gereken mesainin ne kadarını poker masalarında harcadınız? Tüm bu iddialar karşısında istifa etmeyi düşünüyor musunuz? Aynı şekilde CHP’li yetkililere de birkaç soru yöneltmek istiyorum. CHP’li yetkililer diyorum çünkü muhatabımız kim tam olarak bilmiyorum. Olay olduğundan beri CHP’nin tüm İl, ilçe Örgütleri olaylar olmamış gibi davranmakta ve benim olaylarla ne ilgim var kardeşim havasındadır. Partinizin vekilinin “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda” ile başlayan açıklamasını nasıl buluyorsunuz? İçinde kaçakçılık iddiası olan bir işe Atamızın adının karıştırılmasını doğru buluyor musunuz? Sayın Ediz Ün’ü hangi üstün sıfatlarından dolayı Edirne 1. Sıra milletvekili adayı olarak gösterdiniz?  Sayın Ediz Ün ile ilgili bir disiplin soruşturması açıldı mı? Ya da bir araştırma komisyonu kurdunuz mu?  Parti yöneticileri olarak, susarak, neyi amaçlıyorsunuz? Bu olayın susarak geçiştirilip unutulacağını mı düşünüyorsunuz?  Feodal toplumlarda olan ve ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışından dolayı kendinizden olanı koruyor musunuz? Kamuoyunu doğru bilgilendirme gibi bir sorumluluğunuz yok mu? Bu işin içinden de ‘Ama Biz Atatürk’ün Partisiyiz’ diyerek mi kurtulmayı düşünüyorsunuz?” HABER MERKEZİ

Milletvekili Ün’den İlk Açıklama Haber

Milletvekili Ün’den İlk Açıklama

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ediz Ün, şahsına ait bir araçta çok sayıda gümrük kaçağı elektronik sigara aparatının ele geçirilmesiyle ilgili çıkan haberler üzerine açıklamalarda bulundu. Ün, söz konusu olayın tamamen bilgisi dışında gerçekleştiğini belirtti ve kamuoyunda yayılan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. “ŞOFÖRLERİMDEN BİRİNİN BİR CAHİLLİĞİ SONUCU BÖYLE BİR OLAY YAŞANMIŞTIR” Ün, açıklamasında; “Adıma kayıtlı olan 34 EKE 86 plaka sayılı araç da bu araçlardan biri olup bu aracı zaman zaman F. A.  kullanmaktadır. Meclis’in çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne ilinde köy ve ilçe ziyaretlerini de bu araçla yaptığım için aracın kilometre bakımı gelmiş ve bu sebeple İstanbul’da servis bakımı yapılması gereği doğmuştur. Aracın servis bakımının İstanbul’da bulunan yetkili serviste yapılması için daha önce de bu tarz işlerimde yardımcı olan ve aracımı kullanan F. A.isimli kişiye güvenerek 20.09.2024 tarihinde aracımı teslim ettim. F. A. milletvekilliği dönemimde bana resmi danışmanlık görevi için başvuran ve bu sebeple de kendisinden adli sicil kaydı istediğim birisidir. Bazı yayın organlarında bahsedilenin aksine bu kişinin adli sicil kaydında suç kaydı bulunmamaktadır. Bu konu bizzat tarafımdan kontrol edilmiştir. Gerektiğinde bu sicil kaydı da paylaşılacaktır.  Bazı haber sitelerinde suç makinesi diye yalan haberler yapılmıştır. Böyle bir şey söz konusu değildir. Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır. En büyük üzüntüm CHP’nin adının böyle bir olayda kullanılıyor olmasıdır” dedi. Ün, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Güvenerek ve iyi niyetli bir şekilde teslim ettiğim aracımı alan F. A, Ç. R. Ç. ile buluşarak araca gümrük kaçağı olduğu iddia edilen ve soruşturmaya konu edilen elektronik sigara kiti ve benzeri malzemeleri yükleyerek İstanbul iline sevk etmek istemişlerdir. Bu olay tamamen bilgim dışında gerçekleşmiş olup konuyu kolluk birimlerinin bana ulaşmaları sonucunda öğrenmiş bulunmaktayım. Bu şahıslar durdurulduğunda aracın TBMM’ye kayıtlı olması sebebiyle benim rızam olmadan aranması imkansızdır. Aracın aranması ve suça konu bir eşya varsa gereğinin yapılmasını bizzat talep etmiş ve bu konuda gerekli muvafakat tarafımdan verilmiştir. Kolluk görevlileri de bu sebeple tarafıma teşekkür etmiş ve desteklerim adli sürecin kısalmasına ve suç eşyası ile şüphelilerin tespitine katkı sağlamıştır. Bu konuda adli süreç devam ettiği için daha fazla bilgi vermem doğru olmayacaktır. Edirne Emniyet Müdürlüğü ve yargı organları gerekli soruşturma ve kovuşturmayı yapmaktadır. Bahsedilen şahıslar, Edirne Milletvekili olmam, aracın plakasının bana tahsisli olması, trafikte geçiş üstünlüğü olması gibi tarafıma tanınan bu ayrıcalıkları bilgim ve iradem dışında suç işlemek amacı ile kullanmak istemişlerdir. Araçta arama yapılmasına muvafakat etmiş, araç içerisinde suça konu eşya olup olmadığının tespit edilmesini ve aracın milletvekili sıfatı ile şahsıma kayıtlı olması sebebiyle herhangi bir iltimas gösterilmemesini talep ederek şüpheliler hakkında gerekli tüm adli işlemlerin yapılmasını ve hiçbir ayrıcalığa tabi tutulmamalarını bizzat rica ettim ve sürecin takipçisi oldum. Yine olayın ertesi günü 21.09.2024 tarihinde bu şahıslardan şikayetçi olduğuma dair dilekçeyi de avukatım ile birlikte bizzat adliyeye giderek nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmuş bulunmaktayım. Yaşanan bu hadise ile ilgili bilgim olmadığı gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği gibi şerefli bir görevin şahsıma sağladığı imkanları hukuka aykırı ve konusu suç teşkil eden bir eylemde kullanan şüphelilerden şikayetçi oldum. En ağır cezayı almaları için de sürecin takipçisi olacağım. Uzaktan ve yakından bilgim ve alakam olmayan bu konu ile ilgili olarak üzerime düşen tüm görevi hassasiyet ile yerine getirdiğim halde bazı haber sitelerinde ve yayın organlarında milletvekili sıfatının saygınlığına, mensubu olduğum Gazi Meclis’in manevi saygınlığına zarar veren; üyesi olmaktan büyük onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzel kişiliğine haksız bir şekilde yöneltilen ve eleştiri boyutunu aşan paylaşımları kınamaktayım.” Yargıya intikal etmiş bir olay sebebiyle gündemin daha fazla meşgul edilmemesi gerektiğini belirten Ün; “Her insan gibi güvenmek ve iyi niyetli davranmak dışında bir kusurum olmadığı halde insanlara güvenmenin olumsuz sonuçlarını yaşamaktayım. Adıma kayıtlı birçok aracı günün farklı saatlerinde ya da haftanın farklı günlerinde benim dışımda birçok kişi kullanmaktadır. Bu kişilerin amaçlarını bilemediğim gibi yaptıkları tüm eylemleri de takip etmem imkansızdır. Bu tarz bir eyleme cesaret edecek ve böyle bir suça iştirak edecek kişilere güvenmiş olmam sebebiyle üzüntülerimi sizlerle paylaşmak isterim. Artık yargıya intikal etmiş bir olay sebebiyle gündemin daha fazla meşgul edilmemesi; ülkemizin ve şehrimizin gerçek sorunlarının gündemde olması gerektiği kanaatindeyim. Havuz medyası yalan haber üreteceğine Süleyman Soylu hakkındaki gerçekleri yazsın. Hukuki olarak bu olayda adım geçmese de ben hakkımda soruşturma açılması için yeterli imzayı kendi ellerimle toplarım bunun da bilinmesini isterim. Hakkımda yapılan yanlış haberler sebebiyle bu açıklamayı yapar kamuoyuna saygılarımı sunarım” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

Ün: “Keşan’a Ne Zaman Huzurevi Açacaksınız?” Haber

Ün: “Keşan’a Ne Zaman Huzurevi Açacaksınız?”

Değişen toplumsal koşullar nedeniyle huzurevlerine olan talebin arttığını belirten Ün, Edirne’de bulunan mevcut huzurevlerinin bu taleplere karşılık veremediğini ifade etti. Keşan’a yapılacak bir huzurevinin bölgedeki önemli bir ihtiyacı karşılayacağını dile getiren Ün, sözlerine şöyle devam etti: “Keşan, tarihi ve kültürel zenginliğiyle çevresindeki birçok yere hizmet veren bir ilçemiz. Ancak bugüne kadar burada bir huzurevi yapılmamış olması büyük bir eksiklik. Biz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bir an önce Keşan’da bir huzurevi açmasını talep ediyoruz. Yaşlılarımıza en iyi şekilde hizmet vermeliyiz. Devletin en önemli görevlerinden biri, çocuklara, gençlere ve hak ettikleri değeri gören yaşlılara hizmet sunmaktır.” Özel huzurevlerindeki yüksek fiyat artışlarına da dikkat çeken Ediz Ün, emekli maaşlarının yetersiz kaldığına işaret ederek, “Son günlerde birçok özel huzurevinde çok yüksek zamların yapıldığını basından takip ediyoruz. Emekli maaşları adeta sadakaya dönerken, huzurevi ücretleri ise uçuyor. İşte bu tam da AKP Türkiye’sinin bir tablosudur. Anayasanın değiştirilemez maddelerine göre Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerinden biri sosyal devlet olmaktır. Sosyal devlet olmanın gereği yapılmalı ve Keşan’a acilen bir huzurevi açılmalıdır” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

“Ayçiçeği Tarlalarında Kuraklık Yangını Var” Haber

“Ayçiçeği Tarlalarında Kuraklık Yangını Var”

Ayçiçeği üreticileri, son yıllarda kuraklık, çayır tırtılı ve ithalat baskısı gibi sorunlarla boğuşuyor. Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, bu duruma dikkat çekerek Edirne’de kuraklık nedeniyle birçok üreticinin mağdur durumda olduğunu söyledi. “HÜKÜMET VE BAKANLARDAN SES ÇIKMIYOR” Ün; "Son beş yıl ortalamasına göre Türkiye’de 2,3 milyon ton ayçiçeği üretiliyor. Bu üretimin yüzde 12’sini gerçekleştiren Edirne’de kuraklık nedeniyle birçok üretici mağdur durumda. Bu sadece Edirne’yi değil, Trakya, Adana ve Konya gibi üretimin yoğun olduğu bölgeleri de etkiliyor. Bu yıl beklenen 2 milyon 390 bin ton rekolteyi bu olumsuz koşullar etkileyecek. Ancak AKP hükümeti ve bakanlarından bu konuda hiçbir ses çıkmıyor. İşlerine gelince 'Yeter ki sen üret Türkiye' diyorlar ama destek gerektiğinde ortadan kayboluyorlar" dedi. “HER YIL ÜRETTİĞİMİZ KADAR İTHAL EDİYORUZ” Her yıl ayçiçeği ve türevlerine 2 milyar doların üzerinde para ödendiğini belirten Ün, "Türkiye, 2021 yılında 1,9, 2022 yılında 2,4, 2023 yılında 2,1 ve bu yılın ilk altı ayında 992 milyon dolar ayçiçeği ithalatına para ödedi. AKP döneminde 50 milyon ton yağlı tohum ve 14 milyon ton küspe ithalatına toplamda 26 milyar dolar harcandı. Ayçiçeği ithalatında yüzde 95 oranında Rusya ve Ukrayna’ya bağımlıyız. Her yıl ürettiğimiz kadar ithal ediyoruz" ifadelerini kullandı. “SUSUZLUK YAŞANAN TARLALARI SUYA KAVUŞTURMALIYIZ” Ün, ayçiçeği üretimini artırmak için sulama altyapısının iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bugün susuzluk yaşanan tarlaları suya kavuşturmalıyız. Trakya bölgesinde ne barajlar tamamlandı ne de sulama altyapısı yatırımları. Nehirlerimiz kurumuş durumda. Su, tarımsal üretim için hayati öneme sahip. AKP’ye çağrıda bulunuyorum, sulama işlerini bir an önce bitirin" dedi. “FARK PRİMİ EN AZ 5 TL OLMALI” Ün, yüksek tüketici ve gıda enflasyonunun bedelinin üreticilere ödetildiğini ifade ederek, "Çay ile başlayan, buğday ve arpa ile devam eden ve en son açıklanan fındık fiyatları üreticiyi memnun etmedi. Ayçiçeği hasadının başlamasına sayılı günler kala hükümet, çiftçilere verilen tohum, mazot ve gübre desteklerini artırmalı. Fark primi desteği kilogram başına en az 5 lira olmalı. Kuraklıktan etkilenen tarlalarda ürün kaybı yaşayan çiftçilere ekstra destek sağlanmalı. AKP, ülkeyi ithalat cennetine çevirdi, bugün 2 milyon ton ayçiçeği ithal ediyorsak yarın bu 3 milyon tona çıkar. Zor günlerinde çiftçimizin yanında olmayacaksanız ne zaman olacaksınız?" diye konuştu. HABER MERKEZİ

Ün, TBMM Genel Kurulu’nda Haber

Ün, TBMM Genel Kurulu’nda

CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, TBMM Genel Kurulu çalışmalarına katılarak konuşma yaptı. Ün, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada AKP’nin bir yıldır bir tane milletin yararına olan kanun teklifi getirmediğini belirtti. Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde Partisinin adına görüşlerini açıklayan CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün şunları söyledi:  “AKP iktidarı bugüne kadar az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alabilmek için bir sürü yasa çıkardı. Şimdi de bugünlerde görüştüğümüz yasanın tam adı şudur: Az kazanandan daha da çok, çok kazanandan daha da az vergi alınmasına yönelik kanun teklifini görüşüyoruz. Bir yıllık milletvekiliyim, izliyorum, burada muhalefet grubunun vatandaşın lehine getirdiği kanun teklifleri AKP'li milletvekilleri tarafından hiç dinlemeden, anlamadan komple reddediliyor ama konu vatandaşın sırtına binmekse, vatandaşın ümüğünü sıkmaksa ejderha kesiliyorlar, yumruk yumruğa kavga ediyorlar ve vatandaşa zulmetmek adına kanun tekliflerine ‘evet’ diyorlar. Bunu şiddetle de kınıyorum. BU YASADA ÇİFTÇİ İÇİN, İŞÇİ İÇİN, EMEKLİ İÇİN, MEMUR İÇİN, ESNAF İÇİN BİR TANE KANUN MADDESİ VAR MI? Biz buradan ne söylersek söyleyelim, AKP milletvekillerinin bir kulağından giriyor, bir kulağından çıkıyor, o yüzden ben vatandaşlarıma seslenmek istiyorum, tenceresini kaynatamayan emekliye, esnaflarımıza, çiftçilerimize, işçilerimize, üretim yapamayan çiftçilerimize buradan seslenmek istiyorum: Birkaç gün sonra Meclis tatile girecek ve hepimiz sahaya ineceğiz, AKP milletvekilleri dâhil olmak üzere. Lütfen şu birkaç soruyu yakaladığınızda -hani yurt dışına gitmeden, ıstakoz yemeğe gitmeden mutlaka karşı karşıya geleceksiniz ya da size oy istemeye gelenlere- mutlaka sorun: Burada yumruk yumruğa girdiniz, burada ejderha kesildiniz, üç gündür, dört gündür bu vergi kanununu çıkarmaya çalışıyorsunuz, bu yasada çiftçi için, işçi için, emekli için, memur için, esnaf için bir tane kanun maddesi var mı? Bir tane lehine kanun maddesini ben göremedim. Buyurun, çıkın, anlatın, ben bir tane göremedim. Açlık sınırı 20 bin liraya dayanmış, yoksulluk sınırı 65 bin TL olmuş, 12.500 TL'yle emekliyi geçinmek zorunda bırakıyorsunuz, 17.002 TL'yle asgari ücretliyi geçinmek zorunda bırakıyorsunuz; bunlar vicdani şeyler değil. Ben vatandaşlarıma buradan sesleniyorum: ‘Beceriksiz ekonomi politikalarınızın sorumlusu biz değiliz. Bu vergi yüklerini neden bizim sırtımıza bindiriyorsunuz?’ diye lütfen AKP milletvekillerine sorun ve en son şunu da sorun: Bizleri sefalet içinde süründürmekten vicdanınız hiç mi rahatsız değil? Bu soruları sormanızı istiyorum. AYÇİÇEĞİNE 5,5 TL DESTEK VERSENİZ DEVLETE MALİYETİ SADECE 10 MİLYAR TL Önemli bir konu daha var çiftçilerle alakalı. Bu yıl tarıma ve çiftçilere bakış açınızı gayet net gösterdiniz. Çay fiyatı, 21 lira maliyeti vardı, 17 lira artı 2 lira -2 lira destekleme, onu ne zaman ödeyeceğiniz hiç belli değil- maliyetinin altında fiyat verdiniz. Buğdayın maliyeti 11 lira; 9,25 lira fiyat açıkladınız ve borsalarda 7 liraya, 7,5 liraya buğdaylar satıldı. Çiftçiyi iflas etme noktasına getirdiniz. Adana'da ayçiçeği biçimi yapılmaya başlandı. Ayçiçeği, tüm yurtta, yakında hasat edilecek. Şu an bir çalışmanız var mı? Bugüne kadar olmadığı gibi şimdi de yok. Herhangi bir müdahale alım fiyatı açıklayacak mısınız? Açıklamayacaksınız. Bunu ÇUKOBİRLİK ile Trakya Birliğin sırtına dayadınız. Tabii, onlar ne yapsın? Onlara finansman da sağlamıyorsunuz, sıfır faizli kredi de sağlamıyorsunuz. Mecburen, piyasa koşullarına göre, şu an Adana'da ayçiçeğinin fiyatı 13 lira, 14 lira. Maliyeti bu kadar, ne yapacak bu ayçiçeği üreticisi? Buğdaydan zaten zarar etti, ayçiçeğinde de zarar ederse bir daha üretim yapabilecek mi? Kesinlikle yapamayacak. Ayçiçeği üreticisi sizden, bir kere, alacaklı. Çok gerilere gitmeyelim, 2010 yılında verdiğiniz desteği dolar bazına vurduğunuzda bugün vermeniz gereken destek tam 5,5 TL; buyurun, verin. 5,5 TL verseniz devlete maliyeti 10 milyar TL, hepsi bu kadar. MADEM ‘ER KİŞİ SÖZÜNÜ TUTAN KİŞİDİR,’ SİZDE ÇİFTÇİYE KANUNLARLA VERİLEN DESTEĞİ VERİN 2005 yılında bir yasa çıkardınız, neydi? ‘Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'ini tarımı desteklemek için vereceğim’ dediniz. Ben de 2006 yılından beri verdiğiniz sözleri, anayasal güvence altına aldığınız o sözleri tek tek, yıl yıl çıkardım. Bugüne kadar çiftçiye tam 91 milyon dolar eksik ödediğiniz miktar ortaya çıktı. Şimdi, Cumhurbaşkanımız ne dedi? ‘Er kişi sözünü tutan kişidir’ Anayasa'da güvence altına aldığınız çiftçiye vermek için söz verdiğiniz 91 milyon dolar parayı ödeyiniz. Er kişi sözünü tutan kişidir; lütfen, sözünüzü tutun, çiftçiye olan borçlarınızı ödeyin.”

Vekil Ün: “Alım Fiyatı Değil Utanç Fiyatı” Haber

Vekil Ün: “Alım Fiyatı Değil Utanç Fiyatı”

“TÜİK bile enflasyonu yüzde 75 açıklarken buğday alım fiyatlarına yüzde 12 arpaya yüzde 3 zam yapmak çiftçiyle alay etmektir. Son bir yılda girdi maliyetleri mazotta yüzde 114, gübrede yüzde 50, zirai ilaçta yüzde 70, tohumda yüzde 100’e varan artışların olduğu bir yerde buğdayda yüzde 12’lik artış çiftçinin AKP tarafından diri diri mezara gömülmesi demektir.” diyen CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün açıklamasını şöyle sürdürdü: “AKP yemin etmiş üretimi tamamen bitirecek. Açıkladıkları buğday ve arpa alım fiyatlarıyla bunu bir kez daha ispat ettiler. Bu fiyatlar çiftçiye “öl” demek. Geçen yıl fiyatları açıklayan AKP Genel Başkanı bu yıl ortalarda yok. Onun yerine Tarım ve Orman Bakanlığı sosyal medyadan duyuruyor. Bu fiyatların utanç fiyatları olduğunu bildikleri için çıkıp kendileri açıklayamıyor. TMO eliyle buğdayda yandaşlarına ithalat yaptırıp depoları buğdayla doldurdu. Cumhuriyet tarihinin ithalat rekorlarını kırıldı. 3,5 milyar dolar yabancı çiftçilere gitti. Depolar dolu olduğu için buğday almaktan da kaçıyorlar. Randevu denilen ucube bir sistemle alımları geriye atıyorlar. Şimdi de sektörden her bir kişinin utanacağı fiyatları alım fiyatı olarak açıklıyorlar. Buğdaya 9.250 fiyat vermek, 1.750 de prim vermek, “bir daha ekmeyin” demekle aynı şeydir. Buğday ve arpada ziraat odalarının hesaplayıp açıkladığı maliyetlerin altında bir fiyat verilmiştir. Geçen yıl ton başına 384 dolar ekmeklik buğday alım fiyatı 97 dolar azalarak bu yıl 284 dolara düştü. Arpa fiyatı geçen yıl 326 dolardı şimdi 225 dolar. Çiftçinin kaybı 101 dolar. AKP arpa ve buğday çiftçisinin cebinden ton başına 100 dolar çaldı. Bu fiyatları kabul etmiyoruz. Yaşadığımız derin ekonomik krizin sorumlusu çiftçimiz değildir. Krizin sorumlusu kimlerse bedeli de onlar ödesin. Bu fiyatlardan sonra tarlaya girmek mümkün değil. Çiftçiye çıkardıkları krizin bedelini ödeterek ekonominin iyi gideceğini sanmak bu işi hiç bilmediklerinin, krizden bir ders çıkarmadıklarının ispatıdır. Çiftçiye sadaka verseler bundan fazla olurdu. Emekli 10 bin lirayla yaşasın, asgari ücretli açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışsın, çiftçi borç içinde yüzüp tarlarını satsın ama bu krizi çıkaranlar uçak sayılarını, lüks harcamalarını, itibarlarından tasarruf etmesin. Yok öyle bir dünya. Krizi çiftçi çıkarmadı. Çiftçi sadece üretti ve yıllardır da hak ettiği fiyatları alamadı. Buna rağmen borçlanarak, “belki seneye iyi olur” diye umut ederek üretti. Ancak gelinen noktada gördük ki çiftçiyi bitirmeye yemin etmiş bir iktidar var. AKP Türk tarımının sünesidir. Hatta, süne zararlısı, don, kuraklık ne kadar doğal afet varsa bir araya gelseler AKP kadar zarar veremezdi. Boşa yanan bir ampulü söndürmeden bu işlerin düzelmeyeceği artık net olarak görünüyor.  Önce sarayın ampulünü söndüreceğiz. Onsan sonra da çiftçimiz, emeklimiz, işçimiz hak ettiğinin karşılığını alacak. Çiftçi tarlasını ekerken kaç liraya ürününü satacağını, kaç lira destek alacağını bilecek. Fiyat ne açıklarlar diye düşünmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çiftçi sadece üretmeyi düşünecek ve ürettiğinin karşılığını fazlasıyla alacak.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.