Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Edirne Kırmızısı

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Edirne Kırmızısı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Edirne Kırmızısı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Edirne Kırmızısı ve Gülünün bir ayağı Havsa’da olacak” Haber

“Edirne Kırmızısı ve Gülünün bir ayağı Havsa’da olacak”

Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Mustafa Tan, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Edirne Kırmızısı ve Edirne Gülü için yaptığı konuşma hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tan, Edirne Kırmızısı için çok uzun zamandır çalıştıklarını, Havsa Meslek Yüksekokulu’nun sürecin içerisinde aktif rol oynayacağını aktardı. Tan, Edirne Gülü için çalışmalarının devam ettiğini, Edirne Gülü için kurulacak olan araştırma merkezinin sürpriz olduğunu belirtti. “EDİRNE KIRMIZISI İÇİN YOĞUN ÇALIŞIYORUZ” Tan, “YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar çok güzel bir haber verdi. Biz bunu daha önceden beri düşünüyorduk. Trakya Üniversitesi bünyesinde bir Edirne kırmızısına araştırma ve uygulama merkezi yapılacak. Çünkü burada bir ziraat fakültesi yok. Ziraat fakültesi olmayınca bu tür çalışmalarla yarım kalıyor. Eksik kalıyor. Bunları tamamlayan bir birime ihtiyaç var. Üniversitelerin de bu alanda en güzel en kolay çalışma organları araştırma merkezleri. Edirne Kırmızısı çalışmaları Trakya Üniversitesi'nde belirli bir seviyeye geldi. 2018’den beri yoğun çalışmalar yapılıyor.  Bu çalışmaları belli bir merkez altında toplayarak tek elden yürütmek bu işi daha güçlü yapacaktır. Bu merkez bize bu alanda büyük bir kolaylık sağlayacak. Başkanımızın da söylediği gibi 2024 yılı içerisinde bu yıl bitmeden bu merkez kurulmuş olacak gibi gözüküyor. Şimdi yasal bir prosedürü var bu işin. Yönetmeliklerinin hazırlanması, yönetim kurullarının oluşturulması gerekiyor. Bunlar hazırlandıktan sonra bir dosya olarak YÖK’e sunulacak. YÖK ilgili kurullarında bunu görüşecek. Uygun görürse araştırma merkezinin Trakya Üniversitesi bünyesinde açılmasına izin verilecek. Ve ondan sonra da bir çalışmalar başlayacak. Havsa Meslek Yüksekokulu olarak aktif bir şekilde bu sürecin içinde yer alacağız. Çünkü benim Havsa Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi olmam, bu işlerde etkin görev alıyor olmam ister istemez meslek yüksekokulumuzu da sürecin içerisine dahil edecek” dedi. “EDİRNE KIRMIZISI RENGİNİN MATERYALİ HAVSA’DA” Edirne Kırmızısı için kurulacak olan araştırma merkezinin bir ayağının Havsa’da olacağını aktaran Tani “Biz bu Edirne Kırmızısı renginin materyalini Havsa’da üretiyoruz şu anda. Trakya Üniversitesi'nde kökboya bitkisi Havsa’da üretiliyor. Bundan sonra da çalışmalarımızda oradaki alanımızı daha da genişleterek üretimlerimize devam edeceğiz ve üniversitemizin yaptığı çalışmalara Havsa Meslek Yüksekokulu'ndan destek vereceğiz. Böylece Edirne Kırmızısı araştırma uygulama merkezinin bir ayağı da hafızada olmuş olacak.  Projeler belki tarımsal projeler tamamen Havsa’da yürütülecek. Yani bu işin başlangıcı. Havsa'dan olacak gibi gözüküyor. Hani topraktan kumaş, eğitimli kırmızı diyoruz ya. O toprak aşaması Havsa’da olacak. Edirne kırmızı araştırma uygulama merkezinin bir ayağı Havsa’da olacak” diye konuştu. “EDİRNE GÜLÜ SÜRPRİZ OLDU” Edirne Gülü için çalışmaların sürdüğünü, araştırma merkezinin sürpriz olduğunu belirten Tan, “Edirne Gülü Biraz sürpriz oldu Edirne Gülü için de bir çalışmalarımızı devam ediyorduk. Belirli bir seviyeye getirdik ama onun için bir araştırma uygulama merkezi düşünmemiştik şimdiye kadar. Çünkü bu konuda biraz zayıfız. Eksiklerimiz var. Çalışmalarımız çok daha yeni. Kök boya çalışmaları, Edirne Kırmızı çalışmaları 2018’de başlamıştı ama Edirne Gülü çalışmaları daha 2022 yılında başladı. İki yıllık çalışmalarımız. Birkaç tane projemiz var. Henüz sonuçlanan araştırmamız yok. Daha çok net sonuçlar almadık. Ama bu konuda da kararlıyız. Edirne Gülünü ortaya çıkarmak için yeniden kent kültürüne katmak için çalışmalar yapıyoruz. Devam edeceğiz. Araştırma merkezi kurulunca bu çalışmalar çok daha hızlanacak. Bu da bu bizim için sürpriz oldu. Çok da güzel oldu. O konuda da bir merkez kurulursa aynı kök boyada olduğu gibi Edirne Kırmızısında olduğu gibi bu işin tarımsal üretim kısmı yine Havsa’da olacaktır. Üretimi Havsa’da olan, örnek bahçeleri Havsa’da olan bir araştırma uygulama merkezleri olur diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi. MERT ERİŞKİN

Edirne’nin kırmızısına ve gülüne araştırma merkezi Haber

Edirne’nin kırmızısına ve gülüne araştırma merkezi

Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde akademisyenlerin baskı resim sergisinin açılışını yaptı. Daha sonra öğrenci toplulukları ile bir araya geldi. Topluluk stantlarını birer birer gezen Özvar, bütün öğrenciler ile yakından ilgilendi. Özvar'a AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal da eşlik etti. Stantları gezdiği sırada Kazak bir öğrenci Özvar’a Kazakistan’ın yöresel kıyafeti olan Şapan’ı giydirdi. Özvar, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada Trakya Üniversitesi yönetimi ile yaptığı görüşmelerde Edirne Kırmızısı ve Edirne Gülü için araştırma uygulama merkezi kurulacağını, kurulacak olan araştırma uygulama merkezinin bu sene içerisinde tamamlanacağını belirtti. “EDİRNE KIRMIZISINI DÜNYA VE ÜLKEMİZE TANITMA ARZUSUNDAYIZ” Edirne Kırmızısının dünya ve ülkeye tanıtılmasının önemini vurgulayan Özvar, “Trakya Üniversitemiz aslında büyük bir kapasiteye sahip bir üniversite. Sözünü ettiğimiz hizmetlerinin yanı sıra daha hizmet edebileceği ve rekabet edebileceği alanlarının olduğunu gözlemliyoruz. Ankara'da yaptığımız çalışmalar, burada olduğumuz gözlemler bize Trakya Üniversitesi'nin bu sözünü ettiğimiz hizmetlerin yanı sıra ülkeyi ve daha geniş bir coğrafyaya niş alanlarda hizmet edebileceğini gösteriyor. İşte Edirne kırmızısı bu alanlardan bir tanesidir. Üniversitemizde bazı öğretim elemanlarımız Edirne kırmızısı bitkisi üzerinden yaptığı çalışmalarla mütevazı adımlar atmak suretiyle sanayi veya endüstriye dönüşebilecek çalışmaları başlatmış bulunuyorlar. Trakya Üniversitesi'nin bu çalışmaları daha bir üst lige çıkartmasını arzu ediyoruz. Bu amaçla rektörümüz Erhan Bey'le yaptığımız müzakerelerde Edirne Kırmızısı ilgili olmak üzere bir uygulama araştırma merkezinin kurulması ve bu merkezde çok farklı alanlardan gelen bilim insanlarını bir araya toplamak suretiyle gerek tekstil gerek sanayi gerek kimya gerek diğer alanlar, sağlık, kozmetik ve diğer alanlarda Edirne kırmızısını dünyaya ve ülkemize tanıtmasını arzu ediyoruz. İnanıyorum ki inşallah kuracağımız bu araştırma ve uygulama merkeziyle Edirne Kırmızısı üzerine yapılan çalışmalar çok daha kaliteli hale gelecek. Üzerinde konuştuğumuz Edirne Kırmızısı da inşallah üniversitemizin gayretleriyle ülke ekonomisine kazandıracağımız önemli bir ürün haline gelecektir” dedi. “EDİRNE GÜLÜ ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAYACAK” Edirne Gülü hakkında da açıklamalarda bulunan Özvar, “Trakya Üniversitesi’nde biz Edirne Kırmızısının yanı sıra Edirne gülü üzerine de bir araştırma uygulama merkezi kuracağız. Yükseköğretim Kurulu olarak Edirne Gülünün yetiştirilmesi, büyütülmesi, bundan ürün elde edilmesi ve bu ürünlerin sanayiye kazandırılması gibi bir amaçla üniversitemiz bu alanda ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır. Nasıl Isparta'da bu alanda çok güçlü çalışmalar yapılıyor ve bu alanda önemli ürünler elde ediliyorsa aynı benzer çalışmayı yine dostane, kardeşane bir şekilde Edirne'de, Trakya Üniversitesi’nin de yapacağına inanıyoruz. Dolayısıyla Trakya Üniversitesi artık yeni yeni yollar, yeni araştırma alanları üzerinde ihtisaslaşmak suretiyle ülkemizin yüksek öğretim ile bilim ve teknoloji kapasitesine önemli katkılar sağlayacak inancını taşıdığımı sizlerle paylaşmak istiyorum” ifadelerine yer verdi. “BU YIL İÇERİSİNDE TAMAMLANACAK” Araştırma ve uygulama merkezinin bu yıl tamamlanacağının altını çizen Özvar, “Bu yıl içerisinde Trakya Üniversitemiz bize başvuruda bulunmak suretiyle, yani araştırma uygulama merkezini kurma teklifini Yüksek Öğretim Kuruluna iletecek. Yükseköğretim Kurulu da inşallah belirli bir bütçeyle desteklenen bu tekliflerin hayata geçmesi yani merkezlerin kuruluşunu onaylamak suretiyle Edirne'de faaliyete geçmesini temin edeceğiz” diye konuştu. MERT ERİŞKİN

Edirne Kırmızısı şalda hayat buluyor Haber

Edirne Kırmızısı şalda hayat buluyor

Edirne'nin tarih kokan Alipaşa Çarşısı'nda faaliyet gösteren esnaf Erdal Tüzün, Edirne Kırmızısının, şehrin simgelerinden olan badem ezmesi ve ciğer gibi özel bir yerde olduğunu söyledi. Dünya tekstil sanayisinde önemli bir yere sahip olan Edirne kırmızısının, 15'inci yüzyılda şehirde kök boya olarak üretildiğini belirten Tüzün, Edirne Kırmızısının şallarda da hayat bulduğunu bilen kesimin az olduğunu ifade etti. Edirne Kırmızısını modern moda anlayışıyla birleştirerek ortaya çıkan bu özel şal tasarımının, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çektiğine değinen Tüzün, Edirne Kırmızısı ile dokunmuş şallarını görmek isteyenleri dükkanına davet etti. Tüzün, şalın fiyatının şu an için 250 lira olduğunu, fiyatının artabileceğini söyledi. “EDİRNE KIRMIZISI’NIN EDİRNE İÇİN ÖZEL BİR YERİ VAR” Tüzün, Edirne Kırmızısı şalın dikkat çektiğini belirterek: “Alipaşa Çarşısı’nda bir tek bizde var. Edirnelilerin bazılarının haberi var, bazılarının yok. Geliyorlar ‘Burada Edirne Kırmızısı ne demek?’ diye soruyorlar. Yaklaşık 3-4 yıldan beridir var bizde, satıyoruz. Lakin pek bilinmediği ve duyulmadığı için dükkanın camına da yazı astık. İstanbul’dan gelen ziyaretçiler rica ettiler ‘Biz bulamıyoruz lütfen var olduğuna dair yazı asın’ dediler.  Bizde dükkanın camına ‘Edirne Kırmızısı şal bulunur’ diye yazı astık. Vatandaşların dikkatini çekiyor tabi, soruyorlar ilgi güzel” dedi. “EDİRNE KIRMIZISI ŞAL SATEN İPEKTEN” Şal’ı İstanbul’dan getirip sattıklarını söyleyen Tüzün; “Bize İstanbul’dan geliyor. Edirne Kırmızısı tekstil dünyasında da özel bir yere sahip. Şal saten ipekten. Kalıp olarak hazırlıyorlar 10-20 tane yapmıyorlar. Binlerce yapılıyor. Edirne’nin badem ezmesi, ciğeri ve bir de Edirne Kırmızısı. Buraya gelen yerli turistin alacağı 3 şeyden birisi Edirne Kırmızısı şaldır” diye konuştu. MERT ERİŞKİN

KÖK BOYASI HASADINDA KUMAŞ BOYADILAR Haber

KÖK BOYASI HASADINDA KUMAŞ BOYADILAR

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Trakya Üniversitesi’nin ortaklaşa yaptığı çalışmalarda, Edirne adıyla anılan ve tüm dünyaca bilinen Edirne Kırmızısı’nın elde edildiği kök Boyası bitkisi hasat ve boyama etkinliği düzenlendi. Yedi yıllık bir çalışmayla tekrar gün yüzüne çıkarılan Edirne Kırmızısı’nın elde edildiği Kök Boyası bitkisinin üretim çalışmaları Trakya Üniversitesi ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüyle ortaklaşa devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenen Kök Boyası bitkisi hasadına ve boyama etkinliğine Edirne Valisi Yunus Sezer de katılarak bilgiler aldı. Etkinlik hakkında Vali Sezer’e bilgiler veren Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek; “Burada 60 civarında bitkinin üretimi söz konusu. Türkiye’nin farklı yerlerinden bitkilerimizi getirtiyoruz. Bugün buradaki etkinliğimizdeki bitkilerden bir tanesi de Edirne Kırmızısı Kök Boyası bitkisi. Biz bu çalışmalara Trakya Üniversitesi’yle beraber yaklaşık 3 yıl önce başladık ve üretimlerini yapıyoruz. Geçen yıl hasat etkinlikleri ve boyama şenliğinin birincisi burada düzenlendi. Endüstriyel hale de gelmeye başladı. Talep üzerine amacımız, bölgedeki üreticilerimizin bu hammaddeyi üretmesi ve tedarik etmesi” şeklinde konuştu. TABAKOĞLU: “7 YILDIR ÇALIŞIYORUZ” Her ile bir renk nasip olmayacağını, Edirne’ye bir kırmızının nasip olduğunu söyleyen Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu; “Muhteşem Edirne Kırmızısı diye kitaplar yazılmış. Bizimkisi de bu kitabın varlığıyla başlayan bir öykü. Trakya Üniversitesi’nde Edirne Kırmızısı’nı strateji planı çerçevesinde yaklaşık 7 yıldır çalışıyoruz. Önce küçük bir sempozyumla başladı, sonra kitap elde edildi, bitkinin tohumları elde edildi, bitki ekildi. Köklerinin boyadığı gösterildi ve tekstil bölümümüz bunları boyayarak çeşitli ürünler elde etti. Dün de 2 gün devam eden, 7 ülkeden 56 katılımcıyla büyük bir bilimsel kongre düzenlendi. Bugün de hasat şenliği yapıyoruz. Ekilen kök boya bitkisi. Sanayi boyalarından tekrar öze dönüş, çevresel kirlenmeye sebep olmadan, doğal renklerin korunduğu, sağlığa yararlı, anti-mikrobiyel, anti-nikotik bir boyanın tekrar gündeme getirilmesini istedik” dedi. “ANADOLU VE TRAKYA’DA YAYGIN” Kök Boyası bitkisi hakkında bilgiler veren Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan ise; “Tarihte Edirne Kırmızısı ya da Türk Kırmızısı olarak ünlenmiş bu meşhur rengi üreten Kök Boya bitkisi. Anadolu’nun her yerinde ve Trakya’da da yaygın olan, halk arasında kızıl çubuk, kök boya, boyacı pürü, boyacı çubuğu gibi isimler verilir. Doğal boyalar önemini kaybettikten sonra tekrar yabanileşmiş. Şimdi tekrar gündeme gelince biz onu yetiştirmeye çalışıyoruz. Burada Üniversite ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı çalışmalarla size onun hasadını göstereceğiz. Yaklaşık 40-45 tane boya pigmenti var köklerinde. Sadece kırmızı değil, kırmızıya yakın tonlar, turuncuyu moru siyahı değişik renkleri de elde edebiliyoruz” ifadelerini kullandı. VALİ SEZER: “MUHTEŞEM BİR HAZİNENİN İÇİNDEYİZ” Tarihte önemli bir yer eden Edirne Kırmızısı’nın tekrar kök boyadan elde edilmesi ve bunun bilimsel araştırmalarla renk tonunun tutturulması ve her şeyden önemlisi bunun bir ürün haline getirilmesinin büyük bir başarı ve büyük bir mücadelenin sonucu olduğunu belirten Edirne Valisi Yunus Sezer; “Tarımsal Araştırma Enstitümüze ve başından beri bu işe gönül veren Üniversitemize ve yine kıymetli hocamıza çok teşekkürlerimi sunuyorum. Tarihimizin bize çok önemli kültürel katkıları var. Nereye kafamızı çevirirsek çevirelim bizi karşılayan muhteşem bir hazinenin içerisindeyiz. Kaybettiğimiz bu hazinenin belli bölümlerine tekrar kavuşmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu sadece Edirne Kırmızısı için değil birçok alanlarda da böyle. O kadar güzel tarihsel ve kültürel kodlarımız var ki bunları yakalamak, gün yüzüne çıkarmak geleceğe taşımak, bizim Edirne açısından en büyük misyonumuz olması lazım. Edirne, nereye bakarsanız bakın bir tarih müzesidir” ifadelerine yer verdi. ŞENER ŞENTÜRK

ERGENE’YE ÇARE OLUR MU? Haber

ERGENE’YE ÇARE OLUR MU?

Edirne’de Trakya Üniversitesi tarafından bu yıl 2’ncisi düzenlenen Uluslararası Edirne Kırmızısı Doğal Bitkisel Boyalar Sempozyumu devam ediyor. Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda bilimsel bildiriler ve sunumların yanı sıra fuaye alanında açılan stantlar da dikkat çekiyor. Stantlarda, katılımcılar için Edirne Kırmızısı ile boyanan çeşitli ürünlere yer veriliyor. Trakya Üniversitesi Havsa Meslek Yüksekokulu bahçesinde üretilen ‘Rubia Tinctorum’ kök boya bitkisinden elde edilen Edirne Kırmızısı ile boyanan geleneksel giysilerden kravatlara, kumaşlardan folklor kıyafetlerine, kumaşlardan ipliklere kadar pek çok ürünün bulunduğu stantlar, ziyaretçilerin ilgili odağı oldu. Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu akademisyenleri ve öğrencilerinin gerçekleştirdiği çalışmalarla Edirne Kırmızısı’na boyanan ürünler, sempozyum katılımcılarına tanıtılırken; günümüzde kullanılan sentetik boyaya göre doğal bir boya olan Edirne Kırmızısı’nın çevreye olumlu etkisi vurgulandı. Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Tekstil, Giyim, Ayakkabı ve Deri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nilgün Becenen, bölgemizde kirliliğiyle dikkat çeken Ergene nehrini hatırlattı. Doğal bir boya olan Edirne Kırmızısı’nın atık suyunda hiçbir kirliliğin olmadığını belirten Becenen; “Ergene artık daha fazla kirletilmesin. Bu nedenle Edirne Kırmızısı diyoruz” dedi. “KRAVATLARDA TİŞÖRTLERDE GÖRECEĞİZ” Standı gezen Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne Kırmızısı’nın önemine dikkat çekerek; “Her şehre bir renk nasip olmaz ama Edirne’nin kırmızısı var. Üstelik ‘Muhteşem Edirne Kırmızısı’ diye artık hikâyelere, romanlara, casusluk öykülerine konu olmuş bir renk. Biz de Trakya Üniversitesi olarak şehrimizin bu değerini herkese daha iyi anlatabilmek için bir bilimsel heyet oluşturduk. Heyetin içerisinde eczacı, turizmci, tarımcı olan büyük bir ekip çalışıyor. Öncelikle burada bitkinin kültürü yapıldı. Hangisinin veriminin yüksek olacağına dair bir TÜBİTAK projesi yapıldı. Bu kök bitki alınarak kumaşa, kozmetiklere, oyuncaklara uygulandı. Gıda boyası olarak kullanılması da gündemde. Özellikle tekstilde çok geniş bir kullanım alanı var. Özel bir marka ile yaptığımız bir projemiz devam ediyor. Kravatlarda, şallarda, tişörtlerde bu kırmızıyı görmek mümkün olacak. ‘Edirne’nin nesi meşhur?’ dendiğinde ‘Kırmızısı meşhur’ denecek. Bunu yavaş yavaş oturtmaya çalışıyoruz. Yıllardır artan etkinliklerle birlikte bugün artık 7 ülkeden yerli ve yabancı katılımcısı olan, 46 bildirinin sunulduğu çok güzel bir sempozyum 2 gün devam edecek. Daha sonra bu bitkinin hasat zamanı ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün destekleriyle düzenlenen güzel bir etkinlikle hasadını yapacağız. Daha sonra da bölge gezileri yapılacak. İçine girdikçe daha da derinleşen bir konu. Halılarda, desenlerde, fayanslarda kullanabileceğimiz kırmızı, Türk’e yakışan bir renktir. Bunu, Edirne Kırmızısı olarak tanıtarak ülkemizin ve Edirne’mizin gündeminde tutmaya ve çoğaltmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “GELENEKSEL ÜRÜNLERE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR” Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Barış Özkapı ise Trakya Üniversitesi’nin Edirne Kırmızısı’na büyük önem verdiğini belirterek; “Biz de Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu olarak Giyim ve Üretim Teknolojisi Programı ve hocalarıyla beraber bu projeye katkılar sunmaktayız. Kumaşlarımız, kök boya ile boyanıp Giyim ve Üretim Atölyesi’nde öğrencilerimizin ve hocalarımızın katkılarıyla çeşitli geleneksel ürünlere dönüştürülüyor. Böylece Edirne Kırmızısı tekrar Edirne’mizden ülkemize yayılmaya devam ediyor. Öncelikle kumaş boyama ile işlem başladı. İpekten çeşitli kumaşlara kadar kumaşlar boyandı. Bunlar, hocalarımız ve öğrencilerimiz ile beraber kalıplara döküldü. Daha sonra geleneksel kıyafetlere, folklor kıyafetlerine ve çeşitli giysilere dönüştürüldü” dedi. “ERGENE KİRLETİLMESİN DİYE EDİRNE KIRMIZISI” Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Tekstil, Giyim, Ayakkabı ve Deri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nilgün Becenen de Trakya Üniversitesi’nin, Edirne’nin kültürel değerlerine sahip çıktığını söyleyerek; “Biz de bir aile olduğumuz için özellikle uzun boyamalarla yapılan boyamayı güncelleştirip tekstil sektörüne kazandırmayı hedefledik. Bu amaçla, Trakya Üniversitesi’nin maddi olarak desteklediği bir proje yaptık. Proje kapsamında Havsa Meslek Yüksekokulu bahçelerinde yetişen ‘Rubia Tinctorum’ bitkisini aldık. Onu ezip çeşitli kimyasallarla birleştirerek kısa zamanda sanayinin uygulayabileceği, ipek kumaşla buluşturan boyama reçeteleri hazırladık. O reçetelerle güzel ve büyük metrajlar boyadık. Onları kravat, kültürel kıyafetler, şalvar, cepken ile buluşturup farkındalık yarattık ve aslında bir heyecan yarattık. Çünkü Edirne’yi kırmızının kenti, marka kenti yapmak istiyorduk. Biz de bu konuda arkadaşlarımız, öğrencilerimiz, okul müdürümüz ve yönetimimiz ile birlikte üstümüze düşeni yaptık. Bizim bütün derdimiz sadece marka da değil; çevre kirliliği ve insan sağlığı konusunda da bir misyonumuz var. Bu konuda da destek olmaya çalışıyoruz. Sağlıklı nesiller, temiz çevre için de çalışıyoruz. Doğal boya ve içerisinde zararlı hiçbir kimyasal yok. Sadece boya ve doğal kaya tuzu ile boyama yapıyoruz. Atık suda da hiçbir kirlilik yok. Ergene’yi ve ne kadar kirletildiğini biliyoruz. Artık daha fazla kirletilmesin. Bu nedenle Edirne Kırmızısı diyoruz” sözlerine yer verdi. “AMACIMIZ ÇEVRECİ BİR BOYAMA YÖNTEMİ” Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi İsmail Yüce ise 2 yıldan beri Giyim Programı’ndaki öğrencilerin kıyafet dikim ve kalıp hazırlama derslerinde uygulama yaptığını açıklarken; “Edirne Kırmızısı kullanılan kıyafetler de öğrencilerimizin diktiği bazı çalışmalardan örneklerdir. Bu şekilde sergiliyoruz. Doç. Dr. Nilgün Becenen ile bir proje yaptık. Bu projede Hatay’dan alınan yüzde 100 ipekli kumaşı, Havsa’da yetişen kök boya dediğimiz ‘Rubia Tinctorum’ ile boyadık. Boyadıktan sonra bununla çeşitli aksesuar ürünleri diktik. Bunların içinde kravat, eşarp var. Bunları sergilemeye devam ediyoruz. Bunları boyarken ilk önce şap dediğimiz alüminyum sülfat kimyasalı ile ön mordanlama işlemi yapıyoruz. Daha sonra kök boyayı kullanıyoruz ve boyamayı gerçekleştiriyoruz. Bu boyalar Osmanlı döneminde oldukça fazla kullanılıyordu. Ancak sentetik boyaların üretilmesiyle önemi kayboldu. Ancak bundan sonra proje ile amaçladığımız; bunu ön plana çıkarıp daha çevreci bir boya yöntemiyle kumaşların boyanmasıdır” dedi. “EKOLOJİK OLARAK ÖNEM VERMEMİZ GEREK” Sempozyum kapsamında kurulan stantları ziyaret eden Edirne’deki özel bir firmanın tekstil mühendisi Ece Karaman ise Edirne Kırmızısı’nı desteklediklerini belirterek; “Hem kentimize katkı olsun, hem de endüstri ayaklansın. Edirne Kırmızısı adına elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Doğal boyanın sürdürülebilirliğine ekolojik olarak önem vermemiz gerekiyor. Su kayıpları çok fazla ve geleceğimizi göremiyoruz. Bu nedenle elimizden geldiğince doğala dönmemiz iyi olacak. Sentetiklerde kimyasal, vücudumuza zarar verecek toksik maddeler çok fazla. Biraz maliyetleri artırsa da yaşamımız için doğala dönmemiz iyi olacak. Burada sadece doğallık da değil; Edirne Kırmızısı açısından çok kıymetli bir kültür var. O kültürü hatırlamamız gerekiyor. Çok kıymetli bir coğrafyadayız. Geçmişin güzelliklerini hep beraber hatırlayalım diye elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

EDİRNE KIRMIZILI FAYTON İLK KEZ SERGİDE Haber

EDİRNE KIRMIZILI FAYTON İLK KEZ SERGİDE

Edirne’de fayton, talika ve tarım aletleri gibi unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerlerin minyatürlerini yaparak geleceğe taşıyan Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatkârı Özcan Abacı, minyatür faytonda Edirne Kırmızısı kullandı. Trakya Üniversitesi tarafından bu yıl 2’ncisi düzenlenen Edirne Kırmızısı Doğal Bitkisel Boyalar Sempozyumu’nda stant Abacı, el emeği ile ürettiği fayton, talika ve tarım aletlerinin minyatürlerini sergiledi. Abacı’nın sergisinde en çok dikkat çeken ürünlerinden biri ise koltuk ve zemin kaplaması Edirne Kırmızı ile yapılan fayton oldu. Trakya Üniversitesi tarafından yetiştirilen Rubia Tinctorum bitkisinin köklerinden elde edilen Edirne Kırmızısı’nın ipek kumaş üzerine işlenmesinin ardından koltuk ve zemini kaplanan minyatür fayton, katılımcıların yoğun ilgisini çekti. “İLK DEFA BURADA SERGİLİYORUZ” Abacı, minyatür faytonda ilk kez Edirne Kırmızısı’nın kullanıldığını açıklarken; “Trakya Üniversitesi Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Orkun Akman öncü oldu ve faytonumuzu Edirne Kırmızısı ile kaplamayı düşündük. Ama benim için kumaş bulmak sorundu. Orkun Akman, beni diğer akademisyenlerimizle tanıştırdı ve elde ettiğimiz kumaş ile koltuk ve zemin kaplamasını Edirne Kırmızısı’ndan yaptık. Edirne Kırmızısı’nı faytona uyguladık ve burada da ilk defa sergiliyoruz” ifadelerini kullandı. TABAKOĞLU’NA HEDİYE ETTİ Abacı’nın eserlerinden oluşan standını ziyaret eden isimlerden biri de Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu oldu. Tabakoğlu, Edirne Kırmızılı minyatür faytonu çok beğendiğini belirterek; Abacı ve emeği geçenleri tebrik etti. Abacı da Tabakoğlu’na teşekkür ederken; ilk kez sergilenen Edirne Kırmızılı minyatür faytonu Tabakoğlu’na hediye etti. Edirne Kırmızısı’nın minyatür faytonda kullanılmasından dolayı memnuniyetini ifade eden Tabakoğlu, hediyesi nedeniyle Abacı’ya teşekkür etti. UĞUR AKAGÜNDÜZ

7 ÜLKEDEN AKADEMİSYENLER EDİRNE KIRMIZISI’NDA BULUŞTU Haber

7 ÜLKEDEN AKADEMİSYENLER EDİRNE KIRMIZISI’NDA BULUŞTU

Trakya Üniversitesi’nin bu yıl 2’ncisini düzenlediği Uluslararası Edirne Kırmızısı Doğal Bitkisel Boyalar Sempozyumu bugün başladı. Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Adnan Tülek ve akademisyenler katıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan sempozyumda, Trakya Üniversitesi tanıtım videosu gösterildi. Devlet Konservatuvarı dörtlüsünün konseri ile devam eden sempozyumda sahne alan sanatçılar, Edirne Kırmızı ile boyanmış keman ve viola ile performanslarını sergilediler. “TÜRKİYE VE 6 ÜLKEDEN KATILIMCILAR VAR” Konserin ardından sempozyumun açılış konuşmasını Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan yaptı. Tan, konuşmasında sempozyumun ilk gününde Edirne Kırmızısı’nın konuşulacağını söylerken; sunumların hem online, hem yüz yüze, hem de poster olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Tan, 2 gün sürecek sunumların ardından sempozyumun 3’üncü gününde Karaağaç Mahallesi’ndeki Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne ait alanda Edirne Kırmızı ile boyama etkinliğinin gerçekleştirileceğini açıkladı. Tan, ayrıca sempozuyum son gününde ise Yunanistan gezisinin düzenleneceğini belirtti. Sempozyuma Bulgaristan, İran, Yunanistan, Sırbistan, Romanya ve Hollanda’dan katılımcıların olduğunu açıklayan Tan, tüm katılımcılara teşekkür etti. “TEKSTİL VE DOKUMACILIKTA KULLANILIYOR” Tan’ın konuşmasının ardından sempozyumda bir konuşma da Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Adnan Tülek yaptı. Tülek, konuşmasında bitkilerden elde edilen doğal boyaların, geçmişten günümüze kadar tekstil ve dokumacılıkta kullanıldığını söyleyerek; “Gıda sanayisinin gelişmesiyle bu alanda kullanılmaya başlanmıştır. Her alanda doğal ürünlerin popüler olmaya başlaması gibi doğal boyalar ve doğal boyacılık da önem kazanmaya başlamıştır. Edirne Kırmızı renginin oluşumunu sağlayan doğal maddeler, Rubia Tinctorum bitkisinin köklerinden elde edilmekte ve bu nedenle de bu bitki çoğu zaman kök boyası olarak adlandırılmaktadır” dedi. “GÜNÜMÜZDEKİ HİKAYE ORKUN AKMAN İLE BAŞLIYOR” Tülek’in konuşmasının ardından sempozyumda bir konuşma da Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu yaptı. Tabakoğlu, konuşmasında Edirne Kırmızısı’nın geçmişte casusluk faaliyetlerine konu olmuş bir renk olduğunu belirterek; “Öykünün günümüze kalan kısmı Orkun Akman ile başlıyor. ‘Muhteşem Edirne Kırmızısı’ adlı kitabın varlığını öğreniyor ve peşine düşüyor. Bir Amerikan kütüphanesinden Edirne’ye getirmesi ile hikaye yeniden başlıyor. Nedir bu Edirne Kırmızısı diye bakıldığında o muhteşem Kırmızı’nın, Osmanlı motiflerinin varlığı ve bunların üretildiği ve bir müzesinin var olduğu ortaya çıkıyor. Orkun Akman, bunun peşini bırakmıyor ve bundan bir de yüksek lisans yapıyor. Daha sonra üniversitemizde bir bilimsel kurul kurduk. Çok yönlü bir ekipler, Edirne Kırmızısı’nı nasıl gündeme getirebiliriz diye çalışmalara başladık. Prof. Dr. Mustafa Tan’ın üniversitemize gelişiyle ayrı bir ivme kazandı. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Adnan Tülek ile bu bitkiyi bulup ektik, TÜBİTAK çalışmaları yaptık. Küçük faaliyetler bugün büyük bir sempozyuma dönüştü. 7 farklı ülkeden 62 katılımcının 46 bildirisi olacak” sözlerine yer verdi. “KIRMIZI’YI HİNTLERDEN ÖĞRENMEDİK” Tabakoğlu’nun konuşmasının ardından sempozyumda ilk gün oturumları başladı. Prof. Dr. Emel Gönenç Güler’in moderatörlüğünde başlayan açılış oturumunda Türk Kültür Vakfı Kurucusu ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Prof. Dr. Recep Karadağ, Edirne Kırmızısı’nın endüstriyel sürdürülebilirliği konusunda sunum yaptı. Karadağ, Edirne’nin Edirne Kırmızısı’na sahip çıktığını söyleyerek; “Edirne Kırmızısı, kök boyanın farklı bir metotla pamuk kumaşa boyanması ile elde edilen kırmızıdır. Bütün doğal boyalar da kök boya olarak adlandırılır. Kök boya aslında kırmızının adıdır. Böylelikle bütün boyaların önüne geçmiştir. Türkiye’de çok önemli 3 merkezi vardır. Bunlar; Edirne, Bursa ve İzmir’dir. Edirne Kırmızı ile ilgili literatürde bir yanlışlık vardır; ‘Türkler bu kırmızıyı Hintlerden öğrenmişlerdir’ derler. Biz de bunu çürütmek için Hindistan’da kullanılan bitki ile Anadolu’da kullanılan bitkinin içeriğine baktık ve bunun gerçek olmadığını gördük. Bunun Hintlerden öğrenildiğine dair bir bilgi yok. Onların kullanmış olduğu bitkinin içeriği farklı. Böylece bu tartışma ortada kalktı” dedi. “TİCARİLEŞMESİ LAZIM” Edirne Kırmızısı’nın orijinal reçetesinde 38 basamak olduğunu söyleyen Karadağ; “Haftalar, aylar süren çalışma gerek. Ama bugünkü koşullara baktığımız zaman bunun sürdürülebilir olması mümkün değildir. Çünkü bunun ticarileşmesi lazım. Bizim yaptığımız çalışmada ise 6 saat süren bir süreç var. Normalde boyama işlemi 8 saattir. Biz, yaptığımız sistemle o 8 saatin altına çekmiş durumdayız” ifadelerine yer verdi. “İSKOÇYA’DA 6 FABRİKASI VAR” Karadağ, Edirne Kırmızısı’nın 1748 yılına kadar Osmanlı Devleti dışına çıkmadığını açıklarken; “Edirne Kırmızısı boyamaları 1590’larda başladığı görülür. En önemli merkezleri de Edirne, Bursa ve İzmir’dir. Sonra İzmir’den önce Fransa’ya, sonra Almanya, İsveç, İsviçre, Hollanda, İngiltere, İskoçya, Rusya ve Kuzey Amerika’ya doğru seyahati tamamlanmıştır. 19’uncu yüzyılın sonralarına gelindiğinde Osmanlı coğrafyasında Edirne Kırmızısı bulunmamaya başlamıştır. Bu sefer en çok boyanan yerlerden birisi Glasgow, İskoçya olmuştur. İskoçya’da 19’uncu yüzyılda 6 tane fabrikanın Edirne Kırmızısı boyadığını oradaki bir kütüphanedeki kataloglarda gördüm. Topkapı Sarayı’nda ve Harbiye Askeri Müzesi’nde birkaç örnek var” dedi. “BÜYÜK ÜRETİME DAHA UYGUN” Edirne Kırmızısı’nın endüstriyel alana kazandırılması için yapılan çalışmalara dikkat çeken Karadağ; “Sentetik boyalara göre daha az su tüketiyor. Daha az enerji tüketiyor. Daha az iş gücüyle, daha az zamanda oluyor. Daha az bitki kullanılıyor ve çevrecidir. Büyük üretimlere daha uygun. Bugün tekstil sektörünün kullandığı sisteme basit bir ilave ile Edirne Kırmızısı’nı boyama şansınız var. Bunu yapan firmalar da oluşmaya başladı” sözlerine yer verdi. Karadağ, yeni boyama sistemi ile Edirne Kırmızısı’nın, sentetik boyalara göre maliyetinin da daha az olduğuna dikkat çekti. YUNANİSTAN’DAN EDİRNE’YE KIRMIZI’YI ANLATTI Karadağ’ın konuşmasının ardından sempozyumda Selanik Aristoteles Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ioannis Karapanagiotis de, ‘Sıvı kromatografi kullanılarak bitkilerden elde edilen organik renklendiricilerin analizi’ konulu sunumunu yaptı. Karapanagiotis, sunumunda Yunanistan’dan gerçekleştirdiği online bağlantı ile katılımcılara seslendi. İlk oturum, Karapanagiotis’in sunumu ile sona erdi. KIRMIZI’NIN 4 AYRI SERGİSİ AÇILDI İlk oturumunun ardından sempozyumda Edirne Fotoğraf Sanatı Derneği’nin (EFOD) ‘Kırmızı’ adlı fotoğraf sergisi, Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü’nün bitkisel kumaş boyama sergisi, Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar MYO’nun kırmızı ve sanat sergisi ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü’nün kırmızı tablo adlı sergisi açıldı. Katılımcılar, sergilerdeki sanat eserleri ve boyanan kumaşları tek tek inceledi. Sergilerin açılmasının ardından sempozyum, oturumlarla devam etti. Sempozyum, 5 Ekim Perşembe günü sona erecek. UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.