Edirne Gülü Haberleri - Son Dakika Edirne Gülü Haber Güncel Gelişmeler

İlk gül hasadı Vali Sezer ve Rektör Tabakoğlu’ndan

Trakya Üniversitesi tarafından Gül Hasadı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte Edirne Belediye Bandosu eşliğinde Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi Gül Bahçesi’ne yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşten sonra folklor gösterisi yapılırken; daha sonra 5 yıl önce ekilen güller hasat edildi. Etkinliğe Edirne Valisi Yunus Sezer, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Bandırma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Sofya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ivan Ilchev, Filibe Tarım Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tonya Georgieva, Isparta eski Belediye Başkan Yardımcısı Fahrettin Gözgün, Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayten Altıntaş, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Kaçar ile çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı. “EDİRNE GÜLÜ’NÜ GÜN YÜZÜNE ÇIKARTIYORUZ” Edirne Gülü’nü gün yüzüne çıkartmak istediklerini belirten Rektör Tabakoğlu; “Edirne Gülü farkındalık günü kapsamında yaklaşık 5 yıl önce ektiğimiz güller artık hasat edilebilir zamana geldi. Edirne Gülü tarihte çok önemli bir yeri olan ve Edirne Sarayı’nın ihtiyaçlarını karşılayan, bugün de öğrendik 450 gül bahçesinin var olduğu bir yerken unutulmuş. İnşallah şimdi Edirne’nin gündemine almak, gün yüzüne çıkartmak için bu etkinliği yapıyoruz” dedi. “EDİRNE SARAYI’NIN GÜL BAHÇELERİ TEKRAR OLUŞTURULACAK” Edirne Sarayı’nın bahçesinde gül bahçelerinin oluşturulacağına değinen Valisi Sezer; “Edirne’nin tarihi misyonuna uygun bir şekilde 450 gül bahçesinin olduğu ve Edirne Gülü’nün bütün tarihi vesikalarda geçtiğini bir kere daha hatırladık. İnşallah buradaki etkinlikle beraber gülün yeniden Edirne’nin gündemine gelmesi ve özellikle Edirne Sarayı’nın bitmesiyle beraber saray bahçesi’ndeki gül bahçelerinin yeninden oluşturulması bizim Edirne’mizin değerine daha da fazla değer katacaktır” sözlerine yer verdi. MERT ERİŞKİN

Üniversitede “Edirne Gülü” anlatıldı

Trakya Üniversitesi'nde Edirne Gülü Şenliği ve Hasadı programı, Balkan Kongre Merkezi'nde "Edirne'de Gülcülük ve Gül" konferansı ile başladı. Programa Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Baro Başkanı Av. İbrahim Karakoç, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Bandırma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Sofya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ivan Ilchev, Filibe Tarım Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tonya Georgieva, Isparta Eski Belediye Başkan Yardımcısı Fahrettin Gözgün, Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayten Altıntaş, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Kaçar, çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı. “TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SANDIĞI ARALADI VE İÇERİSİNDE EDİRNE GÜLÜ VAR” Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu, “Edirne bir hazinedir. Gerçekten tam bir hazine. Biz maalesef millet olarak bu Edirne'de en ihtişamlı ve en güzel bir beylikten İmparatorluğa geçtiğimiz büyük coşkularla çok güzel günler yaşadığımız bu Edirne'de maalesef dört işgalle biraz hafızamızı kaybettik. Birazcık değerlerimizi kaybettik ama üniversitelerin ana vazifesi nedir? Kendi kültürünü, kendi değerlerini ortaya çıkartabilmektir. Trakya Üniversitesi bu hazine sandığını araladı. Bir baktı orada Edirne gülü var. Edirne kırmızısından sonra Edirne gülü var. Önce Havsa’ya gülümüzü ektik ve sonra da kampüsümüzde bir beş dönüm yere Edirne gülü ektik. Tabii yavaş büyüyorlar. Havsa'da üç yıldır kutluyoruz da şimdi merkeze ektiğimiz güller oldu. Bunu Mayıs ayında açan ve dillere destan bu güzel gülün bir tanıtımını yapalım istedik” dedi. “EDİRNE GÜLÜ BU ŞEHRİN KÜLTÜRÜNDE VAR” Edirne Gül’ü için çalışmaların sürdüğünü belirten Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan, “Trakya Üniversitesi bu kültürü yeniden canlandırmak ve yeniden Edirne Gül’ünü ayağa kaldırmak için 2019 yılından itibaren önemli çalışmalar yapıyor. 2020 yılında ilk önce Havsa’da bir örnek gül bahçesi oluşturduk. Çok güzel dönüşler aldık ve çok başarılı çalışmalar yapmaya başladık. Şu anda Trakya Üniversitesi’nin Balkan Kampüsü’nde 5 dekarlık bir alan oluşturduk yaptığımız çalışmalarda bu çiçeğin bu şehrin kültüründe olduğunu gördük” ifadelerine yer verdi. “EDİRNE’NİN 17 YÜZYILDA TEK GELİRİ GÜL OLDUĞU SÖYLENİYOR” Edirne Gül’ünün 17 yüzyılda tek geçim kaynağı olduğuna değinen İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mücahit Kaçar, “Edirne Gül’ünün üretilmesi ve başka ürünler çıkarılması için çok fazla çalışmalar yapılacak. Tarihi kaynaklara baktığımızda Edirne’nin 17 yüzyılda tek gelirinin gül olduğunu söylüyorlar. Evliya Çelebi Seyahatnamesini Edirne’nin Güllerini övmüş. Edirne’nin güllerinden elde edilen gül suyunun eşsiz olduğunu belirtmiştir. Kâtip Çelebi Cihannüma’sında Edirne’de 3 nehir etrafında 450 gül bahçesi olduğunu, bu şehrin başlıca gelirinin gülden üretilen ürünler olduğunu belirtiyor” diye konuştu. “EDİRNE’DEN GELEN GÜL SUYU VE ŞEKERLEMELERİ TOP KAPI SARAYINDA OLDUKÇA ÖNEMLİYDİ” Edirne Gül’ünün Topkapı Sarayı’nda ikram edildiğine değinen Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Ayten Altıntaş, “Biz birçok çalışma yaptık ve bu çalışmalar bizi Edirne’de gülcülük olduğunu gördük. Haçlı Seferleri sırasında Edirne’deki güllerden bahseden yazılar var ama bizim için önemli olan Osmanlı tarihçilerinin satır satır Edirne’deki gülcülük ile ilgili bilgileri vermesidir. Osmanlı’nın İstanbul’daki Topkapı Sarayı’nda Edirne’den gelen gül suyu ve gül şekerlemelerinin ne kadar önemli olduğunu birçok belgede görüyoruz” sözlerine yer verdi. “GÜLÜ ANDIĞINIZDA AKLINIZA OLUMSUZ BİR ŞEY GELMESİ İMKANSIZ” Gül hakkında açıklamalarda bulunan Isparta Eski Belediye Başkan Yardımcısı, “2 dağın arasında bir belde düşünün, bu belde de gül var ama başka bir şey de yok. Bu memleketin kaderinin değişmesi gerekiyordu. Zaten gülün olduğu yerde kader değişmez mi? Gülü andığınızda aklınıza olumsuz bir şey gelmesi imkânsız” dedi. Edirne Valisi Yunus Sezer, “İnşallah Edirne Sarayı’nın restore edilmesiyle Edirne’de gülcülüğü bir yere taşınacak” sözlerine yer verdi. Program konuşmacılara hediye takdimi ile sona erdi. MERT ERİŞKİN

‘Edirne Gülü’ zararlılarına organik çözüm

Havsa Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan bahar aylarında ortaya çıkan yaprak bitleri için çevreye ve insanlara zarar vermeyen teknikler geliştirdiklerini açıkladı. www.batiekspres.com haber sitesine konuşan Prof. Dr. Tan şunları dile getirdi: “Güllerde bahar aylarında ortaya çıkan yaprak bitleri için çevreye ve insanlara zarar vermeyen teknikler geliştiriyoruz. Öğrencilerimizin de verdiği destek ile Meslek Yüksekokulumuzdaki gül bahçemizde halk arasında kullanılan sirke ve arapsabunu gibi materyallerin değişik dozlarda uygulamalarını konu alan ön çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ERGİN SÖZER

“Edirne Kırmızısı ve Gülünün bir ayağı Havsa’da olacak”

Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Mustafa Tan, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Edirne Kırmızısı ve Edirne Gülü için yaptığı konuşma hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tan, Edirne Kırmızısı için çok uzun zamandır çalıştıklarını, Havsa Meslek Yüksekokulu’nun sürecin içerisinde aktif rol oynayacağını aktardı. Tan, Edirne Gülü için çalışmalarının devam ettiğini, Edirne Gülü için kurulacak olan araştırma merkezinin sürpriz olduğunu belirtti. “EDİRNE KIRMIZISI İÇİN YOĞUN ÇALIŞIYORUZ” Tan, “YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar çok güzel bir haber verdi. Biz bunu daha önceden beri düşünüyorduk. Trakya Üniversitesi bünyesinde bir Edirne kırmızısına araştırma ve uygulama merkezi yapılacak. Çünkü burada bir ziraat fakültesi yok. Ziraat fakültesi olmayınca bu tür çalışmalarla yarım kalıyor. Eksik kalıyor. Bunları tamamlayan bir birime ihtiyaç var. Üniversitelerin de bu alanda en güzel en kolay çalışma organları araştırma merkezleri. Edirne Kırmızısı çalışmaları Trakya Üniversitesi'nde belirli bir seviyeye geldi. 2018’den beri yoğun çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaları belli bir merkez altında toplayarak tek elden yürütmek bu işi daha güçlü yapacaktır. Bu merkez bize bu alanda büyük bir kolaylık sağlayacak. Başkanımızın da söylediği gibi 2024 yılı içerisinde bu yıl bitmeden bu merkez kurulmuş olacak gibi gözüküyor. Şimdi yasal bir prosedürü var bu işin. Yönetmeliklerinin hazırlanması, yönetim kurullarının oluşturulması gerekiyor. Bunlar hazırlandıktan sonra bir dosya olarak YÖK’e sunulacak. YÖK ilgili kurullarında bunu görüşecek. Uygun görürse araştırma merkezinin Trakya Üniversitesi bünyesinde açılmasına izin verilecek. Ve ondan sonra da bir çalışmalar başlayacak. Havsa Meslek Yüksekokulu olarak aktif bir şekilde bu sürecin içinde yer alacağız. Çünkü benim Havsa Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi olmam, bu işlerde etkin görev alıyor olmam ister istemez meslek yüksekokulumuzu da sürecin içerisine dahil edecek” dedi. “EDİRNE KIRMIZISI RENGİNİN MATERYALİ HAVSA’DA” Edirne Kırmızısı için kurulacak olan araştırma merkezinin bir ayağının Havsa’da olacağını aktaran Tani “Biz bu Edirne Kırmızısı renginin materyalini Havsa’da üretiyoruz şu anda. Trakya Üniversitesi'nde kökboya bitkisi Havsa’da üretiliyor. Bundan sonra da çalışmalarımızda oradaki alanımızı daha da genişleterek üretimlerimize devam edeceğiz ve üniversitemizin yaptığı çalışmalara Havsa Meslek Yüksekokulu'ndan destek vereceğiz. Böylece Edirne Kırmızısı araştırma uygulama merkezinin bir ayağı da hafızada olmuş olacak. Projeler belki tarımsal projeler tamamen Havsa’da yürütülecek. Yani bu işin başlangıcı. Havsa'dan olacak gibi gözüküyor. Hani topraktan kumaş, eğitimli kırmızı diyoruz ya. O toprak aşaması Havsa’da olacak. Edirne kırmızı araştırma uygulama merkezinin bir ayağı Havsa’da olacak” diye konuştu. “EDİRNE GÜLÜ SÜRPRİZ OLDU” Edirne Gülü için çalışmaların sürdüğünü, araştırma merkezinin sürpriz olduğunu belirten Tan, “Edirne Gülü Biraz sürpriz oldu Edirne Gülü için de bir çalışmalarımızı devam ediyorduk. Belirli bir seviyeye getirdik ama onun için bir araştırma uygulama merkezi düşünmemiştik şimdiye kadar. Çünkü bu konuda biraz zayıfız. Eksiklerimiz var. Çalışmalarımız çok daha yeni. Kök boya çalışmaları, Edirne Kırmızı çalışmaları 2018’de başlamıştı ama Edirne Gülü çalışmaları daha 2022 yılında başladı. İki yıllık çalışmalarımız. Birkaç tane projemiz var. Henüz sonuçlanan araştırmamız yok. Daha çok net sonuçlar almadık. Ama bu konuda da kararlıyız. Edirne Gülünü ortaya çıkarmak için yeniden kent kültürüne katmak için çalışmalar yapıyoruz. Devam edeceğiz. Araştırma merkezi kurulunca bu çalışmalar çok daha hızlanacak. Bu da bu bizim için sürpriz oldu. Çok da güzel oldu. O konuda da bir merkez kurulursa aynı kök boyada olduğu gibi Edirne Kırmızısında olduğu gibi bu işin tarımsal üretim kısmı yine Havsa’da olacaktır. Üretimi Havsa’da olan, örnek bahçeleri Havsa’da olan bir araştırma uygulama merkezleri olur diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi. MERT ERİŞKİN

“Edirne Gülünün Peşinde” çalışmaları sürüyor

Yürütücülüğünü Eczacılık Fakültesinden Doç. Dr. Gülşah Gedik’in yaptığı ve Prof. Dr. Mustafa Tan’ın yardımcı araştırmacı olarak yer aldığı proje 2 yıl süre ile yürütülecek. Proje kapsamında Havsa Meslek Yüksekokulu bahçesindeki Edirne Gülü genotipleri fenolik bileşikler açısından Bulgaristan ve Isparta gülleri ile karşılaştırılacak. Projenin son aşamasında ise bu güllerden farmasötik katı dozaj formları geliştirilmesi için çalışmalar yapılacak. www.batiekspres.com haber sitesine konuşan Havsa MYO Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan şunları dile getirdi: “Trakya Üniversitesi olarak Edirne Gülü çalışmalarına önem veriyoruz. Havsa Meslek Yüksekokulu bahçesinde oluşturduğumuz Edirne Gülü koleksiyonundan sonra bu genotipleri her yönüyle inceleyerek Isparta ve Bulgaristan gülleri ile olan akrabalık derecelerini ortaya koymaya çalışıyoruz. Daha önce kabul dilen genetik karakterizasyon projemizden sonra fenolik bileşiklerin inceleneceği bu proje Edirne Gülü çalışmalarımıza büyük katkı yapacaktır. Bu projelerin sonuçlanması ile Edirne Gülünün tanımlanması ve tanıtımı için önemli bir aşamayı tamamlamış oluyoruz.” ERGİN SÖZER

Edirne'de gül üretiminin artırılması hedefleniyor

Geçmişte gülüyle ünlü, Osmanlı sarayı için gül yağı ve gül suyu üretilen yerlerden olan ve Evliya Çelebi'nin gül bahçelerinden övgüyle bahsettiği kentte, üretimin yaygınlaşması için çalışmalar sürüyor. Trakya Üniversitesi tarafından 3 yıl önce başlatılan çalışmalar kapsamında Balkan Yerleşkesi ve Havsa Meslek Yüksekokulundaki bahçelerde akademisyenler tarafından gül yetiştiriciliği yapılıyor. Pembe rengi, çok yapraklı yapısı, mis kokusuyla ve kış mevsiminde de çiçek açan Edirne gülü dikkat çekiyor. - "Isparta gülcülüğü Edirne gülüyle başladı" Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Osmanlı'ya yaklaşık bir asır başkentlik yapan Edirne'nin gül bahçeleriyle ünlü olduğunu söyledi. Osmanlı döneminde Edirne Sarayı'nın (Saray-ı Cedid-i Amire) gül suyuyla yıkandığını anlatan Tabakoğlu, "Edirne gülü o dönemde önce Bulgaristan'ın Kızanlık kentine oradan da Isparta'ya gitti. Bu gülün anavatanı Edirne'dir. Edirne gülünü doğduğu topraklarda yetiştirmek için çalışmalar başlattık." dedi. Üniversitede 5 dönüme Edirne gülü fidanları diktiklerini anlatan Tabakoğlu, akademisyenler ve öğrencilerin güllerle yakından ilgilendiğini dile getirdi. Tabakoğlu, üniversitede başlattıkları gül hasadı şenliklerinin de büyüyerek devam edeceğini kaydetti. Kentte gül ekili alanların çoğalmasını amaçladıklarını anlatan Tabakoğlu, "Gül, Efendimizi simgeleyen Resul-i Ekrem'in bir simgesidir. O güzel kokusu, pek çok farklı sektörde kullanım amacı olan ve tarım için alternatif ürün Edirne gülünün anavatanına geldiğini görmek istiyoruz. Trakya Üniversitesi Edirne gülünün üretiminin artırılması için örnek çalışmalar yapıyor. Halen güllerimiz açık, aralık sonu ve ocak ayına kadar Edirne gülünü fidanların üzerinde izleyebileceğiz." dedi. - Üretiminin artırılması hedefleniyor Trakya Üniversitesi Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü, Park ve Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tan da Edirne gülünün tanıtımı için çalıştıklarını söyledi. Edirne gülünü bölgeye tanıtmayı ve üretimini artırmayı hedeflediklerini ifade eden Tan, "Edirne gülü Osmanlı Devleti zamanında bu bölgede çok geniş alanlarda ekimi yapılan bir bitki. Osmanlı döneminde İstanbul ve Edirne saraylarının gül suyu ihtiyacı tamamen burada üretilirmiş. 1820 yılında 10 bin dekar ekiliş alanı varmış Edirne'de. Daha sonra savaşlar ve göçler nedeniyle bu bölgedeki gülcülük faaliyetleri ortadan kalkmış." diye konuştu. Tan, Edirne gülünü anavatanında ayağa kaldırmak için çalışmaları artıracaklarını vurguladı. Gül bahçelerinin kasım ayında da ziyaretçi çektiğine değinen Tan, "Edirne gülü mayıs ayında açıyor ve aynı ay içerisinde hasat ediliyor ya da yaprak döküyor. Hava şartlarının iyi gitmesinden ve iyi bakımdan dolayı Kasım ayında açan Edirne gülü doğayı renklendirdi." dedi.

EDİRNE GÜLÜ’NE PROJE

Bu projeler sayesinde Osmanlı Devleti döneminde yaygın olarak yetiştirilmiş ve daha sonra kaybolmuş olan Edirne Gülü’nün ortaya çıkarılması ve tarımının yeniden canlandırılması planlanıyor. Teklif edilen projelerle ile ilgili olarak Meslek Yüksekokulu müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan açıklamada bulundu. Tan açıklamasında; “Tarihte ‘yüz yapraklı gül’ olarak bilinen Edirne Gülü şehrimizin kaybolan ürünlerinden birisidir. Osmanlı Devleti zamanında İstanbul sarayının gül suyu ve benzeri ihtiyaçları Edirne’de yetiştirilen güllerden tedarik ediliyormuş. Evliya Çelebi ve Katip Çelebi de eserlerinde Edirne’nin gül bahçelerini övmüşlerdir. Ancak şehrimizde yaşanan savaş ve göçler bu gül kültürünün kaybolmasına sebep olmuş. Şehrimizde gül tarımını yeniden canlandırmak ve öncelikli olarak agroturizme kazandırmak için Trakya Üniversitesi bazı çalışmalar yürütmektedir. Havsa Meslek Yüksekokulu olarak bu çalışmalara katkı yapmak istiyoruz. Bahçemizde oluşturduğumuz sembolik gül bahçesi iki yıldan beri büyük ilgi topluyor. Şimdi çalışmalarımızı bir adım daha ileri götürerek iki bilimsel proje hazırladık. Projelerimizden birisi Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile birlikte hazırlandı. Bu projede Edirne Gülü, Isparta Gülü ve Bulgaristan Gülünün kimyasal içeriğini analiz ederek aralarındaki farklılıkları ortaya koymayı amaçlıyoruz. Diğer projemiz ise Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ile ortak olarak planlandı. Bu projede de Edirne Gülü ile diğer Isparta ve Bulgaristan gülleri arasındaki genetik yakınlığı ortaya koymayı amaçlıyoruz. Bu iki projenin tamamlanması ile Edirne Gülü olarak bilinen gül çeşidinin bilimsel tanımlamasını yapabileceğiz. Belki de bundan sonraki aşamada bu gül çeşidinin coğrafi işaretini alarak şehrimizin markaları arasına bir yenisini daha katabiliriz. Böylece Edirne Gülü şerbeti, gülsuyu ve reçeli gibi ürünleri ticari hayata kazandırabiliriz” dedi. ERGİN SÖZER

EDİRNE GÜLÜ ANAVATANINA DÖNÜYOR

Özellikle geçmiş tarım ve imparatorluk saray mutfak kültürü içinde büyük bir öneme sahip olan gül ve gülden yapılan ürünlere ev sahipliği yapmış olan Edirne’nin kaybolmaya yüz tutmuş gülü anavatanına geri dönüyor. Edirne gülünden yapılanlardan biri de özünde gizlenen en tatlı lezzetlerden biri olan gül reçeli. Son yıllarda başta Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü gül bahçeleri olmak üzere birçok kurum, Edirne gülünün anavatanına dönüşüne ev sahipliği yapıyor. DERLEDİĞİ GÜLDEN REÇEL YAPTI Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği, gülün turistik gastronomik ürünler arasında öne çıkması için bir dizi gül temalı etkinlik düzenledi. Bu etkinliklerden birinde, Karaağaç Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi'nde bulunan gül bahçesinden, dernek üyesi, Edirne Tüm Aşçılar Derneği Başkanı ve RYS Otel'in baş aşçısı olan Hasan Çetin ustanın önderliğinde en taze ve yoğun gül yaprakları toplandı. Bu özenle seçilen gül yaprakları, Hasan Çetin Ustanın elinde mükemmel bir kıvama ve eşsiz bir lezzete sahip gül reçeline dönüştü. Dernek bu çalışma için destek olan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü'ne ve RYS Otel'e teşekkür etti. HABER MERKEZİ