Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dernek

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Dernek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dernek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Muhtarlar yeni dernek kuruyor Haber

Muhtarlar yeni dernek kuruyor

Edirne Merkez Mahalle Muhtarları yeni dernek kuruyor. Bazı yeni seçilen mahalle muhtarlarının, daha önce var olan Edirne Merkez Ve Köy Muhtarları Derneği’nde çalışmak isteyip, gerekli çalışma şartlarının sağlanmamasından dolayı mevcut dernekten ayrılarak yeni dernek kurma ihtiyacı duyulduğu ifade edildi. Edirne Merkez Mahalle Muhtarları Derneği kuruluşu için müracaatın yapıldığını belirten Sabuni Mahalle Muhtarı Aykut Yaman; “Bilindiği üzere öncesinde Edirne Muhtarlar Derneği olarak sonrasında ise Edirne Köy ve Mahalle Muhtarlar Derneği olarak görev yapan bir derneğimiz var. Ancak derneğimizde yıllardır, köy ve mahalle muhtarlarının birlikte çalışması için gerekli koşullar bir türlü olgunlaştırılamadı. Köy ve mahalle muhtarları birbirlerini tanıyamadı. Birlikte olmaları için de dernek tarafından herhangi bir gayret gösterilmedi. Dernekte yeni muhtar arkadaşlara yer verilmedi. 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında yeni muhtar olan ve muhtarlığına devam eden mahalle muhtarı arkadaşlarımız da dernek yönetiminde görev alıp Edirne’mize hizmet etmek istediler. Fakat yapılan görüşmeler neticesinde olumlu bir sonuç çıkmadı. Bu olumsuzluklar karşısında mahalle muhtarlarının büyük bir çoğunluğu olarak Merkez Mahalle Muhtarları Derneğini kurmaya karar verdik ve derneğimizi kurduk. Derneğimizde, eski muhtarlarımızın birçoğu özverili davranıp görev almadı. Yeni seçilen arkadaşlarımızın önünü açarak onlara bu görevi verdiler. Kendilerine de bu özverili davranışlarından dolayı teşekkür ediyorum. Bundan sonra köy ve mahalle muhtarları ayrılmış olup, biz mahalle muhtarları yeni derneğimiz olan Edirne Merkez Mahalle Muhtarları Derneği olarak mahallelerimize ve Edirne’mize hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi. ŞENER ŞENTÜRK

“Madenler mi, çocuklar ve onların geleceği mi?” Haber

“Madenler mi, çocuklar ve onların geleceği mi?”

22 Nisan 1970'te kutlanmaya başlanan Dünya Günü’nün, çevre bilincinin oluşturulmasına önemli bir katkı sağladığına dikkat çeken Çidem, gelecekte sağlıklı ve temiz bir çevrede 23 Nisanları ve Dünya günlerini kutlamanın en büyük bayram olacağını söyledi. Çidem açıklamasında şunları dile getirdi: “22 Nisan Dünya Günü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu yaşanıyor. 22 Nisan 1970'te kutlanmaya başlanan Dünya Günü, çevre bilincinin oluşturulmasına önemli bir katkı sağladı. Dünya Günü'nde iklim değişikliğinin yol açtığı sorunlar ön plana çıkıyor. Çölleşme, sıcak hava dalgaları ve orman yangınları gibi sorunlar giderek artıyor. Küresel ısınma buzulların erimesine, aşırı hava koşullarına, canlı türlerinin yer değiştirmesine ya da neslinin tükenmesine neden oluyor. Dünya Gününde yüzlerce ülkeden on binlerce katılımcı gezegenin yaşamını ve genel olarak korunmasını savunuyor. Dünya çapında kalkınma için sürdürülebilir ve etkili çevre politikaları için çaba sarf ediyor. Istrancalarda yaşadığımız bölgede dünyanın eşsiz ve nadir köşelerinden biridir. Yaşadığımız doğal alanlarımızın   ve biyolojik çeşitliliğin sadece insanlar için değil, tüm doğa için önemini farkındalık yaratmaya devam edersek, hepimizin ortak evimiz olan Dünya'da uyumlu bir şekilde bir arada yaşama fırsatına önemli bir katkı sağlayacağız Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te 23 Nisan’ı Bayram olarak çocuklara hediye etti. Gelecek nesillerimizin bayramında onlara yaşanabilir bir çevre bırakma hepimizin anayasal görevi olup, insan olarak ta sorumluluğumuzdur. Çocukların nefes aldığı ormanlarımızı, yaşam kaynağı olan sularımızı, sağlıklı ve dengeli beslenmeleri için kirletilmemiş tarım topraklarını fakatsız, amasız, ancaksız korumak zorundayız. Bunları koruyup, çocuklara bırakırsak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çok daha değerli ve anlamlı olacaktır. Dünya gününde, dünya çocuklarına Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından armağan edilen bu bayramın gelecekte de kutlanması için hepimiz, seçilmişler, atanmışlar bu bilinç ve sorumlulukla eylem planlarını hazırlamalı ve karar vermelidir. Koruma ve kullanma dengesi gözetilmeden günlük çıkarlar uğruna karar vermek yerine gelecek nesiller adına karar vermek gerekir. Altın ve gümüş gibi madenlerin yerine hangisinin daha değerli olduğuna karar verilmeli. Madenler mi, çocuklar ve onların geleceği mi? Gelecekte sağlıklı ve temiz bir çevrede 23 Nisanları ve Dünya günlerini kutlamak en büyük bayramımız olacaktır.” HABER MERKEZİ

Engelli Dernekleri İl Müftülüğü iftarında buluştu Haber

Engelli Dernekleri İl Müftülüğü iftarında buluştu

Tekirdağ İl Müftülüğü tarafından engelli derneklerine yönelik iftar programı düzenlendi. İl Müftülüğünce düzenlenen programa; Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Tekirdağ Dini İhtisas Merkezi görevlileri, öğrenciler, engelli bireyler ve aileleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda iftar duası yapan Tekirdağ İl Müftüsü Mustafa Soykök; “Rabbim Ramazan’ın coşkusunu hissetmeyi nasip etsin. Bu davetimize icabet eden herkese teşekkür ediyoruz. Hepinize afiyet olsun. Katılan herkese teşekkür ederim” dedi. Diyanet İşleri Başkanlık Vaizi Abdullah Okuroğlu ise yaptığı selamlama konuşmasında; “Çok kıymetli misafirlerimiz Tekirdağ İl Müftülüğü’nün düzenlemiş olduğu iftar programına hepiniz hoş geldiniz. Bizleri İslam ile şereflendiren, Ramazan ayına, oruç ayına ulaştıran Rabbimize şükürler olsun. Ben de aranızda bir engelli olarak bulunmaktayım. Bundan beş buçuk yıl önce bacağımı kaybettim. Bugün burada sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Rabbim bu büyük imtihanı başarabilmeyi hepimize nasip eylesin. Engelli yakını olanlara yüce Rabbim’den kolaylıklar diliyorum. Hayatı çekilmez kılmak zihnimizde başlar. Gönlümüzde ve fikrimizde engel yoksa hayat daha güzel ve kolay olacaktır. Efendimiz (sav) ile beraber Uhut savaşına katılan engelli sahabiler de vardı, bunlardan biri Semure bin Cündeb (ra) idi. O, savaştan önce Rasülullah’a gelip, ‘Cennette ayağım sağlam olacak mı?’ demişti. Rasûlullah’ (sav) da, ‘Evet’ dedi ve o Sahabe savaşta şehit oldu. Rasûlüllah (sav) onun şehit olduğunu görünce çok hüzünlendi ve şöyle buyurdu; ‘Ben seni cennette kusursuz olarak hem ayakları sağlam, hem de kanatlarının olduğunu görüyorum’’ dedi. Okuroğlu, katılan herkese teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. HABER MERKEZİ

Aydın’dan başkan adaylarına çağrı Haber

Aydın’dan başkan adaylarına çağrı

Edirne’de Bir El Bin Nefes Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yağmur Islattı Aydın, Cumhur İttifakı Edirne Belediye Başkan adayı Belgin İba ve ekibinin dernek ziyaretinin ardından açıklama yaptı. Aydın, İba ve ekibine dernek ziyareti nedeniyle teşekkür ederken; özellikle sokak hayvanları için planladıkları projelere dikkat çekti. Tüm siyasi partilerin Edirne’deki belediye başkan aday veya adaylarına çağrı yapan Aydın, sokak hayvanlarının problemlerinin çözümü için hayvanseverlerin taleplerini açıkladı. “EN ÖNEMLİSİ YENİ BİR BAKIM EVİ PROJESİ” İba ve ekibine teşekkür eden Aydın; “Bizi bu seçim döneminde ziyaret eden ilk siyasi parti oldular. Derneğimize sadece söylemleriyle değil, projeleriyle geldiler. Bu projelerin en önemlisi, yeni bir bakım evi projesidir. Tamamen kapsamlı, içerisinde birden fazla ameliyathane olan, hasta olan hayvanlarımızın bir arada değil de tek tek hasta bölümlerinde olduğu, gezinme alanlarının olduğu ve hayvan mezarlığının dahil içerisinde bulunduğu, son derece modern, hayvanların rahatlıkla tedavi altına alınabileceği, her türlü kapsamlı cihazın bulunduğu bir bakım evi projeleri var. Bizim için en önemlisi buydu. Çünkü hem Edirne’de, hem de Türkiye genelinde bu konuda çok eksiğimiz var” ifadelerini kullandı. “SADECE SEÇİM ZİYARETİ OLMADIĞINI GÖSTERDİLER” Aydın, İba’nın projeleri arasında tüm sokak hayvanlarının fotoğraflandırılması çalışmasının da bulunduğunu belirterek; “Biz bunu Edirne Belediyesi’nden talep etmiştik. Barınağa giren hayvanların fotoğraflandırılması, tedavi süreçlerinin tamamen bir internet sitesinde yayımlanması ya da sahiplenilmek isteniyorsa bilgilerinin yazdığı bir internet sitesi oluşturmayı şu anda planlıyorlar. Bu da bizim daha önceki isteklerimizin arasındaydı. Biz projelerini çok beğendik. Ayrıca hemen hemen her konuda bizimle hemfikirdiler. Edirne özelinde hayvanların sorunlarının nasıl çözüleceği, birbirimize nasıl destek olabileceğimiz ve birbirimize yol haritası çizip çizemeyeceğimizi konuştuk. Kendilerine de en önemli şeyin kısırlaştırma olduğunu, bunun sadece merkez ilçe değil; Edirne Valiliği nezdinde de ilerlemesi ve bütün ilçeler ve köylerle olması gerektiğini ilettik. Bu konuda da bizimle hemfikirler ve ortak bir akıl ile çalışmak istediklerini belirttiler. Bu yüzden kendilerine teşekkür ederim. Bize sadece seçim ziyareti olmadığını gösterdiler. Çok güzel bir proje ile önümüze geldiler” dedi. SİYASİLERE ÇAĞRI YAPTI Edirne’deki tüm siyasilere çağrı yapan Aydın; “Edirne gibi bir yerde şu anda 1 oy dahil çok önemliyken biz ciddi anlamda seçimi kazandırıp kaybettirebilecek bir kitleyiz. Edirne’de sayımız çok ciddi anlamda fazla. Edirne’de bu problemler artık çok büyümüş durumda ve bu konunun siyaset üstü olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden tüm siyasi partilere çağrımdır; tüm belediye başkan adayları ya da aday adaylarının hepsine kapımız açık. Bizleri ziyaret etsinler, projelerini anlatsınlar, ortak çözüm noktalarında buluşalım. Ama bu ortak çözüm noktası bazı siyasi partilerin söylediği gibi, ‘Hayvanları toplayalım. Barınaklarda bakalım’ olamaz. Bunun için realist çözümlerle gelen, bu sorunu gerçekten ortadan kaldırmak isteyen, sorun olmaktan çıkarmak isteyen her partiye kapımız açıktır. Her birinin projelerini dinlemek isteriz. Her birinin projelerini de, inandığımız bütün projeleri de kendi camiamıza anlatmaya hazırız. Hangi siyasi parti olursa olsun o insanların yanlarında durmaya hazırız. Ama bizlere dertlerini anlatsınlar istiyoruz” sözlerine yer verdi. HAYVANSEVERLERİ TALEPLERİNİ AÇIKLADI Aydın, hayvanseverlerin siyasilerden taleplerini de açıklarken; “Öncelikle yasaya uymalarını bekliyoruz. Bizim kırmızı çizgimiz, 6’ncı maddemizdir. Kısırlaştır, aşıla ve yaşat sistemini uygulamalarını istiyoruz. Sokağımızda yıllardır yaşayan hayvanlarımızın alınıp barınaklarda ölümü beklemelerini asla istemiyoruz. Hayvanlarımızın mutlaka alındıkları yere bırakılmasını istiyoruz. Bakım evi şartlarının iyileştirilmesini istiyoruz. Sadece sokak hayvanları için bir tedavi merkezine dönüştürülmesini istemiyoruz. Bu seçim döneminde bunları uygulayacak bir Belediye Başkanı ile kısa, orta ve uzun vadeli planlarımızı oluşturarak Edirne’de sokak hayvanı problemini çözeceğiz. Bizimle ortak çalışırlarsa bir sonraki seçim dönemindeki vaatlerinde bunları söylemek zorunda kalmayacaklar” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Aydın’dan YRP’nin o videosuna tepki Haber

Aydın’dan YRP’nin o videosuna tepki

Edirne’de Bir El Bin Nefes Derneği Başkanı Yağmur Islattı Aydın, Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) sokak hayvanları videosu ile ilgili açıklama yaptı. Bir video paylaşım platformunda “Ahlak yoksa başıboş köpekler vardır” başlığıyla YRP’ye ait sayfadan paylaşılan videoda, bir kız çocuğu ve kadına yer verilirken; “Sokaklarımızı güvenli tutacağız, çocuklarımızı yaşatacağız” sloganı kullanıldı. Videonun paylaşılmasının ardından Aydın, konuyla ilgili Batı Ekspres’e konuştu. “PROJELERİ YOK, SOKAK HAYVANLARINI KONUŞUYORLAR” Aydın, Türkiye için herhangi bir projesi bulunmayan siyasi partilerin gündem oluşturabilmek amacıyla sokak hayvanlarını konuştuğunu belirterek; “Bu insanların ne yazık ki siyasi çıkarları için konuşabilecekleri en rahat konu sokak hayvanları. Ağzı, dili olmayan hayvanlar üzerinden kendilerine siyasi bir çıkar sağlamaya çalışıyorlar. Sokak hayvanlarına karşı böyle açık açık konuşan siyasi partilere baktığımızda elle tutulabilir bir projeleri olmadığını zaten herkes görebilir. Kendi şehrimizden örnek verelim; Edirne için ne projeleri var? Sokak hayvanları ile ahlakı birleştirebilecek kadar at gözlüğüyle bakabilen bir partinin bu memlekete nasıl bir faydası olabilir?” ifadelerini kullandı. “KIZ ÇOCUĞU KULLANARAK VİCDANLARI SÖMÜRÜYORLAR” YRP tarafından paylaşılan videoda bir kız çocuğunun kullanılmasına da tepki gösteren Aydın; “Ne yazık ki videoda bir kız çocuğu da kullanılmış. Bu çocuğun sokak hayvanları konusunda ne kadar bilgisi var? İnsanların, çocuklar konusunda hassasiyetlerini kullanıyorlar. Hiçbirimiz çocuklara kıyamıyoruz. Bir şeyin içinde çocuk varsa normalde vereceğimiz tepkiden daha hassas bir tepki veriyoruz. Bu reklamda yaptıkları şey, insanların duygularını sömürmektir. Bir kız çocuğunu kullanarak insanların vicdanlarını sömürüyorlar” dedi. “SOKAKLARI ÖNCE KATİL VE TECAVÜZCÜLERDEN TEMİZLESİNLER” Aydın, videoda yer verilen “Sokaklarımızı güvenli tutacağız, çocuklarımızı yaşatacağız” sloganına da tepki göstererek; “Sokakları güvenli tutmak, çocukları yaşatmak istiyorlarsa öncelikle sokakları katillerden ve tecavüzcülerden temizlemeleri lazım; sokak hayvanlarından değil. Zaten zor şartlar altında yaşıyorlar. 3-5 kişi cebimizden, zamanımızdan arta kalanlarla onları yaşatmaya çalışıyorken; çocuklara zarar verebilecek en son noktadalar. Ülke geneli istatistiklerine baksınlar; bir sokak köpeğinin bir çocuğa verdiği zararın istatistiği ne? Bir de insan eliyle çocuklara verilen zararın istatistikleri ne? Ülkemizde her gün sabah programlarından ana haber bültenlerine kadar oturup izlediğimizde çocuğa şiddet, çocuğa tecavüz haberleriyle karşılaşıyoruz. Bütün bunlar sorun değilken, bu ülkede tek problem sokak hayvanları mı? Sokaktaki bütün hayvanları topladığımızda çocuklar gerçekten güvenle sokakta oynayabilecekler mi?” sözlerine yer verdi. “REALİST ÇÖZÜMLERLE ÇÖZÜME KAVUŞTURULABİLİR” Sokak hayvanlarının problemlerinin devlet ve belediyelerin görevlerini yapması ile çözülebileceğini söyleyen Aydın; “Sokak hayvanı problemi, çözülmeyecek problem değildir. Devlet eliyle ve belediyelerin görevlerini yapmasıyla çok kısa sürede, çok az bütçelerle, çok da realist çözümlerle çözüme kavuşturulabilir. Bunları en baştan beri söylüyoruz ama bizleri dinlemiyorlar. Ama çocuklar ve kadınlar üzerinden sokak hayvanları aleyhine propaganda yapmak, bunu siyasi bir malzeme yapmak ne kadar ahlaka sığıyor?” dedi. “SEÇİM KAZANDIRIP KAYBETTİREBİLECEK BİR KİTLEYİZ” Aydın, sokak hayvanlarının yaşam hakkını savunan insanların azınlık olmadığını belirterek; “Türkiye genelinde çok ciddi bir kitleyi temsil ediyoruz. 1 oyun bile hesaplandığı şu dönemde bu kitle, seçim kazandırıp seçim kaybettirebilecek bir kitledir. O yüzden bütün belediye başkan adayları, bütün siyasi partiler açıklamalarını yaparken yaşam hakkı savunucularını bu kadar göz ardı etmesinler. Bu konuda bizimle çalışabilecek, realist çözümler sunabilecek herhangi bir belediye başkanının zaten yanında olacağız. Ama bu şekilde değil. Çünkü bu reklam, bu insanların eline güç verildiği zaman neler yapabileceklerinin özetidir” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

“Çocukların güvenli eğitim hakkını kimse çalamaz!” Haber

“Çocukların güvenli eğitim hakkını kimse çalamaz!”

Edirne Çocuk Hakları Derneği, mesleki becerilerinin gelişmesi iddiasıyla okullarındaki eğitim kapsamında işletmelerinde gördükleri staj sırasında yaralanan veya hayatını kaybeden çocuklar ile ilgili basın açıklaması yaptı. Dernek yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamada, stajı sırasında hayatını kaybeden 14 yaşındaki Arda Tonbul ile alevler arasında kalarak vücudu ciddi derecede yanan Beyzanur Hatmorioğlu’nun yaşadıklarına dikkat çekildi. “SİSETMİN EN ACIMASIZ DİŞLİLERİNİ GÖZER ÖNÜNE SERİYOR” Açıklamada, çocukların mesleki becerilerinin gelişmesi için okullarındaki eğitim kapsamında işletmelerde staj gördüğü belirtilerek; “İstanbul’da MESEM kapsamında staj gördüğü işyerinde kafası sac büküm makinesinde 16 dakika boyunca sıkışan çocuk, 14 yaşındaki Arda Tonbul 6 gün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Beyzanur Hatmorioğlu ve ustası, yakıt deposunun şamandırasını değiştirirken, parlama oldu. O sırada aracın içinde olan ve alevler arasında kalan Hatmorioğlu'nun yüzü ve vücudu ciddi derecede yandı. Uzun süre Akdeniz Üniversitesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören çocuk, 15 ameliyat geçirdi. Kaza nedeniyle vücudunun yüzde 80'inin ileri derecede yandığını aktaran Beyza, kalıcı hasarın fizik tedavilerle düzelemeyeceğinin kesinleştiğini belirtti. Çocuklarımız, mesleki becerileri gelişsin diye okullarındaki eğitim kapsamında işletmelerde staj görüyor. Deneyim kazanmaları açısından daha yararlı olduğu düşünülerek çok farklı iş kollarında başlatılmış olan bu uygulama son yıllarda, bambaşka sorunları ve ne yazık ki sistemin en acımasız dişlilerini gözler önüne sermeye başladı. Çocukların 18 yaşına kadar, öncelikle bulunmaları gereken yerler eğitim kurumlarıyken, uygulamanın gözden kaçan ya da kaçırılan boşluklarından sızanlar bize kabul edemeyeceğimiz gerçekleri gösteriyor” ifadeleri kullanıldı. “SADECE 2 VAKA OLARAK MI BAKACAĞIZ” 14 yaşındaki bir çocuğun sac büküm makinesinde korunması çalıştırılmasının sorgulanması gerektiği ifade edilen açıklamada; “Elma kesmek için eline bıçağı yeni almış 14 yaşındaki bir çocuğun sac büküm makinesinde bu kadar korunmasız çalıştırılıyor olmasını hepimizin sorgulaması gerek. 14 yaşında bir çocuğun sac büküm makinesinde 16 dakika boyunca sıkışıp kalmasını hangi iş güvenliği uzmanı nasıl açıklayabilir bize? Peki ya Beyzanur? Yakıt deposunun alev alabileceği olasılığını düşünmeden aracın içine girmesine izin veren usta, çocuktaki yüzde 80 ileri derecede yanığı telafi ve tedavi edebilme olanağına sahip mi? Sadece iki vaka, iki büyük acı olarak mı bakacağız? Ölene Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralanana acil şifalar dileyip şimdilik, bir yenisine kadar kapımızı kapatabiliriz, elden ne gelir! Aslında, elden gelebilecek çok şey var. Yönetenlerin, öncelikle 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nu bir daha gözden geçirmelerinde yarar var. Çocuklar, beceri kazanmak amacıyla işyerlerinde çalışıyor olabilir. Ancak, denetlenebilir bir kurum olan okuldan uzaklaşıp, öğretmenler yerine iş yeri sahiplerinin denetlenemez uygulamalarına ve insafına terk edilmemeli. Zira ticari düzenin, bir süre sonra çocuğun işi öğrenmesinden çok, işin bitirilmesini öncelediğini bilmek için kahin olmaya gerek yok” denildi. “TÜRKİYE’DE 1 MİLYONUN ÜZERİNDE ÇOCUK İŞÇİ BULUNUYOR” İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine dikkat çekilen açıklamada; “Verilere göre, Türkiye'de 2023 yılında 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 32 çocuk/genç işçi olmak üzere toplamda 54 çocuk işçi hayatını kaybetti. İSİG yetkililerine göre, Türkiye'de 2024 yılında 1 milyonun üzerinde çocuk işçi bulunuyor. Elden ne mi gelir? Şu durumda, acilen yapılması durumunda elden gelebilecek çok şey var. Yönetenlerin ve devletin eğitim, ekonomi, siyaset ve hukuk kurumlarının tüm yetkililerinin ivedilikle yapabileceklerini düşündüğümüz şeyler bunlar; 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun yeniden ele alınması. İş yerlerinde, usta öğreticilerin, sorumluların pedagojik açıdan uygunluğunun denetlenmesi. Haftanın 2 günü okula gidiyorsa, 3 gün işletmeye gitmesi ve mesaisinin 8 saatin üstüne çıkmaması. Öğrencilere ödenmesi gereken ücretin düzenli yatıp yatmadığının denetlenmesi. Zira, bazı işverenlerin çocukların banka hesabına yatırdıkları parayı elden geri istediklerine dair olumsuz duyumlar almaktayız. İş yeri uygulamalarının, önerilen modüllere uygun olarak gerçekleşmesi. MESEM kapsamında çalıştırılan öğrencilerin sağlıklı beslenme ve yeterli dinlenme olanaklarına sahip olması. İş yeri uygulamasına giden öğrencilerin de ara tatillerden ve yaz tatillerinden aynı şekilde yararlanabilmesi. İş yerlerinin Bakanlık tarafından sıkı bir biçimde denetlenmesi. İş yerlerinin herkes için her açıdan güvenli olması, ama öğrenciler açısından sıfır risk ilkesiyle hareket edilmesi” sözlerine yer verildi. “YETKİLİLERİ DENETİM VE TEDBİR ALMAYA DAVET EDİYORUZ” Açıklamada, taleplerin kolaylıkla hayata geçirilebilecek uygulamalar olduğu belirtilirken; “Konunun uzmanlarıyla ve muhataplarıyla bir araya gelindiğinde, kolaylıkla hayata geçirilebilecek uygulamalar. Öncelikle ve ivedilikle Edirne merkez ve ilçelerindeki MESEM uygulamalarındaki aksaklıklarla ilgili olarak yetkilileri denetim ve tedbir almaya davet ediyoruz. Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, çocuğun üstün yararı ilkesinin altını çiziyor ve çocukların haklarını bir daha hatırlatmak istiyoruz. Hiçbir ayrım gözetmeden tüm çocukların, barınma, sağlık, oyun hakkı kadar, nitelikli ve eğitim alma hakları var. Ancak, 14 yaşında sanayide mesleki beceri kazanmaya çalışan çocuğun güvenli eğitim hakkını hiç kimsenin çalmaya hakkı yok” denildi. HABER MERKEZİ

Çidem; “Şu anda ekokırım yaşıyoruz” Haber

Çidem; “Şu anda ekokırım yaşıyoruz”

Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü Göksal Çidem, Kırklareli’nin özellikle Istrancalar bölgesinde açıklanan Rüzgâr Enerji Santrali (RES) ve Enerji Depolama Tesisi (EDT) ile kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi projeleri ile ilgili açıklama yaptı. Batı Ekspres’e konuşan Çidem, temiz enerji olarak adlandırılan RES projelerinin bölgedeki orman ve doğal yaşama olumsuz etkilerini açıklarken; Kofçaz ilçesine bağlı Terzidere, Ahmetler, Kocayazı, Tatlıpınar ve Topçular köylerinde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatılan 47 rüzgâr türbini ve elektrik depolama tesisinden oluşan İğde RES projesinin, bölgede bugüne kadar açıklanan en büyük proje olduğuna dikkat çekti. “KIRKLARELİ, İSTANBUL’UN NEFES BORUSUDUR” Çidem, Kırklareli il genelinde açıklanan doğal yaşama zarar verecek birçok projenin bulunduğunu söylyeyerek; “Sadece Aralık ayında bu projelerin 5 tanesi için halkın katılımı toplantısı vardı. Kırklareli sadece bizim değil; İstanbul’un da hava ve su kaynağıdır. İstanbul’un nefes borusu burasıdır. Biz, Kırklareli ve köyleri için mücadele ediyoruz ama aslında ülke nüfusunun neredeyse yüzde 25’inin yaşam kaynaklarına sahip çıkmaya çalışıyoruz. Daha da proje gelecek ama projelendirmedikleri yer de kalmadı. Üst kesimlerde yer kalmadı, Üsküp korusuna, Yündalan köyüne kadar indiler” ifadelerini kullandı. “BÜTÜN KOFÇAZ BÖLGESİNİ KAPATIYOR” ÇED süreci başlatılan 47 rüzgâr türbini ve elektrik depolama tesisinden oluşan İğde RES projesinin santral sahasının büyüklüğüne dikkat çekerek; “Santral sahasının toplam 70 bin dönüm olduğu şimdiye kadarki en büyük proje geldi. Bütün Kofçaz bölgesini kapatıyor. Biz rüzgâr türbinlerine karşı çıkmıyoruz, yerinin yanlış olduğunu söylüyoruz” dedi. “HABİTAT PARÇALANMASINA NEDEN OLUYOR” Çidem, RES projelerinin olumsuz etkilerini açıklarken; “RES’ler orman içine yapıldığında habitat parçalanmasına neden oluyor. Orman içinde açılan yollar ve gürültü, yaban hayvanlarının oradan uzaklaşmasına sebep oluyor. Ayrıca flaş etkisi yaratıyor. Türbinlerin dönmesi sırasında kanatlarından dolayı bölgeye bir gölge, bir güneş geliyor. Bu etkiden dolayı kuşlar ağaçlara yuva yapmıyor ve bölgeyi terk ediyorlar” sözlerine yer verdi. “BU BÖLGE ANA KUŞ GÖÇ YOLU ÜZERİNDE” Bölgenin, ana kuş göç yolu üzerinde kaldığını belirten Çidem; “Afrika ile Avrupa arasında göç eden kuşlar, bu bölgeyi kullanıyor. Bu kuşlar termal ile hareket ediyor. Orman içlerinin serin olması nedeniyle mola vermek ve dinlenmek için açık yerleri kullanıyorlar. RES’lerin açtığı geniş alanları kuşlar mola verecekleri alan gibi algılıyorlar. Kullanmaya çalıştıklarında da o kadar türbinin olduğu yerde sonuç zaten belli” dedi. “CANLILARDAN BİRİNİ YOK EDİNCE ZİNCİRLEME ETKİ YAPIYOR” Çidem, bölgedeki mağara varlığına da dikkat çekerek; “Bizim bölgemiz, karstik bir bölgedir. Türkiye’de en çok mağara olan il Kırklareli’dir. Şu anda Antalya’da 26, bizde de 40 civarında mağara var. Bu mağaralarda yarasalar yaşıyor. RES’ler de yarasaları öldürüyor. Barotravma denilen basınç değişikliğinden dolayı yarasaların ciğerlerinde kanama oluyor ve ölüyorlar. Yarasalar, küresel ölçekte nesli tehlike altında olan türlerdir. Doğadaki canlılardan birini yok ettiğiniz zaman, zincirleme etkisi yapıyor. Yarasalar giderse sinekler çoğalır” ifadelerine yer verdi. “TOPÇU BABA’NIN MEZARLIĞINI PROJE ALANI İLAN ETTİLER” Çidem, ÇED süreci başlatılan RES ve EDT projesinin planlandığı yerlerden biri Terzidere köyünü Pazar günü ziyaret ettiğini söyleyerek; “Geçtiğimiz Pazar günü, yine başka bir projenin halkın katılımı toplantısı nedeniyle Terzidere köyündeydik. Burasının yakınında Alevi ve Bektaşi inancına sahip insanların inanç merkezi olan Topçu Baba var. Topçu Baba’nın mezarlığını bile proje alanı ilan ettiler. Doğal varlıkların yanı sıra kültür varlıklarının bile üzerine çökmeye başladılar” dedi. “KUŞLARA NE BİR GÖKYÜZÜ, NE DE KONACAK BİR DAL KALACAK” RES projelerinin doğru alanlara planlanması gerektiğini belirten Çidem; “Doğru yere RES kurulduğunda kimsenin diyecek bir şeyi yok. Ama ne kadar temiz enerji olursa olsun yanlış yere kurduğun anda ormanı mahvediyor. Her türbin için en az 10-15 dönüm arasında bir yeri temizliyorlar. RES’in çevresini, süpürme alanı denilen yeri, yangın vs. olmasın diye temizliyorlar. Ayrıca açılan yollar da var. Türbinler arası yollar var. Ana güzergâhtan proje sahasına gidecek yolları da genişletiyorlar. 8-10 metre genişliğinde yollar açıyorlar. Bunu yaptıktan sonra da indirme merkezi neredeyse oraya kadar ormanı kesip iletim hattı çekiyorlar. Ne kuşlara uçacak bir gökyüzü, ne de konacak bir dal kalacak” sözlerine yer verdi. “BULGARİSTAN ISTRANCALARINDA 1 TANE YOK, BİZDE BİNİ GEÇECEK” Çidem, Istrancalar’ın Bulgaristan bölümündeki durumu da hatırlatırken; “Bulgaristan tarafındaki Istrancalar’da bir tane RES yok, bizim tarafta bu gidişle sayı bini geçecek. Ormanın sahibi yok. Biz sahip çıkmaya çalışıyoruz ama herkes ile de kötü oluyoruz. Aslında yaşanan artık ne iklim değişikliği, ne de iklim krizi. Şu anda yaşadığımız şey ekokırımdır. Bölgede kurulan sadece birkaç türbinin altında 6 günde toplam 39 tane yarasa ölüsü bulundu. Bu korkunç bir rakam. Burada türü yok ediyorsun. Kuşlar için de büyük bir tehdit. Istrancalar, yarasaların kışlama merkezidir. Her yere RES kurup türü yok edersen bu ekokırımdır. İklim değişikliğini de, krizini de bitirdik artık. Şu anda ekokırım yaşıyoruz” diye konuştu. UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.