Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cinayet

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Cinayet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cinayet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Edirne’de Kadınlar Sokakta; “Katillerden Hesap Soracağız” Haber

Edirne’de Kadınlar Sokakta; “Katillerden Hesap Soracağız”

Edirne Kadın Platformu, 4 Ekim Cuma günü İstanbul’un Fatih ilçesinde İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in Semih Çelik tarafından katledilmesinin ardından Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Saraçlar Caddesi’nde pankartlar ve dövizlerle gelerek kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı tepki gösteren platform üyeleri ve destekçileri, basın açıklamasında kadınların taleplerine de yer verdiler. Basın açıklamasını platform adına Cansu Ayhan ve Ayla Haykır okudu. “SUÇA TEŞVİK EDEN CAYDIRICI YASALARIN UYGULANMAYIŞIDIR” Platform adın basın açıklamasının ilk bölümünü okuyan Cansu Ayhan, 4 Ekim Cuma günü katil Semih Çelik’in, İstanbul Fatih’te İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i vahşice katlettiğini belirterek; “Katleden failin sorumlusu erkek devlet ve politikalarıdır. Bizler çok iyi biliyoruz ki; erkek devlet, cezasızlık ve kadın düşmanı politikalar her geçen gün bir kadının öldürülmesinin sebebidir. Caydırıcı yasaların uygulanmayışı, ataerkiyi pekiştiren ve suça teşvik eden şeyin ta kendisidir. Fail aklamaktır. İkbal, fail Semih Çelik’e 1 yıldır uzaklaştırma kararı çıkarmaya çalışılıyordu. Uzaklaştırma kararı çıkarmanın dahi bir kadın için bu kadar zorlaştırılması, yaşam mücadelesidir. Yaşam hakkımız için mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Yasalar kadının değil, patriarkanın yanında, erkek devlet ise patriarkanın ta kendisi. Özgecan Aslan’ın, Narin Güran’ın, Münevver Karabulut’un katillerini koruyanlar, bugün İkbal ve Ayşenur’un katledilmesinin asıl suçlularıdır” ifadelerini kullandı. “KADINA YÖNELİK ŞİDDET POLİTİKTİR” Ayhan, tüm kadınlar için hesap soracaklarını söylerken; “Kadınların öldürülmesine, her geçen gün yaşam mücadelesi vermesine ve korkuyla yaşamasına sebep olan fail aklayıcı politikalarla ataerkiyi güçlendiren erkek devlete inat, katledilen her kadının, ölüm korkusuyla yaşayan tüm kadınlar için hesap soracağız. İstanbul Sözleşmesi’nden gece vakti karga tulumba çekilen, kadınların güvenliğini sağlayacak kanunları ilga eden siyasal iktidar, tüm bu katliamların azmettiricisidir, sorumlusudur. Kadınlar her gün evde, işte, sokakta, erkek şiddetine maruz kalmakta ya da şiddet tehdidi altında ölümle burun buruna yaşamlarını sürdürmektedir. Kadınlar her gün erkekler tarafından katledilirken; kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olmaya devam eden iktidar, failleri koruyan, cezasızlık politikalarında ısrar eden erkek yargı katliamların suç ortağıdır. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz; ‘Kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir.’ Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı Yasa'nın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. İsyanımızla, failleri aklayan politikalara karşı mücadeleye devam edeceğiz, katillerden hesap soracağız” dedi. KADINLARIN TALEPLERİNİ AÇIKLADI Ayhan’ın ardından basın açıklamasında platform adına talepleri ise Ayla Haykır açıkladı. Haykır, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep ederken; “6251 sayılı onay yasası ve Anayasa’nın 90. maddesi gereği iç hukukun parçası olan İstanbul Sözleşmesi’nin içeriği halen yürürlükte ve sadece merkezi iktidar değil; meclis, yargı, tüm yerel yönetimler, üniversiteler, siyasi partiler, sendikalar, medya, meslek odaları, spor kulüpleri ve herkesi bağlıyor; uygulayın. Kadına karşı şiddetle mücadele yasası 6284’ü etkin uygulayın. 7 gün 24 saat çalışan, kadınlara özgülenmiş, ücretsiz ‘AloŞiddet’ hattı açın. Her semte kadın danışma merkezi, her 100 bin nüfusa en az bir sığınak, her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddetle mücadele kriz merkezi açın. Şiddet mağdurlarına yönelik tıbbi, psikolojik ve hukuki danışmanlık hizmetlerini ücretsiz olarak sağlayın ve tüm kadınlar için erişilebilir hale getirin. Kadınlara barınma, iş bulma, kreş ve maddi yardım gibi destekler sağlayın. Kadın cinayetlerini önlemek için risk değerlendirme ve yönetim birimleri kurun. Ekonomik ve psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ısrarlı takip, dijital şiddet, cinsel taciz, tecavüz dahil cinsel şiddet, zorla evlendirme, eziyet gibi kadınlara ve çocuklara yönelik suçlarda cezasızlık politikasından vazgeçin. Kadına karşı şiddet olguları ile ilgili olarak yeterli sayıda ve ağırlıkla kadın olmak üzere meslek içi eğitimden geçirilmiş kolluk ve yargı üyesi görevlendirilmesini sağlayın. Kültür, gelenek, din ve sözde ‘namusun’ şiddet eylemlerine bahane olarak ileri sürülemeyeceğini, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dahil kimseye ayrımcılık yapılamayacağını temel ilke olarak kabul edin. Kadın örgütlerinin kadına yönelik şiddetle ve ev içi şiddetle mücadeledeki bilgi ve deneyimini görmezden gelmekten vazgeçin” sözlerine yer verdi. BİR KADIN FENALAŞTI, KADIN DOKTOR MÜDAHALE ETTİ Basın açıklaması sırasında eyleme katılan bir kadın ise fenalaştı. Kadına ilk müdahaleyi basın açıklamasına katılan kadın doktor yaptı. Cadde üzerinde bulunan Kızılay çadırındaki görevliler de bölgeye gelerek fenalaşan kadının tansiyonunu ölçerken; kadının tansiyonunun düştüğü tespit edildi. Katılımcıların 112 Acil’e haber vermesi ile caddeye sağlık ekipleri de gelirken; fenalaşan kadına müdahale ettiler. Kadının sağlık durumunun iyileşmesinin ardından basın açıklaması tamamlandı. UĞUR AKAGÜNDÜZ

Cani Evladın Oyununu Jandarma Bozdu Haber

Cani Evladın Oyununu Jandarma Bozdu

İddialara göre; Edirne'nin Süloğlu ilçesine bağlı Domurcalı Köyü'nde yaşayan 58 yaşındaki Ş. Y., 27 yaşındaki oğlu C. Y., tarafından canice katledildi. Babasını evde tabancayla öldürdükten sonra evin banyosunda baltayla parçalara bölen cani evlat, daha sonra cesedi ormanlık alana getirip yaktı. Cesedi ardından köye yakın dere kenarına getiren cani evlat, eve geri döndü. CANİ EVLAT 'BABAM KAYBOLDU' DİYEREK JANDARMAYI ARADI Cuma sabahı günün ilk ışıklarıyla jandarmaya ihbarda bulunan cani evlat, babasının kaybolduğunu ve bulamadıklarını söyledi. Domurcalı köyüne giden jandarma ekipleri, etrafta araştırmaya başladı. ARAMA ÇALIŞMALARINDA ÇOK SAYIDA EKİP GÖREVLENDİRİLDİ Dakikalar ilerledikçe Ş. Y.’yi bulamayan ekipler, çevre ilçelerden gelen jandarma ekiplerinin katılımıyla Domurcalı köyünde ve civar köylerde geniş çaplı araştırma başlattı. Arama çalışmalarına Komandolar ve AFAD ekipleri de destek verdi. CANİ EVLAT ARAMA ÇALIŞMALARINA KATILMIŞ Çok sayıda ekibin yanı sıra cani evlatta jandarmayla birlikte arama çalışmalarına katıldı. Babasının cesedini attığı dere kenarının yerine, jandarma ekiplerinden farklı bölgelerde ve mezarlık çevresinde arama yapmalarını isteyen cani evladın şüpheli tavırları jandarmanın dikkatinden kaçmadı. JANDARMANIN DİKKATİ CANİ EVLADIN OYUNUNU BOZDU Jandarma ekiplerinin dikkatli ve titiz çalışmaları neticesinde cani evlat, Süloğlu İlçe Jandarma Komutanlığı’na getirildi. Jandarmanın süreci titizlikle yürütmesi ve istihbarat çalışmaları neticesinde, babanın cesedi dere kenarında bulundu. CESET İSTANBUL ATK'YA GÖNDERİLDİ Jandarma Olay Yeri İnceleme ve Cumhuriyet Savcısının incelemelerinin ardından babanın cansız bedeni otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Otopsi işlemlerinin halen devam ettiği, gelen bilgiler arasında yer alıyor. ADLİYEYE SEVK EDİLDİ Süloğlu İlçe Jandarma Komutanlığı'nda işlemleri tamamlanan cani evlat, bugün öğle saatlerinde Edirne Adliyesi'ne sevk edildi. Cani evladın, adliyedeki işlemleri sürüyor.  ŞENER URFA

Üniversite Öğrencisinin Film Gibi Cinayet Senaryosu Haber

Üniversite Öğrencisinin Film Gibi Cinayet Senaryosu

Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatan Cinayet Büro dedektifleri, yangın süsü verilen olayda, Antalya'dan Bursa'ya gelen üniversite öğrencisinin yaşlı adamın başına vurduktan sonra iple boğarak öldürdüğünü tespit ederek sır perdesini araladı. Üniversite öğrencisinin film gibi cinayet senaryosu tüyleri ürpertti. Olay, 28 Temmuz günü saat 16.00 sıralarında merkez Yıldırım ilçesi Vatan Mahallesi'nde meydana geldi. 3 katlı bir binanın bodrum katında çıkan yangın sonrası itfaiye ekipleri yangına müdahale etmiş ve evin içerisinde yanmış halde Faik Yorgun'un (72) cansız bedenine ulaşılmıştı. Olay sonrası fırında çalıştığı tespit edilen Yorgun'un cansız bedeni Bursa Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsisi yapıldı. Yapılan otopside, boyun kısmından kırıklarının olduğu tespit edilmesiyle birlikte Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği dedektifleri, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Olayla ilgili sır perdesini kısa sürede aralayan Cinayet Büro dedektifleri adım adım iz sürdü. CİNAYETİN DETAYLARI TÜYLER ÜRPERTTİ Olayın yaşandığı gün Antalya'dan Bursa'ya gelen Akdeniz Üniversitesi Makine Teknikerliği 2'nci sınıf öğrencisi Mustafa Polat'ın eve girdiğini, evden ayrıldıktan sonra yangın çıktığını tespit etti. Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali'nin görüntülerini inceleyen Cinayet Büro Dedektifleri, şüpheli Polat'ı kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Kasten yaralama suçundan 2 adet kaydı bulunan Polat Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki ifadesinde , "Evet, onu ben öldürdüm" diyen Polat, "Evine gittiğimde bana bıçak çekti. Kafasına vurdum. Yere düşünce iple boğazını sıktım. Ardından evi ateşe verip hiçbir şey olmamış gibi binadan ayrıldım. Kısa sürede yakalandım. Kendisini neden öldürdüğümü, yargılama sürecinde detaylarıyla anlatacağım" dedi. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde işlemleri tamamlanan Mustafa Polat, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, Mustafa Polat'ın babası ile Faik Yorgun'un daha önce aynı bir işyerinde çalıştığını ve bundan kaynaklı geçmişe dayanan bir husumet olduğu öğrenildi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.