Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çay

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Çay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yemekten Hemen Sonra Çay Tüketilebilir Mi? Haber

Yemekten Hemen Sonra Çay Tüketilebilir Mi?

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, çay tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalara ilişkin değerlendirmede bulundu. Çayın yapısında bulunan tanenlerin diyetle alınan demirle bağlanarak demir emilimini azalttığını belirten Prof. Dr. Emel Alphan, “Çay, genellikle kahvaltıda tüketilen bir içecektir. Yumurta demir içeren bir besindir. Sabah kahvaltısında yumurta yenmiyorsa çaydan sakınılmasına gerek yoktur. Yani peynir, zeytin vb. içeren bir kahvaltıda çok rahatlıkla çay içilebilir. Yumurtalı bir sabah kahvaltısından 45 dakika sonra çay veya kahve içilebilir” tavsiyesinde bulundu. ÇAY KATEŞİNLERDEN ZENGİN BİR KAYNAK Çayın sahip olduğu bileşenleri ile sağlık üzerindeki olumlu etkilerine işaret eden Prof. Dr. M. Emel Alphan, yapılan deneysel çalışmaların çayın özellikle hiperglisemiyi engelleyebilme özelliğine sahip olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. ÇAY İNSÜLİN ETKİSİNİ ARTIRMADA ETKİLİ OLABİLİYOR Çay bileşenlerinin insülin etkisini artırmada etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Çay, özellikle yeşil çay sağlık üzerine birçok olumlu etkisi bulunan kateşinlerden özellikle de epigallokateşin galattan zengin bir kaynaktır. Deneysel çalışmalarda epigallokateşin gallat ve diğer kateşinlerin hiperglisemiyi insülin aktivitesini değiştirerek ve beta hücre zararını önleyerek engelleyebileceği gösterilmiştir. Çay insülin duyarlılığını ve insülin salgılatıcı etkiyi de artırabilir. Siyah, yeşil ve oolong çayların, adipositlerdeki insülinle uyarılmış glikoz alımını arttırarak insülin duyarlılığını arttırdığı gösterilmiştir. Epigallokateşingallat, epikateşingallat, tanenler ve teaflavinler gibi çay bileşenleri insülin etkisini arttırmada rol oynayabilir” diye konuştu. YEŞİL ÇAY TÜKETİMİ DİYABETLİLERE FAYDA SAĞLIYOR Çayın diyabetliler de dahil olmak üzere pek çok kişi için vazgeçilemez bir içecek olduğunu belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bazı çaylar belirli metabolik rahatsızlıkları olanlar için de faydalı olabilir. Örneğin yeşil çay, Tip 2 diyabetlilerde tüm nedenlere bağlı ölümlerin azaltılması da dahil olmak üzere pek çok fayda sağlayan kafeinli bir çaydır. 4 binden fazla diyabetli katılımcının sağlığını takip eden beş yıllık bir çalışma, günde dört veya daha fazla fincan yeşil çay içenlerin yüzde 63 oranında daha düşük ölüm oranına sahip olduğunu buldu” dedi. YEŞİL ÇAY DAHA FAZLA KATEŞİN İÇERİYOR Bir fincan (250 ml) yeşil çayın 50-100 miligram kateşin ve 30-40 gram kafein içerdiğini kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Hazırlanma şekli, demleme koşulları, bitkinin miktarı ve tazeliği biyoaktif bileşenleri etkileyebilir. Demleme sırasında siyah çaya oranla yeşil çaydan deme daha fazla kateşin geçer. Yapılan bir çalışmada antioksidan olan kateşinlerin yeşil çayın deminde, siyah çaya göre 3 kat daha fazla olduğu saptanmıştır. Sağlıklı insanların ve diyabetlilerin en fazla iki kupa yeşil çay tüketmeleri önerilir” açıklaması yaptı. İKİ FİNCANDAN FAZLASINA DİKKAT Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Yeşil çay da dahil olmak üzere bitki çaylarının günde toplam 2 fincandan fazla içilmesi diüretik (idrara fazla çıkma) etkiyi arttırdığı için böbreklere zararlı etkileri olabileceği de akılda tutulmalıdır” uyarısında bulundu. YUMURTASIZ KAHVALTIDA ÇAY RAHATÇA TÜKETİLEBİLİR Çay tüketiminin şekline de değinen Prof. Dr. M. Emel Alphan, şunları söyledi: “Çayın yapısında bulunan tanenler, diyetle alınan demirle bağlanarak demir emilimini azaltırlar. Ama bu konu çok abartılmıştır. Çay, genellikle kahvaltıda tüketilen bir içecektir. Yumurta demir içeren bir besindir. Sabah kahvaltısında yumurta yenmiyorsa çaydan sakınılmasına gerek yoktur. Yani peynir, zeytin vb. içeren bir kahvaltıda çok rahatlıkla çay içilebilir. Yumurtalı bir sabah kahvaltısından 45 dakika sonra çay veya kahve içilebilir. Demir emilimini arttırmak için kahvaltıda veya öğle /akşam yemeklerinde C vitamini içeren domates, yeşil biber, limon, portakal vb. besinlerin bulunmasında yarar vardır.” YEMEKTEN HEMEN SONRA ÇAY TÜKETİLEBİLİR Mİ? Yemeklerden hemen sonra tüketilen çay alışkanlığına da işaret eden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Lokantalarda yemekten sonra genellikle çay servisi yapılır. Eğer insanlarda demir yetersizliği anemisi yoksa, endişe etmeye gerek yok, çay içilebilir. Demir yetersizliği anemisi olsa bile yemeklerden 45 dakika sonra çay içilebilir. Açık ve limonlu çay önerilebilir” dedi. PAPATYA ÇAYI SADECE SAKİNLEŞTİRMİYOR Prof. Dr. Emel Alphan, genellikle uykuyu teşvik etmek ve stresi azaltmak için kullanılan kafeinsiz popüler bir çay olan papatya çayı ile yapılan bir çalışmada, Tip 2 diyabetlilerde insülin direncini ve inflamatuar belirteçlere olan etkileri incelendiğini söyledi. Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Sekiz hafta boyunca yapılan araştırmada, günde üç kez (her yemekten sonra) papatya çayı tüketiminin bu iki parametre üzerinde de faydalı etkileri olduğu bulundu” dedi.  

İşte Lavanta Çayının Faydaları Haber

İşte Lavanta Çayının Faydaları

Edirne’nin Havsa ilçesinde baharatçılık yapan Olcay Hacıoğlu'na göre lavanta çayı, hem lezzeti hem de sağlık faydalarıyla dikkat çekiyor. Lavantanın ferahlatıcı kokusuyla ruhu dinlendiren bu çay, aynı zamanda vücuda da birçok yarar sağlıyor. Hacıoğlu www.batiekspres.com haber sitesine yaptığı açıklamada, lavanta çayının sakinleştirici özellikleriyle bilindiğini vurgulayarak, “Stresli günlerde bir fincan lavanta çayı içmek, sakinleşmenizi sağlar ve zihninizi rahatlatır. Ayrıca uyku problemleri yaşayanlar için de oldukça faydalı olabilir” dedi. Lavanta çayının sindirim sistemini de desteklediğini belirten Hacıoğlu, “Özellikle sindirim sorunları yaşayanlar için lavanta çayı düzenli tüketildiğinde rahatlama sağlar. Sindirimi kolaylaştırır ve mideyi yatıştırır” açıklamasında bulundu. Ayrıca, lavanta çayının antioksidan özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getiren Hacıoğlu, “Vücuttaki serbest radikallerle savaşarak genel sağlığı destekler. Bu da yaşlanmayı geciktirici etkileriyle bilinir” ifadelerini kullandı. Hacıoğlu, lavanta çayının tadının hafif ve hoş olduğunu belirterek, “Gün içinde keyifli bir mola vermek isteyen herkes için ideal bir seçenek. Hem sağlığınıza katkı sağlar hem de lezzetli bir içecek sunar” şeklinde konuştu. Hacıoğlu lavanta çayının faydalarından yararlanmadan önce doktora danışılması gerektiğini de hatırlattı. ERGİN SÖZER

ÇAY, POTANSİYEL BİR GÜNEŞ IŞIĞI KORUYUCUSU Haber

ÇAY, POTANSİYEL BİR GÜNEŞ IŞIĞI KORUYUCUSU

Eczacılık Teknolojisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gedik, çayın ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu özelliği olup olmadığını araştırdıklarını, araştırmalar sırasında yeşil ve siyah Rize çayı kullandıklarını söyledi. Demleme çayın koruyucu özelliğini gönüllüler üzerinde test ettiklerini anlatan Gedik, şunları kaydetti: "Evde demlediğimiz usulde çay ekstresi elde ettik. 'Bu ekstrenin güneşe karşı koruyucu etkinliği olabilir mi?' diye de gönüllüler üzerinde test ettik. Bildiğimiz formda çözelti halindeki çayın deriye uygulanması zor, hemen akıp gidebilir. O yüzden bir taşıyıcı sistem içerisinde bunu formüle ettik. Bunu bir jel haline getirdik. Marmara Üniversitesinde yaptığımız çalışmalarda hem o taşıyıcı sistemin hem de çaylı hallerinin koruyucu olup olmadığını insan çalışmalarıyla test ettik. Bu çalışmalarda jel haline getirilen siyah ve yeşil çayın, dar bant ultraviyole değerinde çok bilinen bir markanın 50 koruma faktörlü kremiyle eşit derecede koruma yaptığı gösterildi." Gedik, testlerde 20 ile 48 yaş arası 15'i kadın 21 denekle çalıştıklarını, çalışmanın "Journal of Cosmetic Science" adlı dergide yayımlandığını dile getirdi. Türk çayının güneş koruyuculuğunun, Kenya ve Uzak Doğu çaylarıyla da karşılaştırmasını yaptıklarını anlatan Gedik, "Bizim çalıştığımız, Türkiye'de hasat edilmiş olan ürünün etkinliği ne diye baktığımızda, bunlardan elde ettiğimiz jel formülün güneş koruyucu etkinliğinin en yüksek olduğunu da görmüş olduk." dedi. Testler sırasında deneklerin minimal eritem (yakma) dozları belirlendikten sonra deneklerin sırtında farklı bölgelerin belirlendiğini ifade eden Gedik, "Bu bölgelere yeşil çay, siyah çay, etkili olabileceğini literatürde okuduğumuz kafein ve piyasada satılan 50 koruma faktörlü ürün uygulandı." diye konuştu. UVB dar bantta çalışma yaptıklarını ve çayın, güneşten korunma sağlayacak potansiyele sahip olduğunu gösterdiklerini belirten Gedik, bitkinin uygun bir güneş koruyucu ürün olabilmesi için UVA, UVC ve geniş bant B'ye karşı da koruyucu etki göstermesi gerektiğini anlattı. Gedik, "Bunlar olduğunda ancak diğer fiziksel koruyuculara alternatif olabilecektir. Çay ülkemizde katma değeri yüksek, dünyada da çok tüketilen bir içecek. Bu içeceğin bu amaçla kullanımı olabilir. Sadece çay değil buna benzer polifenolik yapıda olan pek çok bitki var. Bunların da güneş koruyucu potansiyelleri var." ifadelerini kullandı. Gedik, çayın koruyuculuğu üzerindeki çalışmalarına Trakya Üniversitesinde devam ettiklerini kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.