Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Buğday Alım

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Buğday Alım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Buğday Alım haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ÇİFTÇİ PARASIZ KALDI Haber

ÇİFTÇİ PARASIZ KALDI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) önceki dönem Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, tarım girdilerinde yaşanan artışa dikkat çekerek, özellikle Trakya bölgesinde yetiştirilen mısır, buğday, ayçiçeği gibi bitkileri üreten çiftçinin karşı karşıya kaldığını sorunları açıkladı. Gaytancıoğlu, geçtiğimiz günlerde açıklanan mısır fiyatının yanı sıra ayçiçeğinde açıklanması beklenen fiyatlara da dikkat çekerek önerilerde bulundu. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) randevu sisteminde yaşanan sorunları da açıklayan Gaytancıoğlu, ürününü TMO’ya satmayı başaran çiftçiye ise ödeme yapılmamasına tepki gösterdi. “MISIR FİYATI GÜLÜNÇ BİR RAKAM” TMO’nun mısır fiyatlarını açıklandığını söyleyen Gaytancıoğlu; “Ton başına geçen yıl 5 bin 700 TL olan mısırı, bu sene 6 bin TL gibi gülünç bir rakamdan alıyor. Üreticinin maliyeti 9 bin TL’yi aştı. Artan gübre ve mazot faaliyetleriyle birlikte bu rakam daha da yukarılara çıkacaktır. İlk 7 ayda başka ülkelerden Türkiye Cumhuriyeti’ne tam 3,5 milyon ton mısır girmiş. Giriş fiyatı ise 8 bin 300 TL. Yabancının çiftçisine 8 bin 300 TL’yi vermeyi kabul eden ama kendi üreticisine 6 bin TL’yi hakir gören bir iktidarla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE’NİN YAĞ AÇIĞI OLACAK” Gaytancıoğlu, Trakya bölgesinde üretilen en önemli ürünlerden biri olan ayçiçeğine de dikkat çekerek; “Bölgemizde bununla birlikte Türkiye’nin en önemli, petrolden sonra en fazla döviz ödediği bitkisel yağlardan ayçiçeği üretimi var. Türkiye, ayçiçeği üretiminin yüzde 60’ını Trakya bölgesinden karşılıyor. Bu yıl ciddi bir kuraklık söz konusu. Özellikle Temmuz ayının ortalarında yüksek sıcaklıktan dolayı bitkiler çiçek dolumundayken kavruldular. İçlerindeki yağ oranları azaldı. Şu anda hasat başladı. Hem verimler düşük, 100 kilogramlar civarında, hem de içlerindeki yağ oranı eskisi gibi yüzde 40’ın üzerinde değil; çok altında, yüzde 30 ile 35 arasında. Bu demek oluyor ki Türkiye’nin yağ açığı olacak” dedi. “AYÇİÇEĞİNDE FİYAT EN AZ 20 TL OLMALI” Ayçiçeğine verilmesi gereken fiyatı açıklayan Gaytancıoğlu; “Peki, ayçiçeğine ne fiyat verilecek? Geçtiğimiz yıl 12 TL fiyat verildi ama piyasa 10 TL’ye kadar geriledi. Bu sene yüzde 100 enflasyon var. Akaryakıt ve gübre fiyatları ciddi anlamda arttı. Verilecek fiyat en az 20 TL, hatta üzerinde olması gerekiyor. Destekleme primi olarak 70 kuruş veriliyor. Bunun da süratle 3 TL’ye çıkarılması gerekli. Bu nedenle tarımı ihmal etmemek lazım” sözlerine yer verdi. “TÜRKİYE HER ŞEYİ İTHAL EDER KONUMA GELDİ” Gaytancıoğlu, dünyada pandemi ile Rusya ve Ukrayna Savaşı sonucu gıda fiyatlarının arttığını söyleyerek; “Dünyada büyük krizler oluştu. 150 Dolar’lık buğday, 450 Dolar’a kadar çıktı. Ama bütün dünya ülkeleri bu konuda önlemlerini aldılar ve tarım politikalarını revize ettiler. Destekleme bütçelerini arttırdılar, sulama olanaklarını geliştirmeye çalıştılar. Biz ne yaptık? Sadece seyrettik. Destekleme bütçesini tam tersine azaltmaya gittik, faizlerle üreticiyi hayatından bezdirdik ve bir üretim planlaması yapamadık. Türkiye buğdaydan arpaya, mısırdan tütüne, şekerden yağlı tohumlu bitkilere, nohuttan fasulyeye, canlı hayvandan kırmızı ete kadar her şeyi ithal eder konuma geldi. Dünya gıda enflasyonu liginde ilk 6’da yer alıyoruz” dedi. “ÜRETİCİLER TMO’DAN PARALARINI ALAMADI” Türkiye’nin tarım ülkesi olduğunu vurgulayan Gaytancıoğlu; “Tarım olanaklarının fazlalığı bakımından dünyada ilk sıralarda yer almasına rağmen maalesef kendi üreticisini canından bezdirdi. Buğdayda geçen yıl 7,5 TL’lik bir fiyat söz konusuydu. Bu sene 9 bin 200 TL civarında bir fiyat açıklandı. Biz buna tepki gösterdik ama piyasa bunun daha altında 5-5,5 TL seviyelerinde gerçekleşti. Şimdi biraz fiyatlar yükseldi ama ne yazık ki küçük üretici buğdayını satmak zorunda kaldı. Orada da büyük bir sıkıntı var. Haziran ayında ürününü hasat eden üretici TMO’da randevu izdihamı ile karşılaştı. Cep telefonu herkeste android değil ki. Üreticilerimizde hâlâ tuşlu telefonlar var. Birçok üretici yakınından, çocuğundan rica etti. Randevu almak için çok uğraştı, randevu bulamadı. Temmuz ayının ortalarına, hatta Ağustos ayının başlarına randevular alındı. Ama TMO’ya teslim eden üreticiler paralarını hâlâ alamadılar. Kendilerine Ağustos sonu, Eylül başına süre verildi. Bu süre içerisinde akaryakıta yüzde 100 zam geldi. Gübre fiyatları geçen seneye göre yüzde 70 arttı, ilaç fiyatları yüzde 100’ün üzerinde zamlandı” ifadelerine yer verdi. “2-3 YIL İÇİNDE 3 MİLYON SÜT İNEĞİ KESİLDİ” Gaytancıoğlu, Türkiye’de her ürüne zam olmasına rağmen buğdaya zam yapılmadığını söyleyerek; “Çarşıya, pazara çıkan üretici büyük bir şokla karşılaşıyor. Her şeye zam var ama bir tek ürüne zam yok. Ekmek fiyatı 7-8 TL’leri buldu ama buğday fiyatı aşağıya düştü. Çok dengesiz bir tarım politikası var. Sorunu ithalatla çözmeye çalışan, kendi üreticisini desteklemeyip ithalatla çözmeyi düşünen bir iktidar var. İşin hayvancılık boyutuna bakacak olursanız; 11,5 TL’lik süt fiyatı revize edildi ama bir çuval yem 500 TL, yani 10 TL’ye gelir. Bir balya saman 200 TL’ye yaklaştı. O da yaklaşık 1,5-2 TL’ye gelir. Yani sadece saman ve yem masrafı ile süt matrahı eşitlendi. Süt üreticisi para kazanamadığı için süt ineklerini kesti. 3 milyon süt ineği 2-3 yıl içerisinde maalesef kesildi. Şu anda hayvan besleyenler büyük zarar ediyorlar. Çünkü hükümet gitti, Uruguay’dan hayvan ithalatı yaptı. 500 bin büyükbaş hayvan besilik adı altında aslında kasaplık bir şekilde ülkemize giriş yapıyor” dedi. “ÜRETİMİZİ DESTEKLEMEK ZORUNDAYIZ” Tarım ve Orman Bakanlığı’na tepki gösteren Gaytancıoğlu; “Kendi üreticisini desteklemeyen, başka ülkelerden medet uman bir Tarım ve Orman Bakanlığı var. Biz üreticimizi desteklemek zorundayız. Bir an önce sulama yatırımlarını tamamlamak, üreticinin ekipman desteklerini sağlamak, üreticiye hak ettiği desteği vermek zorundayız ki üreten bir Türkiye, halkça bölüşen bir Türkiye’yi kuralım” sözlerine yer verdi.  MERT ERİŞKİN

“TMO HIZLI ALIM YAPMALI” Haber

“TMO HIZLI ALIM YAPMALI”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday ve arpa hasadında yaşanan zorluklardan bahsetti. Edirne’de açılacak olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) yeni alım noktası oluşturuyor. Yeni alım noktası 2 gün içerisinde alım yapmaya başlayacak. Randevu tarihlerinin 20 gün önceye çekilmesine yarayacak uygulama, çiftçilerin rahat bir nefes almasını sağlayacak. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar “Çiftçinin hasat edilen ürünü bekletme imkanı yok” dedi. “TEDBİR ALINMALI” Serbest piyasada fiyatların düşük seyrettiğine değinen Bayraktar “TÜİK verilerine göre bu yıl geçen yıla göre buğday üretiminin yüzde 3,8 oranında artarak 20,5 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 1,2 oranında artarak 8,6 milyon ton olacağı tahmin ediliyor” diyen Bayraktar, rekoltenin artması olumlu olmakla birlikte serbest piyasada fiyatların düşük seyretmesiyle bazı bölgelerde sanayicilerin ve tüccarların çiftçiden ürünü almak istememesi çiftçilerimizi mağdur ediyor. TMO hasadın bitmek üzere olduğu ve hasadın yeni başladığı bölgelerde randevu sisteminde yaşanan sorunları gidererek acilen alım yapmalıdır. Hasadın başlamadığı bölgelerde ise tedbirlerini almalıdır” diye konuştu.  “SERBEST PİYASADA FİYATLAR DÜŞÜK” Gümrük vergi oranlarının yüzde 130’a çıkarılmasının depoların dolmasını engelleyemediğine değinen Bayraktar şöyle konuştu: “2022-2023 döneminde özellikle Ekim-Ocak aylarında hatta şubat ayının sonuna kadar yağışların ülke genelinde yetersiz olması, kuraklık endişesi ve yurt dışı fiyatlarının düşük seyretmesi ilk 5 ayda 6,5 milyon ton buğday ithalatı gerçekleştirilmesine neden oldu. Diğer taraftan geçte olsa gümrük vergi oranlarının hasadın başlamasına sayılı günler kala, mayıs ayı itibarıyla tekrardan yüzde 130’a çıkarılması buğday üretiminin yoğun olduğu birçok bölgede depoların dolmasını engelleyemedi. Bu durum serbest piyasada fiyatların düşük seyretmesine neden oldu.”  “FİYATLAR MALİYETİN ALTINDA KALIYOR” TMO’nun hızlı alım yapması gerektiğine değinen Bayraktar “TMO alım fiyatını prim hariç makarnalık buğday için ton başına 9 bin lira, ekmeklik buğday için ton başına 8 bin 250 lira, arpa için ton başına 7 bin lira olarak açıkladı. TMO satış fiyatını makarnalık buğday için ton başına 10 bin 200 lira, ekmeklik buğday için 9 bin 350 lira ve arpa için 7 bin 725 lira olarak belirledi. Açıklanan bu fiyatlara rağmen serbest piyasada fiyatlar ortalama olarak; makarnalık buğday için ton başına 8 bin 79 lira, ekmeklik buğday için ton başına 6 bin 982 lira, arpa için ise ton başına 5 bin 697 lira seviyesindedir. Bu konuda Birliğimize ve Ziraat Odalarımıza çiftçilerimizden yoğun şikâyetler geliyor. Serbest piyasadaki fiyatlar bölgesel olarak bazı yerlerde maliyetin altında kalıyor, bazı bölgelerde ise ancak maliyeti karşılıyor. Hiçbir esnaf, tüccar, alın teriyle evine ekmek götüren vatandaş maliyetine ya da zarar ettiği bir işi yapmaz. Bu durum sürdürülebilir değildir ve çiftçinin üretimden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Toprak Mahsulleri Ofisi acilen etkili alım politikasını güçlendirerek piyasaya da hâkimiyeti sağlamalıdır. TMO hızlı alım ve erken ödeme yaparak piyasa fiyatlarını yükseltmelidir. Üreticilerimizin lehine olacak şekilde, bu durum acilen düzeltilmelidir. Bundan başka çaremiz yoktur” diye konuştu.  “FİYATLAR YÜKSELECEK BEKLENTİSİ YERİNİ BULMADI” Fiyat beklentisinin yerini bulmadığına değinen Bayraktar “Müdahale alım fiyatlarının açıklanması ve Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı buğday ve arpa üreticilerine, kayıtlı üretim miktarı kadar tüm kesimlere ‘TMO veya piyasa aktörlerine’ yapılan satışlar için ton başına buğdayda bin lira, arpada ise 500 lira ilave hububat üretim primi desteğinin verilmesiyle serbest piyasada fiyatların yükseleceği beklentisi maalesef yerini bulamadı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklanan fiyatları piyasayı hareketlendirmemiştir. Diğer yandan Toprak Mahsulleri Ofisi yeni sezonda üreticilerimizden aldığı ürünlere alım fiyatının üzerine her türlü maliyetin ilave edilerek piyasaya satış yapacağını açıklamasına rağmen, depolarda ürünü bulunan sanayiciler ve hububat ticaretiyle uğraşan sektör, piyasadan yeteri kadar ve müdahale alım fiyatı seviyesinde ürün almamıştır. Çiftçilerimiz ürününü düşük fiyat veren tüccar veya diğer piyasa aktörleri yerine Toprak Mahsulleri Ofisine satmak istiyor. Ancak hasadın yoğunlaştığı birçok bölgede çiftçilerimiz Toprak Mahsulleri Ofisinden randevu almakta sorun yaşıyor. Unutulmamalıdır ki çiftçinin hasat edilen ürünü bekletme imkânı yok. Çiftçilerimizin birçoğu borçla üretim yapıyor ve borcunu kapatması gerekiyor. TMO acilen alım merkezlerini artırarak, gerekirse yığma olarak alım yapmalı ve çiftçilerimizi tüccarın insafına bırakmamalıdır. Ayrıca Toprak Mahsulleri Ofisine ürün satma imkânı olan çiftçilerimizin hesabına 1 ay sonra değil de 15 gün içerisinde ödeme yapılırsa piyasada çiftçinin ürününü yok pahasına almak isteyen fırsatçılara engel olunacaktır. Tarım Kredi Kooperatifleri ve TÜRKŞEKER de geçmiş yıllarda olduğu gibi hububat alımında devreye sokulmalıdır” ifadelerine yer verdi. “ÜRETİM DÜŞECEK” Üreticinin üretimden vazgeçeceğine değinen Şemsi Bayraktar şöyle konuştu: “Kurdaki artışa bağlı olarak girdi fiyatları sürekli artış göstermektedir. Haziran ayında mazot fiyatları bir önceki aya göre yüzde 23 artarken gübre fiyatları ortalama yüzde 4 civarında yükselmiştir. Maliyet artışlarını telafi edebilmek için üreticilerimiz bu sezon hasattan yeteri kadar gelir elde edemezse önümüzdeki sezon hububat üretiminden vazgeçecek üretim düşecektir. Üreticilerimizin önümüzdeki sezon için yeterli girdi temin edebilmesi, ürününü değerinden satıp yeterli para kazanmasına bağlıdır.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.