Buğday Haberleri - Son Dakika Buğday Haber Güncel Gelişmeler

Atilla Bayazıt, Buğday Tarlalarındaki Gelişmeleri Değerlendirdi

Yapılan incelemelerde, kardeşlenmelerin tamamlandığı ve vejetatif gelişimlerin oldukça sağlıklı olduğu tespit edildi. Ancak, Edirne’de yetiştirilen farklı buğday çeşitlerinin çeşitlerine bağlı olarak kök ve kök boğazı hastalıklarının farklı oranlarda görülmeye başladığı belirtildi. Bu nedenle, çiftçilerin tarlalarını kontrol etmeleri ve eğer ilaçlama yapmadılarsa gerekli tedbirleri almaları gerektiği vurgulandı. İl Tarım Müdürü Bayazıt, üreticilere bereketli bir sezon dileyerek, bu tür önlemlerle daha verimli bir üretim süreci geçirmelerini temenni etti. HABER MERKEZİ

Tekirdağ'da Buğday ve Arpadaki Gelişim Çiftçide Verim Beklentisini Artırdı

Buğday ve arpanın gelişimini yakından takip eden çiftçilerin bu yıl rekolte beklentisi, önceki yıllara göre arttı. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmet Başer, buğday ve arpanın güzel bir gelişim sürecinde olduğunu söyledi. Geçen yıl yaşanan kuraklıktan dolayı üreticilerin bekledikleri verimleri alamadığını hatırlatan Başer, "Geçen yıl istenilen yağışların olmaması nedeniyle üreticiler bekledikleri verimi alamadı. Şu an buğday ve arpalarımız gerçekten gelişim olarak iyi gidiyor." dedi. Başer, üreticilerin geçen yıla göre buğday ve arpa ekim tarihlerini bu yıl öne çektiğini belirtti. Buğday ve arpadaki gelişimin çiftçiyi sevindirdiğini aktaran Başer, "Bu yıl iyi verimler bekliyoruz. İyi verimden kastettiğim, öncelikle 600 kilogramın altını ben iyi verim olarak kabul etmiyorum. 500 kilogram ortalama bir verim. 600 kilogramın üzerinde 700 kilogram civarında ve daha yüksek verimler bekliyoruz." diye konuştu. Üretici Ali Kayı da geçen seneye göre ürünlerin gelişiminin daha iyi olduğunu belirtti. Geçen sene dekar başına 600 kilogram verim aldığını anlatan Kayı, "Bu sene hedefimiz 750 kilogram ürün alabilmek. Şu anda yağacak yağmurlar buna fazlasıyla etki edecek. Ürünlerimizin gelişimi güzel gidiyor. Herhangi bir sorunumuz yok. Tarlalarımızı sürekli kontrol ediyoruz." ifadelerini kullandı. Kayı, arazilerinde yabancı ot ve hastalıkla mücadele için ilaçlama çalışmasını gerçekleştirdiğini kaydetti. Üretici Hüseyin Engin ise kış aylarının ılık geçmesiyle buğday ve arpanın iyi gelişim gösterdiğini aktardı. Buğday ve arpanın olması gerekenden daha iri ve güzel göründüğünü anlatan Engin, şunları kaydetti: "Bu yıl iklim olarak soğuk bir yıl geçirmedik. Şubat ayında bile 15-20 dereceleri yakalayan sıcaklıklar oldu. Bitki gelişti. Nisan ayının başlarında göreceğimiz arpa ve buğday boylarını aynı o tarihte görebileceğimiz büyüklüğe ulaşmış vaziyette." dedi. Tekirdağ'da geçen yıl 1 milyon 900 bin dekarda buğday, 183 bin 750 dekarda ise arpa ekilmişti.

Üretici Prim Ödemesi Bekliyor

Edirne’de ayçiçeği ve buğday üreticisini, bu yıl yaşanan kuraklık olumsuz yönde etkiledi. Hasadın tamamlanmasından sonra çiftçiler, buğday ekilecek arazilerini hazırlamaya başlayacaklar. Bu hazırlıkların tamamlanması sonrası da ekim işlemleri başlayacak. Ekim için maliyetli bir döneme girecek olan üreticiler, henüz ödenmemiş olan buğday destek primlerinin ödenmesini bekliyorlar. Çiftçinin, buğday destek primlerinin revize edilerek yatırılmasını beklediğini belirten Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bu primlerin yatırılmasının çiftçiye, mazot, gübre ve ekim masraflarını karşılamada bir rahatlama getireceğini söyledi. Yaşanan kuraklıktan ve fiyatlardan çiftçinin olumsuz etkilendiğini belirten Arabacı; “Geçtiğimiz kış döneminde çok yoğun olmasa da yağan yağışlar, ürünün çıkışı ve gelişiminin sağlanması açısından yeterli oldu fakat toprağın doyuma ulaşacağı çok kuvvetli yağışlar maalesef ki bölgemizde olmadı. İlkbaharda da yağışların kesilmesi ve ardından da aşırı sıcakların gelmesiyle birlikte bölgemizde kuraklık oldu. Bundan dolayı da çiftçimiz bu yıl, aşırı derecede etkilendi. Buğday bu yıl baktığımızda önceki yıla göre verim olarak biraz düşüktü ama çok kötü diyebileceğimiz kadar değil. Yani Edirne ortalaması aşağı yukarı 400-450 kilo civarı oldu. Bunun yanında bu yıl buğdayda bakanlığımızın açıkladığı rakam bizim hesapladığımız maliyet rakamının altında bir rakamdı. Bu, bin 750 olan primle birlikte maliyetin çok az üstüne çıktı. Bu şartlarda üreticilerimiz buğdaydan para kazanamadı diyebiliriz. Prim açıklandı ama henüz daha hiçbir üreticiye açıklanan prim fiyatı ödenmedi. Bu primin revize edilmesini, en az tonuna 3 bin TL olmasını ve üreticilerimize acilen ödenmesini talep ediyoruz. Çünkü şu anda buğday yerlerinin yavaş yavaş hazırlığı başlıyor ve Ekim sonu veya Kasım başı gibi ekilişleri başlayacak. Bu süreçte açıklanan primin ödenmesi, üreticilerimize hazırlık döneminde mazot ve gübre alma açısından faydalı olacaktır. İnşallah bakanlığımızın bu konuyla ilgili gereğini yapacağını düşünüyorum” dedi. “DEKAR BAZLI KURAKLIK DESTEĞİ VERİLMESİNİ BEKLİYORUZ” Ayçiçeği üreticisinin zararını karşılayabilmesi için dekar bazlı pirim desteği ödemesi yapılması gerektiğini belirten Başkan Arabacı; “Ayçiçeğinde özellikle bazı bölgelerde hiç hasat edilemeyen ayçiçekleri oldu. Bazı yerlerde dekarından 10-15 kilogram ayçiçeği alan üreticilerimiz oldu. Bunun yanı sıra 100 kiloya kadar verim alan yerlerimiz de oldu ama Edirne ortalamasına baktığımızda şu anda tahminen 70 kilo bandında ortalama diye düşünüyorum. O yüzden de bununla ilgili bakanlığımız destek açıklamasını yaptı. Tonuna 2 bin 250 lira destek açıkladı fakat biz bunu bakanlık yetkililerimize ilettik. Burada arazide inceleme yaptılar, bizlerle de görüştüler ve buradaki durumu kendilerine anlattık. Şu an kendi arazilerimizden bile para kazanamaz haldeyiz. O yüzden açıklanan desteklerin, dekarından 10 kilo ürün alan üretici için hiçbir önemi yok. 5 bin lira da yapsanız fark etmez. Biz, dekar bazlı kuraklık desteği olması gerektiğini de yetkililere ilettik. Zaten artık önümüzdeki yıllar için dekar bazlıya döndü bu destek ama bu yıl yine kilo bazında destek açıklandı. Tonuna 2 bin 250 lira olan destekte, bugün 70 kilo ürün alan bir üreticiye baktığımızda, dönümüne aşağı yukarı 150-160 lira bir para almış olacak. Bu, üreticimizin şu anki maliyetini yine karşılayacak bir rakam değil. O yüzden bakanlığımızın bununla ilgili bu yıl açıklanan prim haricinde, dekar bazlı kuraklık desteği vermesini talep ediyoruz. Çünkü bölgemizde ciddi şekilde sıkıntılar var. Tarımın sürdürülebilirliği, üreticilerimizin ailesinin geçimini sağlayabileceği, mazotunu ve gübresini alabileceği paraya ihtiyacı var. Eğer ki üreticimiz desteklenmediği takdirde, ya traktörünü, ya tarlasını satar, bu şekilde devam etmeye çalışır. O yüzden de biz hiçbir üreticimizin zarar görmemesi ve üretimin devam edebilmesi açısından bakanlığımızın bu anlamda gerekli desteği yapacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Buğday Üreticisi Düşük Fiyattan Şikayetçi

Buğday hasat sezonunun başlamasıyla, hükümetin açıkladığı buğday fiyatını ve ödeme süresini beğenmeyen üretici buğdayını satmak için Edirne Ticaret Borsasının yolunu tuttu. Burada da yapılan satışlarda fiyatları beğenmeyen bazı çiftçiler ürününü satmaktan vazgeçti. Bugün sabah saatlerinde Edirne Ticaret Borsası’nda başlayan satışlarda, buğday için ton başına en düşük 7 bin 110 liradan işlem yapılırken en yüksek satış ise 9 bin 770 liradan gerçekleşti. Yaklaşık olarak bin 904 ton buğday işlem gördü. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bir buçuk ay sonra ödeme günü vermesinden dolayı ürününü borsaya getirdiğini söyleyen Osman Yeşilyurt isimli üretici; “9 bin 127 liradan sattım. Malımız kaliteli ama fiyat pek de iç açıcı değil. 7 bin 500 liraya bile giden buğdaylar var. Tüccarlar bize tırpan çekiyor. Düşük fiyat veriyorlar. TMO’da 9 bin 250 lira, ama onda da ne zaman para verileceği belli değil. Bir buçuk aydan bahsediyorlar. Bir buçuk ay beklenirse, alınan borçların ödemeleri var. Bunların ödenmesi lazım. Çiftçiye nakit para lazım oluyor, ödeyebilmek için mecburen buraya getiriyor. Memnun değiliz. Verimlerimiz iyi ama yağmur yağmadığı için ayçiçeğimizde durum iyi değil. Bir kısım mahsulü bekletiyorum, duruma göre bakacağız” dedi Ürününe 7 bin 500 lira değer biçildiği için satmaktan vazgeçerek geri götüren Erdem Aydın ise; "7 bin 500 liradan gidecekmiş, vermedik. 7 bin 500 liradan mal mı verilir? Nerede bu devlet, bu millet. Çiftçiliği bırakacağız, yapacak bir şey yok. TMO’ya nasıl vereceğiz? 45 gün sonra ödeme yapacak. O kadar süre neden bekleyeyim? Devlet arkamızda değil, çiftçiye kimse sahip çıkmıyor. Malımızı geri götüreceğiz. Başka yere vereceğiz. Kuraklıktan dolayı verim de maalesef iyi değildi” diye konuştu. Süloğlu Sülecik köyünden, Maden cinsi 28 ton buğdayını 7 bin 530 liradan sattığını ama fiyattan memnun olmadığını belirten İbrahim Arslan; “Mesela bir cins buğday var 9 bin 500 liraya kadar çıktı. Çeşit çeşit, kalitesine göre fiyat. Fiyat çok düşük. Devlet fiyat açıkladı ama daha TMO’yu açmadı, önümüzdeki 1 Temmuz’da açacak. Üreticilerin acil ödemeleri var. Mecbur tüccarlara veriyoruz” ifadelerini kullandı. ŞENER ŞENTÜRK

Edirne'de Buğday Hasadı Başladı

Kent genelinde yaklaşık 1 milyon 350 bin dönüm buğday arazisi, başakların olgunlaşma sürecine göre hasat ediliyor. Aşırı sıcakların etkili olduğun kentte, çiftçiler ürünlerini toplamak için çaba sarf ediyor. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, buğday hasadının hızlı şekilde başladığını söyledi. Üreticiler bol ve bereketli bir hasat dönemi dileyen Arabacı, "Üreticilerimiz hasat için iş başı yaptı. İnşallah yüksek verimli bir sezon geçer, üreticilerimiz emeklerinin karşılığını alır." dedi. Büyükdöllük köyü üreticilerinden Ali Balıkçı, hasadın sorunsuz başladığını ifade etti. Güzel bir sezon temennisinde bulunan Balıkçı, "İlk biçilen yerlere baktığımızda dönümde ortalama 400 kilogram verim alınıyor. İdare eder bir miktar, Allah'a şükürler olsun. Yaşanan kış kuraklığına göre iyi sayılır. Sıcak havalardan dolayı biraz zorlanıyoruz ama her koşulda hasadı yapmamız gerekiyor." diye konuştu. Arif Balıkçı da buğday saplarının kısa olmasına rağmen dane ağırlığının iyi olduğunu dile getirdi.

ETB’de Ürün Fiyatları Açıklandı

Edirne Ticaret Borsasında buğdayın kilogramı en yüksek 10,010 liradan satıldı. Borsada işlem gören ürünler ve fiyatları şöyle: Ürün Miktar En düşük (TL) En yüksek (TL) Buğday Kg 8,00 10,010 Ayçiçeği Kg 17,748 18,441 Arpa Kg 7,00 7,008

Vekil Ün: “Alım Fiyatı Değil Utanç Fiyatı”

“TÜİK bile enflasyonu yüzde 75 açıklarken buğday alım fiyatlarına yüzde 12 arpaya yüzde 3 zam yapmak çiftçiyle alay etmektir. Son bir yılda girdi maliyetleri mazotta yüzde 114, gübrede yüzde 50, zirai ilaçta yüzde 70, tohumda yüzde 100’e varan artışların olduğu bir yerde buğdayda yüzde 12’lik artış çiftçinin AKP tarafından diri diri mezara gömülmesi demektir.” diyen CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün açıklamasını şöyle sürdürdü: “AKP yemin etmiş üretimi tamamen bitirecek. Açıkladıkları buğday ve arpa alım fiyatlarıyla bunu bir kez daha ispat ettiler. Bu fiyatlar çiftçiye “öl” demek. Geçen yıl fiyatları açıklayan AKP Genel Başkanı bu yıl ortalarda yok. Onun yerine Tarım ve Orman Bakanlığı sosyal medyadan duyuruyor. Bu fiyatların utanç fiyatları olduğunu bildikleri için çıkıp kendileri açıklayamıyor. TMO eliyle buğdayda yandaşlarına ithalat yaptırıp depoları buğdayla doldurdu. Cumhuriyet tarihinin ithalat rekorlarını kırıldı. 3,5 milyar dolar yabancı çiftçilere gitti. Depolar dolu olduğu için buğday almaktan da kaçıyorlar. Randevu denilen ucube bir sistemle alımları geriye atıyorlar. Şimdi de sektörden her bir kişinin utanacağı fiyatları alım fiyatı olarak açıklıyorlar. Buğdaya 9.250 fiyat vermek, 1.750 de prim vermek, “bir daha ekmeyin” demekle aynı şeydir. Buğday ve arpada ziraat odalarının hesaplayıp açıkladığı maliyetlerin altında bir fiyat verilmiştir. Geçen yıl ton başına 384 dolar ekmeklik buğday alım fiyatı 97 dolar azalarak bu yıl 284 dolara düştü. Arpa fiyatı geçen yıl 326 dolardı şimdi 225 dolar. Çiftçinin kaybı 101 dolar. AKP arpa ve buğday çiftçisinin cebinden ton başına 100 dolar çaldı. Bu fiyatları kabul etmiyoruz. Yaşadığımız derin ekonomik krizin sorumlusu çiftçimiz değildir. Krizin sorumlusu kimlerse bedeli de onlar ödesin. Bu fiyatlardan sonra tarlaya girmek mümkün değil. Çiftçiye çıkardıkları krizin bedelini ödeterek ekonominin iyi gideceğini sanmak bu işi hiç bilmediklerinin, krizden bir ders çıkarmadıklarının ispatıdır. Çiftçiye sadaka verseler bundan fazla olurdu. Emekli 10 bin lirayla yaşasın, asgari ücretli açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışsın, çiftçi borç içinde yüzüp tarlarını satsın ama bu krizi çıkaranlar uçak sayılarını, lüks harcamalarını, itibarlarından tasarruf etmesin. Yok öyle bir dünya. Krizi çiftçi çıkarmadı. Çiftçi sadece üretti ve yıllardır da hak ettiği fiyatları alamadı. Buna rağmen borçlanarak, “belki seneye iyi olur” diye umut ederek üretti. Ancak gelinen noktada gördük ki çiftçiyi bitirmeye yemin etmiş bir iktidar var. AKP Türk tarımının sünesidir. Hatta, süne zararlısı, don, kuraklık ne kadar doğal afet varsa bir araya gelseler AKP kadar zarar veremezdi. Boşa yanan bir ampulü söndürmeden bu işlerin düzelmeyeceği artık net olarak görünüyor. Önce sarayın ampulünü söndüreceğiz. Onsan sonra da çiftçimiz, emeklimiz, işçimiz hak ettiğinin karşılığını alacak. Çiftçi tarlasını ekerken kaç liraya ürününü satacağını, kaç lira destek alacağını bilecek. Fiyat ne açıklarlar diye düşünmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çiftçi sadece üretmeyi düşünecek ve ürettiğinin karşılığını fazlasıyla alacak.” HABER MERKEZİ

Buğdayda Taban Fiyatı Beklentisi 15 TL

Buğdayda hasat zamanının gelmesiyle üreticilerin gözü buğday için açıklanacak taban fiyatına çevrildi. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Ziraat Odaları olarak 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde Cumhurbaşkanı’na ve Tarım Bakanı’na 10,87 gibi bir maliyet raporu sunduklarını, buğday taban fiyatı için beklentilerinin yaklaşık 15 TL olduğunu söyledi. Bu hasat döneminde de üreticinin verdiği emeğin karşılığını alabileceği güzel verimler olur diye umduğunu belirten arabacı; “Ekiliş döneminden bugüne kadar üreticinin emek verdiği, masraf ettiği alanların hepsini bitirdik. Şu an hasat dönemine geldik. İnşallah bu hasat döneminde de üreticinin verdiği emeğin karşılığını alabileceği güzel verimler olur diye umuyorum. Ama bütün üreticimizin gözleri şu an fiyatla. Hasat dönemi geldi ki Türkiye'nin bazı illerinde hasat yapılıyor. Fakat henüz daha fiyat açıklanmadı. Üreticimizin beklentisi biliyorsunuz daha önce de genel başkanımızla, tarım bakanımızla görüşmelerini açıklamıştı. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde Cumhurbaşkanımızın da katıldığı bir programda Tarım Bakanımızla birlikte herkes bölgesindeki sorunları anlattı ve Sayın Bakanımız dinledi ve bunlara da bir açıklamayla cevap verdi orada. Biz orada bütün Türkiye'deki Ziraat odalarımız olarak kendi bölgesindeki maliyetlerini çıkardığı bir tablo var. Ve bizim genel merkezimize bu tablo üzerinden bütün maliyetlerin ortalamasına bir maliyet tablosu oluştu. Yani bu maliyet tablosu da bu yılki 10,87 lira olarak maliyetimiz açıklandı. Tabii Bakan Bey bu rakamın yüksek olduğunu söyledi ama biz de Genel Başkanımız Bakanımızla Tarım Bakanlığımız ve Türk Ziraat Odaları Birliğimizin ortaklaşa çalışıp bir ortak fiyat çalışması yapması gerektiğini talebinde bulundu. İnşallah önümüzdeki günlerde de bu tarz çalışmalar olur. Yani bakanlığımızla biz ortaklaşa bir maliyet çıkarır ve ona uygun da bir fiyat tablosu olur diye umuyorum. Şu an baktığımızda 10,87 maliyet dediğimiz zaman yani bugün bizim üreticimiz gece gündüz sıcak soğuk demeden çalışıyor ve yılda bir kez hasat yapıyor. Bu yaptığı hasatla bunun bir yıl boyunca hem tarımda sürdürülebilirliği hem de ailesinin geçimi ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak bir ürün ortaya çıkarıyor. Tabii ki bu enflasyon ortamında bunların düşünülerek, göz önünde bulundurularak bakanlığımız tarafından inşallah üreticilerimizin kar marjını koyarak bu enflasyon şartlarını düşünerek rahat bir dönem geçireceği bir fiyat oluşmasını umuyoruz. Biz bugün üreticilerimizle konuştuğumuzda bugünkü şartlarda bu maliyet tablosuyla enflasyon da düşündüğümüzde en az 15 TL olması gerektiğini üreticilerimizle konuşmalarımıza beklentileri bu yönde. Ama Bakan Bey tabii böyle bir maliyet tablosu olmadığını söylemişti. İnşallah bizim sahada bu yoğun çalışmalarımızı yaptığımız masrafları tabii ki Bakanlığımız da görüyor. Onların da çalışmaları var. Yani bakanlığımızdan bu enflasyon ortamında ve bu maliyet karşılığında inşallah güzel bir beklentimiz var. Üreticimizin beklediği gibi en az 15 TL bandında bir fiyat beklentisi var. Yani en azından buna yakın bir fiyat oluşmasını bakanlığımızdan talep ediyoruz. İnşallah tüm üreticilerimize ülkemiz için hayırlısı olur. Ve bereketli herkesin emeğinin karşılığını alabileceği bol bereketli bir yıl olur diye umuyorum” dedi. “TMO EDİRNE’DE ALIM YAPACAK” Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) Edirne’de ve ilçelerinde alım yapacağını açıkladığını belirten Hüseyin Arabacı; “Bu arada hepimizin gözleri TMO'dan. TMO alımla alakalı sıkıntı olmadığını Burada Edirne ve ilçelerdeki alım yerlerini ayarladı. Alımla ilgili sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum. TMO Müdürümüzle de görüştüğümüzde alım yapacağız. Sayın Tarım Bakanımız da bununla ilgili açıklamasında alım yapılacağını, üreticiyi mağdur etmeyeceğini söylemişlerdi” diye konuştu. ŞENER ŞENTÜRK