Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Atık

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Atık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Deniz Yosunundan Haber

Deniz Yosunundan "Gıda Ve Çevre Dostu" Ambalaj Üretildi

Çevre ve geri dönüşümle ilgili proje fikri oluşturan Kimya Mühendisliği Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Büşra Esim, aynı bölümden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Uğur Nigiz'in danışmanlığında "Kahverengi Deniz Yosunlarından Gıda Ambalajı Üretimi ve Karakterizasyonu" adlı projeyi hayata geçirdi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destekli proje kapsamında müsilajdan sonra deniz kıyılarında daha yaygın hale gelen kahverengi deniz yosunlarını laboratuvar ortamında işlemlerden geçiren Esim, ambalaj üretmeyi başardı. Büşra Esim, Çanakkale'nin Dardanos bölgesinden kahverengi deniz yosunlarını topladıklarını, laboratuvar ortamında yıkama aşamasından geçirerek deniz tuzundan arındırdıklarını ve farklı işlemlerden geçirerek gıda ambalajı ürettiklerini söyledi. Esim, "Gıdaları bu filmlerle kaplayarak fiziksel, kimyasal ve biyolojik bozulmalardan koruyup raf ömrünü uzatmış oluyoruz hem de çevre dostu olduğu için plastik kirliliğini önlemiş oluyoruz. Ambalajlar doğaya atıldıklarında 3-5 hafta içinde kendi kendine yok olabiliyorlar. Bu nedenle çevre dostu olarak görülüyorlar. Aynı zamanda yenilmesinde de bir sakınca görülmüyor. Üretim maliyeti açısından da uygun." diye konuştu. - "TESTLERİNİ TAMAMLADIK, PATENT VE YAYIN AŞAMASI VAR" Doç. Dr. Filiz Uğur Nigiz de çalışmayı TÜBİTAK destekli lisans öğrencisi projesi olması bakımından çok önemsediklerini dile getirerek, "Bu öğrenciler kimya mühendisi olarak mezun olduklarında, eğitimlerini boş geçirmemiş oluyorlar, CV'leri dolu oluyor ve faydalı şeyler yaparak hazır hale geliyorlar." dedi. Nigiz, projenin çevreyi, gıdayı ve plastik geri dönüşümünü bir araya getiren bir çalışma olduğunu vurguladı. Deniz yosunlarından sodyum aljinat (yoğunlaştırıcı bileşen) üretip film haline getirdiklerini anlatan Nigiz, "Projenin bütün testlerini tamamladık. Bundan sonra patent ve yayın aşaması var." bilgisini paylaştı. Ürünün ham maddesinin doğadan gelip, doğaya gittiğine dikkati çeken Nigiz, ambalajları ürettikten sonra toprağa ektiklerini, farklı iklim koşulları oluşturmak için farklı zamanlarda suladıklarını anlattı. Yazın daha az, sonbaharda ve kışın daha fazla su verdiklerini aktaran Nigiz, "Gördük ki çok sulanan 3 haftada, az sulanan ise 5 ila 7 haftada tamamen bozuluyor. Üstelik ektiğimiz tohumlarda da ambalaj olmayan yerlere göre daha fazla büyüme fark ettik. Bu kısımla ilgili çalışmaları zirai işlemler tarafında yapıyoruz." ifadesini kullandı. - "2030'A KADAR AVRUPA'DA PETROL TÜREVLİ POLİMERLERDEN OLUŞAN GIDA AMBALAJI YASAKLANACAK" Nigiz, bu ambalajın hem çevreye zarar vermediğini hem gıdaya mikroplastik geçmediğini hem de atık olduğunda toprağa faydasının bulunduğunu belirtti. Mevcut ambalajlarla ürettikleri ürünü karşılaştıran Nigiz, şunları kaydetti: "Evde genellikle polietilen ya da farklı petrokimya temelli plastikler kullanılıyor. Onların raf ömrü uzun, mekanik dayanımı da yüksek ama bunlar gıdamıza geçiyorlar, çevreye attığınızda bozulmuyorlar. Güneşle de bir araya geldiğinde zararlı kimyasallar veriyorlar. Ürettiğimiz ambalajlar neredeyse onların mekanik dayanımına yakın bir dayanım sağlıyor. Mekanik dayanımları benzer, gıda korumaları benzer ama biyobozunur ve tamamen güvenli ambalajlar. 2030'a kadar Avrupa'da petrol türevli polimerlerden oluşan gıda ambalajı yasaklanacak. Biz de zaten bunu yavaş yavaş yapmak zorunda kalacağız. Dolayısıyla önümüzde çok kısa süre var. Bu çalışmalara hız verilmesi gerekiyor. Biz de laboratuvarda öğrencilerimizle bu konuda çalışmaya devam ediyoruz."

Elektronik atıklar doğayı ve insan sağlığını tehdit ediyor Haber

Elektronik atıklar doğayı ve insan sağlığını tehdit ediyor

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, "Elektronik atıkların bazıları ağır metaller içeriyor. Bu metaller toprağa ulaştığında topraktaki maddelerle etkileşim haline girerek, insan sağlığını dolaylı şekilde etkiliyor." dedi. Bu ürünlerin atık getirme merkezlerine teslim edilmesiyle ekonomiye tekrar kazandırıldığını anlatan Tecer, "Günümüzde bilgisayar, telefon ve diğer elektronik cihazların kullanım ömrü var. Bittikten sonra çevrede atık hale dönüşüyor. Bunların ayrı toplanarak bertaraf edilmesini sağlamamız gerekiyor." diye konuştu. Geri dönüştürülen malzemelerin yeniden üretimde kullanılmasının önemine değinen Tecer, bu sayede kısıtlı doğal kaynaklardan tasarruf edilebileceğini belirtti. - "Elektronik atıkların bazıları ağır metaller içeriyor" Tecer, çevreye gelişi güzel atılan elektronik eşyaların doğaya büyük zarar verdiğini söyledi. Bazı elektronik atıkların, çevreye ve canlılara zarar veren ağır metaller içerdiğini vurgulayan Tecer, "Elektronik atıkların bazıları ağır metaller içeriyor. Bu metaller toprağa ulaştığında topraktaki maddelerle etkileşim haline girerek, insan sağlığını dolaylı şekilde etkiliyor. Uygunsuz bir biçimde imha edilen elektronik atıklar yüzünden çevreye verilen zarar da artıyor."diye konuştu. Elektronik eşyaların tehlikeli atık sınıfında yer aldığını hatırlatan Tecer, bu atıkların geri dönüşüme kazandırılması konusunda vatandaşların daha hassas davranması gerektiğini söyledi.

Atık ısının tarımsal üretim ve seracılıkta kullanılması önerisi Haber

Atık ısının tarımsal üretim ve seracılıkta kullanılması önerisi

Şişman, Türkiye'de sanayileşme çalışmalarına paralel sanayi bölgelerinde farklı sektörlere ait üretim tesislerinin bulunduğunu belirtti. Tesislerdeki üretim aşamalarına bağlı önemli miktarda atık enerji oluştuğunu anlatan Şişman, atıkların genelde baca gazı ve su buharı şeklinde ortaya çıktığını dile getirdi. Tesislerin atık ısının bir kısmını geri dönüşümde kullanabildiğini ifade eden Şişman, "Enerjinin, özellikle gıda ihtiyacının her geçen gün arttığı günümüzde özellikle sera ve bitkisel üretimde kullanılabilirliği, enerjiden gıda sektörüne destek olabilecek şekilde üretime yönlendirilmesi oldukça önemli."dedi. Şişman, Tekirdağ Valiliği öncülüğünde Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile kentteki sanayi tesislerinde atık ısı potansiyelinin belirlenmesi için çalışma başlattıklarını söyledi. - "Yaklaşık 90 dekarlık seranın ısı ihtiyacının karşılanmasının mümkün olduğunu gördük" Yağ, karton, cam ve kimya gibi farklı sektörlerde birçok ziyaret gerçekleştirdiklerini anlatan Şişman, firmaların bacalarından çıkan atık ısıyı veri olarak aldıklarını, buna göre ne kadar ısı kazancı sağlayabileceklerini ve ne kadar seranın ısıtılabileceğini hesapladıklarını dile getirdi. Bölgedeki 1500'e yakın sanayi kuruluşundan pilot tesisler belirlediklerini ifade eden Şişman, topladıkları verilerle çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Elde ettikleri ilk verilerin sevindirici olduğunu anlatan Şişman, "Seçtiğimiz 5 sanayi tesisinin verileriyle değerlendirme yaptık. Bu tesislerden elde edilecek ısıyla yaklaşık 90 dekarlık cam ve modern seranın ısıtılması ve ısı ihtiyacının karşılanmasının mümkün olduğunu gördük. Bütün uygun sanayi tesisleri dikkate alındığında çok daha büyük potansiyele sahip olacağı aşikar. Bu açıdan hem üretim yapılacak tesislerin karlılığı hem de ülke ekonomisine sağlayacağı katkı anlamında çalışmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

MİNİKLERDEN “GERİ DÖNÜŞÜM” DEFİLESİ Haber

MİNİKLERDEN “GERİ DÖNÜŞÜM” DEFİLESİ

Edirne’deki Ticaret Borsası İlkokulu öğrencileri, geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptıkları giysileri “Cumhuriyet’in 100. Yılı” kutlamaları kapsamında düzenledikleri bir defilede sergilediler. Deveci Kültür Merkezi’ndeki defile ve gösteride atık malzemelerden dönüştürülen pet şişe, gazete, plastik tabak gibi malzemelerden hazırlanan giysileri önce 1. ve 2. sınıflar daha sonra ise 3. ve 4. sınıflar podyuma çıkarak sergiledi. Serginin finalini ise podyuma çıkan ana okulu öğrencileri yaptı. Öğrenciler daha sonra müzikli gösteri de yaptı. “CUMHURİYET BENİM, CUMHURİYET BİZİZ” Programda konuşan Ticaret Borsası Müdürü Azize Turan, Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde milletçe birlikte kurulan Cumhuriyetimizin tüm değerlerini geleceğe taşımak, milli manevi değerlerini korumanın herkesin görevi olduğunu belirterek “Tarihe şanlı mücadelemizi altın harflerle yazdırmış olan bu büyük milletin bir ferdi olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Başta Gazi Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşları ve Türk Milleti´nin omuz omuza verdiği Kurtuluş Savaşı sonrasında elde edilen bu büyük şanlı zaferi, ülkemizi ve Cumhuriyetimizi korumak, hepimizin bir vatandaşlık görevidir. Cumhuriyet aydınlanmanın adıdır. 100 yıl önce bugün yakılan bir meşaledir cumhuriyet. Kimsesizlerin kimsesi, Nene Hatunların, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin sesidir cumhuriyet. Cumhuriyet bağımsız bir ülkedir. Devrimlerdir Atatürk'ün gösterdiği yoldan ilerleyen. Cumhuriyet ilimdir, fendir. Ben bir cumhuriyet aşığıyım. Bu yüzden Atatürk'ten yanadır hep sözlerim. Bu yüzden severim dolu dizgin yurdumu. Bu yüzden anlatırım tüm derslerimde. Cumhuriyet benim, Cumhuriyet biziz” dedi. Defile ve müzik gösterisini veliler, öğretmenler, kurumların yetkililerin yanı sıra Edirne Emniyet Müdürü Onur Karaburun da izledi. ERGİN SÖZER

40 ÇİFTLİKTE ATIK DEPOLAMA ALANI OLUŞTURULDU Haber

40 ÇİFTLİKTE ATIK DEPOLAMA ALANI OLUŞTURULDU

Kentte farklı tarım teknikleri, hayvancılık faaliyetlerinde yem maliyetlerinin aşağı çekilmesi ve meraların etkin kullanılması amacıyla çalışmalar sürüyor. Çevre kirliliğinin önlenmesi, organik üretim modelinin artırılması amacıyla Kırklareli Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi işbirliğinde hayata geçirilen Mera Alanlarında Organik ve İnorganik Gübre Uygulaması Demonstrasyon Projesi kapsamında, 300 ve üzeri baş hayvan beslenen 40 çiftlikte, atık depolama alanları oluşturuldu. Bu çiftliklerden elde edilen atıklar, gübre haline getirilerek Deveçatağı köyünde 200 dekar mera alanına vidanjörlerle püskürtülüyor. Projeyle meralardaki verimliliğin arttırılması amaçlanıyor. Yaz ve kış dönemlerinde gübrelenecek meralardaki verim incelenecek. - "Türkiye örneği olacak diye düşünüyorum" Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Prof. Dr. Canan Şen, proje ile organik gübrelerin toprak ve bitki örtüsündeki etkilerini araştırdıklarını söyledi. Şen, meralarda verimliliğin artmasıyla yağmur damlacıklarının toprakta kalmasının sağlanacağını belirtti. Kuraklığa bağlı olarak tarım alanları gibi meralarda da verim kayıplarının yaşandığını ve bu nedenle projeye önem verdiklerini vurgulayan Prof. Dr. Şen, "Toprakta suyu ne kadar çok tutabilirsek bizim için önemli olan bu çünkü artık günümüzde iklim değişiklikleri var, kuraklıkları yaşıyoruz. Toprakta suyu ne kadar muhafaza edebilirse, tutulabilirse bitki örtüsü de o kadar verimli oluyor." değerlendirmesinde bulundu. Şen, organik gübrelerin bu yararından yola çıkarak projeyi uygulamaya koyduklarını belirterek "Türkiye örneği olacak diye düşünüyorum. Türkiye'de bu şekilde büyük bir proje daha önce çok gerçekleştirilmedi. Bu da örnek bir proje olacak ve tüm çiftçilerimize tüm Türkiye'deki herkes için örnek proje oluşturacak inşallah." dedi. Projenin 2022 Eylül'de başladığını ifade eden Canan Şen, "Projemiz 2024 yılında tamamlanacak. Şu an organik gübreleme ile bir canlılık olduğunu gözlemliyoruz. İlk yıl inşallah yüzde 30 verimin artmasını hedefliyoruz." diye konuştu. - "Proje hayvancılık için önemli" Prof. Dr. Şen, meralardaki birçok bitkinin kuruduğunu gözlemlediklerini belirterek şunları kaydetti: "Kasım ayına dek meralarda hayvan otlamasına izin veriliyor, kış döneminde ise hayvanlarımızın meralara çıkmalarına yasak getiriyoruz. 'Bitki örtüsü yeniden baharda canlanıp, gelişip daha verimli olsun' diye ama en büyük sorunumuz su problemi maalesef çünkü su olmayınca canlılık olmuyor. Hayvan şimdi kuru bir merada otladığı zaman elde edeceği besin maddeleri çok çok sınırlı. Merada su tuttuğumuzda veya sulama imkanlarımızı devreye sokabilirsek, eğer o yeşilliği sağlayabilirsek hayvancılık için önemli."

KARS’TAN EDİRNE’YE ATIK YÜRÜYÜŞÜ Haber

KARS’TAN EDİRNE’YE ATIK YÜRÜYÜŞÜ

Uluslararası Su Elçileri Federasyonu (USEF) tarafından İnsanın Dönüştür Projesi 16 Eylül 2023 tarihinde 08:00’da Kars ili Ani Harabelerinden başlayarak yürüyerek atılan atıklar toplanılacak. Atılan atıkların yoğunluğuna dikkat çekilen kampanya, Edirne’nin İpsala ilçesinde toplanan atıklardan heykel yapılarak son bulacak. USEF Genel Başkan Yardımcısı Bilgehan Karaca “Amacımız farkında olmadan yere attığımız, şehir içerisine attığımız plastiklerin ve kirliliklerin ne kadar yoğun olduğunu, kaç kamyon oluşturduğunu göstermek” dedi. AMAÇ ATIKLARIN YOĞUNLUĞUNU GÖSTERMEK Amacın farkında olmadan atılan atıkların yoğunluğunu göstermek olduğuna değinen USEF Genel Başkan Yardımcısı Bilgehan Karaca “Türkiye’de farkındalık yaratmak kirlilik ayak izi ve plastik ayak izi kavramlarını daha dikkate değer alabilmek, kamuoyu oluşturabilmek için yapacağımız bir eylem bu. Amacımız Kars ili Ani Harabelerinden başlayarak yürüyebildiğimiz ölçüde hızlı yürüyerek plastik atık ve çöp atıklarını toparlayarak 2 bin kilometre gibi bir rota çizdik kendimize ve İpsala’da sonuçlandıracağız. Bu arada arkamızda ne kadar kamyon olur ne kadar toplanır bu yolda olacak bir şey öngörümüz yok. Toplanan plastikler ve toplanan atıklarla İpsala’da belediye başkanımızın vereceği bir yerde heykeltıraş arkadaşlarımız ile birlikte bir heykel yapacağız. Amacımız farkında olmadan yere attığımız, şehir içerisine attığımız plastiklerin ve kirliliklerin ne kadar yoğun olduğunu, kaç kamyon oluşturduğunu göstermek” dedi. “SU TASARRUFU KİRLİLİKTEN ÖNEMLİ DEĞİL” Su tasarrufunun kirlilikten önemli olmadığını savunan Karaca şöyle konuştu: “Dünyamızın gidişatı belli. Suyun tasarrufunun kirliliğinden daha öneli olmadığını düşünüyorum. Tıraş olurken suyu kapatın, muslukları kapatın diye söylemler su tüketiminin binde birini oluşturuyor. Ama tarım ve sanayide kullanılan su yaklaşık yüzde 93’ü oluşturuyor. Yüzde 93’den tasarruf daha önemlidir. Bu eylem dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için yapacağımız ilk eylem. USEF’in yapacağı ilk eylem büyük olsun istedik. Gelecek yıl İskenderun’dan başlayıp önce İzmir’e kadar daha sonra Karadeniz’in en kıyısına kadar bu seferde denizlerdeki kirliliği toparlayarak gitmek istiyoruz. Bu tür eylemler devam edecek. Bu yıl sadece karayoluyla sembolik de olsa ne kadar çok olduğunu göstermek istiyoruz.” MERT ERİŞKİN

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.